< Return to Video

Hayatın sonunda gerçekten ne önemli

  • 0:02 - 0:05
    Kendimize gelmemiz için
    bir sebebe ihtiyacımız var.
  • 0:07 - 0:09
    Benim için, bu sadece 11.000 volttu.
  • 0:11 - 0:13
    Sormayacak kadar çok kibarsınız,
  • 0:13 - 0:14
    size anlatacağım.
  • 0:15 - 0:18
    Üniversite ikinci sınıftayken bir gece,
  • 0:18 - 0:21
    Şükran Günü tatilinden yeni dönmüştüm,
  • 0:21 - 0:24
    birkaç arkadaşım ve ben takılırken,
  • 0:24 - 0:28
    park edilmiş bir banliyö treninin
    üstüne çıkmaya karar verdik.
  • 0:28 - 0:31
    Üzerimizdeki kablolarla
    sadece orada oturacaktık.
  • 0:31 - 0:34
    O zaman nasıl olduysa
    iyi bir fikir gibi göründü.
  • 0:35 - 0:37
    Kesinlikle daha aptalca şeyler yapmıştık.
  • 0:38 - 0:41
    Arkadaki merdivenin üzerine
    hızlıca çıktım,
  • 0:41 - 0:43
    ayağa kalktığımda,
  • 0:43 - 0:47
    elektrik akımı kolumdan girdi,
  • 0:47 - 0:49
    beni devirdi ve ayaklarımdan çıktı,
    bu sondu.
  • 0:52 - 0:54
    O saatin hâlâ çalıştığına inanır mısınız?
  • 0:56 - 0:57
    Canına okuduğum!
  • 0:57 - 0:58
    (Gülüşme)
  • 0:59 - 1:01
    Babam şimdi onu dayanışmada takıyor.
  • 1:03 - 1:09
    O gece ölümle -- kendi ölümümle
    resmi ilişkim başladı,
  • 1:09 - 1:13
    ayrıca bir hasta olarak uzun süren
    koşuşturmacam başladı.
  • 1:13 - 1:14
    Bu iyi bir kelime.
  • 1:14 - 1:16
    Anlamı, acı çeken kimse.
  • 1:17 - 1:19
    Sanıyorum ki hepimiz hastayız.
  • 1:20 - 1:22
    Şimdilerde Amerikan sağlık sistemi
  • 1:22 - 1:25
    işlevsel bozukluğun adil paylaşımından
    daha fazlasına sahip --
  • 1:25 - 1:27
    görkemini karşılamak için şüphesiz.
  • 1:28 - 1:32
    Şu an bir doktorum,
    bir bakımevi ve hafifletici tıp doktoru,
  • 1:32 - 1:34
    bu yüzden her iki taraftan da
    hizmeti gördüm.
  • 1:35 - 1:39
    Bana inanın; sağlık hizmetine giren
    neredeyse herkes,
  • 1:39 - 1:42
    gerçekten herkes iyi niyetli.
  • 1:43 - 1:47
    Fakat onun içinde çalışan bizler
    sıklıkla hizmet vermeyen
  • 1:47 - 1:51
    bir sistemin farkında olmayan
    hizmetkârlarıyız.
  • 1:52 - 1:53
    Niçin?
  • 1:54 - 1:57
    Aslında, bu sorunun
    oldukça kolay bir cevabı var,
  • 1:57 - 1:59
    birçok şeyi açıklıyor:
  • 1:59 - 2:05
    Çünkü sağlık hizmeti hastalıklarla
    tasarlanmıştır, insan merkezli değildir.
  • 2:06 - 2:09
    Elbette o kötü bir şekilde tasarlanmıştır.
  • 2:10 - 2:16
    Kötü dizaynın etkileri, hiçbir
    yerde daha fazla kalp kırıcı değildir
  • 2:16 - 2:20
    veya iyi bir dizayn fırsatı
    daha zorlayacı,
  • 2:20 - 2:22
    maddelerin fiziksel olarak
    işlemden geçtiği,
  • 2:22 - 2:25
    hayatın sonuna kıyasla.
  • 2:26 - 2:28
    Geri dönüş yoktur.
