< Return to Video

Simon Sinek: Mükemmel liderler bir harekete nasıl ilham verirler

  • 0:01 - 0:03
    Eğer işler düşündüğümüz gibi gitmezse,
  • 0:03 - 0:05
    bunu sizler nasıl açıklarsınız?
  • 0:05 - 0:08
    Veya daha iyisi, diğerlerinin her şeye baş kaldırarak...
  • 0:08 - 0:10
    ...başardığı şeyleri...
  • 0:10 - 0:12
    ...nasıl açıklarsınız?
  • 0:12 - 0:14
    Örneğin:
  • 0:14 - 0:16
    Neden 'Apple' çok yenilikçi?
  • 0:16 - 0:18
    Seneler seneleri kovalarken, seneler geçtikçe
  • 0:18 - 0:21
    kendi rekabetlerinden daha çok yenilikçiler.
  • 0:21 - 0:23
    Ve yine de, onlar sadece bir bilgisayar firması.
  • 0:23 - 0:25
    Onlar sadece herkes gibiler.
  • 0:25 - 0:27
    Onlar aynı yeteneklere aynı şekilde ulaşım şansına,
  • 0:27 - 0:30
    aynı ajanslara, aynı danışmanlara, aynı medyaya sahipler.
  • 0:30 - 0:32
    O halde onlarda niçin...
  • 0:32 - 0:35
    ...bir şeyler faklı gibi gözüküyor?
  • 0:35 - 0:37
    Niçin 'Martin Luther King' ...
  • 0:37 - 0:39
    Vatandaş Hakları Akımnı ilerletti?
  • 0:39 - 0:41
    O Amerika'da önceki vatandaş haklarından...
  • 0:41 - 0:43
    ...acı çeken tek insan değildi.
  • 0:43 - 0:45
    Ve kesinlikle o dönemin mükemmel nutkunu atan
  • 0:45 - 0:47
    sadece o değildi. Niçin o?
  • 0:47 - 0:50
    Ve niçin ki 'Wright' kardeşlerin güç kontrollü,
  • 0:50 - 0:53
    insanlı uçuşu becerebildiler de
  • 0:53 - 0:55
    aynı zaman içerisinde, kesinlikle daha yetenekli,
  • 0:55 - 0:58
    daha iyi finanse edilmiş diğer takımlar
  • 0:58 - 1:01
    bu uçuşu beceremediler
  • 1:01 - 1:03
    ve 'Wright' kardeşler onları alt etti.
  • 1:03 - 1:06
    Burada başka bir şeyin rol oynadığını görüyoruz.
  • 1:06 - 1:08
    Ortalama üç buçuk sene içerisinde...
  • 1:08 - 1:10
    ... bir keşifte bulundum,
  • 1:10 - 1:13
    ve bu keşif benim dünyanın nasıl işlediği
  • 1:13 - 1:16
    görüşümü kökünden değiştirdi.
  • 1:16 - 1:18
    Ve hatta benim onun içinde idare edişimi de
  • 1:18 - 1:20
    kökünden değiştirdi.
  • 1:22 - 1:25
    ortaya çıkan -- burada bir yol var --...
  • 1:25 - 1:27
    ...ortaya çıkan, tüm dünyadaki mükemmel ve
  • 1:27 - 1:29
    ilham verici liderler ve kuruluşlar,
  • 1:29 - 1:32
    ister 'Apple', veya ' Martin Luther King' veya 'Wright' kardeşler olsun,
  • 1:32 - 1:34
    hepsi aynı şekilde düşünür,
  • 1:34 - 1:36
    haraket eder ve haberleşirler.
  • 1:36 - 1:38
    Ve bu diğer tüm kişilerde
  • 1:38 - 1:40
    tamamen tersidir.
  • 1:40 - 1:42
    tüm yaptığım olayı kodlamaktı.
  • 1:42 - 1:44
    Ve muhtemelen dünyanın
  • 1:44 - 1:46
    en basit fikridir.
  • 1:46 - 1:48
    Ben buna altın çember diyorum.
  • 1:56 - 1:59
    Niçin? Nasıl? Neden?
  • 1:59 - 2:01
    Bu fikir neden bazı kuruluşlar
  • 2:01 - 2:03
    ve bazı liderler ilham verebilirken
  • 2:03 - 2:05
    diğer insanların veremediğini açıklıyor.
  • 2:05 - 2:07
    Çabucak terimleri sizlere açıklamama müsade edin.
  • 2:07 - 2:10
    Gezegen üzerinde her kişi, her tek kuruluş...
  • 2:10 - 2:12
    ...ne yaptıklarını biliyorlar,
  • 2:12 - 2:14
    yüzde 100.
  • 2:14 - 2:16
    Bazıları nasıl yapıldığını biliyorlar, ister onu
  • 2:16 - 2:18
    değeri farklılaşmış teklif olarak veya kişiye özel
  • 2:18 - 2:21
    bir işlem veya sizin USP'niz olarak adlandırın.
  • 2:21 - 2:24
    Fakat çok, çok az insan veya kuruluş...
  • 2:24 - 2:26
    ...neyi niçin yaptıklarını biliyor.
