< Return to Video

Daha az eşya ile zengin bir yaşam | The Minimalists | TEDxWhitefish

  • 0:09 - 0:11
    Benim adım Ryan Nicodemus
  • 0:11 - 0:13
    ve o da Joshua Fields Millburn.
  • 0:13 - 0:17
    İkimiz "theminimalists.com"
    adlı bir web sitesi işletiyoruz,
  • 0:17 - 0:21
    bugün size bir topluluğun parçası olmanın
    ne demek olduğundan bahsetmek istiyoruz.
  • 0:21 - 0:26
    Ama önce, nasıl zengin olduğumla
    ilgili hikâyemi paylaşmak istiyorum.
  • 0:27 - 0:31
    Bir yıl sonraki hayatınızı hayal edin --
  • 0:31 - 0:34
    2 yıl sonraki --
  • 0:34 - 0:36
    5 yıl sonraki.
  • 0:36 - 0:38
    Neye benzerdi?
  • 0:39 - 0:42
    Daha azıyla bir yaşam hayal edin;
  • 0:43 - 0:45
    daha az eşya,
  • 0:45 - 0:46
    daha az dağınıklık,
  • 0:46 - 0:48
    daha az stres,
  • 0:48 - 0:51
    borç ve hoşnutsuzluk.
  • 0:52 - 0:55
    Daha az dikkat dağıtan şeylerle bir yaşam.
  • 0:56 - 0:59
    (Cep telefonu çalar)
  • 0:59 - 1:01
    Dostum, şaka yapıyorsun. Değil mi?
  • 1:02 - 1:04
    Dostum, konuşma yapmaya çalışıyoruz.
  • 1:04 - 1:07
    (Telefon çalmaya devam ediyor)
  • 1:07 - 1:09
    Bunun için özür dilerim.
  • 1:10 - 1:14
    Şimdi, daha fazlasıyla
    bir yaşam hayal edin;
  • 1:15 - 1:16
    daha fazla zaman,
  • 1:16 - 1:18
    daha anlamlı ilişkiler,
  • 1:18 - 1:20
    daha fazla gelişme ve katkı.
  • 1:21 - 1:24
    Çevrenizdeki kaotik dünyanın
    süslerine eşlik etmeyen
  • 1:24 - 1:25
    tutkulu bir yaşam.
  • 1:27 - 1:31
    Hayal ettiğiniz şey amacı olan bir yaşam.
  • 1:31 - 1:33
    Mükemmel bir yaşam değil,
  • 1:33 - 1:35
    hatta kolay bile değil
  • 1:35 - 1:37
    ama basit bir yaşamdan bahsediyorum.
  • 1:37 - 1:40
    Hayal ettiğiniz zengin yaşam,
  • 1:40 - 1:44
    servetle hiçbir ilgisi olmayan
    zengin bir yaşam.
  • 1:45 - 1:49
    Önceden zenginlerin yılda 50 bin dolar
    kazandığını düşünüyordum.
  • 1:49 - 1:53
    Sonra yirmili yaşlarımda kariyer
    basamaklarını tırmanmaya başladığımda
  • 1:53 - 1:55
    50 bin doları hızla kazanmaya başladım
  • 1:55 - 1:57
    ama kendimi zengin hissetmedim.
  • 1:58 - 2:00
    Bu yüzden enflasyona göre güncelledim.
  • 2:00 - 2:03
    Belki de yılda 75 bin dolar zenginlikti.
  • 2:03 - 2:05
    Belki 90 bin dolar,
  • 2:05 - 2:07
    belki de 6 haneli rakamlar.
  • 2:07 - 2:12
    Ya da belki bir sürü şeye
    sahip olmak zenginlikti.
  • 2:12 - 2:16
    Zenginlik her neyse, oraya ulaştığımda
  • 2:16 - 2:19
    sonunda mutlu olacağımı biliyordum.
  • 2:19 - 2:21
    Daha fazla para kazandıkça
  • 2:21 - 2:24
    Amerikan rüyasının ve mutluluğun peşinde
  • 2:24 - 2:26
    daha fazla para harcadım.
  • 2:27 - 2:31
    Ama buna yaklaştıkça
    mutluluktan o kadar uzaklaştım.
