< Return to Video

Ortak barınma bizi nasıl daha mutlu yapar (ve uzun yaşatır)

  • 0:01 - 0:02
    Yalnızlık.
  • 0:03 - 0:05
    Hepimiz hayatının bir noktasında
  • 0:05 - 0:07
    yalnızlık duygusunu yaşayacaktır.
  • 0:08 - 0:10
    Yalnızlık yalnız olmanın işlevi değil
  • 0:11 - 0:13
    aksine çevrenizdeki kişilere sosyal olarak
  • 0:13 - 0:15
    ne kadar bağlı olduğunuzun
    bir göstergesidir.
  • 0:16 - 0:18
    Şu an bu odada bulunan biri
  • 0:18 - 0:20
    binlerce insan
    etrafını sarmış olsa dahi
  • 0:20 - 0:21
    yalnız hissedebilir.
  • 0:23 - 0:27
    Ve yalnızlık birçok şeye
    dayandırılabilecekken,
  • 0:27 - 0:29
    bir mimar olarak,
  • 0:29 - 0:32
    bugün size, yalnızlığın
    inşa edilen çevrelerimizin
  • 0:32 - 0:34
    - içinde yaşadığımız evlerimizin -
  • 0:34 - 0:36
    nasıl bir sonucu olabileceğini
    anlatacağım.
  • 0:37 - 0:39
    Şimdi bu eve bir bakın.
  • 0:40 - 0:41
    Güzel bir ev.
  • 0:41 - 0:43
    Büyük bir bahçesi, çitleri,
  • 0:43 - 0:44
    iki arabalık garajı var.
  • 0:46 - 0:49
    Ve ev böyle bir mahallede olabilir.
  • 0:50 - 0:52
    Ve dünyadaki birçok insan için
  • 0:52 - 0:54
    bu ev, bu mahalle --
  • 0:55 - 0:56
    bir rüya.
  • 0:57 - 1:00
    Ve bu rüyayı gerçekteştirmenin tehlikesi
  • 1:00 - 1:01
    aldatıcı bir dostluk duyusu
  • 1:03 - 1:05
    ve sosyal izolasyonda bir artıştır.
  • 1:05 - 1:07
    Biliyorum, sizi duyabiliyorum,
  • 1:07 - 1:10
    odadakilerden birileri
    kafalarının içinden bana bağırıyor:
  • 1:10 - 1:13
    "Bu benim evim
    ve bu benim mahallem
  • 1:13 - 1:14
    ve etrafımdaki herkesi tanıyorum!"
  • 1:15 - 1:17
    Ki buna cevabım ise, "Müthiş!"
  • 1:17 - 1:20
    Ve keşke sizin gibi daha çok insan olsa,
  • 1:21 - 1:24
    çünkü bu odada aynı durumda olan
  • 1:24 - 1:26
    ve komşularını tanımayan
    daha çok kişi olduğuna
  • 1:26 - 1:27
    bahse girerim.
  • 1:28 - 1:30
    Onları tanıyor ve
    selam veriyor olabilirler
  • 1:30 - 1:32
    ama belli etmeden
  • 1:33 - 1:35
    eşlerine "Onların adı neydi?" diye
  • 1:35 - 1:37
    soruyorlardır ki böylece
  • 1:37 - 1:41
    isimlerini söyleyerek bir soru sorabilir
    ve onları tanıdıklarını gösterebilirler.
  • 1:43 - 1:48
    Sosyal medya da bu aldatıcı dostluk
    duyusuna katkıda bulunuyor.
  • 1:48 - 1:50
    Bu resim muhtemelen oldukça tanıdık.
  • 1:50 - 1:51
    Asansörde dikiliyorsunuz,
  • 1:51 - 1:52
    kahvede oturuyorsunuz
  • 1:52 - 1:54
    ve etrafınıza bakınıyorsunuz
  • 1:54 - 1:56
    ve herkes telefonlarına bakıyor.