  • 2:30 - 2:35
    Benim bugünkü amacım
    disiplinlere el uzatmak
  • 2:35 - 2:39
    ve tasarım düşüncesini büyük sohbetimiz
    içerisine davet etmektir.
  • 2:39 - 2:45
    Yani, niyeti ve yaratıcılığı
  • 2:45 - 2:48
    ölüm deneyimine kazandırmak.
  • 2:49 - 2:53
    Önümüzde anıtsal bir fırsat bulunmaktadır,
  • 2:53 - 2:58
    birkaç evrensel konunun birinden önce
  • 2:58 - 3:01
    sivil bir toplumun yanında birey olarak
  • 3:01 - 3:05
    ölümümüzün nasıl olduğunu,
    yeniden düşünmek ve tasarlamak için.
  • 3:07 - 3:10
    Öyleyse hadi sondan başlayalım.
  • 3:12 - 3:16
    İnsanların çoğu için ölüm hakkındaki
    en korkutucu şey ölü olmak değildir;
  • 3:16 - 3:17
    ölüyor olmaktır, acıdır.
  • 3:18 - 3:19
    Bu anahtar bir ayrımdır.
  • 3:20 - 3:23
    Bunun zeminine ulaşmada
  • 3:23 - 3:27
    acı çekmek gerekenle değiştirebileceğimiz
    acı üzerine kafa yormak
  • 3:27 - 3:30
    yararlı olabilir.
  • 3:30 - 3:36
    İlki doğaldır ve yaşamın asıl bölümüdür,
  • 3:36 - 3:41
    buna yeniye yer açmak deriz,
    alışmak, büyümek.
  • 3:43 - 3:48
    Kendimizden daha büyük güçleri fark etmek
    gerçekten iyi olabilir.
  • 3:49 - 3:52
    Onlar hayatımıza ölçülü olmayı getirir.
  • 3:52 - 3:55
    Evrensel doğru boyutlandırma gibi.
  • 3:57 - 3:59
    Uzuvlarımı kaybettikten sonra,
  • 3:59 - 4:04
    bu kaybım,
    değişmeyecek bir gerçeğe dönüştü,
  • 4:04 - 4:07
    zorunlu olarak hayatımın bir bölümü,
  • 4:07 - 4:13
    bu gerçeği ve kendimi
    reddedemeyeceğimi öğrendim.
  • 4:15 - 4:18
    Bu biraz zaman aldı ama sonunda öğrendim.
  • 4:19 - 4:21
    Gerekli acı ile ilgili
    diğer harika şey ise,
  • 4:21 - 4:24
    bakıcı ve hastayı
  • 4:25 - 4:29
    bir araya getirmesidir,
  • 4:30 - 4:32
    yani insanları.
  • 4:33 - 4:37
    Bunun sonunda, iyileşmenin nerede
    olduğunu sonunda anlarız.
  • 4:38 - 4:41
    Evet, merhamet, dün öğrendiğimiz gibi,
  • 4:41 - 4:43
    birlikte acı çekmek.
  • 4:45 - 4:48
    Şimdi, diğer taraftan sistemler üzerinde,
  • 4:48 - 4:51
    acının çoğu gereksizdir, yaratılmıştır.
  • 4:52 - 4:54
    Bunun hiçbir yararı olmaz.
  • 4:55 - 4:59
    Ama güzel haberse,
    bu acının uydurulduğudur,
  • 4:59 - 5:01
    yani, bunu değiştirebiliriz.
  • 5:02 - 5:06
    Nasıl öldüğümüz aslında
    bizim etkileyebildiğimiz bir şeydir.
  • 5:06 - 5:10
    Bu temel ayrımı hassas şekilde yapmak,
  • 5:11 - 5:14
    gerekli ve gereksiz acı çekmek arasında
  • 5:14 - 5:18
    bize bugün üç temel ipucundan
    birincisini verir.
  • 5:18 - 5:22
    Sonuçta bakım yapan kişilerin rolü,
  • 5:23 - 5:27
    acıyı rahatlatmaktır, artırmak değil.
  • 5:30 - 5:32
    Geçici bakım ilkelerine sadık kalmayı,
  • 5:32 - 5:36
    yansıtıcı bir işlev olarak görürüm.
