< Return to Video

The LEGO® Story(Turkish Subtitle)

  • 0:02 - 0:05
    Daha önce bunlardan birini muhtemelen görmüşsünüzdür.
  • 0:05 - 0:06
    Bir Lego Parçası
  • 0:06 - 0:08
    Ama bütün bunların nasıl başladıgını hiç düsününüz mü
  • 0:08 - 0:10
    ve adına neden Lego dendiğini?
  • 0:10 - 0:14
    Aslında bu isim, bu plastik parçasından cok daha eskiye dayanıyor
  • 0:14 - 0:15
    Merak ettiniz mi?
  • 0:15 - 0:18
    Bütün bunların nasıl başladığını anlatayım.
  • 0:18 - 0:19
    Uzun yıllar önce
  • 0:19 - 0:24
    Ole Kirk Christiansen adında çok yetenekli ve çok çalışkan bir marangoz vardı
  • 0:24 - 0:28
    Ole kendi şirketinde çok saygı duyulan bir marangozdu,
  • 0:28 - 0:31
    ama zor bir zamandan geçiyordu.Fazla para kazanamıyordu
  • 0:31 - 0:34
    ve son işçisini de çıkarmak zorundaydı.
  • 0:39 - 0:40
    İçeri gel.
  • 0:40 - 0:44
    Atölyeyi kapattım ve eşyalarımı topladım.
  • 0:44 - 0:48
    Teşekkür ederim.Sanırım sana bir maaş çeki yazsam iyi olacak.
  • 0:56 - 0:58
    Kendine iyi bak.
  • 1:05 - 1:08
    İşte,bu da sonuncusuydu.
  • 1:08 - 1:12
    İşerin bu noktaya geleceğini hayal bile etmezdim.
  • 1:12 - 1:19
    Biliyorum.Anlaması zor fakat artık daha kötüsü olamaz.
  • 1:19 - 1:23
    Ama daha kötüsü oldu.Kısa süre sonra,Ole karısını kaybetti.
  • 1:24 - 1:26
    Ama Ole özel birisiydi.
  • 1:26 - 1:28
    Pes edecek cinsten birisi değildi.
  • 1:28 - 1:32
    Ve 4 çocugun da sorumluluguyla birlikte,bişeyler düsünmek zorundaydı.
  • 1:33 - 1:35
    Ole'nin bir fikri vardı
  • 1:35 - 1:39
    ve onun için, fikrini harekete geçirmek asla uzun sürmezdi
  • 1:41 - 1:47
    Ole'nin kücük müdahalesi cocuklarını cok mutlu etmisti:
    Tekrar oyuncak üretmeye başlama düsüncesi.
  • 1:49 - 1:52
    Ole denemeye karar verdi.
  • 1:52 - 1:56
    Şanslıydı ki,elinde marangoz işinden sakladığı bir sürü tahtası vardı.
  • 1:56 - 2:00
    Onları şimdi oyuncak yapmak için kullanabilecekti.
  • 2:00 - 2:02
    Zaman aktı geçti
  • 2:02 - 2:07
    ve Ole ne kadar yetenekli bir marangoz olsa da ve cok kaliteli ve detaylı oyuncaklar üretse de
  • 2:07 - 2:09
    satışlar çok yavaştı.
  • 2:09 - 2:14
    Şanslıydı ki oğullarından biri,Godtfred,babasına okuldan sonra yardım etmeye başlamıştı.
  • 2:14 - 2:18
    birlikte üretimi ancak idare edebiliyorlardı
  • 2:18 - 2:26
    Eninde sonunda,Billund'daki kücük bir atölyede birinci kalitede oyuncaklar üretildiği ağızdan ağıza yayılmaya başlamıştı.
  • 2:26 - 2:28
    Birgün,kasabaya bir adam geldi.
  • 2:28 - 2:31
    Ole'nin geleceğini değiştirebilecek bir adam.
  • 2:31 - 2:34
    Fabrika satış mağazsından bir toptancıydı.
  • 2:34 - 2:38
    Duydum ki ahşaptan çok hos oyuncaklar yapıyorumussunuz.
  • 2:38 - 2:40
    Elimden geleni yapıyorum.
