Amerikan Neo-Nazi hareketine kapılışıma ve nasıl ayrıldığıma dair
-
0:01 - 0:06Irkçılığı ve inşasına destek olduğum
beyaz ırkın üstünlüğünü savunan -
0:06 - 0:08Amerikan dazlak hareketini bırakarak
-
0:08 - 0:11şiddet içeren aşırılıktan uzak
yolculuğum başlayalı -
0:11 - 0:1222 yıl oldu.
-
0:13 - 0:18(Tezahürat ve alkışlar)
-
0:19 - 0:21O zaman sadece 22 yaşındaydım fakat
-
0:21 - 0:25Amerika'nın en çok şiddet içeren
nefret hareketine, -
0:25 - 0:28ilk ve en genç üyesi olarak
14 yaşında katılıp -
0:28 - 0:32en sonunda da liderleri olarak
hâlihazırda sekiz yılımı harcamıştım. -
0:33 - 0:36Fakat nefret duygusuyla doğmamıştım,
-
0:36 - 0:39aslına bakarsanız tam tersiydi.
-
0:40 - 0:43Nispeten normal bir çocukluğum oldu.
-
0:44 - 0:46Ailem, ABD'ye 1960'lı yılların
ortasında gelen ve -
0:46 - 0:49South Side, Chicago'ya yerleştikten sonra
-
0:49 - 0:51birbirleri ile tanışan ve
-
0:51 - 0:53küçük bir güzellik mağazası
-
0:53 - 0:55açan İtalyan göçmenlerdi.
-
0:57 - 1:00Ben doğduktan kısa bir süre sonra,
işler biraz zorlaştı. -
1:00 - 1:03Genç bir aileyi ve yeni bir işi
büyütmelerinden dolayı, -
1:04 - 1:07genellikle haftanın yedi günü
günde 14 saat çalışıp, -
1:07 - 1:09sadece kıt kanaat geçinebilmek için
-
1:09 - 1:13ikinci ve üçüncü işlere girerek
var olma mücadelesi verdiler. -
1:13 - 1:17Ailemle geçirdiğim nitelikli zaman,
neredeyse hiç yok gibiydi. -
1:17 - 1:20Her ne kadar beni çok sevdiklerini
bilsem de, -
1:20 - 1:22büyürken
kendimi terk edilmiş hissettim. -
1:23 - 1:26Yalnızdım ve
kabuğuma çekilip, -
1:27 - 1:31aileme gücenmeye ve
çok sinirli olmaya başladım. -
1:33 - 1:36Büyümeye devam ettiğim
ergenlik yıllarım boyunca, -
1:36 - 1:40ailemden ilgi görmek için
haylazlık yapmaya başladım. -
1:41 - 1:44Ve 14 yaşında olduğum bir gün,
-
1:44 - 1:47sokakta durup esrar içiyordum
-
1:48 - 1:53ve iki katım yaşında olan
saçları tıraşlı, siyah botlu -
1:53 - 1:55bir adam gelerek
-
1:55 - 1:58dudağımdaki esrarı attı.
-
1:59 - 2:03Ardından, ellerini omuzlarıma koyarak
gözlerimin içine baktı ve -
2:03 - 2:04şöyle söyledi:
-
2:05 - 2:08"Bu, Komunistler ve Yahudilerin
uysal kalman için -
2:08 - 2:09senden yapmanı istedikleri şey."
-
2:11 - 2:1314 yaşındaydım,
-
2:13 - 2:15beysbol kartlarını takas ediyor,
"Mutlu Günler" izliyordum... -
2:15 - 2:17Gerçekte Yahudi ne demek
bilmiyordum. -
2:17 - 2:19(Gülüşler)
-
2:19 - 2:20Ciddiyim.
-
2:20 - 2:24Ve bildiğim tek Komünist,
Rocky filmindeki -
2:24 - 2:26kötü Rus adamdı.
