Anti-CEO kitabı
-
0:02 - 0:062005’te soğuk bir Ocak günü
-
0:06 - 0:10yaşamımın en önemli
araba yolculuğunu yaptım. -
0:11 - 0:15New York'un kuzeyinde bir yoldaydım.
-
0:16 - 0:18Eski bir fabrikayı bulmaya çalışıyordum.
-
0:20 - 0:23Ve bir gün önce postada
bir broşür bulmuştum: -
0:23 - 0:26“Tam teçhizatlı
yoğurt fabrikası satılık .” -
0:27 - 0:29Çöpe attım gitti.
-
0:30 - 0:34Yirmi dakika sonra,
broşürü çöpten alıp numarayı aradım. -
0:35 - 0:37Fabrika 85 yıllıktı.
-
0:38 - 0:39Kapatılmak üzereydi.
-
0:40 - 0:42Gidip görmeye karar verdim.
-
0:44 - 0:45O esnada
-
0:45 - 0:49bu yolun veya hayatın beni
nereye götüreceğinden emin değildim. -
0:50 - 0:53Küçük bir peynir dükkânım vardı
-
0:53 - 0:54ama işten nefret ediyordum.
-
0:57 - 1:01Ancak tepeler, yollar
ve burnuma gelen kokular tanıdıktı. -
1:02 - 1:06Türkiye’de, buraya benzer bir yerde,
-
1:06 - 1:08Kürt dağları yakınında büyüdüm.
-
1:09 - 1:11Ailem peynir ve yoğurt üretirdi.
-
1:11 - 1:13Çoban hikâyeleri dinleyerek büyüdüm.
-
1:14 - 1:16Fazla bir şeyimiz yoktu,
-
1:16 - 1:20ama Ay, yıldızlar, sade yiyeceklerimiz
ve her şeyden önce ailemiz vardı. -
1:21 - 1:23Sonunda okumak için Amerika’ya geldim.
-
1:24 - 1:26New York’ta çiftlikler
olduğunu bile bilmiyordum. -
1:27 - 1:30Eyaletin kuzeyine bir kez gittim,
bir daha da ayrılmadım -
1:31 - 1:32…ama kaybolmuştum.
-
1:35 - 1:38Bir tabelanın yanından geçtim:
“Çıkmaz Sokak.” -
1:40 - 1:41Ve hemen sonra
-
1:41 - 1:43işte oradaydı,
-
1:43 - 1:44fabrika karşıma çıktı.
-
1:47 - 1:49Kokuyu hemen fark ettim.
-
1:49 - 1:52Güneşin altında bırakılmış
süt kabı gibi kokuyordu. -
1:53 - 1:55Duvarlar çok kalındı,
-
1:56 - 1:59boyalar soyulmuştu,
her yerde çatlaklar vardı. -
2:01 - 2:05Fabrika o kadar eskiydi ki sahipleri
fabrikanın değersiz olduğunu düşünüyordu. -
2:06 - 2:09Bir sıfırı eksik yazdıklarını sandım.
-
2:09 - 2:11Fiyat o kadar düşüktü ki...
-
2:14 - 2:15İçeri girdim.
-
2:16 - 2:20Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.
-
2:20 - 2:22Tek gördüğüm insanlardı.
-
2:24 - 2:26Toplam 55 kişiydiler.
-
2:27 - 2:28Çok sessizdi…
-
2:29 - 2:33Tek işleri, tesisi parçalara ayırmak
-
2:33 - 2:34ve temelli kapatmaktı.
-
2:36 - 2:38Rich adında bir kişi beni karşıladı,
-
2:39 - 2:40üretim müdürü.
-
2:41 - 2:44Bana etrafı gezdirip gösterdi.
-
2:44 - 2:46Çok konuşmuyordu
-
2:46 - 2:49ama her bir noktada anılarını anlatıyordu.
-
2:50 - 2:52Rich 20 yıl fabrikada çalışmıştı.
-
2:52 - 2:55Ondan önce babası yoğurt yapıyormuş
-
2:55 - 2:57hatta büyükbabası da krem peynir yaparmış.
-
2:59 - 3:03Rich’in kendini suçlu hissettiği belliydi
-
3:04 - 3:08çünkü fabrika onun zamanında kapanıyordu.
-
3:12 - 3:15O an beni en çok etkileyen şey,
-
3:15 - 3:19buranın yalnızca
eski bir fabrika olmamasıydı. -
3:19 - 3:21Burası bir zaman makinesiydi.
-
3:22 - 3:26İnsanların hayatlarını inşa ettiği,
savaşmak için bıraktıkları bir yerdi, -
3:26 - 3:29beyzboldan ve karnelerden
övünerek söz ettikleri bir yer. -
3:30 - 3:32Ama artık kapatılıyordu.
