< Return to Video

İletişiminiz Kadarsınız | Haluk Gürgen | TEDxIstanbul

  • 0:02 - 0:04
    Prof. Dr. Haluk Gürgen
    BAU Öğretim Görevlisi
  • 0:04 - 0:08
    Evet günaydın arkadaşlar.
    Hoş geldiniz.
  • 0:08 - 0:11
    Çok küçüktüm ortaokul falan sıralarında.
  • 0:12 - 0:16
    Benim okuduğum okulda da böyle
    ayda bir veli toplantısı yapılırdı.
  • 0:17 - 0:19
    Bu toplantılar gece olurdu.
  • 0:19 - 0:23
    Yaklaşık bu kadar büyük değilse de
    buna yakın bir salonda,
  • 0:23 - 0:27
    yapılan bu toplantıların ayda bir
    tekrarı söz konusuydu.
  • 0:27 - 0:30
    Ben de o toplantılarda
    genellikle şiir okurdum.
  • 0:32 - 0:35
    Çok da güzel okuduğumu söylerdi hocamız.
  • 0:35 - 0:37
    Allah rahmet eylesin Zehra Hanım.
  • 0:38 - 0:42
    Ve ben kendime çok güveniyorum,
  • 0:42 - 0:45
    yani ezberim de çok iyi.
  • 0:46 - 0:49
    Bu anlatacağım olayın
    meydana geldiği gece,
  • 0:49 - 0:54
    hiç yanıma şiirin metnini
    falan almadan çıktım.
  • 0:55 - 0:58
    Sizin gibi böyle kalabalığı
    görünce dondum kaldım.
  • 0:59 - 1:02
    Niye böyle oldu anlayamadım.
  • 1:02 - 1:05
    Çünkü çok iyi okuyan,
    kendine güvenen bir adamdım.
  • 1:07 - 1:11
    Ve tek bir sözcük aklıma gelmiyordu.
  • 1:11 - 1:13
    Böyle kulis falan da yok.
  • 1:13 - 1:16
    Yani sufle verilecek bir durum da yok.
  • 1:16 - 1:21
    Öğretmenim Zehra Hanım böyle
    emekleyerek neredeyse geldi
  • 1:21 - 1:24
    ve bana şiirin ilk dizesini söyledi.
  • 1:24 - 1:27
    Ben ondan sonra sular seller
    gibi şiiri tamamladım.
  • 1:27 - 1:31
    Ama, o ilk dizenin söylenmesinden önce
  • 1:32 - 1:34
    ben sürekli böyle selam veriyorum.
  • 1:36 - 1:39
    Veliler, öğrenciler şaşkın bir vaziyette.
  • 1:39 - 1:42
    Sonra ikinci selamı veriyorum,
  • 1:42 - 1:44
    üçüncüsünde kahkaha atmaya başladılar.
  • 1:44 - 1:45
    Ben selam vermeye devam ediyorum.
  • 1:45 - 1:49
    Selam verirsem sanki şiiri
    hatırlayacakmışım gibi düşünüyorum.
  • 1:49 - 1:58
    İşte o Zehra hocam Allah rahmet eylesin
    geldi ve dedi ki bu dizenin hani başla.
  • 1:58 - 1:59
    Ben ondan sonra bitirdim.
  • 1:59 - 2:04
    Fakat nasıl mahçubum, nasıl
    utandım, inanamazsınız.
  • 2:04 - 2:07
    Netice itibariyle ertesi günü
    okul var tabii, gittim.
  • 2:07 - 2:10
    Yüzümü kaldıramıyorum,
    Türkçe dersinde ilk saat.
  • 2:10 - 2:16
    Hiç unutmuyorum sanki hiçbir şey olmamış
    gibi hocam geldi öğretmenim,
  • 2:16 - 2:23
    önümüzdeki ay elinde tuttuğu şiiri bana
    verdi bunu çalış, bunu okuyacaksın dedi.
  • 2:25 - 2:28
    Bu çok önemli bir şey bence.
  • 2:28 - 2:35
    Çünkü o hocam bana bunu yapmamış olsaydı,
    ben bugün sizin huzurunuzda olamazdım.
  • 2:36 - 2:41
    Dahası çok uzun yıllardır hocalık
    yapıyorum, hocalık mesleğini yapamazdım.
