Avrupa'nın Müslüman çocukları hakkında bilmediklerimiz ve bunu neden önemsemeliyiz | Deeyah Khan | TEDxExeter
-
0:12 - 0:16Çocukkken süper güçlerim
olduğunu biliyordum. -
0:18 - 0:19Bu doğru.
-
0:19 - 0:20(Kahkaha)
-
0:20 - 0:24Son derece hayranlık verici
olduğumu düşünüyordum -
0:24 - 0:27çünkü muhafazakâr
bir Müslüman olan -
0:27 - 0:30dedem gibi esmer insanlarla
bağlantı kurabiliyor -
0:30 - 0:35ve ayrıca Afgan annemi ve Pakistanlı
babamı da anlayabiliyordum, -
0:35 - 0:39çok dindar değil, rahat,
oldukça özgürlükçü. -
0:40 - 0:42Ve tabii ki beyaz insanları da
anlayabiliyor -
0:42 - 0:44ve iletişim kurabiliyordum,
-
0:44 - 0:46ülkemin beyaz Norveçlileri ile.
-
0:47 - 0:49Bilirsiniz, beyaz, esmer her neyse,
-
0:49 - 0:51hepsini seviyordum.
-
0:51 - 0:53Onlar her zaman birbirini
anlamasa bile -
0:53 - 0:55ben hepsini anlıyordum,
-
0:55 - 0:57hepsi de benim insanlarımdı.
-
0:57 - 1:00Fakat babam hep çok endişeliydi.
-
1:00 - 1:04Bana sürekli, en iyi eğitimi alsam bile
-
1:04 - 1:06adalet görmeyeceğimi söylerdi.
-
1:06 - 1:10Ona göre yine de ayrımcılığa uğrayacaktım
-
1:10 - 1:13ve beyazlar tarafından
kabul görmenin tek yolu -
1:13 - 1:15ünlü biri olmak, derdi.
-
1:15 - 1:19Şimdi, dikkat edin, benimle bu konuşmayı
yaptığında yedi yaşındaydım. -
1:20 - 1:23Yani yedi yaşımdayken şöyle dedi
-
1:23 - 1:26" Bak, ya spor olmalı ya müzik."
-
1:26 - 1:31Spordan hiç anlamazdı -sağolsun-
o nedenle müzik oldu. -
1:31 - 1:35Böylece yedi yaşımdayken
bütün oyuncaklarımı, bebeklerimi topladı -
1:35 - 1:37ve hepsini attı.
-
1:37 - 1:41Onların yerine küçük,
dandik bir Casio org verdi- -
1:41 - 1:43(Kahkaha)
-
1:43 - 1:45Evet, ve şan dersleri.
-
1:45 - 1:49Ve beni her gün dört saat alıştırma
yapmaya zorladı -
1:49 - 1:54ve hemen sayıları gittikçe artan
dinleyicilere şarkı söyletmeye başladı -
1:54 - 1:57ve tuhaf bir şekilde Norveç'in
çok kültürlülüğü açısından -
1:57 - 2:00bir tür örnek çocuk oldum.
-
2:00 - 2:02Tabii ki çok gurur duydum,
-
2:02 - 2:05çünkü o zamanlar gazeteler bile
-
2:05 - 2:08esmer insanlar hakkında güzel
şeyler yazmaya başlamıştı -
2:08 - 2:11ve süper gücümün
arttığını hissedebiliyordum. -
2:12 - 2:1512 yaşındayken okuldan eve dönerken
-
2:15 - 2:17küçük bir sapma yaşadım.
-
2:17 - 2:20En sevdiğim şekerleme olan
"salty feet" almak istemiştim -
2:20 - 2:21kesinlikle çok severim.
-
2:21 - 2:24Yol üzerindeki dükkana gittim
-
2:24 - 2:28ama kapının girişinde büyük beyaz
bir adam yolu kapatıyordu -
2:28 - 2:34bu yüzden etrafından dolanmaya
çalıştım ama beni durdurdu -
2:34 - 2:36ve dik dik bakmaya başladı
-
2:37 - 2:39ve yüzüme tükürüp şöyle dedi
-
2:39 - 2:40"Çekil yolumdan,
-
2:40 - 2:43seni küçük marsık fahişe,
seni küçük Pakistanlı fahişe, -
2:43 - 2:46nereden geldiysen geri oraya git.
