Return to Video

(h) TROM - 2.28 Questions and the Collapse

  • 0:06 - 0:10
    Gördüğünüz gibi, parasal sistemin ortaya çıkardığı
  • 0:10 - 0:13
    pek çok durum ve fikir:
  • 0:13 - 0:19
    Ahlaka aykırı, yetersiz, ve gerçekten çok hayal gücüne dayanıyor.
  • 0:19 - 0:26
    Ayrıca, bu durumlar, fikirler ve problemler mal ve hizmetlerin bollaşması ve eğitim yoluyla
  • 0:26 - 0:31
    çözülebilir veya iyileştirilebilir.
  • 0:31 - 0:36
    Ancak, gördüğümüz gibi, bu çözümlerin parasal sistem dahilinde uygulanması mümkün değil
  • 0:36 - 0:39
    Çünkü sorunları yaratan ve devam ettiren şey parasal sistemin ta kendisi.
  • 0:41 - 0:48
    Kaynağa dayalı bir ekonomi yaratmak, savaşsız, politikasız ve bolluk içinde bir sistem kurmak,
  • 0:48 - 0:52
    bolluk yaratarak suçu ciddi bir şekilde azaltan bir toplumun
  • 0:52 - 0:54
    bir bireyi olmak için
  • 0:54 - 0:58
    şu anda var olan sistemle ilgili bir takım sorular sorman gerekiyor.
  • 1:11 - 1:13
    Gördüğümüz gibi, parasal sistem
  • 1:13 - 1:18
    bireylerin kağıtları değerli saymak konusunda fikir birliği etmelerine
  • 1:18 - 1:24
    ve para yoluyla (artık geçerliliği kalmasa da) kendilerini sınırlandırmalarına dayanıyor
  • 1:24 - 1:27
    ve sosyal sınıflar yoluyla (görevler, eğitim, vb.)
  • 1:27 - 1:33
    sürekli olarak insanlar arasında eşitsizlik yaratıyor.
  • 1:33 - 1:37
    Bu da, sistemin problemli olmasına sebep oluyor.
  • 1:37 - 1:42
    Başka bir sistemi, insanların farklı bir şekilde organize olduğu bir düzeni yargılamak için
  • 1:42 - 1:45
    önce var olan sisteme bakmanız gerekiyor.
  • 1:45 - 1:48
    Unutma.
  • 1:48 - 1:51
    Bu sisteme katılmayı sen seçmedin.
  • 1:51 - 1:54
    Katılmamayı seçsen bile, sınırlamalar yüzünden
  • 1:54 - 1:58
    hayatta kalman neredeyse imkansız hale geliyor.
  • 1:58 - 2:03
    Aynı şey bilgi, rahatlık ve bunun gibi şeyler için de geçerli.
  • 2:03 - 2:07
    Parasal sistem ağırlıklı olarak hayalgücüne dayanıyor.
  • 2:07 - 2:11
    Kimliğini yaratan belgeleri düşün.
  • 2:11 - 2:15
    Bunlar sadece birer kağıt ve bu kağıtları kopyalamak çok kolay.
  • 2:19 - 2:25
    Dünyada farklı türden para birimlerini çoğaltan ve çalışmadan, paraları sistem içindeki vatandaşlar gibi kullanan insanlar varken
  • 2:26 - 2:31
    Her gün milyonlarca spam gönderilirken, bunların binlercesi yasadışı yollarla para edinmeye yönelikken
  • 2:32 - 2:40
    parasal sisteme nasıl güvenebilirsin?
  • 2:42 - 2:51
    Eşitliksiz bir toplumda yaşıyoruz. Bu eşitsizlik yüzünden sahip olduklarımızı çalınmaya karşı korumamız gerekiyor.
  • 2:51 - 2:55
    Böyle bir toplumda nasıl güvende hissedebilirsin?
  • 2:57 - 3:03
    Bu sistemde hiçbir şeyi olmayan bu kadar çok insan varken nasıl üzülmezsin?
  • 3:03 - 3:06
    Yoksulluk, insanlıkla adeta dalga geçiyor.
  • 3:06 - 3:13
    Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanların seni yabani hayvanlar gibi öldürmesinden korkmuyor musun?
  • 3:13 - 3:21
    Yiyecek yemeği olmayan binlerce, belki milyonlarca, insan olduğunu bile bile sokakta nasıl yürüyorsun?
  • 3:22 - 3:27
    Kendi türünden insanların açlıktan öldüğünü nasıl kabulleniyorsun?
  • 3:28 - 3:32
    Nasıl umursamadan bu insanların yanından geçip gidiyorsun?
  • 3:35 - 3:39
    Evet, Cleveland Ohio'dayız. Evsizsin.
  • 3:39 - 3:41
    - Evet. -Nasıl bir şey olduğunu anlat.
  • 3:41 - 3:44
    - Bugünlerde çok zor.
  • 3:44 - 3:47
    Pek çok insan gibi ben de işimi kaybettim.
  • 3:47 - 3:53
    Evim ipotekten ötürü elimden alındı. Ben de evsiz kalakaldım. İki senedir durumum böyle.
  • 3:53 - 3:55
    Gruplar, destek grupları var.
  • 3:55 - 3:58
    Sana belli konularda yardımcı oluyorlar, ancak
  • 3:58 - 4:01
    her gittiğin yerde masadan masaya koşuşturuyorsun.
  • 4:01 - 4:04
    Şunu gör, bunu gör, şununla konuş...
  • 4:04 - 4:08
    Bu sunulan şeylerin ve hizmetlerin
  • 4:08 - 4:10
    mümkünse
  • 4:10 - 4:12
    tek bir grup içine toplandığını görmek istiyorum.
  • 4:12 - 4:15
    Bir büro veya neyse artık,
  • 4:15 - 4:18
    gidip ihtiyacın olan şeyleri alabildiğin bir yer.
  • 4:18 - 4:21
    Buraya bilmem ne için, başka bir yere
  • 4:21 - 4:22
    başka bir şey için, geri gelip bir üçüncü şey için koşuşturmak yerine,
  • 4:23 - 4:25
    bugün git, yarın gelleri dinlemek yerine böyle bir şey olsa.
  • 4:25 - 4:29
    Vaktini ihtiyacın olan şeyleri edinemeden, boşuna geçiriyorsun.
  • 4:30 - 4:32
    - Nasıl hayatta kalıyorsun?
  • 4:32 - 4:35
    Yemek karneleri ve şu veya bu şekilde bana
  • 4:35 - 4:38
    yardım eden arkadaşlarım sayesinde hayatta kalıyorum.
  • 4:38 - 4:41
    İyi kalpli insanların işlettiği barınaklarda, kiliselerde kalıyorum.
  • 4:41 - 4:44
    Mesela burası öyle bir yer.
