Ben Westboro Baptist Kilisesi'nde büyüdüm. İşte neden ayrıldığım...
-
0:01 - 0:04Aileme ilk katıldığım protestoda
-
0:04 - 0:07mavi gözlü, tombul yanaklı,
beş yaşında bir çocuktum. -
0:08 - 0:10Annem bebeklerimi minivanda bıraktırmıştı.
-
0:11 - 0:14Kansas'ın yoğun neminde,
-
0:14 - 0:17bir yığın akrabayla çevrelenmiş vaziyette,
-
0:17 - 0:20küçük yumruklarımla henüz okuyamadığım
bir pankartı tutuyordum: -
0:21 - 0:22"Eşcinseller ölüme layıktır."
-
0:23 - 0:24Bu başlangıçtı.
-
0:25 - 0:27Protestolarımız yakında
günlük olmaya başladı -
0:27 - 0:29ve uluslarlararası bir
fenomene dönüştü -
0:29 - 0:32ve Westboro Baptist Kilisesi'nin
bir üyesi olarak -
0:32 - 0:35ben de ülke çapındaki protestoların
bir demirbaşına dönüştüm. -
0:35 - 0:37Eşcinsel karşıtı protesto kariyerimin
-
0:37 - 0:39ve bildiğim hayatımın sonu,
-
0:39 - 0:4020 yıl sonra geldi;
-
0:40 - 0:43kısmen, bana "öteki"yle
karşılaşmanın gücünü -
0:43 - 0:46gösteren Twitter'daki
yabancılarca tetiklenmişti -
0:47 - 0:48Yaşam, benim evimde,
-
0:48 - 0:52iyi ve kötü arasında, destansı bir
ruhani savaş olarak tanımlanmıştı. -
0:52 - 0:55İyi, benim kilisem ve üyeleriydi
-
0:55 - 0:57ve kötü ise diğer herkesti.
-
0:58 - 1:00Kilisemin tuhaflıkları öyleydi ki
-
1:00 - 1:02dünyayla sürekli
çatışma halindeydik -
1:02 - 1:05ve bu bizim ötekiliğimizi
günbegün güçlendiriyordu. -
1:06 - 1:08"Temiz ve kirliyi birbirinden ayırın"
-
1:08 - 1:10diyordu ayet;
-
1:10 - 1:11biz de öyle yaptık.
-
1:11 - 1:13Beyzbol maçlarından
askeri cenazelere kadar -
1:13 - 1:17ellerimizde fosforlu pankartlarla
ülkeyi dolaştık, -
1:17 - 1:20insanlara tam olarak
ne kadar kirli olduklarını -
1:20 - 1:23ve tam da neden cehenneme
doğru gittiklerini söylemek için. -
1:23 - 1:26Tüm hayatımızın odağı buydu.
-
1:26 - 1:31Şeytanın kucağında oturan bir dünyada
iyilik yapmanın tek yolu benim için buydu. -
1:31 - 1:33Ve diğer 10 kardeşim gibi
-
1:33 - 1:36bana öğretilenlere
tüm kalbimle inandım -
1:36 - 1:39ve Westboro'nun gündemini
özel bir hevesle takip ettim. -
1:40 - 1:432009'da, bu heves beni Twitter'a getirdi.
-
1:44 - 1:46Başlangıçta, bu platformda
karşılaştığım insanlar -
1:46 - 1:48tam da beklediğim gibi
düşmanca davranıyordu. -
1:48 - 1:51Çocukluğumdan beri
protestolarda gördüğüm -
1:51 - 1:53bağıran kalabalıkların
dijital versiyonuydular. -
1:53 - 1:56Fakat bu dijital hırgürünün içinde
-
1:56 - 1:58tuhaf bir şablon oluşmaya başladı.
-
1:58 - 2:03Biri, her zamanki o öfke ve
küçümsemeyle profilime ulaşırdı; -
2:03 - 2:07ben de İncil ayetleri, pop kültür
referansları ve gülen suratlardan oluşan -
2:07 - 2:09bir karışımla cevap verirdim.
