< Return to Video

Yaşamaktan ve Yazmaktan Öğrendiğim 12 Gerçek

  • 0:01 - 0:05
    Yedi yaşındaki torunumun
    odası benimkiyle aynı koridorda,
  • 0:05 - 0:06
    çoğu sabah kalktığında
  • 0:06 - 0:08
    şunu söyler,
  • 0:08 - 0:10
    "Biliyor musun,
    bu en iyi gün olabilir.
  • 0:11 - 0:13
    Başka zamanlarda ise
    gecenin bir yarısı
  • 0:13 - 0:16
    huzursuz bir sesle şöyle bağırır
  • 0:16 - 0:19
    "Nine, bir gün hastalanıp ölecek misin?"
  • 0:19 - 0:24
    Sanırım bu durum hem kendim,
    hem de çevremdeki pek çok insan için
  • 0:24 - 0:27
    önemli bir şeyi söylüyor;
    hepimiz mutlu bir beklenti hâlinin ve
  • 0:27 - 0:28
    yılgınlığın karışımıyız.
  • 0:29 - 0:33
    61. doğum günümden birkaç gün önceydi,
  • 0:33 - 0:37
    doğruluğundan emin olduğum her şeyin bir
    listesini yapmaya karar verdim.
  • 0:38 - 0:41
    Popüler kültürde doğru olan
    şeylerin sayısı çok az
  • 0:41 - 0:44
    ve birkaç şeyden tamamen
    emin olmak iyi olabilir.
  • 0:45 - 0:48
    Örneğin; artık 47 yaşında değilim.
  • 0:49 - 0:52
    Halbuki, olduğumu hissettiğim
  • 0:52 - 0:54
    ve olmak istediğim yaş 47.
  • 0:55 - 0:58
    Paul adlı bir arkadaşım, 70'li
    yaşlarının sonlarındaydı
  • 0:58 - 1:01
    ancak kendisini büyük bir tersliği olan
    genç bir erkek gibi hissederdi.
  • 1:01 - 1:05
    (Gülüşmeler)
  • 1:05 - 1:08
    Gerçek kişiliğimiz zaman ve
    mekândan bağımsız olmakla birlikte,
  • 1:08 - 1:10
    resmi evraklara baktığımda gerçekten
  • 1:10 - 1:13
    1954 yılında doğmuş olduğumu
    görebiliyorum.
  • 1:13 - 1:16
    İç kişiliğim, zaman ve mekân
    düzleminden bağımsız.
  • 1:16 - 1:18
    İç kişiliğimin bir yaşı yok.
  • 1:18 - 1:22
    Ben şu ana dek gün aldığım ve bitirdiğim
    tüm yaşlarımdayım, sizin gibi.
  • 1:22 - 1:24
    Ama yine de bir şeyi itiraf etmeliyim,
  • 1:24 - 1:27
    keşke 60'lardaki cilt bakımı trendlerini
  • 1:27 - 1:30
    uygulamasaydım.
  • 1:30 - 1:33
    Bu trend, güneşe mümkün olduğunca
    çok maruz kalmayı ve bunu yaparken de
  • 1:33 - 1:36
    bol bol bebek yağı sürmeyi
  • 1:36 - 1:40
    ve alüminyum folyoyu da reflektör olarak
    kullanmayı gerektiyordu.
  • 1:40 - 1:42
    (Gülüşmeler)
  • 1:42 - 1:44
    Aslında, artık orta yaşların
    son demlerinde
  • 1:44 - 1:48
    olmadığımı kabullenmem ve doğru olduğunu
  • 1:48 - 1:52
    bildiğim her şeyi yazıya dökmeye
    karar vermem bana çok iyi geldi.
  • 1:52 - 1:55
    Bugünlerde pek çok insan lanetlenmiş
    ve oldukça yorgun hissediyor ve
  • 1:55 - 1:58
    bana neyin doğru olduğunu
    sorup duruyorlar.
  • 1:58 - 2:05
    Umarım, doğruluğundan neredeyse emin
    olduğum şeyleri içeren bu liste
  • 2:05 - 2:08
    yılgın veya etrafını kuşatılmış
    hisseden kişilere
  • 2:08 - 2:11
    bazı temel gerçekler hakkında
    fikir verebilir.
  • 2:12 - 2:14
    1 Numara:
  • 2:14 - 2:18
    Birinci ve en doğru şey;
    tüm gerçekler paradokstur.