  • 4:44 - 4:47
    En azından haftasonları düzgün bir yemek yiyebiliyorsun.
  • 4:47 - 4:50
    İnanç çok önemli. Denemye devam etmen gerekiyor.
  • 4:50 - 4:53
    Üç dileğin olsa, ne isterdin?
  • 4:55 - 4:56
    Üç dileğim olsa,
  • 4:58 - 5:02
    herkesin birbirine eşit davranmasını isterdim.
  • 5:03 - 5:06
    100.000 dolar maaşı olan adam
  • 5:06 - 5:11
    köşede bir başkasının çöpünü toplayandan daha iyi bir insan değil.
  • 5:11 - 5:14
    Hepimiz aynıyız. Hepimiz insanız.
  • 5:14 - 5:16
    Neden birbirimize yardım edemiyoruz?
  • 5:16 - 5:18
    Bu benim ilk dileğim olurdu.
  • 5:19 - 5:23
    Bunu herkes anlasaydı diğer iki dileğe ihtiyacım olur muydu bilmiyorum.
  • 5:23 - 5:28
    Herkes birbirine yardım etse, herkes anlaşsa, sanırım hepimiz iyi durumda olurduk.
  • 5:28 - 5:31
    Benimle konuştuğun için sağol. - Ne demek.
  • 5:39 - 5:42
    Bu kadar yokluk olan bir sistemde,
  • 5:42 - 5:44
    yatacak yer, yiyecek yemek
  • 5:44 - 5:47
    ve barınacak bir yuva veren hapishaneler var.
  • 5:48 - 5:51
    Bazı hapishanelerde mahkumlar için eğlence
  • 5:51 - 5:53
    ve eğitim programları da mevcut.
  • 5:54 - 5:59
    Yanlış bir şey yapmamış olan insanların hayatta kalmak için mücadele etmek zorunda olmaları,
  • 5:59 - 6:04
    ancak başkalarına zarar vermiş olan insanların tüm ihtiyaçlarına sahip olmaları gerçekten kabul edilemez bir durum.
  • 6:05 - 6:11
    Yoruma açık bir dile dayalı bir adalet sistemi varken nasıl sakin kalıyorsun?
  • 6:12 - 6:16
    Dediğin her şeyi dinleyen kafasına göre yorumluyor.
  • 6:16 - 6:20
    Sahip olduğun konumu kaybetmek korkusuyla
  • 6:21 - 6:26
    otoritenin önünde eğilmek zorunda kalırken nasıl güvende hissediyorsun?
  • 6:26 - 6:30
    Unutma, parasal sistem yüzeyde varolan bir sistem.
  • 6:31 - 6:36
    İnsanları üniformalarıyla, belgelerle, kağıtlarla tanıyorsun.
  • 6:36 - 6:40
    Bu tehliketli, çünkü bunların hepsinin sahtesi kolayca yapılabiliyor.
  • 6:41 - 6:44
    Sistemin sunduğu, sadece kar amacı güden şirketlerce üretilen
  • 6:44 - 6:48
    yiyeceklere nasıl güveniyorsun?
  • 6:49 - 6:57
    İddia ettikleri kadar iyi işlemeyen düşük kaliteli ürünleri satın almayı teşvik eden reklam yöntemlerini düşün.
  • 6:57 - 7:01
    Reklamcıların senin bilinçaltından faydalanarak
  • 7:01 - 7:03
    seni devamlı alışveriş yapan bir tüketiciye
  • 7:03 - 7:06
    çevirmesi hakkında ne düşünüyorsun?
  • 7:06 - 7:11
    Bu insanlar, ürünlerini nasıl daha iyi satacaklarını anlamak için çocuklar üzerinde deneyler yapıyor.
  • 7:12 - 7:17
    İnsanları motive eden para değilse, parasal bir sistem nasıl işleyebilir?
  • 7:17 - 7:21
    Gezegenin kaynaklarını göz ardı eden,
  • 7:21 - 7:24
    dünyanın taşıma kapasitesini düşünmeyen ve
  • 7:24 - 7:31
    yenilenebilir enerji bu kadar bolken benzinle enerji üreten bir sistem hakkında ne düşünüyorsun?
  • 7:31 - 7:35
    Kanunların sorunların çözmek yerine itaat etmeyenleri cezalandırmayı amaçladığını bile bile
  • 7:35 - 7:40
    bu kadar kanunu olan bir toplumda nasıl özgür hissediyorsun?
  • 7:40 - 7:43
    Adalet sisteminin bizi götüreceği bir yer yok.
  • 7:43 - 7:46
    Bu kanunlar ortadan kalkmayacak,
  • 7:46 - 7:50
    aksine artacak.
  • 7:52 - 7:58
    Piyasadaki koşulları sürdürmek için bile bile düşük kaliteli olarak üretilen ürünler konusunda ne düşünüyorsun?
  • 7:58 - 8:01
    Bunlar sana birer kaynak israfı gibi gelmiyor mu?
  • 8:02 - 8:05
    Seninle dalga geçildiğini düşünmüyor musun?
  • 8:07 - 8:10
    Seni tamir etmek için para isteyen böyle bir sistemde
  • 8:10 - 8:14
    sağlığın da tehlikede.
  • 8:14 - 8:17
    Paran yoksa ne olacak?
  • 8:17 - 8:20
    Yeterli miktarda paran yoksa ne olacak?
  • 8:21 - 8:23
    Tedavi için ihtiyaç duyduğun çözümler mevcutken
  • 8:23 - 8:26
    ölebileceğini bilmek gerçekten şok edici.
  • 8:26 - 8:28
    Gerçekte bir değeri olmayan
  • 8:29 - 8:31
    kağıtlardan elinde yeterince yok diye
  • 8:31 - 8:35
    ölebileceğini düşünmek insanı çıldırtır.
  • 8:35 - 8:40
    Sağlığından çok karını önemseyen bir sağlık sistemine nasıl güvenebilirsin?
  • 8:44 - 8:49
    Kültürümüzden ötürü fazla kalabalıklaşmış bir dünyada yaşamaktan korkmuyor musun?
  • 8:49 - 8:54
    Aile fikri, insanların bir veya daha fazla çocuğa sahip olma isteği
  • 8:54 - 8:59
    gibi fikirleri kültürümüz yaratıyor ve hayatta tutuyor.
  • 9:00 - 9:02
    Bundan korkmuyor musun?
  • 9:04 - 9:08
    Sadece birkaç insanla paylaşabileceğin eski ve verimsiz bir dil
  • 9:08 - 9:11
    öğrenmiş olmak seni incitmiyor mu?
  • 9:11 - 9:15
    Bu dili, içinde doğduğun ülke denen alan
  • 9:15 - 9:17
    belirliyor.