  • 2:41 - 2:46
    Bana dokundu, beni orada küçültmedi,
  • 2:46 - 2:49
    beni azarlamadı, beni var etti orada.
  • 2:49 - 2:53
    Ve ben ondan sonra hep bu tarz
    konuşmalar yaparken
  • 2:54 - 2:58
    şöyle bir kağıdı yanıma alarak
    çıkmaya başladım.
  • 2:58 - 3:03
    Bunu öğrendim ve bunun pratikte de
    çok işe yaradığını gördüm.
  • 3:03 - 3:08
    O nedenle bu TED'in formatına
    pek uygun değil ama
  • 3:08 - 3:11
    ben neme lazım yanımda
    bulunsun istiyorum.
  • 3:11 - 3:12
    Evet.
  • 3:13 - 3:14
    Şimdi bu momentum,
  • 3:15 - 3:19
    Bana dediler ki Momentum ana tema,
    onun üzerine konuşacaksın.
  • 3:19 - 3:22
    Benim de fizikten filan böyle
    pek anladığım bir şey değil.
  • 3:22 - 3:24
    Gerçekten anlamıyorum.
  • 3:24 - 3:25
    Araştırdım.
  • 3:25 - 3:30
    Sonra bizim beraber çalıştığımız
    arkadaşlarımızdan bir tanesi,
  • 3:30 - 3:34
    böyle bayağı bu konulara
    yakın birisidir, ona sordum.
  • 3:34 - 3:37
    Hiç merak etme hocam dedi,
    hallederiz dedi.
  • 3:37 - 3:40
    Bana bir takım şeyler anlattı.
    Benim de kafama yattı.
  • 3:40 - 3:45
    Bildiğim anlamın dışında da hani böyle
    bir metafor olarak kullanıldığında,
  • 3:45 - 3:47
    çok da farklı bir şey
    olmadığını fark ettim.
  • 3:47 - 3:53
    Evet momentum cisimlerin ve kütlelerin
    hareketiyle ilgili bir fizik dalı.
  • 3:53 - 3:56
    Ben de iletişimciyim hasbelkader.
  • 3:56 - 4:00
    Ben de insanların ve toplumların
    etkileşimi üzerine,
  • 4:00 - 4:04
    anlamı paylaşmakla ilgili konular
    üzerine çalışıyorum.
  • 4:04 - 4:06
    Fakat daha da önemlisi,
  • 4:06 - 4:08
    ya bu giderek,
  • 4:08 - 4:11
    bu iletişim ne korkunç bir şey oldu ya.
  • 4:11 - 4:12
    Farkında mısınız?
  • 4:12 - 4:16
    Yani iktidar olmak istiyorsanız
    iletişimi çok iyi bilmek
  • 4:16 - 4:18
    ve kullanmak durumundasınız.
  • 4:18 - 4:22
    Dolayısıyla mal satmak istiyorsanız
    iletişim kullanmak zorundasınız.
  • 4:22 - 4:26
    Teknolojisi bir taraftan,
    işin psikolojisi başka bir taraftan.
  • 4:26 - 4:30
    Bütün bunlarla uğraşan bir
    bilim alanı hâline geldi iletişim.
  • 4:30 - 4:32
    Disiplinler arası bir alan.
  • 4:32 - 4:35
    Yani içinde insan bilimlerinin
    bütün dalları var.
  • 4:36 - 4:38
    Yetmiyor teknolojisi var.
  • 4:39 - 4:41
    Bir iletişimle uğraşıyorum
    dediğiniz vakit de
  • 4:41 - 4:46
    bütün bunlardan bir şeyleri dikkate almak,
    öğrenmek, bilmek durumundasınız.
  • 4:46 - 4:51
    O nedenle benim burada anlatacaklarım,
    aslında bu çok geniş alanın
  • 4:51 - 4:56
    yüzeyindeki konulara ilişkin birtakım
    böyle dokunuşlar olacak.
  • 4:56 - 5:00
    Her birinin arka planında
    çok önemli teoriler var.
  • 5:00 - 5:03
    Bunların adını vererek
    sıkıcı olmak istemiyorum.
