-
Ağustos 2011'de Almanya'nın Köln kentinde
-
popüler strateji oyunu Dota 2'nin bir turnuvası düzenlendi.
-
Turnuva o güne kadarki en büyük ödül havuzunu sunarak
-
dünyanın her yerinden profesyonel oyuncuların ilgisini çekti.
-
Evet, aslında onaylandı.
-
1.6 milyon dolarlık ödül havuzu!
-
Herhangi bir detayı değiştirmediklerinden emin olmak için iki kere kontrol ediyorum
-
son kez söylediklerinden beri.
-
Birinciye 1 milyon Amerikan Doları.
-
Bu, kazanan için.
-
Dota'yı kazanmaya 1 milyon dolar!
-
Muazzam olacak. Dota2.com
-
Turnuva sekmesi de açıldı.
-
Aslında web sitemiz de önümüzdeki
24 saat için değişecek...
-
Yetişkin birine dönüştüğüm gün,
Dota oynamaya başladığım gündür.
-
Sahneye çıktığın ve
-
ülkeni bir şey için temsil ettiğin zamanlar.
-
Ödülü kazanman.
-
Bu, başka hiçbir şeyin veremeyeceği miktarda tatmin ve başarı.
-
Bu kesinlikle hiçbir zaman yapmaktan
pişman olmadığım bir şey.
-
Oyunculuk tek kelimeyle hayatımda
en gurur duyduğum şey.
-
"Oyun oynayan" denilebilir ama,
benim için bu farklı bir şey.
-
Acıyı unutmanın yollarından biri,
tamamen kendini verebileceğin bir şey yapmak.
-
Yani…
-
bilgisayar oyunları.
-
Benim için...
-
her şeydi.
-
Bu benim kariyerim.
-
Uzun süredir bunu yapmayı tercih ettim.
-
Benim gözümde başarı her zaman diğer insanların seni nasıl gördüğüne bağlıdır.
-
Çoğu insanın gözünde,
-
bu onlara bağlı.
-
Sevdiğin ve gerçekten takdir ettiğin şeyleri yapıyor olmak önemli.
-
Çünkü bu senin tutkun dostum.
-
Tutkularınız için gerçekten çalışmalısınız.
-
Evet millet her şeyi hazır etmek için 7 dakikanız var.
-
ve sonra başlıyoruz.
-
İlk defa bir şeyi gerçekten ciddiye almak
-
ve hayatım için güzel bir şey yapmak istedim.
-
10 yıl önce, rekabetçi oyunculuk
aslında söz konusu bile değildi.
-
Eğlenmek için
arkadaşlarınıza karşı oynardınız.
-
Belki bir fincan kahve
ya da her ne isterseniz onun için oynardınız.
-
Oynamaya başladığımda,
uğruna savaştığımız şey
-
birinciye 24 şişe biraydı.
-
Şaka yapmıyorum.
-
Fakat oradan, çevrimiçi ortaya çıktı.
-
Ve birden bire, sadece çevrendeki
en iyisi olmaya çalışmıyordun.
-
Artık dünyanın en iyisi olmaya çalışıyordun.
-
Ve bu rekabetçi oyunculukta
yepyeni bir çığır açtı.
-
Ve gerçekten başı çeken
oyunlardan birisi Dota.
-
Dota futbolun ve satrançın
-
bir çeşit karışımı.
-
Sanırım Dota'yı bilmeyen birine
-
böyle açıklamaya çalışırım.
-
En azından ebeveynlerime öyle yaptım.
-
Dota bir momentum oyunu.
-
5 oyuncu olarak siz
-
momentum için diğer 5 oyuncuya
karşı savaşıyorsunuz.
-
Her oyuncu bir birimi kontrol ediyor.
-
Ve oyundaki ana görev
düşmanın "Kadim" denilen
-
son binasını yok etmek.
-
Bu sürede gerçekleşen her şey
-
oyunu tamamlayan harika şeyler.
-
100 kahramandan biriyle
-
diğer 99 kahramanla birlikte oynayabilirsiniz.
-
Bu sonsuz ihtimaller demek
-
ve bu çok eğlenceli.
-
Yani harita her seferinde aynı
-
ama hiçbir zaman sıkıcı olmuyor.
-
Dota bir yaşam tarzıdır diyebilirim.
-
Ödüller ortaya çıkmaya başladığında
-
Dedim ki, turnuvalar olduğuna göre
-
eninde sonunda birileri gelip "Bu harika bir oyun..."
-
"... hadi oynayalım ve bu işe para koyalım" diyecektir.
-
Ve bu her sene gelişmeye başladı.
-
En üst seviyede olanların kafasında,
-
hesaplar yapılmaya başlandı.
-
"Akıl Oyunları" gibi
-
her tür şeyi gördüğün.
-
Ve tüm bu bilgileri kullanarak
-
bir sonraki hamleni yap.
-
Bunu birçok açıdan
basketbola benzetiyorum.
-
Onun gibi 5'e 5
-
birlikte çalıştığın
-
ve birbirinin gücünden yararlanıp
sinerji yarattığın bir oyun.
-
Takım çalışması, güven ve fedakârlık
-
bunlar her takım sporunda
geçerli olan şeyler.
-
Dota herkesi birleştiren bir oyun.
-
Hangi ülkeden veya ırktan
olduğun önemli değil.
-
Sanki bu sıkı bağlı gruba girdiğinde
-
parçası olduğun bir zincir gibi.
-
İkinci bir aileye sahip olmak gibi.
-
Bu hiçbir zaman boşlamayacağın bir şey.
-
Herkes bir şey arıyor.
-
Doyum.
-
Şöhret.
-
Tatmin.
-
Sana, başka biri olma kabiliyeti veriyor.
-
Güçlü olan biri.
-
Kim 5 düşmanı birden alt edebilir.
-
Yaratıcılığını açığa çıkarabilir.
-
Gerçekten tutuklanmadan kuralları çiğneyebilir.
-
Tüm bu sebepler oralarda bir yerde.
-
Oyuncunun kendisi bile farkında olmayabilir.
-
Kendi başına anlayamayabilir.
-
Ama o, orada.
-
Medford, Oregon
-
Oyunculuk benim rekabet ihtiyacımı karşılıyor.
-
Çok rekabetçi biriyim.
-
İş spor konusuna geldiğinde,
oyunculuğu bir spor olarak görüyorum.
-
Bu yüzden rekabetçiliğimi kullanıyor
-
ve onu Dota'yla doyuruyorum.
-
Bu böylece benim o yönümü tamamen tatmin ediyor.
-
Fear, Amerika'nın eğer en iyisi değilse bile,
en iyilerinden biri.
-
O oldukça deneyimli biri.
-
O kısaca yaşlı kurtlardan biri.
-
Ve genelde sadece sakin biri.
-
Bana göre onu güçlü yapan da bu.
-
Çok iyi basketbol oynuyor.
-
Koçlarımın onun oyununu izleyişini
-
ve geldiğinden sonraki sene
onu seçmek hakkında konuştuklarını hatırlarım.
-
Hakkında söylenebilecek kötü bir şey yoktu,
-
ama yine de takıma seçilmemişti.
-
Asıl sebep, sanırım,
yeterince uzun olmamasıydı.
-
O yüzden, biliyorum ki o, oyununu buldu.
-
Kendini ona ve farklı şeylere gerçekten adamıştı,
-
yine de sonunda işe yarar bir şey buldu.
-
Bildiğiniz tipik bir ebeveyndim.
-
"Clinton, bilgisayar oyunlarına çok vakit harcıyorsun."
-
"Okula gitmelisin."
-
"Üniversiteye gitmelisin."
-
ve o bana derdi ki,
-
"Oyun oynamak ve bununla para kazanabilmek istiyorum."
-
O bunu çok genç bir yaştayken söyledi,
-
Dota hiç ortaya çıkmadan önce.
-
Ve, hani, bilirsiniz,
büyüyünce vazgeçeceğini düşündüm.
-
Orada, bilgisayarın
karşısında oturmaktan
-
bıkacak ve sıkılacak.
-
Asla sıkılmadı. Asla.
-
Singapur
-
Singapur'da aslında aileler bize
-
eğitimimizle ilgili çok baskı yapıyorlar.
-
Benim için dersler ve oyunculuğu
aynı anda götürmenin
-
zor olduğunu söyleyebilirim.
-
İki yıl boyunca notlarım
dibe vurdu.
-
Ve ailem oyunculuğu
buna sebep gösterdi.
-
Kullandıkları bir cümle vardı.
Dediler ki:
-
"Bir gün oyun yüzünden öleceksin."
-
O iyi bir oyuncu, iyi bir lider.
-
O Singapur'daki en iyi oyuncu diyebilirim.
-
Kolayca.
-
Ebeveynlerim ve ailem,
-
doğrusu, oyun kariyerimden pek bahsetmezler.
-
Oyunlarda gerçekten iyi olduğumu
-
arkadaşlarına ve diğer akrabalarıma söylemezler.
-
Başından beri sadece derslerim
hakkında palavralar attılar.
-
Çünkü ben bir "BEŞLİK" öğrenciydim.
-
Evet, böylece devam ettiler. Ve...
-
Ve görünen oydu ki, her zaman gurur
duyabilecekleri tek şey oydu.
-
Doğrusu, oyun konusunda beni her zaman
-
destekleyen sadece bir kişi vardı.
-
Eski kız arkadaşım, Huayan.
-
Singapur'daki kız Dota takımından.
-
Hayatta paylaştığımız çok şey var.
-
Çok şey.
-
Benim açımdan, gerçekten çok güzel bir
histi, iyi yaptığınız şeylere
-
gerçekten değer veren birine sahip olmak.
-
Ve sizi bunun için seven birine.
-
Ne yaptığımın ve
neye tutkun olduğumun farkındaydı.
-
Ayrılmak onun fikriydi
ve ben de buna saygı duydum.
-
Neredeyse üç senedir beraberdik
-
ve ayrılığımızdan beri
henüz durumu hazmedemedim.
-
Benimle son kez konuşmasını hatırlıyorum
-
bana şerefsiz dedi o yüzden...
-
*Kahkaha*
-
Artık görüşmüyoruz, evet, ama...
-
hayat devam ediyor.
-
Lviv, Ukrayna
-
Ukraynalıyım.
-
Lakabım Dendi.
-
Üniversiteyi bitirdim ve
-
şu an sadece bilgisayar
oyunları oynuyorum.
-
Müzikle uğraşıyordu.
-
Piyano çalıyordu.
-
Dans ediyordu.
-
Okulda, müzik gösterilerinin
baş rollerinde yer aldı.
-
Seyirciler her zaman onun sanatsal
yeteneklerinden etkileniyorlardı.
-
Onların çocukları gösteri yaparken,
-
Danil hep dikkat çekerdi.
-
Biz büyürken
-
ailemizin maddi durumu
pek iyi değildi.
-
Büyükannem 1997'de ilk bilgisayarımızı
almamızda bize yardım etti.
-
Ukrayna'daki diğer çocuklarla
kıyaslarsak, erken bir zaman.