  • 2:32 - 2:35
    Beş yıl önce,
  • 2:35 - 2:39
    hayatım bugünkünden farklıydı.
  • 2:39 - 2:41
    Radikal olarak farklıydı.
  • 2:42 - 2:45
    İstediğim her şeye sahiptim.
  • 2:45 - 2:48
    Sahip olmam gerektiğini düşündüğüm
    her şeye sahiptim.
  • 2:48 - 2:52
    Saygın bir şirkette
    etkileyici bir unvanım vardı,
  • 2:52 - 2:55
    yüzlerce çalışanı yöneten
    başarılı bir kariyere sahiptim,
  • 2:55 - 2:58
    altı haneli gelirim vardı,
  • 2:58 - 3:00
    her iki yılda bir yeni model
    araba alıyordum,
  • 3:00 - 3:03
    3 tane kocaman yatak odasına sahip
  • 3:03 - 3:06
    hatta 2 de oturma odalı bir dairem vardı.
  • 3:06 - 3:10
    Bekâr bir adamın neden iki oturma odasına
    ihtiyacı olduğuna dair hiçbir fikrim yok.
  • 3:10 - 3:13
    Amerikan rüyasını yaşıyordum.
  • 3:13 - 3:16
    Etrafımdaki herkes başarılı
    olduğumu söylüyordu
  • 3:17 - 3:21
    ama sadece görünüşte başarılıydım.
  • 3:21 - 3:26
    Dışarıdan pek çok şey görünmüyordu.
  • 3:26 - 3:28
    Çok para kazanmama rağmen
  • 3:28 - 3:30
    çok fazla da borcum vardı.
  • 3:30 - 3:33
    Ama Amerikan rüyasını yaşamak
  • 3:33 - 3:36
    bana paradan çok daha fazlasına mal oldu.
  • 3:36 - 3:42
    Hayatım stres, kaygı
    ve hoşnutsuzlukla doluydu.
  • 3:43 - 3:45
    Perişan bir hâldeydim.
  • 3:45 - 3:47
    Başarılı görünüyor olabilirdim
  • 3:47 - 3:51
    ama kesinlikle başarılı hissetmiyordum.
  • 3:52 - 3:56
    Neyin önemli olduğunu
    artık bilmediğim bir noktaya geldim.
  • 3:56 - 4:01
    Ama bir şey açıktı,
    hayatımda bir eksiklik vardı.
  • 4:01 - 4:03
    Ben de bu boşluğu,
  • 4:03 - 4:06
    birçok insanın yaptığı
    şekilde doldurmaya çalıştım: eşyalarla.
  • 4:07 - 4:08
    Birçok eşya ile.
  • 4:08 - 4:11
    Boşluğu satın aldıklarımla dolduruyordum.
  • 4:11 - 4:14
    Yeni arabalar, elektronik cihazlar aldım
  • 4:14 - 4:17
    ve dolabımı pahalı kıyafetlerle doldurdum.
  • 4:18 - 4:21
    Mobilya, lüks dekorasyon objeleri aldım.
  • 4:21 - 4:24
    Her zaman, son model cihazlara
    sahip olmaya çabalıyordum.
  • 4:24 - 4:27
    Bankada yeterli param olmadığında
  • 4:27 - 4:30
    pahalı yemekler, içki turları
    ve anlamsız tatiller için
  • 4:30 - 4:33
    kredi kartları ile ödeme yapıyordum.
  • 4:33 - 4:36
    Mutluluğumu satın almaya çalışarak
  • 4:36 - 4:38
    parayı kazandığımdan
    daha hızlı harcıyordum
  • 4:38 - 4:40
    ve bir gün sonunda oraya
    varacağımı düşünüyordum.
  • 4:40 - 4:44
    Mutluluğun, hemen köşeyi dönünce
    bir yerlerde olması gerekiyordu, değil mi?
  • 4:45 - 4:47
    Ama eşyalar bu boşluğu doldurmadı,
  • 4:47 - 4:48
    onu daha da genişletti.
  • 4:48 - 4:50
    Neyin önemli olduğunu bilmediğim için
  • 4:50 - 4:53
    boşluğu eşyalarla doldurmaya devam ettim,
  • 4:53 - 4:55
    daha da fazla borca battım.
