Return to Video

Bir fare. Bir lazer ışını. Kandırılmış bir hafıza.

  • 0:00 - 0:03
    Steve Ramirez:
    Yüksek lisansımın ilk yılında,
  • 0:03 - 0:04
    kendimi yatak odasında
  • 0:04 - 0:06
    bir sürü Ben & Jerry's yerken,
  • 0:06 - 0:08
    kalitesiz TV programları izlerken
  • 0:08 - 0:11
    ve belki, hani belki
    Taylor Swift dinlerken buldum.
  • 0:11 - 0:13
    Ayrılık döneminden yeni çıkmıştım.
  • 0:13 - 0:14
    (Gülüşmeler)
  • 0:14 - 0:17
    Uzun bir süre boyunca tek yaptığım,
  • 0:17 - 0:20
    üst üste o kişiye dair anıları yad etmek
  • 0:20 - 0:23
    ve beni içten içe kemiren,
    derinlerdeki o saçma histen
  • 0:23 - 0:25
    kurtulmayı ummaktı.
  • 0:25 - 0:28
    Şimdi, aslına bakarsanız,
    ben bir nörologum,
  • 0:28 - 0:30
    bu sebeple o insanın anısının
  • 0:30 - 0:33
    ve o anıyı renklendiren korkunç,
    duygusal çağrışımların
  • 0:33 - 0:37
    büyük oranda beyindeki farklı sistemler
    aracılığıyla sağlandığını biliyorum.
  • 0:37 - 0:39
    Sonra kendi kendime,
    beynin için girebilsek
  • 0:39 - 0:40
    ve o mide bulandırıcı hissi
  • 0:40 - 0:44
    o kişinin anısını da bozmadan çıkarabilsek
    nasıl olurdu diye soruverdim.
  • 0:44 - 0:46
    Devamında, o an için
    fazla uçtuğumu fark ettim.
  • 0:46 - 0:48
    İlk olarak, beynin içine girsek
  • 0:48 - 0:51
    ve başlangıç olarak bir anıya
    odaklansak nasıl olurdu?
  • 0:51 - 0:54
    O anıyı tekrar hayata
    geçirerek yola koyulabilir miyiz,
  • 0:54 - 0:57
    hatta belki de, o anının
    içeriği ile birazcık oynasak ya?
  • 0:57 - 1:00
    Bu arada, şu anda dünya
    üzerinde bir insan var ki
  • 1:00 - 1:02
    umarım bu konuşmayı izlemiyordur.
  • 1:02 - 1:06
    (Gülüşmeler)
  • 1:06 - 1:09
    Bu işte bir pürüz var, gerçekten de öyle.
  • 1:09 - 1:12
    Bu fikirler size muhtemelen
    bazı filmleri anımsatacak;
  • 1:12 - 1:14
    ''Total Recall,''
    "Eternal Sunshine of the Spotless Mind"
  • 1:14 - 1:15
    belki de "Inception."
  • 1:15 - 1:17
    Ama bizim çalıştığı film yıldızları
  • 1:17 - 1:19
    laboratuvar ünlüleri.
  • 1:19 - 1:20
    Xu Liu: Deney fareleri.
  • 1:20 - 1:22
    (Gülüşmeler)
  • 1:22 - 1:25
    Nörologlar olarak, hafızanın
    nasıl çalıştığını anlamak için
  • 1:25 - 1:28
    laboratuvarda farelerle çalışıyoruz.
  • 1:28 - 1:31
    Bugün sizleri, beyindeki bir anıyı
  • 1:31 - 1:34
    gerçekten de ışık hızında
    etkinleştirebildiğimize
  • 1:34 - 1:36
    ikna etmeyi umuyoruz.
  • 1:36 - 1:39
    Bunu yapabilmek için
    izlenecek iki basit yol var.
  • 1:39 - 1:43
    Birincisi, beyinde bir anı
    bulup onu işaretlersiniz
  • 1:43 - 1:46
    ve sonra onu bir düğme
    aracılığıyla etkinleştirirsiniz.
  • 1:46 - 1:48
    Bu kadar basit.
  • 1:48 - 1:50
    (Gülüşmeler)
  • 1:50 - 1:51
    SR : İkna oldunuz mu?
  • 1:51 - 1:55
    Anlayacağınız, beyinde bir anıyı
    seçebilmek o kadar da kolay değilmiş.
