Irkçılığın herkes için bir maliyeti var
-
0:01 - 0:03Ben bir kamu politikası uzmanıyım.
-
0:03 - 0:08Amerikan ekonomisindeki sorunlara
işaret eden verileri araştırıyorum; -
0:08 - 0:11hane halkı borcunun artması,
-
0:11 - 0:13ücretlerin ve yardımların düşmesi,
-
0:13 - 0:15kamu gelirindeki
eksiklikler gibi sorunlar. -
0:16 - 0:18Ekonomimizi daha fazla insan için
-
0:18 - 0:21daha refah hale getirmek adına
çözümler bulmaya çalışıyorum. -
0:23 - 0:25Vergi politikası
-
0:25 - 0:28ve altyapı yatırımlarını deliler gibi
araştırıyorum -
0:28 - 0:30ve zarifçe tasarlanmış
-
0:30 - 0:33bir düzenleyici rejimden
gerçekten heyecan duyuyorum. -
0:33 - 0:35(Kahkahalar)
-
0:35 - 0:38Bunlar, 2016 yılının Ağustos ayında
-
0:38 - 0:44halka açık canlı bir televizyon
çağrı programında bahsettiğim konular. -
0:44 - 0:48Kuzey Carolina'dan Gary isminde
bir adam aradığında -
0:48 - 0:52programı neredeyse yarılamıştım
-
0:52 - 0:56ve “Ben beyaz bir erkeğim
ve önyargılıyım” dedi. -
0:59 - 1:03Daha sonra önyargılarını detaylandırdı;
-
1:03 - 1:06siyah erkekler ve çeteler,
-
1:06 - 1:08uyuşturucu ve suç hakkında konuştu.
-
1:09 - 1:12Ama sonra asla
unutamayacağım bir şey söyledi. -
1:13 - 1:15"Ama değişmek istiyorum
-
1:16 - 1:21ve daha iyi bir Amerikalı olmak için
ne yapabileceğimi bilmek istiyorum" dedi -
1:23 - 1:26Şimdi unutmayın, kariyerim
kişisel düşünce ve duygulara değil, -
1:26 - 1:29dolarlara ve sentlere çevrilen
-
1:29 - 1:31ekonomi politikası ile ilgilidir.
-
1:32 - 1:36Ama canlı yayında adama
cevap vermek için ağzımı açtığımda -
1:36 - 1:39en şaşırtıcı kelimeler çıktı.
-
1:39 - 1:40Dedim ki...
-
1:41 - 1:42"Teşekkür ederim"
-
1:43 - 1:46Önyargılarını kabul ettiği,
değişmek istediği -
1:46 - 1:49ve bir şekilde, onu daha iyi bir
Amerikalı yapacağını bildiği için -
1:49 - 1:51ona teşekkür ettim.
-
1:53 - 1:56Gary ile benim
aramdaki söyleşi viral oldu. -
1:57 - 1:59Sekiz milyondan fazla izlendi
-
1:59 - 2:04ve sosyal medya yorumlarına
ve haber kaynaklarına ilham oldu. -
2:05 - 2:08Sanırım insanlar siyah bir kadının
-
2:08 - 2:10önyargılı beyaz bir adam için
böyle şefkat gösterdiğine -
2:11 - 2:12ve beyaz bir adamın
-
2:12 - 2:17ulusal televizyonda önyargılarını
kabul ettiğine şaşırdılar. -
2:18 - 2:22Gary ile viral anımızdan
çok kısa bir süre sonra -
2:22 - 2:24bizzat tanıştık.
-
2:24 - 2:27Tavsiyeme uyduğunu söyledi.
-
2:27 - 2:32Sözlerimin birisinin tozu
pencereden silip içeri ışığı almış gibi -
2:32 - 2:33olduğunu söyledi.
-
2:35 - 2:38Yıllar geçtikçe Gary ve ben arkadaş olduk.
-
2:38 - 2:41Gary, ona Amerika'daki sistematik ırkçılık
-
2:41 - 2:44ve kamu politikası hakkında
çok şey öğrettiğimi söylerdi. -
2:45 - 2:47Ama ben de Gary'den çok şey öğrendim.
-
2:48 - 2:49Benim için en büyük ders,
-
2:49 - 2:55Gary'nin önyargısının
acı çekmesine neden olmasıydı. -
2:56 - 2:58Korku, kaygı, izolasyon.
