Niçin farklı gelecekler hayal etmeliyiz?
-
0:01 - 0:04Benim işim geleceği ziyaret etmek.
-
0:04 - 0:06Sadece tek bir gelecek değil,
-
0:06 - 0:08mümkün olan bir çok geleceği ziyaret edip
-
0:08 - 0:12deneyimlemeniz için bu geleceklerden
pek çok kanıt getirmek. -
0:13 - 0:15Tıpkı geleceğin bir arkeologu gibi.
-
0:16 - 0:19Yıllar boyunca yolculuklarım
pek çok şey geri getirdi... -
0:19 - 0:22sentetik tasarlanmış yeni bir arı türü,
-
0:25 - 0:27"Protein Olarak Hayvanlar"
adında bir kitap, -
0:28 - 0:31genetik kodunuzun ticaretini yaparak
sizi zengin yapan bir makine, -
0:31 - 0:33şekerle çalışan bir lamba,
-
0:34 - 0:36gıda yetiştirmek için bir bilgisayar.
-
0:37 - 0:41Pekâlâ, o kadar da farklı geleceklere
seyahat etmedim, henüz. -
0:41 - 0:44Ancak eşim Jon ve ben stüdyomuzda
farklı geleceklerin -
0:44 - 0:48görünümlerini düşünerek
ve yaratarak çok zaman harcadık. -
0:48 - 0:51Sürekli olarak bu gelecekteki potansiyelin
-
0:51 - 0:53mırıltılardan zayıf sinyallerini arıyoruz.
-
0:53 - 0:57Sonra potansiyel geleceğimizin izini sürüp
kendi kendimize şöyle sorduk: -
0:58 - 1:00Bu gelecekte yaşamak nasıl hissettirir?
-
1:01 - 1:04Neler görür, duyar, hatta neyi soluruz?
-
1:05 - 1:10Sonra deneyler yürütüp modeller inşa edip
objeler oluşturduk, -
1:10 - 1:12bu geleceklerin açılarını hayata geçirip
-
1:12 - 1:14onları somut ve elle tutulur
bir hale getirdik -
1:14 - 1:19bu yüzden potansiyel
geleceğin etkilerini burada -
1:19 - 1:20şu an hissedebilirsiniz.
-
1:21 - 1:24Yalnız bu tahminlerle
alakalı bir iş değil. -
1:24 - 1:26Bu, araçlar oluşturmakla ilgili,
-
1:26 - 1:29şu an ve gelecekteki halimizle bağlantı
kurmamıza yardımcı olacak araçlar ile -
1:29 - 1:34istediğimiz geleceğin aktif bir
katılımcısı olmamız için, -
1:34 - 1:36hepimizin istediği bir gelecek için.
-
1:37 - 1:39Peki bu işe nasıl karar verdik?
-
1:39 - 1:42Drone Aviary denen güncel bir proje için
-
1:43 - 1:44keşfetmeye meraklıydık
-
1:44 - 1:47şehrimizde dronlarla
yaşayacak kadar hem de. -
1:47 - 1:50Dronlar bizim göremediğimiz şeyleri görme
-
1:50 - 1:52gidemediğimiz yerlere gitme gücüne
-
1:52 - 1:54ve yükselen bir bağımsızlığa sahiptir.
-
1:55 - 1:56Ancak teknolojiyi anlamak için
-
1:56 - 1:58bizim de bu işe girmemiz kaçınılmazdı.
-
1:59 - 2:01Biz de stüdyomuzda
çeşit çeşit dronlar yaptık. -
2:02 - 2:05Onlara isimler, fonksiyonlar verdik
ve onları uçurduk... -
2:05 - 2:07ama pek kolay olmadı.
-
2:07 - 2:09Bir şeyler yerinden çıktı,
-
2:09 - 2:10GPS sinyalleri bozuldu
-
2:10 - 2:12ve dronlar düştü.
-
2:13 - 2:15Yine de hepsi,
mümkün bir geleceğe dair -
2:15 - 2:19çok somut ve çok deneysel bir süreç ile
-
2:19 - 2:21oluşturabildiğimiz bir senaryoydu.
-
2:22 - 2:24Şimdi hadi o geleceğe gidelim.
-
2:24 - 2:28Şuna benzer dronlarla dolu bir şehirde
yaşadığımızı hayal edelim. -
2:28 - 2:30Adına da 'The Nightwatchman' diyelim.