  • 1:55 - 1:57
    XL : Gerçekten bu, örneğin
  • 1:57 - 2:00
    samanlıkta iğne aramaktan çok daha zor,
  • 2:00 - 2:03
    çünkü bildiğiniz gibi,
    iğne en azından fiziksel olarak
  • 2:03 - 2:05
    elle tutulabilecek bir şeydir,
  • 2:05 - 2:07
    ancak hafıza öyle değil.
  • 2:07 - 2:11
    Ayrıca beynimizdeki hücrelerin sayısı,
  • 2:11 - 2:16
    ortalama bir samanlıktaki
    samanların sayısını açık ara alt eder.
  • 2:16 - 2:18
    Yani evet, bu iş
    gerçekten de zorlu gözüküyor.
  • 2:18 - 2:22
    Yine de şanslıyız ki beynin
    kendisinden yardım alabiliriz.
  • 2:22 - 2:25
    Aslında en basitinden
    yapmamız gereken tek şey,
  • 2:25 - 2:27
    beynin anı oluşturmasına müsaade etmek,
  • 2:27 - 2:30
    çünkü devamında beyin,
    bize o anı için hangi hücrelerin
  • 2:30 - 2:32
    etkin olduğunu söyleyecektir.
  • 2:32 - 2:35
    SR: Peki ben eski sevgilimle
    ilgili anıları hatırlarken
  • 2:35 - 2:37
    beynimde neler dönüyordu?
  • 2:37 - 2:39
    Etik ilkelerini bir an için kenara koyup
  • 2:39 - 2:41
    beynimi şu anda didikleyecek olsaydınız,
  • 2:41 - 2:43
    ben o anı anımsarken,
    beynimin muazzam derecede
  • 2:43 - 2:46
    büyük bir bölümünün
    aktif olduğunu görürdünüz.
  • 2:46 - 2:49
    Özellikle yoğun bir şekilde
    aktif olan beyin bölgesine
  • 2:49 - 2:51
    hipokampus adı veriyoruz,
  • 2:51 - 2:54
    dibimizden ayırmadığımız, bizim
    için önem teşkil eden anılarımızı
  • 2:54 - 2:56
    uzun yıllar boyunca işler kılan bölgedir,
  • 2:56 - 2:58
    ki bu özelliği de bu bölgeyi,
    bir anıyı tekrar
  • 2:58 - 3:01
    etkinleştirebilmek için deneyip
    göreceğimiz ideal bir alan yapar.
  • 3:01 - 3:04
    XL: Hipokampusun içine
    daha yakından baktığımızda,
  • 3:04 - 3:06
    elbette çok fazla hücre göreceğiz,
  • 3:06 - 3:09
    ancak belirli bir anıya hangi hücrelerin
  • 3:09 - 3:10
    dahil olduğunu bulabiliriz,
  • 3:10 - 3:13
    çünkü bir hücre her aktif olduğunda,
  • 3:13 - 3:14
    mesela bir anı oluştururken,
  • 3:14 - 3:18
    daha sonra o hücrelerin aktif olduğunu
  • 3:18 - 3:21
    bize gösterebilecek ayak izleri bırakır.
  • 3:21 - 3:23
    SR: Gece vakti binada yanan ışıkların,
  • 3:23 - 3:27
    birisinin o anda muhtemelen orada
    çalıştığını gösterdiği mantığındaki gibi,
  • 3:27 - 3:29
    kelimenin tam anlamıyla hücre
    içerisinde, yalnızca hücrenin
  • 3:29 - 3:31
    aktif olduğunu zamanlarda çalışan
  • 3:31 - 3:33
    biyolojik sensörler vardır.
  • 3:33 - 3:36
    Bunlar, aktif olan hücreyi
    göstermek için var olan
  • 3:36 - 3:38
    bir tür yanan biyolojik pencerelerdir.
  • 3:38 - 3:40
    XL: Bu sensörün bir kısmını kırptık
  • 3:40 - 3:43
    ve hücreleri kontrol eden
    bir anahtara bağladık
  • 3:43 - 3:47
    ve bu anahtarı yapay
    bir virüsün içine koyduk
  • 3:47 - 3:50
    ve farenin beynine enjekte ettik.
  • 3:50 - 3:52
    Böylece ne zaman bir anı oluşturulsa,
  • 3:52 - 3:55
    o anı için aktif olan her bir hücre
  • 3:55 - 3:57
    aynı zamanda bu anahtarı da kurmuş oldu.
  • 3:57 - 3:59
    SR: Mesela korku anısı
    oluşturduktan sonra,
  • 3:59 - 4:02
    hipokampus şu şekilde gözüküyor.
