< Return to Video

Beslenmenin akıl sağlığı üzerindeki şaşırtıcı derecede önemli rolü | Julia Rucklidge | TEDxChristchurch

  • 0:11 - 0:13
    1847'de,
  • 0:13 - 0:15
    Semmelweis adındaki bir doktor,
  • 0:15 - 0:17
    lohusa hummasını engellemek için
  • 0:17 - 0:19
    tüm doktorların hamile bir kadına
  • 0:19 - 0:22
    dokunmadan önce
    ellerini yıkaması gerektiğini söyledi.
  • 0:22 - 0:27
    Araştırmaları, kan zehirlenmesiyle
    ilişkili ölüm oranlarının
  • 0:27 - 0:29
    %18'den %2'ye indirilmesinin
  • 0:29 - 0:32
    elleri sadece klorlu kireçle
    yıkayarak mümkün olduğunu gösterdi.
  • 0:33 - 0:36
    Sağlıkçılar, enfeksiyonun yayılmasından
  • 0:36 - 0:39
    kendilerinin sorumlu olduğunu
    kabul etmeye yanaşmadı.
  • 0:40 - 0:43
    Semmelweis, meslektaşlarının alaycı
    sözlerine maruz kaldı, dışlandı.
  • 0:43 - 0:46
    Tüm bu eleştiri ve tepkiler
    psikolojisini altüst etti,
  • 0:46 - 0:51
    iki hafta sonra, 47 yaşındayken,
    kan zehirlenmesi yüzünden
  • 0:51 - 0:54
    bir akıl hastanesinde öldü.
  • 0:55 - 0:58
    El yıkama 19. yüzyıl doktorlarına
    radikal gelmişti.
  • 0:58 - 1:01
    Şimdi anlatacaklarım da en az
    bunun kadar radikal gelebilir,
  • 1:01 - 1:03
    ama bir o kadar bilimsel.
  • 1:03 - 1:05
    En basit ve açık şekliyle,
  • 1:05 - 1:09
    daha iyi beslenmek ruhsal hastalıkları
    engellemenin, tedavi etmenin
  • 1:09 - 1:13
    veya azaltmanın güvenli
    ve uygulanabilir bir yoludur.
  • 1:13 - 1:15
    Beslenme önemli bir konudur.
  • 1:16 - 1:20
    Zayıf beslenme,
    ruhsal hastalığın gelişiminde
  • 1:20 - 1:22
    önemli ve değiştirilebilir
    bir risk faktörüdür.
  • 1:23 - 1:27
    2013 Yeni Zelanda Sağlık Çalışması,
  • 1:27 - 1:29
    psikiyatrik rahatsızlık
    oranlarının çocuklarda
  • 1:29 - 1:32
    son beş yıl içinde
    iki kat arttığını gösterdi.
  • 1:32 - 1:36
    Dünyada, çocuklarda DEHB'nin
    (Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu)
  • 1:36 - 1:37
    üç kat,
    otizmin yirmi kat,
  • 1:37 - 1:42
    bipolar bozukluğun ise
    kırk kat arttığı gözlendi.
  • 1:42 - 1:47
    Bu grafik, psikiyatrik bir rahatsızlığın
    doğrudan sonucu olarak
  • 1:47 - 1:50
    yeterlilikleri kısıtlanan
    insanların sayısında
  • 1:51 - 1:56
    dört kat artış olduğunu gösteriyor.
  • 1:56 - 1:58
    Ruhsal rahatsızlıkların oranı
    yükselmeye devam ediyor.
  • 1:59 - 2:01
    Peki, bu soruna nasıl yaklaşıyoruz?
  • 2:03 - 2:07
    Mevcut sağlık sistemimiz
    tıbbi bir model çerçevesinde işlemektedir.
  • 2:07 - 2:12
    Bu sistemde, genellikle
    psikiyatrik ilaç tedavisiyle başlanır,
  • 2:12 - 2:15
    ardından psikolojik terapilerle birlikte
  • 2:15 - 2:17
    farklı destek formları gelir.
