Return to Video

Kırsal köyüme eş cinsellik gururunu nasıl getiriyorum

  • 0:01 - 0:02
    "Buraya ait değilsin."
  • 0:02 - 0:06
    neredeyse hep "Senin için bir görev
    veya rol bulamıyoruz" anlamına gelir.
  • 0:07 - 0:11
    "Buraya ait değilsin." bazen "Başa
    çıkılamayacak kadar tuhafsın." demektir.
  • 0:12 - 0:14
    "Buraya ait değilsin."
  • 0:15 - 0:17
    çok nadiren,
  • 0:17 - 0:21
    "Burada var olmanın ve mutlu
    olmanın bir yolu yok." demektir.
  • 0:22 - 0:24
    Güney Afrika'da Johannesburg'da
    üniversiteye gittim
  • 0:24 - 0:27
    ve beyaz arkadaşımın beni
    ilk kez Botsvana'nın
  • 0:27 - 0:30
    ulusal dili olan Tsvana dilini konuşurken
    duyduğu anı hatırlıyorum.
  • 0:31 - 0:33
    Telefonda annemle konuşuyordum
  • 0:33 - 0:38
    ve suratında beliren şaşkınlık
    kesinlikle paha biçilemezdi.
  • 0:38 - 0:41
    Kapatır kapatmaz
    yanıma geldi ve dedi ki,
  • 0:41 - 0:43
    "Bunu yapabildiğini bilmiyordum.
  • 0:43 - 0:46
    Seni bunca yıl tanıdıktan sonra,
    bunu yapabildiğini nasıl bilmem?''
  • 0:47 - 0:51
    Atıfta bulunduğu şey gırtlaktan
    konuşmayı bırakabilmem
  • 0:51 - 0:52
    ve ana dilime dönebilmem,
  • 0:52 - 0:56
    beni Motswana olarak bulmasına
  • 0:56 - 0:58
    sebep olan birkaç şeye izin vermemdi,
  • 0:58 - 1:01
    sadece bir dil konuştuğumdan
  • 1:01 - 1:03
    veya ailem olmasında dolayı değil,
  • 1:03 - 1:08
    kırsal bir çocuğun bu görkemli
    parlaklık içinde yaşamasıydı.
  • 1:08 - 1:10
    (Gülüşmeler)
  • 1:10 - 1:14
    (Alkış)
  • 1:15 - 1:18
    Yıllar önce bir "transeksüel" olarak
    -İngilizce tabiri ile tabi
  • 1:18 - 1:21
    çünkü Setwana dili cinsiyet-nötr
    bir dil ve transeksüele
  • 1:21 - 1:24
    en yakını sadece bir yaklaşım,
  • 1:24 - 1:27
    Motswana topluluğunu
    hikâyeme davet ettim.
  • 1:27 - 1:31
    Geçmişimin önemli bir kısmı
  • 1:31 - 1:34
    herhangi bir utanç eyleminden dolayı
    hikâye dışı bırakıldı.
  • 1:35 - 1:38
    ''Kat'' uluslararası bir süperstardı,
  • 1:38 - 1:42
    moda ve yaşam tarzı yazarı,
    müzisyen, tiyatro yapımcısı
  • 1:42 - 1:43
    ve oyuncusu
  • 1:43 - 1:47
    -beni ana akım, beyaz boyalı,
    yeni bir sindirilebilir eş cinsel
  • 1:47 - 1:49
    olmam için beni niteleyen her şey.
  • 1:49 - 1:50
    Kat.
  • 1:51 - 1:54
    Kat, Afrika'daki en iyi üniversitelerden
    birinde eğitim almıştı,
  • 1:54 - 1:56
    oh hayır, dünyadaki en iyi.
  • 1:56 - 1:59
    Topluma göre Kat,
  • 1:59 - 2:01
    Brown'un Tati Siding gibi
    düzensiz bir demir yolu
  • 2:01 - 2:04
    ve Kgagodi gibi bir kenar
    köyün sokaklarında dolaşan,
  • 2:04 - 2:06
    küçük, kahverengi tenli,
  • 2:06 - 2:09
    tozlu çoraplarla kaplı
    bacakları olan,
  • 2:09 - 2:12
    yerdeki balmumu ve cilalı
    zemini silmekten
  • 2:12 - 2:15
    dizleri çökmüş olan,
  • 2:15 - 2:19
    günahları ağaca tırmanmaktan
    aldığı derslerle işaretlenmiş,
  • 2:20 - 2:21
    gün batımına kadar
    oyun oynayan,
  • 2:21 - 2:24
    gaz lambası altında akşam yemeği
    yemek için eve giden ve
  • 2:24 - 2:28
    sonunda birinin annesinin eve çağırması
    ile her şey sona erene kadar
  • 2:28 - 2:32
    kırkayak ve baykuşlar arasında
    saklambaç oynayan bir çocuk değildi.
  • 2:32 - 2:37
    Hem çeviri hem de geçişte
    bunlar kaybolmuştu,
  • 2:37 - 2:38
    kendimle aramda
  • 2:38 - 2:44
    köprüler kurma zamanımın
    geldiğini anlamıştım.
  • 2:44 - 2:46
    Kendim için ve diğerlerinin
    bana ulaşması için,
  • 2:46 - 2:49
    eş cinselliğimi özümsemeye başlamak
    zorunda kaldım.
  • 2:50 - 2:53
    Özümsemekten kastım, içindeki
    köylüleri görmeye izin vermeyen
  • 2:53 - 2:56