  • 2:26 - 2:28
    Ve "niçin" ile demek istediğim "kâr yapmak değil."
  • 2:28 - 2:30
    Bu bir sonuçtur. Bu her zaman bir sonuçtur.
  • 2:30 - 2:32
    "Niçin" ile benim demek istediğim: senin amacın nedir?
  • 2:32 - 2:34
    Senin sebebin nedir? Senin inâncın nedir?
  • 2:35 - 2:38
    Neden senin kuruluşun mevcut olmakta?
  • 2:38 - 2:40
    Niçin sabahları yatağından kalkarsın?
  • 2:40 - 2:43
    Ve neden kimsenin umrunda olsun ki?
  • 2:43 - 2:45
    Sonuç olarak, bizim düşünce, hareket yöntemimiz,
  • 2:45 - 2:47
    haberleşme yötemimiz her zaman içeriden dışarıya doğru.
  • 2:47 - 2:50
    Aşikârdır ki, biz en şeffaflıktan en karmaşıklığa doğru gidiyoruz.
  • 2:50 - 2:52
    Fakat ilham verici liderler...
  • 2:52 - 2:54
    ...ve ilham verici kuruluşlar,
  • 2:54 - 2:57
    boyutları ne olursa olsun, hangi endüstride olurlarsa olsunlar,
  • 2:57 - 2:59
    hepsi içeriden dışarıya düşünür,
  • 2:59 - 3:01
    hareket eder ve haberleşirler.
  • 3:02 - 3:04
    Sizlere bir örnek vermeme izin verin.
  • 3:04 - 3:07
    Ben 'Apple'ı ' örnek olarak kullandım, çünkü onları anlamak kolay.
  • 3:07 - 3:10
    Eğer 'Apple' herkes gibi olsaydı,
  • 3:10 - 3:13
    onların pazarlama mesajı şöyle olurdu.
  • 3:13 - 3:16
    "Biz mükemmel bilgisayar yaparız.
  • 3:16 - 3:18
    Onlar güzel olarak tasarlanmış, kullanışı basit...
  • 3:18 - 3:20
    ... kullanıcı dostu.
  • 3:20 - 3:23
    Bir tane satın almak ister misin?" Neh.
  • 3:23 - 3:25
    Ve bu, genellikle bizim haberleşme tarzımız.
  • 3:25 - 3:27
    Bu çoğu pazarlamanın, satışın nasıl yapıldığıdır.
  • 3:27 - 3:29
    Ve bu bir çoğumuzun kişiler arası haberleşme şeklimiz.
  • 3:29 - 3:32
    Ne yaptığımızı, nasıl farklı ve daha iyi yaptığımızı söyleriz
  • 3:32 - 3:34
    ve biz çeşitli davranışlar bekleriz,
  • 3:34 - 3:36
    bir satın alış, bir oy ve bunun gibi şeyler.
  • 3:36 - 3:38
    İşte bizim yeni hukuk firmamız.
  • 3:38 - 3:40
    Biz en büyük müvekkillerle, en iyi avukatlara sahibiz.
  • 3:40 - 3:42
    Her zaman bizimle iş yapan müşterilerimiz için çalışırız.
  • 3:42 - 3:44
    İşte bizim yeni otomobilimiz.
  • 3:44 - 3:47
    Mükemmel benzin tüketimi. Deri koltukları var. Bizim otomobili satın alınız.
  • 3:47 - 3:49
    Fakat bu ilham verici değil.
  • 3:49 - 3:52
    İşte bu da 'Apple'ın' gerçekte iletişim şekli.
  • 3:53 - 3:55
    "Bizim tüm yaptıklarımız,
  • 3:55 - 3:58
    bizim inanışımız süre gelen olgulara meydan okumaktır.
  • 3:58 - 4:01
    Biz farklı düşünmeye inanırız.
  • 4:01 - 4:03
    Bizim süre gelen olgulara meydan okumamız...
  • 4:03 - 4:06
    ... ürettiğimiz ürünleri güzel dizaynlı, kullanışı basit
  • 4:06 - 4:08
    ve kullanıcı dostu olarak tasarlamamızdır.
  • 4:08 - 4:11
    Biz sadece mükemmel bigisayar üretiriz.
  • 4:11 - 4:13
    Bir tane almak ister misin?"
  • 4:13 - 4:16
    Tamamen farkı, değil mi? Benden bir bilgisayar almaya hazırsınız.
  • 4:16 - 4:18
    Tek yaptığım bilgilerin sırasını tersten aktarmak.
  • 4:18 - 4:21
    Bu bize kanıtlıyor ki, insanlar yaptıklarını satın almıyor;
  • 4:21 - 4:23
    neden yaptığın için satın alıyor.
  • 4:23 - 4:25
    İnsanlar yaptıklarını satın almıyor; yapma nedenin için satın alıyorlar.
  • 4:25 - 4:27
    Bu açıklıyor ki neden
  • 4:27 - 4:29
    bu odadaki her bir kişi tamamen
  • 4:29 - 4:32
    bir 'Apple' bilgisayar almaya razı.