-
2:26 - 2:29(Gülüşler)
-
2:29 - 2:31Hazır burada size
ruhumu açıyorum, -
2:31 - 2:35şunu da söyleyeyim; "Uysal" kelimesinin
ne anlama geldiğini bile bilmiyordum. -
2:35 - 2:37(Gülüşler)
-
2:37 - 2:38Çok ciddiyim.
-
2:39 - 2:43Fakat, sokaktaki bu adam
bana yardım eli uzatmış gibiydi. -
2:43 - 2:4814 yıl boyunca, ötekileştirilmiş
ve zorbalığa uğramış hissetmiştim. -
2:48 - 2:50Özgüvenim azdı.
-
2:51 - 2:54Ve açıkçası, kim olduğumu,
nereye ait olduğumu -
2:54 - 2:56ya da amacımın ne olduğunu
bilmiyordum. -
2:56 - 2:58Kaybolmuştum.
-
2:58 - 3:03Bir gecede,
bu adamın beni çektiği -
3:03 - 3:07o yaşam halatına
tüm varlığımla tutundum. -
3:08 - 3:11"Joanie Loves Chachi"den
-
3:12 - 3:14tam gelişmiş bir
Nazi'ye dönüştüm. -
3:15 - 3:16Bir gecede.
-
3:18 - 3:21Etkili konuşmalar dinleyip
-
3:21 - 3:22onlara inanmaya başladım.
-
3:23 - 3:27Organizasyonun liderlerinin,
kendisini ötekileştirilmiş hisseden -
3:27 - 3:32savunmasız gençleri
hedef alarak -
3:32 - 3:36onları yerine getirilmeyen vaatler
cennetine çekişini -
3:36 - 3:38çok yakından izlemeye
başladım. -
3:40 - 3:42Daha sonra ben de
üye alımına başladım. -
3:43 - 3:47Buna, beyaz gücüne yönelik
şarkılar yapmakla başladım. -
3:48 - 3:52Kısa sürede, Amerika'daki ilk Neo-Nazi
dazlaklardan olan -
3:52 - 3:56ve beni radikalleştirip üye yapan
sokaktaki -
3:56 - 3:58o adamın yönlendirmesiyle
-
3:58 - 4:03bu ünlü olmayan organizasyonun
lideri oldum. -
4:03 - 4:06Sekiz yıl boyunca,
-
4:06 - 4:09beslendiğim yalanlara inandım.
-
4:09 - 4:13Ne bir delil ne bir şey gördüm
yine de -
4:13 - 4:17dünya üzerindeki her Yahudi'yi suçlamaya
çekinmedim -
4:17 - 4:21çünkü bir beyaz olarak,
Avrupa soykırımının onlar tarafından -
4:21 - 4:25çok kültürlülük gündeminde
teşvik edildiğini sanıyordum. -
4:27 - 4:29Beyaz olmayan insanları
-
4:29 - 4:33şehirdeki suç, şiddet ve uyuşturucular
için suçladım, -
4:34 - 4:38her gün şiddet içeren davranışlarda
bulunduğum gerçeğini -
4:40 - 4:41ve birçok olayda
-
4:41 - 4:43şehirleri uyuşturucuyla dolduranların
-
4:43 - 4:45beyaz üstünlüğünü savunan kişiler olduğunu
-
4:45 - 4:47tamamıyla göz ardı ederek.
-
4:47 - 4:49Göçmenleri suçladım,
-
4:49 - 4:53beyaz Amerikalıların işlerini ellerinden
aldıkları için, -
4:53 - 4:57ailemin birilerinden yardım almak yerine,
hayatta kalmak için -
4:57 - 5:00çok çalışan göçmenler olduğu gerçeğini
-
5:01 - 5:04tamamıyla göz ardı ederek.
-
5:06 - 5:07Sekiz yıl boyunca,
-
5:08 - 5:10arkadaşlarımın öldüğünü,
-
5:11 - 5:15hapse girenleri ve
sayısız kurbana ve ailelerine -
5:15 - 5:18tarifsiz acılar çektirenleri gördüm.