  • 5:36 - 5:39
    Reçete yazan bir hekim gibi.
  • 5:39 - 5:44
    Palyatif bakım, çok önemlidir
    ama çok az anlaşılmıştır.
  • 5:45 - 5:48
    Sadece hayat sonundaki bakımla
    sınırlı değildir, ama onu içerir.
  • 5:48 - 5:51
    Darülaceze ile limitli değildir.
  • 5:51 - 5:54
    Bu konfor ve her aşamada
    iyi yaşamakla ilgilidir.
  • 5:55 - 5:58
    Lütfen yakında ölmek zorunda
    olmadığınızı bilin,
  • 5:58 - 6:00
    palyatif bakımdan yararlanmak için.
  • 6:01 - 6:04
    Şimdi izin verin sizi
    Frank ile tanıştırayım.
  • 6:06 - 6:07
    Bu noktayı aydınlatır.
  • 6:07 - 6:09
    Frank'i yıllardır görüyorum.
  • 6:09 - 6:14
    Prostat kanserinin ilerlemiş bir evresinde,
    HIV virüsüyle de uzun zamandır yaşamakta.
  • 6:14 - 6:16
    Onun kemik ağrıları ve yorgunluğu
    üzerinde çalışırız.
  • 6:16 - 6:20
    Ama zamanın çoğunu onun hayatını
    yüksek sesle düşünerek geçiririz --
  • 6:21 - 6:23
    gerçekten, hayatlarımız hakkında.
  • 6:23 - 6:25
    Bu şekilde Frank kederlenir.
  • 6:25 - 6:28
    Böylece o birilerini kaybettikçe
    buna ayak uydurabilir,
  • 6:29 - 6:32
    gelecek anı yaşamaya hazır olmak için.
  • 6:34 - 6:38
    Kayıp önemlidir, pişmanlık da öyle.
  • 6:39 - 6:41
    Frank her zaman maceracıydı --
  • 6:41 - 6:44
    O, Norman Rockwell'in resimlerinden
    çıkmış gibi görünür.
  • 6:44 - 6:46
    Pişmanlıktan da hoşlanmaz.
  • 6:46 - 6:49
    Bir gün kliniğe geldiğinde şaşırmadık.
  • 6:49 - 6:53
    Kolorado Nehri'nde
    rafting yapmak istiyordu.
  • 6:53 - 6:55
    Bu iyi bir fikir miydi?
  • 6:55 - 6:59
    Tüm riskler ve sağlık durumuyla
    bazılarımız hayır diyecekti.
  • 7:00 - 7:03
    Çoğumuz dedik ama o bunu başardı,
    hâlâ yapabilirken.
  • 7:04 - 7:08
    Muhteşem ve harikulade bir gezintiydi.
  • 7:09 - 7:14
    Buz gibi bir su, kabarmış kuru bir hava,
    örümcekler, yılanlar,
  • 7:14 - 7:18
    Büyük Kanyon'un duvarlarından
    gelen yaban hayatı iniltileri --
  • 7:20 - 7:23
    Dünya'nın tüm harika tarafları
    kontrolümüzün dışında.
  • 7:24 - 7:26
    Frank'in kararı, belki etkileyiciydi.
  • 7:26 - 7:29
    Birçoğumuzun yapmak isteyeceği türden.
  • 7:29 - 7:34
    Bizim için neyin iyi olduğuyla ilgili
    destek alsaydık.
  • 7:37 - 7:41
    Bugün en çok bakış açılarımızdaki
    değişikliği konuşuyoruz.
  • 7:43 - 7:45
    Kazadan sonra, üniversiteye döndüğümde,
  • 7:45 - 7:48
    alanımı sanat tarihi olarak değiştirdim.
  • 7:48 - 7:52
    Görsel sanatlar okurken, nasıl gördüğümüzü
    öğreneceğimi düşündüm --
  • 7:54 - 7:57
    neyi gördüğünün çoğunu
    değiştiremeyen bir çocuk için,
  • 7:57 - 8:00
    bu güçlü bir dersti.
  • 8:01 - 8:04
    Bakış açısı, bizim içimizde
    oynadığımız bir simyadır,
  • 8:04 - 8:07
    acıyı çiçeğe dönüştürmek.
