< Return to Video

Kahraman olmak ister misin? | Aykut Kadir Kurt | TEDxBahcesehirUniversity

  • 0:11 - 0:12
    Hamdım,
  • 0:12 - 0:14
    piştim,
  • 0:14 - 0:15
    yandım
  • 0:15 - 0:17
    ve şu an burada karşınızdayım.
  • 0:17 - 0:22
    Ben bugün sizlere hayat kurtarmanın
    en kolay yolunu anlatmaya geldim,
  • 0:22 - 0:25
    sevdiklerinizin hayatını
    sigortalamaya geldim,
  • 0:25 - 0:28
    karşılığında aynı şekilde
    yapmanızı rica etmeye geldim.
  • 0:29 - 0:33
    Bunu yaparken ben kendi
    hikâyemden de sıkça bahsedeceğim.
  • 0:33 - 0:35
    Güzel, keyifli bir aşk hikâyesi
  • 0:37 - 0:38
    ve başlıyorum.
  • 0:39 - 0:42
    Bundan yaklaşık 14 sene öncesinde,
  • 0:43 - 0:46
    bir yazlık kasabada bu gördüğünüz bendeniz
  • 0:46 - 0:49
    dünyanın en güzel gözlerini gördü,
  • 0:49 - 0:53
    peşinden koştu, çok istedi, aşık oldu
  • 0:53 - 0:58
    ve ne şanslı ki o gözler de
    o çocuğu kabul etti.
  • 0:58 - 1:02
    Dünyanın en güzel gözleri,
    bence Dilara'nın gözleri.
  • 1:03 - 1:07
    Sonrasında şey diyenler oldu,
  • 1:07 - 1:09
    "Ya bu yaz aşkı mı, değil mi?"
  • 1:09 - 1:11
    Biz başından beri
    öyle olmadığını biliyorduk.
  • 1:11 - 1:16
    Sevgimizin özelliği bence, bu tip
    sevgileri yaşayan başka insanlar da var,
  • 1:16 - 1:20
    birbirimizi büyüterek seviyor oluşumuzdu.
  • 1:21 - 1:24
    Kavgalar ettik, tartıştık
  • 1:24 - 1:26
    ama hep daha fazla sevdik.
  • 1:26 - 1:28
    Bir önceki günden hep daha fazla.
  • 1:30 - 1:33
    Yıllar geçti, evlendik.
  • 1:34 - 1:39
    Ben bir yandan özel sektör çalışanıyım
  • 1:39 - 1:44
    ama daha uzun sivil toplum
    gönüllüsü olmak üzere bir kariyerim var.
  • 1:44 - 1:46
    O dönem 2013 yılıydı,
  • 1:46 - 1:49
    biz devlet korumasında kalan
    çocuklarla ilgili çalışıyoruz.
  • 1:50 - 1:52
    Haziran ayı 2013 yılının,
  • 1:53 - 1:56
    Twitter'da bir etiket gördüm,
    #Efe'yeİyilikLazım,
  • 1:57 - 1:59
    ama böyle herkes paylaşıyor,
  • 1:59 - 2:04
    herkes binlerce on binlerce yüz binlerce
    retweet'ler havada uçuşuyor.
  • 2:05 - 2:10
    Dedim herhâlde bununla ilgili bir şey
    yapmasak da olur yani bu konu hakkında.
  • 2:10 - 2:16
    Üç ay geçti, aynı etiketi tekrar
    gördüm ve yine trend olmuştu.
  • 2:17 - 2:22
    Efe'ye iyilik lazım,
    maalesef Efe'yi kaybettik.
  • 2:23 - 2:26
    Şimdi Efe bir çocuk,
  • 2:26 - 2:29
    herkes bir şeyler yapmış gibi
    hissediyorum ben.
  • 2:29 - 2:32
    Araştırdım, yani niye böyle oldu ki!
  • 2:32 - 2:35
    Yarım saat sonunda anladım,
  • 2:35 - 2:38
    Efe'nin kök hücre nakline ihtiyacı vardı.
  • 2:39 - 2:41
    Bunun için kök hücre
    bağışçılarına ihtiyacı vardı,
  • 2:42 - 2:45
    çok fazla sayıda olması
    gerekiyor bu havuzumuzun
  • 2:46 - 2:49
    ve ben o havuzda olmayan
    insanlardan biriydim.