-
2:09 - 2:14Anlaşılır biçimde kafaları karışırdı
ve hazırlıksız yakalanırlardı -
2:14 - 2:16ve peşinden bir sohbet doğardı.
-
2:16 - 2:17Ve bu sohbet medeniydi,
-
2:17 - 2:20iki taraf da samimi
bir merakla dolu olurdu. -
2:20 - 2:24Öteki kişi, dünyayla ilgili nasıl
böylesi aşırı sonuçlara varmıştı? -
2:25 - 2:28Hatta bazen sohbet
gerçek hayata kayardı. -
2:28 - 2:30Twitter'da tartıştığım insanlar
-
2:30 - 2:32şehirlerinde protestoya geldiysem
-
2:32 - 2:34beni görmek için gelirlerdi.
-
2:35 - 2:37David de onlardan biriydi.
-
2:38 - 2:40"Jewlicious" diye bir blogu vardı.
-
2:41 - 2:44Hararetli fakat arkadaşça
tartışmalarla geçen birkaç aydan sonra -
2:44 - 2:47New Orleans'taki bir protestoda
beni görmeye geldi. -
2:47 - 2:51Bana yaşadığı Kudüs'ten bir
Ortadoğu yemeği getirdi; -
2:51 - 2:53ben de ona koşer çikolata getirdim
-
2:53 - 2:56ve "Tanrı Yahudilerden nefret ediyor"
pankartı tuttum. -
2:56 - 2:57(Gülüşmeler)
-
2:57 - 2:59Pozisyonlarımıza dair
bir kafa karışıklığı yoktu -
2:59 - 3:02fakat arkadaş ve hasım
arasındaki çizgi muğlaklaşıyordu. -
3:03 - 3:05Birbirimizi insan olarak
görmeye başlamıştık -
3:05 - 3:08ve bu birbirimizle nasıl
konuştuğumuzu değiştirdi. -
3:08 - 3:09Zaman aldı fakat
-
3:10 - 3:13bu konuşmalar sonunda içime
şüphe tohumları ekti. -
3:13 - 3:17Twitter arkadaşlarım Westboro'nun
öğretilerini anlamak için çaba gösterdiler -
3:17 - 3:18ve bunu yaparak
-
3:18 - 3:21benim hayatım boyunca fark edemediğim
tutarsızlıkları bulabildiler. -
3:22 - 3:25İsa, "Aranızdan günahsız olan kimse
ilk taşı o atsın!" dediği halde -
3:25 - 3:29neden eşcinsellere idamı savunduk?
-
3:29 - 3:32Tanrıya komşumuzu yok etmesi
için dua ederken -
3:32 - 3:34aynı zamanda onu sevdiğimizi
nasıl iddia edecektik? -
3:36 - 3:40Gerçek şu ki internetteki
bu yabancılar tarafından -
3:40 - 3:42bana gösterilen özenin
kendisi bir çelişkiydi; -
3:42 - 3:43diğer taraftaki insanların
-
3:43 - 3:47inanmam istenen şeytanlar olmadıklarına
dair kanıtları arttırıyordu. -
3:48 - 3:51Bu farkındalıklar
yaşam değiştirici nitelikteydi. -
3:51 - 3:54Kutsal gerçekliğin
nihai hakemleri değil de -
3:55 - 3:56kusurlu insanlar olduğumuzu görünce
-
3:56 - 3:58öyle değilmiş gibi davranamadım.
-
3:58 - 4:01Eylemlerimizi meşrulaştıramadım;
-
4:01 - 4:04özellikle de cenaze törenlerini
protesto edip -
4:04 - 4:06insan trajedisini kutladığımız
zalim pratiğimizi. -
4:08 - 4:09Bakışımdaki bu değişimler,
-
4:09 - 4:12kiliseme olan güvenimde daha
büyük bir erozyona neden oldu -
4:12 - 4:15ve sonunda benim için
orada kalmayı imkansız kıldı. -
4:17 - 4:21Ezici bir yas ve aşırı bir korkuya rağmen
Westboro'dan 2012'de ayrıldım. -
4:23 - 4:25Ayrılmamdan hemen sonraki o günlerde
-
4:25 - 4:28saklanma içgüdüsü neredeyse felç ediciydi.