  • 9:19 - 9:23
    Bir tür olarak değerimiz hala tanınmıyorken,
  • 9:24 - 9:29
    insanların milliyet gibi sebeplerden ötürü birbirinden ayrı kalması kabul edilemez.
  • 9:30 - 9:33
    Pek çok insan politikacıların yozlaşmış olduğunu düşünüyor,
  • 9:33 - 9:36
    ancak onları var eden sistemi desteklemeye devam ediyor.
  • 9:37 - 9:41
    Yozlaşmış olduğunu bildiğin bir şeyi nasıl destekleyebilirsin?
  • 9:41 - 9:45
    Neden kararları başkalarının vermesine izin veriyorsun?
  • 9:45 - 9:47
    Kendine bakamıyor musun?
  • 9:48 - 9:51
    Kararlarını başkalarının almasını mı tercih ediyorsun?
  • 9:52 - 9:57
    Herkesin fikri olan, kaos içindeki bir dünyada
  • 9:57 - 9:59
    yaşamak sana zor gelmiyor mu?
  • 10:00 - 10:02
    Peki, senin fikrinin değeri ne?
  • 10:03 - 10:07
    Dinin bir icat olduğunu düşünüyorsan, bu icadın herhangi bir şeyi daha iyi hale getireceğini de düşünüyor musun?
  • 10:08 - 10:12
    Yiyecek ve su için para vermen gerekiyor!
  • 10:13 - 10:16
    Bunlar, kimseye ait olmayan hayati ihtiyaçlar.
  • 10:16 - 10:17
    Bunlara neden para veresin?
  • 10:17 - 10:20
    Sadece Dünya isimli gezegende yaşadığın için mi?
  • 10:22 - 10:24
    Herkes sistemden faydalanmak istiyor,
  • 10:24 - 10:28
    ancak sistemden faydalanmak, diğer insanların mahrum kalmasına sebep oluyor.
  • 10:28 - 10:33
    Bu da doğal olarak hırsızlığa yol açıyor. Dolayısıyla hırsızlıkları durdurmak için polis memurları gerekiyor.
  • 10:33 - 10:40
    İhtiyaçları karşılanmayan insanlar, gerekli mal ve hizmetleri alabilmek için her türlü yola başvuracaktır.
  • 10:40 - 10:45
    Bu yolların çoğu sistem tarafından kabul görmüyor çünkü sistem paraya ve mülkiyete dayalı.
  • 10:46 - 10:50
    İnsanların devamlı birbirinden ve büyük ihtimalle senden de faydalanmaya çalıştığını biliyorken
  • 10:50 - 10:53
    ne kadar güvende hissediyorsun?
  • 10:54 - 11:00
    İnsanların bilimsel belgeseller yerine filmlere dayalı bir sistemi kaotik bulmuyor musun?
  • 11:02 - 11:05
    İnsanlar, önemli konularda
  • 11:05 - 11:07
    Terminatör'den ET'den sonuçlar çıkarıyor.
  • 11:08 - 11:11
    İnsanların senin kimliğini kullanarak her şeyin yoruma açık olduğu bir sistemde
  • 11:11 - 11:16
    suç işlemesinden korkmuyor musun?
  • 11:17 - 11:21
    Peki, her gün yüz binlerce insanın açlıktan ölürken
  • 11:21 - 11:25
    ve yüz binlerce insan evsiz yaşarken
  • 11:25 - 11:28
    milyarlarca dekoratif obje üreten bir sistem hakkında ne düşünüyorsun?
  • 11:30 - 11:36
    Varolan teknolojiyle üretilen aygıtlar arasında bu kadar büyük bir fark olması seni şaşırtmıyor mu?
  • 11:37 - 11:43
    Ya bilim insanlarının bildikleriyle ortalama insanın bildikleri arasında bu kadar fark olmasına ne diyorsun?
  • 11:43 - 11:47
    Örneğin, buzdolabının nasıl çalıştığını biliyor musun?
  • 11:48 - 11:49
    Peki ya cep telefonunun?
  • 11:50 - 11:53
    Vücudunda bulunan organlardan beş tanesini sayabilir misin?
  • 11:53 - 11:55
    Nasıl çalıştıklarını biliyor musun?
  • 11:57 - 12:03
    Binlerce komplo teorisinin varolmasına izin veren bir sistemde
  • 12:04 - 12:07
    Yoruma mahal veren bir toplumda,
  • 12:07 - 12:10
    bilimin ispatlanabilir gerçeklerine ters düşen dinin
  • 12:10 - 12:14
    gerçeklik olarak gösterildiği bir toplumda sağlam fikirler oluşturmak zor gelmiyor mu?
  • 12:18 - 12:21
    Gökyüzünde bir varlığın olduğuna, bu varlığın
  • 12:21 - 12:23
    herşeyi izlediğine,
  • 12:23 - 12:28
    ve ona inanmazsan sonsuza kadar cehennemde yanacağına inanan insanlara nasıl güveniyorsun?
  • 12:29 - 12:32
    İnsanlar bu inançları için hiçbir ispat sunamıyorlar,
  • 12:32 - 12:35
    ancak onlar hala normalmiş gibi muamele görüyorlar.
  • 12:35 - 12:38
    Dahası, bu insanlar bütün gezegeni kaplıyor ve
  • 12:38 - 12:43
    parasal sistem de bu durumu açıklığa kavuşturmak için hiçbir şey yapmıyor.
  • 12:44 - 12:47
    Peki, çocuklara din denen hikayeyi gerçekmiş gibi
  • 12:47 - 12:51
    anlatılmasına ne diyorsun?
  • 12:52 - 12:55
    Bir çocuğa dua etmezse, inanmazsa cehennemde yanacağını
  • 12:55 - 13:00
    söylemek kadar saçma bir şey olabilir mi?
  • 13:00 - 13:04
    Bu sistem neden bu duruma izin veriyor?
  • 13:07 - 13:11
    Peki, kullanmayacağın bu kadar çok objeyi neden topladığını merak etmiyor musun?
  • 13:13 - 13:16
    Neden sürekli elimizdekileri yenileriyle değiştirdiğimizi merak etmiyor musun?
  • 13:17 - 13:20
    Bu yarış ne için? Yorulmadın mı?
  • 13:24 - 13:28
    Cinsel çekimi, feromonları, seksi düşün.
  • 13:29 - 13:31
    Şimdi,
  • 13:31 - 13:37
    1. Parasal sistemin kabul ettiği kültür, aile fikrini ön plana çıkarıyor.
  • 13:37 - 13:43
    Aile fikri, bir kadın ve bir erkeğin hayat boyu birlikte yaşaması anlamına geliyor.
  • 13:43 - 13:47
    Aynı seks partneri, diğerlerine karşı hissedilen cinsel arzu,
  • 13:47 - 13:50
    seks ihtiyacı, feromonlar.