  • 8:10 - 8:14
    Şu an San Francisco'da
    harika bir yerde çalışıyorum,
  • 8:14 - 8:16
    ''Zen Darülaceze'' projesi denilen.
  • 8:16 - 8:20
    Bizim bazı ritüellerimiz
    bakış açılarımızı değiştiriyor.
  • 8:20 - 8:23
    Aramızdan birisi öldüğünde,
  • 8:23 - 8:28
    morgdaki adam gelir,
    biz bedeni bahçeden dışarı çıkarırız.
  • 8:28 - 8:30
    Kapıya geldiğimizde dururuz.
  • 8:30 - 8:32
    Kim isterse --
  • 8:32 - 8:35
    dostları, ailesi, hemşireler, gönüllüler,
  • 8:35 - 8:37
    cenaze arabası sürücüsü de, şimdi --
  • 8:37 - 8:41
    bir hikâye anlatır veya
    şarkı söylenir ya da sessizlik,
  • 8:42 - 8:45
    çiçek yapraklarını üzerine serperiz.
  • 8:45 - 8:48
    Birkaç dakika sürer;
  • 8:48 - 8:53
    bu tatlı, basit ayrılış görüntüsü
    kederin içine bir parça içtenlik getirir,
  • 8:53 - 8:55
    nefretin yerine.
  • 8:56 - 8:59
    Tipik hastane ortamına kıyasla,
  • 9:01 - 9:06
    çoğunlukla ışıklandırılmış bir oda,
    borular ve bip sesli makineler ile kaplı,
  • 9:06 - 9:10
    yanıp sönen ışıklar,
    hastanın hayatı son bulmuşken bile durmaz.
  • 9:11 - 9:14
    Temizlikçiler geldiğinde,
    bedeni götürülür.
  • 9:14 - 9:19
    Tüm bunlar, o kişi gerçekten
    yokmuş gibi hissettirir.
  • 9:21 - 9:24
    Tabii ki, steril olmak adına
    iyi olması amaçlanır,
  • 9:24 - 9:27
    ama hastaneler,
    duyularımıza saldırma eğilimindedir,
  • 9:27 - 9:31
    çoğumuzda bu duvarların arasında,
    bir hissizlik olduğu düşüncesi olabilir --
  • 9:33 - 9:37
    anestetik, kelimenin tam
    anlamıyla estetik olmayan.
  • 9:38 - 9:41
    Hastanelerin yapabileceklerine
    saygı duyarım,
  • 9:41 - 9:44
    çünkü onların sayesinde hayattayım.
  • 9:44 - 9:47
    Ama biz hastanelerimizden çok şey isteriz.
  • 9:47 - 9:51
    Onlar, akut travmalar ve
    tedavi edilebilir hastalıklar içindir.
  • 9:51 - 9:55
    Oralarda yaşamak ve ölmek için yer yoktur;
    onlar bu nedenle tasarlanmadılar.
  • 9:58 - 10:00
    Şimdi ben kurumlarımızın
  • 10:00 - 10:04
    daha insancıl bir hâle geleceği
    görüşünden vazgeçmiyorum.
  • 10:04 - 10:07
    Güzellik her yerde bulunabilir.
  • 10:09 - 10:11
    Birkaç ayımı yanık
    bölümü içerisinde geçirdim,
  • 10:11 - 10:14
    Livingston, New Jersey'deki
    Barnabas hastanesinde,
  • 10:14 - 10:18
    orada harika bir bakım gördüm,
  • 10:18 - 10:21
    buna iyi derecede palyatif bakımda dâhil.
  • 10:21 - 10:25
    Bir gece dışarıda kar yağmaya başladı.
  • 10:25 - 10:30
    Hatırlıyorum, hemşirelerim araç
    kullanmaktan şikâyet ediyordu.
  • 10:30 - 10:32
    Odamda hiç pencere yoktu ama
  • 10:32 - 10:36
    lapa lapa yağan karı
    hayal etmek harikaydı.
  • 10:37 - 10:41
    Ertesi gün, hemşirelerimden biri gizlice
    bir kar topu getirdi.