  • 4:32 - 4:34
    Fakat biz aynı zamanda mükemmel bir şekilde huzurlu olarak
  • 4:34 - 4:37
    'Apple'dan bir MP3 çalıcı veya bir telefon alabiliriz,
  • 4:37 - 4:39
    veya 'Apple'dan' bir DVR.
  • 4:39 - 4:41
    Fakat, daha önce de söylediğim gibi, 'Apple' sadece bir bilgisayar firması.
  • 4:41 - 4:43
    Onu diğer rakiplerinden yapısal olarak
  • 4:43 - 4:45
    ayıran hiç bir farklılık yok.
  • 4:45 - 4:48
    Rakipleri tüm bu ürünlerin aynılarını üretebilecek özelliklere sahipler.
  • 4:48 - 4:50
    Aslına bakılırsa, onlar denediler.
  • 4:50 - 4:53
    Birkaç yıl önce, 'Gateway' düz ekran TV'ler çıkardı.
  • 4:53 - 4:55
    Onlar fazlasıyla düz ekran TVler üretecek nitelikteler.
  • 4:55 - 4:58
    Onlar senelerden beri düz ekran monitörler üretiyorlar.
  • 4:58 - 5:00
    Hiç kimse bir tane dâhi satın almadı.
  • 5:05 - 5:08
    Dell MP3 çalarlarla ve PDA'lerle piyasaya geldi.
  • 5:08 - 5:10
    Ve onlar mükemmel kalitede ürünler üretti.
  • 5:10 - 5:13
    Ve onlar mükemmelce iyi-tasarlanmış ürünler ürettiler.
  • 5:13 - 5:15
    Ve kimse bir tane dâhi satın almadı.
  • 5:15 - 5:17
    Aslına bakılırsa, 'Dell'den' bir MP3 çalıcı satın almaktan
  • 5:17 - 5:19
    hayâl bile edilemeyecek bir şeyden bahsediyoruz.
  • 5:19 - 5:21
    Niçin bir bilgisayar firmasından bir MP3 çalar satın almak isteyesin ki?
  • 5:21 - 5:23
    Fakat biz her gün yapıyoruz.
  • 5:23 - 5:25
    İnsanlar yaptıklarını satın almıyor; yapma nedenin için satın alıyorlar.
  • 5:25 - 5:27
    Amaç sende olan bir şeye ihtiyacı olan
  • 5:27 - 5:30
    herkes ile ticaret yapmak değil.
  • 5:31 - 5:33
    Amaç senin inandığına inananlarla
  • 5:33 - 5:36
    ticaret yapmak.
  • 5:36 - 5:38
    İşte burada en iyi kısmı.
  • 5:38 - 5:40
    Söylediklerimin hiçbiri benim fikrim değildir.
  • 5:40 - 5:43
    Tümü biyolojinin prensiplerine dayanmaktadır.
  • 5:43 - 5:45
    Psikoloji değil, biyoloji.
  • 5:45 - 5:48
    Eğer insan oğlunun beyninin çapraz kademesine
  • 5:48 - 5:50
    yukarıdan aşağıya bakarsak, aslında insan beynin
  • 5:50 - 5:52
    üç ana kısma bölündüğünü görüyoruz.
  • 5:52 - 5:55
    Bu mükkemel bir şekilde altın çemberle bağlantı içinde.
  • 5:55 - 5:58
    Bizim en yeni beynimiz, bizim homosapien beynimiz,
  • 5:58 - 6:00
    bizim yeni korteksimiz,
  • 6:00 - 6:02
    "ne" kademesine karşılık gelir.
  • 6:02 - 6:04
    Yeni korteksimiz tüm mantıklı,
  • 6:04 - 6:06
    analitik düşüncelere ve dilden
  • 6:06 - 6:08
    sorumludur.
  • 6:08 - 6:11
    Ortadaki iki bölüm bizim çevresel beyinlerimizi oluşturur.
  • 6:11 - 6:14
    Ve bizim çevresel beyinlerimiz
  • 6:14 - 6:17
    güven ve sadakat gibi tüm hislerimizden sorumludur.
  • 6:17 - 6:19
    Aynı zamanda tüm insani davranışlardan,
  • 6:19 - 6:21
    tüm kararlarımızdan sorumludur,
  • 6:21 - 6:24
    ve dil için hiç kapasitesi yoktur.
  • 6:24 - 6:27
    Diğer bir deyişle, içimizden dışarı olarak haberleştiğimiz zaman,
  • 6:27 - 6:30
    evet, insanlar özellikler ve yararlar ve hakikatlar
  • 6:30 - 6:33
    ve hesaplamalar gibi muazzam miktarda karmaşık bilgileri anlayabilirler.
  • 6:33 - 6:35
    O sadece davranışı harekete geçirmiyor.
  • 6:35 - 6:37
    İçimizden dışarı olarak haberleştiğimiz zaman,
  • 6:37 - 6:39
    bizler direk olarak beynin davranışı kontrol...
  • 6:39 - 6:41
    ...eden kısmından konuşuyoruz,
  • 6:41 - 6:43
    ve sonradan biz insanlara somut cisimlerle
  • 6:43 - 6:45
    söylediklerini ve yaptıklarnı mantığa varmalarına izin veriyoruz.