  • 13:50 - 13:53
    2. Cinsel kıtlık.
  • 13:53 - 13:58
    Bedenin belli kısımlarının devamlı kapatılması merak uyandırıyor.
  • 13:58 - 14:05
    Bu kabilenin üyeleri giysi giymiyor. Onlar için çıplak gezmek, senin için kıyafet giymek ne kadar normalse o kadar normal.
  • 14:06 - 14:08
    Diğerlerinin bedenleriyle ilgilenmiyorlar
  • 14:08 - 14:11
    çünkü bedenler onlardan saklanmıyor.
  • 14:11 - 14:17
    3. Cinselliğin televizyonda, reklamlarda, dizilerde ön plana çıkarılması.
  • 14:18 - 14:19
    Buradan nereye varıyoruz?
  • 14:20 - 14:22
    Tecavüz, sübyancılık, ölü sevicilik, hayvan sevicilik gibi
  • 14:22 - 14:25
    canavarca sonuçlar ortaya çıkıyor.
  • 14:26 - 14:28
    Seks gibi doğal bir olayı yasaklamak
  • 14:28 - 14:32
    cinselliği medyada ön plana çıkarmak
  • 14:32 - 14:34
    ve aynı anda kıtlığı sürdürmek
  • 14:34 - 14:37
    bu tür davranışlara yol açıyor.
  • 14:44 - 14:47
    Sense güzelliği kültürel olarak belirlemek olumsuz bir şey değil mi?
  • 14:48 - 14:51
    Doğuştan küçük anormallikleri olan insanlarla ve fiziksel olarak itici
  • 14:51 - 14:54
    yaralara sahip olan insanlarla dalga geçiliyor.
  • 14:55 - 15:01
    Bu tür meselelerde bu kadar olumsuz tavırlar sergileyen bir çevre toplum için faydalı olamaz.
  • 15:04 - 15:09
    Pek çok ülkenin ordularının ve kitle imha silahlarının olması seni endişelendirmiyor mu?
  • 15:09 - 15:13
    Arada yakalanabilirsin ve diyecek hiçbir şeyin olmaz?
  • 15:14 - 15:20
    Hiçbir şeyi çözmeyen savaşların dünyanın en büyük endüstrisi olması
  • 15:20 - 15:24
    ve bu sebepten ötürü savaşların hiçbir zaman bitmeyecek olması seni rahatsız etmiyor mu?
  • 15:25 - 15:28
    Dünyada bu kadar çok silah olması tehlikeli değil mi?
  • 15:29 - 15:35
    Bu kadar eşitsizlik ve ihtilaf varken insanların silahlara sahip olmasını tehlikeli bulmuyor musun?
  • 15:38 - 15:41
    Reklamlar kafanı karıştırmıyor mu?
  • 15:41 - 15:44
    Hangi şirketlere gerçekten güvenebilirsin?
  • 15:44 - 15:48
    Kumar yoluyla şans satan bu sistem hakkında ne düşünüyorsun?
  • 15:49 - 15:52
    Bu kadar çok insanın açlıktan ölmesi saçma değil mi?
  • 15:52 - 15:57
    Bir adamın bu kadar çok şeyi varken senin hiçbir şeyin olmaması aklını kurcalamıyor mu?
  • 15:58 - 16:01
    Doğduğun ailenin belirleyici olması sence haksızlık değil mi?
  • 16:02 - 16:05
    Parasal sistemde yaşlanma probleminin önemsenmemesi
  • 16:06 - 16:08
    yaşlanmayı engelleyici tedaviler varken, senin bunlardan faydalanamayacağın
  • 16:09 - 16:13
    ve ancak zengin insanların faydalanabilecek olması
  • 16:14 - 16:17
    seni korkutmuyor mu?
  • 16:28 - 16:31
    Sadece parasal sistemin standartlarına göre iyi göründüğü için
  • 16:31 - 16:35
    bazı insanların çok para kazanması seni incitmiyor mu?
  • 16:38 - 16:41
    Başkalarının sana nasıl giyinmen gerektiğini söylemesinden yorulmadın mı?
  • 16:41 - 16:44
    Politikacıların yalanlarından yorulmadın mı?
  • 16:44 - 16:49
    Toplumu iyileştirmeleri gerekmiyor mu bu insanların? Başka ne amaçları olabilir ki?
  • 16:50 - 16:56
    Savaşa ayrılan bütçenin bilimsel araştırmalar için ayrılandan çok daha fazla olması sana saçma gelmiyor mu?
  • 17:02 - 17:07
    Otomasyon pek çok işin yerini alırken kendi işini kaybetmekten korkmuyor musun?
  • 17:08 - 17:11
    Bir işin olmadan yiyecek edinme yetini kaybedip
  • 17:11 - 17:14
    ölebilirsin.
  • 17:14 - 17:18
    Şu anda üç boyulu yazıcılar ve diğer teknolojiler
  • 17:18 - 17:24
    sayesinde parasal sistemin değerli malzemeler olarak gördüğü altın veya elmas üretilebiliyor.
  • 17:25 - 17:28
    Pek çok insan bu tür malzemelere sahip.
  • 17:28 - 17:31
    Sahip oldukları şeylerin değer kaybetmesinden korkmuyorlar mmı?
  • 17:31 - 17:35
    Kimse bu malzemelerin neden değerli sayıldığını biliyor mu?
  • 17:36 - 17:39
    Sebebi, bunların gezegende az bulunan malzemeler olması.
  • 17:45 - 17:49
    Kimliğinin, sahip olduklarının veya işinin
  • 17:49 - 17:51
    belgeler tarafından tanımlanmasına neden izin veriyorsun?
  • 17:52 - 17:54
    Neden nefret ettiğin bir işin var?
  • 17:54 - 18:01
    Neden herkese yetecek kadar birkaç çeşit yiyecek yerine bu kadar çeşit yiyecek olduğunu merak etmiyor musun?
  • 18:02 - 18:06
    Kansere yol açan sigaranın veya alkolün tüketimine izin veren bir toplum hakkında
  • 18:08 - 18:11
    ne düşünüyorsun? Alkole neden ihtiyacın var?
  • 18:11 - 18:14
    Onsuz mutlu olamaz mısın?
  • 18:20 - 18:24
    Diğer insanların hayatlarını dinleyince üzülmüyor musun?
  • 18:24 - 18:27
    Üstelik, sistem onlara bunun için para veriyor.
  • 18:28 - 18:33
    Parasal sistemin ödeme sistemi dini de içeriyor.
  • 18:45 - 18:48
    Bir psikiyatrist insanlara yardımcı olacağına yemin ediyor.
  • 18:48 - 18:51
    Bir adam psikiyatriste gidip
  • 18:51 - 18:53
    Borçlarım var, faturalarımı ödeyemiyorum,
  • 18:54 - 18:58
    asgari ücretliyim, arabam bozuldu, iki çocuğum var dediğinde
  • 18:58 - 19:01
    psikiyatrist saat başına 60 dolar ücret talep edecek.
