Savaş sürecinde ebeveyn olmak
-
0:01 - 0:06Dünya genelinde 1,5 milyarın üstünde insan
silahlı çatışmaların içinde yaşıyor. -
0:07 - 0:10Sonucunda, 15 milyonun üstünde
mülteci arkalarında -
0:10 - 0:13bırakarak, ülkelerini terk
etmek zorunda kalıyorlar. -
0:14 - 0:15Şüphesiz, çocuklar bu savaşın
-
0:15 - 0:17en masum ve en savunmasız kurbanları.
-
0:19 - 0:22Yalnızca aleni fiziksel zararlardan
ötürü değil, savaşların -
0:22 - 0:25ailelerine verdiği ve üzerinde pek
konuşulmayan etkilerden ötürü. -
0:26 - 0:29Savaş tecrübesi, çocukların ciddi
duygusal ve davranışsal -
0:30 - 0:32problemler geliştirmesine
neden olabiliyor. -
0:34 - 0:36Onların hissedecekleri endişeyi, korkuyu
-
0:36 - 0:38ve tehlikeyi, sadece tahmin edebiliriz.
-
0:39 - 0:40Ama iyi haberler de var.
-
0:40 - 0:44Çocuklara ailelerinin gösterdiği özen
-
0:44 - 0:48onlar üzerinde, maruz kaldıkları
gerçek savaş deneyimlerinden -
0:48 - 0:51çok daha güzel etkiler ortaya çıkarabilir.
-
0:52 - 0:55Yani aslında, çocuklar savaş
öncesi ve sonrasında -
0:55 - 1:00ilgili ve düzgün ebeveynlik sayesinde
en zararsız şekilde bu süreci atlatabilir. -
1:02 - 1:052011 yılında, Manchester Üniversitesi'nde
-
1:05 - 1:08Psikoloji Bilimi üzerine 1. sınıf
doktora öğrencisiydim. -
1:09 - 1:10Sizler gibi, ben de
-
1:11 - 1:14Suriye'de gözler önüne serilen
iç savaşı, televizyondan izledim. -
1:15 - 1:17Ailem aslen Suriyeli
-
1:17 - 1:18ve yakın zamanda
-
1:18 - 1:21bazı akrabalarımın, korkunç
ölüm haberlerini aldım. -
1:22 - 1:24Ailemle hep birlikte oturup
televizyonu izlerdik. -
1:25 - 1:27Gördüğümüz sahneler aynıydı:
-
1:27 - 1:29binaları yerle bir eden bombalar,
-
1:29 - 1:30kaos, tahribat ve
-
1:31 - 1:33bağırıp kaçışan insanlar.
-
1:33 - 1:37Beni en çok etkileyen, kaçışan
insanlar oldu, -
1:37 - 1:40özellikle de korku dolu gözlerle
bakan çocuklar. -
1:41 - 1:45O zamanlar yaşları 5 ve 6
olan, küçük ve meraklı -
1:45 - 1:47iki çocuk annesiydim.
-
1:47 - 1:50Bu yaşlarda genelde sürekli
soru sorup gerçek -
1:50 - 1:52ve ikna edici nitelikte
cevaplar beklerler. -
1:53 - 1:56Ben de, bir savaş bölgesinde ve
mülteci kampında -
1:56 - 1:59çocuklarıma nasıl
annelik yaparım diye düşündüm. -
2:00 - 2:02Çocuklarım değişir miydi?
-
2:03 - 2:06Kızımın mutluluktan parlayan gözleri,
ışığını kaybeder miydi? -
2:07 - 2:12Oğlumun sakin ve kaygısız tavrı, korkak
ve çekingen bir hâl alır mıydı? -
2:13 - 2:14Nasıl başa çıkardım?
-
2:15 - 2:17Ben değişir miydim?
-
2:19 - 2:21Psikologlar ve aile eğitmenleri olarak,
-
2:21 - 2:25biliyoruz ki ebeveynleri çocuklarına
bakma yeteneğiyle donatmak -
2:25 - 2:27onların ruhsal sağlığında
büyük bir etki bırakabilir, -
2:28 - 2:30işte buna aile eğitmenliği diyoruz.
