Kadınları töre cinayetlerinden korumak için neler yaptım
-
0:01 - 0:03Konuşmam için hazırlanırken,
-
0:03 - 0:06hayatım üzerine düşünüyor
-
0:06 - 0:09ve yolculuğumun başladığını anın
tam olarak ne zaman -
0:09 - 0:11olduğunu anlamaya çalışıyordum.
-
0:12 - 0:15Üzerinden uzun zaman geçti ve hikayemin
başlangıcının, ortasının -
0:15 - 0:17ya da sonunun neresi olduğunu bulamadım.
-
0:18 - 0:21Her zaman, hikayemin başlangıcının
aşiretimizde, -
0:21 - 0:23annemin bana iki yaşımdayken
üç görücü usulü evlilikten -
0:23 - 0:27kaçtığımı söylediği akşamüstü
olduğunu düşünürdüm. -
0:28 - 0:32Ya da cemiyetimizde elektriklerin
sekiz saat boyunca kesildiği, -
0:32 - 0:34ve babamın oturup hepimizi
etrafına topladığı, -
0:34 - 0:38çiftçi babası kendisiyle birlikte tarlaya
gitmesini isterken okula gitmek için -
0:38 - 0:42mücadele eden küçük bir çocuk olduğu
günlerin hikayelerini anlattığı akşamın. -
0:43 - 0:46Veya 16 yaşımdayken
-
0:46 - 0:50üç küçük çocuğun gelip arkadaşımın
töre cinayeti denen bir şey için -
0:50 - 0:54öldürüldüğünü fısıldadığı
o karanlık gecenin. -
0:56 - 0:58Fakat daha sonra farkına vardım ki;
-
0:58 - 1:02bu anların katkıda bulundukları kadar,
-
1:02 - 1:04yolculuğumu etkilediklerini de biliyorum.
-
1:04 - 1:05Ancak, yolculuğumun başlangıcı
-
1:05 - 1:07o anlar olmadılar.
-
1:07 - 1:09Yolculuğum gerçekte
-
1:09 - 1:09Pakistan'da,
-
1:09 - 1:11Sindh'in yukarı kesiminde
-
1:11 - 1:12bir kerpiçten evin önünde,
-
1:12 - 1:15babamın 14 yaşındaki annemin elini tuttuğu
-
1:15 - 1:16ve çocuklarını okula gönderebilecekleri
-
1:16 - 1:18bir şehre gitmek için
-
1:18 - 1:20kasabayı terk etmeye karar verdikleri
yerde başladı. -
1:21 - 1:24Bir bakıma, hayatımın onların yaptıkları
akıllıca tercihler -
1:24 - 1:28ve aldıkları kararların bir sonucu
olduğunu hissediyorum. -
1:29 - 1:31Aynı şekilde,
aldıkları bir diğer karar da -
1:31 - 1:34ben ve kardeşlerimi kökenlerimize
bağlı tutmaktı. -
1:35 - 1:38Adı fakirlerin cemaati anlamına gelen
Ribabad olan, -
1:39 - 1:41hala sevgiyle hatırladığım
cemaatimizde yaşarken, -
1:41 - 1:45babam, aynı zamanda taşrada da bir evimiz
olmasını sağladı. -
1:45 - 1:49Ben Balochistan'ın dağlarındaki,
Brahui adında -
1:49 - 1:50yerel bir kabileden geldim.
-
1:51 - 1:55Brahui, ya da Brohi "dağlı" demek.
Aynı zamanda konuştuğumuz dilin adı. -
1:56 - 2:00Babamın geleneklerimize bağlılık konusunda
oldukça sıkı kuralları sayesinde, -
2:00 - 2:05şarkılar, kültürler, gelenekler,
hikayeler, dağlar -
2:05 - 2:07ve bir sürü koyunla dolu bir hayatım oldu.
-
2:08 - 2:12Ama kasabam ve kültürüm ile
-
2:12 - 2:15okuldaki modern eğitim arasında,
-
2:15 - 2:17iki uç arasında yaşamak,
hiç kolay değildi. -
2:18 - 2:22Böyle bir özgürlüğe sahip tek kız
olduğumun farkındaydım -
2:22 - 2:24ve bunun suçluluğunu hissediyordum.