    şehir filmini yok etmektir.
  • 2:56 - 3:00
    Kahverengi, tuhaf, Afrika ve uzaya
    layık görülen bir şeyin,
  • 3:00 - 3:03
    kırsal olmaktan başka bir şey
    olmak anlamına geldiği
  • 3:03 - 3:05
    bir zamanda, şu anda
    bulunduğumuz yere
  • 3:05 - 3:07
    bizi götüren mücadeleleri
    silmekten korkuyorum.
  • 3:08 - 3:10
    Eşcinsel olduğum ilk an
    köyün dışarısında olduğum andı,
  • 3:10 - 3:13
    yirmili yaşlarımın başındaydım
    ve kaftan giyiyordum.
  • 3:13 - 3:18
    Elbise giydiğim için kendi ailem
    ve yabancılar tarafından dalga geçildim.
  • 3:18 - 3:23
    Onların yorumlarına karşı savunmam
    ait olmayanların, onlardan daha iyi
  • 3:23 - 3:25
    olanların, öğretilmenin,
  • 3:25 - 3:28
    onları utandırmanın ve ''Yeterince
    bilmiyorlar'' varsayımımızdı.
  • 3:29 - 3:34
    Tabii ki de yanılıyordum,
    çünkü bilgi hazinesi fikrim
  • 3:34 - 3:40
    Üçüncü Dünya düşünce ve yaşantısından
    kendini uzak tutmaya dayanıyordu.
  • 3:41 - 3:43
    Benim gurur duyduğum şeyler
    küresel şehirlerde değil
  • 3:43 - 3:47
    dilini konuştuğum, oyunlar oynadığım
    ve en çok ev olarak hissettiğim
  • 3:47 - 3:51
    yerlerde canlıydı
    ve şunu diyebilirdim
  • 3:51 - 3:53
    ''Dünyayı gördüm
  • 3:53 - 3:55
    ve benim gibi olan insanlar
  • 3:55 - 3:58
    burada yalnız değiller,
    biz her yerdeyiz.''
  • 3:59 - 4:02
    Ben de bu köy evlerini
    öz yansıma için kullandım
  • 4:03 - 4:06
    ve ait olmayanlara umut verdim.
  • 4:06 - 4:08
    Tuhaflığımı özümsemek,
  • 4:08 - 4:12
    kendimin bütün istisnai parçaları
    arasında köprü kurmak demek.
  • 4:13 - 4:14
    Demek oluyor ki
  • 4:14 - 4:17
    dilimin romantik dilleri konuşabilmem
    için kendini bükebilmesi gerçeğini
  • 4:17 - 4:24
    inkar etmeden veya bunu
    egzotikleştirmeden yapabilmemdir.
  • 4:24 - 4:28
    (Zılgıt Çekmek)
  • 4:29 - 4:30
    Bu şu demek:
  • 4:30 - 4:32
    (Tezahürat)
  • 4:32 - 4:36
    (Alkış)
  • 4:36 - 4:40
    Annemle birlikte inek otlatmam
    veya kuzenlerimle odun kesmem,
  • 4:40 - 4:43
    VIP salonlarına, çatı katı partilerine,
  • 4:43 - 4:47
    şarap eşleştirilmiş yemeklere
    alışmış olsam da beni daha az
  • 4:47 - 4:49
    ünlü veya eşcinsel yapmaz.
  • 4:49 - 4:50
    (Kahkaha)
  • 4:50 - 4:55
    Bu benim büyük annemin diliyle,
    annemin yemekleriyle,
  • 4:55 - 4:58
    büyük babamın şarkısıyla gurur
    duymam demektir,
  • 4:58 - 5:01
    derim eşekten düşme hikâyelerim
    ve yıllarca ve yıllarca
  • 5:01 - 5:05
    yıldızların battaniyesi altında
    uyumamla kazındı.
  • 5:07 - 5:10
    Eğer ait olmadığım bir yer varsa,
  • 5:10 - 5:14
    hikâyemin eş cinsel olmamla başladığı
  • 5:14 - 5:17
    ve kırsal köklerden
    başlamadığı akıldır.
  • 5:17 - 5:21
    Eş cinselliğimi özümsemek
    kırsallığın bir parçam olduğunu
  • 5:21 - 5:25
    ve benim de onun silinemez
    bir parçası olduğumu anlamaktır.
  • 5:25 - 5:27
    Teşekkür ederim.
  • 5:27 - 5:30
    (Alkış)
Title:
Kırsal köyüme eş cinsellik gururunu nasıl getiriyorum
Speaker:
Katlego Kolanyane-Kesupile
Description:

Şiirsel ve kişisel konuşmasında TED Fellow Katlego Kolanyane-Kesupile, modern eş cinsellik yaşam tarzı ile Botswana'daki kırsal bir köyde yetiştirilmesi arasındaki bağlantıyı inceliyor. “Kahverengi, eş cinsel, Afrikalı ve uzaya layık görülen bir şeyin, kırsal olmaktan başka bir şey olmak anlamına geldiği bir zamanda, şu anda bulunduğumuz yere bizi götüren mücadeleleri sildiğimizden korkuyorum.” diyor. "Benim eş cinselliğimi sindirmem, kendimin birçok istisnai kısmını birleştirmek anlamına geliyor."

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
05:49

Turkish subtitles

Revisions