-
Her gün ziyaretçimiz olurdu.
-
Abimin arkadaşları bize gelirlerdi
-
ve oyun oynardık.
-
Ve Danil, hep bizi izlerdi.
-
Her zaman onu iterek
uzaklaştırmaya çalışırdık
-
ama o geri döner ve yine izlerdi.
-
Diğer çocuklara göre
onda daha belirgindi.
-
Bilincini kazandıktan sonraki tüm yaşamında
-
onun oyun oynamasını engellemeye çalıştık.
-
Bilgisayar kablosunu evin her köşesine saklardık
-
ama o her zaman bulurdu.
-
Onu her zaman daha iyi anlamak istedim.
-
Bu hobi dahil, onu daha iyi anlamak istedim.
-
Bazı nedenler vardı.
-
Onlardan şimdi bahsetmeyeceğim.
-
Sanırım onun derinliklerinde
bir üzüntü vardı.
-
Dota oynamasını engellemeyi bıraktı.
-
Dendi'ye kendisi ve hayatı için en iyi olanı
-
seçme özgürlüğü verdi.
-
O zamanki turnuva ödülleri
cidden çok düşüktü.
-
Ve para ödülü oyuncuları çekmiyordu bile.
-
Menajerlerin ve onun gibi şeylerin
birçok sahtekarlıkları oluyordu.
-
İlk başta, "Birinciye 50000 dolar ödül"
gibi dedikodular oldu
-
ama herkes "Hayır, o kadar olmaz." diyordu.
-
10 Ağustos 2011
-
Forumların çıldırışını izleyin beyler.
-
Forumların çıldırışını izleyin.
-
Fiilen doğrulandı.
-
Bu cidden oluyor.
-
1.6 milyon dolar ödül havuzu!
-
Bu, kazanan için,
-
Dota'yı kazanmaya 1 milyon dolar!
-
Dota, 5 yıldır oynadığım oyun.
-
Eğlence için oynadığım.
-
Biraz yemek parası veya her neyse.
-
Tamam, bu iş gerçekten büyüyor.
-
Bu, bir oyun yarışması için o güne
kadarki en büyük ödül havuzuydu.
-
Büyük bir şeylerin başlangıcı
olarak hissettirdi.
-
Bir devrim gibi.
-
Oyunun büyümesi ve E Spor
olarak saygı duyulması için
-
ihtiyacımız olan her şeye sahiptik.
-
Adeta bizi temize çıkaracak şeydi.
-
Sadece bağımlı olduğumuz
için oynamıyorduk.
-
Bir amaç, bir neden vardı.
-
Uzanabileceğimiz ve yeterince iyiysek
yakalayabileceğimiz bir hedef.
-
Pekin, Çin
-
Asya'da profesyonel oyuncular
rock yıldızları gibi karşılanıyor.
-
Bu, uygulanabilir bir kariyer fırsatı.
-
Gerçekten oyuncu evlerinde yaşıyorlar.
-
Yani yıl boyunca devam edecek
bir şey olarak kuruluyor.
-
Bence alıştırma yapmaya yaklaşımları,
aynı düzenli bir iş gibi.
-
Hayran kitlesi çok geniş.
-
Büyük ihtimalle tüm Batılı
seyircilerin toplamı kadar.
-
Ya da ondan bile daha büyük.
-
O yüzden gerçekten iyi oynamanız lazım.
-
Gerçekten çok çalışmanız lazım.
-
Birincilik. Ya büyük oynarsın ya evine dönersin.
-
Büyük takımlar büyük para kazanırlar.
-
Fakat 9'uncudan 16'ncıya kadar olan takımlar hiçbir şey kazanmazlar.
-
Ve maaşları da
düşünmeye değmez.
-
Sporcuyken, geçimini sağlayabileceğin
bir maaşın vardır.
-
Profesyonel oyunculukta bence
en zor kısım
-
oyundan oyuna yaşamak.
-
Maaştan maaşa yaşamak gibi.
-
Galip gelmek zorundayım.
Galip gelemezsem, para kazanamazmışım gibi.
-
Bu herkes için zor bir hayat.
-
Ne yaptığının önemi yok.
-
Çocuğun profesyonel bir
oyuncu olmak istediğinde
-
tarihte bakabileceğin bir geçmiş yok
-
diğer sporlarda olduğu gibi.
-
Oyunculukla geçimini sağlayan
kimseyi tanımıyorum.
-
O yüzden bu biraz korkutucu.
-
Okul veya geleneksel yaşam tarzları
yerine
-
evladının tüm hayatını oyunculuğa
adaması...
-
Peki ya bundan bir şey çıkmazsa?
-
Yaş konusundaysa...
-
Sanırım, evet,
-
25, 26 yaş.
Bu E Spor için kesinlikle maksimum yaş.
-
çünkü 27, 28, 29, 30 oldukça
-
tepki hızın düşer
-
o kadar çok tıklayamazsınız, hani,
-
çocuklar kadar.
-
Sırtımda şu anda çok fazla
maddi yük var.
-
Beni bir şeyde başarılı olmaya
veya bir iş sahibi olmaya zorluyor.
-
O yüzden, eğer oyunculuk kariyerimi
devam etmek istiyorsam
-
başarılı olmam büyük öneme sahip.
-
O "Beşlik" bir öğrenci, bilmiyor musun?
-
Bu oyunculuk yüzünden
büyük düşüş yaşadı.
-
Bu, benim için gerçekten çok üzücü.
-
Kızgın olan kişi teyzem.
-
Teyzem sürekli buraya geliyor ve
-
dır dır dır konuşuyor.
-
-Haksız mıyım?
-Oyuncu olmak zor iş.
-
Anlamadım?
-
-Haksız mıyım?
-Dedim ki, oyuncu olmak zor iş.
-
Ne? Multimilyoner.
-
*Kahkaha*
-
Oyunculuk için, ha?
-
Maalesef.
-
Ha? Sen ne düşünüyorsun?
Planın nedir?
-
Bu daha önemli.
-
Kendi adımıza konuşuyoruz yani.
-
Kendi samimi düşüncelerimizi söylüyoruz.
-
Bu artık senin kararın.
-
Hayattan ne bekliyorsun?
Bu daha önemli.
-
Eğer bu turnuvayı kazanırsam,
-
ilk düşüncem...
-
Eski kız arkadaşımı aramak olurdu.
-
Aramızda çok kötü şeyler yaşandı ve...
-
Yani, evet, eğer bu
turnuvayı kazanırsam,
-
ilk düşüncem, kesinlikle
onu aramak olur.
-
Ona bundan bahsederim ve...
-
Bu anı onunla paylaşmak isterim...
-
kesinlikle.
-
Bu turnuva, her oyuncunun yaşamında
büyük bir anı bırakacak.
-
Yaptığınız her şey,
uğraştığınız her iş
-
bir hafta içerisinde sonuçlanacak.
-
Ve ondan sonra sadece tek bir hafta olarak kalmayacak.
-
Bu bir oyun.
-
Ve o andan sonra artık sadece bir oyun olarak kalmayacak.
-
Bu oyundaki anlardan biri.
-
Ve ondan sonra oyundaki o an,
her şeyin sona ereceği an.
-
Peki nasıl sona erecek?
-
Kupa mı kaldıracaksınız?
-
Yoksa hayatınızdaki en büyük
hayal kırıklığını mı yaşayacaksınız?
-
Köln, Almanya
-
Bugün günlerden Salı.
-
Yani turnuvaya bir gün kaldı.
-
Hazırlıkların çoğunu tamamladık bile.
-
Burada bir sürü bilgisayarımız var.
-
Standın inşası neredeyse
bitti denilebilir.
-
Şimdi, her iki tarafa beşer oyuncu.
-
Birbirlerini camın içinden görebiliyorlar.
-
Birbirlerini duyamıyorlar.
-
Bu stand ses geçirmez hale getirildi.
-
Artı, buradaki tüm kurulum
-
eğer dikkatlice bakarsanız
tıpatıp bir Dota haritasına benziyor.
-
Ve burası da orta kulvar.
-
Burası her şeyin gerçekleştiği yer.
-
Bazı takımlar daha şimdiden,
bu sabah geldiler.
-
Singapur'dan gelen
-
bir sürü takım oldu.
-
Çin var.
-
Malezya ve Rusya'dan
-
takımlar da geldi.
-
Ve yarın sonunda organizasyon başlayacak.
-
BİRİNCİ GÜN
-
İKİ YA DA DAHA FAZLA GALİBİYETİ OLAN
TAKIMLAR KAZANANLAR GRUBUNA İLERLİYOR
-
Burada, güzel Köln şehrinde,
Gamescom 2011'de canlı yayındayız.
-
Organizasyonun ilk günü.
-
Burada, dünyanın en iyi Dota
takımlarından bazıları var.
-
Ve 1.6 milyon dolarlık bir
turnuva ödülü veriyorlar!
-
Burası devasa.
-
1.6 milyon dolarlık bir turnuva.
-
Bu, oyunculuğun geleceği.
-
Bu gerçekten müthiş!
-
İlk defa bu seviyede takımların tek bir
mekanda toplandığını göreceğiz.
-
Bu arkadaşlar sadece isimsiz yüzler değiller.
-
Onlar dünyanın en iyileri.
-
Burada yer alan takımlar arasında,
-
inanılmaz bireysel yeteneklere sahip olan birkaç takım var.
-
Ve geri kalan takımların oluşturduğu daha büyük bir grup var
-
onların da iyi bireysel yetenekleri var,
birinci sınıf değiller
-
ama iyi strateji ve takım
oyunuyla kazanıyorlar.
-
Fear mesela çok iyi bir oyuncu
-
ama Asya'daki iyi oyuncularla kıyaslanamaz.
-
Ve bu Fear'ın aleyhine olan bir durum değil,
çünkü o hâlâ mükemmel bir oyuncu
-
ama Fear, onlar değil.
-
Asya'da, oyunculuğu çok daha fazla ciddiye alıyorlar.
-
Sadece bir örnek vermek gerekirse,
-
Kore futbol takımı Dünya Kupasında oynuyordu.
-
Kore futbol takımını daha iyi oynamaları
adına motive etmek için
-
Starcraft Brood War profesyonel oyuncularını
-
onlar maça çıkmadan önce soyunma odalarına getirdiler.
-
böylece futbolcular kendi
kahramanlarıyla tanışmış oldu.
-
Şangay, Çin
-
Kore'de Starcraft insanlar için ne ise,
Çin'de de Dota o.
-
Televizyonda gösteriliyordu.
-
Kızlar, erkek arkadaşlarının Dota
oyuncuları olmalarını istiyor.
-
Bir oyundan sonra, ortalıkta dolaşırken
-
hayranlarının onlara doğru koştuklarını,
-
kıyafetlerini imzalamalarını istediklerini görebilirsiniz.
-
Gerçek bir spor gibi.
-
Çin'e üçüncü kez gittiğimde,
-
iki gün boyunca hayranlarla oynadım.
