< Return to Video

Mark Bittman, yemek seçimimizdeki yanlışlara değiniyor

  • 0:00 - 0:02
    Yemek hakkinda yaziyorum. Yemek pişirme hakkinda yaziyorum.
  • 0:02 - 0:04
    Bunu oldukça ciddiye aliyorum;
  • 0:04 - 0:06
    ama bugün, son bir iki yıldır
  • 0:06 - 0:10
    çok önem verdiğim bir konu hakkında konuşmak için buradayım.
  • 0:10 - 0:14
    Bu konu yemek hakkında; ama aslen yemek pişirme hakkında değil.
  • 0:15 - 0:17
    Bu güzel ineğin resmiyle başlayacağım.
  • 0:18 - 0:21
    Ben bir vejetaryen değilim - bu Nixon' un eski bir sözü, değil mi?
  • 0:21 - 0:23
    Ama hala düşünüyorum ki -
  • 0:23 - 0:24
    (Gülüşme)
  • 0:24 - 0:26
    bu söz bunun bu seneki versiyonu olabilir.
  • 0:27 - 0:31
    Şimdi bu sadece birazcık abartılı.
  • 0:31 - 0:33
    Ve bunu niye söylüyorum?
  • 0:33 - 0:37
    Çünkü daha önce sadece bir kere,
  • 0:37 - 0:39
    bir bireyin kaderi tüm insanlığın kaderiyle
  • 0:39 - 0:41
    bu denli iç içe geçmişti.
  • 0:41 - 0:43
    O zaman bomba vardı, şimdiyse bu.
  • 0:44 - 0:46
    Ve buradan vardığımız nokta,
  • 0:46 - 0:50
    yalnız kendi yaşamımızın kalitesi ve süresini belirlemek değil,
  • 0:50 - 0:52
    bunun yanında, eğer dünyayı bir asır sonra görebilseydik onu tanır mıydık,
  • 0:52 - 0:54
    buna karar vermek.
  • 0:54 - 0:56
    Bu başka tür bir facia,
  • 0:56 - 0:59
    ve masalarımızın altına saklanmanın bize faydası dokunmayacak.
  • 0:59 - 1:01
    Küresel ısınmanın yalnız gerçek olduğu değil,
  • 1:01 - 1:03
    aynı zamanda tehlikeli de olduğu görüşüyle başlayalım.
  • 1:03 - 1:06
    Bütün bilim adamları artık buna inandığına,
  • 1:06 - 1:09
    ve hatta Başkan Bush bile bunu anladığına, veya anlarmış gibi yaptığına göre,
  • 1:09 - 1:11
    bunu bir gerçek olarak kabul edebiliriz.
  • 1:12 - 1:14
    O zaman buna kulak verin, lütfen.
  • 1:14 - 1:18
    Enerji üretiminden sonra, çiftlik hayvanı yetiştiriciliği
  • 1:18 - 1:20
    atmosfer dengesininin bozulmasına katkıda bulunan en büyük ikinci faktör.
  • 1:20 - 1:24
    Toplam sera gazı üretiminin neredeyse beşte biri
  • 1:24 - 1:26
    çiftlik hayvanı yetiştiriciliğinden kaynaklanıyor --
  • 1:26 - 1:28
    ulaşımdan daha fazla.
  • 1:28 - 1:32
    Şimdi inek osuruğu hakkında istediğiniz her şakayı yapabilirsiniz;
  • 1:32 - 1:35
    ama metan gazı CO2'den 20 kat daha zehirli.
  • 1:35 - 1:37
    Ayrıca yalnız metan değil.
  • 1:37 - 1:41
    Çiftlik hayvanları toprak kaybının, su ve hava kirliliğinin,su sıkıntısının,
  • 1:41 - 1:46
    ve bioçeşitliliğin azalmasının en büyük suçlularından.
  • 1:46 - 1:47
    Daha fazlası var.
  • 1:47 - 1:50
    Bu ülkedeki antibiyotik ilaçların yarısının
  • 1:50 - 1:53
    insanlara degil, hayvanlara verilmesi gibi.
  • 1:53 - 1:56
    Ama bunun gibi listeler hissizleştirici olabiliyor, dolayısıyla şunu söyleyeyim,
  • 1:56 - 1:58
    eğer yenilikçiyseniz,
  • 1:58 - 2:01
    bir Prius kullanıyorsanız, yeşil alışveris yapıyorsanız,
  • 2:01 - 2:03
    ve organik ürünler arıyorsanız,
  • 2:03 - 2:06
    o zaman yarı-vejetaryen olmalısınız.
  • 2:07 - 2:11
    İneklere atoma olduğumdan daha fazla karşıt değilim;
  • 2:11 - 2:13
    ama bu bütünüyle bu şeyleri nasıl kullandığımızla alakalı.
  • 2:13 - 2:15
    Yapbozun bir başka parçası daha var,
  • 2:15 - 2:17
    bunu çoktan biliyorsunuz,
  • 2:17 - 2:19
    Ann Cooper dün bunun hakkında çok güzel konuştu.