-
2:24 - 2:28Ben Karaçi ve Haydarabad'da okula giderken
-
2:28 - 2:32kuzenlerim ve arkadaşlarımın bazıları
yaşça büyük erkeklerle, -
2:32 - 2:36bazıları bir çeşit takas karşılığında,
hatta bazıları da kuma olarak -
2:36 - 2:37evlendiriliyorlardı.
-
2:37 - 2:40Bir kız çocuğunun doğumunun kederle
kutlanmasına -
2:40 - 2:43ve kadınlara sahip olmaları gereken
başlıca faziletin -
2:43 - 2:47sebat etmek olduğunun söylenmesine
tanık odukça, -
2:47 - 2:52güzel geleneklerimizin
büyüsü gözlerimin önünde yitip gitti. -
2:52 - 2:5616 yaşıma gelene dek bu böyle sürüp gitti
-
2:56 - 2:58Çoğunlukla geceleri herkes uyuyorken
-
2:58 - 3:00yastığıma sarılıp hıçkırarak ağlıyor
-
3:00 - 3:02ve üzüntümden böyle kurtuluyordum.
-
3:02 - 3:03Ta ki arkadaşımın
-
3:03 - 3:05töre cinayeti uğruna
-
3:05 - 3:07öldürüldüğünü öğrendiğim o geceye kadar.
-
3:08 - 3:10Töre cinayeti,
-
3:10 - 3:12bir erkek veya kadının, evlilik öncesi
veya evlilik dışı -
3:12 - 3:14ilişki yaşadığından şüphe edilince
-
3:14 - 3:16aileleri tarafından
-
3:16 - 3:17bu gerekçe ile öldürüldükleri
-
3:17 - 3:18bir gelenektir.
-
3:18 - 3:22Öldüren genelde erkek kardeş, baba
ya da ailedeki bir amca veya dayıdır. -
3:22 - 3:27B.M., Pakistanda her yıl 1000 civarı töre
cinayeti gerçekleştiğini bildiriyor -
3:27 - 3:29ve bunlar, yalnızca kayıtlı vakalar.
-
3:29 - 3:33İnsan öldürmeyi gerektiren bir gelenek
bana hiç mantıklı gelmiyordu -
3:33 - 3:34ve bu defa bu konuda
-
3:34 - 3:36bir şey yapmam gerektiğini biliyordum.
-
3:36 - 3:38Uyuya dalana kadar ağlamayacaktım.
-
3:38 - 3:40Bunu durdurmak için her şeyi yapacaktım.
-
3:40 - 3:4216 yaşımdaydım.
Şiir yazmaya ve -
3:42 - 3:43kapı kapı dolaşıp herkese
-
3:43 - 3:45töre cinayetlerini, neden yapıldığını,
-
3:45 - 3:48niye önüne geçilmesi gerektiğini anlatmaya
-
3:48 - 3:50ve farkındalık yaratmaya başladım.
-
3:50 - 3:55Ta ki bu meseleyi ele almanın çok çok
daha iyi bir yolunu bulana dek. -
3:55 - 4:01O günlerde Karaçi'de tek odalı çok küçük
bir evde yaşıyorduk -
4:01 - 4:05Her yıl, muson sezonunda evimizi
su basardı -
4:05 - 4:07-yağmur ve kanalizasyon suyu-
-
4:07 - 4:11ve annemle babam suyu
boşaltmaya çalışırlardı. -
4:11 - 4:14O zamanlarda babam eve kocaman
bir makine getirmişti, -
4:14 - 4:15bir bilgisayar.
-
4:15 - 4:20O kadar büyüktü ki, sanki sahip olduğumuz
tek odanın da yarısını kaplayacak gibiydi -
4:20 - 4:23ve bağlanması gereken bir sürü parçası
ve kablosu vardı. -
4:24 - 4:26Ama yine de, bu ben ve kız kardeşlerimin
-
4:26 - 4:27başına gelen
-
4:27 - 4:29en heyecan verici şeydi.