-
3:33 - 3:37Şirket yalnızca yoğurttan değil,
-
3:37 - 3:39çalışanlarından da vazgeçiyordu.
-
3:40 - 3:42Yeterince iyi değillermiş gibi.
-
3:45 - 3:48Beni en çok etkileyen ise
insanların davranışlarını görmek oldu. -
3:49 - 3:52Gözyaşı yoktu. Öfkelenen yoktu.
-
3:53 - 3:54Sadece sessizlik vardı.
-
3:55 - 3:57Onurlu bir şekilde
fabrikayı kapatıyorlardı. -
4:01 - 4:03Çok sinirlenmiştim.
-
4:04 - 4:06CEO orada bile değildi,
-
4:09 - 4:11cam kulesinde bir yerde,
-
4:11 - 4:13önündeki hesap tablolarına bakıyor
-
4:13 - 4:15ve fabrikayı kapatıyordu.
-
4:16 - 4:18Hesap tabloları tembeldir.
-
4:19 - 4:23Size insanlar ve topluluklar hakkında
hiçbir şey söylemezler. -
4:23 - 4:24Ne yazık ki
-
4:24 - 4:28günümüzde işle ilgili birçok karar
bu şekilde alınıyor. -
4:33 - 4:36Gördüklerimden sonra aynı kişi değildim.
-
4:36 - 4:41Eve dönerken avukatım Mario’yu aradım.
-
4:42 - 4:46“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.
-
4:48 - 4:49Bana şöyle dedi:
-
4:49 - 4:53“Hamdi, fabrikayı kapatan, dünyanın
en büyük gıda şirketlerinden biri. -
4:55 - 4:57Yoğurt işini bırakıyorlar.
-
4:57 - 4:59Sen kim oluyorsun da
işi yürütebileceksin?” -
5:00 - 5:02“Haklısın,” dedim.
-
5:03 - 5:04Bir sonraki gün tekrar aradım
-
5:04 - 5:08ve “Mario, gerçekten
almak istiyorum,” dedim. -
5:08 - 5:09“Hamdi, paran yok," dedi,
-
5:09 - 5:10(Kahkahalar)
-
5:10 - 5:12altı aydır benim paramı bile ödemedin.”
-
5:12 - 5:13(Kahkahalar)
-
5:13 - 5:14Söyledikleri doğruydu.
-
5:14 - 5:16(Kahkahalar)
-
5:16 - 5:18Ama bir kredi aldım,
ardından bir kredi daha. -
5:19 - 5:232005 yılının Ağustos ayında,
fabrikanın anahtarları bendeydi. -
5:24 - 5:28İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan
dördünü işe almak oldu. -
5:28 - 5:30Ofis müdürü Maria,
-
5:30 - 5:33atık sudan sorumlu Frank,
-
5:33 - 5:36bakım ve onarımdan sorumlu Mike
-
5:36 - 5:39ve bana fabrikayı gezdiren,
üretimden sorumlu Rich. -
5:40 - 5:42İlk yönetim kurulu toplantımızı yaptık.
-
5:43 - 5:46Mike şöyle dedi: “Evet Hamdi,
şimdi ne yapacağız?” -
5:46 - 5:49Elimde sihirli bir değnek varmış gibi
bana bakıyorlardı. -
5:50 - 5:51Mike'a dedim ki:
-
5:52 - 5:54“Ace yapı marketine gideceğiz
-
5:55 - 5:57ve boya alacağız.
-
5:58 - 6:00Sonra da dışarıdaki
duvarları boyayacağız.” -
6:01 - 6:02Hiç etkilenmedi.
-
6:02 - 6:04Bana öylece baktı.
-
6:04 - 6:07Sonra şöyle dedi: “Bunu yaparız,
Hamdi, sorun değil. -
6:07 - 6:09Ama bundan başka
bir fikrin vardır umarım.” -
6:09 - 6:11(Kahkahalar)
-
6:11 - 6:13''Elbette var.'' dedim,
-
6:13 - 6:15''Duvarları beyaza boyayacağız.''
-
6:15 - 6:16(Kahkahalar)
-
6:17 - 6:19Gerçekten de başka hiçbir fikrim yoktu.
-
6:19 - 6:21(Kahkahalar)
-
6:22 - 6:25Ama o yaz duvarları boyadık.
-
6:27 - 6:30Bazen düşünüyorum,
-
6:30 - 6:33eğer onlara şöyle deseydim ne derlerdi,
-
6:33 - 6:35“Boyadığımız duvarları görüyor musunuz?
-
6:36 - 6:38İki yıl içinde
-
6:38 - 6:40Amerikalıların daha önce
hiç görmediği ve tatmadığı -
6:40 - 6:42bir yoğurdu piyasaya süreceğiz.