-
5:20 - 5:23Hareketteki genç kadınlardan,
güvenmeleri gerektiği erkekler tarafından -
5:23 - 5:28vahşice tecavüze uğradıklarına ilişkin
korkunç hikâyeler duydum -
5:30 - 5:33ve ben de sırf ten renkleri,
kimleri sevdikleri ya da -
5:33 - 5:36dua ettikleri tanrılar yüzünden
-
5:36 - 5:37insanlara karşı
-
5:37 - 5:40şiddet içeren davranışlarda bulundum.
-
5:41 - 5:45Bir ırk savaşının yaklaşmakta olduğu
düşüncesiyle silah stoku yaptım. -
5:46 - 5:47Altı liseye gittim;
-
5:47 - 5:49dördüden kovuldum,
-
5:49 - 5:50bir tanesinden iki kez.
-
5:52 - 5:57Ve 25 yıl önce kendi yazdığım
ve icra ettiğim ırkçı şarkı, -
5:58 - 6:01onlarca yıl sonra
internette yerini bularak -
6:01 - 6:04beyaz ırk milliyetçisi bir gence,
Charleston, South Carolina'daki -
6:04 - 6:09kutsal kiliseye giderek
dokuz masum insanı -
6:09 - 6:13anlamsızca katletmesinde
kısmen ilham oldu. -
6:16 - 6:18Ama sonra hayatım değişti.
-
6:20 - 6:2419 yaşındayken,
harekete dâhil olmayan ve -
6:24 - 6:27ırkçılıktan eser taşımayan
bir kızla tanıştım, -
6:28 - 6:29ona aşık oldum.
-
6:30 - 6:32Ve 19 yaşındayken evlendik,
-
6:33 - 6:35ilk oğlumuz oldu.
-
6:36 - 6:40O gün, doğumhanede oğlumu
kollarımda tuttuğumda -
6:41 - 6:4514 yaşında kaybettiğim masumiyetle
yeniden bağlantı kurmamın yanında -
6:45 - 6:47beni, harekete girmeye
-
6:48 - 6:50sürükleyen önemli şeylere de
-
6:50 - 6:54meydan okumaya başladım:
-
6:54 - 6:56kimlik, topluluk ve amaç gibi
-
6:56 - 7:00genç bir erkekken
mücadele ettiğim şeylerle. -
7:00 - 7:05Şimdiyse, kim olduğum kavramıyla
mücadele ediyordum. -
7:05 - 7:10Neo-Nazi nifakçısı mı,
-
7:11 - 7:13yoksa şefkatli bir baba ve koca mıydım?
-
7:15 - 7:19Benim topluluğum;
kendimden nefret ettiğim ve -
7:19 - 7:20bunu etrafıma yansıtarak
-
7:21 - 7:25egomu tatmin etmesi için
çevremde oluşturduğum mu -
7:27 - 7:31ya da fiziksel olarak hayat verdiğim mi?
-
7:32 - 7:35Amacım;
dünyayı yakıp yıkmak mı -
7:36 - 7:40yoksa, ailem için daha iyi bir yer
hâline getirmek mi? -
7:41 - 7:45Aniden, bir ton tuğla çarpmışçasına
-
7:45 - 7:50son sekiz yıldır kim olduğum
konusundakafam karıştı. -
7:52 - 7:56Keşke, o an terk edebilecek
ve içimdeki mücadelenin -
7:56 - 8:01ne olduğunu anlayabilecek kadar
cesur olsaydım, -
8:02 - 8:05o zaman belki de
facia önlenebilirdi. -
8:06 - 8:08Bunun yerine, taviz verdim.