  • 2:20 - 2:24
    Diyabet, kalp hastalığı, felç, bazı kanserler gibi
  • 2:24 - 2:28
    sözde yaşam tarzı hastalıklarının dünyanın hiçbir yerinde
  • 2:28 - 2:31
    buradaki kadar yaygın olmadığı konusunda
  • 2:31 - 2:33
    ortada en ufak bir soru işareti yok.
  • 2:33 - 2:37
    Ve bu Batılı beslenme biçiminin bir doğrudan sonucu.
  • 2:37 - 2:41
    Ete, süt ürünlerine ve işlenmiş karbonhidratlara olan talebimiz --
  • 2:41 - 2:46
    dünya günde bir milyar kutu veya şişe kola tüketiyor --
  • 2:46 - 2:50
    bu şeylere olan talebimiz, ihtiyacımız değil, isteğimiz --
  • 2:50 - 2:54
    bizi ihtiyacımız olandan daha fazla kalori tüketmeye sevk ediyor.
  • 2:54 - 2:59
    Ve bu kaloriler hastalık önleyici değil, onlara sebep olan gıdaların içinde.
  • 2:59 - 3:01
    Şimdi, küresel ısınma umulmadıktı.
  • 3:01 - 3:05
    Kirliliğin kötü görüş mesafesi dışında kötülüğü olduğunu bilmiyorduk.
  • 3:05 - 3:07
    Belki tek tük akciğer hastalığı;
  • 3:07 - 3:10
    ama bilirsiniz, çok da mühim değil.
  • 3:10 - 3:12
    Oysa şimdiki sağlık krizi,
  • 3:12 - 3:15
    daha bir şeytanın vukuatı.
  • 3:15 - 3:18
    Bize, ne kadar çok et ve süt ürünleri ve kümes hayvanı eti yersek,
  • 3:18 - 3:20
    o kadar sağlıklı olacağımız söylenmişti,
  • 3:20 - 3:22
    öyle temin edilmişti.
  • 3:22 - 3:25
    Hayır. Hayvan etinin, ve tabii ki abur cuburun, aşırı tüketimi,
  • 3:25 - 3:29
    sorunun ta kendisi; az bitki tüketimimizle beraber.
  • 3:29 - 3:32
    Şu an burada sebze - meyve yemenin faydalarına detaylıca girmek için zaman yok,
  • 3:32 - 3:35
    ama bulgular gösteriyor ki bitkiler -- buna özellikle açıklık getirmek istiyorum --
  • 3:35 - 3:39
    bitkilerin içindekiler degil, bitkilerin kendisi.
  • 3:39 - 3:42
    Beta-karoten değil, havucun kendisi.
  • 3:42 - 3:46
    Bulgular açıkça gösteriyor ki bitkiler sağlığı geliştiriyor.
  • 3:46 - 3:48
    Bu noktada bulgular ambale edici.
  • 3:48 - 3:52
    Daha fazla bitki yer, diğer şeylerden daha az yersen, daha uzun yaşıyorsun.
  • 3:52 - 3:54
    Fena değil.
  • 3:54 - 3:56
    Ancak hayvanlar ve aburcubura geri dönelim.
  • 3:56 - 3:58
    Ortak noktaları ne?
  • 3:58 - 4:01
    Bir: sağlık için ikisine de ihtiyacımız yok.
  • 4:01 - 4:03
    Hayvan ürünlerine ihtiyacımız yok,
  • 4:03 - 4:06
    ve kesinlikle beyaz ekmek ve kolaya da ihtiyaç duymuyoruz.
  • 4:06 - 4:08
    İki: ikisi de çok aşırı bir şekilde pazarlanmakta
  • 4:08 - 4:10
    ve bu suni bir talep yaratıyor.
  • 4:10 - 4:15
    Whopper ve Skittles' a can atarak doğmadık.
  • 4:15 - 4:18
    Üç: bunların üretimi daha sağlıklı ve dünya dostu bir diyet pahasına
  • 4:18 - 4:21
    hükümet organları tarafından destekleniyor.
  • 4:21 - 4:25
    Şimdi aynı paralelde bir durumu düşünelim.
  • 4:25 - 4:28
    Hükümetin daha sürdürülebilir enerji kaynaklarının önüne geçerek
  • 4:28 - 4:32
    petrol temelli bir ekonomiyi desteklediğini varsayalım.
  • 4:32 - 4:34
    Ve tüm bu zaman sonucun kirlilik, savaş ve
  • 4:34 - 4:36
    yükselen fiyatlar olacağını bilerek.
  • 4:36 - 4:38
    İnanılmaz, değil mi?
  • 4:38 - 4:40
    Evet, bunu yapıyorlar.
  • 4:40 - 4:42
    Ve burada da yapıyorlar. Aynı olay.
  • 4:42 - 4:44
    Üzücü durum şu ki, beslenmeye geldiği zaman,
  • 4:44 - 4:46
    iyi niyetli, bizim için dogru olanı yapmaya çalışan
  • 4:46 - 4:50
    Fed çalışanları bile başarısız oluyorlar.
  • 4:51 - 4:54
    Ya tarım ticaretinin kuklaları tarafından azınlıkta bırakılıyorlar,
  • 4:54 - 4:56
    ya da kendileri tarım ticaretinin kuklaları.