-
6:42 - 6:45Hem doğal hem de leziz olacak.
-
6:45 - 6:48Adına da Türkçe “çoban”
kelimesinden gelen Chobani diyeceğiz. -
6:50 - 6:52Ya şöyle deseydim:
-
6:52 - 6:56“Eski 55 çalışanın her birini işe alacağız
-
6:56 - 6:57veya çoğunu.
-
6:57 - 7:00Ardından 100 kişi daha. 100 kişi daha.
-
7:00 - 7:01Sonra 1000 kişi daha.”
-
7:01 - 7:04Peki ya şunu söyleseydim:
“Şuradaki kasabayı görüyorsunuz. -
7:04 - 7:08İşe aldığımız her kişiye karşılık
10 kişi için iş imkânı ortaya çıkacak. -
7:08 - 7:11Kasaba yeniden hayata dönecek,
iş makinaları yollarda olacak. -
7:11 - 7:13Kazandığımız ilk parayla da
-
7:13 - 7:16kasabada en iyisinden
bir beyzbol sahası inşa edeceğiz, -
7:16 - 7:18çocuklarımız için.
-
7:18 - 7:20Beşinci yılımızda da
-
7:20 - 7:23Amerika’daki bir numaralı
süzme yoğurt markası olacağız.” -
7:24 - 7:25Bana inanırlar mıydı?
-
7:27 - 7:28Tabii ki hayır.
-
7:29 - 7:31Ancak bunların hepsi oldu.
-
7:32 - 7:38(Alkışlar)
-
7:38 - 7:41O duvarları boyarken
-
7:41 - 7:42birbirimizi tanıdık.
-
7:43 - 7:45Birbirimize inandık.
-
7:46 - 7:47Her şeyi birlikte çözdük.
-
7:51 - 7:56İlk beş yıl, ben ve iş arkadaşlarım
fabrikadan hiç çıkmadık. -
7:57 - 8:01Gece gündüz. Tatillerde.
Fabrikayı işe yarar hale getirmek için -
8:01 - 8:02durmadan çalıştık.
-
8:04 - 8:06Chobani’nin en önemli yanı
benim için şu oldu: -
8:07 - 8:11Daha önce kendilerinden vazgeçilen kişiler
-
8:11 - 8:15her şeyi öncekinden
100 kat daha iyi hâle getirdi. -
8:16 - 8:20Bugün tamamının şirkette hissesi var.
-
8:21 - 8:26(Alkışlar)
-
8:26 - 8:29Tüm bu süre boyunca, kendi kendime sordum,
-
8:29 - 8:32bakın ben bir iş insanı değilim
ve bu gelenekten gelmiyorum – -
8:32 - 8:36tüm bunlar ne anlama geliyor?
-
8:37 - 8:40Amerikalı şirketlere göre “kâr için.”
-
8:40 - 8:43Hâkim iş düşüncesine göre “para için.”
-
8:43 - 8:45CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”
-
8:46 - 8:50Bu üçü adına birçok şey feda edildi:
çalışanlar, fabrikalar, topluluklar. -
8:51 - 8:53Bunları feda eden CEO’lar değil.
-
8:54 - 8:57CEO’ların kendileri yerine
acı çekecek çalışanları var. -
8:57 - 9:01Bu sırada CEO’ların kazançları
sürekli olarak artıyor. -
9:01 - 9:03Çok fazla kişi geride bırakılıyor.
-
9:05 - 9:07Şunu söylemek için buradayım:
-
9:07 - 9:08Artık yeter.
-
9:09 - 9:12Bu olanlar doğru değil.
Hiçbir zaman da olmadı. -
9:13 - 9:15Kabul etmemiz gerekiyor ki
-
9:15 - 9:19Şirketlere 40 yıldır kılavuzluk yapan
-
9:19 - 9:20CEO kitabı sorunlu.
-
9:21 - 9:25(Alkışlar)
-
9:25 - 9:28Kitap, iş dünyasıyla ilgili
her şeyi anlatıyor, -
9:28 - 9:31onurlu bir lider olmak dışında.
-
9:33 - 9:35Yeni bir oyun kitabına ihtiyacımız var.
-
9:35 - 9:38Tekrar insanlara önem veren
-
9:39 - 9:43ve kâr dışındaki şeyleri de
temsil eden bir kitaba. -
9:44 - 9:47Filmlerde doğru şeyi yapmak için
-
9:47 - 9:51farklı bir yol izleyen
kişilere verilen bir ad var: -
9:51 - 9:52Anti kahraman.
