Psikedelik bilim

İsviçreli sanatçı ve fotoğrafçı Fabian Oefner, gündelik bilimi kullanarak göz alıcı sanat eserleri oluşturma misyonunu üstlenmiş. Bu büyüleyici konuşmada, ses dalgalarıyla etkileşime geçen kristallerin fotoğraflarını da içeren bir dizi psikedelik fotoğraf sergiliyor. Ve canlı gösterilerle manyetik bir sıvıyla boyayı karıştırdığınızda ya da viskiyi ateşe verdiğinizde aslında neler olduğunu gösteriyor.

Bir resim bin kelimeden daha çok anlam ifade eder,

bu yüzden konuşmama

konuşmayı keserek ve yakın zamanda çektiğim

birkaç fotoğrafı göstererek devam edeceğim.

Şu ana kadar konuşmam neredeyse 6,000 kelimeye ulaştı

ve ben artık burada durmam gerektiğini hissediyorum.

(Gülüşmeler)

Aynı zamanda, size büyük ihtimalle

az önce gördüğünüz fotoğraflarla ilgili

bir açıklama borçluyum.

Bir fotoğrafçı, bir sanatçı olarak yapmaya çalıştığım,

sanat ve bilim dünyasını

bir araya getirmektir.

İster tam patladığı anda fotoğrafı çekilen

bir sabun köpüğü olsun,

ister, bu fotoğrafta gördüğünüz gibi,

küçük boncuklardan yapılmış bir evrenin

yağlı boya tablosu,

farklı şekillerde hareket eden garip sıvılar,

ya da merkezkaç kuvvetleriyle oluşturulmuş bu resim olsun,

ben daima bu iki alanı birleştirmeye çalışıyorum.

Bu ikisi hakkında çok ilgi çekici bulduğum şey,

her ikisinin de aynı şeye bakmasıdır:

Her ikisi de çevrelerine karşı bir tepkidir.

Aynı zamanda bunu farklı bir yolla yaparlar.

Bir tarafta bilime bakarsanız,

bilim çevresindekilere

oldukça mantıklı bir açıdan yaklaşır,

oysa ki sanat

çevresindekilere karşı duygusal bir yaklaşım içindedir.

Benim yapmaya çalıştığım,

bu iki bakış açısını bire indirgeyip

fotoğraflarımın bakanın hem kalbine

hem de beynine hitap etmesini sağlamaktır.

Bunu üç proje üstünden açıklamama izin verin.

Bunlardan ilki sesi görünür kılmakla ilgilidir.

Bildiğiniz gibi

ses dalgalar halinde hareket eder,

eğer bir hoparlörünüz varsa,

hoparlör, ses sinyalini alıp

onu bir titreşime dönüştürmekten başka

bir şey yapmaz.

Ki bu titreşim sonrasında havada taşınır,

kulağımız tarafından yakalanır

ve tekrar ses sinyaline dönüştürülür.

Bu ses dalgalarını

nasıl görünür yapabileceğimi düşünüyordum.

Bahsedeceğim kurulumu tasarladım.

Bir hoparlör aldım, hoparlörün üzerini

plastik folyoyla kapladım

ve hoparlörün üzerine

küçük kristaller ekledim.

Ve şimdi, eğer bu hoparlörle bir ses çıkarırsam,

kristallerin aşağı yukarı hareket etmesine sebep olurdu.

Bu olay çok hızlı,

göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşir

LG'nin de yardımıyla, saniyede 3000 kare yakalayabilen

bir kamerayla

bu hareketi yakaladık.

Size nasıl göründüğünü göstereyim.

(Şarkı: "Teardrop"- Massive Attack)

(Alkış)

Çok teşekkür ederim.

Katılıyorum, gerçekten çok güzel gözüküyor.

Ama size eğlenceli bir hikaye anlatmalıyım.

Los Angeles'ta bu çekimi yaparken

kapalı mekanda güneş yanığım oldu.

Los Angeles'ta herhangi bir plajda

ciddi bir güneş yanığınız olabilir,

ancak benimki kapalı mekanda oldu

bu da şöyle gerçekleşti:

Eğer saniyede 3000 kare çekerseniz

ciddi manada çok fazla ışığa ihtiyaç duyarsınız

Hoparlörü kurduk

kamerayı ona çevirdik

ve hoparlöre çok miktarda ışık verdik

ve ben hoparlörü kurdum,

küçük kristal parçalarını hoparlörün üstüne yerleştirdim

ve bunu sürekli tekrar ettim

ve hoparlöre yansıttığımız ışıkların

suratımı kızarttığını fark ettiğimde

öğlen olmuştu.

Peki bunun neresi komik diyeceksiniz.

hoparlöre vuran ışık yalnızca sağ taraftan geliyordu

bu yüzden suratımın sadece sağ tarafı kızarmıştı

ve ben hafta boyunca

Opera'daki Hayalet gibi gezdim.

Şimdi de daha az zararlı içeriği olan

diğer bir projeye bakalım.

Daha önce ferrofluid diye bir şey duyan var mı?

Bazılarınız duymuş. Harika.