  • 2:18 - 2:22
    Hayat, hem çok değerli,
    inanılmaz derecede güzel bir hediye,
  • 2:22 - 2:27
    hem de işlerin somut hâline
    bakacak olursak, imkânsız.
  • 2:27 - 2:28
    Bu dönem,
  • 2:28 - 2:32
    hassas olanlarımız için,
    zorlu bir dönem oldu.
  • 2:32 - 2:35
    O kadar zor ve tuhaf ki,
    bazen "acaba bu bir kamera şakası mı"
  • 2:35 - 2:36
    diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
  • 2:37 - 2:41
    Hayat eş zamanlı olarak,
    kalbimize dokunan güzelliklerin,
  • 2:41 - 2:43
    çaresiz fakirliğin,
  • 2:43 - 2:47
    sel felaketlerinin, bebeklerin,
    akne ve Mozart'ın
  • 2:47 - 2:49
    birbiri içine sarınıp
    karşımıza çıkmasıdır.
  • 2:50 - 2:52
    Bunun çok ideal bir sistem
    olduğunu düşünmüyorum.
  • 2:52 - 2:55
    (Gülüşmeler)
  • 2:55 - 2:59
    2 Numara: Hemen hemen her şey
    fişini birkaç dakikalığına çıkartıp
  • 2:59 - 3:01
    geri takarsanız,
    çalışmaya devam edecektir --
  • 3:01 - 3:04
    (Gülüşmeler)
  • 3:04 - 3:07
    (Alkış)
  • 3:07 - 3:09
    sizler de dâhil.
  • 3:11 - 3:14
    Üç: Eğer beklediğiniz şey bir
    organ bağışı değilse,
  • 3:14 - 3:17
    dışardan gelen hiç bir müdahale
  • 3:17 - 3:19
    size kalıcı bir fayda sağlayamaz.
  • 3:20 - 3:25
    Huzur ve dinginliği satın alamaz
    ya da zamanını tayin edemezsiniz.
  • 3:25 - 3:29
    Bu en acı gerçek ve buna çok içerliyorum.
  • 3:30 - 3:32
    Ama bu içimizden kaynaklı bir iş
  • 3:32 - 3:35
    ve bu yüzden dünyada en çok
    sevdiğimiz insanlar için bile
  • 3:35 - 3:37
    huzur ya da kalıcı iyilik
    hâli sağlayamıyoruz.
  • 3:37 - 3:39
    Onların kendi yollarını ve
  • 3:39 - 3:41
    kendi cevaplarını bulmaları gerek.
  • 3:41 - 3:44
    Çocuklarınız,
    erişkin bireyler olduklarında
  • 3:44 - 3:46
    kahramanın kendilerinin olduğu
    bir yolculuğa çıktıklarında
  • 3:46 - 3:49
    peşlerinde güneş koruyucusu
    ve dudak kremi ile koşamazsınız.
  • 3:49 - 3:51
    Onları serbest bırakmanız gerekir.
  • 3:51 - 3:54
    Bırakmamak onlara saygısızlık olur.
  • 3:55 - 3:57
    Ve eğer, bir problem başkasına ait ise,
  • 3:57 - 3:59
    zaten cevabı sizde değildir.
  • 3:59 - 4:00
    (Gülüşmeler)
  • 4:01 - 4:03
    Yardımlarımız çoğu zaman pek de
    yardımcı olmayacak cinsten.
  • 4:04 - 4:06
    Çoğu zaman, yardımlarımız zehirli.
  • 4:07 - 4:10
    Ve yardım etme isteği, kontrol etme
    arzusunun gülen yüzü.
  • 4:11 - 4:13
    Bu kadar çok yardım etmeyin.
  • 4:13 - 4:17
    Herkesi yardımseverliğinize ve
    iyiliğinize maruz bırakmayın.
  • 4:17 - 4:19
    (Gülüşmeler)
  • 4:19 - 4:21
    (Alkış)
  • 4:21 - 4:23
    Bu da bizi dört numaraya getiriyor:
  • 4:23 - 4:27
    Herkes bitmiş, kırılmış ve
    korkmuş vaziyette,
  • 4:27 - 4:30
    en dik duran insanlar bile
    tutunacak bir dal arıyor.