  • 4:55 - 4:58
    Beni mutlu etmeyen şeyleri
    satın almak için çok çalışıyordum.
  • 4:59 - 5:01
    Bu yıllarca sürdü.
  • 5:01 - 5:03
    Korkunç bir döngü:
  • 5:03 - 5:05
    Köpürtün, durulayın ve tekrarlayın.
  • 5:05 - 5:06
    Yirmili yaşların sonlarında,
  • 5:06 - 5:09
    dışarıdan bakıldığında
    hayatım harika görünüyordu.
  • 5:09 - 5:12
    Ama kendi içimde bir enkazdım.
  • 5:12 - 5:15
    Yıllar önce boşanmıştım.
  • 5:15 - 5:18
    Sağlığım yerinde değildi, çıkmazdaydım.
  • 5:19 - 5:23
    Çok fazla içiyordum
    ve uyuşturucu kullanıyordum.
  • 5:23 - 5:26
    Beni rahatlatabilecek her şeyi kullandım.
  • 5:26 - 5:29
    Haftada 60, 70 ve bazen 80 saat çalıştım
  • 5:29 - 5:33
    ve hayatımdaki en önemli
    şeyleri ihmal ettim.
  • 5:33 - 5:38
    Sağlığımı, ilişkilerimi, tutkularımı
    neredeyse hiç düşünmedim.
  • 5:39 - 5:43
    En kötüsü, kendimi
    daha da bezgin hissettim.
  • 5:47 - 5:49
    Kimseye bir faydam olmuyordu
  • 5:49 - 5:51
    ve kendimi de geliştirmiyordum.
  • 5:51 - 5:55
    Hayatımın bir anlamı,
    amacı, tutkusu yoktu.
  • 5:56 - 5:59
    Bana ne hakkında tutkulu
    olduğumu sorsaydınız,
  • 5:59 - 6:02
    size şaşkınca bakar
  • 6:02 - 6:04
    ve beni neyin heyecanlandırdığı konusunda
  • 6:04 - 6:06
    bir fikrim olmadığını söylerdim.
  • 6:06 - 6:09
    Sadece maaşım için,
  • 6:09 - 6:11
    maddi şeyler için,
  • 6:11 - 6:15
    sevmediğim bir kariyer için yaşıyordum.
  • 6:16 - 6:19
    Ama gerçek anlamda yaşamıyordum.
  • 6:20 - 6:22
    Bunalımdaydım.
  • 6:23 - 6:27
    Daha sonra, otuzlu yaşlarıma yaklaşırken
  • 6:27 - 6:31
    yirmi yıllık en iyi arkadaşımla ilgili
    farklı bir şey fark ettim.
  • 6:31 - 6:33
    (Kahkaha)
  • 6:33 - 6:37
    Josh uzun zaman sonra
    ilk kez mutlu görünüyordu --
  • 6:37 - 6:40
    hem de kendinden geçmiş bir şekilde.
  • 6:41 - 6:43
    Fakat nedenini anlayamadım.
  • 6:45 - 6:48
    Yirmili yaşlarımız boyunca
    aynı şirkette yan yana çalışmış,
  • 6:48 - 6:49
    yüksek rütbelere ulaşmıştık
  • 6:49 - 6:52
    ve o da benim kadar perişan bir hâldeydi.
  • 6:53 - 6:54
    Bir şeyler değişmiş olmalıydı.
  • 6:54 - 6:58
    Ayağa kalkması çok zordu,
    daha yeni iki trajedi yaşamıştı.
  • 6:58 - 7:02
    Aynı ay içerisinde annesini kaybetmiş
  • 7:02 - 7:05
    ve evliliği sona ermişti.
  • 7:05 - 7:08
    Mutlu olması için bir neden yoktu.
  • 7:08 - 7:10
    Kesinlikle benden daha mutlu
    olması için nedeni yoktu.
  • 7:10 - 7:14
    Bu yüzden iyi bir arkadaşın
    yapması gereken şeyi yaptım.
  • 7:14 - 7:16
    Josh'u öğle yemeğine çıkarttım
  • 7:16 - 7:19
    ve ona sordum:
  • 7:20 - 7:23
    "Neden böyle kahrolasıca
    şekilde mutlusun?"