  • 5:03 - 5:07
    Ama hani burada da konuşurken
    ''adam da böyle yüzeysel konuştu geçti''
  • 5:07 - 5:08
    diye düşünmeyin.
  • 5:08 - 5:12
    Emin olun dürüst ve samimi olarak
    bunların arka planına ilişkin de
  • 5:12 - 5:16
    çok şeyi okudum, onların üzerinden
    sizlere bahsedeceğim.
  • 5:16 - 5:21
    Ama iletişim dediğimiz şey arkadaşlar,
    ''anlam paylaşımı''.
  • 5:22 - 5:25
    Bir kere bu anlamın
    paylaşılabilmesi için,
  • 5:26 - 5:29
    ortak bir dil üzerinden
    konuşmamız gerekiyor
  • 5:29 - 5:33
    ve birbirimizi dinlememiz gerekiyor,
    anlamamız gerekiyor.
  • 5:33 - 5:35
    Gayet güzel.
  • 5:35 - 5:40
    Fakat bizim maalesef bir üzerinde
    durmamız gereken sıkıntımız var.
  • 5:40 - 5:44
    Eğer bu paylaşımın
    gerçekleşmesini istiyorsanız
  • 5:44 - 5:49
    karşınızdaki kişiyi
    ötekileştirmeyeceksiniz.
  • 5:50 - 5:53
    Bu ötekileştirme çok ciddi bir problem.
  • 5:53 - 5:56
    Yani cinsiyetten ötürü ötekileştirme,
  • 5:56 - 5:58
    ırktan ötürü ötekileştirme,
  • 5:59 - 6:01
    mezhebinden ötürü ötekileştirme,
  • 6:01 - 6:04
    hiyerarşideki pozisyonundan
    ötürü ötekileştirme,
  • 6:04 - 6:08
    fiziki olarak gözünüze hoş
    görünmediği için ötekileştirme,
  • 6:08 - 6:11
    cahil gördüğünüz için ötekileştirme,
  • 6:11 - 6:15
    yaşı sizden küçük ya da büyük
    olduğu için ötekileştirme.
  • 6:16 - 6:21
    Bu konuyu aşmadığımız taktirde
    iletişim kuramayız.
  • 6:22 - 6:25
    Bugün dünyanın en temel
    problemlerinin başında bu geliyor.
  • 6:26 - 6:27
    Teorik olarak baktığınız vakit de
  • 6:27 - 6:30
    gerçekten çok şey yazılıp
    çizilen bir konu.
  • 6:30 - 6:34
    Şimdi Türkiye’ye baktığımız vakit
    bu ötekileştirme ile ilgili
  • 6:34 - 6:38
    benim çalıştığım üniversitede sevgili
    hocam Yılmaz Esmer’in yaptığı
  • 6:38 - 6:40
    değerler araştırması var.
  • 6:40 - 6:43
    İki yılda bir Avrupa Ölçeği'ni
    Türkiye’de o yönetiyor.
  • 6:45 - 6:49
    %70 oranında seyrediyor
    değerli arkadaşlar.
  • 6:50 - 6:55
    LGBT bireyleriyle aynı apartmanda
    oturmak istemiyorum diyenler.
  • 6:56 - 6:59
    İnanılmaz bir homofobi.
  • 6:59 - 7:06
    Kürdüyle, Ermenisiyle, Rumuyla
    aynı yerde oturmak istemiyorum
  • 7:06 - 7:09
    diyenlerin de oranı yaklaşık bu kadar.
  • 7:09 - 7:16
    Şimdi böyle bir durumda hangi
    paylaşmaktan söz ediyorsunuz.
  • 7:16 - 7:21
    Bence bu noktanın üzerinde
    durmakta yarar var.
  • 7:22 - 7:25
    Hepimiz birbirimizden farklıyız,
    farklı da olmamız gerekir.
  • 7:26 - 7:27
    Biricik olmamız gerekir.
  • 7:27 - 7:30
    Çünkü bizler her birimiz biriciğiz.
  • 7:30 - 7:31
    Güzel.
  • 7:32 - 7:37
    Fakat bu farklılıkları böyle
    derinleştirmek değil,
  • 7:38 - 7:41
    farklılıklar arasındaki benzerlikleri
    çoğaltmamız lazım.
