< Return to Video

Eve Ensler: Aniden, bedenim

  • 0:00 - 0:02
    Çok uzun bir süre,
  • 0:02 - 0:05
    bir ben vardım bir de bedenim.
  • 0:06 - 0:09
    Ben hikayelerden, isteklerden,
  • 0:09 - 0:11
    mücadelelerden, geleceğe
  • 0:11 - 0:13
    dair tutkulardan oluşuyordum.
  • 0:13 - 0:15
    Ben şiddetli
  • 0:15 - 0:18
    geçmişimin bir sonucu olmamak için uğraşıyordum
  • 0:18 - 0:20
    ama zaten ben ve bedenim arasında
  • 0:20 - 0:22
    oluşmuş olan ayrışma
  • 0:22 - 0:25
    bir hayli belirgin bir sonuçtu zaten.
  • 0:25 - 0:28
    Ben her zaman başka bir şey olmaya çalışıyordum, başka biri.
  • 0:28 - 0:31
    Ben sadece çabalamayla var olabiliyordum.
  • 0:31 - 0:34
    Bedenimse çoğu zaman yoluma çıkıyordu.
  • 0:34 - 0:36
    Ben havada yüzen bir kafaydım.
  • 0:36 - 0:39
    Yıllarca, gerçekten sadece şapka giydim.
  • 0:39 - 0:41
    Bu kafamı bağlı tutmanın bir yoluydu.
  • 0:41 - 0:44
    Kendimi konumlandırmanın bir yolu.
  • 0:44 - 0:46
    Eğer şapkamı çıkarırsam
  • 0:46 - 0:48
    artık burada olmayacağımdan korkuyordum.
  • 0:48 - 0:51
    Aslında bir keresinde bir terapist bana dedi ki,
  • 0:51 - 0:53
    "Eve, iki yıldır buraya geliyorsun ve,
  • 0:53 - 0:56
    doğrusunu söylemek gerekirse, bana hiç bir bedenin var gibi gelmedi."
  • 0:56 - 0:58
    Tüm bu zaman şehirde yaşıyordum,
  • 0:58 - 1:00
    çünkü, doğrusu,
  • 1:00 - 1:02
    ağaçlardan korkuyordum.
  • 1:02 - 1:04
    Hiç çocuğum olmadı
  • 1:04 - 1:06
    çünkü kafalar doğuramaz.
  • 1:06 - 1:09
    Bebekler aslında ağzınızdan çıkıvermezler.
  • 1:09 - 1:12
    Bedenim için bir nirengi noktası olmadığından
  • 1:12 - 1:15
    diğer kadınlara bedenleri hakkında sormaya başladım -
  • 1:15 - 1:17
    özellikle vajinaları hakkında,
  • 1:17 - 1:19
    çünkü vajinaların bir şekilde önemli olduğunu düşünüyordum.
  • 1:19 - 1:21
    Bu beni 'Vajina Monologları'nı yazmaya götürdü,
  • 1:21 - 1:24
    ki bu da beni takıntılı ve sürekli bir şekilde
  • 1:24 - 1:27
    gittiğim her yerde vajinalar hakkında konuşmaya götürdü.
  • 1:27 - 1:30
    Bunu birçok yabancının önünde yaptım.
  • 1:30 - 1:32
    Bir akşam sahnede,
  • 1:32 - 1:35
    hakikaten vajinamın içine girdim.
  • 1:35 - 1:38
    Mest edici bir deneyimdi.
  • 1:38 - 1:41
    Beni korkuttu, bana enerji verdi,
  • 1:41 - 1:44
    ve sonra hırslı bir kişi haline geldim,
  • 1:44 - 1:46
    hırslı bir vajina.
  • 1:46 - 1:49
    Bedenimi bir 'şey' gibi görmeye başladım,
  • 1:49 - 1:51
    hızlı hareket edebilen bir şey,
  • 1:51 - 1:53
    diğer şeyleri başarabilecek bir şey gibi, birçok şeyi,
  • 1:53 - 1:56
    hepsini aynı anda.
  • 1:56 - 1:59
    Bedenim bir iPad ya da bir araba gibi görmeye başladım.
  • 1:59 - 2:01
    Onu kullanabilir ve ondan şeyler isteyebilirdim.
  • 2:01 - 2:04
    Sınırları yoktu. Yenilmezdi.