-
8:08 - 8:11Ailemin iyiliği için kendimi
sokaklardan çektim çünkü; -
8:11 - 8:15hapse girersem ya da sonum ölüm olursa,
kendi başlarının çaresine -
8:15 - 8:17bakmak zorunda kalmalarından
korkuyordum. -
8:18 - 8:20Liderlikten geri çekildim,
-
8:20 - 8:22bunun yerine tabii ki
beyaz gücüne yönelik -
8:23 - 8:27şarkılar satacağım bir
müzik mağazası açtım, -
8:27 - 8:29çünkü Avrupa'dan ithal ediyordum.
-
8:30 - 8:35Tabii, ırkçı mağazada
sadece ırkçı şarkılar satarsam, -
8:35 - 8:38halkın orada kalmama
izin vermeyeceğini biliyordum. -
8:38 - 8:42Raflarda punk rock, heavy metal,
hip-hop gibi -
8:42 - 8:44diğer müzik türlerini de
-
8:44 - 8:46bulundurmaya karar verdim.
-
8:47 - 8:49Beyaz gücüne yönelik şarkılar,
-
8:49 - 8:52brüt gelirimin %75'ini oluşturuyordu
-
8:52 - 8:55çünkü bunları satan tek mağaza olduğu için
-
8:55 - 8:57ülkenin her tarafından insanlar geliyordu.
-
8:58 - 9:03Diğer şarkılardan da satın almaya
gelen müşterilerim oluyordu. -
9:03 - 9:06Zamanla benimle konuşmaya
başladılar. -
9:07 - 9:12Bir gün, görünür biçimde üzgün
-
9:12 - 9:14siyahi bir genç geldi.
-
9:15 - 9:17Ona, neyi olduğunu sormaya karar verdim?
-
9:18 - 9:22Annesine meme kanseri teşhisi
konulduğunu söyledi. -
9:23 - 9:26Bir anda, hiçbir zaman
anlamlı bir konuşmam -
9:27 - 9:31ya da etkileşimim olmayan
bu siyahi gençle -
9:31 - 9:33bağ kurabilmiştim,
-
9:33 - 9:37çünkü kendi anneme de
meme kanseri teşhisi konulmuştu -
9:37 - 9:40ve acısını hissedebiliyordum.
-
9:41 - 9:44Bir başka olay ise,
oğulları ile gelen gay çiftin -
9:44 - 9:48kendi oğullarını
benim kendi oğlumu sevdiğim gibi -
9:49 - 9:53derin bir şekilde sevdikleri
inkar edilemez gözükmüştü. -
9:54 - 9:59Bir anda, kafamdaki ön yargıyı
ne mantıklı bulabilmiş -
9:59 - 10:01ne de haklılaştırabilmiştim.
-
10:02 - 10:05Yeni arkadaşlarımın gözleri önünde
satmaktan utanınca, -
10:05 - 10:08beyaz gücüne yönelik şarkıları
stoktan çıkarmaya karar verdim. -
10:09 - 10:11Hâliyle, dükkan ayakta kalamadı
-
10:11 - 10:13ve kapatmak zorunda kaldım.
-
10:13 - 10:18Tam o dönemde, neredeyse
hayatımdaki her şeyi kaybettim. -
10:18 - 10:21Bunu, sekiz yıl boyunca parçası olduğum
-
10:21 - 10:24ve hayatım boyunca gördüğüm tek
kimlik, topluluk ve amaç olan -
10:24 - 10:28hareketten ayrılabilmek için
bir fırsat olarak kullandım. -
10:29 - 10:31Kimsem kalmadı.
-
10:32 - 10:34Mağazayı kapattığım için
geçim kaynağımı kaybettim. -
10:34 - 10:38Ailemle, her ne kadar onlar
çabalamış olsa da, iyi bir ilişkim yoktu. -
10:38 - 10:41Karım ve çocuklarım,
hareketi yeterince hızlı bırakmadığım -
10:41 - 10:45ve bağlantılarımı koparmadığım için
beni terk etti. -
10:46 - 10:47Ansızın yeniden
-
10:49 - 10:51kim olduğumu,
-
10:51 - 10:52nereye ait olduğumu,
-
10:53 - 10:55amacımın ne olması gerektiğini
bilmiyordum. -
10:56 - 10:58Zavallı bir durumdaydım,
-
10:59 - 11:02sabahları
sıklıkla uyanmamayı umarak -
11:02 - 11:03uyanıyordum.