  • 4:02 - 4:04
    Burada gördüğünüz mavi deniz,
  • 4:04 - 4:06
    yoğun olarak konuşlanmış beyin hücreleri,
  • 4:06 - 4:07
    ancak yeşil beyin hücreleri,
  • 4:07 - 4:10
    yeşil beyin hücreleri,
    belirli korku anısına bağlanan
  • 4:10 - 4:11
    asıl hücrelerdir.
  • 4:11 - 4:13
    Şu anda, korkunun anlık oluşumunun
  • 4:13 - 4:16
    kristalleşmesine şahit oluyorsunuz.
  • 4:16 - 4:19
    Aslında, anının yalnızca
    bir kesitine bakıyorsunuz.
  • 4:19 - 4:22
    XL: Şimdi konuştuğumuz
    anahtara dönecek olursak,
  • 4:22 - 4:25
    tercihen, anahtarın çok hızlı
    hareket etmesi gerekiyor.
  • 4:25 - 4:27
    İşleyişi saatler veya dakikalar almamalı.
  • 4:27 - 4:31
    Beynin hızında hareket etmeli,
    yani milisaniye hızında.
  • 4:31 - 4:33
    SR: Ne düşünüyorsun Xu?
  • 4:33 - 4:36
    Beyin hücrelerini etkinleştirmek
    ya da etkisizleştirmek için
  • 4:36 - 4:38
    farmakolojik ilaç kullanabilir miyiz?
  • 4:38 - 4:41
    XL : Meh. İlaçlar oldukça
    karışıktırlar, her yere yayılırlar
  • 4:41 - 4:44
    ve hücrelere etki etmeleri yüzyılı alır.
  • 4:44 - 4:48
    Bu da, eş zamanlı hücre kontrolü
    yapmamıza izin vermez.
  • 4:48 - 4:52
    Peki o zaman Steve,
    beyne elektrik vermeye ne dersin?
  • 4:52 - 4:55
    SR: Elektrik oldukça hızlıdır,
  • 4:55 - 4:57
    ancak elektriği, yalnızca anıya tutunan
  • 4:57 - 4:59
    hücrelere büyük ihtimalle gönderemeyiz
  • 4:59 - 5:01
    ve beyni kızartabiliriz.
  • 5:01 - 5:04
    XL: Evet, doğru söylüyorsun.
    Yani öyle görünüyor ki,
  • 5:04 - 5:06
    beyni ışık hızında etkileyebilmek için
  • 5:06 - 5:10
    cidden daha iyi bir
    yol bulmamız gerekiyor.
  • 5:10 - 5:15
    SR: Ne tesadüftür ki ışık,
    ışık hızında yol alır.
  • 5:15 - 5:18
    Yani belki de hücreleri sadece
    ışığı kullanarak etkinleştirebilir
  • 5:18 - 5:20
    veya etkisizleştirebiliriz.
  • 5:20 - 5:21
    XL: Bu oldukça hızlı olur.
  • 5:21 - 5:23
    SR: Ki normalde beyin hücreleri
  • 5:23 - 5:25
    ışık sinyallerine yanıt vermezler,
  • 5:25 - 5:26
    yani ışık sinyallerine yanıt verenler
  • 5:26 - 5:29
    ışığa duyarlı anahtarlara
    sahip olanlar olacaktır.
  • 5:29 - 5:32
    Bunu yapabilmek için önce
    beyin hücrelerini, lazer ışınlarına
  • 5:32 - 5:33
    yanıt vermesi için kandırmamız gerekir.
  • 5:33 - 5:35
    XL : Evet, doğru duydunuz.
  • 5:35 - 5:37
    Beynin içine lazer ışınlamaya çalışıyoruz.
  • 5:37 - 5:37
    (Gülüşmeler)
  • 5:37 - 5:41
    SR : Bunu yapabilmemizi sağlayan
    tekniğin adı optogenetik.
  • 5:41 - 5:44
    Optogenetik bize beyin hücrelerini
    açıp kapatmaya yarayan
  • 5:44 - 5:46
    ışık anahtarını verir
  • 5:46 - 5:48
    ve bunu anahtarın ismi "channelrhodopsin,"
  • 5:48 - 5:51
    beyin hücresine bağlı
    yeşil noktalar olarak görülüyor.