  • 2:51 - 2:54
    Çok içselleştirdim,
    hemen Dilara'ya anlattım.
  • 2:54 - 2:58
    "Dilara hani böyle bir şey
    görmüştük ya, konuşmuştuk üstüne."
  • 2:58 - 2:59
    Evet, dedi, gördüm.
  • 3:00 - 3:01
    "Ben de gördüm," dedi.
  • 3:01 - 3:06
    Aynı şeyleri hissettiğini o an
    zaten bakışlarından anladım ben de.
  • 3:08 - 3:11
    Ertesi gün gittik örnek bıraktık.
  • 3:12 - 3:14
    Bizde şöyle bir şey vardır,
  • 3:14 - 3:18
    biz Türk toplumu olarak veya insanlık
    olarak yani bir şeye üzülüyoruz,
  • 3:18 - 3:20
    gerçekten çok üzülüyoruz,
  • 3:20 - 3:23
    üzülmekteki samimiyete
    gerçekten diyecek bir şey yok
  • 3:23 - 3:27
    fakat "üşengeç üzüntü"
    diye bir kavram var.
  • 3:28 - 3:31
    Hani üzülmek yetmiyor, gitmek gerekiyor.
  • 3:31 - 3:35
    Dermanı olabileceğiniz bir dert var
    ortada, harekete geçmeniz gerekiyor.
  • 3:36 - 3:39
    Hemen arkadaşlarımıza anlattık,
    her gün birini götürüyoruz.
  • 3:39 - 3:43
    "Hadi gel, bu akşam seninle buluşalım.
    Hem ne zamandır görüşmüyoruz."
  • 3:43 - 3:47
    Meseleyi anlatıyoruz ve tabii ki
    kabul ediyorlar, örnek bırakıyorlar.
  • 3:48 - 3:51
    Sonra Dilara'yla konuşuyoruz yine.
  • 3:53 - 3:56
    Dedim ki, birilerinin
    bir şey yapması lazım.
  • 3:56 - 3:59
    Bakın bu çok güzel bir sorudur.
  • 3:59 - 4:03
    Birilerinin bir şey yapması
    lazım ve bu çok sorulur.
  • 4:04 - 4:09
    İkincisi pek az sorulur, ama ikincisi
    olmadan ilki boşta kalacak bir sorudur.
  • 4:10 - 4:14
    Neden o birileri biz
    olmayalım ki, diye sorduk
  • 4:14 - 4:17
    ve Belki de Sensin böyle ortaya çıktı.
  • 4:18 - 4:23
    Belki de Sensin ne yapar,
    şimdi o kısma geçiyorum.
  • 4:24 - 4:29
    Belki de Sensin, 18-50
    yaş arasındaki sağlıklı bireyleri
  • 4:29 - 4:34
    kök hücre bağışçılığına yönlendirmek
    için gönüllü çalışan bir organizasyondur.
  • 4:35 - 4:37
    Kesinlikle kan toplamayız,
  • 4:38 - 4:42
    tamamen gönüllülük esasına göre
    Kızılay'a yönlendirmede bulunuruz.
  • 4:42 - 4:47
    Sağlık Bakanlığı'nın verdiği
    direktifler doğrultusunda çalışırız,
  • 4:47 - 4:49
    birlikte çalışırız, ortak çalışırız.
  • 4:49 - 4:55
    18-50 yaş arasında sağlıklı
    bir bireyseniz kısmı süper.
  • 4:55 - 5:00
    "Aa ben zaten 17 yaşındayım,"
    "Ben 52 yaşındayım," diyorsanız
  • 5:00 - 5:02
    kaçmayın, kaçamazsınız öyle söyleyeyim.
  • 5:02 - 5:04
    Anlatabilirsiniz.
  • 5:05 - 5:07
    Burada önemli olan iki mevzu var;
  • 5:07 - 5:11
    öğrendiğiniz zaman ertelememek
    ve vazgeçmemek üzere bağışçı olmak,
  • 5:12 - 5:15
    olduktan sonra da insanlara anlatmak.
  • 5:17 - 5:20
    Süreç şöyle; gidiyorsunuz Kızılay'a,
    3 tüp kan örneği bırakıyorsunuz,
  • 5:21 - 5:23
    kısa bir onay formu var
    onu dolduruyorsunuz,
  • 5:23 - 5:26
    burada kritik nokta
    iletişim bilginiz değişirse
  • 5:26 - 5:28
    lütfen Kızılay'ı arayarak haber verin
  • 5:29 - 5:33
    ve siz artık bir kök hücre bağışçısı
    adayısınız, bir kahraman adayısınız.