-
11:06 - 11:07Beş yıl içinde
-
11:07 - 11:11kalan birkaç arkadaşımdan biri
benim için endişelenip -
11:11 - 11:13yanıma geldi ve
-
11:13 - 11:17"Bir şeyler yapman lazım,
çünkü öldüğünü görmek istemiyorum." dedi. -
11:18 - 11:22Çalıştığı yerde iş başvurusu
yapmamı önerdi, -
11:22 - 11:23IBM'de.
-
11:25 - 11:27Ben de çıldırdığını düşünmüştüm.
-
11:27 - 11:29(Gülüşler)
-
11:29 - 11:33Nefret dövmeleriyle kaplı
eski bir Nazi olduğunu saklayan -
11:33 - 11:35ve üniversiteye gitmemiş
biriydim. -
11:35 - 11:39Birçok liseden
birden çok kez atıldım. -
11:40 - 11:42Bir bilgisayarım bile yoktu.
-
11:43 - 11:45Ama,
yine de gittim -
11:45 - 11:48ve mucize eseri işi aldım.
-
11:50 - 11:51Çok sevinmiştim.
-
11:52 - 11:55Ardındansa,
iki defa atıldığım lisede -
11:55 - 11:58bilgisayar kurulumu işine
-
11:58 - 12:01verildiğimi öğrendiğimde
-
12:02 - 12:03korkuyla doldum.
-
12:04 - 12:08Öğrencilerine ve öğretmenlerine karşı
-
12:08 - 12:10şiddet içeren davranışlarda bulunduğum;
-
12:10 - 12:15okulun önünde beyazlar için eşit haklar
protestosu yaptığım -
12:15 - 12:18ve hatta kafeteryada oturup
beyaz öğrenci birliği için -
12:18 - 12:20çabalayıp emirler yağdırdığım liseydi.
-
12:22 - 12:25Ve tabii
kaderin cilvesine bakın ki, -
12:25 - 12:27birkaç saat içinde
-
12:28 - 12:32önümde yürüyen kişi
Mr. Johnny Holmes'tan başkası değildi; -
12:32 - 12:35yumruk yumruğa kavga ettiğim,
beni okuldan ikinci kez attıran -
12:36 - 12:38ve kelepçeler içinde dışarı çıkartan
-
12:38 - 12:40çetin siyahi güvenlik görevlisi.
-
12:42 - 12:43O beni tanımadı ama
-
12:44 - 12:45ben onu gördüğümde
-
12:46 - 12:48ne yapacağımı şaşırmıştım.
-
12:48 - 12:51Dona kalmıştım,
hareketten ayrılalı yılları geçmiş olan -
12:51 - 12:54bu yetişkin adamdım ve şimdi
terliyor, titriyordum. -
12:55 - 12:57Yine de bir şeyler yapmaya
karar verdim. -
12:58 - 13:02Geçmişimin ağırlığı karşısında
acı çekmem gerektiğine karar verdim -
13:02 - 13:04çünkü beş yıldır
bundan kaçmaya çalışıyordum. -
13:05 - 13:08Yeni arkadaşlar yapmaya,
uzun kollu elbiselerle dövmelerimi -
13:08 - 13:10gizlemeye çalıştım ve
-
13:10 - 13:11diğer insanları yargıladığım gibi
-
13:11 - 13:14yargılanmaktan korktuğum için
itiraf edemedim. -
13:15 - 13:19Park yerinin dışına kadar Mr. Holmes'u
takip etmeye karar verdim, -
13:19 - 13:21muhtemelen yaptığım en zekice
seçim değildi. -
13:21 - 13:23(Kahkahalar)
-
13:23 - 13:25Onu, arabasına girmeye
çalışırken bulup -
13:25 - 13:27omzuna dokundum.