  • 10:41 - 10:44
    Kar topunu yanık bölümüne soktu.
  • 10:45 - 10:49
    Size kar topunu elimde tutmanın,
    beni nasıl cezbettiğini anlatamam.
  • 10:50 - 10:53
    Soğukluğun yanan cildim üzerinden taşması,
  • 10:53 - 10:55
    tüm bunlar bir mucize,
  • 10:56 - 10:59
    onun eriyerek suya dönüşmesi
    ise bir büyüydü.
  • 11:03 - 11:05
    O anda,
  • 11:05 - 11:10
    sadece bu gezegenin
    herhangi bir parçası olmam,
  • 11:10 - 11:12
    yaşamış veya ölmüş olmamdan
    daha önemliydi.
  • 11:12 - 11:15
    O küçük kar topu,
    tüm ilhamı toplamıştı,
  • 11:15 - 11:19
    yaşamam ve iyi olmam için gereken,
    eğer yaşamıyor olsaydım da tamamdı.
  • 11:19 - 11:23
    Bir hastanede o vakit, çalınmış bir andır.
  • 11:24 - 11:28
    Benim işimde,
    yıllardır birçok insan tanıdım,
  • 11:28 - 11:30
    gitmek ve ölmek için hazırlardı.
  • 11:31 - 11:35
    Nihai huzuru veya üstünlüğü
    bulmuş oldukları için değil,
  • 11:36 - 11:40
    ama onlar hayatlarının neye dönüşmüş
    olduğu yüzünden itildiler --
  • 11:43 - 11:47
    bir kelimeyle,
    koparılmış veya kötü olarak.
  • 11:51 - 11:57
    Kronik ve ölümcül hastalıklarla yaşayan
    çok sayıda insan var,
  • 11:57 - 12:00
    herhangi bir ileri yaşta olan.
  • 12:00 - 12:04
    Biz bu sağlık felaketi (gümüş tsunami)
    için hazır değiliz ve hazırlanmadık.
  • 12:07 - 12:11
    Bizim dinamik ve yeterli bir
    alt yapıya ihtiyacımız var,
  • 12:11 - 12:15
    toplumumuzdaki bu gibi değişimler için.
  • 12:16 - 12:19
    Şimdi yeni bir şey yaratmanın zamanı,
    hayati bir şey.
  • 12:19 - 12:21
    Biliyorum yapabiliriz, çünkü mecburuz.
  • 12:21 - 12:23
    Alternatif, sadece kabul edilemez.
  • 12:24 - 12:25
    Bilinen ana malzemeler:
  • 12:26 - 12:28
    Politika, eğitim ve öğretim,
  • 12:29 - 12:31
    sistemler, tuğlalar ve harç.
  • 12:33 - 12:37
    Bizim tasarımcıların tüm çizgileriyle
    çalışabilmemiz için tonlarca girdimiz var.
  • 12:37 - 12:39
    Biz biliyoruz, örneğin,
    araştırma sonucunda
  • 12:39 - 12:42
    ölüme yakın olan insanlar için
    en çok neyin önemli olduğunu:
  • 12:43 - 12:48
    Konfor, rahatlamış hissetmek,
    sevdiklerini rahatlatmak.
  • 12:50 - 12:55
    Varoluşsal barış, merak ve
    maneviyat duygusu.
  • 12:57 - 13:00
    Zen projesi neredeyse 30 yılı aştı,
  • 13:01 - 13:04
    hastalarımızdan ince
    ayrıntılarıyla öğrendik.
  • 13:06 - 13:09
    Küçük şeyler aslında küçük değiller.
  • 13:10 - 13:11
    Janette'i örnek alın.
  • 13:11 - 13:14
    O her gün kendini ALS hastalığı
    yüzünden zor nefes alıyorken bulur.
  • 13:14 - 13:16
    Peki tahmin edin, ne?
  • 13:16 - 13:19
    O tekrar sigaraya başlamak istiyor --
  • 13:20 - 13:23
    Fransız sigarası, eğer mümkünse.
  • 13:25 - 13:27
    Kendine zarar vermesinin dışında,
  • 13:27 - 13:31
    ciğerlerini dolu hissedebilmek için,
    aslında onlara sahipken.