  • 5:51 - 5:54
    "Channelrhodopsin"i, beyin hücrelerine
    yapay olarak yerleştirilebilen,
  • 5:54 - 5:57
    bir çeşit ışık duyarlı anahtar
    olarak düşünebilirsiniz,
  • 5:57 - 5:58
    böylece bu anahtarı artık
  • 5:58 - 6:01
    üzerine tıklayarak etkinleştirebilir
    veya etkisizleştirebiliriz
  • 6:01 - 6:04
    ve bu takdirde, ışık sinyalleri
    aracılığıyla tıklayabiliyoruz.
  • 6:04 - 6:08
    XL: Işık duyarlı channelrhodopsin anahtarı
  • 6:08 - 6:10
    bahsettiğimiz sensöre yerleştiriyoruz
  • 6:10 - 6:12
    ve bunu beyne enjekte ediyoruz.
  • 6:12 - 6:16
    Her anı oluşumu gerçekleştiğinde,
  • 6:16 - 6:18
    belirli o anı için aktif olan
    herhangi bir hücre de,
  • 6:18 - 6:21
    aynı zamanda bu ışığa duyarlı
    anahtarı kurmuş olacak,
  • 6:21 - 6:24
    böylece bu hücreleri,
  • 6:24 - 6:28
    burada gördüğünüz gibi,
    lazeri çevirerek kontrol edebiliriz.
  • 6:28 - 6:31
    SR: Şimdi bütün bunları bir
    denemeye tabi tutalım.
  • 6:31 - 6:33
    Yapabileceğimiz şey, farelerimizi alıp
  • 6:33 - 6:36
    onları tamamen buradaki
    kutuya benzeyen bir kutuya koyup
  • 6:36 - 6:39
    ardından onlara çok hafif
    bir ayak şoku verebiliriz,
  • 6:39 - 6:41
    böylece bu kutuya dair
    bir korku anısı oluştururlar.
  • 6:41 - 6:43
    Burada kötü bir şeyin
    yaşandığını öğrenirler.
  • 6:43 - 6:45
    Bizim sistemimizde,
  • 6:45 - 6:47
    bu anıyı oluştururken
    hipokampuste aktif olan hücreler,
  • 6:47 - 6:50
    yalnızca channelrhodopsini
    içerecek olan hücrelerdir.
  • 6:50 - 6:53
    XL: Bir fare kadar küçüksen,
  • 6:53 - 6:57
    bütün dünya peşindeymiş
    hissine kapılırsın.
  • 6:57 - 6:59
    Bu sebeple en iyi savunma tekniğimiz
  • 6:59 - 7:01
    fark edilmemek olacaktır.
  • 7:01 - 7:03
    Bir fare ne zaman korksa,
  • 7:03 - 7:06
    her zaman aynı tepkisel
    davranışı sergileyecektir,
  • 7:06 - 7:07
    kutunun köşesinde duracak,
  • 7:07 - 7:10
    vücudunun hiçbir bölgesini
    kıpırdatmamaya çalışacak.
  • 7:10 - 7:13
    Diğer bir deyişle bu poza
    donma adını veriyoruz.
  • 7:13 - 7:17
    Bir fare, bu kutuda kötü
    bir şey yaşandığını hatırlarsa
  • 7:17 - 7:20
    ve biz onu tekrar o kutuya koyarsak,
  • 7:20 - 7:22
    donma moduna geçecektir,
  • 7:22 - 7:24
    çünkü kutudaki potansiyel tehlikelerce
  • 7:24 - 7:27
    fark edilmek istemiyor olacaktır.
  • 7:27 - 7:29
    SR: Donmayı şu şekilde de düşünebiliriz;
  • 7:29 - 7:30
    kendi halinizde
    sokakta yürüyorsunuz
  • 7:30 - 7:32
    ve aniden eski kız
    veya erkek arkadaşınızla
  • 7:32 - 7:34
    karşılaşacak oluyorsunuz
  • 7:34 - 7:36
    ve o dehşet verici iki saniyede,
  • 7:36 - 7:38
    şunları düşünüveriyorsunuz;
    ''Ne yapacağım ben?
  • 7:38 - 7:41
    Selam vereyim mi, elini sıkayım mı?
    Arkamı dönüp koşayım mı?
  • 7:41 - 7:43
    Burada oturup yokmuşum
    gibi yapayım mı?''
  • 7:43 - 7:45
    Aniden gelip sizi kudretsiz
    bırakan bu düşünce yığını,
  • 7:45 - 7:47
    beraberinde gelen
    far görmüş tavşan halleri.