  • 2:19 - 2:22
    Tedavi formları içinde
    ilaçlara öncelik verdiğimizi,
  • 2:22 - 2:26
    reçete oranlarındaki yükseliş
    açıkça ortaya koyuyor.
  • 2:26 - 2:27
    2012 yılına bakınca,
  • 2:27 - 2:30
    yarım milyon Yeni Zelandalıya
    -ki her sekizimizden biri-
  • 2:31 - 2:33
    antidepresan ilaç yazılmış;
  • 2:33 - 2:37
    beş yıl öncesine göre
    % 38 daha yüksek bir oran.
  • 2:38 - 2:42
    Benzer şekilde,
    antipsikotik ilaçların oranı
  • 2:42 - 2:44
    2006-2011 yılları arasında
    iki katına çıktı.
  • 2:47 - 2:50
    Bu tıbbi modelin
  • 2:50 - 2:53
    hemen her Batı toplumunda
    bir hayli benimsendiği düşünülünce,
  • 2:53 - 2:57
    haklı olarak sistemin
    gayet iyi işlemesini bekliyorsunuz.
  • 2:57 - 3:02
    Aslında, bazı durumlarda
    bu tedaviler hayat kurtarıyor.
  • 3:02 - 3:05
    Bugün buraya bunu tümden
    yadsıdığımı söylemeye gelmedim.
  • 3:05 - 3:09
    Fakat gerçekten etkili
    olan bir tedavinin,
  • 3:10 - 3:12
    hastalık ve bu hastalığın
    doğrudan bir sonucu olan
  • 3:13 - 3:16
    yeti kayıplarındaki oranları
  • 3:16 - 3:19
    yükseltmek yerine düşürmesi gerekmez mi?
  • 3:19 - 3:23
    Tam da bu yüzden ilaçların
    bahsettiğim sonuçlar üzerindeki rolünü
  • 3:23 - 3:25
    incelememiz gerekiyor.
  • 3:25 - 3:30
    Hangi ilaç sınıfı olduğu önemli değil:
    antipsikotikler, anksiyete önleyiciler,
  • 3:30 - 3:32
    antidepresan ilaçlar;
  • 3:32 - 3:33
    model aynı.
  • 3:33 - 3:34
    Kısa vadede,
  • 3:34 - 3:39
    bu tedaviler oldukça etkili
    ama uzun vadede aynısı geçerli değil.
  • 3:39 - 3:42
    Hatta bazı durumlarda,
    yaşamı daha kötü yapıyorlar.
  • 3:43 - 3:46
    DEHB olan çocuklarla ilgili
    çalışmalara bakalım.
  • 3:47 - 3:50
    Uyarıcılar veya Ritalin'le
    tedavi gören çocukların,
  • 3:51 - 3:53
    kısa vadede,
  • 3:53 - 3:57
    daha iyi hissettiği,
  • 3:57 - 4:00
    bu tedavi formuna daha iyi
    karşılık verdikleri,
  • 4:00 - 4:02
    ama uzun vadede,
  • 4:02 - 4:04
    bu ilaçları almayan
    çocuklar kadar
  • 4:05 - 4:08
    iyi olmadıklarını gösteriyor.
  • 4:08 - 4:10
    Başka bir çalışmaya göre,
  • 4:10 - 4:14
    antidepresan kullanımına gittikçe
    daha fazla yönelmemize rağmen,
  • 4:15 - 4:17
    iyileşme oranları ve nüksetme oranları,
  • 4:17 - 4:20
    bu ilaçların gelişinden,
    yani 50 yıl öncesinden
  • 4:20 - 4:22
    daha iyi durumda değil.
  • 4:23 - 4:26
    Depresyon yüzünden
  • 4:26 - 4:28
    antidepresan ilaç alan çocukların,
  • 4:28 - 4:32
    bu ilaçları hiç kullanmayan
    çocuklarla karşılaştırıldığında
  • 4:32 - 4:37
    bipolar bozukluğa yakalanma
    riskleri üç kat daha fazla.