  • 4:56 - 5:00
    Bundan dolayı USDA (Birleşik Devletler Tarım Bakanlığı), hayvanların değil,
  • 5:00 - 5:04
    bitkilerin insanları sağlıklı yaptığının doğruluğunu anladığında,
  • 5:04 - 5:08
    bizi, aşırı basitçi yemek piramitleri vasıtasıyla,
  • 5:08 - 5:11
    günde beş porsiyon meyve - sebze yemeye teşvik ettiler;
  • 5:11 - 5:13
    karbohidratlarla beraber,
  • 5:13 - 5:16
    Bize söylemedikleri şey, bazı karbıhidratların diğerlerinden iyi olduğu,
  • 5:16 - 5:18
    ve bitkilerin ve tam tahılların
  • 5:18 - 5:20
    aburcuburun yerine geçmeleri gerektiğiydi.
  • 5:20 - 5:23
    Fakat sanayi lobicileri bunun olmasına hiçbir zaman izin vermezlerdi.
  • 5:23 - 5:25
    Ve tahmin edin ne oldu?
  • 5:25 - 5:27
    Yemek piramidini geliştiren insanların yarısının
  • 5:27 - 5:29
    tarım ticaretiyle bağları var.
  • 5:29 - 5:32
    Bu yüzden bitkileri hayvanların yerine koymak yerine,
  • 5:32 - 5:35
    kabarık iştahımız gittikçe artıyor,
  • 5:35 - 5:39
    ve en tehlikeli yönleri değişmeden kalıyor.
  • 5:39 - 5:43
    Sözde düşük-yağlı diyetler, sözde düşük karbohidrat diyetleri,
  • 5:43 - 5:45
    bunlar çözüm değil.
  • 5:45 - 5:47
    Ancak gıdanın organik veya yerel
  • 5:47 - 5:50
    olup olmadığına odaklanan sürüsüyle insanla beraber,
  • 5:50 - 5:52
    asıl önemli sorunların üzerinde
  • 5:52 - 5:55
    bir türlü durulmuyor.
  • 5:55 - 5:57
    Beni yanlış anlamayın.
  • 5:57 - 5:59
    Hayvanları severim,
  • 5:59 - 6:02
    ama üretimlerinin sanayileştirilip
  • 6:02 - 6:05
    ingiliz anahtarı gibi imal edilmelerinin iyi olduğunu düşünmüyorum.
  • 6:05 - 6:08
    Ama yılda 10 milyar hayvan öldürürken
  • 6:08 - 6:11
    onlara iyi davranıyor olmanın imkanı yok.
  • 6:11 - 6:13
    Rakamımız bu. 10 milyar.
  • 6:13 - 6:15
    Hepsini Ay' a doğru ucuca dizseniz --
  • 6:15 - 6:19
    tavuklar, inekler, domuzlar ve koyunlar --
  • 6:19 - 6:21
    oraya beş kez gidip gelirler.
  • 6:21 - 6:24
    Matematiğim pek sağlam değildir; ama bu oldukça iyi,
  • 6:24 - 6:27
    ve bir domuzun boyunun 4 feet mi, yoksa 5 feet mi olduğuna bağlı;
  • 6:27 - 6:29
    ama fikri anladınız.
  • 6:29 - 6:31
    Bu sadece Birleşik Devletler.
  • 6:32 - 6:34
    Ve bu hayvanları aşırı-tüketimimiz
  • 6:34 - 6:37
    sera gazları ve kalp hastalıklarına sebep olurken,
  • 6:37 - 6:40
    nezaket ile konuyu başka yönlere çekmenin anlamı yok.
  • 6:40 - 6:44
    Önce mideye indirmek için öldürdüğümüz hayvanların sayılarını alalım,
  • 6:44 - 6:48
    geride kalanlara nazik olmak için ondan sonra kaygılanırız.
  • 6:48 - 6:52
    Buna benzer bir örnek de ''lokavor'' sözcüğü,
  • 6:52 - 6:55
    ki kısa zaman önce New Oxford Amerikan Sözlüğü tarafından Yılın Sözcüğü ödülünü aldı.
  • 6:55 - 6:57
    Gerçekten.
  • 6:57 - 6:59
    Ve lokavor, bilmeyenleriniz için,
  • 6:59 - 7:01
    sadece yerel olarak yetişitirilmiş gıda tüketen kimse demek.
  • 7:01 - 7:04
    Eğer California' da yaşıyorsanız iyi güzel;
  • 7:04 - 7:07
    ama diğerlerimiz için biraz acı bir şaka.
  • 7:07 - 7:10
    Resmi hikaye -- yemek piramidi --
  • 7:10 - 7:12
    ve bu hip lokavor görüşü olmak üzere
  • 7:12 - 7:14
    beslenmemizi iyileştirmek için iki alternatif mevcut.
  • 7:14 - 7:16
    (Gülüşme)
  • 7:16 - 7:18
    Yalnız ikisi de yanlış yaklaşımlar.
  • 7:18 - 7:22
    Birincisi, en azından popülist, ikincisi ise elitist.