  • 7:47 - 7:51
    XL: Tabii eğer fareyi önceki
    gibi tamamen farklı,
  • 7:51 - 7:54
    yeni bir kutuya koyarsanız,
  • 7:54 - 7:56
    bu kutudan korkmayacaktır,
  • 7:56 - 8:01
    çünkü bu yeni ortamda ona
    tehdit oluşturan bir unsur yok.
  • 8:01 - 8:04
    Peki ya fareyi bu yeni kutuya koysak,
  • 8:04 - 8:08
    ama aynı zamanda,
    öncesinde yaptığımız gibi
  • 8:08 - 8:11
    lazerleri kullanarak korku anısını
    yeniden canlandırsak nasıl olur?
  • 8:11 - 8:13
    Tamamen farklı olan bu yeni ortama,
  • 8:13 - 8:17
    ilk kutuda yaşanan
    korku anısını taşıyabilir miyiz?
  • 8:17 - 8:20
    SR: Pekâlâ, buyrun sizlere
    milyon dolarlık deney.
  • 8:20 - 8:23
    O günün anılarını tekrardan
    hayata geçirecek olursam;
  • 8:23 - 8:25
    Red Sox'ın kazandığını hatırlıyorum,
  • 8:25 - 8:27
    yemyeşil bir bahar günüydü,
  • 8:27 - 8:29
    nehir boyunca mekik dokunulacak
  • 8:29 - 8:31
    ve belki de sonra North End'e
  • 8:31 - 8:33
    biraz cannoli tatlısı
    almaya gidilecek bir gündü.
  • 8:33 - 8:36
    Öte yandan Xu ve ben,
  • 8:36 - 8:40
    tamamen penceresiz, kapkara bir
    odadaydık, gözümüzü kesinlikle oynatmıyor,
  • 8:40 - 8:43
    göz kırpmasını uzaktan yakından
    andıracak hiçbir hareket yapmıyorduk,
  • 8:43 - 8:45
    çünkü gözlerimiz bilgisayar
    ekranına kitlenmişti.
  • 8:45 - 8:49
    Bu fareyi gözlemliyor, kendi tekniğimizi
    ilk defa kullanarak hafızasındaki anıyı
  • 8:49 - 8:50
    canlandırmaya çalışıyorduk.
  • 8:50 - 8:52
    XL: Şöyle bir durumla karşılaştık.
  • 8:52 - 8:55
    Fareyi bu kutuya ilk koyduğumuzda,
  • 8:55 - 8:58
    çevresini anlamaya çalışıyor,
    etrafı koklayıp geziyor,
  • 8:58 - 8:59
    kendi halinde takılıyordu,
  • 8:59 - 9:01
    çünkü doğası gereği,
  • 9:01 - 9:03
    fareler gerçekten meraklı hayvandırlar.
  • 9:03 - 9:06
    Bu yeni kutunun içerisinde
    neler döndüğünü merak ediyorlar.
  • 9:06 - 9:07
    Gerçekten tuhaf.
  • 9:07 - 9:11
    Şu anda gördüğünüz gibi,
    lazeri açtığımız anda
  • 9:11 - 9:14
    fare birden donma moduna geçiverdi.
  • 9:14 - 9:18
    Öylece durdu ve kesinlikle
    kımıldamamaya çalıştı.
  • 9:18 - 9:20
    Gerçekten dondu.
  • 9:20 - 9:22
    Gerçekten de ilk kutuda
    yaşadığı korku anısını,
  • 9:22 - 9:24
    tamamen yeni bir çevreye taşımayı
  • 9:24 - 9:28
    başarmışız gibi gözüküyor.
  • 9:28 - 9:30
    Steve ile ben buna şahit olurken,
  • 9:30 - 9:32
    en az farenin kendisi kadar şoka girdik.
  • 9:32 - 9:33
    (Gülüşmeler)
  • 9:33 - 9:37
    Deney sonrası, ikimiz de
    hiçbir şey söylemeden
  • 9:37 - 9:38
    odayı terk ettik.
  • 9:38 - 9:42
    Uzun süren tuhaf bir süre ardından,
  • 9:42 - 9:44
    Steve sessizliği bozdu.
  • 9:44 - 9:46
    SR: ''İşe yaradı mı yani?''
  • 9:46 - 9:49
    XL: ''Evet,'' dedim.
    ''Cidden işe yaradı!''
  • 9:49 - 9:51
    Çok heyecanlanmıştık.