  • 4:37 - 4:40
    Kontrollü bir şekilde
  • 4:40 - 4:44
    aynı antipsikotik ilaç
    dozlarında kalan insanlar,
  • 4:44 - 4:48
    dozları kontrollü olarak azaltılan
    veya ilaç almayı bırakan insanlara göre,
  • 4:49 - 4:51
    uzun vadede şizofreniden
  • 4:51 - 4:55
    aynı başarıyla iyileşemiyor.
  • 4:55 - 4:59
    Başka çalışmalardan da bahsedebilirim;
  • 5:00 - 5:05
    hepsi de aynı iç karartıcı
    tabloyu vurgular nitelikte.
  • 5:07 - 5:08
    Yani,
  • 5:09 - 5:10
    oldukça depresif bir durum.
  • 5:10 - 5:13
    (Gülüşmeler)
  • 5:13 - 5:15
    İzleyeceğimiz başka bir yol var mı?
  • 5:16 - 5:18
    Bundan 20 yıl kadar önce,
  • 5:18 - 5:20
    doktora tezi danışmanım
    Profesör Bonnie Kaplan,
  • 5:20 - 5:22
    Kanada Güney Alberta'da
  • 5:22 - 5:24
    bazı ailelerin
    kendilerini besinlerle
  • 5:24 - 5:25
    tedavi ettiğini
    anlatmıştı.
  • 5:25 - 5:29
    İçlerinde bipolar bozukluk,
    psikoz, depresyon yaşayanlar vardı.
  • 5:29 - 5:33
    Bunların hepsi de ciddi rahatsızlıklar.
    Klinik psikoloji eğitimimde,
  • 5:33 - 5:37
    gıdaların ve beslenme şeklinin
    ruh ve akıl sağlığı için önemsiz olduğu,
  • 5:37 - 5:41
    kişilerin yalnızca ilaç ve psikoterapiyle
    iyileşebileceği öğretilmişti.
  • 5:42 - 5:46
    Danışmanım ve diğerlerinin
    bu yüzyılın ilk yıllarında yayımladığı
  • 5:46 - 5:47
    öncül veriler ise,
  • 5:47 - 5:51
    insanların iyileştiğini ve hastalığın
    tekrarlamadığını gösteriyordu.
  • 5:51 - 5:53
    Ben de besinler üzerine
    araştırma yapmaya başladım.
  • 5:53 - 5:56
    Son on yıldır da
    tam olarak yaptığım bu.
  • 5:57 - 6:01
    2009'da verilen bir fonla, mikro besinler
    olarak bilinen mineral ve vitaminlerin
  • 6:01 - 6:06
    yetişkinlerde DEHB'nin tedavisi için
    kullanılmasıyla ilgili
  • 6:06 - 6:08
    randomize, plasebo kontrollü
    bir çalışma yürüttüm.
  • 6:09 - 6:13
    Çalışma,
    İngiliz Psikiyatri Dergisi'nde
  • 6:13 - 6:14
    geçtiğimiz Nisan yayımlandı.
  • 6:14 - 6:16
    Şöyle sonuçlar bulduk.
  • 6:16 - 6:18
    Sadece 8 haftalık dönemde,
  • 6:18 - 6:22
    plasebo ile karşılaştırıldığında
    mikro besinler grubunda
  • 6:22 - 6:24
    iki kat daha fazla insan
    tepki verdi.
  • 6:24 - 6:27
    Mikro besinler grubunda iki kat
    daha fazla insanın depresyonunda
  • 6:27 - 6:28
    gerileme oldu.
  • 6:28 - 6:32
    Hiperaktivite ve dürtüsellik
    normal, klinik olmayan aralığa geriledi.
  • 6:32 - 6:34
    Üstelik mikro besinlerden
    alan insanlar,
  • 6:34 - 6:36
    plasebodaki insanlara göre,
  • 6:36 - 6:40
    DEHB semptomlarının işleri ve
    sosyal ilişkileri üzerinde eskisi kadar
  • 6:40 - 6:43
    engelleyici, eskisi kadar müdahale edici
  • 6:43 - 6:45
    olmadığını daha fazla bildirdi.