  • 5:34 - 5:37
    Birinin ihtiyacı olduğu zaman da nakle,
  • 5:37 - 5:41
    bu arada kök hücre nakli lösemi,
    lenfoma çeşitli kan hastalıklarından
  • 5:41 - 5:44
    tedavi gören kişilerin son şansı,
  • 5:45 - 5:47
    o kişi diyecek ki benim ihtiyacım var,
  • 5:47 - 5:52
    siz de oradaysanız buradayım senin
    hayatını kurtarmak için geliyorum.
  • 5:55 - 5:58
    Üç tüp örneği verdiniz,
    eşleşmeyi bekliyorsunuz.
  • 5:58 - 6:01
    Telefonunuz çaldı,
    büyük bir mutlulukla açtınız,
  • 6:02 - 6:04
    sizden tekrar örnek alınıyor.
  • 6:04 - 6:08
    Acaba işte doğru kişiden doğru örnekleri
    doğru şekilde işleyebilir miyiz,
  • 6:08 - 6:10
    bir de biraz daha detaylı test yapıyorlar.
  • 6:11 - 6:13
    Sonrasında bir check-up
    sürecine giriyorsunuz,
  • 6:14 - 6:18
    her şey tamamsa
    bir nakil tarihi belirleniyor.
  • 6:18 - 6:20
    Burada insanların çok
    korktuğu noktaya geliyorum.
  • 6:20 - 6:26
    Yani birtakım hurafeler maalesef
    gerçeklerden daha hızlı yayılıyor.
  • 6:26 - 6:30
    İşte, matkapla alıyorlarmış gibi bir--
  • 6:31 - 6:34
    evet öyle bir şey kesinlikle yok.
  • 6:34 - 6:38
    Sağlık sektöründe önemli olan
    önce sağlıklı insanın hayatını korumak.
  • 6:39 - 6:42
    Tercihinize bırakılıyor bu yöntemler.
  • 6:42 - 6:46
    İlki tercih oranı %10-%20 arası değişiyor,
    benim favorim,
  • 6:48 - 6:50
    genel anestezi altında yapılıyor,
  • 6:51 - 6:53
    bir buçuk saat sürüyor ortalama işlem,
  • 6:53 - 6:58
    sizin kalça leğen kemiğinizden özel
    bir iğneyle kök hücreleriniz alınıyor.
  • 6:59 - 7:03
    O gün isterseniz hastanede
    kalabilirsiniz bir gün,
  • 7:03 - 7:06
    istemezseniz de kendinizi iyi
    hissediyorsanız devam edebilirsiniz.
  • 7:07 - 7:09
    Diğer yöntem daha çok kullanılan,
  • 7:10 - 7:12
    dört gün boyunca size aşılama yapılıyor,
  • 7:12 - 7:15
    insülin iğnesi gibi düşünebilirsiniz
    çok hafif bir aşı.
  • 7:15 - 7:21
    Bunun amacı da şu, kandaki dolaşım oranını
    kök hücrelerin dolaşım oranını arttırmak.
  • 7:22 - 7:25
    Dört gün bitiyor ortalama,
  • 7:25 - 7:28
    beşinci gün de siz televizyon
    koltuğuna uzanır gibi uzanıyorsunuz.
  • 7:28 - 7:30
    İki tane damar yolu açılıyor sizden,
  • 7:31 - 7:35
    bir damar yolunuzdan kanınız
    çekiliyor kök hücreler ayrıştırılıyor,
  • 7:35 - 7:39
    diğer kolunuzdan size
    geri veriliyor kanın geri kısmı.
  • 7:39 - 7:42
    Ortalama bu işlem de üç buçuk saat sürüyor
  • 7:42 - 7:47
    ve siz sırf bunu yaptığınız için
    bir hayat kurtarmış oluyorsunuz.
  • 7:48 - 7:51
    Peki sorarım sizlere, çok mu zor bu işlem?
  • 7:52 - 7:53
    Değil.
  • 7:54 - 7:56
    Peki yapmazsanız ne oluyor?
