Return to Video

Tanışma uygulamalarında kaydırmayı bırakıp aradığınız kişiyi nasıl bulursunuz

  • 0:01 - 0:04
    İnternette tanışmayı ilk denediğimde
    üniversite birinci sınıftaydım,
  • 0:04 - 0:08
    kırışıklarımdan anlaşılmıyorsa
    2011 yılıydı.
  • 0:08 - 0:11
    Fark ettiğiniz üzere
    boyum 1.82 m.
  • 0:11 - 0:13
    ve üniversiteme vardığım zaman
  • 0:13 - 0:17
    erkekler basketbol takımının ortalama
    1.72 m boyunda olduğunu fark ettim.
  • 0:17 - 0:20
    Ben de kampüsten umudu kestim
    ve internette arayışa girdim.
  • 0:20 - 0:22
    O zamanlar internette tanışma
  • 0:22 - 0:24
    ''Mesajınız Var'' filminin konusu gibiydi.
  • 0:24 - 0:28
    Haftalarca uzun uzun epostalar yazılır,
  • 0:28 - 0:30
    sonra gerçek hayatta tanışılırdı.
  • 0:30 - 0:32
    Tabii hiçbir uyumunuz olmadığını
    fark ederseniz hariç,
  • 0:32 - 0:35
    o zaman da en başa dönüyorsunuz.
  • 0:35 - 0:38
    İnternette tanışma
    son 17 yılda çok değişmiş olsa da
  • 0:38 - 0:41
    sinir bozucu şeyler aynı kaldı.
  • 0:41 - 0:44
    Burada hangi konuda iyi olduğu yazıyor.
  • 0:44 - 0:46
    Kendi mevcut sosyal
    ve profesyonel çevrenizin ötesinde
  • 0:46 - 0:49
    muhtemel buluşma havuzunuzu genişletiyor.
  • 0:49 - 0:52
    Burada da iyi olmadığı konular.
  • 0:52 - 0:54
    Kelimenin tam anlamıyla diğer her şey.
  • 0:54 - 0:56
    (Kahkahalar)
  • 0:56 - 0:58
    Hakkımda bilmeniz gereken birkaç şey:
  • 0:59 - 1:01
    Aksiyon odaklı, başarı azimli
    matematik ve tiyatro delisiyim,
  • 1:01 - 1:03
    dolayısıyla MBA yaptım.
  • 1:03 - 1:06
    Bu yüzden işler yolunda gitmediğinde
    bir adım geriye giderim,
  • 1:06 - 1:10
    işletme yetilerimi kullanarak
    sebebini anlar ve durumu düzeltirim.
  • 1:10 - 1:12
    Aşk hayatım da istisna değildi.
  • 1:12 - 1:17
    30 yaşına basmadan önceki yaz,
    kendimi bir ilişki turunda buldum.
  • 1:17 - 1:19
    Yani bir haftalığına
    tek başıma Maine'e kampa gittim,
  • 1:19 - 1:23
    başımdan geçen vasat ilişkilerimi
    gözden geçirmeye karar verdim.
  • 1:23 - 1:26
    Çünkü bir eşten ne beklediğimi biliyordum.
  • 1:26 - 1:30
    Nezaket, merak, empati, bir vizyon.
  • 1:31 - 1:34
    Ama gelin görün ki
    internette şunları seçiyordum:
  • 1:34 - 1:37
    En prestijli üniversitelerden mezun,
    en az 1.82 m. boyunda,
  • 1:37 - 1:39
    benden en fazla 12 durak uzakta olsun.
  • 1:39 - 1:42
    Niyetim bunları şart koşmak değildi.
  • 1:42 - 1:45
    Sadece internette
    bunu aramak daha kolaydı.
  • 1:45 - 1:47
    Bir özgeçmişe göz gezdirmek gibi,
  • 1:47 - 1:50
    bu yüzden bu erkekler
    kağıt üzerinde harika görünüyor
  • 1:50 - 1:51
    ama bana hiç uymuyorlar.