-
2:31 - 2:33Benim aklımdaki soru ise şuydu,
-
2:33 - 2:36aile eğitmenliği programları
savaş bölgelerinde ya da mülteci -
2:36 - 2:39kamplarında kalan
ebeveynler için yararlı olabilir miydi? -
2:39 - 2:42Onlara bu sorunlarda yardımcı
olacak tavsiye ya da -
2:42 - 2:44eğitimlerle ulaşabilir miydik?
-
2:46 - 2:49Böylece doktora bölüm danışmanım,
Profesör Rachel Calam'a -
2:49 - 2:50akademik becerilerimi
-
2:50 - 2:54dünyada gerçekten bir şeyleri değiştirmek
amacıyla kullanma fikrini sundum. -
2:55 - 2:57Tam olarak ne yapmak istediğimden
emin değildim. -
2:58 - 3:00Dikkatli ve sabırlı bir şekilde dinledi
-
3:00 - 3:01ve sonrasında,
-
3:02 - 3:04"Eğer yapmak istediğin buysa ve
senin için bu kadar önemliyse -
3:04 - 3:06yapalım o hâlde.
-
3:06 - 3:09Aile programlarının, bu durumdaki ailelere
-
3:09 - 3:11faydalı olabilmesi için yollar bulalım."
-
3:12 - 3:15Beş yıldır, ben ve meslektaşlarım
-
3:15 - 3:17Prof. Calam ve Dr. Kim Cartwright,
-
3:17 - 3:20savaşı ve zorunlu göçü yaşayan
ailelere destek -
3:20 - 3:22olmak için uğraşıyoruz.
-
3:24 - 3:27Bu zorlukları yaşayan insanlara
nasıl yardımcı olacağımızı -
3:27 - 3:29ve onların çocuklarını nasıl
destekleyeceğimizi bilmek için -
3:29 - 3:32ilk yapmamız gereken, onlarla konuşup
sorunlarının ne olduğunu öğrenmek. -
3:32 - 3:33Haksız mıyım?
-
3:34 - 3:35Yani, bu oldukça açık.
-
3:35 - 3:37Çünkü genelde onlar,
en savunmasız olanlar, -
3:37 - 3:39destek olmaya çalıştıklarımız,
-
3:39 - 3:40aslında hiç soru sormadıklarımızdır.
-
3:40 - 3:43Kaç defa bir insana hiç sormadan,
yaptığımızın, doğru olduğuna -
3:43 - 3:47inanarak, yardım etmeye çalıştık?
-
3:47 - 3:51Bu yüzden Suriye'deki ve Türkiye'deki
mülteci kamplarına gittim, -
3:51 - 3:53oradaki aileleri oturup dinledim.
-
3:54 - 3:57Ebeveynlik yaparken çektikleri
zorlukları dinledim, -
3:57 - 3:59mücadelelerini dinledim,
-
3:59 - 4:01onların yakarışlarını dinledim.
-
4:02 - 4:04Bazı zamanlar donup kaldım,
-
4:04 - 4:06yapabildiğim tek şey ellerini tutup,
-
4:06 - 4:08onlarla birlikte sessizce ağlayıp
dua etmekti. -
4:09 - 4:11Sıkıntılarını anlattılar.
-
4:11 - 4:15Onları sadece temiz su bulmak gibi
pratik işlere odaklanmak -
4:15 - 4:18zorunda bırakan, zorlu, ağır kamp
-
4:18 - 4:20şartlarını anlattılar.
-
4:21 - 4:23Çocuklarının ellerinden
kayıp gidişini, üzüntülerini, -
4:24 - 4:27depresyonu, yataklarını ıslatmalarını,
-
4:27 - 4:30parmak emmelerini, yüksek
sese, kâbuslara, berbat, -
4:30 - 4:32çok berbat kâbuslara olan korkularını
-
4:32 - 4:34nasıl izlediklerini anlattılar.