-
2:46 - 2:49Dehşete kapılmıştım.
-
2:49 - 2:51Ona bakıyordum
-
2:51 - 2:54ve korkudan yüzümdeki
tükürüğü bile silemiyordum, -
2:55 - 2:57gözyaşlarıma karışıyordu.
-
2:57 - 3:00Hemen yetişkin birinin gelip
bu adamı durdurması umuduyla -
3:00 - 3:04etrafa bakındığımı hatırlıyorum.
-
3:04 - 3:08Fakat insanlar yanımdan hızla
geçiyor ve görmemiş gibi yapıyordu. -
3:09 - 3:12Çok kafam karışmıştı,
çünkü şöyle düşünüyordum -
3:13 - 3:17"Haydi benim beyaz insanlarım!
Neredesiniz? Neler oluyor? -
3:17 - 3:19Neden gelip beni kurtarmıyorsunuz?"
-
3:19 - 3:22Şekerlemeyi almadığımı
söylemeye gerek yok. -
3:22 - 3:24Son hızla eve doğru koştum.
-
3:25 - 3:27İşler yine de iyiydi, öyle sanıyordum.
-
3:27 - 3:31Zaman geçtikçe ve başarım arttıkça
-
3:31 - 3:35esmer insanlardan da
tacizler gelmeye başladı. -
3:36 - 3:40Aile çevremizdeki bazı erkekler
bunu kabul edilemez buluyor -
3:40 - 3:44ve bir kadının müzikle ilgilenmesini
ve medyada yer almasını -
3:44 - 3:47haysiyetsizlik sayıyordu.
-
3:48 - 3:53Çok geçmeden konserlerimde
saldırıya uğramaya başladım. -
3:54 - 3:59Bu konserlerden birini hatırlıyorum,
sahnede seyirciye doğru eğilmiştim, -
3:59 - 4:02son gördüğüm şey
genç ve esmer bir yüzdü -
4:02 - 4:06ve hemen ardından gözlerime
kimyasal bir madde atıldı -
4:06 - 4:09gözlerim yaşardı ve göremez oldum
-
4:09 - 4:11ama yine de şarkı söylemeye
devam ettim. -
4:12 - 4:16Oslo sokaklarında da yüzüme tükürüldü,
bu defa da esmer bir adamdı. -
4:17 - 4:20Hatta bir defasında
kaçırmaya bile kalkıştılar. -
4:20 - 4:22Ölüm tehditleri hiç kesilmiyordu.
-
4:22 - 4:26Bir seferinde yaşlı ve sakallı bir adam
beni sokakta durdurdu -
4:26 - 4:28ve şöyle dedi
"Senden çok nefret ediyorum -
4:28 - 4:30çünkü senin yüzünden kızlarımız
-
4:30 - 4:32her istediğini yapabileceğini sanıyor."
-
4:33 - 4:36Genç bir adam arkamı kollamamı söyledi.
-
4:36 - 4:39Müziğin islama uygun olmadığını
ve fahişelerin işi olduğunu -
4:39 - 4:42ve buna devam edersem
tecavüze uğrayacağımı söyledi -
4:42 - 4:47ve karnım öyle bir deşilecekmiş ki
benim gibi bir fahişe daha doğmayacakmış. -
4:48 - 4:50Yine kafam karışmıştı.
-
4:50 - 4:52Ne olup bittiğini anlamıyordum.
-
4:52 - 4:56Şimdi de esmer insanlarım
beni tehdit ediyordu- Nasıl olurdu? -
4:56 - 4:59İki dünya arasında köprü olmak yerine
-
4:59 - 5:02iki dünyamın arasından düşüyor gibiydim.
-
5:03 - 5:06Sanıyorum benim kriptonitim tükürüktü.
-
5:07 - 5:0917 yaşına geldiğimde
-
5:09 - 5:12ölüm tehditleri çok fazla
ve taciz sürekli bir hâle geldi. -
5:12 - 5:15Bir noktada o kadar kötüleşti ki
annem yanıma oturdu ve şöyle dedi, -
5:15 - 5:19" Bak, artık seni koruyamayız
artık seni güvende tutamayız, -
5:19 - 5:21gitmek zorunda kalacaksın."