  • 7:42 - 7:44
    Sorun burada.
  • 7:44 - 7:50
    Bunun için de ötekileştirmekten değil
    birlikte bir şeyleri anlamaktan,
  • 7:51 - 7:56
    birbirimizi anlamaktan yola çıkarak
    bu benzerliği arttırmak
  • 7:56 - 7:59
    durumunda olmalıyız diye düşünüyorum.
  • 7:59 - 8:02
    Şimdi kafamızda birtakım şemalar var.
  • 8:02 - 8:06
    İyilere ilişkin, doğrulara ilişkin,
    düzenlere ilişkin,
  • 8:07 - 8:09
    her konuda, her durumla
    ilgili şemalar var.
  • 8:09 - 8:13
    Algıladığınız her bir uyaranı o
    şemalarla ilişkilendiriyoruz,
  • 8:14 - 8:16
    eğer kafamıza uyuyorsa doğrudur diyoruz.
  • 8:16 - 8:19
    Tamam, sen bendensin diyoruz.
  • 8:19 - 8:23
    Değilse reddediyoruz,
    yanlıştır diyoruz.
  • 8:24 - 8:26
    Ya da durup düşünüyoruz.
  • 8:26 - 8:28
    Ya doğruysa?
  • 8:28 - 8:33
    Bir anlamaya çalışayım dediğiniz an,
    işte iletişim başlıyor demektir.
  • 8:33 - 8:39
    Arkadaşlar, iletişimde iki kişinin
    konuşmasında
  • 8:39 - 8:42
    ortak bir noktaya varmak gerekmiyor.
  • 8:42 - 8:46
    Birisinin dediğini diğerinin
    evet demesi gerekmiyor.
  • 8:47 - 8:51
    Evet ben seni dinledim, ne demek
    istediğini de anladım,
  • 8:51 - 8:52
    ama katılmıyorum.
  • 8:54 - 8:57
    Fakat günlük hayatımızda
    bu böyle mi çalışıyor?
  • 8:58 - 9:01
    Sizin dediğinizi karşı taraf
    anladım katılmıyorum dediğiniz vakit
  • 9:02 - 9:04
    siz bozuluyorsunuz.
  • 9:05 - 9:11
    Yani her şeyde bir uzlaşım içerisinde
    olmak zorunluluğumuz yok.
  • 9:11 - 9:13
    Bir dur bakalım bir düşün.
  • 9:13 - 9:17
    Belki de gerçekten anladın
    kabul etmedin,
  • 9:17 - 9:21
    neden kendi değerlerine döndün,
    neden kabul etmediğini bir sorgula.
  • 9:21 - 9:25
    Ya da kabul ettin,
    neden kabul ettiğini sorgula.
  • 9:25 - 9:29
    İşte bu şekilde bir sorgulama süreci
    içerisinde didiklediğimiz vakit,
  • 9:29 - 9:33
    çok da fazla böyle didiklemekten
    hani yana da olmamak lazım.
  • 9:33 - 9:37
    Ama başka bir dünya açılıyor
    gözümüzün önüne.
  • 9:37 - 9:41
    Bu dünyanın adı
    ‘’İdeoloji Dünyası’’ arkadaşlar.
  • 9:41 - 9:46
    İdeoloji günlük hayatımızdaki
    her nesneyi, her konuyu, her olayı,
  • 9:46 - 9:50
    algılayış ve değerlendirişimizin
    ana meselesi.
  • 9:52 - 9:53
    Benim görsellerim vardı.
  • 9:54 - 9:56
    Vallahi bravo. Evet.
  • 9:58 - 10:01
    Teşekkür ederim arkadaşlar.
  • 10:02 - 10:08
    Dolayısıyla bu meseleyle
    ilgili baktığımız vakit
  • 10:09 - 10:14
    bu momentum daha ziyade,
    böyle bir denizde hareket hâlindeki cisim
  • 10:14 - 10:17
    üzerinden anlatılıyor biliyorsunuz.
  • 10:17 - 10:20
    Bizde bir gemiye binmişiz arkadaşlar.
  • 10:20 - 10:23
    Bu geminin çarkları da
    bir şekilde çalışıyor.