-
4:35 - 4:39Bu aileler bizim televizyonlarda
izlediklerimizi yaşadılar. -
4:39 - 4:40Anneler,
-
4:40 - 4:43--neredeyse yarısı,
ya savaş yüzünden dul kalan -
4:43 - 4:45ya da eşlerinin ölü mü diri mi
olduğunu öğrenemeyen anneler-- -
4:45 - 4:48kendilerini ne kadar kötü
hissettiklerini anlattılar. -
4:49 - 4:54Çocuklarının değişimini izlediler ve nasıl
yardım edeceklerine dair fikirleri yoktu. -
4:54 - 4:57Çocuklarının sorularını nasıl
cevaplayacaklarını bilmiyorlardı. -
4:57 - 5:01Çok şaşırtıcı ve etkileyici
bulduğum kısım ise, -
5:01 - 5:06bu ailelerin, çocuklarına destek
olmak için ne kadar hevesli olduklarıydı. -
5:06 - 5:08Çektikleri bütün zorluklar bir yana,
-
5:08 - 5:10çocuklarına yardım etmeye çalışıyorlardı.
-
5:10 - 5:12STK çalışanlarından,
-
5:12 - 5:14mülteci kampındaki öğretmenlerden,
-
5:14 - 5:16profesyonel doktorlardan,
-
5:16 - 5:18diğer ailelerden destek almak için
çaba sarf ediyorlardı. -
5:19 - 5:22Oradaki annelerden biri, henüz 4 gündür
kampta kalıyordu ve -
5:22 - 5:248 yaşında, korkunç kâbuslar
-
5:24 - 5:26gören kızına destek olmak için
-
5:26 - 5:28iki defa irtibata geçmişti.
-
5:30 - 5:33Kötü olan ise, bu çabaları
genelde karşılıksız kalmasıydı. -
5:34 - 5:36Mülteci kamplarındaki doktorlar,
-
5:36 - 5:38çoğunlukla çok meşguller ya da
-
5:38 - 5:42ebeveynlik için yeterli bilgi
sahibi olmuyorlar. -
5:42 - 5:45Öğretmenler ve diğer aileler de
onlardan farklı değil, -
5:46 - 5:48--onlar da, yeni ihtiyaçlarla
mücadele eden -
5:48 - 5:51yeni bir mülteci topluluğunun parçaları.
-
5:51 - 5:53Sonra düşünmeye başladık.
-
5:54 - 5:56Bu ailelere nasıl yardım edebiliriz?
-
5:57 - 6:01Bu aileler baş edebileceklerinden çok
daha büyük şeylerle karşılaşıyorlardı. -
6:01 - 6:03Suriye krizi, ailelere
-
6:03 - 6:08bireysel düzeyde ulaşmanın ne kadar
imkânsız olacağını görmemizi sağladı. -
6:08 - 6:10Onlara başka nasıl yardım edebilirdik?
-
6:10 - 6:14Bu en zor zamanlarda, popülasyon
seviyesinde ve -
6:14 - 6:16düşük bütçede, ailelere
-
6:17 - 6:20nasıl ulaşabilirdik?
-
6:21 - 6:23STK çalışanlarıyla yaptığımız saatler
süren konuşmalar sonucu, -
6:23 - 6:26birisi, oldukça yenilikçi bir fikir sundu,
-
6:26 - 6:31ekmek aldıkları paketlerin içine
ebeveynliğe ait broşür yerleştirme fikri. -
6:31 - 6:34Bu paketler, Suriye'de
çatışma bölgesinde olan ailelere, -
6:34 - 6:37insani yardım görevlileri
tarafından dağıtılıyordu. -
6:37 - 6:39Biz de bunu yaptık.
-
6:39 - 6:42Ekmek paketleri, içlerine iki adet kâğıt
eklemesi dışında, -
6:42 - 6:44dış görünüş anlamında hiç değişmedi.
-
6:45 - 6:50Kâğıtlardan biri, temel ebeveynlik öneri
ve bilgilerini içeren bir broşürdü, -
6:50 - 6:53ebeveynlerin ve çocuklarının
yaşayabilecekleri şeyleri -
6:53 - 6:55onlar için normalleştiriyordu.
-
6:55 - 6:59Orada, kendilerini ve çocuklarını
nasıl destekleyebilecekleri anlatılıyordu. -
6:59 - 7:03Çocuklarıyla konuşarak vakit geçirmeleri,
-
7:03 - 7:05onlara daha fazla ilgi göstermeleri,
-
7:05 - 7:07onlara karşı daha sabırlı olmaları ve
-
7:07 - 7:09onlarla konuşmaları gibi
tavsiyeler verilmişti. -
7:09 - 7:12Diğer kâğıt ise, bir geri
bildirim anketiydi ve -
7:12 - 7:14bir kalem de yerleştirilmişti.