  • 2:04 - 2:07
    Fethedilecek ve idare edilecek bir şeydi, tıpkı Dünya gibi.
  • 2:07 - 2:09
    Önemsemedim;
  • 2:09 - 2:11
    hayır, organize ettim ve yönettim.
  • 2:11 - 2:13
    Bedenim için sabrım yoktu;
  • 2:13 - 2:15
    onu bir şekle tıkıştırdım.
  • 2:15 - 2:17
    Açgözlüydüm.
  • 2:17 - 2:19
    Bedenimin sunduğundan fazlasını aldım.
  • 2:19 - 2:22
    Yorgunsam, daha çok espresso içtim.
  • 2:22 - 2:25
    Korkuyorsam, daha tehlikeli yerlere gittim.
  • 2:25 - 2:28
    A tabii, tabii, bedenimi takdir ettiğim anlar oldu,
  • 2:28 - 2:30
    taciz eden bir ebeveynin
  • 2:30 - 2:32
    bazen hissedeceği iyilik anları gibi.
  • 2:32 - 2:34
    Babam 16'ıncı doğum günümde
  • 2:34 - 2:36
    bana karşı gerçekten çok nazikti, örneğin.
  • 2:36 - 2:38
    İnsanların zaman zaman mırıldandıklarını
  • 2:38 - 2:40
    duydum, bedenimi sevmeliymişim,
  • 2:40 - 2:42
    ben de nasıl yapılacağını öğrendim.
  • 2:42 - 2:45
    Vejetaryendim, ayıktım, sigara içmiyordum.
  • 2:45 - 2:47
    Ama tüm bunlar bedenimi kullanmanın
  • 2:47 - 2:49
    sadece daha sofistike bir yoluydu -
  • 2:49 - 2:51
    daha fazla kopukluk,
  • 2:51 - 2:55
    çevreyolunda bir sebze bahçesi ekmek gibi.
  • 2:56 - 2:59
    Vajinamla çok fazla konuşmamın sonucu olarak,
  • 2:59 - 3:02
    birçok kadın bana kendilerininkini anlatmaya başladı -
  • 3:02 - 3:04
    kendi bedenleri hakkında kendi hikayeleri.
  • 3:04 - 3:07
    Aslında, bu hikayeler beni dünyayı dolaşmak zorunda bıraktı,
  • 3:07 - 3:09
    ve 60'tan fazla ülkeye gittim.
  • 3:09 - 3:11
    Binlerce hikaye dinledim.
  • 3:11 - 3:13
    Ve söylemek zorundayım, kadınlar benimle bedenlerinden
  • 3:13 - 3:15
    ayrıldıkları o belirgin anı paylaştıklarında
  • 3:15 - 3:19
    her zaman o an vardı -
  • 3:19 - 3:21
    evi terk ettiklerinde.
  • 3:21 - 3:25
    Yataklarında taciz edilen kadınları, burkaları içinde
  • 3:25 - 3:27
    dövülen kadınları,
  • 3:27 - 3:29
    parklarda ölüme terk edilen,
  • 3:29 - 3:31
    mutfaklarında asitle yakınları dinledim.
  • 3:31 - 3:34
    Bazı kadınlar sessizleşiyor ve yok oluyordu.
  • 3:34 - 3:37
    Diğer kadınlar çılgın, hırslı makineler, benim gibi, oluyordu.
  • 3:38 - 3:40
    Yolculuğumun ortasında,
  • 3:40 - 3:42
    40 yaşına geldim ve bedenimden nefret etmeye başladım,
  • 3:42 - 3:44
    ki aslında bir gelişmeydi bu,
  • 3:44 - 3:47
    çünkü en azından bedenim ondan nefret edecek kadar var oluyordu.
  • 3:47 - 3:50
    Midem - Nefret ettiğim midemdi.
  • 3:50 - 3:53
    Yeterince iyi olmadığımın kanıtıydı bu,
  • 3:53 - 3:56
    yaşlıydım ve harika ve mükemmel değildim
  • 3:56 - 4:00
    ya da önceden belirlenmiş kolektif güzel beden imgesine uyamıyordum.
  • 4:00 - 4:03
    Midem başarısız olduğumun kanıtıydı,
  • 4:03 - 4:06
    beni başarısızlığa uğratmıştı, bozuktu.