-
4:28 - 4:31Bir daha benimle asla
konuşmayacaklarından emin olduğum, -
4:31 - 4:34düşünceleri ve görüşleri
benim için her şey demek olan -
4:34 - 4:36ailemin yargısından saklanmak istedim.
-
4:36 - 4:39Bu kadar uzun zamandır reddettiğim
dünyadan saklanmak istedim, -
4:39 - 4:43bir ömür boyu düşmanlıktan sonra
bana ikinci bir şans vermek için -
4:43 - 4:44hiçbir nedenleri olmayan insanlardan.
-
4:46 - 4:47Ve gene de, inanılmaz bir şekilde
-
4:47 - 4:49o şansı verdiler.
-
4:49 - 4:52Herkes geçmişime ulaşabiliyordu
çünkü internette her yerdeydi; -
4:52 - 4:54binlerce twit ve yüzlerce röportaj,
-
4:54 - 4:58yerel TV haberlerinden
"Howard Stern Show"a kadar, -
4:58 - 5:01ama çok sayıda insan beni
açık kollarla gene de kucakladı. -
5:02 - 5:04Neden olduğum zarar için
bir özür yazısı yazdım -
5:04 - 5:08ama bir özrün bunların hiçbirini asla
telafi edemeyeceğini de biliyordum. -
5:08 - 5:11Tüm yapabildiğim yeni bir hayat
kurmaya çalışmak ve -
5:11 - 5:14zararı kısmen onarmaya çalışmaktı.
-
5:14 - 5:18Samimiyetimden şüphelenmek için
insanların her türlü sebebi vardı -
5:18 - 5:19fakat çoğu şüphelenmedi.
-
5:19 - 5:20Ve
-
5:21 - 5:22tarihim hesaba katılırsa
-
5:22 - 5:24bu umabileceğimden fazlasıydı;
-
5:24 - 5:26af ve hüsnüzan.
-
5:26 - 5:28Beni hâlâ şaşırtıyor.
-
5:29 - 5:31Evden ayrı ilk yılımı
-
5:32 - 5:34benimle birlikte ayrılmayı seçen
-
5:34 - 5:36küçük kız kardeşimle yönsüz geçirdim.
-
5:37 - 5:38Bir boşluğa yürüdük
-
5:38 - 5:42ama bunca zamandır hedef aldığımız
aynı topluluklarda bir ışık ve -
5:42 - 5:45ilerleyebileceğimiz bir yol
bulduğumuza çok şaşırmıştık. -
5:46 - 5:47David,
-
5:47 - 5:49"Jewlicious" blogu olan
Twitter arkadaşım -
5:49 - 5:52bizi Los Angeles'ta bir Yahudi
topluluğuna davet etti. -
5:53 - 5:56Hasidik bir haham, eşi ve dört
çocuğunun -
5:56 - 5:57evindeki kanepelerde uyuduk.
-
5:58 - 6:003 sene önce, üzerinde
"Hahamınız bir orospu." -
6:00 - 6:03yazan bir pankartla
protesto ettiğim haham. -
6:05 - 6:08Koşer mutfaklarında bulaşık
yıkayıp akşam yemeği için -
6:08 - 6:10sebze doğrarken teoloji,
-
6:10 - 6:13Yahudilik ve yaşam üzerine
uzun uzun konuştuk. -
6:14 - 6:16Bize ailelerindenmişiz gibi davrandılar.
-
6:16 - 6:18Hiçbir şeyi aleyhimizde kullanmadılar;
-
6:18 - 6:20çok şaşırmıştım.
-
6:21 - 6:22O dönem çalkantılarla doluydu
-
6:22 - 6:25fakat sık sık geri dönüp
düşündüğüm bir nokta, -
6:25 - 6:28o dönemde kazandığım
hayret verici şu kavrayıştı: -
6:29 - 6:33Gördüğüm neredeyse her insanla ilgili
içgüdüsel olarak aklımdan geçen -
6:33 - 6:37sert yargılamaları bırakmak
benim için bir rahatlama ve ayrıcalıktı. -
6:38 - 6:40Fark ettim ki şimdi,
öğrenmem gerekiyordu. -
6:41 - 6:42Dinlemem gerekiyordu.