-
Benim bir videomu yaptılar,
-
bir dağda yürürken beni çektiler
-
ve birkaç cümle filan söylemem gerekiyordu.
-
Ve ben de dedim ki: "Dota'da her zaman
tırmanacak yeni bir dağ vardır."
-
Bunun gibi şeyler işte, bilirsiniz.
-
Merdivenler vardı, onlardan inip çıktım.
-
Koşuşturup durdum, ağırlıklar kaldırdım.
-
Sırf metafor yoluyla
Dota'yla bağlantı kurabilmek için.
-
Fuzhou, ben geliyorum!
-
Çin'de E Spor daha şimdiden bir spor haline gelmiş
-
ve Spor Bakanlığı tarafından tanınıyor.
-
Tenis, masa tenisi ve satrançla aynı.
-
Farklı olan tek yanı
Olimpik bir spor olmaması.
-
Çin takımlarının hepsinin harika olduğunu söyleyebilirim.
-
Takımdaki her oyuncu güçlü.
-
Çin oyuncularını
oyuncu olarak görmüyorsunuz.
-
Onları bütün bir takım olarak algılıyorsunuz.
-
Bütün takımdan korkuyorsunuz.
-
Bu müsabakaya gelen
Çin takımları
-
diğerlerini çok korkutuyor.
-
Bizim grubumuzda en iyi Çin
takımlarından ikisi vardı.
-
Online Kingdom henüz kazanabilecek
favorilerden biri olarak görülmüyor.
-
Aslına bakarsanız, en kötü dört ya da sekiz
takımdan biri olarak görülüyorlar.
-
LAN'da ilk defa birlikteyiz.
-
Bu takım sadece
yaklaşık 4-5 aydır birlikte
-
yani nispeten yeni bir takım,
-
ve Pajkatt, en yeni üyemiz,
bizim için Sırtlayıcı oynuyor,
-
takımda sadece üç
haftadır var aslında.
-
Bir Çin takımına karşı
oynayacağımız için çok heyecanlıydık
-
özellikle en iyi Çin
takımlarına karşı.
-
Bu kadar genç bir yaşta bu derecede bir baskıyı
-
kaldırmakta zorluk çeken
oyuncular olacaktır.
-
1437, bu onun ilk LAN
deneyimi.
-
Bu kolay değil, bu milyon
dolarlık bir turnuva.
-
İlk defa LAN'da.
-
LAN (LOCAL AREA NETWORK; YEREL ALAN AĞI) TÜM TAKIMLARIN
AYNI KONUMDA REKABET ETTİKLERİ BİR TURNUVA
-
Bu sahne. Bu ödül parası.
Bu prestij.
-
Bu gerçek bir rekabet.
-
Birlikte fazla telaşlanmamaya çalıştık
-
ve sadece oyunumuzu oynadık.
-
ONLINE KINGDOM VS VIRUS
-
ONLINE KINGDOM 1-0
-
ONLINE KINGDOM VS NIRVANA.CN
-
ONLINE KINGDOM 2-0
-
Aşırı gaza gelmiştik.
-
Bu kadar iyi sonuçlar elde
ettiğimize herkes çok şaşırmıştı.
-
Biz bile buna inanamıyorduk.
-
Online Kingdom hükmediyor.
-
ONLINE KINGDOM VS TYLOO
-
ONLINE KINGDOM
3-0
-
TyLoo ile olan maçtan sonra, herkes
çok heyecanlıydı, bilirsiniz.
-
Organizasyonu kazanması beklenen takımlardan
birini yenmiştik.
-
Bunun sonucunda herkesin aklındaki düşünce,
-
"Ah, sanırım bunu
gerçekten de yapabiliriz" oldu.
-
Çin takımlarını yenince,
-
bazıları, sırf dalgasına, bilirsiniz ya,
-
"Oo bakın bunlar OK.Nirvana.Int.
Çin katilleri!" demeye başladı.
-
İKİNCİ GÜN
ÇİFTE ELEMELER BAŞLADI
-
Dün hatrı sayılır birkaç
küçük süpriz yaşadık.
-
Birkaç tane de beklenmedik yenilgi vardı.
-
OK.Nirvana.International takımının üst üste iki Çin
takımını yenmeyi başarması:
-
TyLoo ve OK.Nirvana.CN takımlarını.
-
Şu anda bir seri yakaladılar.
-
Ve Çin takımları artık yenilmez değil.
-
Fakat diğer tarafta,
-
EHOME, dört Çin takımı arasında
en güçlüsü olduğunu,
-
3-0'lık temiz bir seriyle kanıtlıyor.
-
Onlar, bütün turnuvayı kazanması
beklenen favori takım.
-
Bu yüzden buraya güven dolu geldiler,
-
halihazırda pek çok şampiyonluk
kazanmış olmanın güveniyle.
-
Böyle şeylerde her zaman, az da olsa
milli gurur meselesi ortadadır.
-
Bu yüzden, haliyle, Çin Dota'sının halen diğerlerinin
bir çıta üstünde olduğunu kanıtlamak istiyorlar.
-
EHOME en eski Çin Dota
organizasyonlarından biri.
-
Her zaman için rekabetçi oyunculuğun
üst seviyelerinde olmuşlardır.
-
En hatırda kalan haliyle ESWC 2010'da.
-
ESWC 2010'dan önce,
-
şöyle düşünüyordum: "Evet,
-
Çinliler, muhtemelen gayet iyiler,
-
ama ne kadar iyi olabilirler ki?"
-
Sonrasında tek bir maç bile kaybetmeden o
turnuvayı kazanan EHOME ile oynadık.
-
Yani, tüm takımları ezdiler.
-
1. SIRA
-
EHOME o yılı Dota tarihinin
en iyi takımı olarak tamamladı.
-
Yani, tamamen değişik
bir seviyedeydiler.
-
Arkalarında menajerleri oturuyordu.
-
Yapacakları bütün hareketleri o söylüyordu.
-
Elindeki bu küçük siyah kitapla
ortalıkta koşuşturuyordu.
-
Ve bunu yaptığını
duyduğum ilk takım onlardı.
-
EHOME menajeri taslaklar çıkarıyor,
hazırlık çalışmalarını yürütüyor.
-
Adeta onların koçuydu.
-
Yapılan çok iyi bir röportaj vardı.
-
Katılan tüm Avrupalı
kaptanları içeriyordu
-
ve konu EHOME'du.
-
Eğer iyi oynamak istiyorsan
-
Çin takımlarını davet etmemen gerekir
-
çünkü onlar çok güçlüler.
-
Sonuç olarak EHOME kazandı...
-
Çinli arkadaşlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
-
Tüm hayatım boyunca bana bu kadar
üstünlük kurulduğunu hissetmemiştim.
-
Ne kadar iyi oldukları inanılmaz.
-
Yani, zamanlamaları, disiplinleri...
-
Tüm oyun boyunca, gerçekten
oyunun kontrolündeler,
-
ve bu kontrollerini sürekli sürdürüyorlar.
-
Aslında, bu benim için gerçekten çılgınca.
-
Bunun nedeni, biz herhangi
bir uluslararası turnuvadayken,
-
diğer yabancı takım menajerleri ve
takım üyeleri bizi gördüğü zaman,
-
herkesin "EHOME!" diye bağırması.
-
EHOME! EHOME!
-
Bunun ne kadar muhteşem olduğunu biliyor musunuz?
-
Aslında, bu bir hikaye. Bu bir gelenek.
-
Herkesin EHOME'u gördüğünde,
-
doğal olarak kralın giriş yapığını düşünmeleri.
-
International'a olan bu gezi,
-
aslında benim sınavlarımın
olduğu tarihlere denk geliyor.
-
Bu yüzden ona benim yaptığım
bir fedakarlık gibi davrandım.
-
Takmım ve kendim için.
-
Ve şunu gördüm ki,
-
iş tutkularınızın peşinden koşmak olunca
-
bunun şeye değip değmediğine karar
vermek gerçekten sizin elinizde oluyor...
-
Fedakarlığa...
-
SİNGAPUR
-
Sınavları sırasında onun
okuldan çıkmasına izin vermiyorlar.
-
Bu yüzden ona gerçekten ne
dediğimi söyledim, "Kendine dikkat et."
-
Oyunculuk kariyerine başlamak riskli.
Gerçekten çok riskli.
-
Çünkü sınavlar,
müsabakalarla çakışabiliyor.
-
ve düzgün bir mazeretiniz
olmadan sınavları kaçırdığınızda,
-
okul Dota müsabakasını geçerli
bir sebep olarak kabul etmiyor.
-
Bu biraz okul kurallarını çiğnemek oluyor.
-
Okul, onun bu müsabaka için olan
şansını takip etmesini
-
engellemek için çok kararlı.
-
Bu yüzden bunun, ailesi için büyük
bir stres yarattığını düşünüyorum.
-
Annesinin çok başını ağrıtıyor, biliyor musunuz?
-
Onu şu anda bunun içinden atmanın
gayet zor olacağını düşünüyorum.
-
Onun bu konuda çok katı olduğunu biliyorsunuz.
-
Bu yüzden Ağustos'ta bana
gideceğini söylediğinde,
-
"Peki ya okul sınavların ne olacak?" dedim.
-
"Ne yapacaksın?"
-
Sanırım annem, kendi sınırlarını zorluyordu,
-
oyunculuğun benim için ne kadar
büyük bir yük olduğunu söylüyordu.
-
Gerçekten kalbimi açıp ona şunları söylediğimde
bunun büyük bir konuşma olduğunu anladım...
-
Onunla içimdeki oyuna olan tutkumu paylaştım
-
ve takımımın gerçekten kazanmak için
-
büyük bir potansiyeli olduğuna inandığımı söyledim.
-
Dünyanın en iyisi olabilmek için.
-
Bu yüzden biz, birincilik hariç
hiçbir yerde durmayacağız.
-
Bunu anneme bu
şekilde anlatmaya çalıştım.
-
Buraya gelmek için bu kadar fedakarlık yaparak
-
Takımımın kazanacağına ne
kadar güvenim olduğunu gösterdim.
-
SCYTHE VS EHOME
-
Peki, seçimler başladı.
-
EHOME kahramanlarını seçecek.
-
Scythe da kendilerininkini seçecek.
-
Her iki takıma da bakıyorum da,
-
EHOME nispeten rahat görünüyor.
-
Scythe'ın da istekli olduğunu görüyoruz.
-
Hepsi, seçimlerini yapmak için
hyhy'ın etrafında toplanıyor.
-
Eğer kaybeden bir seçim yaparsanız,
oyunu kaybedersiniz.
-
Dota hakkında böyle düşünüyorum.
-
Bu yüzden seçimler çok önemli.
-
Seçimler iki kaptanın ne ile oynamak
istediklerini seçmeleridir.
-
Hangi kahramanlar seçilecek ve
hangi kahramanlar yasaklanacak.
-
Yüzün üzerindeki bir havuz içinden
beş kahraman seçebiliyorsunuz.
-
Ayrıca bu kahramanların dördünü yasaklayabiliyorsunuz.