-
2:31 - 2:35Sokaklarda devriye gezer,
çoğunlukla akşam ve geceleri ortaya çıkar. -
2:35 - 2:39Başta çoğumuz onun zayıf ve sabit
vızıltısına sinir olurduk. -
2:39 - 2:42Sonra, her şeye olduğu gibi
buna da alıştık. -
2:42 - 2:45Dünyayı onun gözleriyle
görebilseydiniz nasıl olurdu? -
2:47 - 2:51Mahallenin her bir köşesini nasıl
gezdiğine bakın; -
2:51 - 2:54saha olmayan bir yerde futbol oynayan
çocukların üstünden geçip -
2:54 - 2:57onları bir baş belası olarak
işaretleyip kaydediyor. -
2:57 - 2:58(Kahkaha)
-
2:58 - 3:02Sonra da nasıl diğer genç grubu dağıtıp
-
3:02 - 3:05toplu çıkarılmış bir emirle tehdit ediyor.
-
3:06 - 3:10Burada da yerinde durmayan koca disk
Madison var. -
3:10 - 3:12Göz alıcı varlığı karşı konulamaz,
-
3:12 - 3:15bakmadan duramıyorum.
-
3:15 - 3:17Fakat sanki her ona baktığımda,
-
3:17 - 3:19sanki hakkımda daha çok şey biliyor...
-
3:20 - 3:23sanki şu Brianair reklamlarını
gözüme sokup -
3:23 - 3:25tatil planlarımdan haberdarmış
gibi hissediyorum. -
3:26 - 3:30Bunu biraz eğlendirici mi buluyorum
yoksa tamamen saldırgan mı -
3:30 - 3:32emin değilim.
-
3:34 - 3:35Şu ana dönelim.
-
3:36 - 3:38Bu geleceği yaratırken çok şey öğrendik.
-
3:38 - 3:41Sadece makinenin nasıl çalıştığını değil,
-
3:41 - 3:44onlarla birlikte yaşamanın
nasıl olduğunu da. -
3:44 - 3:46Madison ve Nightwatchman
gibi kumandalı dronlar -
3:47 - 3:48bu belirli şekillerde
-
3:48 - 3:50ve hâlâ gerçek değilken,
-
3:50 - 3:54onlarla dolu bir geleceğe ait çoğu faktör
şu an zaten var. -
3:54 - 3:55Mesela,
-
3:55 - 3:58yüz tanıma sistemleri her yerde...
-
3:58 - 4:00telefonlarımızda,
hatta termostatlarımızda bile -
4:00 - 4:02ve şehrimizdeki kameralarda,
-
4:03 - 4:05yaptığımız her şeyi kaydediyorlar,
-
4:05 - 4:10baktığımız bir reklamı
veya katıldığımız bir eylemi. -
4:10 - 4:11Bunlar çoktan burada,
-
4:11 - 4:14genellikle nasıl işlediklerini
ve ne sonuçlar -
4:14 - 4:16doğuracaklarını bilmiyoruz.
-
4:17 - 4:19Bunları her yerde görüyoruz.
-
4:19 - 4:21Bugün yaptıklarımızın,
-
4:21 - 4:25gelecekte sonuçlarının ne olacağını
hayal etmek bile çok zor. -
4:26 - 4:29Geçen yıl yaşadığım yerde,
İngiltere'de bir referandum vardı -
4:29 - 4:31insanların İngiltere'nin
AB'de kalıp kalmaması -
4:31 - 4:32için oy verdiği,
-
4:32 - 4:34''Brexit'' diye bilinen referandum.
-
4:35 - 4:37Sonuçlar gelir gelmez,
-
4:37 - 4:40'Bregret' (Bre-pişmanlık)
diye bir kelime türedi. -
4:40 - 4:41(Kahkaha)
-
4:41 - 4:44Brexit'e karşı oy veren insanları
tanımlamak üzere uydurulmuş -
4:44 - 4:47ama potansiyel sonuçları
düşünülmemiş bir kelime. -
4:49 - 4:53Bu tutarsızlık çok basit şeylerde
bile geçerli. -
4:54 - 4:56Dışarı bir şeyler içmeye çıkarsınız.
-
4:56 - 4:58Sonra birkaç tane daha içmeye
karar verirsiniz. -
4:58 - 5:01Sabah berbat bir hisle uyanırsınız
-
5:01 - 5:02ama sonra bunu savunmak için
-
5:02 - 5:05''Gelecekteki halim bununla
başa çıkar.'' dersiniz. -
5:06 - 5:07Ama bu sabah fark ediyoruz ki
-
5:07 - 5:09gelecekteki ''siz'' sizsiniz.