  • 1:57 - 1:59
    Siz mesaj yazmıyor veya
    Facebook'a bakmıyorsunuzdur
  • 1:59 - 2:01
    ama herkes öyledir
  • 2:01 - 2:03
    ve belki de, benim gibi,
  • 2:03 - 2:05
    göz teması kurmuş,
  • 2:05 - 2:07
    gülümsemiş ve selam vermişken
  • 2:07 - 2:10
    o kişi kulaklıklarını çıkartarak
    şöyle demiştir:
  • 2:11 - 2:13
    "Pardon, ne dediniz?"
  • 2:14 - 2:16
    Bunu son derece tecrit edilmiş buluyorum.
  • 2:17 - 2:19
    Bugün sizinle paylaşmak istediğim kavram
  • 2:19 - 2:20
    tecrit edilmeye bir panzehir.
  • 2:21 - 2:22
    Yeni bir kavram değil.
  • 2:22 - 2:24
    Aslında, bu çok eski bir yaşam şekli
  • 2:24 - 2:27
    ve dünyadaki Avrupalı olmayan kültürlerde
  • 2:27 - 2:28
    hâlâ mevcut.
  • 2:29 - 2:30
    Ve yaklaşık 50 yıl önce,
  • 2:30 - 2:34
    Danimarkalılar
    yeni bir isim bulmak istemiş
  • 2:34 - 2:35
    ve o zamandan beri
  • 2:35 - 2:39
    on binlerce Danimarkalı
    böyle sosyal bir hayat yaşıyormuş.
  • 2:40 - 2:43
    Ve bu, insanlar toplum ararken
  • 2:43 - 2:46
    dünya çapında daha yaygın
    bir şekilde takip ediliyor.
  • 2:47 - 2:49
    Bu kavram
  • 2:50 - 2:51
    ortak barınma.
  • 2:54 - 2:57
    Ortak barınma insanların birbirini
    tanıdığı ve birbiriyle ilgilendiği
  • 2:57 - 2:58
    maksatlı bir mahalle.
  • 2:59 - 3:01
    Ortak barınmada kendi eviniz var
  • 3:01 - 3:05
    ama aynı zamanda dış ve iç mekânda
    önemli bir bölümü paylaşıyorsunuz.
  • 3:05 - 3:07
    Size ortak barınmadan
    fotoğraflar göstermeden önce,
  • 3:07 - 3:10
    ilk önce size arkadaşlarım
    Sheila ve Spencer'i tanıtmak istiyorum.
  • 3:10 - 3:14
    Sheila ve Spencer ile ilk tanıştığımda,
    60 yaşlarına giriyorlardı
  • 3:14 - 3:17
    ve Spencer ilköğretimdeki
    uzun kariyerinden sonra
  • 3:17 - 3:18
    bir şeyler planlıyordu.
  • 3:19 - 3:21
    Ve o, emeklilikten sonra
  • 3:21 - 3:23
    hayatında çocukların olmayacağı fikrini
  • 3:23 - 3:24
    gerçekten sevmiyordu.
  • 3:27 - 3:28
    Şimdi onlar benim komşularım.
  • 3:28 - 3:31
    Tasarlamakla kalmayıp geliştirdiğim
  • 3:31 - 3:33
    ve mimarlığımı kullandığım
  • 3:33 - 3:35
    bir ortak barınma topluluğunda yaşıyoruz.
  • 3:35 - 3:38
    Bu topluluk sosyal etkileşimlerimiz
    hususunda çok istekli.
  • 3:39 - 3:40
    Sizi bir gezintiye çıkarayım.
  • 3:41 - 3:44
    Dışarıdan diğer küçük apartman
    binaları gibi gözüküyoruz.
  • 3:44 - 3:47
    Aslında, yandakiyle aynı gözüküyoruz,
  • 3:47 - 3:49
    lakin biz açık sarıyız.
  • 3:50 - 3:53
    İçeriden, evler oldukça geleneksel.
  • 3:53 - 3:55
    Hepimizin oturma odaları ve mutfakları,
  • 3:55 - 3:57
    yatak odaları ve banyoları var
  • 3:57 - 4:01
    ve merkezi bahçenin etrafında
    bu evlerden dokuz tane var.