-
6:44 - 6:46Bu son zamanlarda üzerine
sık düşündüğüm bir konu -
6:46 - 6:50çünkü eski kilisemde hüküm süren
bu yıkıcı etkilerin çoğunun aynısını -
6:50 - 6:53toplumsal iletişimimizde
istemesem de görüyorum. -
6:54 - 6:57Tolerans ve çeşitliliğe
hiç bu kadar değer vermemiştik -
6:58 - 7:00ama gene de git gide bölünüyoruz.
-
7:00 - 7:02İyi şeyler istiyoruz,
-
7:02 - 7:06adalet, eşitlik, özgürlük,
haysiyet, refah... -
7:06 - 7:07fakat seçtiğimiz yol,
-
7:07 - 7:10benim 4 yıl önce terk ettiğim
yola o kadar benziyor ki. -
7:11 - 7:14Dünyayı "biz" ve "onlar" diye böldük;
-
7:15 - 7:17sığınaklarımızdan sadece karşı kampa
-
7:17 - 7:19retorik el bombaları
atacağımız kadar çıkıyoruz. -
7:20 - 7:24Ülkenin yarısının üzerini
hayattan kopuk liberal elitler ya da -
7:24 - 7:26ırkçı, kadın düşmanı caniler
diyerek çiziyoruz. -
7:26 - 7:30Nüans yok, karmaşıklık yok, insanlık yok.
-
7:30 - 7:34Biri, karşı taraf için empati ve
anlayış talep ettiğinde bile -
7:34 - 7:36konuşma neredeyse daima
-
7:36 - 7:40kimin daha fazla empati hak
ettiğine dair bir tartışmaya dönüyor. -
7:40 - 7:42Ve aynen benim
yapmayı öğrendiğim gibi -
7:42 - 7:44kendi pozisyonumuzdaki
kusurları ya da -
7:44 - 7:47karşı tarafın pozisyonundaki değerleri
görmeyi rutin olarak reddediyoruz. -
7:47 - 7:49Uzlaşmak lanetlenmiş.
-
7:50 - 7:54Ortak çizgiyi sorguladıklarında kendi
tarafımızdakileri bile hedef alıyoruz. -
7:55 - 7:59Bu yol bize zalim, pusucu,
derinleşen bir kutuplaşma -
7:59 - 8:01ve hatta şiddet feveranları getirdi.
-
8:02 - 8:04Ben bu yolu hatırlıyorum.
-
8:04 - 8:06Bizi gitmek istediğimiz yere götürmeyecek.
-
8:07 - 8:10Bana umut veren şeyse bununla ilgili
yapabileceğimiz bir şeyler olması. -
8:11 - 8:12İyi haber, bunun yalın olması
-
8:13 - 8:15ve kötü haber ise zor olması.
-
8:15 - 8:19Anlaşmadığımız insanlarla konuşmalı
ve onları dinlemeliyiz. -
8:20 - 8:22Zor çünkü çoğu zaman
-
8:22 - 8:25karşı tarafın o pozisyona
nasıl geldiğini anlayamıyoruz. -
8:25 - 8:27Zor çünkü haklı kızgınlık duygusu,
-
8:27 - 8:31bizimkinin doğru taraf olduğundan
emin olmanın o hissi -
8:31 - 8:32o kadar baştan çıkarıcı ki.
-
8:33 - 8:35Zor çünkü empati ve şefkati
-
8:35 - 8:39bize düşmanlık ve aşağılama gösteren
insanlara genişletmemiz anlamına geliyor. -
8:40 - 8:43Aynen karşılık vermek
o kadar çekici ki -
8:43 - 8:45ama olmak istediğimiz insan bu değil.
-
8:45 - 8:47Direnebiliriz.
-
8:47 - 8:51Bu şekilde davranmak için Twitter'da
karşılaştığım, görünürde düşmanım -
8:51 - 8:55ama sonra sevgili arkadaşlarım
olan bu insanlardan hep esinleneceğim -
8:55 - 8:59ve özellikle anlayışlı ve gönlü zengin
bir kişiden bahsedecek olursam, -
8:59 - 9:00kocamdan.