  • 7:23 - 7:24
    (Kahkaha)
  • 7:24 - 7:29
    Sonraki 20 dakika boyunca bana
    minimalizm denen bir şeyden bahsetti.
  • 7:29 - 7:33
    Geçtiğimiz birkaç ay boyunca
  • 7:33 - 7:35
    gereksiz şeylerden kurtularak
  • 7:35 - 7:37
    ve gerçekten önemli
    olan şeylere yer açarak
  • 7:37 - 7:40
    hayatını nasıl
    basitleştirdiğinden bahsetti.
  • 7:40 - 7:45
    Sonra beni aynı şeyi yapan
    bir toplulukla tanıştırdı.
  • 7:45 - 7:49
    Beni, her dört ayda bir
    yeni bir ülkeye seyahat eden
  • 7:49 - 7:52
    ve sahip olduğu her şeyi yanında taşıyan
  • 7:52 - 7:55
    24 yaşındaki girişimci
    Colin Wright ile tanıştırdı.
  • 7:55 - 8:00
    Sonra 36 yaşındaki evli,
    tam zamanlı bir işi, bir arabası
  • 8:00 - 8:04
    ve Vermont'ta banliyöde bir evi olan
    iki çocuk babası Joshua Becker vardı.
  • 8:04 - 8:07
    Ardından Salt Lake City'de
    40 yaşında bir kadın
  • 8:07 - 8:09
    ve bir genç kız annesi olan
    Courtney Carver geliyor
  • 8:09 - 8:11
    ve son olarak, San Francisco'da yaşayan
  • 8:11 - 8:15
    38 yaşındaki 6 çocuk babası
    Leo Babauta vardı.
  • 8:16 - 8:20
    Tüm bu insanlar oldukça farklı
    hayatlar yaşıyor olsalar da,
  • 8:20 - 8:22
    farklı kökenlerden gelip
  • 8:22 - 8:25
    farklı aile ve çalışma durumları
    sürdürüyor olsalar da
  • 8:25 - 8:28
    hepsinde en az iki ortak nokta vardı:
  • 8:28 - 8:33
    İlk olarak, bilinçli ve anlamlı
    bir yaşam sürüyorlardı.
  • 8:33 - 8:37
    Tutkulu ve bir amaç peşindeydiler.
  • 8:37 - 8:40
    Kurumsal dünyada birlikte çalıştığım
    tüm bu sözde zenginlerden
  • 8:40 - 8:42
    çok daha zengin görünüyorlardı.
  • 8:43 - 8:45
    İkinci olarak
  • 8:45 - 8:50
    anlamlı yaşamlarını "minimalizm"
    denilen şeye dayandırıyorlardı.
  • 8:50 - 8:53
    Problem çözen bir adam olduğum için,
  • 8:53 - 8:57
    derhal minimalist olmaya karar verdim.
  • 8:58 - 9:02
    Josh'a baktım, heyecanla şöyle dedim:
  • 9:02 - 9:04
    "Tamam dostum, bunu yapacağım,
    ben de varım.
  • 9:04 - 9:06
    Minimalist olacağım.
  • 9:06 - 9:07
    Peki, şimdi ne olacak?"
  • 9:07 - 9:10
    Aylarca onun gibi eşyalarımı
    azaltmak istemiyordum.
  • 9:10 - 9:11
    Bu onun için harikaydı
  • 9:11 - 9:13
    ama ben daha hızlı sonuç almak istedim.
  • 9:13 - 9:17
    Bu sebeple bir paketleme fikri bulduk.
  • 9:18 - 9:23
    Tüm eşyalarımı taşınacakmışım gibi
    paketlemeye karar verdik
  • 9:23 - 9:26
    ve önümüzdeki 3 hafta boyunca
  • 9:26 - 9:29
    yalnızca ihtiyacım olan
    paketleri açacaktım.
  • 9:29 - 9:32
    Josh tam anlamıyla her şeyi
    kutulamama yardım etti:
  • 9:32 - 9:35
    Kıyafetlerim, mutfak eşyalarım,
  • 9:35 - 9:37
    havlularım, televizyonlarım,
  • 9:37 - 9:40
    elektronik eşyalarım,
    fotoğraflarım, resimlerim,
  • 9:40 - 9:45
    tuvalet eşyalarım
    ve hatta mobilyalarım, her şey.