  • 7:58 - 8:02
    Yapmazsanız binlerce kişi
    hayatını kaybediyor,
  • 8:02 - 8:06
    bizde bir de şöyle bir söylem vardır
    rahatlık vardır daha doğrusu,
  • 8:06 - 8:09
    "Nasıl olsa benim başıma gelmez."
  • 8:09 - 8:11
    İşte öyle olmuyor.
  • 8:12 - 8:14
    Hikâyenin devamını anlatayım sizlere.
  • 8:17 - 8:20
    Şeyi özellikle vurgulayayım,
    bütün süreç ücretsizdir,
  • 8:21 - 8:24
    söylemeye gerek yok gibi
    düşünüyorum gerçi ama belirteyim yine.
  • 8:25 - 8:28
    İdari izninize kadar Sağlık Bakanlığı
    tarafından süreç yönetilir.
  • 8:30 - 8:34
    Şimdi biz Belki de Sensin'i kurduk,
    2 sene geçti.
  • 8:34 - 8:38
    Büyüyoruz ama nasıl büyüyoruz,
    hayallerimizin ötesinde bir iş oluyor.
  • 8:38 - 8:43
    Daha önce sivil toplumla çalışmışız ama bu
    kez daha büyük bir ilgiyle karşılaştık.
  • 8:43 - 8:45
    Böyle şehirlere falan yayılıyoruz.
  • 8:46 - 8:52
    O dönemde dedik ki biz tamamlanmak
    istiyoruz, aile olmak istiyoruz.
  • 8:53 - 8:56
    İşte Dilaram 32 haftalık hamile.
  • 8:58 - 9:02
    Doktor bana dedi ki,
    "Dilara lenfoma."
  • 9:03 - 9:05
    Dedim ki, nasıl olur.
  • 9:06 - 9:11
    Biz Belki de Sensin ismini tasarlarken
    tam olarak bunu düşünmüştük
  • 9:11 - 9:13
    ama bu kadarını tahmin etmiyorduk.
  • 9:13 - 9:16
    Birinin hayatını kurtaracak
    kişi belki de sensin,
  • 9:18 - 9:21
    başına gelebilecek kişi de
    belki de sensin.
  • 9:21 - 9:26
    Hayat sigortası derken vurgulamak
    istediğimiz yer tam olarak bu.
  • 9:26 - 9:28
    Ne kadar kişiye anlatırsanız,
  • 9:28 - 9:31
    sevdiklerinizin hayatını
    sigortalamış olacaksınız.
  • 9:33 - 9:36
    Tabii hastane süreci başladı,
  • 9:36 - 9:39
    çocuğumuz çok sağlıklı
    bir şekilde doğdu Demir.
  • 9:40 - 9:45
    Adıyla yaşıyor, demir gibi
    devam ediyor hayatına.
  • 9:45 - 9:47
    Biz 11 ay hastanedeydik,
  • 9:47 - 9:49
    burada da genelde
    insanlar şey tahmin eder,
  • 9:50 - 9:52
    çok büyük acılar yaşanıyor içeride.
  • 9:52 - 9:54
    Evet çok ciddi bir tedavi var,
  • 9:54 - 9:58
    tahmin edemezsiniz bir insanın
    kaç litre kemoterapi ilacı alabileceğini.
  • 9:59 - 10:03
    Söyleseler şaşırırsınız,
    boşverin duymayın da zaten.
  • 10:03 - 10:07
    O kısma evet, ama biz orada
    birbirimize aşık olmaya devam ettik.
  • 10:08 - 10:11
    Ne yapıyorduk,
    birbirimizle şakalaşıyorduk.
  • 10:11 - 10:15
    Arkadaşlarımız geliyordu,
    onlarla sohbet ediyorduk.
  • 10:15 - 10:20
    Onun dışında ben sürekli yanındaydım
    Dilara'nın 7/24 refakatçisi bendim.
  • 10:22 - 10:25
    Serum askısını alıyorduk,
    üçümüz dans ediyorduk
  • 10:25 - 10:29
    çünkü o an ve çoğu an ilaç
    alması gerekiyordu hastanedeyken.
  • 10:30 - 10:32
    Çok zor anlar da oldu.
  • 10:32 - 10:36
    Bir tanesini söyleyeceğim, şu yüzden
    söylüyorum sizi üzmek için değil,
  • 10:36 - 10:39
    bir an önce harekete geçin
    diye anlatmak istiyorum.