  • 2:40 - 2:44
    Toptancı bütün bu ahsap oyuncaklardan cok etkilenmişti.
  • 2:44 - 2:46
    Ve gitmeden önce büyük bir sipariş verdi.
  • 2:49 - 2:52
    Sonunda fırsatları ve yaptıklarımızı gören birisi çıktı.
  • 2:52 - 2:58
    Şuraya bak.Toptamcı tatillerde magazsına koymak icin birsürü oyuncak istiyor.
  • 2:58 - 3:01
    bu yıl mesgul olacagımız
  • 3:01 - 3:03
    güzel bir noel olacak.
  • 3:03 - 3:06
    Şimdi,küçük atölyede yapılcak çok iş vardı
  • 3:06 - 3:09
    ve Ole eski işçilerini tekrar işe almıştı.
  • 3:09 - 3:12
    Ole sadece en yüksek kalitedeki ahşapı kullanıyordu
  • 3:12 - 3:15
    dikkatle seçiyor ve son derece dikkatlice hazırlıyordu.
  • 3:15 - 3:18
    Gece gündüz çalışıp siparişi tamamladılar.
  • 3:18 - 3:23
    Böylece toptancı Noel'den önce tüm oyuncakları kendi magazasına alabilecekti.
  • 3:25 - 3:27
    Ters giden birşey mi var,baba?
  • 3:27 - 3:31
    Korkarım başımız büyük belada.
  • 3:31 - 3:37
    İşin tam ortasında,Ole toptancının iflas ettiğini söyledigi bir mektup almıstı
  • 3:37 - 3:40
    ve siparis verdigi oyuncakları da alamayacaktı.
  • 3:40 - 3:44
    Ne yapacaksın?Noel ne olacak?
  • 3:44 - 3:47
    Şimdi yemeğe bile paramız yetmiyor?
  • 3:49 - 3:50
    Ben yaparım.
  • 3:50 - 3:53
    Ne yapacaksın,Baba?
  • 3:53 - 3:57
    Kendim yaparım.Arabamla etrafta oyuncakları satarım.
  • 3:58 - 4:04
    Kaybedecek zaman yoktu.Ole tüm oyuncakları arabaya yükledi ve gitti.
  • 4:05 - 4:09
    Ole çok iyi bir oyuncak üreticisiydi ama cok iyi bir satıcı degildi.
  • 4:09 - 4:14
    Kendisini övmeyi sevmezdi veya oyuncakları yaparken ne kadar dikkatli ve özenli oldugundan bahsetmezdi
  • 4:14 - 4:16
    ama denemeye devam etmesi gerekiyordu
  • 4:18 - 4:24
    Bu oyuncaklar ileride patlama yapacak.ilgilendigin birseyler var mıydı ?
  • 4:24 - 4:30
    Çok heyecanlı görünüyor ama su anda fazla param yok.Belki takas edebiliriz ama.
  • 4:30 - 4:33
    Parayı tercih ederim
  • 4:33 - 4:35
    ama
  • 4:35 - 4:39
    sonuç olarak tüm oyuncakları satmıs olacaktı.
  • 4:39 - 4:47
    Umdugu kadar cok para kazanamamıstı.Ama ailesinde bolca yiyecek götürecekti.
  • 4:47 - 4:49
    Zaman aktı geçti
  • 4:49 - 4:52
    ama oyuncakları bekledikleri kadar hızlı satamıyolardı
  • 4:52 - 4:56
    Ole belki de şirketin daha iyi bir isme ihtiyacı oldugunu düsündü
  • 4:57 - 5:03
    Ne olmalı ki acaba?Kısa bir isim olmak zorunda.''Güzelce oynamak'' sözünü bir sekilde iletmeliyim.
  • 5:03 - 5:07
    Danimarka dilinde,''Güzelce oynamak'' sözü ''LEG GODT'' demekti.
  • 5:08 - 5:11
    Ne olmalı? ne olmalı ?
  • 5:12 - 5:15
    Eğer bir çeşit baş harf ya da işaret elde edersem
  • 5:19 - 5:21
    LEGO
  • 5:21 - 5:26
    Gördüğünüz üzere,Ole cok uygun bir isim bulmustu.