  • 9:46 - 9:50
    Dokuz saat ve biraz pizzadan sonra,
  • 9:50 - 9:51
    her şey paketlenmişti.
  • 9:52 - 9:56
    Josh ve ben, ikinci oturma
    odamda otururken
  • 9:56 - 10:01
    bitkin bir şekilde 12 adımlık tavanımın
    yarısına yığılmış kutulara bakıyorduk.
  • 10:02 - 10:06
    Dairem boşalmıştı,
    her şey karton gibi kokuyordu.
  • 10:07 - 10:13
    Son on yıldır çok çalışarak
    sahip olduğum her şey
  • 10:13 - 10:15
    orada, odada duruyordu.
  • 10:15 - 10:19
    Yalnızca kutular, üst üste
    istiflenmiş biçimdeydi.
  • 10:20 - 10:22
    Her kutu etiketlendi,
  • 10:22 - 10:25
    böylece bir şeye ihtiyacım
    olduğunda bulabilecektim.
  • 10:25 - 10:28
    "Oturma odası", "önemsiz çekmece#1",
  • 10:28 - 10:31
    "mutfak eşyaları", "elbise dolabı",
  • 10:31 - 10:34
    "önemsiz çekmece#9" gibi etiketler.
  • 10:34 - 10:40
    Önümüzdeki 21 günü sadece
    ihtiyacım olan kutuları açarak geçirdim:
  • 10:40 - 10:43
    Diş fırçam, yatak ve çarşaflarım,
  • 10:43 - 10:45
    gerçekten kullandığım mobilyalar,
  • 10:45 - 10:48
    bazı mutfak eşyaları, bir alet takımı,
  • 10:48 - 10:51
    yalnızca hayatıma değer katan şeyler.
  • 10:53 - 10:55
    3 hafta sonunda,
  • 10:56 - 11:00
    eşyalarımın %80'i hâlâ o kutularda
  • 11:00 - 11:04
    hiç açılmamış olarak duruyordu.
  • 11:06 - 11:10
    Beni mutlu etmesi gereken bu şeyler,
  • 11:10 - 11:13
    görevlerini yerine getirmiyorlardı.
  • 11:13 - 11:18
    Bu sebeple tümünü bağışlamaya
    ve satmaya karar verdim.
  • 11:22 - 11:24
    Ne oldu, biliyor musunuz?
  • 11:24 - 11:26
    İlk defa zengin hissetmeye başladım.
  • 11:26 - 11:30
    Sahip olduğum bu şeyleri elden
    çıkardığımda zengin hissetmeye başladım
  • 11:30 - 11:32
    ve geri kalanlar her şeye yer açtım.
  • 11:34 - 11:39
    Bir ay içinde tüm bakış açım değişmişti
  • 11:39 - 11:41
    ve sonra kendi kendime düşündüm,
  • 11:41 - 11:45
    "Belki bazı insanlar benim hikâyemde,
  • 11:45 - 11:48
    hikâyemizde bir değer bulabilirler."
  • 11:50 - 11:54
    Joshua: Böylece Ryan ve ben, herkesin
    tahmin edeceği üzere, bir blog açtık.
  • 11:54 - 11:57
    (Kahkaha)
  • 11:57 - 12:02
    3 yıl önceydi ve buna
    "the minimalists" adını vermiştik.
  • 12:02 - 12:05
    Sonra harika bir şey oldu,
  • 12:05 - 12:09
    ilk ay 52 kişi web sitemizi
    ziyaret etmişti.
  • 12:09 - 12:10
    52!
  • 12:12 - 12:15
    İlk başta, bunun önemsiz
    görünebileceğini düşündüm
  • 12:15 - 12:20
    ama bu hikâyemizin düzinelerce insanda
    yankı uyandırdığı anlamına geliyordu.
  • 12:21 - 12:25
    Daha sonra başka
    şaşırtıcı şeyler olmaya başladı.
  • 12:25 - 12:29
    52 okuyucu 500'e dönüştü,
  • 12:29 - 12:32
    500 kişi 5 bin oldu
  • 12:32 - 12:38
    ve şimdi yılda 2 milyondan
    fazla kişi yazılarımızı okuyor.
