-
(Arkaplan Müziği) Modern Sanat Müzesi'ndeyiz ve
-
Constantin Brancusi'nin "Bird in Space" [Boşluktaki Kuş]una bakıyoruz.
-
Brancusi kariyeri boyunca Paris'te çalışmış
-
bir Romanyalıydı.
-
Bir çok alanda çalıştı ve materyalleri yeni
-
ifadeler bulmak için zorladı.
-
Bu bronz.
-
Bu bronz. Oldukça parlatılmış.
-
Böylece altın gibi gözüküyor.
-
Ama sadece bronz değil, çünkü Brancusi için
-
temel-kaide de heykelin bir parçasıydı.
-
Ve bunun taş bir kaidesi var.
-
Altında kireç taşı var, ve sıklıkla onun da altında
-
ahşap bir kaide görürüz, bu materyaller arası bir hiyerarşi yaratır,
-
ki o bunu en ilkelden en endüsriyele doğru kurar.
-
Bu Neoplatonik bir fikir, maddi olandan
-
maddi olmayana, ruhani olana yükselmek.
-
Bunun doğru olduğunu sanıyorum.
-
Bronzun parlaklığı, yansıtılıcığı bunu destekliyor.
-
Bu gerçekten ışık ve hareketle ilgili olmalı.
-
Bu bir kuşun gerçek resmedilişini gösteren
-
bir heykel değil,
-
bu, bu yükselen varlığın
-
hassas organik değişimi.
-
Temsil olarak alışık olduğumuz, sevdiğimiz
-
kuş modeli değil.
-
Etrafında yürdüğümüzde,
-
yansıttığı ışığın parlamaları, değişimleri ve titremesi,
-
yani neredeyse hareketli bir şey gibi.
-
Sanki hareket ediyor, yükseliyormuş gibi,
-
ama mekanik bir itme değil bu,
-
endüstriyel bir malzeme olan metal olmasına rağmen değil.
-
Bu heykel hakkında ünlü bir hikaye var.
-
1936'da Modern Sanatlar Müzesi'nde
-
"Kübizm ve Soyut Sanat" adlı sergiye dahil edilmişti.
-
ve bu eser Fransa'ya geldiğinde
-
gümrük görevlileri geçmesine izin vermediler.
-
Neden?
-
Çünkü Modern Sanatlar Müzesi bunun bir sanat eseri olduğunu iddia ediyordu,
-
ve onlar buna inanmadı.
-
1936 yılındayız ve onlar bunun endüstriyel bir kullanımı olduğuna inandıkları için
-
vergilenebileceğini düşünüyorlar.
-
Ve Müze "Hayır, bu bir sanat eseri,
-
vergilendirilmemelidir" diyor.
-
Ve sonuçta eser alınıyor.
-
Hakkında bir mahkeme de vardı.
-
Ama bu hangi amaca hizmet edebilir?
-
Eğerki gazeteleri doğru hatırlıyorsam,
-
bir ateşleyici ya da ateşleyici parçası olduğu düşünülüyordu.
-
Gerçekten radikalliğe hitap ediyor,
-
- ki bence bunu gerçekten unutuyoruz - bunun ne kadar soyut olduğunu.
-
Belli noktalardan o kadar da soyut gözükmüyor.
-
Bir uçuşu ve yukarı hareketi andırıyor.
-
Ve aslında böyle şeylere bizler alışkınız.
-
(Fon Müziği]