  • 7:22 - 7:26
    Bu noktaya nasıl geldiğimizin cevabı Birleşik Devletler gıda tarihi.
  • 7:26 - 7:28
    Ve bunun üstünden çabucak geçeceğim,
  • 7:28 - 7:31
    en azından son yüz yılı kadarının.
  • 7:31 - 7:33
    Yüz yıl önce, tahmin edin bakalım.
  • 7:33 - 7:37
    Herkes lokavordu, New York civarında bile domuz çiftlikleri vardı,
  • 7:37 - 7:40
    ve gıdanın dört bir tarafa nakliyesi saçmasapan bir fikirdi.
  • 7:41 - 7:44
    Her evin bir ahçısı vardı, genelde anne.
  • 7:44 - 7:47
    Ve bu anneler yemek alıp hazırlıyorlardı.
  • 7:47 - 7:49
    Romantik Avrupa düşünüz gibiydi.
  • 7:49 - 7:51
    Margarin henüz yoktu.
  • 7:51 - 7:54
    Aslında, margarin keşfedildiğinde,
  • 7:54 - 7:58
    bir takım eyaletler pembeye boyanmasını zorunlu kılan yasalar çıkardı
  • 7:58 - 8:01
    sahte olduğunu bilelim diye.
  • 8:01 - 8:03
    Aburcubur yiyecekler yoktu, ve '20lere kadar,
  • 8:03 - 8:06
    Clarence Birdseye çıkana kadar, donmuş gıda da yoktu.
  • 8:06 - 8:09
    Restoran zincirleri yoktu.
  • 8:09 - 8:11
    Yerli halk tarafından işletilen mahalle lokantaları vardı;
  • 8:11 - 8:13
    ama hiçbiri şundan bir tane daha açayım diye düşünmezdi.
  • 8:13 - 8:16
    Etnik yemekler yemek duyulmamış bir şeydi, kendiniz etnik değilseniz.
  • 8:16 - 8:19
    Ve lüks yemekler tamamıyla Fransızdı.
  • 8:19 - 8:22
    Bu arada, 1970' lerde Dan Aykroyd' u
  • 8:22 - 8:26
    Julia Child taklidi yaparken hatırlayanlar
  • 8:26 - 8:31
    kendini bıçaklama fikrinin nereden çıktığını bu slaytta görebilir.
  • 8:31 - 8:32
    (Gülüşme)
  • 8:32 - 8:36
    O günlerde, Julia'dan bile önce,
  • 8:36 - 8:38
    yemek felsefesinin olmadığı o günlerde...
  • 8:38 - 8:40
    Sadece yerdin.
  • 8:40 - 8:42
    Şu veya bu olduğunu iddia etmezdin.
  • 8:42 - 8:45
    Pazarlama yoktu. Ulusal markalar yoktu.
  • 8:45 - 8:48
    Vitaminler icat edilmemişti.
  • 8:48 - 8:51
    Sağlığa zararlı ibareleri yoktu, en azından federal idarenin koydurdukları.
  • 8:51 - 8:55
    Yağlar, karbohidratlar, proteinler -- iyi veya kötü değillerdi, sadece yemektiler.
  • 8:55 - 8:58
    Yemek yerdiniz.
  • 8:58 - 9:00
    Bir malzeme çok nadir birden çok şey içerirdi,
  • 9:00 - 9:02
    çünkü o bir malzemeydi.
  • 9:02 - 9:04
    Mısır gevreği icat edlmemişti.
  • 9:04 - 9:05
    (Gülüşme)
  • 9:05 - 9:08
    Pop-Tart, Pringles, Cheez Whiz, hiçbiri.
  • 9:08 - 9:10
    Japon balığı yüzerdi.
  • 9:10 - 9:12
    (Gülüşme)
  • 9:12 - 9:15
    Hayal etmek kolay değil. İnsanlar gıda yetiştirip, onu yiyordu.
  • 9:15 - 9:18
    Ve herkes yerel gıda tüketiyordu.
  • 9:18 - 9:21
    New York' ta, bir portakal yaygın bir Noel hediyesiydi,
  • 9:21 - 9:24
    çünkü ta Florida' dan geliyordu.
  • 9:25 - 9:27
    '30'lar sonrası, yol şebekesi genişledi,
  • 9:27 - 9:29
    kamyonlar demiryolunun yerini aldı,
  • 9:29 - 9:31
    taze gıda daha çok seyahat etmeye başladı.
  • 9:31 - 9:33
    Portakallara New York' ta sıkça rastanır oldu.
  • 9:33 - 9:36
    Güney ve Batı tarım merkezlerine dönüştü,
  • 9:36 - 9:39
    ve ülkenin diğer kısımlarında kenar mahalleler çiftlik arazisinin yerini aldı.
  • 9:39 - 9:42
    Bunun etkileri herkesçe bilinir, her yerde bulunur.
  • 9:42 - 9:45
    Ve aile çiftliklerinin yok olması da bu yap-bozun bir parçası,
  • 9:45 - 9:47
    gerçek toplumun ölümünden tutun,
  • 9:47 - 9:49
    yazın bile doğru düzgün domates bulmanın zorluğuna kadar,
  • 9:49 - 9:53
    neredeyse her şeyin olduğu gibi.