  • 4:06 - 4:09
    Hayatım ondan kurtulmak üzerineydi ve ondan kurtulma konusunda takıntılıydım.
  • 4:09 - 4:11
    Aslında, o kadar uçlara gitti ki
  • 4:11 - 4:13
    onun hakkında bir oyun yazdım.
  • 4:13 - 4:15
    Ama hakkında ne kadar çok konuşursam,
  • 4:15 - 4:18
    bedenim o kadar nesneleşti ve parçalara ayrıldı.
  • 4:18 - 4:21
    Eğlence haline geldi; yeni bir tür ticari mal haline geldi,
  • 4:21 - 4:24
    sattığım bir şey.
  • 4:24 - 4:26
    Sonra başka bir yere gittim.
  • 4:26 - 4:28
    Dışarı çıktım,
  • 4:28 - 4:30
    bildiğimi düşündüğüm bir yere.
  • 4:30 - 4:34
    Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne gittim.
  • 4:34 - 4:36
    Ve tüm diğer hikayeleri
  • 4:36 - 4:38
    yerle bir eden hikayeler duydum.
  • 4:38 - 4:40
    Bedenimin içine
  • 4:40 - 4:42
    işleyen hikayeler duydum.
  • 4:42 - 4:44
    Küçük bir kız çocuğu hakkında
  • 4:44 - 4:46
    anlatılanları duydum, altına kaçırmaya
  • 4:46 - 4:48
    engel olamıyordu çünkü bir sürü
  • 4:48 - 4:51
    yetişkin asker kızın içine girmişlerdi.
  • 4:51 - 4:53
    80 yaşında bir kadın hakkında
  • 4:53 - 4:56
    bir hikaye duydum, bacakları kırılmış ve yuvalarından
  • 4:56 - 4:58
    çıkmış ve kafasının üzerinde dolanmış halde
  • 4:58 - 5:00
    duruyordu çünkü öyle tecavüz edilmişti.
  • 5:00 - 5:02
    Bu hikayelerden binlerce var.
  • 5:02 - 5:05
    Ve birçok kadının bedeninde boşluklar var -
  • 5:05 - 5:07
    boşluklar, fistüller -
  • 5:07 - 5:10
    savaşın vahşeti olan -
  • 5:10 - 5:13
    ruhlarının dokusunda boşluklar.
  • 5:13 - 5:16
    Bu hikayeler hücrelerime ve sinirlerime işledi.
  • 5:16 - 5:18
    Ve dürüst olmak gerekirse,
  • 5:18 - 5:20
    üç yıl boyunca uyuyamadım.
  • 5:20 - 5:23
    Tüm bu hikayeler birlikte kanamaya başladı.
  • 5:23 - 5:25
    Dünyanın tecavüze uğrayışı,
  • 5:25 - 5:27
    minerallerin yağmalanması,
  • 5:27 - 5:29
    vajinaların tahrip edilmesi -
  • 5:29 - 5:32
    bunların hiçbiri artık birbirinden ayrı değildi
  • 5:32 - 5:34
    ya da benden.
  • 5:34 - 5:37
    Milisler altı aylık bebeklere tecavüz ediyor
  • 5:37 - 5:39
    ki uzaktaki ülkeler iPhone
  • 5:39 - 5:41
    ve bilgisayarları için altın ve koltana
  • 5:41 - 5:44
    ulaşabilsinler.
  • 5:44 - 5:47
    Bedenim sadece hırslı bir makine değildi artık
  • 5:47 - 5:49
    şimdi kendi makinemin
  • 5:49 - 5:51
    hızını ve etkinliğini desteklemek için
  • 5:51 - 5:53
    daha fazla makine yaratma amacındaki
  • 5:53 - 5:57
    çılgın arayışta, diğer kadınların bedenlerini yok etmekten sorumluydum.
  • 5:57 - 5:59
    Sonra kanser oldum -
  • 5:59 - 6:01
    ya da kanser olduğumu öğrendim.
  • 6:01 - 6:03
    Pencere camına hızla
  • 6:03 - 6:06
    çarpan bir kuş gibi geldi.