-
5:21 - 5:26Londra'ya bir bilet aldım,
valizimi topladım ve gittim. -
5:27 - 5:31O zaman kalbimi en çok kıran şey
hiç kimsenin tek kelime etmemesi oldu. -
5:31 - 5:33Norveç'ten herkesin ortasında gittim.
-
5:34 - 5:37Benim esmer insanlarım,
beyaz insanlarım, tek kelime etmediler. -
5:37 - 5:40Hiç kimse "Durun bakalım, bu yanlış.
-
5:41 - 5:44Bu kızı destekleyin, koruyun,
çünkü o bizden biri" demedi. -
5:44 - 5:46Hiç kimse bunu demedi.
-
5:46 - 5:48Aksine, sanki --
-
5:48 - 5:52hani bagaj bandının üzerinde
çeşitli valizler olur -
5:52 - 5:54ve dönüp dururlar
-
5:54 - 5:57ve hep sona kalan bir valiz vardır ya,
-
5:57 - 6:00hiç kimsenin istemediği
ve gelip almadığı bir valiz, -
6:00 - 6:01ben kendimi öyle hissettim.
-
6:02 - 6:05Hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim.
Hiç böyle kaybolmuş hissetmemiştim. -
6:07 - 6:11Londraya geldikten sonra, sonunda
muzik kariyerime geri döndüm. -
6:12 - 6:15Yer farklı ama maalesef
hikâye aynı eski hikâyeydi. -
6:16 - 6:19Bana gönderilen bir mesaj,
öldürüleceğimi, -
6:19 - 6:23kanımın bir nehir gibi akacağını
-
6:23 - 6:26ve ölmeden önce defalarca
tecavüze uğrayacağımı söylüyordu. -
6:26 - 6:27Bu noktada şunu söylemeliyim ki
-
6:28 - 6:30bu mesajlara gerçekten
alışmaya başlamıştım -
6:30 - 6:34ama bu defa farklı bir şey oldu
ve ailemi de tehdit etmeye başladılar. -
6:36 - 6:41Bu yüzden bir kez daha valizimi topladım,
müziği bıraktım ve ABD'ye taşındım. -
6:41 - 6:43Sabrım tükenmişti.
-
6:43 - 6:45Artık bunlarla hiç bir ilgim olsun
istemiyordum. -
6:45 - 6:48Benim hiç hayalim olmayan
ve babamın seçimi olan -
6:48 - 6:51bir şey yüzünden kesinlikle
öldürülmeyecektim. -
6:53 - 6:56Bir nevi kaybolmuştum.
-
6:56 - 6:58Bir nevi dağılmıştım.
-
6:58 - 7:00Ama ne yapmak istediğime karar verdim,
-
7:00 - 7:03gelecek yıllarımı genç insanları
-
7:03 - 7:05destekleyerek harcayacaktım
-
7:05 - 7:08ve küçük bir şeyler de olsa
-
7:08 - 7:10elimden geleni yapacaktım.
-
7:10 - 7:13Avrupa'daki genç Müslümanlar için çalışan
-
7:13 - 7:18çeşitli kuruluşlarda
gönüllü görev almaya başladım. -
7:19 - 7:22Ve beni şaşırtan şey,
bu genç insanların çoğunun -
7:22 - 7:26acı çektiği ve mücadele ettiğiydi.
-
7:27 - 7:31Çocuklarının mutluluğu ve hayatından çok
-
7:31 - 7:34kendi adlarını ve şereflerini
önemsiyor gibi görünen -
7:34 - 7:38ailelerde ve topluluklarda
pek çok problem yaşıyorlardı. -
7:39 - 7:43Kendime, belki de o kadar yalnız
ve tuhaf değilim, demeye başladım. -
7:43 - 7:46Belki bir yerlerde
benim insanlarımdan çok vardı. -
7:46 - 7:48Gerçek şu ki, çoğu insan,
Avrupa'da büyüyen -
7:48 - 7:53ve kendisi olmasına
izin verilmeyen bizlerin sayısının -
7:53 - 7:55çok fazla olduğunu anlamıyor.