  • 4:30 - 4:32
    Size, düşündüğünüzden çok daha
    fazla benziyorlar;
  • 4:32 - 4:35
    bu yüzden,
    benlik algınızı diğer insanların
  • 4:35 - 4:37
    dış görüntüsüyle kıyaslamaktan vazgeçin.
  • 4:37 - 4:40
    Bu, sizi şu an olduğunuzdan bile
    daha kötü bir hâle sokar.
  • 4:40 - 4:43
    (Gülüşmeler)
  • 4:44 - 4:48
    Ayrıca, hiç kimseyi iyileştiremez,
    adam edemez veya kurtaramazsınız
  • 4:48 - 4:50
    ya da kimseyi ayıltamazsınız.
  • 4:50 - 4:53
    Bundan 30 yıl önce alkol ve uyuşturucuyu
    bırakmama yardım eden şey
  • 4:53 - 4:56
    kendi davranış ve düşüncelerimin
    yarattığı felaketti.
  • 4:56 - 4:58
    Bazı "temiz" arkadaşlarımdan
    yardım istedim
  • 4:58 - 5:01
    ve kendimi daha
    büyük bir güce teslim ettim.
  • 5:01 - 5:03
    Tanrı kelimesinin bir açılımı;
    "Çaresizliğin Armağanı"dır.
  • 5:03 - 5:05
    Çaresizliğin armağanı, veya
  • 5:05 - 5:08
    eski bir alkolik olan bir
    arkadaşımın dediği gibi,
  • 5:08 - 5:13
    standartlarımı düşürebileceğimden
    çok daha hızlı kötüleşiyordum.
  • 5:13 - 5:19
    (Gülüşmeler)
  • 5:19 - 5:21
    Bu durumda, Tanrı şu anlama gelebilir,
  • 5:21 - 5:25
    "iyi fikirlerim tükendiğinde ben."
  • 5:26 - 5:30
    Düzeltmek ya da kurtarmaya çalışmak
    beyhude birer çaba olmakla birlikte
  • 5:30 - 5:33
    iyi temellendirilmiş bir
    kendine-bakım kuantumdur,
  • 5:33 - 5:37
    ferah bir nefes gibi sizden çıkar
  • 5:37 - 5:38
    ve atmosfere dağılır.
  • 5:38 - 5:41
    Dünyaya vermek için harika bir hediye.
  • 5:41 - 5:46
    İnsanlar size bakıp
    "ne kadar da kendine özgü" dediklerinde
  • 5:46 - 5:49
    Mona Lisa gibi yandan yandan gülümseyin
  • 5:49 - 5:52
    ve iki yanınız için kendinize
    güzel bir çay demleyin.
  • 5:53 - 5:57
    Bir insanın evinde gibi hissettiği an
    kendi sersem, bencil, huysuz ve
  • 5:57 - 6:00
    rahatsız edici yönlerine
  • 6:00 - 6:01
    sempati duyduğu andır.
  • 6:01 - 6:04
    Dünya barışı da tam olarak
    bu noktada başlar.
  • 6:05 - 6:07
    5 Numara:
  • 6:07 - 6:12
    %75 oranında kakao içeren çikolatalar
    aslında yiyecek değildir.
  • 6:12 - 6:16
    (Gülüşmeler)
  • 6:16 - 6:20
    En iyi ihtimalle yılanlar için kurduğunuz
    tuzaklara yem olarak koyabilirsiniz
  • 6:20 - 6:25
    ya da bir ayağı kısa olan sandalyeleri
    desteklemek için kullanırsınız.
  • 6:25 - 6:28
    Bu çikolata insan tüketimi
    için üretilmiş bir şey olamaz.
  • 6:30 - 6:31
    6 Numara:
  • 6:31 - 6:35
    (Gülüşmeler)
  • 6:35 - 6:36
    Yazmak.
  • 6:37 - 6:41
    Tanıdığınız her yazar, gerçekten çok
    kötü olan pek çok taslak metine sahiptir,
  • 6:41 - 6:43
    ama onlar sebatla yazmaya devam ederler.
  • 6:43 - 6:45
    Hayatın sırrı da budur.
  • 6:45 - 6:48
    Muhtemelen, onlar ve siz arasındaki
    en büyük fark da bu.
  • 6:48 - 6:50
    Onlar sabredip yapıyorlar.
  • 6:50 - 6:52
    Bunu kendilerine söz vererek yapıyorlar.
