< Return to Video

Katillerin ceza alması için bir gazeteci hayatını nasıl riske attı - Christina Greer

  • 0:07 - 0:09
    Mart 1892'de
  • 0:09 - 0:11
    Memphis, Tennessee'deki
    üç siyahi market sahibi
  • 0:11 - 0:14
    beyaz adamlardan oluşan
    bir çete tarafından öldürüldü.
  • 0:14 - 0:17
    Amerika'nın güneyinde
    bu tür linçler gerçekleşiyordu
  • 0:17 - 0:20
    ve genelde adli inceleme
    yapılmıyordu
  • 0:20 - 0:23
    ya da katillere hukuki
    yaptırım uygulanmıyordu.
  • 0:23 - 0:24
    Fakat bu kez,
  • 0:24 - 0:26
    genç bir gazeteci
    ve kurbanların arkadaşı,
  • 0:26 - 0:29
    bu ölümlerle ilgili gerçeği
    ortaya çıkarmayı amaçladı.
  • 0:29 - 0:31
    Raporları ülkeyi şok etmişti
  • 0:31 - 0:33
    ve kariyerini de
    araştırmacı gazeteci, yurttaş lider
  • 0:33 - 0:36
    ve insan hakları avukatı olarak
    değiştirdi.
  • 0:36 - 0:38
    İsmi Ida B. Wells'di.
  • 0:38 - 0:42
    Ida Bell Wells 16 Temmuz 1862'de
    Holy Springs, Mississippi'de
  • 0:42 - 0:47
    köle olarak doğmuştu ve bu,
    Özgürlük Bildirgesi kendisini ve ailesini
  • 0:47 - 0:49
    özgür bırakmadan birkaç ay önceydi.
  • 0:49 - 0:54
    16 yaşında sarı hummadan
    ebeveynlerini ve erkek kardeşini
  • 0:54 - 0:56
    kaybettikten sonra,
    Memphis, Tennessee'de
  • 0:56 - 0:59
    öğretmen olarak çalışarak
    hayatta kalan beş kardeşini destekledi.
  • 0:59 - 1:00
    Bu esnada,
  • 1:00 - 1:02
    gazeteci olarak çalışmaya başladı.
  • 1:02 - 1:04
    "Lola" takma adıyla yazarken
  • 1:04 - 1:07
    1890'ların başında
    ırksal adaletsizliğe karşı
  • 1:07 - 1:09
    açık konuşan bir ses olarak ün kazandı
  • 1:09 - 1:11
    ve Memphis Free Speech
  • 1:11 - 1:15
    ve Headlight gazetesinin
    ortağı ve editörü oldu.
  • 1:15 - 1:16
    Materyal sıkıntısı çekmiyordu:
  • 1:16 - 1:18
    İç savaşı takip eden on yılda
  • 1:18 - 1:21
    güneyli beyazlar,
    siyahilere karşı suç işleyerek
  • 1:21 - 1:23
    güçlerini göstermeye kalktılar.
  • 1:23 - 1:25
    Suçlar arasında
    siyahilerin oylarını yok etmek,
  • 1:25 - 1:28
    iş yerlerini yakıp yıkmak
    ve hatta onları öldürmek vardı.
  • 1:28 - 1:30
    Arkadaşlarının ölümünün ardından,
  • 1:30 - 1:33
    Wells linçe karşı inceleme başlattı.
  • 1:33 - 1:37
    Gazete ve polis raporları aracılığıyla
    belli vakaları inceledi
  • 1:37 - 1:41
    ve arkadaş ile ailelerini linç çeteleri
    yüzünde kaybetmiş insanlarla konuştu.
  • 1:41 - 1:43
    Bu bilgiyi elde edebilmek için
    hayatını riske attı.
  • 1:43 - 1:47
    Irk yüzünden meydana gelen cinayetleri
    inceleyen siyahi bir insan olarak
  • 1:47 - 1:51
    linçlere dahil olan
    birçok güneyli beyaz erkeği öfkelendirdi.
  • 1:51 - 1:52
    Cesurca başardı.
  • 1:52 - 1:55
    Birçok beyaz, linçlerin
    siyahilerin işlediği suçların
  • 1:55 - 1:58
    karşılığı olduğunu iddia ve rapor etti.
  • 1:58 - 2:00
    Fakat genellikle konu bu değildi.
  • 2:00 - 2:01
    Araştırmasında
  • 2:01 - 2:04
    bu cinayetlerin aslında kasti
    olduğunu ortaya koydu.
  • 2:04 - 2:09
    Beyazlarla rekabet eden siyahileri
    kontrol edip cezalandırmak için taktikti.
  • 2:09 - 2:11
    Örneğin, arkadaşları
  • 2:11 - 2:13
    marketleri yeterince popüler olup
  • 2:13 - 2:17
    beyaz rakiplerinden iş çaldıklarında
    lince uğradılar.
  • 2:17 - 2:20
    Wells bulduklarını 1892''de yayınladı.
  • 2:20 - 2:23
    Cevaben, beyazlardan oluşan bir çete
    gazete baskısını yok etti.
  • 2:23 - 2:25
    Saldırdıklarında kasaba dışındaydı
  • 2:25 - 2:28
    ama bir daha Memphis'e dönerse
    onu öldüreceklerini söylediler.
  • 2:28 - 2:31
    Bunun ardından
    New York'a seyahat etti
  • 2:31 - 2:34
    ve aynı yıl araştırmayı