-
3:00 - 3:01Tüm kariyerimde odaklandığım
-
3:01 - 3:04ekonomik sorunların çoğunu
-
3:04 - 3:06yeniden düşünmemi sağladı.
-
3:07 - 3:08Merak ettim,
-
3:09 - 3:14toplumumuzun ırkçılığının da aynı şekilde
-
3:14 - 3:19ayrıcalıktan faydalanmak için
kurulmuş olan insanlar üzerinde de -
3:19 - 3:22geri tepmesi mümkün mü?
-
3:24 - 3:25Bu sorudan yola çıkarak,
-
3:25 - 3:28son birkaç yılı ülkeyi gezerek,
araştırma yaparak -
3:28 - 3:30ve bir kitap yazarak geçirdim.
-
3:31 - 3:33Vardığım sonuç mu?
-
3:34 - 3:37Irkçılık kötü politika yapımına yol açar.
-
3:38 - 3:40Ekonomimizi daha da kötüleştiriyor.
-
3:41 - 3:45Sadece beyaz olmayanlara
dezavantaj oluşturacak şekillerde değil. -
3:46 - 3:49Görünüşe göre sıfır toplamlı değil.
-
3:49 - 3:53Irkçılık, beyaz insanlar için de kötü.
-
3:56 - 4:02Örneğin, Amerika'nın kamu mallarımıza
yetersiz yatırım yapması, -
4:02 - 4:05hepimizin ihtiyaç duyduğu,
ortak paylaştığımız şeyler, -
4:05 - 4:08okullarımız, yollarımız ve köprülerimiz.
-
4:08 - 4:13Altyapımız, Amerikan İnşaat Mühendisleri
Derneği'nden D+ alıyor -
4:13 - 4:17ve neredeyse her gelişmiş ülkeden
daha az kişi başı yatırım yapıyoruz. -
4:17 - 4:19Ama her zaman böyle değildi.
-
4:20 - 4:22Montgomery, Alabama'ya gittim
-
4:22 - 4:27ve orada, ırkçılığın bir kamu malını
ve kamunun bunu destekleme isteğini -
4:27 - 4:29nasıl yok edebileceğini gördüm.
-
4:30 - 4:321930'lar ve 40'larda
-
4:32 - 4:36Amerika Birleşik Devletleri, Montgomery,
Alabama'da, kilometrelerce en büyüğü olan -
4:36 - 4:39Oak Park havuzunu içeren
-
4:39 - 4:43vergi dolarları tarafından finanse edilen
-
4:43 - 4:46ülke çapında bir
kamu malları patlaması yaşadı. -
4:46 - 4:49O zamanlar, insanların klimaları yoktu
-
4:49 - 4:53ve bu yüzden sıcak yaz günlerini
-
4:53 - 4:57düzenli bir güneşlenme
ve sıçrama rotasyonu içinde geçirdiler -
4:57 - 5:00ve sonra yakındaki ağaçların
bir halkası altında serinlediler. -
5:01 - 5:03Kasabanın buluşma yeriydi.
-
5:04 - 5:07Oak Park havuzu dışında,
-
5:07 - 5:10tüm Montgomery vatandaşları tarafından
finanse edilmiş olsa da -
5:10 - 5:12sadece beyazlar içindi.
-
5:13 - 5:17Bir federal mahkeme tarafından nihayet
anayasaya aykırı bulunduğunda -
5:17 - 5:20belediye meclisinin tepkisi hızlı oldu.
-
5:20 - 5:251 Ocak 1959'dan itibaren,
-
5:25 - 5:29siyah ailelerin de yüzmesine
izin vermek yerine -
5:30 - 5:32halka açık havuzu
boşaltmaya karar verdiler. -
5:37 - 5:40Kamusal malların bu şekilde yok edilmesi
-
5:40 - 5:43ülke genelinde sadece güneyde değil
-
5:43 - 5:45kasabalarda da tekrarlandı.
-
5:46 - 5:49Kasabalar, 1960'lı yılların tamamındaki
-
5:49 - 5:52ayrışma emirlerine
yanıt olarak kamu parklarını, -
5:52 - 5:54havuzlarını ve okullarını kapattı.
-
5:54 - 5:59Montgomery'de on yıl boyunca tüm
Parklar Departmanı kapalıydı. -
5:59 - 6:01Eğlence merkezlerini kapattılar,
-
6:01 - 6:04hayvanat bahçesindeki
hayvanları bile sattılar. -
6:07 - 6:11Bugün, Oak Park'ın arazisinde
benim gibi yürüyebilirsiniz -
6:11 - 6:13ancak çok az insan var.