  • 5:26 - 5:31
    Ama bilmedigi sey,''LEGO'' kelimesinin latincede ''birlikte yerlestiriyorum'' anlamına geldigiydi.
  • 5:31 - 5:34
    ''LEGO'' ismi iyi kabul görmüştü
  • 5:34 - 5:37
    Ve şirket yavas yavas ileri dogru gitmeye baslamıstı.
  • 5:37 - 5:42
    Bu yıl 3000 kron kazandık ve elimizde her zamankinden daha fazla model var.
  • 5:42 - 5:48
    3000 kron mu dedin?O zaman neye baktığımı görmen gerek.
  • 5:48 - 5:52
    Her ne kadar Godtfred bir freze makinesine para harcamak istemiyor olsaydı da
  • 5:52 - 5:57
    Kullanışlı ve oyuncakların gelişimi açısından oldukca kaliteli oldugunu görebilmişti
  • 5:57 - 6:00
    Son yığını da bitirip nakliyeye hazır hale getirdin mi ?
  • 6:00 - 6:01
    getireceğim
  • 6:04 - 6:08
    Baba...baba,bugun şirket icin cok para kazandım.
  • 6:08 - 6:10
    Gerçekten mi? Nasıl?
  • 6:10 - 6:15
    Kilitli dolapta nasıl para tasarrufu edecegimizi anladım.Ördekleri 3 kat boyamak yerine 2 kat boyayarak.
  • 6:16 - 6:18
    Ne yaptın????
  • 6:18 - 6:22
    Maalesef,Godtfred'in fikri Ole'nin pek hoşuna gitmemişti.
  • 6:22 - 6:25
    Ole Godtfred'e tüm ördekleri ambalajından çıkarttırdı
  • 6:25 - 6:30
    boyanın son katmanını verdi ve tren istasyonuna geri yolladı.
  • 6:30 - 6:34
    Ole yüksek kaliteye ve müşterilerini kandırmamaya inanıyordu
  • 6:34 - 6:39
    Godtfred döndügünde,Ole bunun iyi bir ürün yaratmak icin bir yol olmadıgını acıkladı.
  • 6:39 - 6:45
    Bu kücük ders Godtfred'in gözlerinin acılmasını ve her detayın önemli oldugu gercegini anlamasına neden oldu.
  • 6:45 - 6:48
    ve sadece en iyinin yeterli olduguna.
  • 6:48 - 6:54
    1930'ların sonlarına dogru LEGO 2.Dünya Savaşı'nın patlak vermesine ragmen kar yapıyordu.
  • 6:54 - 6:57
    Zor zamanların dışında hep en iyisini yapmaya çalıstılar.
  • 6:57 - 7:00
    Hiçbirşey ters gitmeyecekmiş gibi görünüyordu
  • 7:00 - 7:04
    Ama fırtınalı bir 1942 gecesinde şansları degisti.
  • 7:09 - 7:13
    Yangın var.Atölye yanıyor.
  • 7:15 - 7:20
    Ama itfaiyeci geldiginde,atölye kurtarılacak durumda degildi
  • 7:20 - 7:25
    zemine kadar heryer yanmıstı, tüm cizimler ve oyuncaklar da harap olmustu.
  • 7:25 - 7:27
    Ole umudunu kaybetmeye baslamıstı.
  • 7:27 - 7:32
    tüm sıkı calısmaları gitmişti ve neredeyse sirketini kaybedecekti
  • 7:32 - 7:38
    ama cocukları ve calısanları için sorumluluk aldı ve LEGO'yu tekrar inşaa etmek icin onlara ilham kaynagı oldu
  • 7:38 - 7:41
    Yeni fabrika inşa edilmişti.
  • 7:41 - 7:44
    Yakında ahsap oyuncakların üretimi tekrar başlayacaktı.
  • 7:44 - 7:48
    Kücük sirket oazara tekrar giris yolu bulmak icin savasmıstı
  • 7:48 - 7:55
    Kademeli bir şekilde,LEGO fabrikası düzgünce calısmaya basladı ve Ole yeni zorluklar aramaya basladı.