  • 9:51 - 9:54
    Sonrasında Nature dergisinde
  • 9:54 - 9:56
    bulgularımızı yayınladık.
  • 9:56 - 9:58
    İşimizin yayımından bugüne,
  • 9:58 - 10:01
    internetin her bir köşesinden
  • 10:01 - 10:03
    çeşitli yorumlar alıyoruz.
  • 10:03 - 10:06
    Bazılarını inceleyelim.
  • 10:06 - 10:09
    [''OHAA SONUNDA... dahası gelecek, sanal gerçeklik, sinirsel manipülasyon, sanal rüya öykünmesi.. sinirsel kodlama, 'anı yazımı ve yeniden yazımı', sinir hastalıkları. Gelecek cidden mükemmel olacak.'']
  • 10:09 - 10:11
    SR: Muhtemelen ilk
    olarak, insanların bu tarz
  • 10:11 - 10:14
    işler hakkında gerçekten güçlü
    fikirleri olduğunu fark edeceksiniz.
  • 10:14 - 10:16
    Bu ilk alıntının aktardığı olumlu etkiye
  • 10:16 - 10:18
    kesinlikle katılıyorum,
  • 10:18 - 10:20
    çünkü sıfır ile
    Morgan Freeman'ın sesi aralığında,
  • 10:20 - 10:22
    karşımıza çıkan en mükafatlandırıcı
  • 10:22 - 10:24
    çağrışımlardan biri bu.
  • 10:24 - 10:26
    (Gülüşmeler)
  • 10:26 - 10:28
    Ama şimdi göreceksiniz ki
    tek seçenek bu değil.
  • 10:28 - 10:29
    [''Böyle şeyler ödümü koparıyor. Birkaç yıl içerisinde insanlar üzerinde de bunu böyle kolayca yaparlarsa ya? TANRIM, HAPI YUTTUK!'']
  • 10:29 - 10:31
    XL: Cidden ikinci yoruma bakacak olursak,
  • 10:31 - 10:33
    hepimiz bunun olumlu bir düşünce olmadığı
  • 10:33 - 10:36
    konusunda uzlaşabiliriz.
  • 10:36 - 10:38
    Yine de bu yorum,
  • 10:38 - 10:40
    henüz fareler ile çalışıyor
    olmamıza rağmen,
  • 10:40 - 10:44
    hafıza kontrolünün muhtemel
    etik ikilemleri üzerine
  • 10:44 - 10:47
    düşünmeye ve tartışmaya
  • 10:47 - 10:49
    itiyor bizleri.
  • 10:49 - 10:51
    SR: Şimdi üçüncü alıntının etkisiyle,
  • 10:51 - 10:54
    son dönemde, laboratuvarda
    üzerine çalıştığımız Inception Projesi
  • 10:54 - 10:56
    olarak adlandırdığımız bir
    projeden bahsetmek istiyoruz.
  • 10:56 - 10:58
    [''Bunun hakkında bir film çekmeliler. İnsanların zihinlerine, kendi kazançları için kullanacakları fikir yerleştirdikleri bir film. Adı da Inception olsun.'']
  • 10:58 - 11:02
    Bir anıyı tekrardan
    canlandırabildiğimize göre,
  • 11:02 - 11:05
    bunu yapıp o anıyı kurcalarsak,
    değiştirirsek ne olur?
  • 11:05 - 11:08
    Onu sahte bir anıya
    bile çevirebilir miyiz?
  • 11:08 - 11:12
    XL: Anılar çok yönlü ve dinamiktirler,
  • 11:12 - 11:15
    ama sadeleştirmek adına,
    anıyı film klibiymişçesine
  • 11:15 - 11:17
    hayal edelim.
  • 11:17 - 11:19
    Şu ana kadar sizlere,
    klipteki ''oynat'' tuşunu
  • 11:19 - 11:21
    kontrol edebileceğimizi anlattık,
  • 11:21 - 11:26
    böylece bu video klibi her zaman
    ve her yerde oynatabiliyoruz.
  • 11:26 - 11:28
    Peki ya gerçekten beynin içine girip,
  • 11:28 - 11:31
    bu film klibini düzenleyebilmemiz
    gerçekten mümkün mü,
  • 11:31 - 11:34
    aslından farklı bir şeye
    dönüştürebilir miyiz?
  • 11:34 - 11:36
    Evet, yapabiliriz.