  • 6:53 - 6:55
    Bunu bir şeref borcu bilerek yapıyorlar.
  • 6:55 - 6:58
    İçlerindeki hikâyeleri, günlere bölüp
  • 6:58 - 7:00
    yavaş yavaş anlatıyorlar.
  • 7:00 - 7:02
    Bir keresinde, abim dördüncü sınıftayken,
  • 7:02 - 7:06
    ertesi güne teslim etmesi gereken ama
    daha başlamadığı,
  • 7:06 - 7:09
    kuşlar hakkında bir dönem ödevi vardı.
  • 7:09 - 7:13
    Babam ağabeyimin yanına,
    bir kitap, kâğıt,
  • 7:13 - 7:15
    kalem ve raptiyeler alıp oturdu --
  • 7:15 - 7:21
    -- biraz daha az genç olanlarınız
    raptiyeleri hatırlayacaktır --
  • 7:21 - 7:24
    ve ağabeyime dedi ki:
  • 7:24 - 7:26
    "Dostum, kuşları teker teker yaz.
  • 7:26 - 7:29
    Önce sadece pelikanlar hakkında oku
  • 7:29 - 7:33
    ve sonra kendi ses tonunda pelikanlar
    hakkında bir şeyler yaz.
  • 7:33 - 7:36
    Sonra baştankaralar hakkında oku
  • 7:36 - 7:38
    ve sonra kendi sesini kullanarak
    onlar hakkında yaz.
  • 7:39 - 7:40
    Sonra da kazlara geçersin."
  • 7:40 - 7:44
    Yani, yazı yazarken iki şey çok önemli:
    Her seferde tek bir kuş yazın
  • 7:44 - 7:47
    ve ilk taslaklarınız gerçekten
    berbat olsun.
  • 7:48 - 7:50
    Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız,
  • 7:50 - 7:53
    şunu hatırlayın ki, başınıza gelen
    her şey size aittir
  • 7:53 - 7:54
    ve ancak siz anlatabilirsiniz.
  • 7:55 - 7:58
    Eğer insanlar onlar hakkında daha
    iyi şeyler yazmanızı diliyorlarsa
  • 7:58 - 8:00
    size daha iyi davranmalılardı.
  • 8:00 - 8:03
    (Gülüşmeler)
  • 8:03 - 8:06
    (Alkış)
  • 8:07 - 8:10
    Bir gün uyandığınızda
  • 8:10 - 8:12
    kalbinizin köşelerini tırmalayan
  • 8:12 - 8:15
    hikâyeleri, anıları,
    hayalleri ve şarkıları
  • 8:15 - 8:19
    kendi gerçekliğinizi
  • 8:19 - 8:20
    olayların "sizce"sini kendi ses
  • 8:20 - 8:22
    tonunuzda hiç yazmadığınızı fark etmek
  • 8:22 - 8:24
    size çok kötü hissettirecek.
  • 8:24 - 8:26
    Diğerlerine vermeniz gereken tek şey bu
  • 8:26 - 8:29
    ve zaten doğma sebebiniz de bu.
  • 8:30 - 8:35
    7 Numara: Kitabınızın çıkması ve
    yaratıcılığınızın geçici başarıları
  • 8:35 - 8:37
    üstesinden gelmek zorunda
    olduğunuz türden olaylardır.
  • 8:38 - 8:41
    Bu başarılar hem güldürür,
    hem de öldürür.
  • 8:41 - 8:43
    Hayal edemeyeceğiniz şekillerde
    sizin canınızı yakar,
  • 8:43 - 8:45
    size zarar verir ve sizi değiştirirler.
  • 8:46 - 8:49
    Hayatımda tanıdığım en aşağılık ve
    kötü insanlar
  • 8:49 - 8:52
    çok satanlar listesinde kitapları bulunan
    erkek yazarlardır.
  • 8:53 - 8:57
    Ama 1 numaramıza dönecek olursak,
    bütün gerçekler paradokstur,
  • 8:57 - 9:00
    ve yazdıklarınızın basılması,
    hikâyelerinizin
  • 9:00 - 9:03
    okunması ve duyulması bir mucize gibidir.
  • 9:03 - 9:05
    Kitabınızı bastırmanın vereceği
    iyileşmenin fantezisinden
  • 9:05 - 9:08
    ve içinizdeki İsviçre peyniri deliklerini
  • 9:08 - 9:12
    dolduracağı hayalinden
    kendinizi arındırın.