  • 19:03 - 19:04
    Nasıl psikiyatrist olacaksın?
  • 19:04 - 19:09
    Parasal sistemde insanların ihtiyaçlarına nasıl karşılık vereceksin?
  • 19:13 - 19:18
    Bu nedenle sistem, insanların birbirinden faydalandığı bir düzeni,
  • 19:19 - 19:21
    yağmacılığı teşvik ediyor.
  • 19:21 - 19:24
    Pek çok insan kendini düşünüyor.
  • 19:24 - 19:28
    Kendine bakmazsan, kimse sana bakmaz diyor.
  • 19:29 - 19:31
    Ondan yağmacılık yapıyoruz.
  • 19:31 - 19:34
    Sistem böyle.
  • 19:35 - 19:38
    Kişiden kişiye değişir diye düşünüyorsan,
  • 19:38 - 19:41
    Araştırırsan göreceksin ki
  • 19:41 - 19:44
    her birey varolan sosyal kurumlara
  • 19:44 - 19:47
    uyum göstermeye zorlanıyor.
  • 19:48 - 19:49
    Uyum göstermezlerse
  • 19:50 - 19:52
    kodesi boyluyorlar,
  • 19:52 - 19:56
    veya uyum göstermedikleri için iş bulamıyorlar.
  • 19:57 - 20:00
    Pek çok farklı güç seni uyum göstermeye
  • 20:00 - 20:02
    zorluyor.
  • 20:02 - 20:05
    Eğer giyeceklere inanmadığın için
  • 20:05 - 20:07
    çıplak dolaşmaya başlarsan,
  • 20:07 - 20:10
    yakalanıp hapse atılırsın.
  • 20:10 - 20:14
    Eğer bu davranışı sürdürürsen akıl hastanesine yatırılırsın.
  • 20:20 - 20:27
    'Berduş' dediklerin insanlarla tanıştım. Kimisi çok eğitimliydi, ancak sisteme bulaşmak istemiyordu.
  • 20:27 - 20:29
    Uyum içinde yaşıyorlardı.
  • 20:29 - 20:36
    Hepimizin değerleri, eskiden gelen yetiştiriliş tarzımızdan ötürü yanlış.
  • 20:37 - 20:40
    İşlemeyen değerlerle büyütülüyoruz.
  • 20:41 - 20:48
    İşte ispatı: savaş, mali kriz, açlık, fakirlik, hastlık.
  • 20:54 - 20:58
    Bunları sorman gerekiyor.
  • 21:00 - 21:03
    Kendi toplumları içinde her yıl yeni bir araba
  • 21:03 - 21:05
    alacak şekilde koşullanmışlar.
  • 21:05 - 21:07
    Her sene yeni bir televizyon veya kasetçalar alıyorlar.
  • 21:08 - 21:10
    Biz inanılmaz derecede radikaliz,
  • 21:10 - 21:13
    ancak politik ve sosyal kurumlarımız değişmediği için
  • 21:13 - 21:15
    yerimizde sayıyoruz.
  • 21:15 - 21:21
    Her yeni fikri ayrımcılık veya komünizm gibi görüyoruz,
  • 21:21 - 21:24
    çünkü yeni olandan korkacak şekilde yetiştirilmişiz.
  • 21:24 - 21:26
    Bence İsa da radikaldi.
  • 21:26 - 21:28
    Yeni fikirlerle ortaya çıktı. Ancak insanların onun
  • 21:28 - 21:33
    fikirlerini anlaması binlerce yıl sürdü.
  • 21:39 - 21:40
    Herhangi bir çılgın fikri alalım,
  • 21:41 - 21:47
    mesela, çok çılgın bir fikir bulmak zor, mesela cadılar veya öyle bir şey
  • 21:47 - 21:49
    eskiden insanların cadılar konusundaki inançlarından bahsediyorsun,
  • 21:49 - 21:52
    ve tabii ki kimse artık cadılara inanmıyor. İnsanlar ne diyor biliyor musun?
  • 21:52 - 21:53
    İnsanlar cadıların olduğuna nasıl inanmış? Sen de dönüp,
  • 21:53 - 21:54
    acaba şimdi hangi cadılara inanıyoruz diyorsun.
  • 21:54 - 21:58
    Hangi törenlere inanıyoruz? Her sabah kalkıp dişlerimizi fırçalıyoruz?
  • 21:58 - 22:02
    Dişleri fırçalamanın çürüklere karşı etkili olduğunu ispatlayan deliller nerede? Merak etmeyi bırakıyorsun.
  • 22:02 - 22:06
    Hepimiz hayal mi görüyoruz?
  • 22:06 - 22:09
    Dünya dönerken karanlıkla aydınlık arasında
  • 22:09 - 22:11
    bir çizgi vardır.
  • 22:11 - 22:17
    Ve o çizgideki herkes aynı töreni yapıyor.
  • 22:18 - 22:20
    ...
  • 22:20 - 22:23
    Bunun iyi bir sebebi yok. Ortaçağdaki törenler farklıydı. Bunu gözünüzde canlandırmanız gerekiyor.
  • 22:23 - 22:27
    Devamlı dünyanın etrafında dönen, dış fırçalayan insanlar.
  • 22:29 - 22:35
    Dünyaya başka bir açıdan bakıyorsun. Diyorsun ki belki diş fırçalamak çürüklere çare olduğu için belki iyi bir şeydir.
  • 22:35 - 22:40
    Sonra gerçekten işe yarayıp yaramadığını soruyorsun.
  • 22:40 - 22:43
    Dişçine sorabilirsin. Kanıt görmek istiyorum diyebilirsin. Onlar da sana, kanıtları olmadığını,
  • 22:43 - 22:46
    bunun okulda öğrendikleri birşey olduğunu söyleyeceklerdir.
  • 22:46 - 22:52
    Diş fırçalamanın iyi veya kötü olduğunu söylemiyorum. Tek dediğim, bunu düşünmemiz gerekiyor.
  • 22:52 - 22:55
    Yeni bir bakış açısından görmemiz gerekiyor.
  • 22:56 - 23:00
    Bunları bıraktım. Türümden ümidi kestim.
  • 23:00 - 23:05
    Amerikalılardan ümidimi kestim. Ülkemden ümidi kestim.
  • 23:05 - 23:09
    Çünkü onlar... biz büyük bir hediyeyi heba ettik.
  • 23:09 - 23:11
    Bence biz insanlara çok büyük bir hediye verildi.
  • 23:11 - 23:14
    Dik yürüyoruz, iki gözümüzle birlikte görüyoruz, ters dönebilen başparmak, büyük beyin, alet yapma yetisi.