-
13:27 - 13:30Kafasını çevirip
beni tanıdığında -
13:30 - 13:33korku dolu bir şekilde
bir adım geri attı. -
13:35 - 13:37Ne söyleyeceğimi bilemedim.
-
13:38 - 13:42Sonunda, kelimeler ağzımdan çıktı
ve tüm söyleyebildiğim -
13:42 - 13:43"Özür dilerim." idi.
-
13:44 - 13:46Bana sarıldı
-
13:46 - 13:48ve beni affetti.
-
13:49 - 13:52Kendimi affetmem için
beni yüreklendirdi. -
13:54 - 13:58Bunun; çeteye katılarak hapse girecek
bir arpa boyu yol gidememiş -
13:58 - 14:03hasarlı bir çocuğun hikâyesi olmadığını
anladı. -
14:03 - 14:06Bunun;
kimlik, topluluk ve amaç ararken -
14:06 - 14:09duvara toslayan ve bulamayarak
-
14:09 - 14:12karanlık yola sapan
-
14:12 - 14:14her korunmasız gencin hikâyesi
olduğunu -
14:14 - 14:16biliyordu.
-
14:17 - 14:19Bir şey için söz vermemi istedi;
-
14:19 - 14:23hikâyemi, dinlemek isteyen herkese
anlatacaktım. -
14:23 - 14:24Bu, 18 yıl önceydi
-
14:24 - 14:27ve o zamandan beri bunu yapıyorum.
-
14:27 - 14:37(Alkışlar)
-
14:37 - 14:39Kendinize şuan şunu soruyor olabilirsiniz:
-
14:39 - 14:42Çok çalışan göçmen bir ailenin
iyi çocuğu -
14:42 - 14:45nasıl oldu da
böyle karanlık bir yola saptı? -
14:45 - 14:48Tek kelime: Çukurlar.
-
14:49 - 14:50Evet doğru: Çukurlar.
-
14:50 - 14:53Çocukken çok fazla çukurum vardı.
-
14:54 - 14:55Hepimizin var,
-
14:55 - 14:58bilirsiniz, hayatta rast geldiğimiz
şeyler -
14:58 - 15:01devamlı bizi bu yola
sürükler -
15:01 - 15:02ve eğer çözümlenmez,
-
15:03 - 15:05tedavi edilmez veya
-
15:06 - 15:08ilgilenilmezlerse
-
15:08 - 15:11bazen, epey karanlık olan koridorlarda
tehlikeli biçimde kaybolabiliriz. -
15:12 - 15:14Çukurlar; travma,
-
15:14 - 15:17kötü muamele, işsizlik,
-
15:18 - 15:19ihmal,
-
15:20 - 15:22tedavi edilmemiş psikolojik rahatsızlıklar
-
15:22 - 15:24hatta ayrıcalık bile olabilir.
-
15:24 - 15:27Ve eğer hayattaki yolculuğumuzda
yeterince çukura rast gelirsek -
15:27 - 15:31ve bizi, menzile ulaştıracak
ya da çekip çıkaracak -
15:31 - 15:33yeterli kaynağımız
ya da yardımcımız olmazsa -
15:34 - 15:37bazen iyi insanları,
kötü şeyler yaparken buluruz. -
15:40 - 15:43Çukurları olan insanlardan
biri de Darrell'dı. -
15:43 - 15:46Darrell, New York eyaletinin
merkezden uzak yerinde yaşıyordu. -
15:46 - 15:47Anılarımı okumuş
-
15:47 - 15:50ve sonu yüzünden gerçekten üzülmüştü.
-
15:50 - 15:52İşte, ben hareketten ayrılmıştım
-
15:52 - 15:54ama o hâlâ içindeydi.
-
15:54 - 15:57Bana e-posta atarak
şunu söyledi: -
15:57 - 16:00"İşlerin bu hâle gelmesinden
hoşlanmadım." -
16:00 - 16:02Ben ise, "Özür dilerim."