  • 10:40 - 10:43
    Ben üç kez öğrendim --
  • 10:44 - 10:49
    üç kez söyledim Dilara'ya
    sevgilime kanser olduğunu
  • 10:49 - 10:52
    bu dudaklardan, o da üç kez duydu.
  • 10:53 - 10:56
    Söylemesi çok ağır bir şey,
    duymasını tahmin bile edemiyorum.
  • 10:57 - 10:59
    İki kez çünkü bilincini
    kaybetmişti hastanede
  • 11:00 - 11:03
    ve aynı süreci üç kez
    yaşamak durumunda kaldı,
  • 11:03 - 11:05
    aynı kabullenmeyi de.
  • 11:06 - 11:10
    Şimdi vurgulamam gereken
    birkaç yer var,
  • 11:10 - 11:11
    hikâyeye devam edeceğiz.
  • 11:13 - 11:16
    Bize diyorlar ki,
    "Canımız çok yanar mı?"
  • 11:16 - 11:18
    Evet, yalan söyleyemeyiz.
  • 11:18 - 11:22
    Lösemili bir çocuğun bir sene
    boyunca gördüğü tedaviyi hayal edin,
  • 11:22 - 11:25
    onun beş dakikası kadar
    yanar canınız.
  • 11:26 - 11:28
    Diyorlar ki, "Kök hücrelerimiz biter mi?"
  • 11:28 - 11:33
    Bitmez, kök hücre zaten kendini
    en hızlı yenileyen hücrelerden bir tanesi.
  • 11:33 - 11:37
    Yine diyorlar ki,
    daha kızdıklarıma geleyim,
  • 11:39 - 11:41
    "Beni kan tutar, ben gidemem."
  • 11:44 - 11:47
    Tamam seni kan tutar, bırak tutsun.
  • 11:47 - 11:52
    Seni tutacak kan bir başkasını
    hayatta tutacaksa, lütfen tutsun.
  • 11:53 - 11:57
    Sonra başka ne var,
    "Ben kan verirken bayılıyorum."
  • 11:58 - 11:59
    Ya yapmayın,
  • 11:59 - 12:03
    ölmekle bayılmayı
    karıştırıyorsunuz, karıştırmayın.
  • 12:03 - 12:09
    Yani siz bayılacaksınız diye, öteki
    taraftaki insan hayatını kaybetmesin.
  • 12:11 - 12:13
    11 ay sürdü bizim hastane sürecimiz.
  • 12:14 - 12:17
    Belki de Sensin ekibi
    inanılmaz bir şekilde arkamdaydı,
  • 12:17 - 12:19
    hepsine ne kadar teşekkür etsem az.
  • 12:20 - 12:21
    Hâlâ birlikteyiz.
  • 12:21 - 12:26
    11 ayın sonunda Dilara bu
    dünyadan ayrılmak zorunda kaldı.
  • 12:28 - 12:30
    Ben bu dünyada kaldım.
  • 12:34 - 12:38
    Ne yapmak istediysek
    başımıza geldi, öyle oldu.
  • 12:40 - 12:41
    Dilara'nın bir sözü var,
  • 12:41 - 12:45
    "Ben hiçbir şey yapmadım,
    her şey benim başıma geldi."
  • 12:47 - 12:48
    Ama şöyle düşünüyorum,
  • 12:48 - 12:52
    benim diğer sevdiğim insanlar da hayatta
  • 12:52 - 12:56
    ve Dilara tarafından
    çok güzel sevilmiş birisi olarak,
  • 12:56 - 12:59
    sevmeyi ondan öğrenen
    ona öğreten birisi olarak
  • 13:01 - 13:04
    geri adım atamazdım,
    anlatmaya devam ediyorum.
  • 13:04 - 13:07
    Bizim hikâyemiz de
    biraz şiirdeki gibi oldu:
  • 13:08 - 13:10
    "Tahir olmak da ayıp değil,
  • 13:11 - 13:13
    Zühre olmak da,
  • 13:13 - 13:15
    Hatta sevda yüzünden
  • 13:15 - 13:16
    ölmek de ayıp değil,
  • 13:16 - 13:20
    Bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte,
  • 13:20 - 13:22
    yani yürekte."
  • 13:25 - 13:26
    (Alkış)
  • 13:36 - 13:39
    Size biraz Belki de Sensin'in geldiği
    noktadan bahsetmek istiyorum.