  • 6:45 - 6:47
    Bu ise içgüdüsel kararlarının geldiği yer.
  • 6:47 - 6:49
    Bilıyorsunuz ki, bazen birilerine...
  • 6:49 - 6:51
    ...tüm unsurları ve hesaplamaları verirsiniz,
  • 6:51 - 6:53
    ve derler ki, "Tüm unsurların ve detayların ne anlama geldiğini biliyorum,
  • 6:53 - 6:55
    fakat hiç doğruymuş gibi hissetmiyorum."
  • 6:55 - 6:58
    Niçin biz şu fiili kullanmaktayız, doğruymuş gibi "hissettirmiyor"?
  • 6:58 - 7:00
    Çünkü beynin bu kısmı karar vermeyi
  • 7:00 - 7:02
    kontrol ediyor, dili kontrol etmiyor.
  • 7:02 - 7:05
    Ve bizim en iyi şekilde ifademiz, "Bilmiyorum, sadece doğru gibi hissettirmiyor."
  • 7:05 - 7:07
    Veya bazen yüreğinizin sesi ile yönlendiğinizi söylüyorsunuz ,
  • 7:07 - 7:09
    veya ruhunuz ile yönleniyorsunuz.
  • 7:09 - 7:11
    Sizleri kırmaktan nefret ediyorum ama davranışımızı...
  • 7:11 - 7:13
    ...kontrol eden başka bir beden parçası yok.
  • 7:13 - 7:15
    Bu olanların tümü sizin çevresel beyninizde,
  • 7:15 - 7:18
    karar vermeyi kontrol eden beynin parçası, dil değil.
  • 7:18 - 7:21
    Eğer ne yaptığını neden yaptığınız için bilmiyorsanız,
  • 7:21 - 7:24
    ve insanlar senin ne yaptığını neden yaptığına karşılık veriyorsa,
  • 7:24 - 7:27
    ondan sonra insanların nasıl sana
  • 7:27 - 7:29
    oy kullanmasını, veya senden birşey satın almasını,
  • 7:29 - 7:31
    veya, daha önemlisi, sadık olmasını...
  • 7:31 - 7:34
    ...yaptıklarının bir parçası olmalarını sağlayacaksın.
  • 7:34 - 7:37
    Yine, buradaki hedef sadece sahip olduklarını insanlara satmak değil;
  • 7:37 - 7:40
    buradaki hedef inanan insanlara senin inandığını satmaktır.
  • 7:40 - 7:42
    Hedef sadece iş arayan insanları...
  • 7:42 - 7:44
    işe almak değil;
  • 7:44 - 7:47
    Senin inandığına inanları işe almaktır.
  • 7:47 - 7:50
    Bildiğiniz gibi, her zaman söylemek isterim,
  • 7:52 - 7:55
    eğer insanları sadece işi yapabildikleri için işe alırsanız, sizin paranız için çalışırlar,
  • 7:55 - 7:57
    ama eğer sizin inandığınıza inanıyorlarsa,
  • 7:57 - 7:59
    kan, ter ve göz yaşı içinde sizin için çalışacaklardır.
  • 7:59 - 8:01
    Ve hiç bir yerde bunun 'Wright' kardeşlerden
  • 8:01 - 8:03
    daha iyi bir örneği olamaz.
  • 8:03 - 8:06
    Çoğu insan 'Samuel Pierpont Langley' hakkında bir şey bilmiyor.
  • 8:06 - 8:09
    Ve yirminci yüzyılın başlarında,
  • 8:09 - 8:12
    insan gücü uçuş arayışları bügünün .com'ı gibiyidi.
  • 8:12 - 8:14
    Herkes onu deniyordu.
  • 8:14 - 8:17
    Ve 'Samuel Pierpont Langley' bizim varsayımlarımza,
  • 8:17 - 8:20
    başarının tarifine sahipti.
  • 8:20 - 8:22
    Yani, şu anda bile, insanlara sorun,
  • 8:22 - 8:24
    "Niçin senin ürünün veya firman başarısız oldu?"
  • 8:24 - 8:26
    ve insanlar aynı üç şeyi farklı şekillerde
  • 8:26 - 8:28
    sizlere sıralar,
  • 8:28 - 8:31
    yetersiz sermaye, yanlış insanlar, kötü piyasa koşulları.
  • 8:31 - 8:34
    Her zaman aynı üç şey, o zaman onları inceleyelim.
  • 8:34 - 8:36
    Samuel Pierpont Langley'e...
  • 8:36 - 8:39
    ...Savaş Bakanlığınca uçan makineleri...
  • 8:39 - 8:41
    ...anlaması için 50,000 dolar verildi.
  • 8:41 - 8:43
    Para hiç mesele değildi.
  • 8:43 - 8:45
    Hardvard'ta bir makam sahibiydi...
  • 8:45 - 8:48
    ... ve Smithsonian'da çalıştı ve çok iyi bağlantıları vardı.
  • 8:48 - 8:50
    Tüm büyük akla sahip kişileri tanıyordu.
  • 8:50 - 8:52
    Paranın bulabileceği...
  • 8:52 - 8:54
    ...en iyi beyinleri işe aldı.