-
4:29 - 4:33En büyük erkek kardeşim Ali,
bilgisayara göz kulak olmaktan sorumluydu -
4:33 - 4:37ve geri kalanımıza bilgisayar kullanmamız
için günde 10 -15 dakika verilmişti. -
4:37 - 4:40Sekiz kardeşin en büyüğü olarak,
-
4:40 - 4:42en son ben kullanabiliyordum
-
4:42 - 4:45ve bu ancak bulaşıkları yıkayıp
-
4:45 - 4:47evi temizledikten ve anneme yemek
yaparken yardım edip -
4:47 - 4:51herkesin uyuması için battaniyeleri
yere serdikten sonra mümkün oluyordu. -
4:51 - 4:52Ondan sonra,
-
4:52 - 4:53bilgisayara koşup,
-
4:53 - 4:55internete bağlanıyor
-
4:55 - 5:00ve 10 ila 15 dakika boyunca saf keyif
ve mutluluğu yaşıyordum. -
5:00 - 5:05O günlerde "Joogle" adında
bir web sayfası keşfetmiştim.. -
5:05 - 5:08[Google]
(Kahkahalar) -
5:08 - 5:12Töre cinayeti geleneği ile ilgili
bir şeyler yapma arzusuyla doluyken, -
5:12 - 5:13Google'dan faydalandım ve
-
5:13 - 5:15insanların dünyanın her yerinden diğer
-
5:15 - 5:17insanlarla iletişime
geçebildiği bir site olan -
5:17 - 5:19Facebook' u keşfettim.
-
5:19 - 5:23Böylece, Karaçi'deki küçücük, beton çatılı
tek odamdan, -
5:24 - 5:27Birleşik Krallık, A.B.D, Avustralya ve
Kanada'dan insanlarla bağlantı kurdum -
5:27 - 5:29ve töre cinayetlerine karşı
-
5:29 - 5:32WAKE UP (UYANIN) isminde bir kampanya
başlattım. -
5:32 - 5:35Kampanya yalnızca bir kaç ayda muazzam
şekilde büyüdü. -
5:35 - 5:38Dünyanın her yanından destek aldım.
-
5:38 - 5:40Medya bizimle iletişime geçiyordu.
-
5:40 - 5:41Bir sürü insan bize ulaşıp bizimle beraber
-
5:41 - 5:43farkındalık yaratmaya uğraşıyordu.
-
5:43 - 5:46O kadar büyüdü ki, çevrimiçi bir
kampanyayken, -
5:46 - 5:47kadınlara destek olmak adına,
-
5:47 - 5:50Pakistan' daki siyasi
uygulamaların değiştirilmesi için -
5:50 - 5:52mitingler ve grevler yaptığımız,
-
5:52 - 5:53memleketimin caddelerine
kadar ulaştı. -
5:53 - 5:56Ben her şeyin yolunda gittiğini
düşünürken, -
5:56 - 6:01ekibim de -ki o zamanlar arkadaşlarım ve
komşularımdan oluşuyordu-, -
6:01 - 6:03her şeyin iyi gittiğini düşünürken,
-
6:03 - 6:08büyük bir muhalefetle karşılaşacağımız
hiç aklımıza gelmemişti. -
6:08 - 6:12Üyesi olduğum aşiret, İslam karşıtı
davranışları yaydığımızı -
6:12 - 6:14söyleyerek bize karşı duruş sergiledi.
-
6:14 - 6:18Bu cemiyetlerde yüzyıllardır süre gelmiş
geleneklere kafa tutuyorduk. -
6:19 - 6:21Babamın isimsiz mektuplar aldığını
hatırlıyorum; -
6:21 - 6:27"Kızın namuslu çevrelerde batı kültürünü
yayıyor." diyorlardı. -
6:27 - 6:29Bir keresinde arabamız taşlandı.
-
6:29 - 6:34Bir gün ofise gittim ve metal tabelamızı
bir çok defa ağır bir cisimle -
6:34 - 6:37vurulmuş gibi, bükülüp kırılmış olarak
buldum. -
6:37 - 6:39İşler o kadar kötüye gitti ki,
-
6:39 - 6:42bir çok şekilde saklanmak zorunda kaldım.
-
6:42 - 6:43Arabanın camlarını kaldırdım,
-
6:43 - 6:45yüzümü peçe ile örttüm,
-
6:45 - 6:48toplum içindeyken konuşmadım.
-
6:48 - 6:53Ama nihayetinde, hayatım tehdit altında
kalınca durum daha da kötüleşti, -
6:53 - 6:55orayı terk edip Karaçi'ye
-
6:55 - 6:56dönmek zorunda kaldım
-
6:56 - 6:58ve faaliyetlerimiz durdu.