-
7:55 - 7:58Bizim kendimiz olmamıza izin verilmez.
-
7:58 - 8:02Seçtiğimiz kişilerle evlenme
-
8:02 - 8:05veya ilişki kurma özgürlüğümüz yoktur.
-
8:05 - 8:07İşimizi bile kendimiz seçemiyoruz.
-
8:07 - 8:11Avrupa'nın kalbindeki
Müslümanlarda kural bu. -
8:11 - 8:14Dünyadaki en özgür toplumlarda bile
biz özgür olamıyoruz. -
8:14 - 8:18yaşamlarımız, hayallerimiz,
geleceğimiz kendimize ait değil, -
8:18 - 8:22ailemiz ve onların topluluğuna ait.
-
8:22 - 8:25Aramızda kaybolan,
aramızda görünmez olan, -
8:26 - 8:29ama acı çeken, tek başına acı çeken
-
8:29 - 8:30çok sayıda genç insanın
-
8:30 - 8:33öyküsüne tanıklık ettim.
-
8:34 - 8:39Zorunlu evlilikler, şeref kaygısıyla
şiddet ve istismara uğrayıp yiten çocuklar -
8:40 - 8:44Bu genç insanlarla
birkaç yıl çalıştıktan sonra -
8:44 - 8:46kaçmayı sürdüremeyeceğimi anladım.
-
8:46 - 8:50Hayatımın geri kalanını korkarak
ve saklanarak geçiremezdim -
8:51 - 8:53ve kesinlikle bir şeyler
yapmam gerekecekti. -
8:54 - 8:58Ve sonra, bu kötü davranışların
sürmesine, sessizliğimin, -
8:58 - 9:00bizim sessizliğimizin
izin verdiğini anladım. -
9:01 - 9:05Böylece çocukluğumdaki süper
gücümü kullanıma sokmaya karar verdim, -
9:05 - 9:10farklı kutuplardaki insanlara
bu sorunları ve bir genç olarak -
9:10 - 9:15aile ile toplum arasına sıkışmanın
ne demek olduğunu anlatmaya çalışacaktım. -
9:16 - 9:19Böylece filmler çekmeye
ve bu öyküleri anlatmaya başladım. -
9:20 - 9:24Ve ayrıca insanların bu sorunları
ciddiye almamasının -
9:24 - 9:27bizim için ölümcül sonuçları
oduğunu anlamalarını istedim. -
9:27 - 9:30Bu nedenle yaptığım ilk film
Banaz'ı anlatıyordu. -
9:30 - 9:33Londra'da yaşayan
17 yaşında bir Kürt kızdı. -
9:34 - 9:37İtaatkâr biriydi,
ailesi ne isterse onu yapmıştı. -
9:37 - 9:40Her şeyi doğru yapmaya çalışmıştı.
-
9:40 - 9:42Ailesinin seçtiği bir adamla evlendi
-
9:42 - 9:45ama adam onu sürekli dövüyor
ve tecavüz ediyordu. -
9:46 - 9:49Sonunda ailesinden yardım istediğinde
-
9:49 - 9:51ona "Evine dön
ve daha iyi bir karı ol" dediler. -
9:51 - 9:54Çünkü evlerinde boşanmış bir kız
istemiyorlardı, -
9:54 - 9:57tabii ki bu durum
aile şereflerini lekeleyecekti. -
9:58 - 10:01Öyle kötü dayak yiyordu ki
kulaklarından kan geliyordu -
10:02 - 10:07ve sonunda adamı terk etti
ve kendi seçtiği ve aşık olduğu -
10:07 - 10:09genç bir adam buldu.
-
10:09 - 10:11Aile ve topluluk bu durumu öğrendi
-
10:11 - 10:13ve Banaz kayboldu.