  • 13:40 - 13:43
    Şu an 15 şehre yayılmış
    durumdayız kontrollü bir şekilde,
  • 13:43 - 13:46
    hızlı bir şekilde yayılıyoruz.
  • 13:46 - 13:49
    Harika bir insan topluluğuna sahibiz,
  • 13:49 - 13:53
    yüzlerce firmaya kök hücre
    bağışçılığını anlattık.
  • 13:53 - 13:55
    Yüz yüze anlatımın daha etkili
    olduğunu düşünüyoruz.
  • 13:56 - 13:59
    Yine onlarca üniversitede çıktık,
    binlerce kişiye anlattık.
  • 14:02 - 14:05
    Üç aydır da çiçeği burnunda bir derneğiz.
  • 14:05 - 14:09
    Bizim tüzüğümüzün ana değerleri;
  • 14:09 - 14:13
    Dilara'nın vurgulamak isterim
    bir hastane odasında,
  • 14:13 - 14:17
    o süreçteyken oğluma
    aşılayacağım değerler diye
  • 14:17 - 14:20
    bir Instagram paylaşımından geliyor.
  • 14:20 - 14:22
    Onlar da şunlar:
  • 14:23 - 14:27
    Dürüst ol, vicdanlı ol, ahlaklı ol.
  • 14:28 - 14:30
    Ölümler için üzül,
  • 14:30 - 14:33
    hem de onlardanmış
    bunlardanmış demeden üzül.
  • 14:33 - 14:36
    Kimsenin acısına "Oh olmuş," deme.
  • 14:37 - 14:41
    Ölümün değil, yaşamın
    kutsandığı bir dünyaya inan.
  • 14:41 - 14:46
    Vurguluyorum, ölümün değil,
    yaşamın kutsandığı bir dünyaya inan.
  • 14:47 - 14:49
    Ben, Aykut Kadir Kurt,
  • 14:49 - 14:51
    biz Belki de Sensin,
  • 14:52 - 14:56
    ölümün değil, yaşamın kutsandığı
    bir dünyaya inanıyoruz.
  • 14:56 - 15:01
    Sizden istiyoruz, lütfen
    insanlara yaşama fırsatı verin,
  • 15:01 - 15:05
    lütfen kök hücre bağışçısı olun,
    herkese de anlatın.
  • 15:05 - 15:07
    Dinlediğiniz için teşekkürler.
  • 15:07 - 15:08
    (Alkış)
Title:
Kahraman olmak ister misin? | Aykut Kadir Kurt | TEDxBahcesehirUniversity
Description:

Aykut Kadir Kurt TEDxBahcesehirUniversity konuşmasında yaşadığımız toprakların değerini bilmenin önemini ve kalmanın gitmekten daha cesur bir hareket olduğunu anlatıyor.
Nisan 2019 - Zorlu PSM - İstanbul
#KırılmaNoktası 1985 Sakarya dogumlu olan Kurt, 2009 İstanbul Üniversitesi İktisat bölümünden mezun oldu. Dokuz senedir çeşitli bankaların IT departmanlarında analist olarak çalıştı. Aynı zamanda, birçok teknoloji internet sitesinde bloggerlık ve yöneticilik yapmıstır. Kurt, Hayatı anlamaya ve ögrenmeye çalısırken sivil toplum adına çalısmanın iyi geldigini belirtiyor: “10 sene devlet koruması altında yasan çocuklar adına gönüllü olarak çalıştıktan sonra sevgili esimle birlikte kök hücre bağışçılığı için çalışan ‘Belki de Sensin’ organizasyonunu kurduk. İnsanlar hayatlarına devam edebilecekken bunu toplum sayesinde yapamıyorlardı.” diyor ve ekliyor; “Hayat sigortası olusturmaya çalısırken ironik bir sekilde sevgilim, kök hücre eslesmesi yakalayamadıgı için (Belki de Sensin’i kurmadan herhangi bir hastalıgımız yoktu.) bize baska bir âlemden güç veriyor.” Belki de Sensin gönüllüsü olan Aykut Kadir, organizasyon için çesitli projeler üretmektedir. Aykut Kadir Kurt’un bir oglu vardır.

This talk was given at a TEDx event using the TED conference format but independently organized by a local community. Learn more at https://www.ted.com/tedx

more » « less
Video Language:
Turkish
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
15:12

Turkish subtitles

Revisions