  • 4:01 - 4:02
    Bu benim
  • 4:02 - 4:04
    ve bu Spencer ve Shelia'nın evi.
  • 4:05 - 4:08
    Bu binayı eşsiz bir ortak barınma yapan şey
  • 4:08 - 4:09
    evler değil
  • 4:10 - 4:12
    burada olan şey --
  • 4:12 - 4:16
    merkez bahçenin içinde ve etrafında
    cereyan eden sosyal etkileşimler.
  • 4:17 - 4:19
    Bahçeye doğru baktığımda
  • 4:19 - 4:21
    Spencer ve Sheila'yı görmeyi bekliyorum.
  • 4:21 - 4:23
    Aslında, her sabah, gördüğüm şey
  • 4:23 - 4:26
    kahvaltı yaparken Spencer'ın
    bana el sallaması.
  • 4:27 - 4:30
    Evlerimizden, bahçeye bakıyoruz
  • 4:30 - 4:32
    ve yılın gününe bağlı olarak
  • 4:32 - 4:33
    bunu görüyoruz:
  • 4:33 - 4:37
    çocuklar ve büyükler çeşitli şekillerde
  • 4:37 - 4:39
    birbirleriyle oynuyor veya takılıyorlar.
  • 4:39 - 4:41
    Epey kıkırdama ve sohbet duyuluyor.
  • 4:41 - 4:43
    Herkes çember çeviriyor.
  • 4:44 - 4:48
    Ve ara sıra, "Hey, bana vurmayı kes!"
    sesleri veya çocuklardan birinin
  • 4:48 - 4:50
    ağlaması duyuluyor.
  • 4:50 - 4:52
    Bunlar günlük yaşantımızın sesleri
  • 4:54 - 4:56
    ve sosyal bağlanmışlığın sesleri.
  • 4:56 - 5:00
    Bahçenin sonunda,
    birkaç çift kanatlı kapı bulunuyor
  • 5:00 - 5:02
    ve bunlar da ortak evlere açılıyor.
  • 5:03 - 5:06
    Ortak evleri ortak barınmanın
    gizli sosu olarak düşünüyorum.
  • 5:06 - 5:08
    Gizli sos budur
  • 5:08 - 5:10
    çünkü burası sosyal etkileşimin
  • 5:10 - 5:13
    ve toplu yaşamın başladığı yerdir
  • 5:13 - 5:17
    ve oradan da bu, topluluğun
    geri kalanına saçılıyor.
  • 5:20 - 5:23
    Ortak evlerimizin içinde 28'imizin
    ve misafirlerimizin oturabileceği
  • 5:23 - 5:25
    geniş yemek odamız var
  • 5:25 - 5:27
    ve haftada üç kez birlikte yemek yiyoruz.
  • 5:28 - 5:31
    Bu yemekler için büyük bir mutfağımız var,
  • 5:31 - 5:33
    böylece dönüşümlü olarak
    üçlü takımlar halinde
  • 5:33 - 5:35
    yemek yapabiliyoruz.
  • 5:35 - 5:37
    Bu demek oluyor ki, 17 yetişkinle,
  • 5:38 - 5:41
    altı haftada bir yemek pişiriyorum.
  • 5:41 - 5:43
    İki sefer de, takımıma hazırlık
  • 5:43 - 5:45
    ve temizlikte yardım ediyorum.
  • 5:45 - 5:46
    Ve diğer gecelerde,
  • 5:46 - 5:48
    sadece orada bulunuyorum.
  • 5:48 - 5:51
    Yemeğimi yiyor, komşularımla konuşuyor
  • 5:51 - 5:53
    ve vejeteryan tercihimi
    önemseyen birinin yaptığı
  • 5:53 - 5:56
    lezzetli bir yemek yemiş olarak
    eve gidiyorum.
  • 5:59 - 6:02
    Dokuz ailemiz isteyerek diğer bir
  • 6:02 - 6:03
    yaşam biçimi seçtiler.