-
10:14 - 10:16Üç ay sonra bulundu,
-
10:16 - 10:21bir valizin içine konmuş
ve evin altına gömülmüştü. -
10:25 - 10:29Boğazı sıkılmış ve ölene kadar dövülmüştü,
-
10:30 - 10:35babasının ve amcasının emriyle
üç adam, üç kuzen tarafından öldürülmüştü. -
10:35 - 10:38Banaz'ın hikâyesini daha da
trajik yapan şey ise, -
10:38 - 10:44öldürülmeden önce İngiliz polisinden
beş kez yardım istemiş -
10:44 - 10:47ve ailesinin onu öldüreceğini söylemiş
-
10:47 - 10:50ama polis ona inanmamış
ve hiçbir şey yapmamış. -
10:51 - 10:52Bu konudaki sorun,
-
10:52 - 10:55bu çocuklarımızın çoğunun
sadece aile ve aile çevresinde -
10:55 - 10:59problemler yaşaması değil,
aynı zamanda büyüdükleri ülkede de -
10:59 - 11:03yanlış anlaşılmaları
-
11:04 - 11:08ve duyarsızlıkla karşılanmalarıdır.
-
11:09 - 11:14Kendi aileleri onlara ihanet ettiği zaman
gözlerini bize çeviriyorlar -
11:14 - 11:16ve biz de onları anlamayınca
-
11:16 - 11:18onları kaybediyoruz.
-
11:19 - 11:22Bu filmi yaparken bazıları şöyle dedi
-
11:22 - 11:24" Bak Deeyah, biliyorsun
onların kültürü böyle, -
11:24 - 11:27bu insanlar çocuklarına
böyle şeyler yapar -
11:27 - 11:29ve biz bu işe karışamayız."
-
11:29 - 11:33Sizi temin ederim ki
öldürülmek benim kültürüm değil. -
11:34 - 11:35Biliyor musunuz?
-
11:35 - 11:37Benim gibi insanlar,
-
11:37 - 11:39farklı arka planları olan
benim gibi genç kadınlar da -
11:39 - 11:43kesinlikle ülkemizdeki diğer insanlarla
-
11:43 - 11:47aynı haklara ve korumaya
sahip olmalıyız, neden olmasın? -
11:48 - 11:53Sıradaki filmim için, Avrupa'daki bazı
-
11:53 - 11:56Müslüman gençlerin
neden aşırılık ve şiddete yöneldiğini -
11:56 - 11:58anlamaya çalıştım.
-
11:58 - 12:00Ama bunu yaparken
-
12:00 - 12:03en büyük korkumla yüzleşmek
zorunda kalacağımı biliyordum: -
12:05 - 12:06Sakallı esmer adamlar.
-
12:08 - 12:12Hayatımın çoğunda beni
rahatsız eden adamlara benzeyen, -
12:13 - 12:16hayatta en çok korktuğum adamlar.
-
12:16 - 12:18Uzun yıllardır
-
12:18 - 12:20kendilerinden hiç hazzetmediğim adamlar.
-
12:21 - 12:25Sonraki iki yılı mahkum olmuş
-
12:25 - 12:28teröristler, cihatçılar ve eski
aşırılık yanlılarıyla geçirdim. -
12:28 - 12:31Zaten bildiğim şeyler
açık olan gerçeklerdi; -
12:31 - 12:36din, politika, Avrupa'nın
sömürgeci geçmişi -
12:36 - 12:40ve ayrıca Batının son yıllardaki
dış politika hataları, -
12:40 - 12:42hepsi büyük resmin birer parçasıydı.
-
12:42 - 12:46Ama benim daha çok ilgimi
çeken şey bulduğum insanlardı, -
12:46 - 12:48kişisel nedenleri neydi,
-
12:48 - 12:51neden bazı gençlerimiz
bu gibi gruplardan kolay etkileniyordu. -
12:53 - 12:58Beni gerçekten şaşırtan şey ise
bulmayı umduğum ve aradığım -
12:59 - 13:01canavarlar yerine
-
13:01 - 13:03yaralanmış insanlar bulmam oldu.
-
13:03 - 13:07Samimi olmam gerekirse,
canavar olsalar çok memnun olacaktım. -
13:07 - 13:08Kırılmış insanlar buldum.
-
13:09 - 13:11Tıpkı Banaz gibi,
-
13:11 - 13:14doğdukları ülkenin kültürü ile
-
13:14 - 13:17aileleri arasında köprü
olmaya çabalarken -
13:17 - 13:20ezilen genç insanlar buldum.