-
5:10 - 5:14Ben Hindistan'da 70'lerde
ve 80'lerde büyürken, -
5:14 - 5:15şöyle bir şey vardı,
-
5:15 - 5:18gelecek planlanmak zorunda
ve gerçekten planlanabilir. -
5:18 - 5:22Ailemin en basit şeyleri bile
planlamadığını hatırlıyorum. -
5:22 - 5:24Eve bir telefon almak istediklerinde,
-
5:24 - 5:26sipariş verip beklemeleri gerekiyordu,
-
5:26 - 5:29eve hat kurulması için yaklaşık
beş yıl kadar beklemeleri gerekiyordu -
5:29 - 5:30(Kahkaha)
-
5:30 - 5:34Eğer başka şehirde yaşayan
büyüklerini aramak isterlerse, -
5:34 - 5:36'şehirler arası konuşma'
için rezervasyon yapmak, -
5:36 - 5:39saatlerce hatta günlerce
beklemek zorundalardı. -
5:39 - 5:42Ve ansızın, gece ikide telefon çalardı,
-
5:42 - 5:46hepimiz yataktan kalkıp
telefonun etrafına toplanırdık, -
5:46 - 5:48çığlık atarcasına hal hatır sorardık
-
5:48 - 5:49gece saat ikide.
-
5:49 - 5:53Artık her şey çok hızlı gelişiyor gibi,
-
5:53 - 5:55o kadar hızlı ki
-
5:55 - 5:58tarihteki yerimizi anlamamız
gerçekten zorlaşabiliyor. -
5:58 - 6:02Bu boğucu bir belirsizlik
ve endişe duygusu yaratıyor -
6:02 - 6:05ve geleceğin bize gelmesine
izin veriyoruz. -
6:06 - 6:08Gelecekteki 'kendimize' bağlanmıyoruz.
-
6:09 - 6:11Gelecekteki halimize yabancı biri gibi
-
6:11 - 6:13geleceğe yabancı bir yer gibi bakıyoruz.
-
6:14 - 6:15Yabancı bir yer değil;
-
6:15 - 6:17gözlerimizin önünde,
-
6:17 - 6:19bugünkü hareketlerimizle
şekillenen bir yer. -
6:20 - 6:21O gelecek biziz
-
6:22 - 6:25ve bence istediğimiz gelecek için savaşmak
-
6:25 - 6:27her zamankinden daha önemli ve gerekli.
-
6:28 - 6:30Çalışmamızda öğrendik ki
-
6:30 - 6:33etkili bir değişimin
en önemli yollarından biri -
6:33 - 6:37insanların direkt ve somut bir şekilde
-
6:37 - 6:40bugün yaptıklarının gelecekteki
sonuçlarına ulaşabilmesi. -
6:41 - 6:45Bu yılın başlarında,
Birleşik Arap Emirlikleri bizi yardım için -
6:45 - 6:48ülkelerinin 2050 yılına kadarki
enerji stratejisini -
6:48 - 6:49oluşturmaya davet etti.
-
6:50 - 6:54Devletin ekonomik verilerine göre,
bu büyük şehir modelini oluşturduk -
6:54 - 6:57ve mümkün olan
tüm geleceklerini görselleştirdik. -
6:58 - 7:02Ben heyecanla bir grup devlet memurunu
-
7:02 - 7:03ve enerji şirketi üyelerini
-
7:03 - 7:06sürdürebilir bir gelecek
modeli için seçerken -
7:06 - 7:08katılımcılardan biri şöyle dedi:
-
7:08 - 7:11''İleride insanların araba sürmeyi
bırakıp toplu taşıma -
7:11 - 7:13kullandığını hayal edemiyorum.''
-
7:14 - 7:15Ve sonra dedi ki:
-
7:15 - 7:19''Oğluma araba sürmeyi bırakmasını
asla söyleyemem.'' -
7:20 - 7:22Biz bu tepkiye zaten hazırdık.
-
7:23 - 7:27Hindistan'da kimya laboratuvarında
bilim insanlarıyla çalışırken -
7:27 - 7:29bu şekilde yaşamaya devam edersek
-
7:29 - 7:342030 yılındaki havaya yakın havanın
örneklerini oluşturduk. -
7:34 - 7:38Sonra gruba doğru buhar yayan hava
-
7:38 - 7:40örneğiyle yürüdüm.