-
16:02 - 16:03(Gülüşler)
-
16:03 - 16:06"Fakat eğer konuşmak istersen,
bunu kesinlikle yapabiliriz." dedim. -
16:06 - 16:09Darrell'la bir ileri bir geri geçen
birkaç haftadan sonra -
16:09 - 16:13öğrendim ki; yaralandığı için
Müslümanları öldürmeye -
16:13 - 16:16Afganistan'a gidemediğinden
gerçekten öfkelenen -
16:16 - 16:19gazi bir askermiş.
-
16:21 - 16:23Bir gün telefonda bana,
-
16:23 - 16:26parkta dua eden bir Müslüman
gördüğünü ve -
16:26 - 16:30tüm yapmak istediğinin
onu yüzünden tekmelemek olduğunu söyledi. -
16:31 - 16:34Ertesi gün Buffalo'ya uçtum,
-
16:34 - 16:36ve Darrell'la oturup
-
16:37 - 16:38ona şunu sordum:
-
16:38 - 16:42"Daha önce hiç, bir Müslümanla
tanıştın mı?" -
16:42 - 16:44Ve "Hayır!
-
16:44 - 16:46Neden böyle bir şey yapmak isteyeyim?
-
16:46 - 16:49Onlar şeytan. Onlarla hiç işim
olmaz." dedi. -
16:49 - 16:50"Tamam" dedim.
-
16:51 - 16:52Müsaade isteyerek,
tuvalete gittim ve -
16:52 - 16:55tuvallette telefonumu çıkarıp
-
16:55 - 16:57bölgedeki camileri Google'da arayarak
-
16:58 - 17:00onları sessizce aradım ve
-
17:00 - 17:03şöyle söyledim: "Affedersin İmam,
bir iyilik yapmanızı isteyeceğim. -
17:03 - 17:05Dininiz hakkında daha fazla şey
-
17:05 - 17:08öğrenmek isteyen
Hristiyan bir adam var." -
17:08 - 17:11(Gülüşler)
-
17:11 - 17:14"Uğramamızın bir mahzuru var mı?"
-
17:14 - 17:17Darrell'ı oraya götürmek için
ikna etmek gerekti, -
17:17 - 17:19ama eninde sonunda
oradaydık -
17:19 - 17:21ve kapıyı çaldığımda
-
17:21 - 17:23imam bizim için
15 dakikası kaldığını -
17:23 - 17:26çünkü ibadet hizmeti için
hazırlık yapacaktı. -
17:26 - 17:28"Kabul ediyoruz." dedik.
-
17:28 - 17:29İçeri girdik,
-
17:29 - 17:35iki buçuk saat sonunda
sarılıp ağladık -
17:35 - 17:38ve en garibi; Chuck Norris üzerinden
bir şekilde bağ kurduk. -
17:38 - 17:40(Gülüşler)
-
17:40 - 17:42Ne hakkında olduğunu bilmiyorum
-
17:42 - 17:43ama olan buydu işte.
-
17:44 - 17:47Darrell ile imamı,
yerel falafel yapan yerin orada -
17:47 - 17:49beraber öğle yemeği yerken
görebileceğinizi söylemekten -
17:49 - 17:51mutluluk duyuyorum.
-
17:51 - 18:00(Alkışlar)
-
18:00 - 18:03Görüyorsunuz, bu bizim
birbirimizden kopukluğumuz. -
18:03 - 18:05Nefret, cahillikten doğmadır.
-
18:05 - 18:08Korku, babası
ve yalnızlık ise annesidir. -
18:08 - 18:13Anlamadığımız şeylerden
korkmaya eğilimliyizdir -
18:13 - 18:15ve eğer kendimizi uzak tutarsak
-
18:15 - 18:18korku büyür ve bazen
nefrete dönüşür. -
18:19 - 18:21Hareketi bıraktığımdan beri
yüzün üzerinde kişiye, -
18:21 - 18:23aşırıcı hareketlerden
-
18:23 - 18:25ve beyaz üstünlüğünü
savunan gruplardan -
18:25 - 18:26ayrılabilmeleri için yardım ettim.