    Güneyin Dehşeti: Her Yönüyle Linç Kanunu
  • 2:34 - 2:39
    adlı bir broşürde tekrar yayımladı.
  • 2:39 - 2:42
    Chicago'ya yerleştikten sonra 1895'te
  • 2:42 - 2:46
    Southern Horrors'a ekleme yaparak
    The Red Record adlı bir eser üretti.
  • 2:46 - 2:49
    Linç felaketleri hakkındaki
    detaylı belgeleri
  • 2:49 - 2:53
    ve coşkulu halk konuşmaları
    uluslararası dikkat topladı.
  • 2:53 - 2:56
    Eline geçen bu yeni ünü,
    mesajını kuvvetlendirmek için kullandı.
  • 2:56 - 2:57
    ABD hükûmetinin ve halkının
  • 2:57 - 3:01
    onların izinden geleceği umuduyla
    Amerika'nın güneyindeki
  • 3:01 - 3:05
    ırksal şiddete karşı gösterilere
    katılmak üzere Avrupa'ya gitti.
  • 3:05 - 3:07
    ABD'de
  • 3:07 - 3:09
    güçlü organizasyonlarla
    yüzleşmekten çekinmedi.
  • 3:09 - 3:12
    Genç Hristiyan Erkekler Birliği'nin
    ırkçı politikaları ile savaştı
  • 3:12 - 3:14
    ve iş yerlerindeki ırkçılığa karşı
  • 3:14 - 3:17
    Beyaz Saray'a bir delegasyon iletti.
  • 3:17 - 3:20
    Bütün bunları oy kullanma hakkından
    mahrumken yaptı.
  • 3:20 - 3:24
    Wells 50'lerinin sonuna gelene dek
    kadınlar oy kullanamadılar.
  • 3:24 - 3:28
    O zaman bile oy kullanma hakkı
    sadece beyaz kadınlarla sınırlıydı.
  • 3:28 - 3:31
    Chicago'da Siyah kadınların oy kullanma
    hakkı organizasyonunun
  • 3:31 - 3:34
    kurulmasına öncülük eden Wells
    oy kullanma savaşında önemliydi.
  • 3:34 - 3:36
    Fakat kadın haklarına duyduğu
    derin bağlılığına rağmen
  • 3:36 - 3:39
    hareketin liderleri ile
    karşı karşıya geldi.
  • 3:39 - 3:42
    Washington D.C.'deki
    kadın hakları yürüyüşünde
  • 3:42 - 3:46
    organizatörlerin
    güneyli bağnazları yatıştırmak için
  • 3:46 - 3:48
    en arkaya
    siyahi kadınları koymasını takmadı
  • 3:48 - 3:51
    ve beyaz kadınlarla beraber
    en önde yürüdü.
  • 3:51 - 3:53
    Aynı zamanda
    onu tehlikeli bir radikal olarak gören
  • 3:53 - 3:56
    diğer insan hakları liderleri ile de
    sürtüşmeler yaşadı.
  • 3:56 - 4:00
    Güney'de yaşanan vahşeti
    tüm detaylarıyla anlatmakta ısrar etti.
  • 4:00 - 4:03
    Diğerleri ise bunun
    beyaz politikacılarla yapılan anlaşmalara
  • 4:03 - 4:06
    zarar vereceğini düşündü.
  • 4:06 - 4:09
    Siyahi İnsanların Gelişmesi için
    Ulusal Birliğin kurulmasında
  • 4:09 - 4:12
    rol oynasa da yakın zamanda
    organizasyonun gözünden düştü.
  • 4:12 - 4:16
    Wells'in adalet görüşünden
    hiçbir şekilde ödünç vermemesi
  • 4:16 - 4:19
    haklarla ilgili diğer hareketlerin
    zayıf noktalarına ışık tuttu.
  • 4:19 - 4:21
    Bu hareketler güçlendi
  • 4:21 - 4:25
    fakat onların içinde
    kendisi için yer bulması zorlaştı.
  • 4:25 - 4:26
    Zamanın ilerisindeydi
  • 4:26 - 4:29
    insanlar mümkün olduğunu bile düşünemezken
  • 4:29 - 4:33
    eşitlik ve adalet adına
    zorlu bir mücadele verdi.
Title:
Katillerin ceza alması için bir gazeteci hayatını nasıl riske attı - Christina Greer
Speaker:
Christina Greer
Description:

Tüm ders için: https://ed.ted.com/lessons/how-one-journalist-risked-her-life-to-hold-murderers-accountable-christina-greer

1800'lerin sonunda Amerika'nın güneyinde linçler gerçekleşiyordu ve genelde adli inceleme yapılmıyordu ya da katillere hukuki yaptırım uygulanmıyordu.genç bir gazeteci bu ölümlerle ilgili gerçeği ortaya çıkarmayı amaçladı. Raporları ülkeyi şok etmişti ve kariyerini de araştırmacı
gazeteci ve insan hakları savunucusu olarak kariyerine başladı. Christina Greer Ida B. Wells'in adalet için mücadelesini ve hayatını anlatıyor.

Ders: Christina Greer
Yönetmen: Anna Nowakowska

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TED-Ed
Duration:
04:33

Turkish subtitles

Revisions