-
7:41 - 7:452030'dan zehirli ve pis tek koku dalgası
-
7:45 - 7:48hiçbir verinin yapamayacağı şekilde
konuyu özetledi. -
7:49 - 7:52Bu çocuklarınıza miras bırakmak
istediğiniz gelecek değil. -
7:53 - 7:55Ertesi gün devlet büyük bir duyuru yaptı.
-
7:55 - 7:58Yenilenen kaynaklara milyarlarca dolar
yatıracaklarını duyurdular. -
7:58 - 8:03Potansiyel geleceklerin hangisi
bu kararda etkili oldu bunu bilmiyoruz -
8:03 - 8:05ama enerji politikalarını
daha zararsız bir yöntemle -
8:05 - 8:07değiştirdiğimizi biliyoruz.
-
8:07 - 8:10Gelecekten gelmiş hava ne kadar
etkili ve hissedilebilirken -
8:10 - 8:13günümüzde yaptıklarımızın
geleceğe etkilerinin gidişatı -
8:13 - 8:15hep böyle doğrusal değil.
-
8:15 - 8:19Ütopik ideallerle gelişmiş
bir teknoloji bile -
8:19 - 8:21laboratuvarı terk edip dünyaya geçtiği an
-
8:21 - 8:25yaratıcısının kontrolü dışındakiler
için bir deney haline geliyor. -
8:26 - 8:30Belli bir projede
tıbbi genomları inceledik: -
8:30 - 8:33Kişiselleştirmiş ilaç yaratmak için
insanların genetik verilerini -
8:33 - 8:35toplama ve kullanma teknolojisi.
-
8:35 - 8:37Şunu sorduk:
-
8:37 - 8:40Sağlık sistemiyle genetik bilgilerimizi
birbirine bağlamananın -
8:40 - 8:42istenmeyen sonuçları ne?
-
8:43 - 8:45Bu soruyu irdelemek adına
-
8:45 - 8:47kurgusal bir dava yarattık
-
8:48 - 8:52ve dikkatle hazırlanmış 31 parça kanıt ile
bunu hayata geçirdik. -
8:53 - 8:56Yasadışı bir genetik klinik inşa ettik,
-
8:56 - 8:59bir DIY karbon dioksit inkübatörü
-
8:59 - 9:01ve hatta eBay'den donmuş fare bile aldık.
-
9:02 - 9:05Bu davanın incelendiği
o geleceğe bir adım atalım; -
9:05 - 9:08davalı Arnold Mann ile tanışın.
-
9:08 - 9:12Arnold bu büyük küresel
dev biotech şirketi tarafından şuçlanıyor, -
9:12 - 9:13adı Dynamic Genetics.
-
9:14 - 9:15Şirketin elinde
-
9:15 - 9:20Arnold'ın şirketin patentli genetik
materyalini kendine enjekte ettiğine dair -
9:20 - 9:21kanıtları var.
-
9:21 - 9:24Arnold bunu yapmayı nasıl başardı?
-
9:25 - 9:26Her şey Arnold'ın
-
9:26 - 9:30Birleşik Krallık Milli Sağlık Sigorta
kurumunda -
9:30 - 9:32bir tükürük örneği için
-
9:32 - 9:35küçük bir test kabına
tükürmesiyle başladı. -
9:35 - 9:38Arnold sağlık sigorta faturasını aldığında
-
9:38 - 9:40şoka uğradı ve korkmuştu
-
9:40 - 9:42çünkü primi tavan yapmıştı,
-
9:42 - 9:45kendisinin ve ailesinin
karşılayabileceğinin çok üstünde. -
9:46 - 9:49Devletin algoritması
genetik verilerini taramıştı -
9:49 - 9:53ve DNA'sında kronik hastalık riski
olduğunu saptadı. -
9:53 - 9:56Arnold da gelecekteki bu hastalığa karşı
muhtemel masrafları -
9:57 - 9:58ödemeye başlamak zorunda kaldı,
-
9:58 - 10:00muhtemel geleceğe bugünden bir hastalık.