  • 6:06 - 6:08
    Aniden, bir bedenim vardı,
  • 6:08 - 6:10
    yaralanmış ve ötelenmiş
  • 6:10 - 6:12
    ve delinmiş bir beden,
  • 6:12 - 6:15
    kesilip açılmış bir beden,
  • 6:15 - 6:17
    organları alınmış, taşınmış
  • 6:17 - 6:20
    ve yeniden düzenlenmiş ve yeniden yapılmış,
  • 6:20 - 6:22
    taranmış bir beden
  • 6:22 - 6:24
    ve tüpler sokulmuş,
  • 6:24 - 6:27
    kimyasallardan yanıyor olan bir beden.
  • 6:27 - 6:29
    Kanser benim
  • 6:29 - 6:32
    bağlantısızlık duvarımı havaya uçurdu.
  • 6:32 - 6:35
    Birdenbire bedenimdeki krizin dünyadaki kriz olduğunu
  • 6:35 - 6:37
    fark ettim ve daha sonra
  • 6:37 - 6:39
    olan bir şey değildi,
  • 6:39 - 6:41
    şimdi oluyordu.
  • 6:41 - 6:44
    Birden bire, kanserim her yerde olan bir kanserdi,
  • 6:44 - 6:47
    zulüm kanseri, açgözlülük kanseri,
  • 6:47 - 6:49
    kimyasal fabrikalarına yakın caddelerde
  • 6:49 - 6:53
    yaşayan insanların içine giren kanser - ve genelde bunlar fakir insanlar -
  • 6:53 - 6:55
    madencinin ciğerlerindeki kanser,
  • 6:55 - 6:58
    yeterince başarılı olmamaktan dolayı oluşan stresin kanseri,
  • 6:58 - 7:00
    gömülmüş travmanın kanseri,
  • 7:00 - 7:03
    kümeslenmiş tavukların ve zehirlenmiş balıkların kanseri,
  • 7:03 - 7:06
    tecavüze uğramış kadınların rahimlerindeki kanser,
  • 7:06 - 7:09
    dikkatsizliğimizden her yerde olan kanser.
  • 7:09 - 7:12
    Yeni ve ilerici kitabında,
  • 7:12 - 7:14
    "Yeni Benlik, Yeni Dünya"
  • 7:14 - 7:16
    yazar Philip Shepherd diyordu ki,
  • 7:16 - 7:19
    "Eğer bedeninizde ayrılmışsanız,
  • 7:19 - 7:22
    dünyanın bedeninden (bütünlüğünden) de ayrılmışsınızdır,
  • 7:22 - 7:24
    ki bu sonra sizden farklı ya da sizden
  • 7:24 - 7:26
    ayrı olarak ortaya çıkar,
  • 7:26 - 7:28
    ait olduğunuz yaşayan
  • 7:28 - 7:30
    bütün olarak ortaya çıkacağına.
  • 7:30 - 7:32
    Kanserden önce,
  • 7:32 - 7:34
    dünya başka bir şeydi.
  • 7:34 - 7:37
    Sanki durgun bir havuz içinde yaşıyor gibiydim
  • 7:37 - 7:39
    ve kanser beni daha büyük denizden
  • 7:39 - 7:42
    ayıran kaya parçasını dinamitledi.
  • 7:42 - 7:45
    Şimdi içinde yüzüyorum.
  • 7:45 - 7:47
    Şimdi çimenler üzerinde uzanıyor
  • 7:47 - 7:49
    ve bedenimi ona sürtüyorum,
  • 7:49 - 7:52
    ve bacaklarımda ve ayaklarımdaki çamuru seviyorum.
  • 7:52 - 7:55
    Şimdi Seine kenarındaki
  • 7:55 - 7:58
    salkımsöğüde günlük haccımı gerçekleştiriyorum,
  • 7:58 - 8:00
    ve Bukavu dışındaki çalılık içindeki
  • 8:00 - 8:02
    yeşil kırlara hasret kalıyorum.
  • 8:02 - 8:04
    Ve yağmur kuvvetlice yağdığında,
  • 8:04 - 8:07
    çığlık atıyor ve çemberler çiziyorum koşarak.
  • 8:07 - 8:11
    Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyorum
  • 8:11 - 8:14
    ve gövdemi baştan aşağıya geçen bu yaranın
  • 8:14 - 8:16
    bir depremin kalıntıları olduğunu.
  • 8:16 - 8:20
    Ve Port-au-Prince caddelerindeki üç milyonla beraber oradayım.
  • 8:20 - 8:22
    Ve üçüncü günde altı kemoterapiden sonra
  • 8:22 - 8:25
    içimde yanan ateş dünyanın
  • 8:25 - 8:27
    ormanlarında yanan ateşle
  • 8:27 - 8:29
    aynı ateş.