  • 23:16 - 23:19
    Alet yaparsan beynin büyür, beynin büyüyünce daha iyi aletler yaparsın.
  • 23:19 - 23:25
    Konuşma, Dil harika bir şey. Şunu al, buraya koy. Öğreniyoruz, beynimiz büyüyor.
  • 23:25 - 23:29
    Büyük bir hediye almıştık ama hepsini iki şey için heba ettik:
  • 23:29 - 23:33
    para ve tanrı!
  • 23:34 - 23:35
    Para ve tanrı!
  • 23:36 - 23:37
    He rşeyimizi rahiplere verdik.
  • 23:37 - 23:41
    Tanrı bunu istiyor dediler. İnsanlar bunu dedi: Tanrı bunu istiyor.
  • 23:41 - 23:45
    Tanrı istediğini yapıyor. Neden dua ediyorsun? Diyorlar ki 'bir şey için dua ediyorsun.' Peki, duaların karşılık bulmuyor. 'Ooo, o da tanrının takdiri' diyorlar.
  • 23:45 - 23:47
    Eğer tanrının istediği buysa neden dua ediyorsun? İstediğini zaten yapacak.
  • 23:51 - 23:54
    Her şeyimizi batıl inançlar, ilkel ve batıl inançlar için heba ettik.
  • 23:54 - 23:57
    İlkel saçmalıklar...
  • 23:57 - 24:00
    Gökyüzünden aşağı bakan görünmez bir adam bizi izliyor.
  • 24:01 - 24:05
    Sakın anlış birşey yapma, yoksa sonsuza dek cehennemde yanacaksın.
  • 24:05 - 24:07
    Bunlar insanlara ket vuruyor.
  • 24:07 - 24:09
    Böyle inançlar sahip olduğumuz beyin için fazla sınırlayıcı.
  • 24:09 - 24:12
    Kendimizi sınırlıyoruz, sonra bir oyuncak, bir alet,
  • 24:12 - 24:16
    altın filan istiyoruz. Parlak şeyler istiyoruz. Bir şeye kendimizi bırakıp bizim adımıza büyük işler yapıldığını görmek istiyoruz.
  • 24:17 - 24:19
    Bunların hiçbirinin bir anlamı yok.
  • 24:19 - 24:22
    Bunların hiçbirinin bir anlamı yok. Hediyemizi heba ettik.
  • 24:22 - 24:26
    Bizim Amerikalılar olarak da sahip olduğumuz bir takım hediyeler var. Demokratik yönetim teorisine baktığında,
  • 24:26 - 24:32
    kendi kendini yönetme fikrine baksan. Peki, adamların ilk adımı yanlış.
  • 24:32 - 24:34
    Köleleri vardı, kadınlara oy kullanmasına izin vermediler, toprak sahibi olmayanlara izin vermediler.
  • 24:34 - 24:35
    Tamam, bunların hepsi yanlıştı.
  • 24:35 - 24:35
    Ancak fikirler iyiydi.
  • 24:35 - 24:37
    Ve biz bu fikirleri kirlettik.
  • 24:37 - 24:42
    Bunların hepsini kirlettik.
  • 24:42 - 24:47
    Maddiyat, mal, mülk, oyunlar, oyuncaklar, aygıtlar...
  • 24:47 - 24:53
    'Filancanın pikabı daha büyük. Onunkisi daha büyük, ben de yenisini alacağım'
  • 24:53 - 24:56
    'İşte büyük bir pikap, ben de bir tane alacağım.'
  • 24:56 - 24:58
    Sende video mu var, DVD mi var?
  • 24:58 - 25:01
    Al, ben de bir DVD alıyorum.
  • 25:02 - 25:07
    Ne oldu? Olan şey bu. Ondan kendimi soyutladım.
  • 25:07 - 25:11
    Dışarıdan bakıyorum. Kendimi soyutluyorum ve diyorum ki 'George,
  • 25:11 - 25:14
    senin bununla duygusal bir bağlantın yok. Ne olduğunu önemsemiyorsun.
  • 25:14 - 25:17
    Seyret ve eğlen.' Ne diyorum biliyor musun?
  • 25:18 - 25:21
    Doğduğun zaman sana ucube gösterisi için bir bilet veriyorlar.
  • 25:22 - 25:23
    Eğer Amerika'da doğduysan
  • 25:24 - 25:25
    koltuğun ön sıradan.
  • 25:26 - 25:29
    Kimimiz elimizde defterle oturuyoruz.
  • 25:29 - 25:32
    İşte bir defter... aaa... oooo.
  • 25:33 - 25:36
    Gördün mü ne yaptı?
  • 25:37 - 25:41
    Ucube gösterisini izledin, notlarımı tuttum. Bu konuda bir şeyler yapıyorum.
  • 25:41 - 25:45
    bu konuda konuşuyorum. Bu ucubeler insanlar, aynı benim gibi. Hepimiz aynıyız.
  • 25:46 - 25:48
    Benim bir farkım yok, sadece ayrı duruyorum.
  • 25:48 - 25:51
    Ayrı duruyorum, çünkü kendimi kendimi ayırmayı becerdim.
  • 25:51 - 25:54
    Sonuç beni hiç ilgilendirmiyor.
  • 25:54 - 25:56
    Ben kimse için tezahürat yapmıyorum.
  • 25:56 - 26:01
    Eğer alaycı birini kazırsan altında hayal kırıklığına uğramış bir idealist bulursun derler.
  • 26:01 - 26:05
    Ben de kabul ediyorum ki derinlerde bir yerlerde bir kıvılcım, bir kor hala var.
  • 26:05 - 26:10
    Her şeyin zırt diye değilşmesini görmek isteyen bir tarafım var.
  • 26:33 - 26:36
    [ Çöküş ]
  • 26:38 - 26:41
    Parasal sistemin çökmesi muhtemel görünüyor.
  • 26:41 - 26:46
    Görünüyor diyorum çünkü olup olmayacağını bilmiyorum.
  • 26:47 - 26:51
    Şimdiye kadar parasal sistemi inceledik ve ne kadar zararlı olduğunu gördük.
  • 26:51 - 26:57
    Parasal sistemin yarattığı durumlar için çözümler ürettik.
  • 26:57 - 27:00
    Bu çözümlere ihtiyaç olduğunu artık görüyoruz,
  • 27:01 - 27:05
    çünkü tüm kanıtlar sistemin çökeceğini gösteriyor.
  • 27:05 - 27:09
    Çöküşe işaret eden ispatların bir kısmı şöyle:
  • 27:09 - 27:13
    Herhangi bir mal veya hizmet edinmek için paraya ihtiyacın var.
  • 27:13 - 27:16
    Ve para elde etmek için yapabileceğin tek şey çalışmak.
  • 27:16 - 27:21
    Kısaca, para almak için parasal sistem için bir şey yapman gerekiyor.