  • 8:54 - 8:56
    Ve piyasa koşulları mükemmeldi.
  • 8:56 - 8:59
    The New York Times onu her yerde takip ediyordu.
  • 8:59 - 9:01
    Ve herkes Langley'in tarafını tutuyordu.
  • 9:01 - 9:04
    O halde nasıl olurda Samuel Pierpont Langley hakkında hiçbir şey duymadınız?
  • 9:04 - 9:07
    Dayton Ohio'dan birkaç yüz mil uzaklıkta,
  • 9:07 - 9:09
    Orville ve Wilbur Wright,
  • 9:09 - 9:11
    Bizim başarının tarifi için
  • 9:11 - 9:13
    değerlendirdiklerimizden hiç birine sahip değillerdi.
  • 9:13 - 9:15
    Paraları yoktu.
  • 9:15 - 9:18
    Bisiklet dükkânından gelen hasılatıyla hayâllerini ödediler.
  • 9:18 - 9:20
    'Wright' kardeşlerinin takımında bir tek kişinin...
  • 9:20 - 9:22
    ...bile kolej eğitimi yok idi,
  • 9:22 - 9:24
    Orville'nin veya Wilbur'ün bile.
  • 9:24 - 9:27
    Ve The New York Times onları hiçbir yerde takip etmedi.
  • 9:27 - 9:29
    Farklılıkları,
  • 9:29 - 9:31
    Orville ve Wilbur'ün sebebleri tarafından sürüklenmeleriydi,
  • 9:31 - 9:33
    bir amaçla, bir inanışla.
  • 9:33 - 9:35
    İnandılar ki, eğer bu
  • 9:35 - 9:37
    uçan makineyi çözebilirlerse,
  • 9:37 - 9:40
    dünyanın gidişini değiştireceklerdi.
  • 9:40 - 9:42
    Samuel Pierpont Langley farklıydı.
  • 9:42 - 9:45
    O zengin ve meşhur olmak istiyordu.
  • 9:45 - 9:47
    O sonucu elde etmeye çalışıyordu.
  • 9:47 - 9:49
    O zenginliği yakalamaya çalışıyordu.
  • 9:49 - 9:52
    Ve işte bakın ne oldu,
  • 9:52 - 9:54
    'Wright' kardeşlerin hayâllerine inanan insanlar,
  • 9:54 - 9:57
    onlarla kan, ter ve göz yaşları içinde çalıştılar.
  • 9:57 - 9:59
    Diğerleri sadece maaş bandrosu ile çalıştılar.
  • 9:59 - 10:02
    'Wright' kardeşlerin her zaman nasıl dışarı çıktıklarının hikâyesi anlatılır,
  • 10:02 - 10:04
    beş set parçalarını almaları gerekiyordu,
  • 10:04 - 10:06
    çünkü o miktar, akşam yemeğine oturmadan önce
  • 10:06 - 10:08
    ne kadar kaza yaptıklarının miktarı.
  • 10:09 - 10:12
    Ve, nihâyetinde, 17 Aralık 1903'te,
  • 10:12 - 10:15
    'Wright' kardeşler uçtular,
  • 10:15 - 10:17
    ve orada o bunu gözlemleyecek kimse yoktu.
  • 10:17 - 10:20
    Birkaç gün sonra neler olduğunu öğrendik.
  • 10:21 - 10:23
    Langley'nin yanlış motivasyona
  • 10:23 - 10:25
    sahip olmasının bir başka kanıtı da
  • 10:25 - 10:28
    'Wright' kardeşlerin uçtuğu gün, o da işinden ayrıldı.
  • 10:28 - 10:30
    Diyebilirdi ki,
  • 10:30 - 10:32
    "Bu mükemmel bir buluş çocuklar,
  • 10:32 - 10:35
    ve sizin teknolojiniz üzerinden bunu geliştireceğim," fakat o bunu yapmadı.
  • 10:35 - 10:37
    O ilk değildi, zengin olamadı,
  • 10:37 - 10:39
    meşhur olamadı, sonuçta da işten ayrıldı.
  • 10:39 - 10:42
    İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar.
  • 10:42 - 10:44
    Ve eğer ne inandığınız hakkında konuşursanız,
  • 10:44 - 10:47
    Sizin inandığınıza inananların ilgisini çekeceksiniz.
  • 10:47 - 10:50
    Fakat neden sizin inandığınıza inananların ilgisini çekmek önemlidir?
  • 10:52 - 10:54
    Yenilik dağılım yasası adında bir şey var.
  • 10:54 - 10:57
    Ve eğer o yasayı bilmiyorsanız da, kesinlikle teknik terim hakkında bilginiz vardır.
  • 10:57 - 11:00
    Bizim nüfusumuzun ilk yüzde iki buçuğu...
  • 11:00 - 11:02
    ...bizim mucitlerimizdir.
  • 11:02 - 11:05
    Nüfusumuzun öteki yüzde 13,5'u...
  • 11:05 - 11:07
    ...bizim erken kullanıcılarımızdır.
  • 11:07 - 11:09
    Öteki yüzde 34'ü de erken çoğunluk,
  • 11:09 - 11:12
    sizin geç çoğunluk ve geri kalanlardır.