  • 8:29 - 8:31
    Ameliyattan sonra
  • 8:31 - 8:34
    yaramın etrafında oluşan apsenin, 450 gr cerahatin
  • 8:34 - 8:36
    kirlenmiş Meksika Körfezi
  • 8:36 - 8:39
    olduğunu ve içimde petrole bulanmış
  • 8:39 - 8:42
    pelikanların ve su üzerine çıkmış ölü balıkların
  • 8:42 - 8:44
    yüzdüğünü biliyorum.
  • 8:44 - 8:47
    Ve adamakıllı ilaç vermeden bana batırdıkları kateterler
  • 8:47 - 8:49
    Dünyanın sondajlanırken
  • 8:49 - 8:53
    çıkardığına benzer çığlıklar atmama neden oluyor.
  • 8:53 - 8:55
    İkinci kemoterapide,
  • 8:55 - 8:57
    annem çok hastalandı ve
  • 8:57 - 8:59
    onu görmeye gittim.
  • 8:59 - 9:01
    Ve bağlantılı olma adına,
  • 9:01 - 9:04
    ölmeden önce istediği tek şey
  • 9:04 - 9:06
    Meksika Körfezi yakınındaki
  • 9:06 - 9:09
    evine götürülmekti.
  • 9:09 - 9:11
    Biz de onu evine götürdük
  • 9:11 - 9:13
    ve ben dua ettim, o ölmeden petrol onun kıyısına
  • 9:13 - 9:15
    vurmasın diye.
  • 9:15 - 9:17
    Ve şükürler olsun ki vurmadı.
  • 9:17 - 9:20
    Ve en sevdiği yerde sessizce öldü.
  • 9:20 - 9:22
    Ve birkaç hafta sonra, New Orleans'taydım,
  • 9:22 - 9:24
    ve güzel, spritüel arkadaşım
  • 9:24 - 9:26
    benim için bir sağaltım yapmak istediğini söyledi.
  • 9:26 - 9:28
    Ve onur duydum.
  • 9:28 - 9:30
    Ve onun evine gittim, sabahtı,
  • 9:30 - 9:33
    New Orleans'ın sabah güneşi perdelerin arasından sızıyordu.
  • 9:33 - 9:35
    Arkadaşım büyük bir tası hazırlıyordu
  • 9:35 - 9:37
    ve ben dedim ki, "Bu nedir?"
  • 9:37 - 9:39
    Ve dedi ki "Bu senin için.
  • 9:39 - 9:42
    Çiçekler onu güzel yapacak,
  • 9:42 - 9:44
    ve bal tatlı yapacak."
  • 9:44 - 9:46
    Ben de dedim ki, "Ama su kısmı nedir?"
  • 9:46 - 9:48
    Ve bağlantılı olma adına,
  • 9:48 - 9:51
    dedi ki, "Ha, o Meksika Körfezi."
  • 9:51 - 9:53
    Ve ben dedim ki, "Elbette öyle."
  • 9:53 - 9:55
    Diğer kadınlar geldi ve bir çember şeklinde oturdular,
  • 9:55 - 9:58
    ve Michaela başımı kutsal suyla yıkadı.
  • 9:58 - 10:01
    Ve şarkı söyledi - demek istediğim, tüm vücuduyla söyledi.
  • 10:01 - 10:03
    Ve diğer kadınlar şarkı söylediler
  • 10:03 - 10:05
    ve benim için ve annem için dua ettiler.
  • 10:05 - 10:08
    Ve ılık Körfez çıplak başımı yıkarken fark ettim,
  • 10:08 - 10:10
    en iyi tarafımızı, aynı zamanda
  • 10:10 - 10:13
    en kötü tarafımızı barındırıyor.
  • 10:13 - 10:15
    Bu delici patlamaya sürükleyen
  • 10:15 - 10:18
    açgözlülük ve zarar verme haliydi.
  • 10:18 - 10:20
    Eskiden ve sonradan söylenmiş
  • 10:20 - 10:22
    yalanların tümüydü.
  • 10:22 - 10:24
    Sudaki baldı, onu tatlı hale getiren,
  • 10:24 - 10:27
    petroldü hasta eden.
  • 10:27 - 10:29
    Benim başımdı, şapkasız
  • 10:29 - 10:31
    kel ve rahat olan şimdi.