  • 7:55 - 8:00
    Birgün,Kopenhag'a gitti ve Danimarka'ya daha yeni gelmiş bir makine gördü
  • 8:00 - 8:06
    Bu bir plastik döküm makinesiydi ve Ole'yi cok heyecanlandırmıstı.
  • 8:06 - 8:11
    Satın almalı mıyız? Bunun iyi bir parazlık olduguna eminim ve bize cok sayıda fırsat sunacaktır.
  • 8:11 - 8:15
    Kulaga ilginc geliyor ama cok pahalı.
  • 8:15 - 8:20
    Bunu evet olarak kabul ediyorum.
  • 8:20 - 8:27
    Plastik döküm makinesi geldiginde,Ole plastikten kücük ayılar ve harfler yapmaya basladı.
  • 8:27 - 8:31
    Ama hala makul plastik tuglayı elde edememisti.
  • 8:31 - 8:35
    Aklında düsünmeyi bir türlü bırakamadığı birsey vardı
  • 8:35 - 8:38
    ve kimse onlardaki potansiyeli göremese bile.
  • 8:38 - 8:43
    Ole üretimi yeniden tasarlamaya karar verdi.
  • 8:45 - 8:52
    Ama LEGO ilk büyük Ferguson Traktörünü çıkardığı zaman,plastik oyuncaklar basarıya ulasmıstı.
  • 8:52 - 8:56
    Maalesef sarıslar yaz sırasında düsmüstü
  • 8:56 - 8:58
    ve şirketin stoklarında cok fazla oyuncak birikmeye baslamıstı
  • 8:58 - 9:05
    Bu dogru olamaz.Tabi ki ürünlerimiz tüm yıl boyunca satılabilir,sadece Noel için degil.
  • 9:05 - 9:09
    Godtfred dışarıya cıkıp oyuncakları kendisi satmasına kara verdi
  • 9:09 - 9:15
    Godtfred,destek vermesi icin ve moral olması icin sirkete karısını da getirdi.
  • 9:15 - 9:19
    Tereyağı ve yumurtaya ihtiyacımız var.
  • 9:21 - 9:23
    Neyse,o kadar da kötü degildi.
  • 9:23 - 9:24
    Godtfred ülkeyi gezip LEGO'ya yardımcı olacak ve LEGO'yu bu mali krizden kurtaracak seyi bulmakta basarılı olmustu.
  • 9:30 - 9:34
    Tam zamanında eve ulastıklarında Ole'nin dogum gunu partisi vardı.
  • 9:34 - 9:40
    Ole 60 yaşına gelmişti ve tüm aile bunu kutluyordu.
  • 9:42 - 9:45
    Evet,galiba cok uzun bir yolculuktu.
  • 9:45 - 9:51
    Heyibir fikrim var.Dinleyin.Dinleyin.3 jenerasyonun da birlikte oldugu bir fotografa ne dersiniz.
  • 9:51 - 9:58
    Herkes bunun iyi bir fikir oldugunu dusundu.Kanepeyi çiçeklerin tam arasına koyduk.
  • 9:59 - 10:04
    İngiltere'ye yapılan bir iş gezisinde,Godtfred büyük bir alısveris merkezinin müdürüyle tanıstı.
  • 10:04 - 10:11
    Oyuncak endüstrisi hakkında tartıstılar ve bu konusma LEGO'nun gelecegi acısından oldukca onemliydi.
  • 10:11 - 10:15
    -Bu endüstriye Lanet olsun.Sadece oyuncakların günümüzde iyi olmadıgını dusundum.
  • 10:15 - 10:19
    -Ne demek istiyorsun? Bence çok iyi calısıyorlar.
  • 10:19 - 10:23
    -Evet iyi calısıyorlar.Buna eminim ama burada hiçbir sistem yok.
  • 10:23 - 10:26
    -Sistem?
  • 10:26 - 10:30
    -Sistem? Hmm.Hiç sistem yok.
  • 10:30 - 10:33
    -Bu dünyanın icinde ne yapıyosun,Godtfred?
  • 10:33 - 10:35
    -Hiçbir sistem yok.