-
6:58 - 7:01Karaçi'de, 18 yaşımdayken
-
7:02 - 7:06bunun hayatımın en büyük başarısızlığı
olduğunu düşündüm. -
7:06 - 7:08Yıkılmıştım.
-
7:08 - 7:09Bir ergen olarak,
-
7:09 - 7:12olan biten her şey için
kendimi suçluyordum. -
7:12 - 7:14İyice düşündüğümüzde anladık ki;
-
7:14 - 7:20olanlar aslında ben ve
ekibimin hatasıydı. -
7:20 - 7:22Mücadelemizin büyük bir başarısızlığa
-
7:22 - 7:24uğramasının iki önemli sebebi vardı.
-
7:24 - 7:26Bunlardan ilki,
-
7:26 - 7:29toplumun temel değerlerine
karşı geliyorduk. -
7:29 - 7:31(Temel Değerler)
-
7:31 - 7:33Onlar için son derece önemli bir şeye
-
7:33 - 7:34hayır diyor,
-
7:34 - 7:37ahlak kurallarına kafa tutuyor,
-
7:37 - 7:39ve bu sırada onları derinden sarsıyorduk.
-
7:39 - 7:41İkinci sebebe gelince,
-
7:41 - 7:42ki bunu öğrenmek benim için
-
7:42 - 7:44son derece önemli ve şaşırtıcı oldu;
-
7:44 - 7:47kendileri için mücadele vermesi
gereken asıl kahramanları -
7:47 - 7:48mücadeleye dahil etmiyorduk.
-
7:48 - 7:50(Asıl Kahramanlar)
-
7:50 - 7:53Köylerdeki kadınların sokaklarda onlar
için mücadele ettiğimizden haberleri yoktu -
7:53 - 7:55Ne zaman geri dönsem
-
7:55 - 7:58kuzenlerimi ve arkadaşlarımı
yüzlerinde yara izleriyle bulurdum -
7:58 - 8:00ve "Ne oldu ?" diye sorduğumda
-
8:00 - 8:02"Kocalarımız bizi dövüyor." derlerdi.
-
8:02 - 8:04Ama biz sokaklarda sizin için çalışıyoruz!
-
8:04 - 8:06Kuralları değiştiriyoruz,
-
8:06 - 8:10nasıl olur da hayatları bundan etkilenmez?
-
8:10 - 8:14Sonra, bizim için oldukça şaşırtıcı bir
şeyi fark ettik. -
8:14 - 8:17Kabileler ya da kırsal toplumlar,
-
8:17 - 8:22her zaman ülkenin genel kurallarına
tabii olmayabiliyordu. -
8:22 - 8:26Bu çok kötüydü, yani bu konuda
gerçekten bir şey yapamaz mıydık ? -
8:26 - 8:30Resmi politikalar
ve gerçek hayat konusunda, -
8:30 - 8:33arada uçurumlar olduğunu fark ettik.
-
8:33 - 8:36O yüzden bu defa değişik bir şey
yapmaya karar verdik. -
8:36 - 8:38Strateji ile ilerleyecek,
-
8:38 - 8:39geri dönecek ve özür dileyecektik.
-
8:41 - 8:42Evet, özür dileyecektik.
-
8:42 - 8:44Cemiyetlerimize geri döndük ve
-
8:44 - 8:47"Yaptıklarımızdan çok utanç duyuyoruz.
-
8:47 - 8:52Özür dilemek ve
kendimizi affettirmeye geldik. -
8:52 - 8:53Bunu nasıl yapacağız ?
-
8:53 - 8:56Üç temel kültürel değerinizi
tanıtacağız." dedik -
8:56 - 9:00Biliyorduk ki bunlar
müzik, dil ve nakış sanatıydı. -
9:00 - 9:02Bize kimse inanmadı.
-
9:02 - 9:04Kimse bizimle iş birliği yapmak istemedi.
-
9:04 - 9:06Onlara,
-
9:06 - 9:10hikayelerini, masallarını ve efsanelerini
bir kitapçık haline getirerek dillerini, -
9:10 - 9:17ve kabilede söylenen şarkıları ve davul
ritimlerini CD haline getirip -
9:17 - 9:23müziklerini ve son olarak da,
-
9:23 - 9:25ki bu benim favorim,
-
9:25 - 9:29köyde kadınların her gün nakış yapmak için
geldiği bir merkez açarak -
9:29 - 9:31nakış işlerini tanıtacağımızı
-
9:31 - 9:32onaylatmak birçok
-
9:32 - 9:33tartışma ve
-
9:33 - 9:35ikna çabası gerektirdi.