  • 9:53 - 9:57
    Nihayetinde Kaliforniya taze olarak sipariş edilenden çok daha fazla gıda üretti,
  • 9:57 - 10:00
    dolayısıyla konserve ve donmuş gıdaların pazarlanması kritik hale geldi.
  • 10:00 - 10:02
    Böylece rahatlık, konfor imdada yetişti.
  • 10:02 - 10:04
    Ve protofeminist kadınlara ev işlerini
  • 10:04 - 10:06
    azaltmaları için satıldı.
  • 10:06 - 10:09
    Şimdi bu noktada, 45 yaşın üstündekilerin
  • 10:09 - 10:11
    ağızlarının sulanmaya başladığını biliyorum.
  • 10:11 - 10:12
    (Gülüşme)
  • 10:12 - 10:13
    (Alkış)
  • 10:13 - 10:17
    Keşke Bir Salisbury bifteği slaydı da olsaydı, değil mi?
  • 10:17 - 10:18
    (Gülüşme)
  • 10:19 - 10:21
    Bu ev işini azaltmış olabilir;
  • 10:21 - 10:24
    ama yenilen yemek çeşidini de azalttı.
  • 10:24 - 10:28
    Birçoğumuz asla taze sebze yemeden büyüdük,
  • 10:28 - 10:32
    arada sırada çiğ havuç ve yeşillik salatası hariç.
  • 10:32 - 10:34
    Bilhassa ben -- ve şaka yapmıyorum --
  • 10:34 - 10:38
    19 yaşına kadar gerçek ıspanak veya brokoli yemedim.
  • 10:38 - 10:40
    Ne gerek vardı ki zaten? Et her yerdeydi.
  • 10:40 - 10:43
    Aileniz için bir ızgara biftekten, daha doyurucu
  • 10:43 - 10:45
    ve sağlıklı ne olabilirdi ki?
  • 10:45 - 10:49
    Fakat o zamanlarda dahi büyükbaş hayvanlar doğal yöntemlerle yetiştirilmiyordu.
  • 10:49 - 10:51
    Midelerinin dizayn edildiği üzere ot yemek yerine,
  • 10:51 - 10:54
    soya ve mısır yiyerek
  • 10:54 - 10:56
    yaşamlarını sürdürmeye zorlanıyorlardı.
  • 10:56 - 10:59
    Bu tahıllara sindirmekte zorluk yaşıyorlardı, ama tabii ki,
  • 10:59 - 11:02
    bu üretici için bir problem değildi.
  • 11:02 - 11:05
    Yeni ilaçlar onları sağlıklı tutuyordu.
  • 11:05 - 11:07
    Pekala, onları canlı tutuyordu.
  • 11:07 - 11:09
    Sağlık başka bir hikayeydi.
  • 11:09 - 11:11
    Çiftlik ödenekleri,
  • 11:11 - 11:14
    tarım ticareti ve Amerikan Kongresi arasındakı iyi işbirliği sayesinde,
  • 11:14 - 11:16
    soya, mısır ve büyükbaş hayvancılık kral haline geldi.
  • 11:16 - 11:19
    Ve tavuk da kısa sürede tahta çıkıp yanlarına katıldı.
  • 11:19 - 11:22
    Diyetsel ve çevresel yıkım döngüsü
  • 11:22 - 11:24
    o zamanlarda başladı,
  • 11:24 - 11:26
    ve biz bunun daha yeni bilincine varıyoruz.
  • 11:26 - 11:28
    Şunu dinleyin,
  • 11:28 - 11:33
    1950 ve 2000 arasında, dünya nüfusu ikiye katlandı.
  • 11:33 - 11:36
    Et tüketimi beş kat arttı.
  • 11:36 - 11:42
    Birilerinin bu şeyleri yemesi gerekiyordu, böylece fast food ortaya çıktı.
  • 11:43 - 11:46
    Ve bu sorunun üstesinden büyük ses getirerek geldi.
  • 11:46 - 11:50
    Ev yemeği hala standart olarak kaldı; ama kalitesi oldukça düşmüştü.
  • 11:50 - 11:54
    Evde pişirilmiş ekmek, tatlı ve çorbalı daha az öğün vardı,
  • 11:54 - 11:56
    çünkü bunların hepsi marketten satın alınabiliyordu.
  • 11:56 - 11:59
    İyi olduklarından değil; ama oradaydılar.
  • 11:59 - 12:01
    Birçok anne benimki gibi yemek yapıyordu --
  • 12:01 - 12:05
    bir parça ızgara et, çabukça yapılmış hazır soslu bir salata,
  • 12:05 - 12:07
    konserve çorba, konserve meyve salatası.
  • 12:07 - 12:10
    Belki haşlanmış veya püre patates,
  • 12:10 - 12:13
    veya tüm zamanların en aptal yemeği -- Minute Rice.
  • 12:13 - 12:17
    Tatlı olarak, marketten alınmış dondurma veya kurabiyeler.