  • 10:35 - 10:39
    Oyuncakların inşa olması icin bir fikre ve sisteme ihtiyacı vardı
  • 10:39 - 10:45
    -Bu oyuna bir sistem koymak istiyorum.Cocuklara simdiye kadar yalnızca hazır çözümler sunduk..
  • 10:45 - 10:50
    -Onlara hayalgüçlerini ve yaratıcılıklarını güçlendirecegi birsey lazım.
  • 10:50 - 10:55
    -Yani LEGO'yu bir sisteme sokmayı mı deniyorsun?Enteresan.
  • 10:55 - 11:00
    Aynı sene,LEGO, ilk sistemli LEGO üretimine basladı.
  • 11:00 - 11:03
    Cocuklar artık LEGO tuglalarından evler yapabiliyodu.
  • 11:03 - 11:10
    Gercekci özelliklerde bir kasaba planlandı ve cocuklar buradan trafik kurallarını ögrendi.
  • 11:10 - 11:14
    Kız kardesim ve ben bu yeni LEGO Sistem ile saatlerce oynardık.
  • 11:14 - 11:17
    Bazı insanlar dünyadaki en sanslı cocuklar oldugumuzu söylerdi.
  • 11:17 - 11:20
    Çünkü bir oyuncak fabrikasında büyümüstük.
  • 11:20 - 11:22
    Bu cok büyük bir bulustu.
  • 11:22 - 11:26
    Ve Godtfred bunu Danimarka dısına satmayı denemeye karar verdi.
  • 11:26 - 11:31
    Oyun sistemi diger ulkelerde de cok populer hale gelmişti ve bircok ulkeye satılmıstı.
  • 11:33 - 11:35
    -Bak ne inşa ettim.
  • 11:35 - 11:37
    -Bu gercekten cok hos,Cal.
  • 11:37 - 11:43
    Her ne kadar LEGO sadece ev inşa etmek anlamı tasısa da,yine de bircok fırsat vardı.
  • 11:43 - 11:45
    Sadece tek bir problem vardı.
  • 11:45 - 11:50
    Hmm,kaldıramıyorum.Sürekli düsüp duruyor.
  • 11:50 - 11:57
    Bu Godtfred'i meraklandırdı.LEGO parcalarını bir arada tutmanın yolunu bulmak istiyordu.
  • 11:57 - 11:59
    Ama bunu yapmak söylemekten daha kolaydı.
  • 11:59 - 12:05
    Godtfred LEGO tuglalarının birbirini daha iyi kavrayabilecegini ve dislerinin birbirine daha iyi girebilecegini farketti.
  • 12:05 - 12:11
    Artık,tüm inşaa sisteminin sonsuz imkanları vardı vardı.
  • 12:11 - 12:14
    LEGO ürünü için bu,çığır açan birseydi.
  • 12:14 - 12:21
    Bir cocugun hayal gucuyle,LEGO dünyadaki hersey olabilirdi.Tekrar ve tekrar...
  • 12:21 - 12:24
    Sınır hayalgücüydü.
  • 12:24 - 12:28
    Bak baba,artık herseyi yapabiliyorum.
  • 12:28 - 12:35
    Maalesef,Ole bu kücük tuglaların aslında ne kadar büyük bir basarı getirdigini asla göremedi.
  • 12:35 - 12:43
    Godtfred tek başına kalmıstı ve LEGO'daki diger bir yangın sayesinde birsürü ahsap urunler harap olmustu.
  • 12:43 - 12:50
    Tıpkı babası gibi,Godtfred de elinden gelenin en iyisini yapması gerektigini ve hicbir durumda asla pes etmemesi gerektigini biliyordu.
  • 12:50 - 12:54
    Godtfred zor zamanlarını başı dik bir şekilde atlattı.
  • 12:54 - 12:57
    Satışlar büyüdükçe sirket de aynı zamanda daha da büyüyordu.
  • 12:57 - 13:06
    Ahşap oyuncaklara devam etmeyip sadece LEGO Sistem'e devam etme kararı alması gerekiyordu.
  • 13:06 - 13:13
    Ve büyük kararı vermişti.Bircok yeni model üretiliyotdu ve LEGO oyuncak endüstrisinde daha da güçleniyordu.