  • 11:12 - 11:15
    Sadece dokunmatik tonlu telefonları almamızın nedeni...
  • 11:15 - 11:17
    ... artık eski telefonları alamamız.
  • 11:17 - 11:19
    (Kahkaha)
  • 11:19 - 11:22
    Biz bu ölçüde çeşitli yerlere, çeşitli zaman çerçevesinde oturuyoruz,
  • 11:22 - 11:25
    fakat yenilik dağılım yasasının bize söylediği...
  • 11:25 - 11:28
    ...eğer piyasa kitlesinin başarılı olmasını istiyorsan...
  • 11:28 - 11:30
    ...veya piyasa kitlesinin bir fikri kabul etmesini,
  • 11:30 - 11:32
    ...yüzde 15 ile yüzde 18 arasındaki
  • 11:32 - 11:34
    markete girmeyi gösteren bu devrilme noktasına
  • 11:34 - 11:37
    ulaşana kadar sahip olamazsın.
  • 11:37 - 11:40
    Ve sonradan sistem devam eder.
  • 11:40 - 11:43
    Ve iş adamlarına şunu sormayı seviyorum, "Yeni işteki yeniliğiniz nedir?"
  • 11:43 - 11:45
    Ve sizlere mutlu bir şekilde,"Oh, ortalama yüzde 10," derler.
  • 11:45 - 11:47
    Tabi ki, müşteriler üzerinde yüzde 10 yapabilirsiniz.
  • 11:47 - 11:49
    Hepimizin "anlayan" ortalama yüzde 10'u vardır.
  • 11:49 - 11:51
    Bu bizim onları nasıl tarif ettiğimizdir, değil mi.
  • 11:51 - 11:53
    Bu içgüdüsel bir histir, "Oh, onlar anladılar."
  • 11:53 - 11:56
    Sorun şu ki: Anlayan kişileri anlamayanlardan önce...
  • 11:56 - 11:59
    onlarla ticaret yapmadan önce nasıl bulursunuz?
  • 11:59 - 12:01
    Öyle ki burada, kapatmak zorunda olduğun,
  • 12:01 - 12:03
    bu ufacık açıklık,
  • 12:03 - 12:05
    Jeffrey Moore'un çağırdığı gibi, "uçurumdan karşıya geçmek."
  • 12:05 - 12:07
    Çünkü, gördüğünüz üzere, ...
  • 12:07 - 12:09
    ... baştaki çoğunluk başka birisi...
  • 12:09 - 12:11
    ... ilk deneyene kadar...
  • 12:11 - 12:13
    bir şeyler denemeyecekler.
  • 12:13 - 12:16
    Ve bu kişiler, mucitler ve erkan kullanıcılar,
  • 12:16 - 12:18
    onlar içgüdüsel kararları vermekte rahattırlar.
  • 12:18 - 12:21
    Onlar mevcut olan ürünlerle değil,
  • 12:21 - 12:24
    dünyada inandıkları şeyler sayesinde rahatlıkla
  • 12:25 - 12:27
    sezgisel kararlar verebiliyorlar.
  • 12:27 - 12:29
    Bu insanlar iPhone ilk çıktığında satın almak için...
  • 12:29 - 12:31
    ...kuyrukta 6 saat ayakta bekleyenler,
  • 12:31 - 12:33
    gelecek hafta sadece mağazaya gidip...
  • 12:33 - 12:35
    ...raftan bir tane alabilirdin.
  • 12:35 - 12:37
    Bu insanlar düz ekran TV'ye ilk çıktığında...
  • 12:37 - 12:40
    ...40,000 dolar harcayanlar,
  • 12:40 - 12:43
    teknoloji belli bir standardın altında olsa bile.
  • 12:43 - 12:45
    Ve, bu arada, teknoloji çok iyi...
  • 12:45 - 12:47
    ...olduğu için yapmadılar.
  • 12:47 - 12:49
    Kendileri için yaptılar.
  • 12:49 - 12:51
    Çünkü kendileri ilk olmak istediler.
  • 12:51 - 12:53
    İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar.
  • 12:53 - 12:55
    Ve basitçe yaptığınız
  • 12:55 - 12:57
    neye inandığınızı ispatlıyor.
  • 12:57 - 12:59
    Aslına bakılırsa, insanlar...
  • 12:59 - 13:01
    ...neye inandıklarını ispatlamak için yaparlar.
  • 13:01 - 13:03
    O kişinin iPhone'u ilk alt saat
  • 13:03 - 13:06
    içinde satın almasının, 6 saat
  • 13:06 - 13:08
    ayakta sırada beklemelerinin sebebi
  • 13:08 - 13:10
    dünya hakkında inandıklarından
  • 13:10 - 13:12
    ve herkesin kendilerini nasıl görmek
  • 13:12 - 13:14
    istediklerinden kaynaklanıyordu. Onlar ilktiler.
  • 13:14 - 13:16
    İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar.
  • 13:16 - 13:18
    Sizlere meşhur bir örnek vereyim,
  • 13:18 - 13:20
    yenilik dağılım yasası'nın
  • 13:20 - 13:22
    meşhur bir başarısızlık ve de başarı örneği.