-
6:14 - 6:16Havuzu asla yeniden inşa etmediler.
-
6:17 - 6:20Irkçılığın herkes için bir maliyeti var.
-
6:23 - 6:27Aynı düşünceyi, Lehman Brothers'ın
batmakta olduğu haberini öğrendiğim -
6:27 - 6:3015 Eylül 2008'de hatırlıyorum.
-
6:31 - 6:33Şimdi Lehman,
-
6:33 - 6:37önümüzdeki günlerde gidecek olan
diğer finansal firmalar gibi, -
6:37 - 6:4130 yıllık sabit oranlı bir ev kredisi olan
-
6:41 - 6:44basit ve güvenli bir şeye dayanan
zehirli bir finansal araca -
6:44 - 6:46aşırı maruz kalmakla yapıldı.
-
6:47 - 6:51Ancak merkezdeki ipotek
ve finansal krizin kökeni -
6:51 - 6:54garip yeni terimler içeriyordu.
-
6:54 - 6:58Glenn adında bir ev sahibiyle
tanıştığımda ziyaret ettiğim gibi -
6:58 - 7:02siyahi ve Latin asıllı
orta sınıf topluluklarda -
7:02 - 7:05yıllarca geliştirildi
ve agresif bir şekilde pazarlandı. -
7:07 - 7:09Glenn, on yıldan fazla bir süredir
-
7:09 - 7:14Cleveland'ın Mount Pleasant semtinde
yapraklı sokakta bir eve sahipti. -
7:14 - 7:17Ama onunla tanıştığımda
ipoteği paraya çevrilmek üzereydi. -
7:18 - 7:20Hemen hemen tüm komşuları gibi,
-
7:20 - 7:24ipoteğini yeniden finanse etmeyi
vaat eden bir komisyoncu kapıyı çaldı. -
7:24 - 7:29Ancak komisyoncunun ona söylemediği şey,
bunun yeni bir ipotek olduğuydu. -
7:29 - 7:32Şişirilmiş bir
faiz oranına sahip bir ipotek -
7:32 - 7:34ve bir balon ödemesi
-
7:34 - 7:37ve bundan çıkmaya çalışırsa
bir ön ödeme cezası. -
7:39 - 7:42Şimdi, yaygın yanlış algılama,
-
7:42 - 7:44o zaman ve hala bugün,
Glenn gibi insanların -
7:44 - 7:49karşılamayacakları
mülkler satın aldıklarıdır. -
7:50 - 7:53Kendilerinin
riskli borçlular olduklarıydı. -
7:54 - 7:59Bu kalıpyargının, politika yapıcıların,
-
7:59 - 8:02hala durduracak zamanımız olduğunda
-
8:02 - 8:05krizini görmesini
nasıl zorlaştırdığını gördüm. -
8:06 - 8:07Ama hepsi buydu.
-
8:07 - 8:09Bir klişe.
-
8:09 - 8:15Yüksek risk faizli ipoteklerin çoğu Glenn
gibi iyi kredileri olan insanlara gitti. -
8:16 - 8:20Afrikalı Amerikalılar ve Latinlerin
kredileri, beyaz insanlardan -
8:20 - 8:22daha iyi olsa bile onlara
-
8:22 - 8:25bu toksik kredileri satmaları
üç kat daha muhtemeldi. -
8:25 - 8:27Sorun borçlu olan değildi,
-
8:27 - 8:29sorun krediydi.
-
8:32 - 8:34Kazadan sonra,
-
8:34 - 8:39Wells Fargo'dan Countrywide'a kadar
ülkenin yüksek kredi verenlerinin çoğu -
8:39 - 8:42ırk ayrımcılığı nedeniyle
para cezasına çarptırılacaktı. -
8:43 - 8:45Fakat bu farkındalık çok geç geldi.
-
8:46 - 8:49Borç verenler için süper kârlı olan
-
8:49 - 8:53ancak borçlular için başarısız olmak
üzere tasarlanan bu krediler, -
8:53 - 8:56Glenn'inki gibi siyahi ve Latin
mahallelerin sınırlarını aşarak -
8:56 - 8:59daha geniş, daha beyaz
ipotek piyasasına yayıldı. -
9:01 - 9:04Ülkenin tüm büyük Wall Street firmaları
bu kredilere bahse giriyor. -
9:04 - 9:09Zirvede, ülkedeki her beş
ipotekten biri bu kalıptaydı -
9:09 - 9:11ve kriz, meslektaşlarımın
-
9:11 - 9:15ve benim geldiğini gördüğümüz kriz,
-
9:16 - 9:18hepimize mal olacaktı.