  • 10:23 - 10:29
    İşte o çarkları belirli bir yöne hareket
    ettiren itkiye biz ideoloji diyoruz.
  • 10:29 - 10:35
    Dolayısıyla bu ideolojinin
    farkına vardığımız vakit,
  • 10:35 - 10:40
    işin farklı bir boyutu gözümüzün
    önüne seriliveriyor.
  • 10:41 - 10:45
    Şimdi ideoloji falan deyince politik
    bir konuşma gibi falan gibi düşünmeyin.
  • 10:45 - 10:50
    Yani nefes aldığımız bu dünyanın
    aslında harcı ideoloji.
  • 10:50 - 10:54
    Bizi birbirimize bağlayan,
    bizim birbirimizle ilişkilerimizin
  • 10:54 - 10:58
    anlamını üretmemizde son derece önemli
    rol oynayan çok temel bir kavram.
  • 10:58 - 11:05
    Şimdi diyorum ki ben, bu dünyanın
    bize öğrettiği doğruları
  • 11:08 - 11:10
    birileri yapındırmış.
  • 11:10 - 11:11
    Nasıl?
  • 11:11 - 11:16
    İşte televizyondaki dizilerden,
    özellikle haberlerden,
  • 11:16 - 11:22
    çok fazla konuşan siyasilerimizin
    meselelere ilişkin açıklamalarından,
  • 11:22 - 11:28
    günlük hayattaki pratiklerden beslenerek
    birtakım kafamızda oluşan o doğruların,
  • 11:28 - 11:35
    eğer yapındırıldığını söylüyorsak, bunun
    çözümlenebileceğini de söyleyebiliriz.
  • 11:36 - 11:40
    Bunu çözebilmek farklı bir dünyanın
    kapılarını açmak anlamına geliyor.
  • 11:41 - 11:43
    Dolayısıyla,
  • 11:43 - 11:48
    bu konuda en önemli tetikleyici
  • 11:48 - 11:52
    bu dünyanın kapılarını açmada
    en önemli tetikleyici,
  • 11:52 - 11:55
    bana göre değil sadece
    birçok insana göre böyle.
  • 11:56 - 11:58
    Sanat, sevgili arkadaşlar.
  • 11:58 - 12:03
    Eğer sanat ile ilişkiyi sağlıklı
    bir şekilde kurabilirsek,
  • 12:04 - 12:08
    yani bir sanatın pasif tüketicisi
    olmak da problem değil.
  • 12:08 - 12:13
    Yani bir sergiye gitmek,
    bir tiyatroya gitmek,
  • 12:13 - 12:15
    bir müzik dinlemek vesaire.
  • 12:15 - 12:18
    Buradaki pasif lafını geri alıyorum,
    pasif değil.
  • 12:18 - 12:21
    Yani katılmak, onu tüketmek
    anlamında kullanıyorum.
  • 12:21 - 12:26
    Ama özellikle işin bir
    ucundan tutabiliyorsak,
  • 12:27 - 12:30
    yani bir koroya girip orada
    şarkı söyleyebiliyorsak,
  • 12:30 - 12:34
    ne bileyim panellere katılabiliyorsak,
    amatör tiyatro yapabiliyorsak,
  • 12:35 - 12:39
    işte o zaman başka bir boyuta
    geçmiş oluyoruz.
  • 12:40 - 12:46
    O sanat bize çok başka bir dünyanın
    kapılarını aralamamıza neden oluyor.
  • 12:47 - 12:50
    Sis perdesini gözümüzün
    önünden kaldırıyor.
  • 12:51 - 12:56
    Bakın Guernica diye bir tablo var
    biliyorsunuz Picasso’nun.
  • 12:57 - 13:00
    İlk başta pek fazla bir şey
    anlamıyorsunuz baktığınızda.
  • 13:00 - 13:03
    Şekiller desenler vesaire.
  • 13:03 - 13:08
    Fakat enteresan, inatla bakmaya,
    anlamaya, sormaya,
  • 13:08 - 13:13
    sorgulamaya başladığınız vakit
    bu tabloda bayağı ciddi bir şiddeti,
  • 13:13 - 13:19
    ezileni ve ezilenin başkaldırışını,
    faşizime karşı direnişini
  • 13:19 - 13:21
    anlamaya, görmeye başladığınız vakit,
  • 13:21 - 13:25
    işte o sis perdesi de kalkmış oluyor.