-
9:35 - 9:36Böylece başladı.
-
9:36 - 9:40Bir köyle çalışmaya başladık ve
ilk merkezimizi kurduk. -
9:41 - 9:42Çok güzel bir gündü.
-
9:42 - 9:43Merkezi açtık.
-
9:43 - 9:46Kadınlar nakış işlemek için geliyorlar ve
-
9:46 - 9:49hayatlarını değiştirecek bir
eğitim sürecinden geçiyorlardı. -
9:49 - 9:51Haklarını, İslam'ın hakları konusunda
-
9:51 - 9:52ne buyurduğunu öğreniyorlardı.
-
9:52 - 9:53Girişimciliklerini geliştiriyor,
-
9:53 - 9:55nasıl para kazanacaklarını,
-
9:55 - 9:57parayla nasıl para elde edeceklerini,
-
9:57 - 10:00yüzyıllardır hayatlarını mahvetmekte olan
geleneklerle -
10:00 - 10:03nasıl savaşacaklarını öğreniyorlardı.
-
10:03 - 10:04Çünkü aslında İslam'a göre
-
10:04 - 10:08kadınların erkeklerle omuz omuza
olmaları gerekir. -
10:08 - 10:09İslamda, kadınlar
-
10:09 - 10:11bizim hiç bilmediğimiz,
-
10:11 - 10:12onların hiç bilmediği
-
10:12 - 10:14kadar yüksek bir konumdaydı
-
10:14 - 10:15ve onlara
-
10:15 - 10:16haklarının neler olduğunu,
-
10:16 - 10:18kendi başlarına bu hakları
-
10:18 - 10:19nasıl elde edebileceklerini
-
10:19 - 10:20anlatmamız gerekti
-
10:20 - 10:21çünkü bunu ancak
-
10:21 - 10:23kendileri başarabilirdi,
biz değil. -
10:23 - 10:25Sonuç olarak ortaya çıkan model buydu.
İnanılmazdı. -
10:25 - 10:27Nakış yoluyla geleneklerini tanıtıyorduk.
-
10:27 - 10:29Kasabaya gidip onları
-
10:29 - 10:30harekete geçirdik.
-
10:30 - 10:3230 kadının altı ay boyunca gelip
-
10:32 - 10:35geleneksel nakışlarına değer katmayı,
-
10:35 - 10:36girişimciliği geliştirmeyi,
-
10:36 - 10:38yaşamsal becerileri,
-
10:38 - 10:40temel bilgileri ve haklarını,
-
10:40 - 10:42bu geleneklere nasıl karşı çıkacaklarını,
-
10:42 - 10:44ve kendileri ve toplum için nasıl liderlik
edeceklerini -
10:44 - 10:47öğrendikleri bir merkez açtık.
-
10:48 - 10:50Altı ay sonra bu kadınları,
-
10:50 - 10:53kredi veren ve kendi toplulukları içinde
-
10:53 - 10:56yerel girişimciler haline gelebilecekleri
piyasalarla tanıştırdık. -
10:56 - 10:58Zaman içinde bu projeyi
-
10:58 - 10:59"Sughar" olarak
adlandırdık. -
11:00 - 11:04Sughar, Pakistan'da çok ama çok fazla
dilde kullanılan yerel bir kelime. -
11:04 - 11:07Becerikli ve kendine güvenli kadın
anlamına geliyor. -
11:07 - 11:12Kadın liderler yaratmak için yapmanız
gereken tek bir şey olduğuna inanıyorum: -
11:12 - 11:16lider olmak için gerekli vasıflara sahip
olduklarını onlara gösterin. -
11:16 - 11:18Burada gördüğünüz kadınlar,
-
11:18 - 11:22güçlü yeteneklere ve lider olmak için
gerekli potansiyele sahip. -
11:22 - 11:25Tek yapmamız gereken, etraflarını saran
engelleri yok etmekti -
11:25 - 11:27ve biz de bunu yapmaya karar verdik.
-
11:27 - 11:29Ancak daha sonra biz
-
11:29 - 11:32bir kez daha her şeyin yolunda gittiğini,
-
11:32 - 11:34harika olduğunu düşünürken
-
11:34 - 11:36bizi bekleyen sonraki aksaklığı gördük.