-
13:21 - 13:25Ayrıca aşırılık yanlısı bu grupların,
terörist grupların -
13:25 - 13:28gençlerimizin bu duygularını
kullanarak -
13:28 - 13:32bunu utanmadan şiddete
kanalize ettiklerini öğrendim. -
13:32 - 13:34Şunu diyorlar "Bize katıl.
-
13:34 - 13:37Her iki tarafı da reddet,
aileni de ülkeni de -
13:37 - 13:38çünkü onlar da seni reddediyor.
-
13:38 - 13:42Ailen kendi şerefini
senden daha fazla önemsiyor. -
13:42 - 13:43Ülkene gelirsek,
-
13:43 - 13:49gerçek bir Norveçli, İngiliz veya Fransız
hep beyaz olarak kalacak, sense esmer." -
13:50 - 13:53Ayrıca bu gruplar gençlere çok
arzuladıkları şeyleri vaadediyor: -
13:53 - 13:58önemli sayılmak, kahramanlık
aidiyet duygusu, amaç, -
13:58 - 14:00onları seven ve kabul eden bir topluluk.
-
14:01 - 14:04Kendini güçsüz hissedenlere
güç hissi aşılıyorlar. -
14:04 - 14:09Kimsenin görmediği sessiz genç
sonunda fark ediliyor ve sesi duyuluyor. -
14:12 - 14:14Gençlerimize bunları yapıyorlar.
-
14:14 - 14:18Peki bu gruplar, bunları neden
bize değil de gençlere yapıyor? -
14:21 - 14:22Şöyle bir şey var,
-
14:22 - 14:29şiddeti haklı veya mazur
göstermeye çalışmıyorum. -
14:29 - 14:32Söylemeye çalıştığım şey,
-
14:32 - 14:33bazı gençlerimizin bunlara
-
14:33 - 14:36neden kapıldığını anlamaya
mecbur olduğumuzdur. -
14:38 - 14:40Ayrıca size şunları da
göstermek istiyorum; -
14:40 - 14:44bu resimler, filmdeki
bazı adamların çocukluk resimleri. -
14:45 - 14:48Ve beni en çok etkileyen şey,
bunların çoğunun, -
14:49 - 14:51bu hiç aklıma gelmezdi
-
14:51 - 14:55ama bunların çoğunun babaları
ya başlarında yoktu ya da kötü babalardı. -
14:55 - 14:57Ve bu genç adamların birçoğu
-
14:57 - 15:01bu aşırılık yanlısı grupların içinde
-
15:01 - 15:04ilgili ve merhametli
baba figürleri buldular. -
15:05 - 15:09Ayrıca ırkçı şiddetin
acımasızlaştırdığı erkekler vardı -
15:09 - 15:11ve bunlar bir kurban gibi
hissetmeyi bırakıp -
15:12 - 15:14kendisi şiddet uygulayan
birine dönüşmüştü. -
15:14 - 15:18Aslında bu duyguyu
tanıyordum ve dehşete düştüm -
15:18 - 15:25çünkü 17 yaşında Norveç'ten kaçarken
-
15:26 - 15:29ben de aynı kırgınlığı
ve kahrı hissetmiştim, -
15:29 - 15:32aynı ihanete uğramışlık
-
15:34 - 15:37ve hiç kimseye ait olmama duygusunu.
-
15:39 - 15:42Aynı kaybolmuşluk ve kültürler
arasında ezilme duygusunu. -
15:43 - 15:45Şunu söyleyeyim ki,
ben yok etmeyi seçmedim -
15:45 - 15:48elime bir silah değil
bir kamera aldım. -
15:48 - 15:52Bunu yapma nedenim ise
sahip olduğum süper güç. -
15:52 - 15:56Cevabın şiddet değil
anlamak olduğunu görebiliyordum. -
15:56 - 15:58İnsanoğlunu; bizler ve onlar,
-
15:58 - 16:02kötüler ve kurbanlar biçiminde
sabit bir karikatür olarak değil -
16:02 - 16:06bütün erdemleri ve zaaflarıyla görmek.