  • 6:45 - 6:46
    Mikro besinlere devam eden insanlar,
  • 6:46 - 6:49
    bir yıl içinde gerileme göstermedi,
  • 6:49 - 6:52
    hatta daha fazla ilerleme kaydetti.
  • 6:52 - 6:58
    İlaçlara dönen ya da mikro besinleri
    bırakan insanlarda ise,
  • 6:58 - 7:00
    semptomların kötüleştiği
    gözlemlendi.
  • 7:01 - 7:03
    Bakın, söylemem gereken bir şey var.
  • 7:03 - 7:05
    Mikro besin dediklerimin dozu,
  • 7:05 - 7:09
    bir vitamin hapından
    aldığınız dozun
  • 7:09 - 7:12
    çok daha üzerindedir.
  • 7:12 - 7:15
    Çalışmaya katılanlara
    bir gün boyunca,
  • 7:15 - 7:19
    içinde 36 besleyici olan
    15 taneye kadar hap verdik.
  • 7:19 - 7:21
    Yani, büyük ihtimalle
  • 7:21 - 7:23
    reçetesiz satılan
    bir vitamin takviyesinden
  • 7:23 - 7:26
    aynı olumlu etkileri alamazsınız.
  • 7:26 - 7:30
    Hem dozu yetersiz olacaktır,
    hem de besin içeriği.
  • 7:31 - 7:36
    Bu olumlu etkileri gösteren
    başka çalışmalar da var.
  • 7:37 - 7:39
    Canterbury Üniversitesi'nde,
  • 7:39 - 7:41
    Akıl Sağlığı ve Beslenme Araştırma
    Grubu olarak,
  • 7:41 - 7:44
    tıp dergilerinde 20'den fazla
    makale yayımladık
  • 7:44 - 7:46
    ve hepsi de mikro besinlerin
    faydalarını kanıtlıyor.
  • 7:46 - 7:48
    Bu çalışmaya bakalım.
  • 7:48 - 7:54
    İlaçları aynı oranda düşürürsek,
    çocuklardaki bipolar bozukluk
  • 7:54 - 7:57
    semptomlarında % 50 oranında
    gerileme olduğunu gördük.
  • 7:57 - 7:58
    Bu çalışma ise,
  • 7:58 - 8:05
    Christchurch depremleri sonrası gelişen
    travmatik stres bozukluğu oranlarının,
  • 8:06 - 8:11
    bir aylık mikro besin müdahalesiyle,
  • 8:11 - 8:13
    %65'ten %18'e kadar azaldığını,
  • 8:13 - 8:16
    mikro besin almayan
    insanlardaysa
  • 8:16 - 8:19
    değişiklik olmadığını gösterdi.
  • 8:19 - 8:22
    Bir yıl sonra bile, besinleri
    almış olan insanlar
  • 8:22 - 8:25
    almayanlara göre daha iyi
    bir durumdaydı.
  • 8:25 - 8:27
    Calgary Üniversitesi araştırmacılarıyla,
  • 8:27 - 8:30
    Kanada, Albarta bölgesinde
    2013'te olan sellerden sonra
  • 8:30 - 8:33
    yaptığımız çalışmalarda da
    aynı bulgulara ulaştık.
  • 8:34 - 8:36
    Bence mesaj açık:
  • 8:36 - 8:39
    İyi beslenen beden ve beyin,
  • 8:39 - 8:43
    sürekli stresle mücadelede
    ve hastalıktan iyileşmede daha başarılı.
  • 8:43 - 8:46
    Doğru dozlarda mikro besin vererek,
  • 8:46 - 8:50
    çevre felaketlerinden etkilenen nüfusun
    ruh sağlığını etkili ve masrafsız
  • 8:50 - 8:54
    bir kamu sağlığı müdahalesiyle
  • 8:54 - 8:57
    iyileştirebiliriz.
  • 8:57 - 9:00
    20 yıllık kariyerimde,
    geleneksel tedavilerin
  • 9:01 - 9:04
    bu kadar kökten tepkiler
    yaratabildiğini pek görmedim.