-
11:36 - 11:37Birçok erkek, eşlerindeki
-
11:37 - 11:39belirgin değişiklikleri farketti.
-
11:39 - 11:42Daha çok konuşuyor,
kararlar alıyor... -
11:42 - 11:44Aman Tanrım, evdeki her şeyi hallediyor.
-
11:44 - 11:48Merkezlerimize gelmelerine engel oldular,
-
11:49 - 11:52ve bu sefer düşündük ki,
artık ikinci stratejinin vakti geldi. -
11:52 - 11:54Pakistan'daki moda endüstrisinde
-
11:54 - 11:58neler olduğunu araştırmaya karar verdik.
-
11:58 - 12:02Görünüşe göre, Pakistan'daki moda
endüstrisi oldukça güçlü -
12:02 - 12:04ve her geçen gün büyümekte.
-
12:04 - 12:08Ancak aşiretlerin sektöre katkısı da,
sektörün aşiretlere katkısı da, -
12:08 - 12:10özellikle de kadınlara, çok daha azdı.
-
12:10 - 12:11Böylelikle,
-
12:11 - 12:13aşiret kadınlarının kendilerine ait
-
12:13 - 12:14ilk moda markasını,
-
12:14 - 12:16Nomads (göçebe) ismini verdiğimiz
-
12:16 - 12:18markayı yaratmaya karar verdik.
-
12:18 - 12:20Böylece kadınlar daha fazla kazanmaya,
-
12:20 - 12:22eve daha fazla destek olmaya başladı
-
12:22 - 12:24ve eşleri onların merkezlere
-
12:24 - 12:26gitmelerine engel olmadan önce
-
12:26 - 12:27bir kez daha düşünmek zorundaydı.
-
12:31 - 12:33(Alkışlar)
-
12:33 - 12:35Teşekkürler, teşekkür ederim.
-
12:36 - 12:412013'de ilk kez, bir merkez yerine
Sughar Hub'ı faaliyete açtık. -
12:42 - 12:44TripAdvisor ile iş birliği yaptık
-
12:44 - 12:47ve köyün ortasında betondan
bir salon binası yapıp -
12:47 - 12:51bir çok kuruluşu orada çalışmaları
için davet ettik. -
12:51 - 12:52Bu platformu kar amacı gütmeyen
-
12:52 - 12:54kuruluşlar için tesis ettik.
-
12:54 - 12:55Böylece Sughar'ın
-
12:55 - 12:57üzerinde çalışmadığı
diğer konulara değinip -
12:57 - 12:59üzerlerinde çalışabilirlerdi
-
12:59 - 13:02ki bu konular burayı eğitim vermek için,
çiftçilik okulu olarak, -
13:02 - 13:04hatta pazar yeri olarak kullanmaları için,
-
13:04 - 13:05ya da her ne yapmak istiyorlarsa
-
13:05 - 13:07onu yapmaları için ideal
-
13:07 - 13:08bir yer haline getirecekti ve
-
13:08 - 13:10çok iyi iş çıkarıyorlar.
-
13:10 - 13:12Şu ana dek, Pakistan'ın 24 köyünden
-
13:12 - 13:15900 kadına destek olabildik.
-
13:15 - 13:20(alkışlar)
-
13:22 - 13:24Ancak istediğim aslında bu değil.
-
13:27 - 13:30Hayalim gelecek 10 yılda bir milyon
kadına ulaşmak -
13:31 - 13:33ve bunun gerçekleştirebilmek için
-
13:33 - 13:36bu yıl A.B.D.'de Sughar Vakfı'nı kurduk.
-
13:36 - 13:38Vakıf, bu fikrin yayılması,
-
13:38 - 13:40hatta Pakistan'daki kadınların
-
13:40 - 13:43potansiyelini ortaya çıkaracak
daha yenilikçi yöntemlerin bulunması için -
13:43 - 13:45yalnızca Sughar'a değil,
-
13:45 - 13:47bizimle aynı fikri paylaşan
-
13:47 - 13:48diğer bir çok kuruluşa da
-
13:48 - 13:50fon sağlayacak.
-
13:50 - 13:51Çok teşekkür ederim.
-
13:51 - 13:55(Alkışlar)
-
13:55 - 13:56Teşekkürler, teşekkür ederim.