-
Yani rakibinizin kullanacağını
düşündüğünüz dört kahraman,
-
bunları yasaklayabiliyorsunuz.
-
Herhangi bir oyundan önce, herhangi bir maç,
-
yasaklarımız ve seçimlerimize karar veriyoruz
-
hangi takıma karşı olduğumuza bağlı olarak.
-
Genelde, onların stratejisiyle
savaşabilmek için
-
çok doğaçlama bir strateji ile ortaya çıkarız.
-
Seçimleri yapmak için gerçekten
çok fazla düşünmeniz gerekiyor.
-
Seçimler aslında oyunun
içinde çok fazla şeyi etkiliyor.
-
EHOME. Çok fazla deneyime
sahip bir takım.
-
Nasıl bir seçimle ortaya çıkmak
istediklerini zaten biliyorlar.
-
Onlar için bunu büyük bir başarı
ya da büyük bir felaket yapabilecek tek şey
-
uygulamalarını doğru yapıp yapamamaları.
-
Özellikle o karşılaşmada
-
onlara korku aşılayabilecek bir şeye
ihtiyacımızın olduğunu hissediyorduk.
-
Ve Tiny burada Scythe'ın
yapacağı son seçim gibi duruyor.
-
Burada Scythe tarafından yapılan
biraz ilginç bir seçim var.
-
Şimdi kulvarlarında tamamen
değişiklikler olmaya başlayacak.
-
Tiny ile, sürpriz bir
strateji kadar iyi.
-
Eğer başka bir takım onun takım içinde
nerede yer aldığının farkına varamazsa,
-
o zaman karşı takımımın
dengesini gerçekten bozabilirsiniz.
-
Kaçıyor, ama hayır, hyhy,
-
dönüyor ve Lina'yı indiriyor.
-
Bir şeye dikkat çekmek isterim, EHOME
-
kesinlikle noob (acemi) değil.
-
Bu sadece Scythe'ın inanılmaz
bir oyun çıkarması.
-
Bu kadar büyük bir izleyici kitlesi varken ve
-
herkesin evinde oyunu
izlediğini biliyorken...
-
Ümitlerini sana bağlamışlar ve
-
öyle hissediyorum ki...
-
ortada çok fazla şey var.
-
Ve şimdi işi bitirebilmeleri lazım.
-
Tiny, Toss'u kullanıp fırlatacak ve
kolayca öldürecek.
-
357 de orada sıkıştırılıp öldürüldü.
-
Nature's Prophet son vuruşu
da alıyor.
-
Tüm EHOME takımı ölü.
-
GG.
-
Şimdi, en azından iki barakayı yıkacaklar.
-
EHOME oyuncuları oyundan çıkıyor.
-
İlk Kazananlar Grubu
finalistimiz belli oldu.
-
Scythe devam ediyor.
-
EHOME, Kaybedenler Grubuna
düşüyor
-
ve Scythe şimdi oyunu bitiriyor.
-
SCYTHE KAZANDI
-
EHOME "GG" (GOOD GAME; İYİ OYUNDU)
DİYOR VE MAÇ BİTİYOR
-
Evet, bir milyon şey gibi...
-
Evet, bir milyon.
-
Çok para.
-
Bu oyunu oynadığım
her dakikaya değecek.
-
Sigara içmenin bana yarar
sağlayacağını düşünmüyordum.
-
Sigara içmeye ne zaman başladın?
-
İki sene önce.
-
İki sene önce.
-
Kötü hamle.
-
Eski kız arkadaşınla ayrıldığın
zamana denk gelmişe benziyor.
-
Kötü şekilde bitti...
-
Çoktan ayrılığın üstesinden gelmiş gibi görünüyor.
-
Eskiden, o da oyunu oynarken
-
paylaştığımız bir şey var gibi hissediyordum.
-
Evet, ama şimdi bakacak olursam...
-
Bu etkinliği takip ettiğini düşünüyorum, ama...
-
muhtemelen...
-
Bu etkinlik büyük.
-
Umarım o aramayı yapabilirim.
-
Sonunda ona söylemekten gurur
duyacağım bir şey olacak.
-
Sonunda.
-
ÜÇÜNCÜ GÜN
-
Ruslara ve Ukraynalılara
karşı oynadığınızda,
-
onların ne yapacağı belli olmayan takımlar
olduğunu görüyorsunuz.
-
Rusların ne düşündüğü hakkında
hiçbir fikrim yoktu.
-
Onların en iyi silahı da buydu.
-
Eh, eğleniyoruz.
-
Rahatlamaya çalışıyoruz.
-
Rakiplerimizi korkutmaya çalışıyoruz.
-
Akıl oyunları. Akıl oyunları.
-
Ben, beynimin birinden korkma merkezini
devre dışı bırakıyorum.
-
Onun hakkında şimdi gerçekten
hayranlık duyduğum şeylerden biri de
-
kolay bir hayatı olmamasına rağmen
-
her zaman çok neşeli olması.
-
Her zaman çok keyifli.
-
Dota'ya ilk başladığında,
-
12 yaşında bir çocuk gibi görünüyordu.
-
Herkes "Bu çocuk da kim?" gibi şeyler diyordu.
-
Bu adamı ciddiye alabilmenin
hiçbir yolu yoktu.
-
Ve sonra sizi maçlarda ezerdi!
-
Klavyeyi nasıl kullandığını
-
internette bir yerde gördüm.
-
Gerçekten büyüleyiciydi.
-
Danil'in piyano çalmasının ona
fayda sağladığını düşünüyorum
-
çünkü elleri gerçekten inanılmaz.
-
Gerçekten çok iyi hareketler yapabiliyor.
-
Onun hareketleri bence eşsiz
-
ve işte bu hareketler size oyunu kazandırabiliyor.
-
Ama o tamamen yeteneğe bağlı olmak istiyor.
-
Karşısındaki düşmanını,
-
sadece yeteneklerini kullanarak
öldürmek istiyor, başka bir şey yok.
-
Oyunu kazanmak istiyor.
-
Onun dezavantajı
sabrının olmaması.
-
O hareketleri yapmak istiyor.
-
Oyunlarda bazen fazla absürt olabiliyor.
-
Yeni ve farklı şeyler deniyor.
-
Takım savaşlarında fazla açılıyor
-
çünkü rakibini öldürebileceğine inanıyor.
-
Ve onun bu sabırsızlığı çok ileriye gidebiliyor
-
ve bize oyuna mâl olabiliyor.
-
INVICTUS GAMING VS NA'VI
-
Ah, Nature's Prophet, o da dalacak.
-
İlk Kan akacak gibi.
-
Sansheng üzerinde Sprout kullandı.
-
Muhtemelen çift leş olacak.
-
Dendi'nin ultisi, vurdu!
-
Dendi, Dendi, hayır, hayır.
-
O... olamaz.
-
İşte bu sapına kadar Dendi.
-
Hex ile başlıyor, sonra Cold Snap'e
geçip onu yerine kitliyor.
-
Weaver ölmeye çok yakın!
-
Time Lapse yeteneğini kullanmayı başarabildi.
-
Dendi güvenli bir alana ışınlanacak.
-
iG, "GG" diyor.
-
Na'Vi oyunu alıyor.
-
NA'VI ÇEYREK FİNALİ PERÇİNLEDİ
-
Kazananlar Grubu Finalistlerimiz
Na'Vi'ye karşı Scythe olacak.
-
En çok hayranı olduğunu gördüğünüz çoğu takım,
üyelerinin hepsi aynı ülkeden olan takımlar.
-
Bizim takımımız tüm
dünyaya yayılmış.
-
Bize göre o biraz daha zor durumda
-
çünkü onun yanında
bizdeki kadar
-
fazla destek olan insan yok.
-
Medford, Oregon
-
Hayatımda gerçekten başa çıkmak
zorunda kaldığım en zor şey
-
ailemi, oyunculuk kariyerim
hakkında ikna etmeye çalışmak olmuştur.
-
Özellikle yavaş başladığınızda bu gerçekten,
gerçekten yapması çok zor bir iş
-
ama gelecekte bir şeylerin olacağını biliyorsunuz
-
ve bunun için çok fazla zamanınızı ortaya koyuyorsunuz
-
ve onlar size sürekli diyor ki,
"Gerçek bir meslek edinmelisin."
-
Lancaster, Kaliforniya'da
Los Angeles bölgesinde doğdum.
-
Orada babam ve annemle yaşadım.
-
Ben yaklaşık 2 yaşındayken,
babam annemi terk etti.
-
Hiçbir şey demedi.
Sadece...
-
Sadece toplandı ve gitti.
-
Annem, aynı zamanda hukuk okurken
ikimizi de büyütmek zorunda kaldı.
-
Bu hiç kolay olmadı çünkü
hukuk okulundan daha yeni çıkmıştı,
-
işsizdi ve geri ödemek üzere çok
büyük öğrenci kredileri vardı.
-
Bir iş buldum, böylece oraya
kendi başımıza taşındık.
-
O zamandan beri onları
kendi başıma büyütüyorum.
-
Bu Clinton için yaptığım
bir fotoğraf albümü.
-
O büyüdükçe, ben de içine
fotoğraflar koymaya devam ettim.
-
Oğullarımın ikisi de sportif konuda
gayet aktiftiler
-
ve çok fazla şey yapmak istiyorlardı
-
bunun sonucunda onları sınırlamak zorunda kaldım.
-
Sezon başına iki tane seçebilirlerdi.
-
Bu, benim onları antrenmanlara yetiştirebilmem
-
ve oyunlarını izleyebilmem için olan maksimum sayıydı.
-
Hiç kolay değildi.
-
Ve Clinton Noel Baba'nın kucağında oturuyor
- Noel Baba kılığındaki abisinin.
-
Abim babama, bizi terk ettiği
için bana kıyasla daha sinirli.
-
Onu düşünüyor.
-
Sinirleniyor.
-
Ben ise onu aklımdan çıkarıyorum
ve yokmuş gibi davranıyorum.
-
Clinton zaten buradayken oyun oynamaya başladı.
-
Evinde oturuyor ve, işte,
Dota oynuyordu.
-
Rekabete dayalı olarak oynuyordu
ve sponsoru olan bir takımdaydı.
-
Sanırım annesinin sinirlerini o zaman
bozmaya başladı.
-
Oldukça çılgın bir uyku düzenim var.
-
Bir Avrupa takımındayım ve bu yüzden
saçma sapan saatlere kadar uyanık kalmam
-
ya da o saatlerde uyanmam gerekiyor.
-
Yani benim için normal bir gün
o kadar da normal değil.
-
Bütün geceler uyanık oluyordu,
köpek de onunla beraber uyanıyordu
-
ve bu, çoğu gece annesini uyutmuyordu.
-
Sanırım işler burada çığırından
çıkmaya başladı.
-
Bu durum yıllar boyunca sürdü,
-
sonunda öyle bir noktaya geldi ki,
çıkıp sadece şunu dedim:
-
"Bak ne diyeceğim,
artık başka bir yere gitmen lazım."