  • 27:21 - 27:24
    Çöküş de işte buradan kaynaklanıyor.
  • 27:25 - 27:28
    İşi olmayan insanların alım gücü de olmaz.
  • 27:29 - 27:35
    Unutma, parasal sistemdeki iş sayısı işsiz sayısından azsa ortaya çok büyük bir sorun çıkar.
  • 27:36 - 27:42
    İşten bahsederken gördük ki git gide otomasyon işlerin yerine geçiyor.
  • 27:42 - 27:45
    Bu devam eden ve ilerleyen bir durum.
  • 27:46 - 27:49
    İşinin şu an bir robot tarafından yapılamıyor olması bir şey ifade etmiyor.
  • 27:50 - 27:52
    Eğer yüz binlerce insan çalışamıyorsa,
  • 27:53 - 27:55
    sorunlar ortaya çıkacaktır.
  • 27:56 - 28:00
    Parasal sisteme katılan tek kişi sen değilsin.
  • 28:03 - 28:08
    İnsanların alım gücü olmayacak. Fiyatlar düşse ve
  • 28:08 - 28:10
    maaşlar artsa da,
  • 28:10 - 28:14
    nüfusun çoğunluğunun alım gücü yoksa
  • 28:14 - 28:17
    yine ortaya büyük sorunlar çıkacak.
  • 28:18 - 28:23
    İkinci durum, parasal sistemin teknolojiyle başa çıkamamasından kaynaklanıyor.
  • 28:25 - 28:28
    İki teknolojiye odaklanalım:
  • 28:29 - 28:31
    [ 3 Boyutlu printers ]
  • 28:38 - 28:41
    [Scott Summit - Endüstriyel Tasarımcı, 28 Haziran 2010]
  • 28:41 - 28:45
    Bunların hepsi makinelerce yapılabilir. Orada insan tasarım yapmıyor. İnsanların mimar olması beklenmiyor.
  • 28:45 - 28:46
    İnsanların bildiği yegane şey niyetleri. Ve bu niyetlerini bilgisayara bildiriyorlar.
  • 28:46 - 28:47
    Bilgisayar da sanki bir mimarla oturuyorlarmış gibi onlara her türlü desteği veriyor.
  • 28:47 - 28:48
    Şu anda 3 boyutlu tarama bilgisayarlara giriyor.
  • 28:48 - 28:52
    Ayaramalar otomatik olarak yapılıyor. Böylece işi yapmak için eğitilmiş bir profesyonele ihtiyaç kalmıyor.
  • 28:53 - 28:56
    Ondan sonra çıktıyı alıyorsunuz. İşte eğlence burada başıyor.
  • 28:56 - 29:01
    DİJİTAL İMALAT. İstediğiniz ifadeyi kullanabilirsiniz çünkü bu süreç günümüzde bir anlam karmaşasının ortasında.
  • 29:01 - 29:05
    Serbest imalat, direkt dijital imalat, hızlı prototipleme, 3 boyutlu baskı, eklemeli imalat, hızlı teknoloji. 5 dakikada aklıma gelen benzer ifadeler bunlar, ancak başkaları da mümkün.
  • 29:05 - 29:09
    Bu bir mühendislik aracı. Kimse, hangi ismi kullanacağını bilemiyor.
  • 29:10 - 29:15
    Bu özünde, eklemeli bir süreç. MakerBot'u ve size gösterdiğim örnekleri gördünüz.
  • 29:16 - 29:21
    Eklemeli diyoruz, çünkü bu sürecin ana farkı molekülleri katman katman,
  • 29:21 - 29:25
    tanecik veya sıvı olarak üst üste eklemesi.
  • 29:25 - 29:30
    Bunu katman katman yapıyor.
  • 29:31 - 29:33
    Süreci yeteri kadar tekrar ederseniz, ilk başta üretmek istediğiniz şeyin neredeyse aynısını üretiyorsunuz.
  • 29:33 - 29:35
    İşte burada tipik bir makina. Sıvı temelli.
  • 29:35 - 29:41
    Mesela araba direksiyonu üretiyorsanız, bu şeyleri
  • 29:41 - 29:43
    bir blok plastikten yapıp anda da hafif olmasını sağlamak epey zor.
  • 29:43 - 29:46
    Bu yazıcı sayesinde tasarımı bilgisayara giriyorsunuz, baskıya gönderiyorsunuz, ertesi gün gelip, istediğiniz direksiyonu fırından alıyorsunuz.
  • 29:46 - 29:51
    Eklemeli imalat yaparak karmaşıklığı özgür bırakıyorsunuz.
  • 29:51 - 29:57
    Bu sizi zorluyor. Çünkü, aygıtın size izin verdiği ölçüde yaratıcı olup olamayacağınızı merak ediyorsunuz.
  • 29:57 - 29:59
    Beyninizin kaldırabileceğinden çok daha fazlasını yapabiliyor.
  • 29:59 - 30:01
    Heyecan verici olan da bu. Sınırlar ortadan kalkıyor.
  • 30:17 - 30:18
    Örneğin metaller. Bu alanda heyecan verici yenilikler var.
  • 30:18 - 30:19
    Metalle çalışmak çok zordu. Şimdi her şey kolaylaşıyor.
  • 30:19 - 30:20
    Türbin pervanelerini eski yöntemlerle üretmek gerçekten zor.
  • 30:20 - 30:20
    Şimdi ise, milimetrik ve yüksek kaliteli metal parça üretmek mümkün.
  • 30:21 - 30:23
    Tıbbi Kullanım
  • 30:24 - 30:27
    Evet, bugünkü şartlarda ameliyata girmeden ne yapacağınızı bilmeniz gerekiyor.
  • 30:59 - 31:00
    Örneğin, hastaneye geldiniz.
  • 31:00 - 31:00
    Attan düştünüz ve omuz kemiğimiz paramparça olmuş.
  • 31:00 - 31:01
    Kemik parçaları her yere dağılmış. Doktorların ameliyata girmeden ne yapacaklarını düşünmeleri gerekiyor.
  • 31:01 - 31:01
    Sizi uyutmadan, masaya yatırmadan önce bir strateji belirlemeleri gerekiyor.
  • 31:01 - 31:01
    Sizi MRI'a sokup, kemik yapınıza bakıyorlar.
  • 31:01 - 31:01
    MRI veya CT kullanıyorlar.
  • 31:01 - 31:01
    Kemik yapısını alıp, 3 boyutlu bir modelini çıkarabilir,
  • 31:01 - 31:01
    bunu üç boyutlu olarak basıp ameliyatta yapacaklarını ellerindeki makette görebilirler.
  • 31:01 - 31:01
    Tüm parçaların nerede olduğunu görebilirler.
  • 31:01 - 31:01
    Hangi parçaların çıkarılacağını, kalan parçaların da nasıl düzenleneceğini görebilirler.