  • 13:25 - 13:30
    Benim yine çok sevdiğim bir şiir var,
    size onu okuyacağım.
  • 13:30 - 13:33
    Başkan güzel bir Nazım Hikmet
    şiiri okudu çok severim.
  • 13:33 - 13:35
    Ben de bir okuyayım bakalım.
  • 13:35 - 13:38
    Melih Cevdet Anday’ın Ağaç şiiri.
  • 13:39 - 13:42
    Tanıdığım bir ağaç var
    Etlik bağlarına yakın
  • 13:43 - 13:47
    Saadetin adını bile duymamış
    Tanrının işine bakın.
  • 13:47 - 13:52
    Geceyi gündüzü biliyor
    Dört mevsim, rüzgârı, karı
  • 13:53 - 13:56
    Ay ışığına bayılıyor
    Ama kötülemiyor karanlığı.
  • 13:57 - 14:00
    Ona bir kitap vereceğim
    Rahatını kaçırmak için
  • 14:01 - 14:05
    Bir öğrenegörsün aşkı
    Ağacı o vakit seyredin.
  • 14:06 - 14:09
    Dolayısıyla işte sanat da
    böyle bir etkiye sahip.
  • 14:10 - 14:11
    Bir kitap gibi.
  • 14:11 - 14:18
    Okuduğunuz vakit sayfaların arasından
    başka bir ışık sizi karşılıyor.
  • 14:18 - 14:21
    O bakımdan bence o bastırılmış.
  • 14:21 - 14:26
    Çünkü hayatınız bu yüksek hızda
    ve şiddetli bir şekilde gelişen
  • 14:26 - 14:32
    bu momentumun karşısında,
    giderek böyle kendimizi geriye çekme,
  • 14:32 - 14:37
    yalnızlaşma ve de öğrenilmiş çaresizlik
    diye adlandırdığımız duruma
  • 14:38 - 14:44
    bir kabullenme hâli içerisinde yaşamanın
    sonucunda, bir depresyon içinde geçiyor.
  • 14:45 - 14:48
    Dolayısıyla buna baş
    kaldırmak durumundayız.
  • 14:48 - 14:53
    Umudu asla ve asla
    kaybetmemek durumundayız.
  • 14:53 - 14:58
    Umut birbirimizi, birbirimizle
    beraber olmaktan geçiyor.
  • 14:58 - 15:01
    Dolayısıyla sokağa çıkmak gerekiyor.
  • 15:01 - 15:05
    Dolayısıyla başkalarıyla beraber
    olmak gerekiyor.
  • 15:05 - 15:07
    Yani sivil toplum
    kuruluşlarının içerisinde,
  • 15:07 - 15:10
    siyasi partilerin içerisinde,
  • 15:11 - 15:14
    sanat oluşumları içerisinde,
  • 15:14 - 15:17
    okuma grupları içerisinde,
    ama birileri olacak.
  • 15:18 - 15:22
    O birileri ile birlikte birbirimizi
    anlayarak çoğalmamız gerekiyor.
  • 15:22 - 15:28
    Burada hem birbirimizi anlayacağız,
    hem de biricik olacağız.
  • 15:28 - 15:32
    Biricik olduğumuz vakit
    bunun sorumluluğunu taşıyarak
  • 15:32 - 15:33
    kendimizi var edeceğiz.
  • 15:34 - 15:35
    Burası önemli.
  • 15:36 - 15:41
    Var etmek demek, hayatımıza
    ilişkin birtakım soruların
  • 15:41 - 15:45
    yanıtını bulmak için çaba
    harcamak demektir.
  • 15:45 - 15:47
    Ben nereye gidiyorum?
    Nasıl gidiyorum?
  • 15:47 - 15:50
    Hangi değerleri koruyarak, kollayarak,
  • 15:50 - 15:53
    kendimi geliştirerek, nereye varacağım?
  • 15:54 - 15:57
    Ve de bütün bunlar için ne yapacağım?
  • 15:57 - 15:59
    İşte bu ''ne yapacağım'' sorusunun altında
  • 15:59 - 16:02
    cesaret, merak
  • 16:03 - 16:07
    ve de inadına yaşama arzusu
    olması gerekiyor.