  • 10:31 - 10:33
    Tüm benliğimdi
  • 10:33 - 10:35
    Michaela'nın kucağında eriyen.
  • 10:35 - 10:38
    Gözyaşlarıydı Körfez'den ayırt edilemeyen
  • 10:38 - 10:40
    yanaklarımdan süzülen.
  • 10:40 - 10:45
    Sonunda bedenimin içinde olmaktı.
  • 10:45 - 10:47
    Kederdi,
  • 10:47 - 10:49
    bu kadar uzun süren.
  • 10:49 - 10:51
    Yerimi bulmaktı
  • 10:51 - 10:53
    ve bu bağlantıyla gelen
  • 10:53 - 10:55
    muazzam sorumluluktu.
  • 10:55 - 10:58
    Kongo'da devam eden yıkıcı savaştı
  • 10:58 - 11:00
    ve Dünyanın umursamazlığı.
  • 11:00 - 11:02
    Kongolu kadınlardı
  • 11:02 - 11:04
    şimdi ayağa kalkan.
  • 11:04 - 11:06
    Annemdi, terk eden
  • 11:06 - 11:08
    tam da benim doğduğum
  • 11:08 - 11:10
    anda.
  • 11:10 - 11:12
    Ölüme çok yaklaştığımın
  • 11:12 - 11:14
    farkındalığıydı - Dünyanın, annemizin
  • 11:14 - 11:17
    aynı şekilde güçlükle dayandığını
  • 11:17 - 11:20
    fark etmek gibi,
  • 11:20 - 11:24
    gezegenin yüzde 75'inin güçlükle
  • 11:24 - 11:27
    geçindiği gibi,
  • 11:27 - 11:29
    yaşamın devam
  • 11:29 - 11:32
    edebilmesi için bir tarifin olması gibi.
  • 11:32 - 11:34
    Öğrendiğim
  • 11:34 - 11:37
    dikkat ve herkesin hak ettiği kaynaklarla
  • 11:37 - 11:39
    ilgili olduğuydu.
  • 11:39 - 11:41
    Savunan arkadaşlar
  • 11:41 - 11:43
    ve üzerine titreyen bir kız kardeşti.
  • 11:43 - 11:45
    Bilge doktorlar ve gelişmiş tıptı
  • 11:45 - 11:48
    ve cerrahlardı, elleriyle ne yapması gerektiğini bilen.
  • 11:48 - 11:52
    Az kazanan ve gerçekten sevgi dolu hemşirelerdi.
  • 11:52 - 11:55
    Büyülü sağaltıcılar ve aromatik yağlardı.
  • 11:55 - 11:57
    İnsanlardı, büyülerle ve törenlerle gelen.
  • 11:57 - 12:00
    Bir gelecek hayaline ve savaşacak
  • 12:00 - 12:02
    bir şeye sahip olmaktı,
  • 12:02 - 12:05
    çünkü biliyorum bu mücadele bana ait değil.
  • 12:05 - 12:07
    Bir milyon duaydı.
  • 12:07 - 12:09
    Bin haleluyaydı ve
  • 12:09 - 12:11
    bir milyon omdu.
  • 12:11 - 12:13
    Çokça öfke,
  • 12:13 - 12:15
    çılgın neşe,
  • 12:15 - 12:17
    çokça dikkat, zulümdü.
  • 12:17 - 12:20
    Enerji, sevgi ve coşkuydu.
  • 12:20 - 12:22
    Bunların hepsiydi.
  • 12:22 - 12:24
    Bunların hepsiydi.
  • 12:24 - 12:26
    Suda, dünyada, bedenimde
  • 12:26 - 12:29
    bunların hepsiydi.
  • 12:29 - 12:37
    (Alkışlar)
Title:
Eve Ensler: Aniden, bedenim
Speaker:
Eve Ensler
Description:

Şair, yazar, aktivist Eve Ensler, kafasının içinde yaşıyordu. TEDWomen'dan bu güçlü konuşmada, yaşamboyu süren bedeninden kopukluğu hakkında konuşuyor - ve nasıl iki şok edici olayın gerçeklikle, insan olmanın fizikselliğiyle bağlantı kurmasına yardımcı olduğu hakkında.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
12:38
Serap Çakıl added a translation

Turkish subtitles

Revisions