  • 1:52 - 1:54
    2016 baharında internete dönüş yaptığımda
  • 1:54 - 1:59
    bazı klasik işletme yetileriyle
    bu süreci yeniden düzenlemek istedim.
  • 1:59 - 2:01
    Önce OkCupid'e girdim
  • 2:01 - 2:04
    çünkü kaydırmaya dayalı uygulamardaki
    oyunlardan kaçınmak istedim.
  • 2:04 - 2:06
    Ayrıca bir yazı örneği görmek istedim.
  • 2:07 - 2:09
    Sonra bir satış tüneli oluşturdum,
  • 2:09 - 2:11
    aradığım tipin tüm özelliklerini yazdım;
  • 2:11 - 2:15
    yalnızca bir kişinin galip çıkacağı
    bir kriter oluşturmaktan kaçındım.
  • 2:15 - 2:17
    Gelen mesaj üç kuralı taşımalıydı:
  • 2:17 - 2:21
    doğru dilbilgisiyle
    tam cümleler hâlinde yazılacak,
  • 2:21 - 2:23
    profilimdeki bir şeyden bahsediyor olacak,
  • 2:23 - 2:25
    çünkü kopyala-yapıştır
    olmadığını anlamalıyım,
  • 2:25 - 2:28
    ayrıca hiçbir cinsel içerik olmayacak.
  • 2:28 - 2:30
    Bence oldukça düşük bir çıtaydı
  • 2:30 - 2:32
    ama 210 gelen mesajdan anladım ki
  • 2:32 - 2:35
    bu çıtayı aşan oran yüzde 14'tü.
  • 2:35 - 2:36
    (Kahkahalar)
  • 2:36 - 2:39
    Sonra, gerçek hayatta mümkün
    olduğu kadar hızlı tanışmak istedim,
  • 2:39 - 2:42
    çünkü önemsediğim şeyleri
    internette göremiyordum.
  • 2:42 - 2:45
    Ama araştırma ve deneyimim gösteriyor ki
  • 2:45 - 2:48
    uyum olduğunu anlamanız için
    sadece 30 saniyeye ihtiyacınız var.
  • 2:49 - 2:51
    Ben de sıfır randevu icat ettim.
  • 2:51 - 2:54
    Sıfır randevu bir içecek
    ve bir saat demek.
  • 2:54 - 2:57
    Amaç yalnızca bir soruya yanıt bulmak:
  • 2:57 - 2:59
    Ben bu kişiyle yemeğe çıkmak ister miyim?
  • 2:59 - 3:01
    ''Aradığım o mu?'' değil.
  • 3:01 - 3:02
    Gerçekten şu soru
  • 3:02 - 3:05
    ''Bu kişiyle aynı masada
    üç saat oturabilir miyim?''
  • 3:06 - 3:08
    Bir programınız olduğunu söyleyin,
  • 3:08 - 3:10
    arkadaşlarla buluşacağınızı,
    bir konferansınız olduğunu,
  • 3:10 - 3:12
    ne olduğu fark etmez, sizi tanımıyorlar.
  • 3:12 - 3:14
    Amaç bir saat.
  • 3:14 - 3:17
    Eğer tanışma harikaysa
    ilk randevunuzu ayarlarsınız.
  • 3:17 - 3:20
    Harika değilse
    eğlence moduna geri dönerek
  • 3:20 - 3:24
    bir sonraki tanışmanız için
    birkaç yeni hikâye üzerinde çalışırsınız.
  • 3:24 - 3:27
    Ayrıca sadece bir saat olduğu için
    bir akşama üç tanışma sığdırabilirsiniz
  • 3:27 - 3:31
    ve sadece saçlarınızı yapıp haftada bir
    güzel kıyafet seçmeniz yeterli.
  • 3:31 - 3:34
    Sıfır randevu ayrıca
    onlara çıkma teklifi etmeme
  • 3:34 - 3:36
    verdikleri tepkiyi görmemi sağlıyor.
  • 3:36 - 3:39
    Herkesin buna sıcak bakmayacağını
    düşünmüştüm ve haklı çıktım.
  • 3:40 - 3:43