  • 13:22 - 13:24
    Birinci, meşhur başarısızlık.
  • 13:24 - 13:26
    Bu bir ticari örnek.
  • 13:26 - 13:28
    Az önce de söylediğimiz gibi,
  • 13:28 - 13:31
    başarının tarifi para, doğru insanlar ve doğru piyasa koşulları.
  • 13:31 - 13:33
    Değil mi. O zaman siz başarılısınız.
  • 13:33 - 13:35
    TiVo'ya bakın.
  • 13:35 - 13:37
    Tivo'nun geldiği zamandan, ortalama sekiz
  • 13:37 - 13:39
    veya dokuz sene önceden bugüne.
  • 13:39 - 13:42
    Onlar piyasadaki en yüksek kaliteli tek ürün,
  • 13:42 - 13:45
    çekişmesiz bir şekilde doğru.
  • 13:45 - 13:47
    Sermayeleri çok ama çok iyiydi.
  • 13:47 - 13:49
    Piyasa koşulları mükemmeldi.
  • 13:49 - 13:51
    Demek istiyorum ki, TiVo'yu fiil olarak kullanıyoruz.
  • 13:51 - 13:54
    Ben bir hurda parçası olan Time Warner DVR her zaman TiVo'luyorum.
  • 13:57 - 13:59
    Fakat TiVo bir ticari başarısızlıktır.
  • 13:59 - 14:01
    Hiç bir zaman para kazanamadılar.
  • 14:01 - 14:03
    Ve IPO olduklarında,
  • 14:03 - 14:05
    borsa değerleri ortalama 30 veya 40 dolardı...
  • 14:05 - 14:07
    ...ve sonrandan dikine düşüş ve 10 doların üzerine satılamadı.
  • 14:07 - 14:10
    Aslında, ben 6 doların üzerine bile takas olabileceğini zannetmiyorum,
  • 14:10 - 14:12
    birkaç küçük anî yükseliş dışında.
  • 14:12 - 14:14
    Çünkü gördünüz ki, TiVo ürününü piyasaya sunduğu zaman,
  • 14:14 - 14:17
    bizlere neye sahip olduklarını söylediler.
  • 14:17 - 14:20
    Dediler ki, "Bizdeki ürün canlı TV'yi durdurur,
  • 14:20 - 14:23
    reklamları atlar, canlı TV'yi geri sarar...
  • 14:23 - 14:25
    ...ve izleme alışkanlıklarınızı hafızaya...
  • 14:25 - 14:28
    ...sizlere bile sormadan alır."
  • 14:28 - 14:30
    Ve alaycı çoğunluk dedi ki,
  • 14:30 - 14:32
    "Biz sana inanmıyoruz.
  • 14:32 - 14:34
    Bizim ihtiyacımız yok. Hoşlanmadık.
  • 14:34 - 14:36
    Bizi korkutuyorsun."
  • 14:36 - 14:38
    Eğer şunu söylemiş olsalar idi,
  • 14:38 - 14:40
    "Komple kontrol sahibi...
  • 14:40 - 14:43
    ...olan birisi isen...
  • 14:43 - 14:46
    ...her ufak bakış açısında,
  • 14:46 - 14:49
    dostum, senin için bir ürünümüz var.
  • 14:49 - 14:51
    Canlı yayın TV'yi durdurur, reklamları atlar,
  • 14:51 - 14:54
    izleme alışkanlıklarınızı hafızaya alır, vb. vb."
  • 14:54 - 14:56
    İnsanlar ne yaptığınızı satın almazlar; yapma nedenin için satın alırlar.
  • 14:56 - 14:58
    Ve yaptıklarınız en basitinden
  • 14:58 - 15:00
    inancınızın kanıtı olarak hizmet eder.
  • 15:00 - 15:03
    Şimdi sizlere yenilik dağılım yasasının
  • 15:03 - 15:06
    başarılı bir örneğini vereyim.
  • 15:06 - 15:09
    1963 yazının içinde,
  • 15:09 - 15:11
    Washington'daki alışveriş merkezine...
  • 15:11 - 15:13
    ...Dr.King'in konuşmasını duymak için...
  • 15:13 - 15:15
    ... 250,000 kişi geldi.
  • 15:16 - 15:19
    Onlara hiç bir davetiye yollamadılar,
  • 15:19 - 15:22
    ve tarihi kontrol etmek için hiç bir websitesi yoktu.
  • 15:22 - 15:24
    Bunu nasıl yaparsınız?
  • 15:24 - 15:26
    Elbette, Dr.King Amerika'daki tek...
  • 15:26 - 15:28
    ...mükemmel konuşmacı değildi.
  • 15:28 - 15:30
    Amerika'daki önceki insan haklarında...
  • 15:30 - 15:32
    ...sadece acı çeken tek insan değildi.
  • 15:32 - 15:35
    Aslında, bazı fikirleri çok kötüydü.
  • 15:35 - 15:37
    Fakat bir Tanrı vergisi vardı.
  • 15:37 - 15:40
    Amerika'da ortalarda dolaşıp insanlara neyin değişmesi gerektiğini söylemedi.