-
7:14 - 7:18Peki bu, yalnızca bir anket
dağıtmak anlamına mı gelir, -
7:18 - 7:21yoksa, onlara sıcak, korumacı ve sevgi
dolu ebeveynler olmayı sağlayacak -
7:22 - 7:25bir psikolojik yardım sunmak
anlamına mı? -
7:25 - 7:29Yalnızca bir haftada, bunlardan
3.000 tanesini dağıttık. -
7:30 - 7:34Güzel kısmı ise, yüzde 60 oranında
geri-dönüş aldık. -
7:34 - 7:383000 ailenin yüzde 60'ı
bize karşılık verdi. -
7:38 - 7:41Şu an burada kaç
araştırmacı var bilmiyorum, -
7:41 - 7:43ama bu geri dönüş oranı
gerçekten güzeldi. -
7:43 - 7:46Suriye'deki savaş bölgesi bir yana,
bu geri dönüşümü -
7:46 - 7:49Manchester'da almak bile büyük
bir başarı olurdu. -
7:49 - 7:52Ailelere gönderdiğimiz
mesajların onlar için -
7:52 - 7:55bu kadar önemli olduğunu görmek de öyle.
-
7:55 - 7:57Geri bildirimleri duymak için ne kadar
-
7:57 - 7:59sabırsız, heyecanlı
olduğumuzu hatırlıyorum. -
7:59 - 8:02Bu aileler bize geneli pozitif ve
cesaretlendirici -
8:02 - 8:04yüzlerce mesaj bıraktılar.
-
8:04 - 8:06Ama sanırım benim en sevdiğim,
-
8:06 - 8:09"Bizi ve çocuklarımızı unutmadığınız
için teşekkürler." oldu. -
8:10 - 8:12Bu gerçekten onlara gönderdiğimiz
-
8:12 - 8:15psikolojik desteğin onlar için ne kadar
-
8:15 - 8:17önemli olduğunu gösteriyor.
-
8:17 - 8:20Bunun yanında yeni doğanlar için süt,
-
8:20 - 8:24kadınlar için hijyen kitleri ve
hatta yemek sepetleri -
8:24 - 8:26götürdüğümüzü düşünsenize.
-
8:28 - 8:30Bunu biraz daha yakınımız için düşünelim,
-
8:30 - 8:32çünkü bu göçmen krizi
-
8:32 - 8:34aslında herbirimizde bir
şekilde etkisini gösteriyor. -
8:35 - 8:39Günlük istatistik ve fotoğraflarla
görüntü bombardımanına tutulduk -
8:39 - 8:41ve bu hiç şaşırtıcı gelmiyor.
-
8:41 - 8:42Çünkü geçen ay içerisinde,
-
8:42 - 8:451 milyondan fazla mülteci
Avrupa'ya ulaştı. -
8:45 - 8:46Bir milyon.
-
8:47 - 8:50Mülteciler topluluklarımıza katılıyor,
-
8:50 - 8:52komşularımız oluyorlar,
-
8:52 - 8:54çocukları bizim çocuklarımızla
aynı okulda okuyor. -
8:55 - 8:59Sonrasında, bu broşürleri Avrupalı
mülteciler için uyguladık -
9:00 - 9:02ve mülteci akınının yüksek olduğu
yerlerde bunu -
9:02 - 9:05internet üzerinden onlara sunduk.
-
9:05 - 9:08Örneğin, İsveç Sağlık Bakanlığı sitesinde
bu broşür sunuldu. -
9:08 - 9:10Ve ilk 45 dakika içerisinde,
-
9:10 - 9:13tam 343 kez indirildi.
-
9:13 - 9:15Bu olay, gönüllüler, uygulayıcılar
-
9:15 - 9:18ve diğer aileler için gönderdiğimiz
psikolojik desteğin -
9:18 - 9:21ne kadar önemli olduğunu
vurgulamış oldu. -
9:23 - 9:292013 yılında, annelerle beraber
mülteci kampı çadırının soğuk -
9:29 - 9:33ve sert zemininde oturarak bir
odak grubu toplantısı yapıyorduk. -
9:33 - 9:36Benim tam karşımda, 13 yaşında
-
9:36 - 9:39olduğunu tahmin ettiğim bir kızın
başını dizlerine yasladığı, -
9:39 - 9:42yaşlıca bir kadın duruyordu.