  • 9:12 - 9:14
    Yapamaz.
  • 9:14 - 9:15
    Yapmayacak.
  • 9:15 - 9:17
    Ama yazı yazmak yapabilir.
  • 9:17 - 9:20
    Ya da bir koroda veya Bluegrass
    grubunda şarkı söylemek de yapabilir.
  • 9:20 - 9:24
    Halka açık duvarlara resimler çizmek,
    kuşlarla ilgilenmek ya da artık
  • 9:24 - 9:27
    kimsenin istemediği yaşlı köpeklerin
    bakımını üstlenmek de olabilir.
  • 9:29 - 9:32
    8 Numara: Aileler.
  • 9:33 - 9:36
    Aileler çok çok ama çok zordur,
  • 9:36 - 9:39
    ne kadar tatlı ve harika
    olsalar bile...
  • 9:39 - 9:42
    Detaylı bilgi için 1 Numaraya bakın.
  • 9:42 - 9:43
    (Gülüşmeler)
  • 9:43 - 9:44
    Ailece bir araya gelinen zamanlarda
  • 9:44 - 9:47
    intihar etme veya cinayet
    işlemek isterseniz --
  • 9:47 - 9:48
    (Gülüşmeler)
  • 9:48 - 9:50
    şunu hatırlayın ki,
  • 9:50 - 9:56
    her birimizin bir rahme düşmesi
    ve doğması bir mucizedir.
  • 9:57 - 9:58
    Dünya affetmeler okuludur.
  • 9:58 - 10:01
    Bu, kendinizi affederek başlar
  • 10:01 - 10:04
    ve sonra bunu sofraya da
    taşıyabilirsiniz.
  • 10:05 - 10:08
    Böylece bu işi daha rahat
    pantolonlar giyerek yapabilirsiniz.
  • 10:08 - 10:11
    (Gülüşmeler)
  • 10:11 - 10:13
    William Blake "Bu dünyaya
  • 10:13 - 10:16
    sevginin ışınlarına tahammül etmeyi
    öğrenmek için geldik"
  • 10:16 - 10:20
    dediğinde, ailelerinizin bu işin önemli
    bir parçası olduğunu biliyordu,
  • 10:20 - 10:23
    canınızı kurtarmak için çığlık atarak
    ailenizden kaçmayı isteseniz bile.
  • 10:24 - 10:26
    Yapabileceğinize eminim.
  • 10:26 - 10:30
    Yapabilirsin Sinderella, yapabilirsin ve
  • 10:30 - 10:32
    yapabildiğinde gerçekten çok şaşıracaksın.
  • 10:33 - 10:35
    9 Numara: Yemek.
  • 10:36 - 10:39
    Biraz daha çaba göstermeniz gerek.
  • 10:39 - 10:41
    Bence ne dediğimi anladınız siz.
  • 10:41 - 10:45
    (Gülüşmeler)
  • 10:51 - 10:52
    10 Numara --
  • 10:52 - 10:55
    (Gülüşmeler)
  • 10:55 - 10:56
    Rahmet.
  • 10:56 - 11:00
    Rahmet, ruhun pas sökücüsü gibidir
  • 11:00 - 11:01
    ya da su kollukları.
  • 11:01 - 11:07
    Rahmetin sırrı ise, Tanrı'nın
    Henry Kissinger ve Vladimir Putin'i
  • 11:07 - 11:08
    ve beni
  • 11:08 - 11:13
    yeni doğan torununuzla
    eşit derecede sevmesidir.
  • 11:13 - 11:15
    Haydi çık işin içinden çıkabilirsen.
  • 11:15 - 11:16
    (Gülüşmeler)
  • 11:16 - 11:19
    Rahmet, bizi değiştiren
    iyileştiren bir güçtür
  • 11:19 - 11:21
    ve aynı zamanda dünyamızı da iyileştirir.
  • 11:21 - 11:25
    Rahmeti çağırmak için "İmdat"
    diye bağırın ve kemerlerinizi bağlayın.
  • 11:25 - 11:28
    Rahmet sizi neredeyseniz bulur,
  • 11:28 - 11:30
    ama sizi olduğunuz yerde bırakmaz.
  • 11:30 - 11:34
    Ve ne yazık ki, rahmet,
    Sevimli Hayalet Casper'a
  • 11:34 - 11:35
    hiç benzemiyor.