  • 9:04 - 9:06
    İnsanlar iyileştiğinde,
  • 9:06 - 9:07
    hemen her alanda iyileşme gözleniyor.
  • 9:07 - 9:10
    Tedavi ettiğimiz semptomların dışında;
  • 9:10 - 9:12
    daha iyi bir uyku,
    sakin bir ruh hâli,
  • 9:12 - 9:15
    daha az kaygı,
  • 9:15 - 9:19
    daha az sigara, esrar,
    alkol ihtiyacı.
  • 9:19 - 9:21
    Benim araştırmam ve
    dünyadaki diğer çalışmalar,
  • 9:21 - 9:26
    insanların %60 - %80'inin
    mikro besinlere tepki verdiğini,
  • 9:26 - 9:29
    yani bu müdahalenin ne kadar
    güçlü olduğunu gösterdi.
  • 9:29 - 9:31
    Şu anda,
  • 9:32 - 9:35
    dünyada randomize, plasebo kontrollü
    20 çalışma yürütülüyor.
  • 9:35 - 9:38
    Klinik kararlar vermek için
    bu altın standardı kullanıyoruz.
  • 9:38 - 9:41
    Bu şekilde, mahkumlardaki
    saldırganlığı azaltabildiğimizi,
  • 9:41 - 9:44
    yaşlılardaki bilişsel gerilemeyi
    yavaşlatabildiğimizi,
  • 9:44 - 9:48
    depresyon, anksiyete, stres, otizm
    DEHB'yi iyileştirebildiğimizi görüyoruz.
  • 9:52 - 9:56
    Aslında, mikro besinler
    mevcut geleneksel tedavilerden
  • 9:57 - 9:59
    daha az maliyetli de olabilir.
  • 9:59 - 10:04
    Bu çalışma, psikoz tanılı 10 yaşındaki
    bir çocuğun tedavi sürecini kaydetti.
  • 10:05 - 10:10
    6 ay boyunca hastanede
    ilaçlarla tedavisi başarısız olunca,
  • 10:10 - 10:12
    mikro besinlerle tedaviye başlandı.
  • 10:12 - 10:16
    Mikro besinler,
  • 10:16 - 10:19
    halüsinasyon ve sanrılarını
    tamamen ortadan kaldırdı;
  • 10:20 - 10:23
    -ki altı yıl sonra da
    bu durum değişmemişti-
  • 10:23 - 10:28
    üstelik tedavi başarısız olan
    hastane tedavisinden
  • 10:28 - 10:31
    %2 daha az maliyetliydi.
  • 10:31 - 10:34
    Sadece mali kazanımlar bile,
    toplum olarak bu yaklaşımın
  • 10:34 - 10:39
    daha geniş faydaları olduğunu
    fark etmemizi zorunlu kılıyor.
  • 10:39 - 10:41
    Daha iyi haberlerim de var.
  • 10:43 - 10:44
    Tedaviye -
  • 10:44 - 10:47
    Mikro besin tedavisine ruhsal bozukluk
    oluşmadan başlanırsa
  • 10:47 - 10:51
    bu sorunların gelişmesi
    önceden önlenebilir.
  • 10:51 - 10:57
    Bu inanılmaz çalışma, psikoz riski
    altında 81 yetişkini ele aldı ve 12 hafta
  • 10:57 - 10:59
    randomize şekilde bazılarına,
  • 10:59 - 11:02
    beyin sağlığının temel besinleri olan
    balık yağları formunda
  • 11:02 - 11:04
    Omega 3 yağ asitleri verildi,
  • 11:04 - 11:08
    diğerlerine de plasebo uygulandı.
  • 11:08 - 11:09
    Bir yıl sonra,
  • 11:09 - 11:13
    balık yağı alanların %5'inde
    psikoz bozukluğu oluşurken,
  • 11:14 - 11:17
    bu oran plasebo
    etkisindekilerde %28 oldu.