  • 13:13 - 13:18
    -Efendim,sizce en iyisi hangisi?
  • 13:18 - 13:21
    -Hmmm,bu.
  • 13:21 - 13:26
    Her ne kadar LEGO mesgul de olsa,Godthfred'in hala daha buyuk planları vardı.
  • 13:26 - 13:28
    Şimdi de bir havalimanı inşa etmek istiyordu.
  • 13:28 - 13:32
    Bu tüm dünyaya oyuncak satmaya calısmaktan daha kolay olabilirdi.
  • 13:32 - 13:34
    Baba gibi,evlat gibi.
  • 13:34 - 13:37
    Bu fikrini harekete gecirmesi uzun sürmemişti.
  • 13:37 - 13:42
    Sadece 3 yıl sonra,Billund Havalimanı açıldı.
  • 13:42 - 13:49
    Birçok ziyaretçi ve iş baglantıları şirketi ziyaret etti ve tasarım departmanını gördü.
  • 13:49 - 13:54
    Kademeli bir şekilde,Şirket kalabalıklastı ve elemanları iş üzerinde tutmak zorlastı
  • 13:54 - 13:56
    -Bence bir süre daha beklemeliyiz.
  • 13:56 - 13:59
    Godtfred olması gereken birsey görüyordu.
  • 13:59 - 14:04
    LEGO modellerini görüntülemek icin daha büyük bir alana ihtiyacı vardı.
  • 14:06 - 14:13
    -Bölmek istemezdim,Bu yüzden bu paketi masanın üzerine bırakıyorum.Yeni LEGO trenini.
  • 14:13 - 14:15
    -Şuraya bırak.
  • 14:16 - 14:21
    Eglence parkı fikri, sergi odasından cabucak cıkıverdi.
  • 14:21 - 14:32
    Ve sonra,Bir kulemiz olabilir boylece yukarıdan tum parkıve tum kasabayı gorebilirsiniz.Bu Alan tamamen LEGO'dan yapılma Olacak.--LEGOLAND--
  • 14:32 - 14:36
    Tamam o zaman,ilginc görünüyor.Ama gercekten kac ziyaterci bekliyorsun?
  • 14:36 - 14:41
    tahminime göre ikiyüz-üçyüz bin kadar
  • 14:41 - 14:43
    üçyüz bin mi ????
  • 14:43 - 14:48
    kulaga cok fazla gelıyo olsa da,aslında babam bu işaretlerden oldukca uzaktı.
  • 14:48 - 14:53
    İlk yıl altıyüz bin ziyaretci aldı.
  • 14:53 - 14:56
    Ailem ve ben ziyaretcileri selamlamak icin oradaydık.
  • 14:56 - 15:00
    Bu gelenegi kuruldugundan beri sürdürüyoruz.
  • 15:03 - 15:06
    Artık,bütün bunların nasıl basladıgını biliyorsunuz.
  • 15:06 - 15:13
    Dedemin kalite ve meslek anlayısı olmasaydı,LEGO bugun oldugu yerde olmazdı.
  • 15:14 - 15:18
    Babam LEGO Sistem'de sonsuz olasılıklar olduguna sıkıca inanırdı.
  • 15:18 - 15:21
    Halen daha LEGO fikirleri arıyoruz.
  • 15:21 - 15:29
    Çocukları kesfetmeye tesvik etmek,tecrube edinmeleri ve kendi dünyalarını ifade edebilmek,dünyanın limitsiz olması.
  • 15:29 - 15:36
    Ve biz hala inanıyoruz ki sadece en iyisi yeterince iyidir çünkü cocuklar en iyisini hak ederler.
Title:
The LEGO® Story(Turkish Subtitle)
Description:

As The LEGO Group celebrates its 80th Birthday, we take a look back at its history with this short animated film.
Türkçe çeviri:20cangfb@gmail.com

more » « less
Video Language:
English
Duration:
17:10
cangfb20 edited Turkish subtitles for The LEGO® Story
cangfb20 edited Turkish subtitles for The LEGO® Story
Ahmet Yiğit added a translation

Turkish subtitles

Revisions