Bu kısmı atlayayım mı?

(Gülüşmeler)

Ferrofluid'in çok değişik bir davranışı vardır.

Tamamı simsiyah olan bir sıvıdır.

Yağsı bir kıvamı vardır.

Ve içinde manyetik etki veren

küçük metal parçacıkları vardır.

Yani bu sıvıyı manyetik bir alana koyarsam,

görüntüsü değişir.

Şimdi bunu size göstereceğim

canlı bir gösterim var.

Bu levhaya bakan bir kamera yerleştirdim,

ve bu levhanın altında bir magnet var.

Şimdi bu magnete

biraz ferrofluid dökeceğim.

Biraz sağa doğru hareket ettirirsek

ve biraz da odaklarsak. İşte harika!

İşte şu an gördüğünüz

ferrofluidin oluşturduğu çiviler.

Bunu ortaya çıkaran şey, sıvının içindeki herbir parçacığın

birbirini çekme ve itmesidir.

Şu an bu gerçekten ilginç görünüyor

ama buna biraz sulu boya ekleyelim.

Bunlar resim yaptığınız

standard sulu boyalar.

Tabi siz şırıngayla resim yapmıyorsunuz

ancak sonuç olarak aynı işe yarıyor.

Şimdi görüğünüz,

sulu boya yapıya doğru aktığında

ferrofluid ile karışmamasıdır.

Bunun sebebi ferrofloid'in

hidrofobik olmasıdır.

Bu, ferrofluid'in suyla karışmaması anlamına gelir.

Ve aynı zamanda, magnet üzerinde

pozisyonunu korumaya çalışır.

böylece, renkli boyalardan oluşan kanallar ve küçük havuzlardan

oluşan muhteşem görünüşlü yapılar

meydana gelir.

Bu da ikinci projeydi.

Şimdi de sırada

İskoçya'nın milli içeceğini içeren

son projemiz var.

(Gülüşmeler)

Bu resim ve ayrıca bu

viski kullanılarak yaratıldı.

Şimdi kendinize şunu sorabilirsiniz,

bunu nasıl yaptı?

Bir şişe viskinin yarısını içip

gördüğü halisünasyonu

kağıda mı çizdi?

Sizi temin ederim ki bu fotoğrafları çekerken

bilincim tamamıyla yerindeydi.

Viski %40 oranında alkol içerir

ve alkol çok ilginç bazı özelliklere sahiptir.

Belki daha önce bu özelliklerin bazılarını

tecrübe etmişsinizdir.

Ancak benim şu an bahsettiğim fiziksel özellikler,

diğerleri değil.

Şişeyi açtığımda alkol molekülleri

havaya karışır

ve bunun sebebi alkolün oldukça uçucu bir yapıya sahip olmasıdır.

Ve aynı zamanda alkol yüksek oranda yanıcıdır.

Bu iki özellikle

şu an gördüğünüz fotoğrafları

yarattım.

Bunu burada göstermeme izin verin.

Burada cam bir kabımız var.

İçinde hiçbir şey yok.

Şimdi bunu oksijen

ve viskiyle dolduracağım.

Biraz daha ekliyorum.

Moleküllerin şişenin içinde dağılmasını

birkaç saniye bekliyoruz

Ve şimdi bunu ateşe veriyoruz.

(Gülüşmeler)

Bütün olan bu.

Çok çabuk biter ve o kadar da etkileyici değil.

Aynı şeyi bir kere daha göstermek için tekrar yapabilirim.

Ama bunun viskiyi ziyan edeceğini söyleyenler olabilir

ve tabi ki onu içmeyi tercih ederim.

Ama az önceki canlı gösterimde size ne gösterdiğimi

tamamen karanlık bir odada

yavaş çekimde göstermeme izin verin.

Aslında burada gerçekleşen şey

alevin alkol ve hava moleküllerinin karışımını yakarak

cam kabın içinde

baştan sona kadar ilerlemesiydi..

Başta gördüğünüz fotoğraflar

aslında şişenin içinde gezerken

zamanda duran bir alevin görüntüleriydi.

ve aklınızda bu fotoğrafın aslında

180 derece döndürüldüğünü canlandırın.

İşte bu fotoğraflar aslında böyle yaratıldı.

(Alkış)

Teşekkür ederim.

Size üç tane proje gösterdim

ve kendinize şunu sorabilirsiniz, bu ne işe yarıyor?

Bunun arkasındaki fikir nedir?

Bu sadece bir viski israfı mıydı?

Bunlar sadece birkaç garip madde miydi?

Bu üç proje, çok basit bilimsel fenomenlere

dayanmaktadır.

Manyetizma, ses dalgaları ya da

bir maddenin fiziksel özellikleri gibi.

Ve benim yapmaya çalıştığım şey

bu fenomenleri kullanmaya çalışmak

ve bunları şiirsel ve görünmeyen yanlarını göstermek

ve böylece izleyiciyi

bir dakika duraksayıp

bizi çevreleyen güzellikleri

görmesini sağlamaktı.

Çok teşekkür ederim.

(Alkış)