-
9:42 - 9:45Küçük kız ise yaptığımız
görüşme sırasında hiçbir -
9:45 - 9:46şey söylemeden, dizlerini
-
9:46 - 9:48göğsüne doğru çekmiş bir şekilde durdu.
-
9:49 - 9:51Yaptığımız görüşmenin sonlarına
-
9:51 - 9:54doğru, annelere zaman ayırdıkları
için teşekkür ederken -
9:54 - 9:57o kadın küçük kızı göstererek
bana baktı ve -
9:57 - 9:59"Bize... yardım edebilir misin?" dedi
-
10:00 - 10:02Ne istediğini kestiremedim ama küçük
-
10:02 - 10:04kıza baktım ve gülümsedim,
-
10:04 - 10:06Arapça dedim ki,
-
10:06 - 10:08"Salaam alaikum. Shu-ismak?"
-
10:08 - 10:09"İsmin nedir?"
-
10:10 - 10:12Bana şaşkın ve biraz da
korkak bir şekilde baktı, -
10:12 - 10:14ama sonra "Halul" dedi.
-
10:15 - 10:19Halul, Arapça'da yaşı küçük
kızlar için kullanılan Hala -
10:19 - 10:22kelimesiyle aynı anlama geliyor.
-
10:23 - 10:27Bu noktada Hala'nın 13'ten çok
daha büyük olduğunu düşündüm. -
10:28 - 10:32Ve haklıydım, Hala 25 yaşında,
3 çocuk annesi bir kadındı. -
10:33 - 10:37Hala kendinden emin, ilgili,
sevgi dolu bir anneymiş -
10:37 - 10:38çocuklarına karşı, ama
-
10:38 - 10:40savaş bunların hepsini değiştirmiş.
-
10:41 - 10:45Hayatını, bombaların şehrine
düşüşünü ve patlamaları -
10:45 - 10:48duyarak geçirmişti.
-
10:48 - 10:51Savaş uçakları evlerinin
yakınından geçip bombalar -
10:51 - 10:52bırakırken, çocukları
-
10:52 - 10:55sesten çok korkup bağırırlarmış.
-
10:55 - 10:58Hala da hızlıca yastıkları alır
ve çocuklarının kulaklarını -
10:58 - 10:59kapatırmış, duymasınlar diye.
-
10:59 - 11:01Bu sırada kendi bağırırmış.
-
11:02 - 11:04Kampa ulaştıklarında ve bir şekilde
-
11:04 - 11:07güvende olduklarını hissettiğinde
-
11:07 - 11:10çocukluğundaki gibi davranmaya başlamış.
-
11:11 - 11:13Ailesini tamamıyla reddetmiş,
-
11:14 - 11:16çocuklarını ve kocasını.
-
11:17 - 11:19Hala artık başa çıkamıyordu.
-
11:21 - 11:23Bu, gerçekten kötü sonuçlu
bir ebeveynlik mücadelesi, -
11:24 - 11:25ama maalesef, yaygın bir hâlde.
-
11:25 - 11:28Silahlı çatışma ve zorunlu göçü
deneyimlemiş bireyler -
11:28 - 11:31ciddi duygusal zorluklarla karşılaşır.
-
11:32 - 11:34Ve hepimizin de empati
kurabileceği bir nokta var. -
11:35 - 11:38Eğer siz bu kadar zor bir süreçten
geçmiş olsaydınız, yani değer -
11:39 - 11:42verdiğiniz kişileri ve şeyleri
kaybetmiş olsaydınız, -
11:43 - 11:45nasıl başa çıkardınız?
-
11:47 - 11:50Kendinize ve ailenize hâlâ
bakabilir miydiniz? -
11:51 - 11:55Çocukların hayatlarında ilk yılların,
-
11:55 - 11:58fiziksel ve duygusal gelişimleri için
elzem olduğunu -
11:58 - 12:03ve 1,5 milyar insanın silahlı çatışmaya
maruz kaldığını düşünürsek, -
12:03 - 12:06ki çoğu topluluklarımıza dâhil oluyor--
-
12:06 - 12:08savaşı ve zorunlu göçü birebir
-
12:08 - 12:11yaşıyor olanların ihtiyaçlarını
görmezden gelemeyiz. -
12:13 - 12:15Hem yerinden olmuş insanların,
hem de mültecilerin -
12:15 - 12:20ihtiyaçlarını, ikinci plana atmamalıyız.