  • 16:08 - 16:11
    İletişim sizin nasıl
    var olduğunuzla ilgili
  • 16:11 - 16:15
    bir tarz olarak karşımıza çıkıyor.
  • 16:15 - 16:18
    Siz ne iseniz iletişiminiz de o.
  • 16:18 - 16:20
    İletişimiz ne ise, siz de O'sunuz.
  • 16:21 - 16:25
    O nedenle şu ya da bu şekilde,
    bindiğimiz bu gemilerin içerisinde,
  • 16:26 - 16:30
    o dümenin başında biz var mıyız yok muyuz,
  • 16:31 - 16:33
    var olabilmek için ne yapmamız gerekiyor,
  • 16:33 - 16:37
    kiminle neyi görüşmemiz,
    neyi konuşmamız,
  • 16:37 - 16:40
    kimi neden anlamamız gerektiği
  • 16:40 - 16:44
    ve bu dünyada var olabilmenin
    yolu nereden geçiyorsa
  • 16:44 - 16:48
    onun ışığıyla, onun yatırımıyla
  • 16:48 - 16:52
    kendimizi geleceğe taşımamız,
    fevkalade önemli oluyor.
  • 16:52 - 16:57
    Dolayısıyla iletişim,
    evet anlam paylaşımı.
  • 16:57 - 17:02
    Ama bu anlamları paylaşırken de
    kendimize bakmamız
  • 17:02 - 17:06
    ve kendimizden yola çıkarak
    başkalarına bakmamız
  • 17:07 - 17:12
    ve başkalarını anlayarak kendimizi
    üretmemiz, büyütmemiz
  • 17:12 - 17:17
    ve bu var olma süreci içerisinde
    bir şekilde yürümemiz gerekiyor.
  • 17:17 - 17:19
    Evet benim söyleyeceklerim bu kadar.
  • 17:20 - 17:23
    Ümit ederim birtakım mesajları,
    birtakım düşüncelerimi
  • 17:23 - 17:26
    sizlerle paylaşma imkânı bulmuşumdur.
  • 17:26 - 17:27
    Çok teşekkür ediyorum.
    Sağ olun.
  • 17:27 - 17:28
    (Alkış)
Title:
İletişiminiz Kadarsınız | Haluk Gürgen | TEDxIstanbul
Description:

Bu konuşma TED Konferanslarından bağımsız olarak düzenlenen yerel bir TEDx etkinliğinde yapılmıştır. Prof. Dr. Haluk Gürgen, nedeni ne olursa olsun ötekileştirmenin değil birbirimizi anlamanın önemine dikkat çekerken, iletişimimizin bizim nasıl var olduğumuzla ilgili bir tarz meselesi olduğunu hatırlatıyor.

Prof. Dr. Haluk Gürgen / BAU Öğretim Görevlisi
1977 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nde akademik yaşamına başlayan Haluk Gürgen, 2006 yılına kadar bu fakültede iletişim, reklamcılık ve halkla ilişkiler alanlarında çeşitli dersler verdi, araştırma ve çeşitli projeler gerçekleştirdi, kitaplar, makaleler yazdı ve iletişim sektöründe danışmanlık, eğitim ve çeşitli çalışmalar gerçekleştirdi, yöneticilik yaptı, yüzlerce ve her biri bugün çeşitli üniversitelerde ve iletişim sektöründe çalışan çok sevgili öğrencilerinin yetişmesine katkıda bulundu.

2006 yılında İstanbul'a yerleşti ve Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde 7,5 yıl dekanlık yaptı. Hâlen aynı fakültede öğretim üyeliği görevini zevkle sürdürüyor.

About TEDx, x = independently organized event In the spirit of ideas worth spreading, TEDx is a program of local, self-organized events that bring people together to share a TED-like experience. At a TEDx event, TEDTalks video and live speakers combine to spark deep discussion and connection in a small group. These local, self-organized events are branded TEDx, where x = independently organized TED event. The TED Conference provides general guidance for the TEDx program, but individual TEDx events are self-organized.* (*Subject to certain rules and regulations)

more » « less
Video Language:
Turkish
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
17:32

Turkish subtitles

Revisions