-
Kısacası, oyunculuk kariyerim yüzünden
evden atıldım.
-
Clinton buraya ilk taşındığında
-
sadece bir masa istemişti
ve odada hiçbir şey yoktu.
-
Bizim ise çöpe atmaya hazırlandığımız
bir sürü eşyamız vardı.
-
Clinton dışarı çıktı ve yanında
yeşil bir masa ile döndü.
-
Ve şöyle dedi: "Bu tam aradığım gibi!"
-
Monitörüm yoktu, bu yüzden
bir arkadaşıma uğradım.
-
Onun boşta bir CRT monitörü vardı.
-
Onu aldım, ve gördüğünüz gibi,
biraz yükseltmek için iki kitabım var.
-
Böylece monitörü gerçekten görebiliyorum.
-
Biraz fakir işi oldu yani.
-
Müsabakalara gittiğimde, kaliteli bilgisayarlarda
farklı oynadığımı düşünmüyorum
-
bununla kıyaslayacak olursak.
-
Clinton, Dota'nın Rocky Balboa'sı gibi.
-
Kesinlikle ABD'nin ilk büyük
oyuncularından biri
-
ve açıkçası, ben bile o kadar iyi olduğunu
bilmiyordum.
-
Kuzey Amerika sahnesinde o sıralar
iyi oyuncu pek yoktu.
-
Herkes Fear'a saygı duyuyordu.
-
Tanıdığım çoğu insan oyunu bıraktı.
-
Hayatlarına devam ettiler.
-
Ancak ben oyuna bağlı kaldım ve böylece
kendimi en eski oyunculardan biri olarak buldum.
-
Bu kadar deneyime sahip
-
ve kendini oyuna bu kadar adamış biri olarak
-
pes etmeyeceğini bize gerçekten gösterdi.
-
Babadan yoksun büyümek,
-
yani sana, orada olup erkekliği öğretecek
-
ve yardım edecek birisinin olmaması
-
sanırım beni, bugün olduğum kişi
yapan şeydir.
-
İşte, takımda işlerin yolunda gittiğinden
emin oluyorum.
-
Sanırım, baba figürünü
oynuyorum biraz.
-
Bir kaptan olarak, sanırım böyle bir sorumluluğu
olduğunu hissetti.
-
Benim akıl hocamdı diyebilirim.
-
Bir keresinde bana şöyle dedi:
-
"Hey, eğer konuşmak istediğin biri olursa..."
orada olacaktı.
-
Onu Dota kardeşim olarak görüyorum.
-
Asla diğer herkesten daha iyi olduğumu
düşündüren bir egom olmadı.
-
Dota'da yeni başlamış herkese
yardım etmeye hazırım.
-
Ve benim oyundaki rolüm de
çoğu zaman bu olmuştur,
-
oyunculara yardım etmek.
-
Aslında Fear beni bu noktaya getirdi.
-
Kendinizi kanıtlamanız oldukça zor.
-
Demek istediğim, o zamanlar
onun bir hayranıydım.
-
Onun maçlarını falan izliyordum.
-
Bir gün bana, üst seviyede
oynama şansı tanıdı.
-
Fear olmasaydı bugün
burada olmazdım.
-
Emin olabilirsiniz.
-
ONLINE KINGDOM VS MUFC
-
ELEME MAÇI
-
Maçtan önce hepimiz düşünüyorduk,
-
MUFC daha önce çok da iyi değildi, ama...
-
eğer o oyunu kaybedersek, hiçbir şey
kazanamayacaktık, yani...
-
büyük riskli bir oyundu.
-
Oyunda 36 dakika geçmişken, MUFC lehine
neredeyse 7000 altınlık bir üstünlük vardı.
-
Oyunun sonuna doğru,
birkaç hata yaptık.
-
Bu hatalarımız iki kahramanımızı oyundan çıkarmış oldu.
-
Onların beşi de hâlâ hayattaydı ve bizim
Kadim Binamızı yıkmaya geleceklerdi.
-
Muhtemelen sadece
üs için ittireceklerdi.
-
GG'ye gidiyorlar!
-
GG istiyorlar!
-
Artık Kuvvetlendirme yok!
-
Kadim Binamızı kaybetmeye çok yakındık.
-
Yüzde 20 HP'nin altında!
-
Ve Online Kingdom, bu turnuvadan
elenmeye çok yakınlar!
-
Bir şeyler yapmalıydık.
-
Tamam, ben onlara doğru gideceğim!
Onlara girişeceğim!
-
Böylece ben önden gittim ve
hepsi Kadim yerine
-
benim üstüme çullandı, bu
elbette iyi bir şeydi.
-
Yine Silvercross.
-
Fear, kaçmaya çalışıyor.
-
Domuza dönüşüyor.
-
Nasıl halen hayatta olabilir?!!
-
Hadi hadi hadi!
-
MUFC'yi geri ittiriyorlar!
-
Devasa bir geri dönüş ile rakibin
bütün kahramanlarını öldürdüler.
-
İşte sonra ittirmeye başladık.
-
Silvercross öldü!
-
Morphling! O da oyun dışı!
-
Üst Baraka gidecek!
-
Artık MUFC'nin geri dönebilme
şansı kalmadı!
-
Sonuç olarak, Online Kingdom,
MUFC'yi eleyen taraf oluyor.
-
Tüm takım çıldırdı.
-
Fear, Online Kingdom'a imkansızı
başarması yolunda liderlik ediyor.
-
Bunun gibi bir şey hiç görmemiştim.
-
Bizi izlemeye devam edin.
-
Daha fazla heyecanlı oyun içi görüntülerle
yeniden karşınızda olacağız.
-
"ONLINE KINGDOM, MUFC GALİBİYETİNİ KUTLUYOR"
-
"INTERNATIONAL'DA 7.LİĞİ GARANTİLEDİLER"
-
DÖRDÜNCÜ GÜN
-
Scythe.
-
2008 ESWC şampiyonu.
-
En iyi Asya takımlarından biri
-
ama biz onlardan korkmuyoruz.
-
Onlarla savaşacağız.
-
Takım arkadaşlarımı bilmem ama,
-
ben hiç de korkmuyorum.
-
Düşmanımı ezmek istermiş gibi hissediyorum.
-
İşte, böyle hissediyorum.
-
Bu kadar.
-
NA'VI VS SCYTHE
-
Kazananlar Grubu Finaline hoş geldiniz!
-
Scythe, Na'Vi ile karşılaşacak.
-
KAZANAN BÜYÜK FİNALE İLERLEYECEK
-
Kazanan takım, Büyük Finale adını yazdıracak.
-
Tüm kalabalık onları alkışlıyordu.
-
Ve seçimleri çok korkutucuydu.
-
Beklenmedik bir şekilde yakalanmıştık.
-
Ama, aklımızda tek fikir vardı,
bunu kazanmalıyız.
-
Kazanmalıyız ve onlara kimin
patron olduğunu göstermeliyiz.
-
Scythe, Singapur'dan bütün iyi
oyuncuları almayı başardı
-
ve bu oyuncuları takımda bir araya getirdi.
-
Bir milyon!
-
Na'Vi, çok sakin görünüyor.
-
Ne yapacaklarını çok iyi biliyorlar.
-
Şu an her şey oyuna kaldı
-
ve söylemem gerekirse, Na'Vi'nin seçimleri,
yenilmez değil.
-
NA'VI, OYUN BAŞINDA AGRESİF OYNAYARAK
SCYTHE'IN PEŞİNDEN GİDİYOR
-
Şimdi başlatmaya çalışacaklar ve
muhtemel bir leşin peşinden gidecekler.
-
hy yakalanacak.
-
Şimdi alt kulvar. Yerinde tutuluyor.
-
Sven sersemletildi. Sven ölecek.
-
LighTofHeaveN, yardım etti ama son
vuruşu alan Ancient Apparition oldu.
-
Na'Vi bu final oyununu domine ediyor.
-
Şimdi Na'Vi, burada eline
geçen şansı kullanacak.
-
GG için içeri girecekler.
-
Ve ilk GG hy'den geliyor.
-
Na'Vi takımı çoktan bilgisayarlarının başından kalktı.
-
Ortalıkta dolaşmıyorlar bile.
-
GG'yi elde ettiler.
-
Na'Vi Büyük Finale kaldı ve bir milyon
dolar için mücadele edecek.
-
NA'Vİ FİNALE GİDİYOR
-
Scythe aşağı düşecek. Kaybedenler Grubunun
kazananına karşı oynayacaklar.
-
BİR YENİLGİ DAHA VE SCYTHE
TURNUVADAN ELENECEK
-
Na'Vi'ye karşı olan kazanacağımıza
çok güvendiğimiz maçı kaybettik.
-
Açıkçası bizim için çok büyük bir darbe oldu.
-
Bu oyun benim için gerçekten
bir dönüm noktasıydı
-
çünkü hayatta sadece kendine
güvenebileceğimi öğrendim, aslında...
-
başkalarına güvenemezsin
anlamında değil
-
ama evet, dediğim gibi hayatta seni yarı yolda
bırakmayacak tek kişi sensin.
-
Medford, Oregon
-
Oyunculuk dünyası içinde
en önlerde yer almak isterim...
-
Şey, sanki annemin ayak
izlerinden gidiyormuşum gibi.
-
Şu anki konumuna ulaşmak için gerçekten çok çalıştı
-
ve ben de bir bakıma aynı şeyi yapabilmek istiyorum.
-
Yaptığım her şeyde çok çalışmak istiyorum.
-
Benim için, demek istediğim, babam hiç olmadı.
-
Bu yüzden herhangi bir şey konusunda bir sorum olduğunda
-
konuşmakta en rahat olduğum
kişi annem olmuştur.
-
Kesinlikle benim hayatımda
en fazla etkisi olan kişidir.
-
İşten eve geldiğinde
-
her zaman nasıl büyük bir davayı kazandığını
anlatma konusunda çok istekli olmuştur.
-
Ve ben de, o bunun gibi her büyük dava
kazandığında onunla gurur duymuşumdur
-
çünkü bunun onun için büyük anlam ifade ettiğini biliyorum.
-
Demek istediğim,
sanki kafamın arkasında
-
sürekli, eğer iyi oynarsam ve bu turnuvayı kazanırsam,
-
sonunda bundan bir çıkar elde ettiğimi
kanıtlayabileceğim düşüncesi var.
-
ONLINE KINGDOM ELENME İLE KARŞI KARŞIYA
-
Ve bu maçı kim kazanırsa,
EHOME ile karşılaşacak,
-
ama her kim kaybederse, elenecek.
-
EHOME, şu anda gerçekten
güçlü görünüyorlar.
-
Daha güçlü oyun sonu kahramanlarına sahiptik,
daha iyi takım ruhumuz vardı.
-
KAZANAN 6.LIĞA VE $35,000'E TUTUNUR
-
Yapmamız gereken tek şey
ittirmelerimizi kontrollü olarak yapmaktı.
-
Şimdi, Online Kingdom, ayrıldılar!