-
10:00 - 10:02O panik ve korku duygusuyla
-
10:02 - 10:04Arnold tüm şehri dolaştı
-
10:04 - 10:07ve tedavi için bu yasadışı kliniğe geldi,
-
10:07 - 10:10tedavi DNA'sını onaracak
-
10:10 - 10:13böylece devletin algoritması onu
tekrar risk olarak görmeyecek -
10:13 - 10:16ve sigorta primleri ödenebilir
hale düşecekti. -
10:16 - 10:18Ancak Arnold yakalandı.
-
10:18 - 10:22Dynamic Genetics ve Mann
davası da böyle başlamış oldu. -
10:23 - 10:25Böyle bir geleceği hayata getirirken,
-
10:25 - 10:28insanların o potansiyele dokunabilmesi,
görmesi ve hissetmesi -
10:28 - 10:29bizim için çok önemliydi
-
10:30 - 10:33çünkü böyle hızlı ve yakın görüler
insanları galeyana getirir -
10:33 - 10:34onlara doğru sorular sordurur,
-
10:35 - 10:36şu tür sorular:
-
10:36 - 10:38Genetiğim yüzünden yargılandığım
-
10:38 - 10:40bir dünyanın çıkarımları neler?
-
10:41 - 10:44Veya: Kim benim genetik verilerim
üzerinde sahiplik iddia edebilir -
10:44 - 10:46ve bununla ne yapabilirler ki?
-
10:47 - 10:50Eğer bu biraz olsun
inanması güç geliyorsa, -
10:50 - 10:54bugün Amerika'da çok az bilinen
HR 1313 adında bir yasa geçiyor, -
10:54 - 10:58Çalışan Sağlığı
Programlarını Koruma Yasası. -
10:58 - 11:03Bu yasa, toplumda GINA olarak bilinen
Genetik Bilgide Ayrım Yapmama Yasasını -
11:03 - 11:05değiştirmeyi teklif ediyor,
-
11:05 - 11:08buna göre işverenler
tüm çalışanlarına ilk kez -
11:08 - 11:09ailevi tıbbi geçmiş
-
11:09 - 11:12ve genetik veri soruları sorabilecek.
-
11:13 - 11:16Kabul etmeyenler
ciddi cezalara çarptırılabilir. -
11:17 - 11:19Şimdiye kadar gösterdiğim çalışmada,
-
11:19 - 11:21dronlar veya genetik suçlar olsun,
-
11:21 - 11:24bu hikâyeler rahatsız edici
gelecekler anlatıyor -
11:24 - 11:26ve bunlardan kaçınmamız için
yardım etme niyetindeler. -
11:27 - 11:29Peki ya kaçınamayacaklarımız?
-
11:30 - 11:32Bugün, özellikle iklim değişikliğiyle
-
11:32 - 11:34soruna doğru ilerliyoruz gibi görünüyor.
-
11:34 - 11:37Şu an yapmak istediğimiz şey de
bu gelecek için hazırlanmak, -
11:37 - 11:42bunu da umut bulmamız için gerekli araç
ve bakış açısı geliştirerek yapabiliriz, -
11:42 - 11:44harekete geçirecek bir umut.
-
11:45 - 11:48Şu an stüdyomuzda bir deney yürütüyoruz.
-
11:48 - 11:49Hâlâ devam etmekte.
-
11:50 - 11:52İklim veri projeksiyonlarına göre
-
11:52 - 11:53Batı dünyasının zenginlikten
-
11:53 - 11:57kıtlığa gittiği
bir geleceği araştırıyoruz. -
11:57 - 12:00Hayal ettiğimiz bu gelecekteki şehirde
tekrarlanan seller, -
12:00 - 12:03süpermarketlerde hiç yiyecek
olmadığı dönemler, -
12:03 - 12:05ekonomik dengesizlikler,
-
12:05 - 12:06işlemeyen tedarik kanalları var.
-
12:07 - 12:11Böyle bir dünyada hayatta kalmanın
yanı sıra refahı nasıl sağlayabiliriz? -
12:12 - 12:13Hangi yiyeceği yiyebiliriz?
-
12:14 - 12:16Bu soruları irdelemek için
-
12:16 - 12:20Londra'da bir apartman dairesinde
2050'ye ait bir oda inşa ediyoruz. -
12:21 - 12:24Tıpkı gelecekten edindiğimiz
küçük bir zaman kapsülü gibi. -
12:24 - 12:26Her eşyayı en aza indirdik.