-
9:01 - 9:04Ona karşılık verme
biçimimde bir farklılık yoktu. -
9:05 - 9:07Özel olan, onların yaklaşımıydı.
-
9:08 - 9:11Son birkaç yılda bunun
üzerine çok düşündüm -
9:11 - 9:14ve farklı yaptıkları,
-
9:14 - 9:16gerçek diyaloğu mümkün
kılan dört şey buldum. -
9:17 - 9:19Bu dört adım küçük fakat güçlüydü
-
9:19 - 9:21ve bunları bugün
zor konuşmalarda kullanmak için -
9:21 - 9:23yapabileceğim her şeyi yapıyorum.
-
9:24 - 9:27Birincisi, "Kötü niyet olduğunu varsayma!"
-
9:28 - 9:30Twitter'daki arkadaşlarım
şunu fark etti ki -
9:30 - 9:33sözcüklerim agresif ve kırıcı da olsa
-
9:33 - 9:36doğru şeyi yaptığıma
samimi olarak inanıyordum. -
9:36 - 9:40Kötü niyet olduğunu varsaymak, birinin
neden öyle davrandığını ve inandığını -
9:40 - 9:43gerçekten anlamaktan bizi
neredeyse anında alıkoyuyor. -
9:43 - 9:46Onların, bir ömür dolusu deneyimle
akılları biçimlenmiş insan evlatları -
9:46 - 9:48olduğunu unutuyoruz
-
9:48 - 9:50ve ilk kızgınlık dalgasında
takılıp kalıyoruz -
9:50 - 9:54ve konuşma bunun ötesine
geçmekte çok zorlanıyor -
9:55 - 9:57ama iyi ya da nötr niyet varsaydığımızda
-
9:57 - 10:01aklımıza diyalog için çok daha güçlü
bir çerçeve vermiş oluyoruz. -
10:02 - 10:05İkincisi, "Sorular sor."
-
10:06 - 10:09İdeolojik ayrımların öte tarafındaki
kişilerle iletişime girdiğimizde -
10:09 - 10:12soru sormak, farklılaşan
bakış açılarımız arasındaki -
10:12 - 10:14kopukluğu belirlememize
yardımcı oluyor. -
10:14 - 10:17Bu önemli çünkü karşı tarafın aslında
nereden geldiğini anlamazsak -
10:17 - 10:19etkili argümanlar sunamayız
-
10:20 - 10:22ve önemli çünkü onlara da
-
10:22 - 10:25bizim pozisyonumuzdaki
sorunlara işaret etme fırsatı veriyor. -
10:25 - 10:28Fakat sorular sormak başka
bir amaca hizmet ediyor. -
10:28 - 10:30Bir kişiye duyulduğu mesajını veriyor.
-
10:31 - 10:33Twitter'daki arkadaşlarım
suçlamayı bırakıp -
10:33 - 10:35sorular sormaya başladıklarında
-
10:35 - 10:37neredeyse otomatik bir şekilde
onların yaptığını yaptım. -
10:38 - 10:40Soruları, konuşmak için bana alan verdi
-
10:40 - 10:43ama aynı zamanda bana,
onlara soru sorma ve -
10:43 - 10:45cevaplarını samimiyetle
dinleme iznini de verdi. -
10:46 - 10:49Konuşmalarımızın dinamiğini
kökünden değiştirdi. -
10:50 - 10:52Üçüncüsü, "Sakin kal."
-
10:53 - 10:55Bu, uygulama ve sabır gerektiriyor
-
10:55 - 10:56fakat çok etkili.