  • 12:17 - 12:21
    Annem burada değil, o yüzden şunu söyleyebilirim.
  • 12:21 - 12:25
    Bu tür yemekler beni kendi yemeğimi pişirmeyi öğrenmeye itti.
  • 12:25 - 12:26
    (Gülüşme)
  • 12:26 - 12:28
    Hiç de fena değildi.
  • 12:28 - 12:30
    '70ler de, ileri görüşlü insanlar
  • 12:30 - 12:33
    yerel malzemelerin değerini anlamaya başladılar.
  • 12:33 - 12:36
    Bahçelere yöneldik, organik gıdayla ilgilenmeye başladık,
  • 12:36 - 12:38
    ya vejetaryen olduk ya da onları tanımaya başladık.
  • 12:38 - 12:40
    Hepimiz hippi de değildik.
  • 12:40 - 12:43
    Bazılarımız iyi restoranlarda yiyordu ve iyi yemek yapmayı öğreniyordu.
  • 12:43 - 12:48
    Bu esnada, yemek üretimi sanayileşti. Endüstriyelleşti.
  • 12:48 - 12:51
    Muhtemelen, plastik gibi,
  • 12:51 - 12:53
    hesaplara dayalı bir şekilde üretildiğinden,
  • 12:53 - 12:57
    yiyecekler büyülü veya zehirli güçler kazandı, ya da ikisini birden.
  • 12:57 - 12:59
    Birçok insan hayvanlardan korkar oldu.
  • 12:59 - 13:03
    Diğerleri brokoliye Tanrı' ymışcasına tapmaya başladı.
  • 13:03 - 13:05
    Ama çoğunlukla brokoli yemediler.
  • 13:05 - 13:07
    Onun yerine brokoli kadar iyi olan
  • 13:07 - 13:09
    yoğurdu benimsediler,
  • 13:09 - 13:12
    Fakat, aslında, endüstrinin yoğurdu pazarlama yöntemi
  • 13:12 - 13:15
    onu dondurmaya benzer bir hale dönüştürmekti.
  • 13:15 - 13:18
    Keza, gelin granola barlara bakalım.
  • 13:18 - 13:20
    Bunun sağlıklı bir gıda olduğunu düşünebilirsiniz;
  • 13:20 - 13:22
    ama gerçekte, içindekilerin listesine bakarsanız,
  • 13:22 - 13:26
    yapısının yulaf ezmesinden çok Snickers' a benzediğini göreceksiniz.
  • 13:27 - 13:30
    Malesef, ailece yapılan akşam yemekleri komaya, eğer öldürülmedilerse,
  • 13:30 - 13:32
    bu dönemlerde sokuldu.
  • 13:33 - 13:36
    İçine alabildiğine sokuşturulmuş soya ve mısır ürünleri içeren,
  • 13:36 - 13:38
    katma değerli gıdanın
  • 13:38 - 13:40
    altın çağının başlangıcı.
  • 13:40 - 13:42
    Dondurulmuş tavuk nuggetları düşünün.
  • 13:42 - 13:45
    Tavuk mısırla besleniyor, sonra eti kıyma olarak çekiliyor
  • 13:45 - 13:49
    ve şişirmek ve yapışık tutmak için daha fazla mısır ürününe bulanıyor,
  • 13:49 - 13:52
    ve sonra mısır yağında kızartılıyor.
  • 13:53 - 13:55
    Tek yapmanız gereken mikrodalgada pişirmek. Daha iyi ne olabilir?
  • 13:56 - 13:58
    Ve iğrenç, acınası bir halde tabağı hemen silip süpürüvermek.
  • 13:59 - 14:03
    70' lerde, ev yemekleri o kadar kötü bir haldeydi ki,
  • 14:03 - 14:06
    McNuggets ve Hot Pockets gibi yiyeceklerin
  • 14:06 - 14:08
    yüksek yağ ve baharat içeriği,
  • 14:08 - 14:11
    -- hepimizin de bir favorisi vardır aslında --
  • 14:11 - 14:13
    onları evde sunulan masum şeylerden
  • 14:13 - 14:15
    çok daha cezbedici kılıyordu.
  • 14:15 - 14:19
    Bu esnada, kadınlar kitleler halinde işgücüne katılıyordu,
  • 14:19 - 14:21
    ve yemek pişirmek açıkça,
  • 14:21 - 14:23
    erkeklerin zahmeti paylaşmasını sağlayacak kadar önemli değildi.
  • 14:23 - 14:26
    Böylece artık pizza geceleri ortaya çıktı, mikrodalga geceleri ortaya çıktı,
  • 14:26 - 14:28
    sadece bir şeyler atıştırma geceleri ortaya çıktı.
  • 14:28 - 14:30
    kendi-başının-çaresine-bak geceleri ortaya çıktı falan filan.
  • 14:31 - 14:34
    Başı çeken -- başı ne çekiyor?
  • 14:34 - 14:36
    Et, abur cubur, peynir.
  • 14:36 - 14:38
    Sizi bizzati öldürecek şeyler.
  • 14:38 - 14:40
    Şimdi organik gıda yaygarası çıkarıyoruz.