-
Santa sersemletildi! Alan etkisiyle birlikte.
-
Windrunner'ı indirecekler.
-
İndirebilecekler mi? Evet indirdiler!
-
Online Kingdom lehine 2-0 oldu.
-
Moscow 5 için güzel bir başlangıç olmadı.
-
Ama Online Kingdom için müthiş bir başlangıç...
-
Oyun sonuna doğru yaptığımız birkaç hataya
kadar oyunu kazanmaya çok yakındık.
-
Şimdi sağa gidebilirler.
-
Yan yana duran
dört kahraman var.
-
Zamanlama yanlış!
-
Uluslararası bir takım olduğumuz için
aramızda iletişim sorunları var.
-
Bu yüzden tüm üyeleri aynı ülkede olan takımların
diğerlerine göre bir avantajı olduğunu düşünüyorum.
-
Neredeyse oldu! Büyük bir deneme!
-
Ama Fear'ın başı belada.
-
Shackle yedi ve şimdi de Lacoste geldi.
-
Ultisini kullanıyor.
-
Ve her şey oradan itibaren kötüye gitmeye başladı.
-
Bizi yavaşça yenilgiye doğru sürüklediler.
-
En sonunda da, üssümüze girip
barakalarımızın her birini aldılar.
-
Bu Online Kingdom'ın canını gerçekten acıtıyor.
-
Üç kahramanı kaybettiler.
-
Enigma öldü.
-
Online Kingdom takımından geriye kimse kalmadı.
-
Üs, ele geçirilecek ve Moscow 5 şimdi
EHOME ile oynayıp turnuvada ilerleyecek.
-
Online Kingdom, elendi.
Hüzünlü bir durum...
-
İşin sonunda, Fear ve takımın geri
kalanı için istenilenler olmadı,
-
ONLINE KINGDOM ELENDİ
$25,000'I EVE GÖTÜRDÜLER
-
ve ilerleyen taraf Moscow 5 olacak...
-
Takımdaki herkesin çok
duygulandığını düşünüyorum.
-
Onun nasıl hissettiğini düşünemiyorum bile.
-
Bazıları, bu işleri daha kişisel olarak algılar ve
kazanmak için her şeylerini ortaya koyar.
-
İlk 8'e ulaştığımızı bilmek
çok tatmin ediciydi,
-
ama takımımız için
daha iyi beklentilerimiz vardı.
-
Bu kadar uzun bir yol gelebildiysek
bunun için Fear'a teşekkür etmek lazım.
-
Eğer umduğun kadar
ilerleyemezsen,
-
sanırım o zaman gözyaşları
içinde kalıyorsun.
-
Hepimiz gerçekten hayal
kırıldığına uğradık, ama...
-
sonucu değiştirmek için
elimizden gelen bir şey yok.
-
Eve gittiğimde, hayatımla ilgili
büyük bir karar vermem lazım.
-
Profesyonel olarak Dota oynamanın
faydalarıyla ilgili,
-
bu işten ne kadar kazanabileceğimi,
-
ve kazancımın yüzde yüz olması için
ne kadar uğraşmam gerektiğini, yani...
-
Bunu yapmamın tek yolu takım arkadaşlarımla
aynı evde kalmam
-
ve onlarla bir antreman ortamı oluşturmamdır.
-
Böylece hepimizin kararlı olduğunu
kesin olarak bilebilirim.
-
Yaşanan her şeyin bir nedeninin olduğunu düşünüyorum,
-
karşılaştığınız herhangi bir durumda
elinizden gelenin en iyisini yapın
-
ve ilerlemeye devam edin.
-
Gerçekten biliyorum ki bu kariyer,
sonunda benim için yararlı olacak.
-
Çin takımlarına gelecek olursak, Kaybedenler
Grubundan çıkabileceklerini biliyorum.
-
En iyi üç takım muhtemelen Na'Vi, Scythe ve bir Çin takımı olur...
-
Umarım EHOME olur.
-
Duygusal yönden, EHOME olmasını
isterdim.
-
Onu domuza dönüştürdü!
-
Bu leşi almaları lazım.
-
Sersemledi! Weaver saldırıyor!
Hâlâ küçük bir domuz!
-
Ve öldü! Slardar!
-
820, neredeyse öldü!
-
Burrow Strike! Epicenter!
-
357! Weaver çift leş alıyor!
-
EHOME, FCB'yi de kaybediyorlar.
-
Moscow 5'dan herkes ölüyor.
-
Aman Allahım.
-
Çin'de, bu oyun profesyonel bir kariyer.
-
Kazanmak zorunda olduğumuz için stres altındayız.
-
Eğer kazanamaz ve yabancı takımlara
yenilirsek,
-
Çinli hayranlarımızı kuşkulandıracağız.
-
Ama Lion onu buldu. Şimdi Hex kullanıyor.
-
Ulti çoktan kullanıldı. Sersemletme geliyor.
-
Maelk'in başı belada.
-
Çok yanlış yerde yakalandı.
-
AA ultisi geliyor ancak kimseye isabet etmedi.
-
SK ultisiyle Mania...
-
Durum Çin'e karşı dünyanın geri kalanı.
-
Şampiyonluğu kazanırsak,
yapmamız gereken bu.
-
Onlara söylediğim şey, eğer buraya
geliyorsanız birincilik için geliyorsunuz.
-
Onlara her gün söyleyeceğim, bunu başarmalıyız. Bunu gerçekleştirmeliyiz.
-
Düsturumuz
-
şampiyonluk kupası dışındaki bir şeyle
eve dönmemek.
-
Onu götürüp
hava alanında çöpe atacaklar.
-
Şimdi PLT. Destekçi ışınlanarak geliyor.
FCB ilk sersemletmeyi yedi.
-
Misery üst kulvarda biraz fazla sorumluluk alıyor.
-
GG!
-
Yabancı takımların bizi yenmeyi
çok istediğini hissedebiliyorum.
-
PLT'ye gına geldi.
-
FCB! Bu nasıl bir kurbağa zamanlaması!
-
Misery gümlüyor!
-
Fakat bizim oyunumuzu izlediklerinde hissettikleri...
-
bizi yenmenin bir yolunun olmadığıdır.
-
Singapur
-
Burası babamın çalıştığı yer.
-
Hatırladığım kadarıyla,
-
Buradaki şirket için
lojistiği sağlıyor.
-
Yani işi konteynırları
bir yerden diğerine nakliye etmek.
-
Ben küçükken günde yaklaşık,
15-16 saat çalışırdı.
-
Hayatındaki bunun dışında
neredeyse her şeyden vazgeçmiş.
-
O her zaman, benim hayatıma
ve derslerime odaklanmamı söylerdi,
-
onun yolundan gitmemi istemiyordu.
-
Benim de onun kadar çok
çalışıp didinmemi istemiyor.
-
Fakat dünyada bir şeyin
en iyisi olma ihtimali...
-
hayatta pek elinize geçmez.
-
SON GÜN
-
ÜÇ TAKIM KALDI
-
Oğlumun şunu dediğini duydum
-
bu şeyde, Dota'da çalışıyormuş.
-
Çok fazla zaman harcıyor ve bir şey kazanmıyor.
Bu bence hayal kırıklığı.
-
Asla okula gitmiyor.
Bilgisayar oynamak istiyor.
-
Sonraki sabah uyuyor. Sonra
ertesi sabaha kadar bilgisayar. Sonra yine uyku.
-
Tüm gün, günde en az
15 saat bilgisayar başında.
-
Hayatı... oğlumun hayatı bu şekilde.
-
Ben, oğlumun daha fazla ders çalışmasını umuyorum.
Benim gibi olmasın. Ben hiç çalışmadım.
-
Gençliğimde ben de aynı Han Yong (hy) gibiydim.
Her zaman oyuna çok zaman harcardım.
-
Fakat şimdi çalışmadığım için pişmanım.
-
Ama şimdi oğlumun benden
daha iyi bir eğitim alması için
-
çalışmaya devam etmesini umuyorum.
-
O benim umudum.
-
Turnuvanın son gününe
geldiğimizde
-
Benedict iki sınavı kaçırmıştı ve
okulunun son dönemini tekrar etmek zorunda.
-
Takımı Büyük Finalden
bir galibiyet uzaklıkta.
-
Kazanmayı fena halde istiyorum.
-
EHOME için hazır mısınız?
-
Elimizden geleni yapacağız.
-
hy için bence iyi bir seçimdi,
harika bir seçim.
-
Çünkü o kazanabileceğimizi
düşünüyordu.
-
Bu kaçırmaman gereken
bir fırsat.
-
Bu yüzden, hazırlan, oturum aç, giriş yap, oyna, birazcık deneme yap
-
ve sonra 4 dakika içinde lobiye katıl.
-
Bu hayatta bir kez ele geçen bir şans.
-
Bir kez kaçırırsanız sonsuza kadar kaçabilir.
Asla tekrar yaşayamayabilirsiniz.
-
Ve bir tekrar maçımız var.
-
YARI FİNALLER
-
SCYTHE VS EHOME
-
EHOME'la Scythe karşı karşıya.
-
EHOME kendisini alt kademeye
yollayan takımla yüzleşiyor.
-
KAZANAN BÜYÜK FİNALE YÜKSELİYOR
-
Psikolojik baskı muazzam,
özellikle de seçimi yapan için.
-
Çünkü işin sonunda takımın
seçimlerinden sorumlu olan kişi o.
-
HYHY RİSKE GİRİYOR VE "SHADOW FIEND" SEÇİYOR
EN İYİ KAHRAMANINI
-
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır.
-
Hayır, hayır. Hayır deme!
-
Hayır, hayır. Güven bana. Hayır.
-
Dur, dur, dur.
-
Söyle bana. Gerçekten istiyor musun?
-
Gerçekten bence...
-
Anti-Mage ve SF (Shadow Fiend).
-
Benim fikrim bu.
-
Shadow Fiend? Tamam o zaman.
hyhy SF oynuyor.
-
Bir Shadow Fiend'e nasıl karşılık verileceğini herkes bilir.
-
Scythe tarafından son derece cüretkar bir seçim.
-
Gerçek şu ki, Scythe erken oyunu kazanırsa,
müthiş bir ivme yakalayacak,
-
fakat başaramazlarsa EHOME kendini
rahatça Büyük Finale taşıyacak.
-
hyhy, BKB (Black King Bar) etkisi
biraz sonra bitecek.
-
Venomancer, iyi bir saldırı!
-
hy öldü!
-
Şimdi ağaçların arkasında kalın!
-
xy-'ı istiyor, ona yetişiyor.
-
Ve onu indiriyor.
-
Hey! Ağaçların arkasında kalın demiştim!
-
Neden dışarı çıktınız?
-
Ağaçların arkasında kalın demiştim!
-
Harika bir ulti! Cog açıyor!
-
Chawy, atlamak istiyor
fakat hiç manası yok!
-
Demiştim.
-
Söylemiştim. Anlıyor musunuz?
-
Sorun değil. Rahat olun.