  • 11:35 - 11:38
    Ama bir telefon çalacak ya da bir
    posta gelecek
  • 11:38 - 11:39
    ve tüm ihtimallere karşın
  • 11:39 - 11:42
    kendinizle dalga geçebilme yetiniz
    size geri dönecek.
  • 11:43 - 11:46
    Kahkaha kutsallığın kömürleşmiş hâlidir.
  • 11:47 - 11:50
    Tekrar tekrar nefes almamızı sağlar,
  • 11:50 - 11:52
    bizi kendimize getirir
  • 11:52 - 11:55
    hayata ve birbirimize olan
    inancımızı tazeler.
  • 11:56 - 12:00
    Ve unutmayın: Rahmet gözünü her zaman
    en son kapatandır.
  • 12:02 - 12:05
    11 Numara: Tanrı sadece iyilik demektir.
  • 12:05 - 12:07
    Aslında korkulacak hiçbir şey yok.
  • 12:07 - 12:12
    Tanrı, kutsal ya da sevecen
    hareketli bir zekâ
  • 12:12 - 12:15
    ya da büyük "Deteriorata"dan
    öğrendiğimiz üzere
  • 12:15 - 12:17
    "kozmik bir topkek."
  • 12:18 - 12:21
    Tanrı için güzel
    bir diğer isim: "Ben değil."
  • 12:22 - 12:25
    Emerson der ki, Dünya'daki en mutlu insan
  • 12:25 - 12:29
    ibadetini doğanın ta kendisinden
    öğrenen kişidir.
  • 12:29 - 12:32
    Dışarı çıkın ve yukarı bakın.
  • 12:32 - 12:36
    Rahibim bana demişti ki, arıları
    kapaksız kavanozlara hapsetmek kolaydır,
  • 12:36 - 12:38
    çünkü onlar yukarı bakmazlar
  • 12:38 - 12:43
    ve bu yüzden de cam kavanoza çarpa çarpa
    çaresiz bir şekilde uçar dururlar.
  • 12:43 - 12:45
    Dışarı çıkın. Yukarı bakın.
  • 12:45 - 12:46
    Bu hayatın sırrı.
  • 12:47 - 12:49
    Ve son olarak: Ölüm.
  • 12:50 - 12:52
    Numara 12.
  • 12:53 - 12:54
    Hem vay canına, hem de iğrenç.
  • 12:55 - 13:00
    Onsuz yapamam dediğiniz bir avuç insanın
    ölümüne katlanmak çok zor bir şey.
  • 13:00 - 13:03
    Kültürünüz ne derse desin, bu kayıpların
    üstesinden gelemeyeceksiniz,
  • 13:03 - 13:05
    çünkü böyle olması gerekiyor.
  • 13:05 - 13:10
    Biz Hristiyanlar, ölümü bir çeşit
    adres değişikliği olarak düşünüyoruz,
  • 13:10 - 13:15
    ama her halükârda, sevdiğiniz kişi
    kalbinizde canlı kalabiliyor.
  • 13:15 - 13:17
    tabii eğer kalbinizi mühürlemezseniz.
  • 13:17 - 13:20
    Leonard Cohen'in dediği gibi,
    "Her şeyin üstünde çatlaklar vardır,
  • 13:20 - 13:22
    ışık içeri ancak böyle girer.''
  • 13:22 - 13:25
    Ve tüm sevdiklerimizin hayatta
    olduğunu ancak böyle hissedebiliriz.
  • 13:27 - 13:31
    Bazen, insanlar en olmadık zamanlarda
    kahkaha atacak kadar çok
  • 13:31 - 13:34
    gülmenizi sağlar
  • 13:34 - 13:36
    ve bu gerçekten harika bir şey.
  • 13:36 - 13:41
    Ve yoklukları ise, hayat boyunca bir kâbus
    içinde gurbette gibi hissetmenizi sağlar.
  • 13:41 - 13:43
    Yas etmek, arkadaşlarınız,
    zaman ve gözyaşları
  • 13:43 - 13:46
    sizi ancak bir noktaya
    kadar iyileştirebilir.
  • 13:46 - 13:50
    Gözyaşlarınız sizi ve üstünde durduğunuz
    zemini yıkar, nemlendirir
  • 13:50 - 13:52
    ve vaftiz eder.