  • 11:36 - 11:38
    Gördük ki tek yapmamız gereken şey,
  • 11:38 - 11:43
    öncesinde yaptığımız gibi lazerleri
    kullanarak anıyı yeniden canlandırmak,
  • 11:43 - 11:46
    ama aynı zamanda, yeni bir bilgi ekler
  • 11:46 - 11:50
    ve bu yeni bilgiyi, eski anıya
    dahil etmesini sağlarsak
  • 11:50 - 11:53
    bu durum anıyı değiştirecektir.
  • 11:53 - 11:56
    Remiks kasetler hazırlamak gibi bir şey.
  • 11:56 - 11:59
    SR: Bunu nasıl yapıyoruz?
  • 11:59 - 12:01
    Beyinde korku anısı bulmaktansa,
  • 12:01 - 12:03
    hayvanlarımızı alıp
  • 12:03 - 12:06
    onları, örneğin buradaki mavi kutu
    gibi bir kutunun içine koyduk
  • 12:06 - 12:08
    ve mavi kutuyu temsil eden
    beyin hücrelerini buluyoruz
  • 12:08 - 12:11
    ve ışık demetine tepki gösterecek
    şekilde onları kandırıyoruz,
  • 12:11 - 12:13
    tıpkı öncesinde söylediğimiz gibi.
  • 12:13 - 12:14
    Sonraki gün, hayvanlarımızı alıp
  • 12:14 - 12:18
    daha önce hiç bulunmadıkları
    kırmızı bir kutunun içine yerleştiriyoruz.
  • 12:18 - 12:20
    Mavi kutunun anısını hatırlatmak için
  • 12:20 - 12:21
    beyne ışın yolluyoruz.
  • 12:21 - 12:23
    Hayvan mavi kutunun anısını hatırlarken,
  • 12:23 - 12:25
    ona hafif ayak şokları
  • 12:25 - 12:28
    uygularsak ne olur?
  • 12:28 - 12:30
    Burada, mavi kutunun anısı ile
  • 12:30 - 12:32
    ayak şoku arasında suni bir
  • 12:32 - 12:34
    bağlantı kurmaya çalışıyoruz.
  • 12:34 - 12:35
    Bu ikisini birleştirmeye çalışıyoruz.
  • 12:35 - 12:37
    Yapıp yapamadığımızı görmek için
  • 12:37 - 12:38
    hayvanımızı tekrardan alıp
  • 12:38 - 12:40
    mavi kutunun içerisine yerleştiriyoruz.
  • 12:40 - 12:43
    Tekrardan, mavi kutunun anısını
    yeniden canlandırdık
  • 12:43 - 12:45
    ve bu sırada hafif bir ayak şoku verildi
  • 12:45 - 12:48
    ve hayvan birden dondu.
  • 12:48 - 12:51
    Sanki daha önce burada hafif bir
    şekilde elektrik çarpmış gibi hissediyor,
  • 12:51 - 12:54
    ama aslında böyle bir şey yaşanmadı.
  • 12:54 - 12:56
    Böylece sahte bir anı oluşturuldu,
  • 12:56 - 12:58
    çünkü teknik olarak kötü hiçbir şeyin
  • 12:58 - 12:59
    yaşanmadığı bir yerde,
  • 12:59 - 13:01
    yanlış noktada korku duydu.
  • 13:01 - 13:04
    XL: Pekâlâ, şu ana değin yalnızca
  • 13:04 - 13:06
    ışık kontrollü açma tuşundan bahsettik.
  • 13:06 - 13:09
    Aslında, ışık kontrollü
    kapama tuşuna da sahibiz
  • 13:09 - 13:11
    ve ışık kontrollü kapama tuşunu kurarak
  • 13:11 - 13:14
    bir anıyı, istediğimiz yerde ve zamanda
  • 13:14 - 13:20
    kapatabileceğimizi düşünebilmek
    de çok zor olmasa gerek.
  • 13:20 - 13:22
    Bugün üzerine konuştuğumuz her şey,
  • 13:22 - 13:26
    nörolojinin felsefi yönlü prensibine
    dayanıyor, ki bunda da zihin
  • 13:26 - 13:31
    aşikar gizemli özellikleri ile,
  • 13:31 - 13:34
    aslında bizlerin üzerinde oynama
    yapabileceği maddesel şeylerden oluşur.
  • 13:34 - 13:36
    SR: Şahsen ben,
  • 13:36 - 13:37
    istediğimiz her türlü anıyı yeniden
  • 13:37 - 13:39
    canlandırabileceğimiz bir dünya görüyorum.