-
Bunun gibi bir ulti atabilirse
kendini düşmana göstermek zorunda değil.
-
Sadece girişim yapabilir.
-
Oh işte başlıyor! hyhy ultisini atmayı başaramıyor.
-
Güzel!
-
Güzel!
-
Üçü zaten gitti.
-
Dört oldu.
-
Anti-mage iki kişi öldürdü.
-
Ve şimdi kuleye yöneliyorlar.
-
hyhy GG diyor.
-
Scythe'a gına geldi.
-
EHOME bir üst tura çıkacak.
-
Çinliler hayatta kalmayı umuyor
-
SCYTHE ELENDİ VE
EVE 150,000$ GÖTÜRÜYOR
-
çünkü bir oyunluk dezavantajla
Na'Vi'nin karşısın...
-
Birinci olmak benim için çok önemliydi.
-
Ve buna ek olarak derslerim de
her şeyden etkilenmişti.
-
Yani her şey ilişkiliydi.
-
Her şey aynı anda
yıkılmaya başladığında
-
başa çıkmak çok zor.
-
Her şey değişti.
-
O yüzden hayatını yeniden planlaman gerek.
-
En başından.
-
Çok şey öğrendim.
-
Kendi kusurlarının farkına varmalısın.
-
Bu en zor kısmı, sanırım.
-
Ben bile tek başıma bir şeyler yapmıyorum.
-
Öyle her şeyi kendi başınıza yapmaya çalışırsanız,
-
bu bildiğiniz gibi pek mümkün olmaz.
-
Ben kadere gerçekten inanırım ve
-
kendime kazanmanın bir gereklilik olmadığını söyledim
-
çünkü hayatta daha başka
çok şey var.
-
Sevdiğiniz insanlara nasıl davrandığınız.
-
Bence bu büyük bir şey.
Çok önemli bir şey.
-
Gelmiş geçmiş en önemli şey.
-
Onları çek.
-
Hiç de adil değil.
-
Şunları çek.
-
Daha şimdi uyandım. Bu hiç adil değil.
-
Saç tıraşım...
-
hâlâ...
-
aptalca görünüyor.
-
Değil mi?
-
Ama umrumda da değil.
-
Pekâlâ, her şeyi yanıma aldım.
-
Başlayalım.
-
International Dota 2 şampiyonasının
-
son günündeyiz.
-
İşte Na'Vi.
-
Bir oyun üstünlükleri var.
-
Büyük Finale bir hayli
yakışıyorlar.
-
Bir milyon doların sahibi kim olacak?
-
Na'Vi başından beri aynı stratejiyi yürütüyordu
-
ve hiç kimse karşı koyamadı.
-
Na'Vi, 10. dakikada itmeye başlayıp,
-
15. dakikada oyunu bitirmeyi çok seviyor.
-
Bu stratejiler çok hassas
-
çünkü bir kere bile hata yaparsan,
-
oyun senin için oldukça zor bir hal alabilir.
-
EHOME, üssünü ne kadar iyi
koruduğuyla biliniyor.
-
Yani, Na'Vi'nin itişini durdurabilecek takım
ancak EHOME olabilir.
-
Evet şimdi oyun başlasın.
-
Oyuncular, 1 milyon dolara
ulaşabilmek adına
-
kahramanlarını seçmeye başlayacaklar.
-
Na'Vi, iki oyun almak zorunda.
-
EHOME, üç oyun almak zorunda.
-
Üç ana karakterle çok ama çok eski
bir strateji yürüten EHOME
-
Na'Vi'nin erken saldırılarından
kurtulabilmeyi başardı.
-
Hepsi Dendi'nin peşinde.
-
PLT ışınlanıyor.
-
Dendi kuleye doğru kaçmaya çalışıyor.
-
Acaba kaçabilecek mi?
-
X!! Evet, işte geldi.
-
Son vuruş, 357, Venomancer
orta kulvarda Dendi'yi indiriyor.
-
Ne zaman Dendi'nin oyununa baksanız,
çok iyi oynadığını
-
ve kulvarlarını genellikle
kaybetmediğini görebilirsiniz.
-
Dendi'nin sorunu sabırsız olması...
-
Çinli takımlar ise, onlar oldukça sabırlılar.
-
Onlar, oyun boyunca sınırı aşacağınız
anları kolluyorlar.
-
İşte o zaman sizi öldürecekler ve
bu durumu kullanarak oyunu kazanacaklar.
-
Orta kulvarda gene sorun var.
Gush geldi bile.
-
357, PLT, herkes
Dendi'ye çullanıyor.
-
Yanlış yerde.
-
Na'Vi'nin oyun şekli ise,
gerçekten kumar oynadılar.
-
Dendi cidden pusuya düşürüldü ve öldürüldü.
-
Ve bu sırada hiçbir leş alamadı.
-
Na'Vi şimdi üssün içinde saldırmaya çalışacak
-
Artstyle'ı izleyin. 3. seviye kule. Vengeful Spirit Swap!
-
Artstyle yanlış yerde!
-
Doom da oraya geldi!
BKB'ler açılıyor!
-
LighTofHeaveN Ravage atıyor
EHOME'dan kimse etkilenmedi
-
Pudge ölüyor.
-
Kendilerine girişilmesini istiyorlar.
-
Na'Vi'nin geri çekilmesi lazım.
-
Ufak hatalarınızı buluyorlar
-
ve bu hatalar sayesinde
oyunu kazanıyorlar.
-
NA'VI GG DEMEK ZORUNDA KALIYOR
-
Na'Vi'den "GG" geliyor!
-
EHOME üyeleri şu anda standın içinde
seviniyorlar. Na'Vi üyeleri ise şaşkın.
-
Şu ana kadar turnuvayı domine ettiler
ve EHOME ilk maçı hiç zorlanmadan kazanıyor.
-
Bu, Na'Vi'nin turnuvanın başından beri
aldığı ilk yenilgi oldu.
-
Büyük Final'e kadar yenilgisiz gelmişlerdi.
-
15 dakikalık bir ara veriyoruz ve
sonra burada olacağız.
-
Na'Vi'nin kendini toparlaması lazım.
-
EHOME'un ise, eh, mükemmel olması…
-
Ne oyundu ama!
-
Her kayıp beni oldukça üzüyor.
-
Dendi'nin Evi
-
Lviv, Ukrayna
-
Buraya aile fotoğrafları koyalım dedik.
-
Bunlar annem ve babam.
-
Sanırım bu en sevdiğimiz fotoğraf.
-
Ben çocukken fakir hayatı yaşıyorduk.
-
Babam bizim için çok çalışıyordu.
-
Bize ne zaman bir sorunumuz olsa
oldukça yardımcı oldu.
-
Ona soruyordum ve o da her şeyi yapıyordu.
-
Ben, Katya ve Danil için.
-
Danil ve babası arkadaş gibiydiler.
-
Aslında kocam
-
tutkulu bir balıkçıydı.
-
Danil ise, onun en iyi öğrencisiydi.
-
Danil, sabır ve kontrol bakımından
babasına çekmiş.
-
Saatlerce oturuyor ve gözünü kırpmadan
-
olta ipini izliyordu.
-
Saatlerce konuşmadan oturuyorlardı.
-
Ve birbirlerinin yanında olmanın keyfini çıkarıyorlardı.
-
Kelimelere gerek duymadan birbirlerini anlayabiliyorlardı.
-
Bir gün yine balığa gidecektik...
-
ama babam eve hiç gelmedi.
-
Eve döndüğümde artık her şey için çok geçti.
-
Kötü hissediyordu.
-
Hastaneye gitti ve...
-
orada birkaç hafta geçirmek istedi,
işte her şeyi görebilmek için falan.
-
Ama...
-
kanser.
-
Benim için çok büyük bir şok oldu,
-
yanına gittiğimde çok zayıftı.
-
Onun babam olup olmadığını anlayamamıştım.
-
Düzeleceğinden emindik.
-
Ancak çok az zamanı kalmıştı.
-
Çok üzgündüm
-
ve durmadan ağlıyordum.
-
Üzgündüm
-
Çünkü ona, onu ne kadar sevdiğimi
yeterince söyleyememiştim
-
Babası vefat ettikten sonra
-
bir daha asla balığa gitmedi.
-
Bir kere bile.
-
Onun için bu geçmişte kalmıştı.
-
Aslında, sırf onu düşünmeyeyim diye
-
bilgisayar başında bu kadar zaman geçiriyorum.
-
Beni oyalıyor.
-
Aslında, daha fazla oynamaya
-
başlama zamanıydı.
-
Belki de bugün hâlâ oynuyor olmamın
sebeplerinden biri budur.
-
Hiç oynamıyor olabilirdim de.
-
Danil ve annemin arasındaki bağ
bu günlerde daha da güçlendi.
-
Birbirlerini destekliyorlar.
-
Ve çok iyi arkadaşlar.
-
Bence bu Danil için çok önemli.
-
Beş yıl önce birçok şeyi
önemsemiyordum.
-
Şimdi ise pek çok şeyi önemsediğimi düşünüyorum.
-
Bir şeyler seni yere serer,
-
kalkmayı öğrenmen gerekir.
-
Bu mertebeye ulaşmaya çalışıyorum.
-
Ayağa kalkabilmeyi öğrenmek istiyorum.
-
Bu, hayatımdaki en önemli an
-
çünkü üzerinde çalıştığım hiçbir şey
faydalı olmadı.
-
Ve şimdi bu turnuvayı ailem için kazanma şansım var.
-
Şu anda EHOME ve Na'Vi
Büyük Final'de karşılaşıyorlar.
-
Na'Vi az önce EHOME karşısında bir maçı kaybetti.
-
Durum 1-1.
-
Yani bir milyon doları kazanmak için
takımların ikisi de iki maç kazanmak zorunda.
-
Seçimlerimiz oldukça farklı oldu,
biraz pasif kalmıştık.
-
İlk maçı kaybedince
-
insanlar ikinci maçı da kaybedeceğimizi düşündüler.
-
Biraz demoralize olmuştuk.
-
Kesinlikle farklı bir kahraman
seçmemiz gerekiyordu.
-
Bir şeyler eksikti.
-
İyi bir takım savaşı yapabilmek,
-
beşe beş mücadele edebilmek için
-
Enigma'yı seçtik.
-
Sona kalan kahramandı
-
ve ben daha önce onu hiç oynamamıştım.
-
Takım, "Dendi, sen al!" diyordu.
-
Ancak Dendi şöyle dedi:
"Daha önce hiç oynamadım!"
-
"Ama oynayabilirim!"
-
Böylece ona, o kahramanı alarak
-
oyunu riske atmış olduk.
-
Durum öyle görünüyor ki, alt kulvarda
Dendi Enigma'yı oynuyor olacak.
-
Çok ama çok zor bir kulvar olacak...
-
Na'Vi maçı kaybetti.
-
Ve şu anda emin oldukları
bir şekilde oynamıyorlar.
-
EHOME, Na'Vi'yi çözdü.
Onlara karşı nasıl oynanması gerektiğini çözdü.