-
16:07 - 16:08Ve nihayet şu gerçekle de yüzleştim;
-
16:08 - 16:12benim iki kültürümün bir çarpışma
rotasına girmesi şart değildi, -
16:12 - 16:16kendi sesimi duyuracağım
bir düzlem olmalıydı. -
16:16 - 16:18Artık taraf seçmek zorunda değildim
-
16:19 - 16:21ama bunu anlamak yıllarımı aldı,
çok uzun yıllar. -
16:22 - 16:23Bugün pek çok gencimiz
-
16:23 - 16:25aynı sorunlarla boğuşuyor
-
16:26 - 16:29ve bunu yaparken yalnızlar.
-
16:29 - 16:31Bu onların kapanmayan bir yaraları
-
16:31 - 16:33ve dünyadaki radikal dini gruplar
-
16:33 - 16:39bu açık yaralardan besleniyor.
-
16:41 - 16:45Bir Afrika atasözü şöyle der:
-
16:46 - 16:48"Köy gençlere soğuk davranırsa,
-
16:48 - 16:51gençler ısınmak için köyü yakar.
-
16:53 - 16:55Müslüman ana babalar
-
16:56 - 16:57ve Müslüman topluluklardan
-
16:57 - 16:58şunu rica ediyorum;
-
16:58 - 17:01çocuklarınızı sizin beklentilerinize
uymaya zorlamadan -
17:01 - 17:04sever ve önemser misiniz?
-
17:04 - 17:06Onları şerefinize tercih eder misiniz?
-
17:06 - 17:09Aile şerefinizi daha önde tuttuğunuzda
-
17:09 - 17:12onların neden çok öfkelendiğini
ve yabancılaştığını anlar mısınız? -
17:13 - 17:15Çocuklarınızla arkadaş olmayı
ve onların size güvenerek -
17:15 - 17:17bunu başka yerlerde yapmak yerine
-
17:17 - 17:19yaşadıklarını sizinle paylaşmasını
-
17:19 - 17:22ister misiniz?
-
17:22 - 17:26Ve aşırılığa kayan genç insanlardan da
-
17:27 - 17:31öfken acılarından besleniyor,
bunu kabul eder misin? -
17:32 - 17:35Bu iyiliğe inanmayan, senin kanını
-
17:35 - 17:37kendi menfaatleri için kullanmak isteyen
-
17:37 - 17:39bu yaşlı adamlara hayır der misin?
-
17:39 - 17:42Yaşamak için bir yol bulabilir misin?
-
17:42 - 17:44En tatlı intikamın,
-
17:44 - 17:48mutlu ve özgür bir hayat
yaşamak olduğunu görebilir misin? -
17:48 - 17:50Başkasının değil,
senin biçimlendirdiğin bir hayatı. -
17:51 - 17:54Neden bir başka ölü Müslüman
çocuk olmak istiyorsun? -
17:55 - 17:59Ve geriye kalan hepimizden; gençlerimizi
ne zaman dinlemeye başlayacağız? -
18:01 - 18:02Onları nasıl destekleyebilir
-
18:02 - 18:06ve acıyı nasıl daha yapıcı bir yola
yönlendirebiliriz? -
18:07 - 18:09Onları sevmediğimizi sanıyorlar.
-
18:09 - 18:11Başlarına gelenleri
umursamadığımız sanıyorlar. -
18:11 - 18:13Onları kabullenmediğimizi düşünüyorlar.
-
18:13 - 18:16Bu duygularını değiştirecek
bir yol bulabilir miyiz? -
18:17 - 18:20Onlar şiddetin kurbanı veya
uygulayıcısı olmadan önce -
18:20 - 18:25onları görmemiz ve fark etmemiz
için ne yapmamız gerekir? -
18:25 - 18:29Onları önemsemeyi başarabilir
ve onları bize ait sayabilir miyiz? -
18:29 - 18:34Ve şiddet kurbanları bize benzediğinde
öfkeye kapılmamayı başarabilir miyiz? -
18:34 - 18:39Nefreti reddetmeyi ve aramızdaki
bölünmeyi aşacak bir yol bulabilir miyiz? -
18:39 - 18:43Onlar bizden vazgeçmiş olsa bile
biz birbirimizden ve çocuklarımızdan -
18:43 - 18:45vazgeçmeyi göze alamayız.