-
10:57 - 11:01Westboro'da konuşma biçimimin başkalarını
nasıl etkilediğini takmamayı öğrendim. -
11:01 - 11:04Doğruluğumun, kabalığımı
meşrulaştırdığını düşündüm. -
11:04 - 11:08Sert tonlar, yükselmiş sesler,
hakaretler, söz kesmeler... -
11:08 - 11:11Ama bu strateji nihayetinde
amaçlananın tersine hizmet eder. -
11:11 - 11:12Stresli durumlarda,
-
11:12 - 11:15sesi ve alaycı, aşağılayıcı sert
tonu yükseltmek doğaldır -
11:15 - 11:20fakat bu, konuşmayı tatminkâr olmayan,
patlayıcı bir sona götürmeye neden oluyor. -
11:21 - 11:24Kocam, henüz sadece
bir Twitter tanıdığıyken -
11:24 - 11:27tartışmalarımız sıklıkla
sertleşir ve keskinleşirdi -
11:27 - 11:29fakat biz daima
tırmandırmayı reddederdik; -
11:29 - 11:31bunun yerine
konuyu değiştirirdik. -
11:31 - 11:34O bir fıkra anlatırdı ya da
bir kitap tavsiye ederdi -
11:34 - 11:37ya da tartışmadan ayrılmak için
nazikçe izin isterdi. -
11:38 - 11:39Tartışmanın bitmediğini,
-
11:39 - 11:43bizi sakinliğe döndürmek için sadece
kısa süreliğine durduğunu bilirdik. -
11:44 - 11:47Dijital iletişim medeniliğimizi azaltıyor
diye insanlar sık sık hayıflanıyor -
11:47 - 11:51fakat bu, online konuşmaların
yüz yüze olanlara kıyasla bir avantajı. -
11:52 - 11:54Düşüncelerini yıldırıcı
bulduğumuz insanlarla -
11:54 - 11:58bizim aramızda zamansal ve
mekansal bir tampon var. -
11:58 - 12:00Bu tamponu kullanabiliriz.
-
12:00 - 12:04Saldırmak yerine
ara verebilir, nefes alabilir, -
12:04 - 12:06konuyu değiştirebilir ya da uzaklaşabilir
-
12:06 - 12:09ve sonra hazır olduğumuzda
geri gelebiliriz. -
12:10 - 12:11Ve son olarak...
-
12:13 - 12:15"Argümanınızı ortaya koyun."
-
12:16 - 12:17Bu bariz görünebilir
-
12:17 - 12:20ama güçlü inançlara sahip olmanın
bir yan etkisi şudur ki -
12:20 - 12:22bazen pozisyonumuzun
değerinin bariz ve -
12:22 - 12:27kendini anlatır nitelikte olduğunu
ya da olması gerektiğini varsayarız, -
12:27 - 12:29apaçık ki doğru ve iyi oldukları için
-
12:29 - 12:32onları savunmamalıyızdır,
-
12:32 - 12:35birisi anlamıyorsa bu onun problemidir,
-
12:35 - 12:37onları eğitmek benim işim değildir.
-
12:38 - 12:39Ama bu kadar basit olsaydı
-
12:39 - 12:41hepimiz her şeyi aynı şekilde görürdük.
-
12:41 - 12:44Twitter'daki arkadaşlarım
ne kadar nazik olsa da -
12:44 - 12:46argümanlarını ortaya koymasalardı
-
12:46 - 12:50dünyayı farklı bir şekilde görmek
benim için çok daha zor olurdu. -
12:51 - 12:53Hepimiz yetiştirilişimizin bir ürünüyüz
-
12:53 - 12:56ve inançlarımız
tecrübelerimizi yansıtıyor. -
12:57 - 13:00Başkalarından fikirlerini kendiliğinden
değiştirmelerini bekleyemeyiz. -
13:01 - 13:02Değişim istiyorsak
-
13:02 - 13:04gerekçelendirmesini yapmalıyız.
-
13:05 - 13:09Twitter'daki arkadaşlarım inançlarından
ya da prensiplerinden vazgeçmediler, -
13:09 - 13:11sadece tepeden bakmaktan vazgeçtiler.