-
9:19 - 9:23On dokuz trilyon kayıp servet.
-
9:25 - 9:28Emeklilik, konut eşitliği, tasarruflar.
-
9:28 - 9:32Sekiz milyon iş kayboldu.
-
9:34 - 9:37Daha önce hiç toparlanmayan
bir ev mülkiyeti oranı. -
9:39 - 9:46Glenn gibi ev sahiplerini yıllarca
boş yere desteklemem beni ikna etti: -
9:46 - 9:51ırkçılık olmasaydı
finansal bir kriz yaşamazdık. -
9:54 - 9:562017 yılında, bir grup
otomobil fabrikası işçisinin -
9:57 - 10:02sendika için örgütlenmeye
çalıştığı Mississippi'ye gittim. -
10:02 - 10:04Şimdi mücadele ettikleri faydalar,
-
10:04 - 10:06daha yüksek ücret,
daha iyi sağlık sigortası, -
10:06 - 10:08gerçek bir emeklilik,
-
10:08 - 10:10fabrikadaki herkese yardım ederdi.
-
10:10 - 10:13Ama beyaz, siyah,
sendika için, sendikaya karşı -
10:13 - 10:17konuştuğum kişilerden sonra
-
10:17 - 10:19ırkçılık ortaya çıkmaya devam etti.
-
10:20 - 10:23Joey adında beyaz bir adam böyle açıkladı.
-
10:23 - 10:24Dedi ki,
-
10:24 - 10:29"Beyazlar, siyahlar evet oyu veriyorsa
benim evet oyu kullanmadığımı düşünüyor. -
10:29 - 10:32Siyahlar böyle düşünüyorsa,
buna karşıyım." -
10:33 - 10:36Chip adında beyaz bir adam bana,
-
10:36 - 10:39"Fikir şu ki,
siyah insanları yükseltirsen, -
10:39 - 10:41beyaz insanları indirirsin."
-
10:41 - 10:44Sanki dünyanın varil-yengeç-zihniyeti var.
-
10:45 - 10:48Sendika oyu başarısız oldu.
-
10:49 - 10:54Tesisteki ücretler hala
sendikalı akranlarından daha düşük -
10:54 - 10:57ve oradaki insanlar sağlık bakımları için
hala endişeleniyorlar. -
10:58 - 11:04Belki Mississippi'de duyduğum işçilerin
ve erkeklerin önyargılı tutumlarına -
11:04 - 11:08odaklanmak cazip gelebilir.
-
11:08 - 11:11Ama karları için
ırkçı fikirler satan insanları, -
11:11 - 11:14onu satın almaya yetecek kadar
umutsuz olanlardan -
11:15 - 11:17daha fazla sorumlu tutmakla ilgileniyorum.
-
11:19 - 11:23Seyahatlerim de beni böyle yerle götürdü,
-
11:23 - 11:25ancak böyle olmak zorunda değil.
-
11:25 - 11:29Ülkenin en beyaz ve en eski
milleti olan Maine'e gittim; -
11:29 - 11:32her yıl doğumlardan
daha fazla ölümün olduğu -
11:32 - 11:37Lewiston adlı bu ölmekte olan
değirmen kasabasına gittim, -
11:37 - 11:41çoğunlukla Afrikalı ve Müslüman
göçmen ve mülteciler tarafından -
11:41 - 11:45hayata döndürülmüştü.
-
11:45 - 11:47Orada, ailesi Lewiston'a gelen
-
11:47 - 11:51son yeni insan dalgasının
bir parçası olan Cecile adında -
11:51 - 11:52bir kadınla tanıştım.