  • 14:40 - 14:42
    Bu güzel.
  • 14:42 - 14:44
    Ve durumun değişebileceğine kanıt olarak,
  • 14:44 - 14:46
    artık süpermarketlerde organik gıda bulabilmek mümkün,
  • 14:46 - 14:48
    hatta fast food satış noktalarında bile.
  • 14:48 - 14:50
    Fakat organik gıda da cevap değil,
  • 14:50 - 14:53
    en azından şu anki tanımlandığı haliyle.
  • 14:53 - 14:55
    Sizi bir soruyla yönelteyim.
  • 14:55 - 14:57
    Çiftlikte yetiştirilmiş somon balığının,
  • 14:57 - 15:02
    beslenme şekli doğal beslenmeyle alakası yokken, organik olması mümkün mü?
  • 15:02 - 15:06
    Beslenmesinin doğal olduğunu bile kabul etsek, daracık kümeslere doluşturulmuş,
  • 15:06 - 15:11
    kendi pislikleri içinde yüzerken organik olmaları mümkün mü?
  • 15:11 - 15:15
    Ve bu somon Şili' den geliyor, orada öldürülüyor
  • 15:15 - 15:18
    ve buraya 5000 mil kadar uçuruluyorsa,
  • 15:18 - 15:21
    atmosfere ne kadar karbon yayıyor?
  • 15:21 - 15:23
    Bilmiyorum.
  • 15:23 - 15:25
    Suni köpüğe sarılı, tabi ki,
  • 15:25 - 15:28
    Amerika Birleşik Devletleri' ne inmeden önce
  • 15:28 - 15:30
    ve sonrasında bir kaç yüz mil daha kamyonla taşınırken.
  • 15:30 - 15:35
    Bu kağıt üstünde organik olabilir; ancak ruhu itibariyle kesinlikle organik değil.
  • 15:36 - 15:38
    Şimdi hepimizin buluştuğu ortak noktaya geliyoruz.
  • 15:38 - 15:41
    Lokavorlar, organivorlar, vejetaryenler,
  • 15:41 - 15:43
    aşırı vejetaryenler ( et ve hayvanlardan çıkan hiçbir şeyi yemeyenler, yumurta, süt vb ), gurmeler
  • 15:43 - 15:47
    ve sadece iyi yemek yemeye meraklılarımız.
  • 15:47 - 15:50
    Bu noktaya farklı noktalardan gelmiş olmamıza rağmen,
  • 15:50 - 15:52
    insanların gıdalar hakkında düşüncelerini değiştirmek için
  • 15:52 - 15:56
    bilgimizi eyleme dönüştürme vaktimiz geldi.
  • 15:56 - 15:58
    Eyleme geçmeliyiz.
  • 15:58 - 16:02
    Ve bu Ann Cooper' ın da dediği gibi, bu yalnız bir sosyal adalet meselesi değil
  • 16:02 - 16:04
    -- tabii ki tamamıyla haklı --
  • 16:04 - 16:06
    aynı zamanda bir küresel kurtuluş meselesi.
  • 16:06 - 16:11
    Ki bu beni başladığımız noktaya geri getiriyor ve esas meseleye işaret ediyor,
  • 16:11 - 16:15
    et ve abur cuburun aşırı üretimi ve tüketimi.
  • 16:15 - 16:18
    Dediğim gibi, sera gazlarının yüzde 18'i
  • 16:18 - 16:21
    çiftlik hayvanı yetiştiriciliğiyle alakalı.
  • 16:21 - 16:24
    Bunun için ne kadar çiftlik hayvancılığı gerekiyor?
  • 16:24 - 16:27
    Dünya üzerindeki tarım arazisinin yüzde 70'i.
  • 16:27 - 16:33
    Dünya topraklarının yüzde 30'u doğru veya dolaylı yollardan
  • 16:33 - 16:36
    yiyeceğimiz hayvanları yetiştirmeye adanmış durumda.
  • 16:36 - 16:39
    Ve bu miktarın önümüzdeki 40 yıl içinde ikiye katlanması bekleniyor.
  • 16:39 - 16:41
    Ve eğer Çin' den gelen rakamlar,
  • 16:41 - 16:44
    şu an göründüğü gibiyse
  • 16:44 - 16:46
    bu 40 yıl da sürmeyecek.
  • 16:46 - 16:50
    Yediğimiz kadar çok et yemek için hiçbir iyi sebep yok.
  • 16:50 - 16:55
    Ve bunu hayatatı boyunca konserve sığır etinden adil bir pay tüketmiş biri olarak söylüyorum.
  • 16:55 - 16:58
    En yaygın argüman besin değeri yüksek gıdalara ihtiyacımız olduğu --
  • 16:58 - 17:01
    ancak, ortalama olarak, endüstri saplantılı USDA'in
  • 17:01 - 17:06
    bile tavsiye ettiğinin iki katı protein tüketiyoruz.
  • 17:06 - 17:10
    Ama kulak verin -- hastalık azaltma konusunda uzman kişiler
  • 17:10 - 17:16
    yetişkinlere tavsiyesi haftada 200 gramdan az fazla et yemeleri.