-
13:56 - 13:59(Alkışlar)
-
13:59 - 14:03Chris Anderson: Khalida, doğa üstü
bir gücün varmış gibisin. -
14:03 - 14:07Demek istediğim, bu anlattıkların kulağa
bir çok açıdan inanılmaz geliyor. -
14:07 - 14:11O denli genç birinin bu kadar güç
ve maharetle -
14:11 - 14:14bunca şeyi başarmış olması inanılmaz.
-
14:14 - 14:16Bu durumda bir sorum var:
-
14:16 - 14:19Bir milyon kadına ulaşıp onlara güç vermek
harikulade bir hayal. -
14:21 - 14:24Mevcut başarının ne kadarı sana,
-
14:24 - 14:27bu harika şahsiyete bağlı?
-
14:27 - 14:30Nasıl bir paylaşım var?
-
14:31 - 14:35Khalida Brohi: Sanırım benim işim
ilham vermek, -
14:35 - 14:37hayalimi paylaşmak.
-
14:37 - 14:39Nasıl gerçekleştireceklerini öğretemem,
-
14:39 - 14:40çünkü bunun birçok farklı yolu var.
-
14:40 - 14:43Biz yalnızca üç farklı yolu deneyimledik.
-
14:43 - 14:46Kadınların potansiyelini açığa çıkarmanın
yüzlerce yolu var. -
14:46 - 14:49Ben yalnızca ilham veririm,
işim bu. -
14:49 - 14:52Bunu yapmayı sürdüreceğim.
Sughar büyümeye devam edecek. -
14:52 - 14:54İki köye daha ulaşmayı hedefliyoruz ve
-
14:54 - 14:57yakında inanıyorum ki Pakistan'dan dışarı,
-
14:57 - 15:00Güney Asya ve daha ötesine
açılıyor olacağız. -
15:00 - 15:04CA: Konuşmanız sırasında ekibinizden
bahsetmeniz çok hoşuma gitti. -
15:04 - 15:06Yani, o zamanlar hepiniz on sekizdiniz.
-
15:06 - 15:08Nasıl bir ekipti bu?
-
15:08 - 15:09Okul arkadaşları, değil mi?
-
15:09 - 15:12KB: Düşünüyorum da...
-
15:12 - 15:17Buradaki hiç kimse, köyde benim büyük anne
olacak kadar yaşlı olduğuma inanır mı ? -
15:17 - 15:19Annem 9 yaşında evlenmişti
-
15:20 - 15:23ve ben, köyümdeki hiç bir şey yapmayan
-
15:23 - 15:27ve bekar olan yaşça en büyük kadınım.
-
15:27 - 15:31CA: Bir dakika, hiç bir şey yapmayan mı?
-
15:31 - 15:32KB: Evet.
CA: Haklısın. -
15:32 - 15:33KB: İnsanlar genellikle
-
15:33 - 15:35benim için üzülüyorlar.
-
15:35 - 15:39CA: Peki bu dönemde Baloçistan'da
ne kadar zaman geçiriyorsun? -
15:39 - 15:41KB: Ben orada yaşıyorum.
-
15:41 - 15:44Hala Karaçi ve Baloçistan
arasında yaşıyoruz. -
15:44 - 15:46Tüm kardeşlerim okula gidiyorlar.
-
15:46 - 15:49Hala 8 kardeşin en büyüğüyüm.
-
15:49 - 15:53CA: Fakat yapıyor olduğun şey oradaki
bazı insanlar için tehdit oluşturuyor. -
15:55 - 15:58Güvenliği nasıl sağlıyorsun, kendini
güvende hissediyor musun? -
15:58 - 16:00Problem oluyor mu?
-
16:00 - 16:04KB: Bu soruyla daha önce de bir çok kez
karşılaştım, -
16:04 - 16:07bu konuda şöyle hissediyorum:
-
16:07 - 16:10korku gelip gidiyor.
-
16:11 - 16:14Ancak bundan daha farklı
şekilde hissettiğim bir korku var. -
16:14 - 16:19Eğer öldürülürsem beni çok
seven bu insanlara ne olacak? -
16:19 - 16:24Annem geceleri geç saatlere kadar
eve dönmemi bekliyor. -
16:24 - 16:25Kız kardeşlerim benden
-
16:25 - 16:27bir çok şey öğrenmek istiyorlar
-
16:27 - 16:30ve topluluğumuzda benimle konuşmak,
bana farkı şeyler sormak isteyen -
16:30 - 16:32bir çok kız var.