  • 15:40 - 15:42
    Ortalarda dolaştı ve insanlara ne inandığını söyledi.
  • 15:42 - 15:44
    "İnanıyorum. İnanıyorum. İnanıyorum,"
  • 15:44 - 15:46
    İnsanlara söyledi.
  • 15:46 - 15:48
    Ve ona inanan insanlar...
  • 15:48 - 15:50
    ...onun hedefini aldılar, ve kendi hedefleri yaptılar,
  • 15:50 - 15:52
    ve insanlara söylediler.
  • 15:52 - 15:54
    Ve bu insanlardan daha fazla insanlara
  • 15:54 - 15:56
    ulaşabilmek için bazıları düzenekler kurdular.
  • 15:56 - 15:58
    Ve işte bakın ne oldu,
  • 15:58 - 16:00
    250,000 kişi...
  • 16:00 - 16:03
    ...doğru günde, doğru zamanda,
  • 16:03 - 16:05
    onun konuşmasını duymak için geldiler.
  • 16:05 - 16:08
    Kaç kişi onun için geldi?
  • 16:09 - 16:11
    Sıfır.
  • 16:11 - 16:13
    Kendileri için geldiler.
  • 16:13 - 16:15
    O Amerika hakkında ne inandıklarıydı...
  • 16:15 - 16:18
    ...otobüslerden sekiz saat yolculuk geçirdiler,
  • 16:18 - 16:21
    ...Ağustos'un ortasında Washington'da güneşin altında ayakta durdular.
  • 16:21 - 16:24
    Bu ne inandıklarıydı, ve bu siyaz beyaza karşı olay değildi.
  • 16:24 - 16:27
    Dinleyicilerin yüzde 25'i beyazdı.
  • 16:27 - 16:29
    Dr.King'in inandığı...
  • 16:29 - 16:31
    ...bu dünyada iki çeşit yasa vardır,
  • 16:31 - 16:33
    Biri yüksek merciler tarafından yapılanlar...
  • 16:33 - 16:35
    ...ve diğeri insanlar tarafından yapılanlar.
  • 16:35 - 16:38
    Ve tüm yasalar insanlar tarafından yapılıncaya kadar...
  • 16:38 - 16:40
    yüksek merciler tarafından yapılan yasalarla
  • 16:40 - 16:42
    muvafık mı kalacağız, sadece bir dünyada mı
  • 16:42 - 16:44
    yaşayacağız. Vatandaş Hakları Akımı
  • 16:44 - 16:47
    onun amaçlarını hayata geçirmesine yardım etmek için
  • 16:47 - 16:49
    en uygun şeydi.
  • 16:49 - 16:52
    Biz onu örnek aldık, onun için değil, kedimiz için.
  • 16:52 - 16:54
    Ve sırası gelmişken,"Bir hayâlim var" konuşmasını yaptı,
  • 16:54 - 16:56
    "Bir planım var" konuşması değil.
  • 16:56 - 17:00
    (Kahkaha)
  • 17:00 - 17:03
    Şimdiki politikacıları onların geniş kapsamlı 12 yönlü planlarıyla dinleyin.
  • 17:03 - 17:05
    Kimseye ilham vermiyorlar.
  • 17:05 - 17:08
    Çünkü liderler vardır ve öncülük yapanlar vardır.
  • 17:08 - 17:10
    Liderler güçlü pozisyona sahiptirler...
  • 17:10 - 17:12
    ...veya yetki.
  • 17:12 - 17:15
    Fakat öncülük yapanlar bizlere ilham verirler.
  • 17:16 - 17:18
    Hiç fark etmez onlar birey de olabilir,
  • 17:18 - 17:20
    kuruluş da, biz öncüleri takip ederiz,
  • 17:20 - 17:22
    zorunlu olduğumuz için değil,
  • 17:22 - 17:25
    ama istediğimiz için.
  • 17:25 - 17:28
    Biz öncüleri örnek alırız, onlar için değil,
  • 17:28 - 17:30
    fakat kendimiz için.
  • 17:30 - 17:33
    Ve onlardan "niçin" ile başlayanlar,
  • 17:33 - 17:35
    aralarındakilere ilham verme...
  • 17:35 - 17:37
    ...yeteneğine sahip olanlardır...
  • 17:37 - 17:40
    veya kendilerine ilham verenleri bulurlar.
  • 17:40 - 17:42
    Çok teşekkür ederim.
  • 17:42 - 17:44
    (Alkış)
Title:
Simon Sinek: Mükemmel liderler bir harekete nasıl ilham verirler
Speaker:
Simon Sinek
Description:

Simon Sinek'in altın çember ve sorusu "Niçin" ile başlayan basit fakat güçlü bir ilham verici liderlik modeli var. Onun verdiği örnekler 'Apple', 'Martin Luther King', ve 'Wright' Kardeşleri kapsamakta -- ve karşıt olarak da zor günler geçiriyor gibi gözüken Tivo. (yakın geçmişte kazandığı mahkeme ile borsa değerlerini üçe katladı.)

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
17:44
Alim Baytekin added a translation

Turkish subtitles

Revisions