  • 17:16 - 17:20
    Günde ne kadar yediğimizi düşünüyorsunuz? 200 gram.
  • 17:20 - 17:23
    Ama büyük ve güçlü olmak için ete ihtiyacımız yok mu?
  • 17:23 - 17:26
    Et yemek sağlık için olmazsa olmaz değil mi?
  • 17:26 - 17:28
    Meyve ve sebzenin ağırlıkta olduğu bir beslenme şekli
  • 17:28 - 17:31
    bizi Allahsız, korkak liberallere çevirmez mi?
  • 17:31 - 17:32
    (Gülüşme)
  • 17:32 - 17:35
    Bazılarımız bunun iyi bir şey olacağını düşünebilirler.
  • 17:35 - 17:40
    Ama hayır, hepimiz steroidle şişmiş amerikan futbolu oyuncuları da olsaydık,
  • 17:40 - 17:42
    cevap yine hayır.
  • 17:42 - 17:46
    Aslında, dünyada temel beslenme ihtiyaçlarını karşıladığı halde,
  • 17:46 - 17:50
    gelişimi teşvik etmeyen bir diyet türü yok,
  • 17:50 - 17:53
    ve çoğu bizimkinden daha sağlıklı olacaktır.
  • 17:53 - 17:56
    Hayvan ürünlerini yeterli beslenme için tüketmiyoruz,
  • 17:56 - 18:02
    garip bir tür kötü beslenmeye sahip olmak için tüketiyoruz, ve bu bizi öldürüyor.
  • 18:02 - 18:05
    Bireysel ve toplumsal sağlığın menfaati için,
  • 18:05 - 18:08
    Amerikalıların %50 daha az et yemesini önermek yeterli değil;
  • 18:08 - 18:11
    ancak yine de bir başlangıçtır.
  • 18:11 - 18:16
    Bu absürt gibi gelebilir; ama aynen bu şekilde olması gerekiyor,
  • 18:16 - 18:19
    ve modern, ileri görüşlü insanların,
  • 18:19 - 18:22
    artan bitki tüketimi ile birlikte
  • 18:22 - 18:25
    yapması ve savunması gereken şey de bu.
  • 18:26 - 18:29
    Yiyecekler hakkında 30 yıldır, hemen hemen omnivorca
  • 18:29 - 18:32
    -- ya da ayrımcılık yapmadan -- yazıyorum.
  • 18:32 - 18:34
    Bu süre boyunca neredeyse her şeyi yedim
  • 18:34 - 18:37
    ve yenilmesini tavsiye ettim.
  • 18:38 - 18:40
    Hayvan eti yemeyi hiçbir zaman bırakmayacağım, buna eminim;
  • 18:41 - 18:43
    ama herkesin yararı için, onları endüstriyel olarak yetiştirmeyi
  • 18:43 - 18:46
    ve düşüncesizce tüketmeyi bırakmanın
  • 18:46 - 18:48
    vaktinin geldiğini düşünüyorum.
  • 18:48 - 18:50
    Ann Cooper haklı.
  • 18:50 - 18:55
    USDA burada müttefiğimiz değil.
  • 18:55 - 18:57
    Meseleyi kendimiz ele almalıyız,
  • 18:57 - 19:00
    sadece herkes için daha iyi bir beslenme şeklini savunarak değil --
  • 19:00 - 19:04
    ve bu zor kısmı -- kendimizinkini de iyileştirerek.
  • 19:04 - 19:06
    Ve bu aslında oldukça kolay.
  • 19:06 - 19:09
    Daha az et, aburcubur; daha bol bitki.
  • 19:09 - 19:11
    Basit bir formül -- yemek yiyin.
  • 19:11 - 19:13
    Gerçek yemek yiyin.
  • 19:13 - 19:17
    iyi, hatta daha iyi yemeye devam ederken,
  • 19:17 - 19:19
    yemeklerden hala keyif alabiliriz.
  • 19:19 - 19:22
    Sevdiğimiz malzemeleri arayışımızı hala sürdürebiliriz,
  • 19:22 - 19:27
    ve favori yiyeceklerimiz hakkında hikayeler uydurup anlatmaya devam edebiliriz.
  • 19:27 - 19:31
    Sadece kalori değil, karbon ayak izimizi azaltacağız.
  • 19:31 - 19:34
    Yiyecekleri daha önemsiz değil, önemli kılabilir
  • 19:34 - 19:36
    ve böylece kendimizi kurtarabiliriz.
  • 19:36 - 19:39
    Bu yolu seçmek zorundayız.
  • 19:39 - 19:41
    Teşekkürler.
Title:
Mark Bittman, yemek seçimimizdeki yanlışlara değiniyor
Speaker:
Mark Bittman
Description:

Bu hararetli ve eğlenceli konuşmada, New York Times yemek yazarı Mark Bittman, günümüzde yemek yeme alışkanlıklarımızdaki yanlışların (çok fazla et, cok az bitki, çok fazla fast food, çok az ev yemeği), ve bunların bütün gezegeni nasıl riske attığının üstünde duruyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
19:43
Yilmaz Can Akbulut added a translation

Turkish subtitles

Revisions