-
11:52 - 11:55Bunlar yüzyılın başında gelen
Fransız-Kanadalı işçiler. -
11:56 - 12:00Cecile emekli oldu
ancak Kongo mültecilerini -
12:00 - 12:03Franco Miras Merkezi'ndeki
beyaz emeklilere katılmaları için -
12:04 - 12:08organize ederek
hayatta yeni bir amaç bulmuştu. -
12:08 - 12:09(Kahkahalar)
-
12:09 - 12:12Kongo'dan gelen bu erkekler ve kadınlar,
-
12:12 - 12:15bu emeklilerin
çocukluklarından beri konuşmadıkları -
12:16 - 12:18Fransızcayı hatırlamalarına
yardım ediyorlardı. -
12:20 - 12:24Birlikte, bu iki topluluk birbirlerine
kendilerini evde hissetmede yardımcı oldu. -
12:26 - 12:27Yeni gelenlerin
-
12:27 - 12:31kasabada bir tahliye olmasıyla ilgili
tüm siyasi konuşmalar için, -
12:31 - 12:36iki partili bir düşünce kuruluşu
oradaki yerel mülteci topluluğunun -
12:36 - 12:3940 milyon dolar vergi geliri
-
12:39 - 12:41ve 130 milyon gelir yarattığını buldu.
-
12:41 - 12:43Maine'deki onlar gibi
-
12:43 - 12:46diğer kasabalar da onları kapatırken
Lewiston'un yeni bir okul -
12:46 - 12:51inşa ettiği gerçeğiyle övünen
şehir yöneticisiyle konuştum. -
12:51 - 12:56Bölünmüş kalmak
bize çok pahalıya mal oluyor. -
12:56 - 13:00Bir grup için iyi olanın bir diğeri için
pahalıya patlaması gerektiğine ilişkin -
13:00 - 13:02bu sıfır toplamlı düşünce,
-
13:02 - 13:04bizi bu karmaşaya sokan şey budur.
-
13:04 - 13:07Eski paradigmayı reddetme
ve kaderimizin bağlantılı olduğunu -
13:07 - 13:10anlamanın zamanı geldiğine inanıyorum.
-
13:11 - 13:15Birinin yaralanması
herkesin yaralanmasıdır. -
13:18 - 13:20Bir seçeneğimiz var.
-
13:21 - 13:26Milletimiz, insani değer hiyerarşisine
olan inanç üzerine kurulmuştur. -
13:27 - 13:31Fakat ırk çoğunluğu olmayan
bir ülke olmak üzereyiz. -
13:32 - 13:36Hepimiz aynı takımda değilmiş gibi
davranmaya devam edebiliriz. -
13:37 - 13:39Başarımızı sabote etmeye
-
13:39 - 13:42ve kendi oyuncularımızı bozmaya
devam edebiliriz. -
13:42 - 13:47Ya da bu kadar farklılığın yakınlığının
-
13:47 - 13:50ortak insanlığımızı
açığa çıkarmasına izin verebiliriz. -
13:51 - 13:55Sonunda en büyük varlığımıza
yatırım yapabiliriz. -
13:56 - 13:57İnsanlarımıza.
-
13:58 - 13:59Tüm insanlarımıza.
-
14:01 - 14:02Teşekkür ederim.
-
14:02 - 14:08(Alkışlar)
- Title:
- Irkçılığın herkes için bir maliyeti var
- Speaker:
- Heather C. McGhee
- Description:
-
Kamu politikası uzmanı Heather C. McGhee, ırkçılık ekonomimizi daha da kötüleştiriyor -sadece renginden dolayı insanlarına zarar verecek şekilde de değil. McGhee, araştırmasından ve ABD çapında seyahatlerinden, ırkçılığın kötü politika yapımını nasıl desteklediğine ve ekonomik potansiyelimizi nasıl tükettiğine dair şaşırtıcı içgörüler paylaşıyor ve herkes adına daha müreffeh bir ulus yaratmak için neler yapabileceğimiz konusunda kritik bir yeniden düşünüş sunuyor. Kaderimiz bağlantılı, diyor. "Bölünmüş kalmak bize çok pahalıya mal oluyor."
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 14:21
![]() |
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for Racism has a cost for everyone | |
![]() |
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for Racism has a cost for everyone | |
![]() |
Merve Kılıç accepted Turkish subtitles for Racism has a cost for everyone | |
![]() |
Merve Kılıç edited Turkish subtitles for Racism has a cost for everyone | |
![]() |
Merve Kılıç edited Turkish subtitles for Racism has a cost for everyone | |
![]() |
Merve Kılıç edited Turkish subtitles for Racism has a cost for everyone | |
![]() |
Cihan Ekmekçi rejected Turkish subtitles for Racism has a cost for everyone | |
![]() |
Levent Kışlalı accepted Turkish subtitles for Racism has a cost for everyone |