-
12:21 - 12:26Bu ihtiyaçlar, STK çalışanları,
siyasete yön verenler, DSÖ, UNHCR -
12:26 - 12:30ve bizler tarafından, elimizdekini
ardımıza koymadan -
12:30 - 12:34öncelik verilerek sağlanmalı.
-
12:36 - 12:41Çatışmanın bireysel yüzlerini ve
yüzlerinden aktardıkları duygularını -
12:41 - 12:45fark etmeye başlayabilirsek, onları da,
-
12:45 - 12:47insan olarak görmeye başlayabiliriz.
-
12:48 - 12:50Bu ailelerin ihtiyaçlarını da--ki
bu ihtiyaçlar, -
12:50 - 12:52bir insanın ihtiyaçlarıdır--
görmeye başlayabiliriz. -
12:54 - 12:57Bu ihtiyaçlara öncelik verildiğinde,
insani ortamdaki -
12:57 - 13:00çocuklara yönelik müdahaleler
sağlanacak ve -
13:00 - 13:05ailenin çocuğu desteklemedeki başlıca
görevi tanınacak. -
13:06 - 13:08Ailevi psikolojik sağlık, uluslararası
-
13:08 - 13:10gündemce açık seçik tanınmış olacak.
-
13:11 - 13:14Ve göç edilen yerlerde, çocukların
-
13:14 - 13:16sosyal hizmet sistemlerine girme
olasılıkları düşecek. -
13:16 - 13:19Çünkü aileleri önceden destek
almış olacak. -
13:21 - 13:23Daha açık fikirli, daha sevgi dolu,
-
13:23 - 13:25daha konuksever ve ülkelerimize katılan
-
13:25 - 13:29insanlara karşı daha önyargısız olacağız.
-
13:30 - 13:32Savaşları durdurmalıyız.
-
13:33 - 13:37Çocukların, uçaklardan bombaların değil,
hediyelerin yağdığını hayal edebileceği -
13:37 - 13:39bir dünya yaratmalıyız.
-
13:39 - 13:43Biz silahlı birliklerin dünyada
barınmasına izin verdiğimiz sürece, -
13:43 - 13:46insanlar vatanlarından
ayrılmaya devam edecek,- -
13:46 - 13:48geride çocuklarını korunmasız bırakarak.
-
13:48 - 13:51Ama ebeveynlik ve davranış eğitimi
verdiğimiz sürece, bütün bu -
13:51 - 13:56anlattıklarımın önüne geçmemiz mümkün.
-
13:56 - 13:58Teşekkürler.
-
13:59 - 14:00(Alkışlar)
- Title:
- Savaş sürecinde ebeveyn olmak
- Speaker:
- Aala El-Khani
- Description:
-
Anne babalar yuvaları savaş nedeniyle yıkılmışken çocuklarına nasıl güvenli bir ortam yaratıp onları koruyabilirler? Bu etkileyici konuşmada, psikolog Aala El-Khani Suriye'deki krizden etkilenen ailelerden öğrendiklerini ve onlar için yaptıklarını anlatıyor. Sorduğu soru ise: İçinde sevgi barındıran bu ebeveynlerin, çocuklarına en çok ihtiyaçları olan sevgi ve güven duygusunu yeniden hissettirmelerini nasıl sağlarız?
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 14:16
![]() |
Eren Gokce approved Turkish subtitles for What it's like to be a parent in a war zone | |
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for What it's like to be a parent in a war zone | |
![]() |
Gülsüm Öztürk accepted Turkish subtitles for What it's like to be a parent in a war zone | |
![]() |
Gülsüm Öztürk edited Turkish subtitles for What it's like to be a parent in a war zone | |
![]() |
Gülsüm Öztürk edited Turkish subtitles for What it's like to be a parent in a war zone | |
![]() |
Gülsüm Öztürk edited Turkish subtitles for What it's like to be a parent in a war zone | |
![]() |
Gülsüm Öztürk edited Turkish subtitles for What it's like to be a parent in a war zone | |
![]() |
Bilgesu Kılıç edited Turkish subtitles for What it's like to be a parent in a war zone |