-
Sözüme sadık kalıyorum,
EHOME bence kazanacak.
-
Takımınız için kazanmanız gereken
bir milyonu düşününce,
-
Dendi'nin böyle yapması
oldukça cesur bir hareketti.
-
Bu çok, çok aptalca. Resmen intihar.
-
Dendi gerçekten çok kötü yakalandı.
-
Başı belada.
-
Roketler havada uçuşuyor.
-
FCB kulenin iyice dibine girdi,
Dendi'yi sersemletiyor.
-
Tinker, lazer kullanarak öldürüyor.
-
Bu, FCB'nin canına mâl oldu.
-
Sonra birkaç ufak hata yaptık.
-
Birazcık "turtle" stratejisiyle oynadık.
-
Gerçekten, gerçekten pasif.
-
Biz bu şekilde oynamayız.
-
Puppey ve Dendi sadece
kaçmak istiyor.
-
820! Ne Fissure ama!
-
PLT geliyor!
-
Echo Slam da geldi!
-
EHOME çok güzel iş çıkardı.
-
Fakat biliyorum ki,
-
ölürsem, boş yere ölmüş olacağım.
-
X!! orta kulvarda…
-
Force, Rocket, Laser.
-
Yeterli oluyor!
-
Dendi orta kulvarda öldürülüyor.
-
Bazen işler şöyle işler, siz ölseniz de,
-
takım arkadaşlarınız daha fazlasını öldürür.
-
EHOME hâlâ orta kulvarı
ittirmek istiyor...
-
Dendi Enigma'sı için hazır değildiler.
-
Sabırlı bir Enigma'ydı.
-
Dünyadaki en sabırlı Enigma'ydı.
-
Puppey geldi.
-
Dendi de geliyor.
-
Black Hole için zaman kolluyorlar.
-
BLACK HOLE!!!!
-
EHOME'un işi bitiyor
-
Şu anda Na'Vi avantajı ele geçirdi.
-
O geçişi yapabilmesi beni
gerçekten etkiliyor.
-
Kısaca yürekli olmanız gerek.
-
Kaybetmekten korkuyordu.
-
Bu yüzden çok sabırlıydı
ve her şeyi doğru yaptı.
-
Stratejileri, EHOME'un kazanmasını sağlayan
stratejiye benziyordu.
-
Na'Vi onları "oyun sonunda" yendi.
-
Sanırım bu gerçekten EHOME'un
güvenini sarstı.
-
Ve EHOME'dan "GG" geliyor.
-
Na'Vi maçı kazanıyor.
-
Şu anda bir milyon dolara
en yakın isimler.
-
İkinci oyunu zar zor kazandık.
-
Çin takımları genellikle "oyun sonu"
potansiyelleriyle korku saçarlar.
-
Ve başlıyoruz.
-
Kılıçlar çekildi.
-
EHOME, Na'Vi'ye karşı tüm bilgilerini,
tüm deneyimlerini ve tüm seçimlerini
-
kullanacak.
-
Puck, Na'Vi'nin son seçimi oluyor.
-
Bu kahraman, bir cevap olarak hemen seçildi.
-
Yine bir çok agresif tarzda
kahraman seçtiler.
-
Na'Vi'den LighTofHeaveN yine
Beastmaster oynuyor olacak
-
Dendi ise bu sefer Puck alıyor
-
Na'Vi eğer bu maçı kazanırsa
-
turnuvayı kazanmış olacak.
-
Bu Titanların Çarpışmasını
-
kaçırmak istemezsiniz.
-
X!! daha da yaklaşıyor.
-
Öldürebildiler.
-
Dendi Doom yiyor.
-
X!! tarafından içeri çekiliyor
Bütün EHOME takımı üzerine çullandı.
-
Lich ölüyor.
-
FCB kaçmaya çalışıyor.
-
XBOCT arkasından kovalıyor.
-
Yeterli olabilir. Biraz daha hasar gerekli.
-
Storm! X!! Uzun bir atlama.
-
Dendi Orb ile yüksek zemine çıkıyor.
-
FCB! Rift yedi.
-
Leşi alabilecek mi?
Geri çekiliyor.
-
Evet öyle.
Son sağ tıklama Dendi'nin.
-
Şimdi EHOME, aşağıdan dönecekler.
-
Na'Vi zaten oyuğun içinde.
-
Roshan'ı indirmeye çalışıyorlar.
- hepsi birden.
-
Dendi! Dışarı atlayacak!
-
Dream Coil kullanıyor! Onları yakaladı!
-
EHOME'u yakaladı!
Onları orta kulvarda tutuyor.
-
Na'Vi oyuktan dışarı geliyor.
-
Dendi'ye yardıma geliyorlar.
-
Daha sonra girdik ve onları yok ettik.
-
Şimdi 3. seviye kulenin önündeler.
-
Kuleyi devirecekler.
Evet, yıkılıyor.
-
EHOME umutsuzca savunmaya çalışıyor
-
fakat Na'Vi, saldırıya devam ediyor.
-
Orta kule zaten ittiriliyor.
-
4. seviye kule düşecek.
-
Na'Vi şimdi içeri akıyor.
-
1 milyon dolar için ileri atılıyorlar.
-
Ve onu alacaklar!
-
EHOME "GG" diyor.
-
Na'Vi az önce bir milyon dolar kazandı.
-
EHOME ikinci olarak
250.000 doları evine götürüyor.
-
Ama şampiyon Na'Vi!
-
Elektronik Sporlarda bazı
dönüm noktaları vardır.
-
Köln'deki de bunlardan biri.
-
Ve Na'Vi, kazananlar.
-
Çocuklar, az önce tarih yazdınız.
-
Kanepenin üzerinde zıplıyordum
-
ve çıldırmış bir kız gibi bağırıyordum.
-
Çünkü, Dünya'nın en mutlu kızı bendim.
-
Erkek kardeşim, tam bir milyon dolar kazanmıştı!
-
Sanırım 10 yıl içerisinde,
-
şu anda piyasadaki oyuncularımız,
-
arkamıza bakıp "İşte başlangıç böyleydi",
-
"Her şey böyle başladı"
-
diyeceğimiz kişiler olacaklar.
-
Bunlar, oldukça sıkı çalışan
-
ve riskleri alan kişiler.
-
Kendilerini kanıtladılar
-
ve sektörü, harekete geçirebileceğimiz
-
bir noktaya getirdiler.
-
Dünya'ya ne yaptığımızı gösterebildik.
-
Kim bilir o noktada ne kadar
büyük olacaktık.
-
Zaten yeterince yol katettik.
-
Daha fazla insan bunu desteklemeye
-
ve bu iş daha da normalleşmeye başladığında
-
artık toplumda kabul gören bir iş
hâline gelecektir.
-
Bence 15 yıl sonra Elektronik Sporlar,
futboldan daha büyük popüler olacak.
-
Basketboldan da, her şeyden de.
-
Çok fazla bilgisayar oyunu oynadığını
düşündüğünüz çocuk,
-
belki de yılda 250 bin dolar maaş aldığı
-
bir konuma ulaşacak.
-
Dünyayı dolaşacak.
-
Milyonlar tarafından desteklenecek.
-
Oyunculuk, dünyadaki en büyük
eğlence sektörüdür.
-
Eğer bir yıldızsanız,
-
muhtemelen dünyadaki en büyük
yıldızlardan birisinizdir.
-
Yani, bilgisayarlarla ilgili her şey
katlanarak büyümeye devam ederse
-
beş veya on yıllık bir süreç,
büyük bir adım olacaktır.
-
Zihniyeti değiştirmek hiç kolay olmamıştır.
-
Bu yüzden bu, biraz zaman alacak.
-
Günümüzün oyuncuları birer ebeveyn olduklarında
-
çocuklarının oyun oynamalarını destekleyeceklerdir.
-
Sanırım asıl patlama o zaman yaşanacak.
-
"Hayatta çaba sarf etmeden elde edilen
tek şey başarısızlıktır"
-
Haftalarca süren antremandan sonra,
-
yerel halktan bir adam, çevrimiçi
oyun takımını zirveye taşıdı
-
ve Almanya'da gerçekleştirilen uluslararası oyun
organizasyonunda takımına yedinciliği kazandırdı.
-
Evet, benimle kesinlikle gurur duyuyordur.
-
Bence fotoğraf makinesini çıkarmıştır...
-
ve televizyon ekranının
bir fotoğrafını çekiyordur.
-
Çok zeki, biliyorum.
Sonuçta bir avukat...
-
Ama sonunda biraz anlayış gösterecek
-
ve beni desteklemek isteyecektir.
-
Yani bu iş oldu.
-
Fear şu anda San Francisco, Kaliforniya'da yaşıyor ve ABD takımı
Evil Geniuses'a kaptanlık ediyor. Artık tek başına antreman yapmıyor.
-
Turnuvadan sonra yeni bir masa aldı.
-
Kaybımızdan dolayı üzgündük.
-
İki duygunun bir karışımı...
-
üçüncü olduğumuz için hem mutlu hem de üzüntülüyüz.
-
Tüm bu hissettiklerimi
-
onunla paylaşırsam daha iyi olur
diye düşündüm.
-
İşte o zaman tam olarak anladım ki,
onu tekrar sahiplenmeliydim.
-
Turnuvadan sonra onu
bulmak için geri döndüm.
-
Biraz konuştuk.
-
Ve tekrar çıkmaya başladık.
-
Her şey yolunda gidiyor.
-
Onu seviyorum.
-
Onun büyük, çok büyük bir rolü oldu
-
benim...
-
bugünkü benim üzerimde.
-
hyhy İşletme'de yüksek lisans yapıyor.
Üniversite masraflarını turnuva kazançlarıyla karşılıyor.
-
Bir hafta önce 3000 takipçi vardı.
-
Mutluydum.
-
Sonra bir anda patladı. 8000 takipçi.
-
Bunun sayı ile bir ilgisi yok.
-
Bir ya da iki olsa bile, sorun değil.
-
Yani, numaraları göstermek zorunda değilsin aslında.
-
Sanırım.
-
Babamın, galiba
-
Dendi'nin yaptığı şeyi anlamak
için yeterli zamanı olmadı.
-
"Dendi, Dota 2 Milyoneri"
-
Onu çok erken kaybettik.
-
Eğer şimdi Dendi'yi görebilseydi,
-
eminim onunla gurur duyardı.
-
Dendi bugün, dünyanın en çok tanınan
profesyonel oyuncularından biri haline geldi.
-
Dendi'nin Twitter'daki takipçi sayısı,
Ukrayna milli takımının takipçi sayısından fazla.
-
Aşağıda ismi yer alan gönüllü çevirmenlere
Steam Translation (http://translation.steampowered.com)
-
üzerinde yaptıkları Türkçe çeviriler için sonsuz teşekkürler
-
Esat Yılmaz
Eren Özferendeci
-
Yiğit "Nighthawk" Özen
Çağrı "Lexsarko" Batu
-
Murat "SilentPower" Kömürcü
Deniz "SilveRSnakE" Yalnız
-