  • 13:33 - 13:35
    Öncelikler değişir.
  • 13:36 - 13:38
    Ya da Kate -- o sadece bilmek istiyor,
  • 13:38 - 13:41
    onun köpeği Austin
    yatağın kenarında yatıyor,
  • 13:42 - 13:45
    soğuk burnu onun kuru cildine değerken,
  • 13:46 - 13:48
    daha fazla kemoterapi yerine --
  • 13:49 - 13:51
    onun kemoterapiyle işi bitti.
  • 13:51 - 13:55
    Duyusal estetik haz, neredeyse, hemen,
  • 13:56 - 13:59
    biz sadece var olduğumuz
    için ödüllendirildik.
  • 14:03 - 14:07
    Bunun büyük kısmı duyularımız ile,
    vücut aracılığıyla
  • 14:08 - 14:13
    sevdiğimiz zamana gelir --
    bunlarla yaşıyor ve ölüyoruz.
  • 14:14 - 14:16
    Muhtemelen en dokunaklı oda,
  • 14:16 - 14:18
    Zen misafir evindeki kendi mutfağımızdır.
  • 14:18 - 14:20
    Onu fark ettiğinizde, biraz gariptir,
  • 14:20 - 14:24
    birçok misafirimiz çok az
    yiyebilir ya da hiç,
  • 14:24 - 14:29
    ama fark ettik ki,
    biz belirli seviyerlerde gıda sağlıyoruz.
  • 14:30 - 14:33
    Koku, sembolik bir düzlem.
  • 14:34 - 14:39
    Gerçekten onca ağır şeylerin çatımız
    altında olmasının yanında,
  • 14:39 - 14:43
    en çok denenmiş ve
    gerçekten müdahale edilen şey,
  • 14:43 - 14:47
    fırında kurabiye yapmaktır.
  • 14:58 - 15:00
    Kendi duyularımız oldukça,
  • 15:00 - 15:02
    sadece bir tane bile --
  • 15:02 - 15:05
    en azından ona ulaşabilme ihtimalimiz var,
  • 15:05 - 15:08
    bize insan ve bağlı
    olduğumuzu hissettiren.
  • 15:11 - 15:14
    Bu görüşün dalgalandığını hayal edin;
  • 15:14 - 15:17
    milyonlarca insanın bunaklık
    yaşayarak öldüğünü.
  • 15:18 - 15:22
    İlkel duyusal zevkler için
    söylenecek söz yoktur.
  • 15:22 - 15:25
    Bizi bu zamana ait yapan dürtüler --
  • 15:25 - 15:27
    geçmiş veya gelecek için ihtiyaç duyulmaz.
  • 15:30 - 15:36
    Yani, gereksiz acıyı sistemin dışına
    çekmek bizim ilk tasarım işaretimizse,
  • 15:39 - 15:41
    sonra duyularımızla,
  • 15:41 - 15:45
    vücut aracılığıyla --
    estetik bir alan --
  • 15:45 - 15:48
    onurlu olmaya eğilimli olmak
    ikinci tasarım işaretimizdir.
  • 15:48 - 15:51
    Şimdi bu bizi hızlıca üçüncü ve
    son parçaya götürür;
  • 15:52 - 15:57
    yani görüşlerimizi iyi yaşam üzerine
    kurmak için, onları yıkmalıyız,
  • 15:59 - 16:01
    böylece hayat, sağlık ve sağlık hizmetleri
  • 16:02 - 16:04
    hayatı daha mükemmel hâle dönüştürebilir,
  • 16:04 - 16:07
    daha az kötüleştirmesi yerine.
  • 16:08 - 16:10
    İyilik.
  • 16:11 - 16:13
    İşte bu ayrımı getirir,
  • 16:13 - 16:18
    bakımın hastalık merkezli bir modelden
    hasta, insan merkezli bir modele geçmesi
  • 16:18 - 16:22
    ve işte bu, bakımı yaratıcı, üretken,
  • 16:22 - 16:25
    oyuna benzeyen bir harekete
    dahi dönüştürür.
  • 16:25 - 16:28
    Oynamak burada eğlenceli
    bir kelime gibi gelebilir.