  • 11:17 - 11:19
    Yalnızca balık yağı verildiğinde,
  • 11:19 - 11:22
    kişideki psikoz oluşma
    ihtimalinin %80
  • 11:23 - 11:25
    azaldığını görüyoruz.
  • 11:26 - 11:29
    Bazılarınız ne düşünüyor
    biliyor muyum acaba?
  • 11:30 - 11:32
    Şöyle düşünenleriniz var mı:
  • 11:32 - 11:36
    "Dur ya! Niye daha iyi yemiyorum ki?"
  • 11:37 - 11:41
    "Herkese daha iyi beslenmesini
    söylesem ya!"
  • 11:42 - 11:45
    Bilimsel araştırmaların
    daha başındayız.
  • 11:46 - 11:50
    Yine de, beslenme biçimi ile
    zihin sağlığı arasındaki güçlü ilişkiyi
  • 11:50 - 11:55
    kanıtlayan muhteşem çalışmalar
    olduğunu görüyoruz.
  • 11:56 - 11:59
    Yalnızca beslenmede yapılan
    değişikliklerden kimin faydalanacağını,
  • 12:02 - 12:06
    kimin ekstra besinlerden fazladan
    yarar göreceğini bilmiyoruz.
  • 12:06 - 12:08
    Ama son beş yılda bile,
  • 12:08 - 12:16
    kesitsel ve boylamsal 11 farklı
    epidemiyolojik çalışma gösterdi ki,
  • 12:17 - 12:19
    büyük nüfuslar için dünya çapında
  • 12:19 - 12:22
    aynı şey geçerli.
  • 12:22 - 12:25
    Daha ihtiyatlı beslenirseniz,
  • 12:25 - 12:27
    Akdeniz mutfağına ya da
    işlenmemiş gıdalara yönelirseniz,
  • 12:27 - 12:30
    depresyon riskiniz azalıyor.
  • 12:30 - 12:33
    Batı tarzı beslenmeye veya işlenmiş
    gıdalara yöneldiğiniz oranda,
  • 12:33 - 12:36
    depresyon riskiniz artıyor.
  • 12:36 - 12:40
    Şimdiye kadar bu bağlantıya
    ulaşmayan yalnızca bir çalışma duydum.
  • 12:40 - 12:43
    Batı tarzı beslenmenin
  • 12:43 - 12:47
    akıl sağlığımıza iyi geldiğini
    gösteren bir çalışma ise hiç duymadım.
  • 12:47 - 12:50
    (Gülüşmeler)
  • 12:50 - 12:52
    Batı tarzı beslenme nedir?
  • 12:52 - 12:55
    Öncelikle, aşırı işlenmiş gıdalar;
  • 12:56 - 13:01
    bol bol rafine tahıllar,
    şekerli içecekler, paket servisler.
  • 13:01 - 13:03
    Taze sebze meyveden
    fakir bir beslenme.
  • 13:03 - 13:06
    Sağlıklı beslenme ise taze gıdadır.
  • 13:06 - 13:09
    Sebze meyve bakımından zengin,
  • 13:09 - 13:12
    bol bol balık, yemiş
    ve sağlıklı yağlar içeren,
  • 13:12 - 13:14
    işlenmiş gıdası
    az olan bir beslenme.
  • 13:14 - 13:18
    Yani, büyük annelerinizin "gıda"
    olarak bildiği şey.
  • 13:18 - 13:19
    (Gülüşmeler)
  • 13:19 - 13:21
    Akıl sağlığı ile beslenme arasında
  • 13:21 - 13:25
    nasıl bir ilişki olduğuna dair
    hâlen cevaplanmamış çok soru var.
  • 13:25 - 13:28
    Örneğin genetiğin rolü.
  • 13:28 - 13:30
    Kimin besinlere yanıt vereceği,
  • 13:30 - 13:34
    kime beslenme dışında ek besin
    gerekeceği üzerinde etkili mi?
  • 13:34 - 13:38
    İltihaplı, enfekte bağırsak besinlerin
    sindirilmesinde nasıl bir rol oynuyor?