  • 6:04 - 6:06
    Tek aileli evlerimizde
    yalnız yaşayacağımız
  • 6:06 - 6:09
    Amerikan rüyasının peşinde koşmak yerine
  • 6:09 - 6:11
    ortak barınmayı seçtik,
  • 6:11 - 6:14
    böylece sosyalliğimizi artırabiliyoruz.
  • 6:14 - 6:16
    Ve ortak barınma böyle başlıyor:
  • 6:16 - 6:18
    işbirliği içerisinde yaşamak için
  • 6:18 - 6:19
    ortak bir amaç.
  • 6:19 - 6:22
    Maksat, ortak barınmayı herhangi bir
    barınma modelinden ayıran
  • 6:22 - 6:25
    tek başına en önemli karakteristiktir.
  • 6:27 - 6:29
    Maksadı görmek veya
  • 6:29 - 6:31
    hatta göstermek çok zor olsa da
  • 6:31 - 6:34
    ben bir mimarım ve daha çok fotoğraf
    göstermemek elimde değil.
  • 6:34 - 6:36
    Ziyaret ettiğim bazı topluluklarda
  • 6:36 - 6:38
    maksadın nasıl belirtildiğini tasvir için
  • 6:38 - 6:40
    işte birkaç örnek.
  • 6:42 - 6:45
    Birlikte yemeğe katkıda bulunacak
  • 6:45 - 6:48
    dikkatli bir mobilya, ışıklandırma
    ve akustik malzeme seçimi ile;
  • 6:50 - 6:53
    ortak evlerin çevresindeki ve
    içindeki çocuk oyun alanlarının
  • 6:53 - 6:57
    görsel mekan ve görsel erişimi;
  • 6:59 - 7:02
    ve günlük yaşantımızı destekleyen
    topluluğun içindeki
  • 7:02 - 7:05
    ve çevresindeki sosyal
    toplanma ağlarının
  • 7:05 - 7:08
    ölçek ve dağılımı düşünüldüğünde,
  • 7:08 - 7:10
    tüm bu boşluklar her toplulukta
  • 7:10 - 7:13
    "communitas" hissine katkıda bulunmada
  • 7:13 - 7:14
    yardımcı olur ve bunu geliştirir.
  • 7:15 - 7:17
    O kelime neydi? "Communitas."
  • 7:18 - 7:23
    Communitas "topluluğun ruhu" demenin
    daha süslü sosyal bilimsel bir yoludur.
  • 7:24 - 7:26
    Ve 80 farklı topluluğu
    ziyaret ettikten sonra
  • 7:26 - 7:29
    değerlendirme kıstasım şu oldu:
  • 7:29 - 7:32
    Komşular ne kadar sık birlikte
    yemek yiyorlar?
  • 7:33 - 7:35
    Ne kadar sıklıkla birlikte yemek yedikleri
  • 7:35 - 7:37
    tamamen her bir gruba bağlı olsa da
  • 7:38 - 7:41
    son 40 yıldır her akşam birlikte
  • 7:41 - 7:43
    yemek yiyenleri biliyorum.
  • 7:44 - 7:46
    Nadiren olsa da
  • 7:46 - 7:49
    ayda birkaç kez grup yemeği
    yiyenleri biliyorum.
  • 7:50 - 7:52
    Ve gözlemlerime dayanarak diyebilirim ki,
  • 7:52 - 7:54
    daha sık birlikte yemek yiyenler
  • 7:54 - 7:57
    daha yüksek seviyeli
    communitas örneği gösterirler.
  • 7:58 - 8:01
    Görünen o ki, birlikte yemek yediğinizde,
  • 8:01 - 8:03
    birlikte daha çok faaliyet
    planlamaya başlarsınız.
  • 8:04 - 8:06
    Birlikte yerken daha çok şey
    paylaşıyorsunuz.
  • 8:06 - 8:08
    Birbirinizin çocuklarını izlemeye
    başlıyorsunuz.
  • 8:08 - 8:11
    Aletlerinizi ödünç verirsiniz.
    Birbirinizin aracını ödünç alırsınız.