-
18:45 - 18:47Bu hepimizi ilgilendiriyor.
-
18:47 - 18:53İntikam ve şiddet uzun dönemde
aşırılık sorununda işe yaramaz. -
18:54 - 18:57Teröristler evlerimize korku salarak
-
18:57 - 19:00kapılarımızı ve kalplerimizi
kapatmamızı istiyor. -
19:00 - 19:03Toplumda daha fazla
kanayan yara oluşmasını -
19:03 - 19:07ve böylece bunlardan beslenerek
hastalıklarını yaymak istiyorlar. -
19:07 - 19:10Onlar gibi olmamızı istiyorlar:
-
19:10 - 19:13Hoşgörüsüz, nefret dolu ve acımasız.
-
19:14 - 19:17Paris saldırılarının ertesi günü,
-
19:17 - 19:20bir arkadaşım
kızının fotoğrafını gönderdi. -
19:21 - 19:23Bir beyaz bir kız ve bir Arap kız.
-
19:23 - 19:25En iyi arkadaşlar.
-
19:25 - 19:29Bu fotoğraf aşırı uçların kriptoniti.
-
19:31 - 19:34Bu iki küçük kız, süper güçleri ile
-
19:34 - 19:36oluşturmamız gereken,
-
19:36 - 19:39çocuklarımızı reddeden değil
-
19:40 - 19:44onları içine alan ve destekleyen
bir toplum yaratmaya -
19:45 - 19:47giden yolu gösteriyor.
-
19:48 - 19:50Dinlediğiniz için teşekkürler.
-
19:50 - 19:54(Alkışlar)
- Title:
- Avrupa'nın Müslüman çocukları hakkında bilmediklerimiz ve bunu neden önemsemeliyiz | Deeyah Khan | TEDxExeter
- Description:
-
Kültürler arasında sıkışıp kalan Deeyah 17 yaşındayken Norveç'den kaçtı. Bazı Müslüman gençlerin aksine, eline bir silah almaktansa bir kamera aldı. Şimdi kamerasını (ve süper gücünü) kullanarak şereflerini çocuklarının istekleri ve özgürlüklerinden önde tutan Müslüman ailelerin kültür çatışmasına ışık tutuyor. Aşırı uçlarla mücadele etmede olanları anlamamız gerektiğini ileri sürüyor.
Deeyah Khan eleştirmenler tarafından övgüyle anılan bir müzik yapımcısı ve Emmy ve Peabody ödülleri kazanan belgesellerin yönetmenidir. Çalışmalarında , insan hakları, kadınların sesi ve ifade özgürlüğü vurgulanmaktadır. Yetenekli bir disiplinler arası bir sanatçı olması onun sosyal aktivistlik faaliyetlerinde müzik ve filmi dil olarak kullanmasını sağlamıştır. Deeyah, Pashtun ve Pencap kökenli göçmen bir ailede Norveç'de dünyaya geldi ve hem güzel hem de çetin yönleri olan iki kültür arasında yaşama tecrübesi onun sanatçı bakışını biçimlendirdi.
Birden çok ödül kazanan belgesel filmi "Banaz: A Love Story chronicles the life and death of Banaz Mahmod" (Banaz: Bir Aşk Hikayesi günlüğü, Banaz Mahmood'un yaşamı ve ölümü" dür. İkinci filmi Bafta ödülüne aday olan Jihad, aşırı İslamcı mahkum teröristler ve eski cihatçılarla yapılan röportajlardan oluşur.
Deeyah, sosyal amaç güden sanat ve medya prodüksüyon şirketi Fuuse'nin kurucusudur ve amacı karmaşık sorunları ve tartışmalı konuları ele alarak kültürler arası diyalog ve anlayış geliştirmek ve alternatif görüşleri ve dışarıda kalan sesleri paylaşmaktır.Bu konuşma bir TEDx etkinliğinde TED konferans formatı kullanılarak ancak yerel bir topluluk tarafından bağımsız organize edilmiştir. Daha fazla bilgi için bakınız: http://ted.com/tedx
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 19:58