  • 31:01 - 31:01
    İşte burad John'un üç boyutlu görüntüsü.
  • 31:15 - 31:16
    Burada perimetrik bir maket görüyoruz.
  • 31:16 - 31:16
    Bu maketi kullanarak herhangi bir insanı alıp bir maketini çıkarabilirsiniz. 'Yeniden inşa et' diyebilirsiniz.
  • 31:16 - 31:16
    Burada John'un sağlam bacağını olmayan bacağına uyarladık.
  • 31:16 - 31:16
    İşte, bu da John'un yeni bacağı.
  • 31:16 - 31:22
    Bu bacak...Onun tekrar simetrik hissetmesini sağlıyor.
  • 31:58 - 32:00
    Bu çok önemli bir başarı.
  • 32:00 - 32:02
    Yedi kanallı bir bağlantı var. Bu sayede diz, insan hareketi için mükemmel bir şekilde ayarlanmış.
  • 32:02 - 32:02
    Biz nasıl hareket ediyorsak bu protez bacak da aynı öyle hareket ediyor. Bedeni taşıyacak kadar güçlü.
  • 32:02 - 32:02
    Ayak kendi ayağınızmış gibi geriliyor.
  • 32:02 - 32:03
    Burada da diz var, burada da baldır kası.
  • 32:03 - 32:03
    Ağırlığa ve faaliyete göre gerçek ayağın göstereceği tepkiyi gösteriyor.
  • 32:03 - 32:03
    Her adımda tepki gösteriyor.
  • 32:03 - 32:03
    Tüm parçaları aynı anda bastığınız için titanyumla montaj yapmanıza gerek yok.
  • 32:03 - 32:03
    Bacağı tüm karmaşıklığıyla tek seferde basıyorsunuz. İçi boş.
  • 32:03 - 32:03
    İçinde bir omurgası var. Aynı kuş kanadı gibi.
  • 32:03 - 32:03
    Hem çok sağlam, hem de çok hafif.
  • 32:03 - 32:03
    - Ne tür malzelemeler kullanabiliyorsunuz? Sadece plastik ve metal mi?
  • 32:03 - 32:03
    - Plastik, metal, seramik, cam, her türlü polimer.
  • 32:03 - 32:06
    ABS, PVC...
  • 32:07 - 32:11
    Buradaki polyamid. Belki yirmi çeşit polyamid var.
  • 32:30 - 32:32
    karbonlu, ateş geciktirici... - Biopolimerler.
  • 32:32 - 32:33
    Biopolimerler de mevcut. Daha önce konuştuğunuz kişi Andrew Hessel'dı.
  • 32:33 - 32:33
    Buradaki, Singularity'deki öğretim üyelerinden biri.
  • 32:33 - 32:34
    Biyolojiden pek anlamam ancak biopolimerle ilgili çok araştırma olduğunu biliyorum.
  • 32:34 - 32:34
    Kolajen iskeleler... bu tür şeyler.
  • 32:34 - 32:34
    Bunların hepsi çılgınca şeyler. Şu anda çok büyük bir araştırma konusu.
  • 32:34 - 32:34
    - Aynı baskıda farklı materyaller kullanmak mümkün mü?
  • 32:34 - 32:38
    - Bunu yapabilen mevcut tek bir makine var.
  • 32:38 - 32:39
    Sanırım ismi Objet Eden.
  • 32:40 - 32:41
    Aynı anda farklı materyalleri kullanabiliyor.
  • 32:41 - 32:45
    Normalde, metaller ayrıdır, polimerler de ayrıdır.
  • 32:52 - 32:54
    Makinelerden biri farklı materyaller kullanıyor: Polimerler, elastomerler, renkler...
  • 32:54 - 32:55
    Bir kaç tip metal. Herkes o günü bekliyor.
  • 32:55 - 32:55
    Hayal edebildiğin her şeyi basabileceğin günü bekliyoruz.
  • 32:55 - 32:57
    O zaman hepimiz heyecanlanacağız.
  • 32:57 - 33:01
    Altın kullanılmasındaki mesele de şu: Teknik olarak altın baskı yapılabiliyor.
  • 33:18 - 33:19
    Ancak şu kadarcık bir titanyumu alıp bunun aynısını altından yapmak 24.000 dolara mal oluyor.
  • 33:19 - 33:20
    - Ben bu süreçle üretilen metal parçaların ne kadar sağlam olduğunu merak ediyorum.
  • 33:20 - 33:21
    Metaller gerçekten çok güçlü.
  • 33:21 - 33:26
    Baskıdan çıktıklarında tamamen yoğun halde değiller.
  • 33:35 - 33:35
    Ancak HIP (Sıcak İzostatik Basınç) diye bir süreçle metali erime noktasına yaklaştırıyorlar ve basıncı da iyice köklüyorlar.
  • 33:35 - 33:36
    Bu sayede tüm hava molekülleri açığa çıkıyor. Alınan sonuç da %99 yoğun oluyor.
  • 33:36 - 33:39
    Diz, kalça gibi tıbbi uygulamalarda
  • 33:42 - 33:43
    ürünü HIP sürecine tabi tutuyorsunuz. Son ürün de çok kuvvetli oluyor.
  • 33:43 - 33:43
    Evet.
  • 33:46 - 33:49
    Bu süreçle üretilebilecek en büyük obje ne boyutta?
  • 33:49 - 33:53
    Belçika'da Mamut makinesi denilen bir makine var.
  • 33:53 - 33:55
    İki metreye
  • 33:55 - 33:58
    iki metre, bir metre ve yirmi inç gibi boyutlardan bahsediyoruz.
  • 33:58 - 34:00
    Öyle büyük makineler var.
  • 34:00 - 34:02
    Halihazırda böyle makineler için çok talep yok.
  • 34:02 - 34:04
    - Yiyecek de basabilecek misiniz?
  • 34:05 - 34:07
    Bir dolu yemek yazıcısı var. Birkaç tane mevcut.
  • 34:35 - 34:36
    Baskı krakerler var.
  • 34:36 - 34:37
    Baskı kekler. Makerbot'un yiyecekte kullanılan bir modeli mevcut.
Title:
(h) TROM - 2.28 Questions and the Collapse
Description:

http://tromsite.com - Full documentary, very well organized (download, youtube stream, subtitles, credits, share, get involved, and many more)

Documentary´s description :
-------------------------------------------------------------------------
TROM (The Reality of Me) represents the biggest documentary ever created, it is also the only one that tries to analyse everything : from science to the monetary system as well as real solutions to improve everyone's life.

A new and ´real´ way to see the world.

"Before the Big-Bang, till present, and beyond."
-------------------------------------------------------------------------

more » « less
Video Language:
English
Duration:
59:19

Turkish subtitles

Incomplete

Revisions