-
13:11 - 13:15Her şekilde meşrulaştırılabilecek
gücenişlerini kanalize ettiler ve -
13:15 - 13:19bana iyilik ve mizahla sertliği alınmış,
hedefe yönelik sorularla geldiler. -
13:20 - 13:22Bana bir insan olarak yaklaştılar
-
13:22 - 13:24ve bu, 20 yıl sürmüş şiddetli tepkilerden,
-
13:24 - 13:28hor görülmeden ve şiddetten
daha dönüştürücüydü. -
13:29 - 13:31Bazılarının bu yoğunlukta
bir iletişim için zamanı -
13:31 - 13:34ya da enerjisi ya da sabrı
olmayabileceğini biliyorum -
13:34 - 13:36fakat ne kadar zor olabilse de
-
13:36 - 13:38anlaşamadığımız birisine ulaşmak
-
13:38 - 13:41hepimizin yararlanabileceği bir imkan.
-
13:41 - 13:45Ve samimi olarak inanıyorum ki
biz zor şeyleri yapabiliriz, -
13:45 - 13:48sadece onlar için değil,
kendimiz için ve geleceğimiz için. -
13:48 - 13:51Tiksintiyi ve yola gelmez
çatışmaları tırmandırmak -
13:51 - 13:53kendimiz için
istediğimiz bir şey değil, -
13:53 - 13:54ya da ülkemiz için,
-
13:54 - 13:56ya da gelecek neslimiz için.
-
13:58 - 14:00Westboro'dan ayrılışımdan
birkaç hafta önce, -
14:00 - 14:04annem bana bir şey söyledi;
ailemle kalabilmemin bir yolu olmasını -
14:04 - 14:05çaresizce umut ederken...
-
14:07 - 14:09okuyamadığı pankartları
protestolarda tutan -
14:09 - 14:135 yaşındaki tombul yanaklı kız
olmadan önce bile -
14:13 - 14:15kalbimin her atışıyla
sevdiğim insanlarla... -
14:16 - 14:19Dedi ki: "Sadece bir insansın,
-
14:19 - 14:21benim sevgili, tatlı çocuğum"
-
14:22 - 14:23Benden mütevazi olmamı,
-
14:24 - 14:27Tanrı'yı ve büyüklerimi sorgulamamamı,
onlara güvenmemi istiyordu -
14:28 - 14:31ama bana göre daha büyük
resmi kaçırıyordu: -
14:32 - 14:33Hepimiz sadece insanız
-
14:34 - 14:37bu en temel gerçekle
yönümüz belirlenmeli -
14:37 - 14:40ve birbirimize iyi kalple ve
şefkatle yaklaşmalıyız. -
14:40 - 14:43Her birimiz oluşturduğumuz topluluklara
-
14:43 - 14:45ve kültürlere ve toplumlara
katkı yapıyoruz. -
14:46 - 14:51Bu öfke ve suçlama sarmalının sonu,
bu yıkıcı ve baştan çıkarıcı itkilere -
14:51 - 14:55teslim olmayı reddeden
bir kişiyle başlıyor. -
14:56 - 14:59Bizimle başlayacağına
karar vermeliyiz sadece. -
14:59 - 15:00Teşekkür ederim.
-
15:00 - 15:05(Alkış)
- Title:
- Ben Westboro Baptist Kilisesi'nde büyüdüm. İşte neden ayrıldığım...
- Speaker:
- Megan Phelps-Roper
- Description:
-
Kendilerinden başka herkesi şeytanlaştırmakla iftihar eden bir grupta büyümek nasıl bir şeydir? Megan Phelps-Roper, Amerika'nın en tartışmalı kilisesinin içindeki hayatın detaylarını ve kiliseden ayrılmaya karar vermesinde Twitter'da yaşadığı diyalogların nasıl belirleyici olduğunu anlatıyor. Bu sıradışı konuşmada, aşırı kutuplaşmaya dair kişisel deneyimlerini ideolojik sınırları aşmak için başarıyla kullanabileceğimiz bazı etkili yollarla birlikte anlatıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:17
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left | |
![]() |
jihyee lee accepted Turkish subtitles for I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left | |
![]() |
jihyee lee edited Turkish subtitles for I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left | |
![]() |
Eren Gokce edited Turkish subtitles for I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left | |
![]() |
Meric Aydonat rejected Turkish subtitles for I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left | |
![]() |
Grace shelton accepted Turkish subtitles for I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left | |
![]() |
Grace shelton edited Turkish subtitles for I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left | |
![]() |
Some Anon edited Turkish subtitles for I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left |