  • 16:28 - 16:30
    Ama bu ayrıca adaptasyonun
    yüksek bir seviyesidir.
  • 16:31 - 16:35
    Her büyük zorlu çabayı düşünün,
    insan olmak için gerekenleri.
  • 16:35 - 16:37
    Yemek ihtiyacı, mutfağı doğurdu.
  • 16:38 - 16:40
    Barınma ihtiyacı,
    mimarlığı ortaya çıkardı.
  • 16:40 - 16:42
    Örtünme ihtiyacı, modayı
  • 16:43 - 16:45
    ve zamana da uyduk,
  • 16:45 - 16:49
    müziği de icat ettik.
  • 16:52 - 16:55
    Ölüyor olmak
    hayatın gerekli bir parçasıdır,
  • 16:55 - 16:58
    bu gerçekle neler yaratabiliriz?
  • 17:00 - 17:01
    Oynamak ile ölüme dair
  • 17:01 - 17:03
    hafif bir yaklaşımı öne sürmüyorum
  • 17:03 - 17:06
    veya herhangi bir ölüyor olma
    şeklinden söz etmiyoruz.
  • 17:06 - 17:09
    Hareket edemeyen keder dağları vardır,
  • 17:09 - 17:12
    biz öyle yada böyle orada olacağız.
  • 17:13 - 17:16
    Yer açmak yerine istediğim --
  • 17:17 - 17:21
    fiziksel, ruhsal bir oda; sona doğru
    hayatı yaşamamıza izin verecek --
  • 17:22 - 17:25
    sadece yoldan çekilmek yerine,
  • 17:26 - 17:30
    yaşlanma ve ölüyor olma,
    hayatın sonuna doğru güzel görünebilir.
  • 17:33 - 17:37
    Biz ölümü çözemeyiz.
  • 17:38 - 17:41
    Biliyorum bazılarınız
    bunun üzerinde çalışıyor.
  • 17:41 - 17:44
    (Gülüşme)
  • 17:45 - 17:47
    Aynı zamanda, biz --
  • 17:47 - 17:49
    (Gülüşme)
  • 17:49 - 17:52
    Buna karşı tasarlayabiliriz.
  • 17:52 - 17:53
    Bazı parçalarım erken öldü,
  • 17:53 - 17:56
    bu bizim öyle ya da böyle
    söyleyebileceğimiz bir şeydir.
  • 17:57 - 17:59
    Ben hayatımı bu gerçek etrafında
    yeniden tasarladım,
  • 17:59 - 18:02
    size bunun bir kurtuluş olduğunu
    söyleyebilirim.
  • 18:03 - 18:06
    Her zaman güzellik veya
    anlam bulabileceğinizi fark etmeniz için
  • 18:06 - 18:08
    hayatın içinde size ne kaldığıyla,
  • 18:08 - 18:11
    o kar topu gibi kalıcı bir mükemmel an,
  • 18:11 - 18:13
    tamamı eriyip giderken.
  • 18:15 - 18:19
    Biz bu gibi anları vahşice seversek,
  • 18:21 - 18:23
    sonra belki iyi yaşamayı öğrenebiliriz --
  • 18:23 - 18:25
    ölüme karşın değil,
  • 18:25 - 18:28
    ama onun yüzünden.
  • 18:31 - 18:33
    Hadi ölümün bizi götürdüğü yere gidelim,
  • 18:33 - 18:36
    hayal gücünün eksikliği olmadan.
  • 18:37 - 18:38
    Teşekkürler.
  • 18:38 - 18:41
    (Alkışlar)
Title:
Hayatın sonunda gerçekten ne önemli
Speaker:
BJ Miller
Description:

Hayatımızın sonunda, en çok ne yapmayı arzu ederiz? Bu birçoğu için rahatlık, saygı ve aşktır. BJ Miller, hastalarının hayatlarını nasıl zarif ve onurlu bir şekilde sonlanabileceği hakkında düşünen bir bakımevi doktorudur. Ölüm ve onurlu bir hayat düşüncesi hakkında büyük sorular soran bu duygusal konuşmanın tadını çıkarmak için zaman ayırın.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
19:07

Turkish subtitles

Revisions