  • 13:38 - 13:40
    Biz ne yersek o değiliz;
  • 13:40 - 13:42
    biz neyi sindirirsek oyuz.
  • 13:42 - 13:44
    Peki ya ilaçlar?
  • 13:44 - 13:47
    Besinlerin alımını etkiliyor mu?
  • 13:47 - 13:50
    İlaç ve besinlerin birlikte kullanımı
    gerçekten de karmaşıktır,
  • 13:50 - 13:54
    etkileşimlerini daha iyi anlamak için
    daha fazla araştırmalıyız.
  • 13:54 - 13:59
    Elbette, elde ettiğimiz faydaların
    kalıcılığını da öğrenmek zorundayız.
  • 13:59 - 14:01
    Bu verilerle birlikte,
  • 14:01 - 14:04
    besinlerin gücünü gösteren
    bu zengin verilere bakarak,
  • 14:04 - 14:07
    kişisel ve kolektif değişiklikler
    yapmanın zamanı gelmiş olmalı.
  • 14:08 - 14:13
    Mevcut tedavi modelimizi
    gözden geçirebiliriz;
  • 14:13 - 14:15
    hayatlarımızı etkileyen faktörlere,
  • 14:15 - 14:18
    sağlıklı beslenme, spora,
    takviyelere öncelik verip
  • 14:18 - 14:21
    gerektiğinde psikolojik
    terapilere yönelebiliriz.
  • 14:21 - 14:26
    Bu yaklaşımlar işe yaramazsa,
    işte o zaman ilaçları kullanabiliriz.
  • 14:27 - 14:28
    Besinler işe yararsa,
  • 14:28 - 14:31
    sağlık sistemimizin bunları
    kapsamaması için bir sebep var mı?
  • 14:33 - 14:35
    Hastalığa yatkın kişilerin beslenmesini
  • 14:35 - 14:38
    iyileştirerek evrensel önlemeyi
    ciddiye almalıyız.
  • 14:38 - 14:40
    Kalp krizi geçirmeyi beklemeden,
  • 14:40 - 14:43
    kalp hastalıklarına
    davetiye çıkardığını bildiğimiz
  • 14:43 - 14:46
    alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz.
  • 14:46 - 14:48
    Ruh sağlığımız için de
    aynı durum geçerli.
  • 14:48 - 14:51
    Evrensel önlemleri
    uygulamanın kolay bir yolu,
  • 14:51 - 14:54
    hamile kadınlara beslenmenin -
    önemini anlatmak - daha da iyisi,
  • 14:54 - 14:59
    ebelerin beslenmenin önemini
    anlatmalarını sağlamaktır.
  • 15:00 - 15:04
    Zayıf beslenen anneler,
    yeterli gıdadan yoksun çocuklar doğurur.
  • 15:04 - 15:07
    Hamileyken yeterince
    besleyici gıda almazsanız,
  • 15:07 - 15:10
    çocuğunuzun ruhsal bozukluklar
    yaşama riski artar.
  • 15:13 - 15:16
    Ucuz, işlenmiş gıdaların
    risklerinden haberdar olun.
  • 15:16 - 15:20
    Michael Pollan'ın dediği gibi,
    ucuz gıda bir illüzyondur;
  • 15:20 - 15:23
    ucuz gıda diye bir şey yoktur.
  • 15:23 - 15:25
    Bedeli bir yerlerde ödenir;
  • 15:25 - 15:29
    kasada ödenmezse bile,
    çevreye ya da sübvansiyonlarla
  • 15:29 - 15:32
    devlet hazinesine maliyeti olur.
  • 15:32 - 15:34
    Sağlığınıza olan maliyeti ise tartışmasız.
  • 15:34 - 15:36
    Her çocuk yemek yapmayı öğrenmeli.
  • 15:36 - 15:40
    Her çocuk gıdanın bir paket
    içinde gelmeyeceğini bilmeli.
  • 15:40 - 15:44
    Okullar yemek menülerinin
    içeriği üzerinde kafa yormalı.
  • 15:44 - 15:50
    Çocukları iyi davrandıklarında
    işlenmiş gıdalarla ödüllendirmeye alıştık.