    29 kalifiye kişiden
    sadece 15'i mesajıma yanıt verdi,
  • 3:43 - 3:46
    bunların arasından altı kişi
    sıfır randevuya razı oldu.
  • 3:46 - 3:48
    İlk sıfır randuevum
    bir set tasarımcısıylaydı.
  • 3:48 - 3:50
    İkimiz de yogaya ilgiliydik
  • 3:50 - 3:52
    ve ekmek üstü fıstık ezmesi seviyorduk.
  • 3:52 - 3:53
    Umut vericiydi.
  • 3:53 - 3:56
    Ama iki dakika sonra
    bir yere varamayacağını anladım
  • 3:56 - 3:59
    ve onunla yemeğe
    çıkmayacağım için rahatlamıştım.
  • 3:59 - 4:02
    Bir sonraki sıfır randevuma giderken
    biraz huzursuzdum.
  • 4:02 - 4:05
    Brooklyn Heights Promenade'de
    bir şişe viski eşliğinde
  • 4:05 - 4:07
    günbatımını izlerken
    tanışmak üzere anlaşmıştık
  • 4:07 - 4:09
    ve açıkçası evimden yalnızca
    iki bina ilerideydi.
  • 4:09 - 4:12
    Ayrıca adamın da benim gibi
    bir podkastı vardı,
  • 4:12 - 4:15
    en kötü ihtimalle podkastlarımız
    hakkında konuşurduk.
  • 4:15 - 4:18
    Sonra Chaz yanıma oturdu.
  • 4:19 - 4:21
    Bu nazik ve anlayışlı adam
  • 4:21 - 4:24
    harika espriler yapıyor
    ve çok güzel sorular soruyordu.
  • 4:24 - 4:28
    Avukattı, yazardı, güldüğü zaman
    gözleri parıldıyordu
  • 4:28 - 4:30
    ve onu öptüğümde sımsıkı kapanıyorlardı.
  • 4:30 - 4:33
    Ve akşamın ilerleyen saatlerinde
    sıfır randevu ilk randevuya dönüştü.
  • 4:34 - 4:38
    Aradan iki yıl geçti ve şimdi bir çamaşır
    makinesi, kurutucu ve çiçeklerimiz var.
  • 4:38 - 4:41
    Tabii sizin de o çiçeklere
    sahip olacağınızın sözünü veremem.
  • 4:41 - 4:43
    Ama hikâyemin ana teması
  • 4:43 - 4:46
    internette tanışma
    berbat olmak zorunda değil.
  • 4:46 - 4:49
    Bir oyunmuş gibi davranmayın,
    bir özgeçmiş gibi de davranmayın.
  • 4:49 - 4:52
    Aradığınızı bulacak
    bir kaynak gibi kullanın
  • 4:52 - 4:56
    ve sıfır randevuyla mümkün
    olduğu kadar hızlı çevrimdışı olun.
  • 4:56 - 4:59
    Çünkü burada amaç kaydırmak değil.
  • 4:59 - 5:01
    Aradığınız kişiyi bulmak.
  • 5:01 - 5:03
    Bol şans.
  • 5:03 - 5:06
    (Alkışlar)
Title:
Tanışma uygulamalarında kaydırmayı bırakıp aradığınız kişiyi nasıl bulursunuz
Speaker:
Christina Wallace
Description:

Gerçekle yüzleşelim; internette tanışmak berbat bir şey. Onca muhtemel kişi ve harcanan onca zaman. Ama değer mi? Podkastçı ve girişimci Christina Wallace öyle düşünüyor, tabii bunu doğru yaparsanız. Bu komik ve kısa konuşmasında Wallace, MBA yetilerini kullanarak nasıl bir ''sıfır randevu'' yaklaşımı geliştirdiğini ve kaydırmaya dayalı uygulamaları nasıl başarıyla kullanacağımızı anlatıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
05:19

Turkish subtitles

Revisions