  • 13:52 - 13:55
    Tanrı'nın Hz. Musa'ya söylediği ilk şey
    neydi biliyor musunuz?
  • 13:56 - 13:59
    "Ayakkabılarını çıkar" demiş.
  • 13:59 - 14:03
    Çünkü kim ne derse desin,
    bastığınız toprak kutsaldır.
  • 14:03 - 14:06
    İnanması güç, biliyorum.
    Ama bu bildiğim en doğru şey.
  • 14:06 - 14:10
    Naçizane ben gibi biraz daha
    yaşlı olduğunuzda
  • 14:10 - 14:14
    ölümün de tıpkı doğum gibi kutsal
    olduğunu fark ediyorsunuz.
  • 14:15 - 14:18
    Ama sakın üzülmeyin -- hayatınıza
    devam edin.
  • 14:18 - 14:23
    Yaklaşık her ölüm oldukça
    kolay ve hafif olur,
  • 14:23 - 14:26
    ihtiyaç duyduğunuz sürece
  • 14:26 - 14:28
    en sevdiğiniz insanlar yanınızdadır.
  • 14:28 - 14:29
    Yalnız olmazsınız.
  • 14:31 - 14:35
    Bizleri diğer tarafta bekleyen her ne ise,
    bu geçişi yapmamıza yardım edecekler.
  • 14:35 - 14:36
    Ram Dass'ın dediği gibi,
  • 14:36 - 14:40
    "Yapılacak her şey yapıldığında
    ve söylenecek sözler tükendiğinde,
  • 14:40 - 14:42
    aslında sadece birlikte
    eve yürüdüğümüzü fark ederiz."
  • 14:43 - 14:45
    Bence hepsi bu kadar,
  • 14:45 - 14:47
    ama eğer başka bir şey daha
    düşünecek olursam,
  • 14:47 - 14:48
    size haber veririm.
  • 14:48 - 14:49
    Teşekkürler.
  • 14:49 - 14:51
    (Alkış)
  • 14:51 - 14:52
    Teşekkürler.
  • 14:52 - 14:54
    (Alkış)
  • 14:54 - 14:56
    Konuşma yapmamı istediklerinde
  • 14:56 - 14:59
    çok şaşırmıştım çünkü teknoloji,
    dizayn ya da eğlence
  • 14:59 - 15:01
    benim alanlarım değil.
  • 15:01 - 15:05
    Yani ben daha çok inanç ve
    yazı yazma konularında
  • 15:05 - 15:08
    bir şeyleri birleştirip duruyorum.
  • 15:08 - 15:09
    Ve çağırdıklarında
  • 15:09 - 15:14
    gerçekten çok şaşırmıştım
    ve teklifi de seve seve kabul ettim.
  • 15:14 - 15:17
    (Video) Eğer nereden başlamanız
    gerektiğini bilmiyorsanız,
  • 15:17 - 15:19
    şunu hatırlayın ki,
    başınıza gelen her şey size aittir
  • 15:19 - 15:21
    ve ancak anlatabilirsiniz.
  • 15:21 - 15:23
    İnsanlar Amerika'da oldukça korkmuş
    ve hatta lanetlenmiş
  • 15:23 - 15:25
    hissediyorlar
  • 15:25 - 15:28
    ve ben sadece insanlara bununla
    dalga geçme gücünü vermek
  • 15:28 - 15:31
    ve bunun aslında bir problem olmadığını
    göstermek istedim.
  • 15:31 - 15:35
    Eğer illa bir şey yapacaksanız,
  • 15:36 - 15:39
    sağlıklı, sevecen ve arkadaşça
    bir şey yapın ki,
  • 15:39 - 15:42
    sevecen ve arkadaşça duygular
    hissedebilesiniz.
Title:
Yaşamaktan ve Yazmaktan Öğrendiğim 12 Gerçek
Speaker:
Anne Lamott
Description:

61 yaşına basmadan birkaç gün önce, yazar Anne Lamott doğruluğundan emin olduğu her şeyi kâğıda dökmeye karar verir. Aynı anda hem kafa karıştırıcı, hem de güzel ve duygusal bir dünyada yaşamanın püf noktalarını irdelerken, kendine has bilgeliği ile aile, edebiyat, Tanrı'nın anlamı, ölüm ve çok daha fazlasını anlatıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:55

Turkish subtitles

Revisions