-
16:32 - 16:34Ayrıca yakın zamanda nişanlandım.
-
16:35 - 16:37(Alkışlar)
(Kahkahalar) -
16:37 - 16:38CA: Nişanlınız burada mı?
-
16:39 - 16:41Ayağa kalkmalısınız.
-
16:41 - 16:48(Alkışlar)
-
16:48 - 16:52KB: Görücü usulü evlilikten kaçtım ve
kendi eşimi kendim seçtim, -
16:52 - 16:54dünyanın öbür ucundan,
Los Angeles'dan. -
16:54 - 16:56Tamamen farklı bir dünya,
-
16:56 - 16:58tüm bir yıl boyunca
-
16:58 - 16:59mücadele etmem gerekti.
-
16:59 - 17:01Bu apayrı bir hikaye.
(Kahkahalar) -
17:01 - 17:04Ancak sanırım bu korktuğum
yegane şey... -
17:04 - 17:10ve annem karanlıkta beklerken gelecek
kimsenin olmamasını istemiyorum. -
17:10 - 17:12CA: Bu durumda, size yardımcı olmak
-
17:12 - 17:14isteyen insanlar belki bu getirdiğiniz,
-
17:14 - 17:18Baloçistan'da işlenmiş giysilerden
-
17:18 - 17:21satın alabilirler, öyle değil mi?
-
17:21 - 17:22KB: Evet
-
17:22 - 17:24CA: Ya da vakıfla ilişkide bulunabilirler.
-
17:24 - 17:26KB: Kesinlikle. Bulabildiğimiz kadar çok
-
17:26 - 17:27insana ihtiyacımız var
-
17:27 - 17:30çünkü şu an Vakıf başlangıç aşamasında
olduğundan -
17:30 - 17:32işletme konusunda,
-
17:32 - 17:36nasıl fon yaratacağım ve daha fazla
kuruluşa nasıl ulaşacağım konularında -
17:36 - 17:40özellikle de benim için oldukça yeni olan
e-ticaret hakkında -
17:40 - 17:41birçok şey öğrenmeye çalışıyorum.
-
17:41 - 17:44Ben modaya ayak uyduran
biri değilim, inanın bana. -
17:44 - 17:47CA: Seni burada görmek harikaydı.
-
17:47 - 17:51CA: Lütfen böyle cesur ve
akıllı olmaya devam et -
17:51 - 17:52ve lütfen kendine dikkat et.
-
17:52 - 17:53KB: Çok teşekkür ederim.
-
17:53 - 17:55CA: Biz teşekkür ederiz Khalida.
-
17:55 - 17:59(Alkışlar)
- Title:
- Kadınları töre cinayetlerinden korumak için neler yaptım
- Speaker:
- Khalida Brohi
- Description:
-
Pakistan' da her yıl yaklaşık 1,000 tane evlilik dışındaki bir ilişki gibi "utanç verici" olarak nitelendirilen bir davranış yüzünden bir aile üyesince işlenen "töre" cinayeti vakası kayıtlara geçiyor. Khalida Brohi, bu uygulamadan dolayı yakın bir arkadaşını kaybettiğinde, töre cinayetlerine karşı bir kampanya oluşturmak için kesin kararını verdi. Fakat itirazla karşılaştı ve o itiraz pek mümkün olmayan bir kaynaktan geliyordu: korumayı umduğu topluluktan. Bu güçlü ve dürüst konferansta, Brohi kendi sürecine zorlu bir bakışını paylaşıyor ve diğer istekli eylemcilere de keskin görüşler sunuyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 18:13
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for How I work to protect women from honor killings | ||
Neslihan Kara edited Turkish subtitles for How I work to protect women from honor killings | ||
Neslihan Kara edited Turkish subtitles for How I work to protect women from honor killings | ||
Neslihan Kara edited Turkish subtitles for How I work to protect women from honor killings | ||
Neslihan Kara accepted Turkish subtitles for How I work to protect women from honor killings | ||
Neslihan Kara edited Turkish subtitles for How I work to protect women from honor killings | ||
Neslihan Kara edited Turkish subtitles for How I work to protect women from honor killings | ||
Hasan Mete edited Turkish subtitles for How I work to protect women from honor killings |