  • 12:39 - 12:44
    İnsanların hayatlarına
    değer kattığınız zaman,
  • 12:44 - 12:47
    bu mesajı, onların da hayatlarına
    değer katmak için arkadaşlarıyla
  • 12:47 - 12:50
    ve aileleriyle paylaşmaya oldukça
    istekli oldukları ortaya çıkıyor.
  • 12:50 - 12:54
    Değer katmak temel bir insan içgüdüsüdür.
  • 12:54 - 12:57
    Doğrusu, bugün de bu yüzden buradayız.
  • 12:57 - 13:03
    Birkaç yıl önce Ryan ve ben
    Ohio'dan Montana'ya taşındık.
  • 13:03 - 13:06
    Burada keşfettiğimiz şey,
  • 13:06 - 13:12
    geleneksel zenginlik anlayışından farklı,
  • 13:12 - 13:15
    gerçek anlamda zengin
    insanlar topluluğuydu.
  • 13:16 - 13:22
    Kendilerinin ötesine katkıda bulunmak
    isteyen insanların varlığını keşfettik.
  • 13:23 - 13:27
    Gerçek bir topluluğu
    topluluk yapan da budur: katkı.
  • 13:29 - 13:33
    Bu yüzden herkesi,
  • 13:33 - 13:37
    günlük yaşamlarını gözden geçirmeye
    teşvik etmek istiyoruz.
  • 13:37 - 13:41
    Zamanınızın çoğunu
    nelere harcadığınıza bir bakın.
  • 13:41 - 13:45
    E-postalarınıza, Facebook'a mı göz atıyor
  • 13:45 - 13:46
    yoksa TV mi izliyorsunuz?
  • 13:47 - 13:51
    İnternette alışveriş yaparak
    ya da mağazalarda gezerek mi?
  • 13:51 - 13:56
    Mutluluğunuza katkısı olmayan
    gereksiz şeyleri satın almak için
  • 13:56 - 13:58

    çok mu çalışıyorsunuz?
  • 13:59 - 14:04
    Burada maddi varlıklara sahip olmak
  • 14:04 - 14:10
    ya da 9'dan 5'e çalışmakta
    bir yanlışlık olduğunu kastetmiyoruz.
  • 14:11 - 14:13
    Hepimizin bazı şeylere ihtiyacı var.
  • 14:13 - 14:15
    Hepimiz faturaları
    ödemek zorundayız, değil mi?
  • 14:15 - 14:19
    Yalnızca, bunları
    ilk sıraya koyduğumuzda,
  • 14:20 - 14:24
    gerçek önceliklerimizi
    gözden çıkarma eğilimindeyiz.
  • 14:24 - 14:28
    Yaşamın asıl amacını gözden kaçırıyoruz.
  • 14:28 - 14:31
    Belki de fazlalıkların bir kısmını
    hayatımızdan çıkarmak,
  • 14:31 - 14:34
    dağınıklığı hayatlarımızdan temizlemek,
  • 14:34 - 14:36
    geriye kalanlara,
  • 14:38 - 14:44
    sağlık, ilişkiler, gelişme, katkı,
  • 14:44 - 14:49
    topluluk gibi şeylere
    odaklanmamıza yardımcı olabilir.
  • 14:51 - 14:52
    Teşekkür ederim.
  • 14:52 - 14:55
    (Alkış)
Title:
Daha az eşya ile zengin bir yaşam | The Minimalists | TEDxWhitefish
Description:

İki milyon okuyucuları tarafından Minimalistler olarak bilinen, Joshua Fields Millburn ve Ryan Nicodemus, "Everything that Remains" de dahil olmak üzere en çok satan kitapların yazarlarıdır. Minimalizm, topluluğun değeri ve insanları zengin kılan şeyleri keşfetmek hakkında konuşma yapıyorlar.

Bu konuşma, TED konferansı formatında ancak yerel bir topluluk tarafından bağımsız olarak düzenlenen bir TEDx etkinliğinde verildi. Daha fazla bilgi için http://ted.com/tedx adresini ziyaret edin.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
14:58

Turkish subtitles

Revisions