  • 15:51 - 15:54
    Bu ilişkinin sezgisel olarak anlamlı
    olup olmadığını sorgulamamız gerek.
  • 15:54 - 15:57
    Çocuklara öğretmekle sorumlu
    olduğumuz bir şey daha:
  • 15:57 - 16:00
    Ağızlarına koydukları her şey,
  • 16:00 - 16:01
    aslında yaptıkları bir seçimdir.
  • 16:01 - 16:06
    Besleyici yönden zengin ya da yoksun
    bir şey yeme ya da yememe tercihi.
  • 16:06 - 16:09
    19. yüzyılda, Semmelweis doğumdan önce
  • 16:09 - 16:13
    ellerini yıkamalarını tavsiye ettiğinde
    diğer doktorlar gücenmişti.
  • 16:13 - 16:15
    Lütfen şimdi de kendilerine
    şunu sorsunlar:
  • 16:15 - 16:19
    Yazdıkları ilaçlar,
    ruhsal bozukluğu olan bazı insanların
  • 16:19 - 16:21
    uzun vadede yeterli
    iyileşmeyi gösterememesinde
  • 16:21 - 16:23
    rol oynuyor mu?
  • 16:24 - 16:28
    İyi beslenme ve doğru ek gıdalar,
  • 16:29 - 16:32
    birçok insanın akıl sağlığını
    daha iyi bir noktaya getiriyor.
  • 16:32 - 16:34
    Üzerine düşünmenizi
    istediğim son bir şey:
  • 16:37 - 16:40
    1600'larda yapılan randomize çalışmalar,
  • 16:40 - 16:44
    uzun sefere çıkan gemilere
    misket limonları konduğunda,
  • 16:44 - 16:47
    iskorbütten kaynaklanan ölümlerin
    %40 azaldığını gösterdi.
  • 16:47 - 16:51
    Fakat İngiliz hükümeti ancak
    264 yıl sonra aldığı bir kararla,
  • 16:51 - 16:55
    tüm gemilerde turunçgiller
    bulundurulmasını zorunlu tuttu.
  • 16:55 - 17:00
    Toplum olarak yetersiz beslenmenin
    ruhsal hastalıkların fazlalaşmasına
  • 17:01 - 17:07
    katkısı olduğunu kabullenmemiz
    ne kadar zaman alacak?
  • 17:08 - 17:10
    Yaymaya değer gördüğüm
    düşünce işte bu:
  • 17:10 - 17:11
    Beslenmek önemlidir;
  • 17:12 - 17:15
    akıl sağlığımız hakkında
    ciddi adımlar atmaya hazırsak
  • 17:15 - 17:20
    beslenmenin kritik rolünü kabul etmek
    için de ciddi adımlar atmamız gerek.
  • 17:20 - 17:21
    Teşekkür ederim.
  • 17:21 - 17:24
    (Alkışlar) (Tezahüratlar)
Title:
Beslenmenin akıl sağlığı üzerindeki şaşırtıcı derecede önemli rolü | Julia Rucklidge | TEDxChristchurch
Description:

Klinik psikolog Julia Rucklidge bu çok önemli konuşmada kendi çalışmasının yanı sıra diğer birçok araştırmadan bahsederek beslenmenin akıl sağlığı veya ruhsal bozukluklar üzerinde oynadığı çarpıcı rolü gösteriyor.

Doktor Julia J Rucklidge, 6 yıldır mikro besinlerin akıl sağlığını nasıl etkilediği hakkında araştırmalar yapıyor ve özellikle DEHB, Bipolar Bozukluk, anksiyete, son zamanlarda ise Canterbury'deki depremler sonrasında görülen stres ve travma sonrası stres konularına ağırlık veriyor.

Bu konuşma, TED konferans formatını kullanan fakat yerel bir topluluk tarafından bağımsız olarak düzenlenen bir TEDx etkinliğinde yapıldı.
Daha fazla bilgi için: http://ted.com/tedx

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
17:43

Turkish subtitles

Revisions