  • 13:39 - 13:43
    İstemediğimiz anılardan kurtulabileceğimiz
    bir dünya da olacak bu.
  • 13:43 - 13:45
    Şu anda bile, anı düzenlemesi
    yapmanın gerçekliğin
  • 13:45 - 13:47
    bir parçası olduğu bir dünya görüyorum,
  • 13:47 - 13:48
    çünkü bizler,
  • 13:48 - 13:50
    bilim kurgu ağacından sorular
    toplayıp onları deneysel
  • 13:50 - 13:53
    gerçekliğe yatırabildiğimiz
    bir zamanda yaşıyoruz.
  • 13:53 - 13:54
    XL: Artık laboratuvarda insanlar
  • 13:54 - 13:57
    ve dünyadanın farklı yerlerindeki insanlar
  • 13:57 - 14:01
    anıları canlandırmak ve düzenlemek
    için benzer yöntemler kullanıyorlar,
  • 14:01 - 14:04
    yeni veya eski, olumlu veya olumsuz
  • 14:04 - 14:07
    hafızanın nasıl işlediğini anlamamız için
  • 14:07 - 14:09
    her türden anılar.
  • 14:09 - 14:11
    SR: Mesela, laboratuvarımızdaki bir grup
  • 14:11 - 14:13
    korku anısını oluşturan
    beyin hücrelerini buldular
  • 14:13 - 14:16
    ve onları hoş anılara dönüştürdüler,
    işte böyle.
  • 14:16 - 14:19
    Bu tarz süreçleri düzenlemek derken
    tam olarak bunu kastediyordum.
  • 14:19 - 14:21
    Hatta laboratuvardaki bir eleman,
  • 14:21 - 14:24
    erkek faredeki dişi fare anıları
    yeniden canlandırabilmiş,
  • 14:24 - 14:26
    hatta diyorlar ki zevkli bir
    deneyime dönüştürmüş.
  • 14:26 - 14:31
    XL: Kesinlikle, bilimin herhangi
    keyfi hız limitleri olmadığı,
  • 14:31 - 14:34
    çok heyecan verici bir dönemde yaşıyoruz,
  • 14:34 - 14:38
    yalnızca bizlerin
    hayal gücüne bağlı kalıyor.
  • 14:38 - 14:40
    SR: Sonuç olarak bütün
    bunlardan ne çıkarıyoruz?
  • 14:40 - 14:42
    Bu teknolojiyi daha ileri nasıl taşırız?
  • 14:42 - 14:44
    Bu sorular, yalnızca laboratuvar ile
  • 14:44 - 14:45
    sınırlı kalmamalı,
  • 14:45 - 14:48
    bugünkü konuşmanın bir amacı da,
  • 14:48 - 14:50
    herkesi modern nörobilimde
    mümkün olan şeyler ile
  • 14:50 - 14:52
    harekete geçirmekti,
  • 14:52 - 14:53
    ama şimdi, bir o kadar da,
  • 14:53 - 14:56
    herkesi bu iletişim ağına
    davet etmek istiyoruz.
  • 14:56 - 14:58
    Hep beraber bir takım
    olarak, bütün bunların
  • 14:58 - 15:02
    ne anlama geldiğini ve buradan nereye
    erişebileceğimizi düşünelim,
  • 15:02 - 15:03
    çünkü Xu ve ben, her birimizin önünde
  • 15:03 - 15:06
    alacağımız büyük kararlar
    olduğunu düşünüyoruz.
  • 15:06 - 15:07
    Teşekkürler.
    XL: Teşekkürler.
  • 15:07 - 15:09
    (Alkışlar)
Title:
Bir fare. Bir lazer ışını. Kandırılmış bir hafıza.
Speaker:
Steve Ramirez ve Xı Liu
Description:

Anılarımızın içeriğini değiştirebilir miyiz? Steve Ramirez ve Xu Liu'nun MIT'deki laboratuvarlarında sordukları, bilim kurgu dokunuşlu bir soru bu. Esasen bu ekip, canlı bir farenin beynine, anısını değiştirmek ve anıyı canlandırmak için lazer ışını gönderiyor. Bu eğlenceli konuşmada, yalnız nasıl değil daha önemlisi bunu neden yaptıklarını paylaşıyorlar.
(TEDxBoston'da çekilmiştir.)

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:25
  • Konuşmacılar kısmına Liu'nun adını yanlış yazmışım. Gözden geçirme veya onaylama aşamasında düzenlerseniz çok sevinirim. ^-^

Turkish subtitles

Revisions