-
18:26 - 18:34(Alkışlar)
-
18:34 - 18:36Cihatçı gruplara bile.
-
18:36 - 18:39Bunu;
onlarla tartışmayarak, -
18:39 - 18:41münakaşa etmeyerek,
-
18:41 - 18:44hatta hatalı olduklarını dahi
söylemeyerek yaptım. -
18:44 - 18:47Her ne kadar bazen yapmak istesem de,
-
18:47 - 18:48bunu yapmıyorum.
-
18:48 - 18:51Bunun yerine,
onları uzaklaştırmıyorum. -
18:51 - 18:53Yakınlaştırıyor,
-
18:53 - 18:57çukurlarını
çok yakından dinliyor -
18:58 - 19:00ve doldurmaya çalışıyorum.
-
19:01 - 19:03İnsanları daha dirençli,
-
19:03 - 19:05daha özgüvenli
yapmaya çalıştım ve -
19:05 - 19:09daha fazla yetenekleri olması
için uğraştım ki -
19:09 - 19:12piyasada rekabet edebilsinler
-
19:12 - 19:15hiç tanışmadıkları diğer insanları
suçlamasınlar. -
19:16 - 19:20Gitmeden önce size
son bir şey söylemek istiyorum. -
19:20 - 19:24Çalıştığım tüm insanlar,
size aynı şeyi söyleyecektir. -
19:24 - 19:281- İdeoloji ya da inançtan dolayı değil,
-
19:28 - 19:32ait olmak istedikleri için
aşırıcılardan oldular. -
19:33 - 19:362- En az hakkettikleri zamanda
-
19:36 - 19:39en az hakkettikleri kişilerden
-
19:39 - 19:41merhamet görünce,
-
19:41 - 19:43vazgeçtiler.
-
19:43 - 19:45(Alkışlar)
-
19:45 - 19:48Size zorlu bir görev vermek istiyorum:
-
19:48 - 19:51bugün, yarın
-umarım her gün- dışarı çıkmanızı -
19:51 - 19:56ve sizin merhametinizi hak etmediğini
düşündüğünüz birini bulun -
19:56 - 19:58ve onlara merhametinizi verin
-
19:58 - 20:00çünkü sizi temin ederim ki
-
20:00 - 20:02buna en çok ihtiyacı olanlar,
onlar. -
20:03 - 20:04Çok teşekkür ederim.
-
20:04 - 20:06(Alkışlar)
- Title:
- Amerikan Neo-Nazi hareketine kapılışıma ve nasıl ayrıldığıma dair
- Speaker:
- Christian Picciolini
- Description:
-
Christian Picciolini; 14 yaşındaki naif gençten, beyaz ırkın diğer ırklardan daha üstün olduğuna inanan birine ve kısa sürede Amerika'daki ilk Neo-Nazi dazlak çetesinin liderine dönüştü. Nasıl radikalleşti ve en sonunda hareketten nasıl ayrılabildi? Picciolini, bu cesur konuşmasında nefretin tüm türlerine yönelik şaşırtıcı ve mantık dışı çözümleri paylaşıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 20:18
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for My descent into America's neo-Nazi movement -- and how I got out | |
![]() |
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for My descent into America's neo-Nazi movement -- and how I got out | |
![]() |
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for My descent into America's neo-Nazi movement -- and how I got out | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for My descent into America's neo-Nazi movement -- and how I got out | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for My descent into America's neo-Nazi movement -- and how I got out | |
![]() |
Merve Kılıç edited Turkish subtitles for My descent into America's neo-Nazi movement -- and how I got out | |
![]() |
Merve Kılıç edited Turkish subtitles for My descent into America's neo-Nazi movement -- and how I got out | |
![]() |
Merve Kılıç edited Turkish subtitles for My descent into America's neo-Nazi movement -- and how I got out |