  • 8:11 - 8:12
    Ve tüm bunların yanı sıra,
  • 8:14 - 8:15
    kızımın söylediği gibi,
  • 8:15 - 8:19
    ortak barınmada her şey
    güllük gülistanlık değildir
  • 8:19 - 8:23
    ve toplumumuzdaki her bir kişiyle
    çok iyi arkadaş değilim.
  • 8:23 - 8:26
    Farklılıklarımız ve
    uyuşmazlıklarımız bile var.
  • 8:27 - 8:31
    Fakat ortak barınmada yaşarken
    ilişkilerimizde bir maksadımız var.
  • 8:32 - 8:35
    Bizler farklılıklarımızı çözmek için
    motive olmuş durumdayız.
  • 8:35 - 8:37
    Birbirimizi takip ederiz,
    kontrol ederiz,
  • 8:37 - 8:40
    kişisel düşüncelerimizi söyleriz
  • 8:40 - 8:41
    ve yeri geldiğinde
  • 8:42 - 8:43
    özür dileriz.
  • 8:44 - 8:48
    Şüpheciler ortak barınmanın
    çok küçük bir grup insan için
  • 8:48 - 8:50
    ilginç ve çekici olduğunu söyleyecektir.
  • 8:50 - 8:52
    Ve bununla hemfikirim.
  • 8:53 - 8:55
    Dünya çapında Batılı kültürlere
    bakacak olursanız
  • 8:55 - 8:58
    ortak barınmayı
    tercih edenlerin sayısı çok az.
  • 8:59 - 9:00
    Fakat bu değişmeli
  • 9:01 - 9:03
    çünkü hayatlarımız buna bağlı.
  • 9:05 - 9:09
    2015 yılında, Brigham Young Üniversitesi
    tecritte yaşayanlarda
  • 9:09 - 9:13
    erken ölüm riskini önemli derecede
    artırdığını gösteren
  • 9:13 - 9:15
    bir çalışmayı tamamladı.
  • 9:17 - 9:18
    ABD Sağlık Bakanı tecritin
  • 9:18 - 9:21
    halk sağlığı için salgın bir
    hastalık olduğunu açıkladı.
  • 9:21 - 9:25
    Ve bu salgın hastalık
    ABD ile sınırlı değil.
  • 9:27 - 9:29
    Yani, daha önce ortak barınmanın
  • 9:29 - 9:32
    tecrit için bir panzehir olduğunu
    söylediğimde
  • 9:34 - 9:35
    söylemem gereken şey
  • 9:35 - 9:39
    ortak barınmanın hayatınızı
    kurtarabilir olduğuydu.
  • 9:41 - 9:44
    Bir doktor olsaydım,
    iki asprin almanızı ve beni
  • 9:44 - 9:45
    sabah aramanızı söylerdim.
  • 9:47 - 9:48
    Fakar bir mimar olarak,
  • 9:48 - 9:51
    size önerim şu:
    Komşunuzla yürüyüşe çıkın,
  • 9:51 - 9:52
    bir yemeği paylaşın
  • 9:53 - 9:55
    ve 20 sene içinde beni arayın.
  • 9:56 - 9:57
    Teşekkür ederim.
  • 9:57 - 10:01
    (Alkışlar)
Title:
Ortak barınma bizi nasıl daha mutlu yapar (ve uzun yaşatır)
Speaker:
Grace Kim
Description:

Yalnızlık her zaman yalnız olmaktan kaynaklanmaz. Mimar Grace Kim için yalnızlık, çevremizdeki insanlara sosyal olarak nasıl bağlı olduğumuzun bir fonksiyonudur -- ve genellikle içinde yaşadığımız evlerin sonucudur. Tecrite karşı çok eski bir panzehiri paylaşıyor: ortak barınma, insanların komşularıyla alan paylaşmayı, onları tanımayı ve onlarla ilgilenmeyi seçtikleri bir yaşam biçimi. Evinizi ve içinde nasıl yaşadığınızı bu ufuk açıcı konuşma ile yeniden düşünün.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
10:15

Turkish subtitles

Revisions