-
12:26 - 12:28Evlerimizde sevdiğimiz her şey,
-
12:28 - 12:30büyük ekranlı TV,
-
12:30 - 12:32akıllı buzdolapları
-
12:32 - 12:33ve her tür tasarımlı dekor...
-
12:33 - 12:34Hepsi gitmeliydi.
-
12:34 - 12:37Bu mekânda
yiyecek bilgisayarları yapıyoruz, -
12:37 - 12:40atılmış ve yeniden
kullanılabilir materyaller ile -
12:41 - 12:43bugünün atıklarını
yarının yemeğine çeviriyoruz. -
12:45 - 12:46Örneğin,
-
12:46 - 12:50ilk tam otomatik fogponik
makinemizi yapmayı yeni bitirdik. -
12:50 - 12:53Fogponik tekniğiyle
yani besleyici olarak sis -
12:53 - 12:55su veya toprak değil,
-
12:55 - 12:56bitkileri büyütmeye yarıyor.
-
12:57 - 12:59Şu anda
-
12:59 - 13:00başarıyla domates olgunlaştırdık.
-
13:01 - 13:04Ancak bu odada yetiştirebileceğimizden
daha fazla gıda lazım. -
13:05 - 13:07Peki bu şehirden
başka ne elde edebiliriz? -
13:08 - 13:11Böcekler, güvercinler, tilkiler?
-
13:14 - 13:16Daha önce gelecekten hava getirmiştik.
-
13:16 - 13:19Şimdi gelecekten tam bir oda getiriyoruz,
-
13:19 - 13:21odanın içi zor koşullar altında
-
13:22 - 13:25olumlu hareket etmemizi sağlayacak
umut, araç ve taktiklerle dolu. -
13:25 - 13:27Bu odada zaman geçirmek,
-
13:27 - 13:29gelecekteki odamız olabilecek bu odada,
-
13:29 - 13:33iklim değişikliği ve gıda belirsizliği
sonuçlarını -
13:33 - 13:35çok daha yakın ve somut hale getiriyor.
-
13:37 - 13:40Bu deneyler ve uygulamamız
ve birlikte çalıştığımız insanlardan -
13:40 - 13:42öğrendiğimiz şey
-
13:42 - 13:44elle tutulur tecrübeler yaratmak
-
13:44 - 13:47bugün ve yarın arasındaki
mesafede köprü olabilir. -
13:48 - 13:51Kendimizi farklı geleceklere koyarak,
-
13:51 - 13:52bunun getirdiği belirsizlik
-
13:52 - 13:57ve rahatsızlığa kucak açıp
açık fikirli ve istekli olarak -
13:57 - 14:00yeni ihtimalleri hayal etme
fırsatını elde ediyoruz. -
14:00 - 14:02İyimser gelecekler bulabiliyoruz,
-
14:02 - 14:04ileriye yollar bulabiliyoruz.
-
14:04 - 14:06Umuttan öteye gidip
harekete geçebiliyoruz. -
14:07 - 14:10Yönümüzü değiştirebilme şansına
sahibiz anlamına geliyor bu, -
14:11 - 14:13sesimizi duyurabilieceğimiz anlamına,
-
14:14 - 14:18ismimizi kendi istediğimiz
bir geleceğe yazma şansına. -
14:20 - 14:22Başka dünyalar da mümkün.
-
14:22 - 14:24Teşekkür ederim.
-
14:24 - 14:27(Alkış)
- Title:
- Niçin farklı gelecekler hayal etmeliyiz?
- Speaker:
- Anab Jain
- Description:
-
Anab Jain geleceği hayata geçiriyor; onun işi kurmakta olduğumuz dünyanın potansiyelini insanların dokunabileceği, görebileceği ve hissedebileceği tecrübeler yaratmak. Akıllı makinelerin sokaklarımızda devriye gezdiği veya genetik mirasımızın sağlık sistemimize karar verdiği bir dünya istiyor muyuz? Jain'in yaptığı çıkarımlar niçin kendi istediğimiz bir dünya için savaşmanın önemli olduğunu ortaya koyuyor. Bu şaşırtıcı konuşmada olası gelecek senaryolarına bir göz atın.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 14:41
![]() |
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Why we need to imagine different futures | |
![]() |
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for Why we need to imagine different futures | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why we need to imagine different futures | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why we need to imagine different futures | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why we need to imagine different futures | |
![]() |
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for Why we need to imagine different futures | |
![]() |
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for Why we need to imagine different futures | |
![]() |
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for Why we need to imagine different futures |