-
9:53 - 9:56İş dünyasında da aynı fikre
ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. -
9:56 - 9:59Anti CEO’lara ve bir anti CEO
kitabına ihtiyacımız var. -
9:59 - 10:03Size bu anti CEO kitabının
ne olduğunu anlatayım. -
10:05 - 10:07Anti CEO kitabının temelinde
şükran duygusu var. -
10:09 - 10:10Bugünün işletme kitabı şöyle diyor:
-
10:11 - 10:14Şirketler yalnızca kârı en maksimize etmek
ve hissedarları zengin etmek için var. -
10:16 - 10:19Açıkçası bu, şu ana kadar
hayatımda duyduğum en aptalca fikir. -
10:19 - 10:20(Kahkahalar)
-
10:20 - 10:24Gerçekte olması gereken, şirketlerin
öncelikle çalışanlarla ilgilenmesi. -
10:25 - 10:30(Alkışlar)
-
10:30 - 10:31Birkaç yıl önce,
-
10:31 - 10:362.000 çalışanımızın tamamına
hisse vereceğimizi açıkladığımızda -
10:36 - 10:40kimileri bunun reklam çalışması olduğunu,
kimileri de hediye olduğunu söyledi. -
10:40 - 10:42Bunun hediye olmadığını söyledim.
-
10:43 - 10:46Başından beri bizzat gördüm,
-
10:46 - 10:49bunu yetenekleri
ve sıkı çalışmalarıyla kazanmışlardı -
10:49 - 10:50ve yapılması gereken buydu.
-
10:51 - 10:53Yeni işletme anlayışında,
-
10:53 - 10:56öncelikle çalışanlarınızla
ilgilenmelisiniz. -
10:57 - 10:58kâr hesaplamasıyla değil.
-
11:00 - 11:04Anti CEO kitabının temelinde topluluk var.
-
11:05 - 11:10Zaten her şeye sahip olan şirketler
topluluklara soruyor: -
11:10 - 11:13“Bana ne tür bir vergi muafiyeti
ve teşvik vereceksiniz?” -
11:14 - 11:19Gerçekte olması gereken,
şirketlerin sıkıntı çeken topluluklara -
11:19 - 11:21“Size nasıl yardım edebiliriz?”
diye sorması. -
11:22 - 11:26(Alkışlar)
-
11:26 - 11:29İkinci bir yoğurt fabrikası
inşa etmek istediğimde -
11:29 - 11:31kimse Idaho ile ilgilenmiyordu.
-
11:32 - 11:36Fazla kırsaldı, uzaktı,
teşvikler vermiyordu. -
11:36 - 11:37Oraya gittim.
-
11:38 - 11:41Yerli insanlar ve çiftçilerle tanıştım.
-
11:41 - 11:44Birlikte yemek yedik.
El sıkıştık. -
11:44 - 11:46Fabrikayı Idaho’ya kurmak
istediğimi söyledim. -
11:46 - 11:49Finansal araştırma yapmama gerek yoktu.
-
11:50 - 11:51Sonuç ne mi oldu?
-
11:53 - 11:55Oranın halkı büyük gelişme kaydediyor.
-
11:55 - 11:57Her geçen yıl yeni okullar açılıyor.
-
11:58 - 12:01Her yıl yeni bir gıda firması kuruluyor.
-
12:02 - 12:03Bazıları bana dedi ki
-
12:03 - 12:06“Eğitimli işçi bulamazsın.”
-
12:06 - 12:08Ben de, “O zaman öğretiriz,” dedim.
-
12:08 - 12:10Yerel üniversitelerle iş birlikleri yaptık
-
12:11 - 12:13ve fabrikayı inşa ederken
-
12:13 - 12:16yüzlerce kişiye ileri üretim
alanında eğitim verdik. -
12:16 - 12:21Ve bugün fabrikamız dünyadaki
en büyük yoğurt fabrikası oldu. -
12:22 - 12:24(Alkışlar)
-
12:24 - 12:26Yeni işletme anlayışında
-
12:27 - 12:28topluluklar var.
-
12:29 - 12:31Dâhil olabileceğiniz toplulukları arayın,
-
12:31 - 12:33İzinlerini isteyin.
-
12:33 - 12:38Onlarla omuz omuza verin, duvarları yıkın
ve beraber başarıya ulaşın. -
12:41 - 12:44Anti CEO kitabının
temelinde sorumluluk var. -
12:45 - 12:49Şu andaki kitap şöyle diyor:
Şirketler siyasete bulaşmamalı. -
12:49 - 12:50Gerçekte olması gereken,
-
12:50 - 12:53şirketler vatandaşlar olarak
bir taraf seçmeli. -
12:55 - 12:59New York'ta Chobani büyümeye
ve insanları işe almaya devam ederken -
12:59 - 13:04bir saatlik mesafedeki Utica’da
-
13:04 - 13:08Afrika ve Güneydoğu Asya’dan gelen
mülteciler olduğunu hatırladım, -
13:08 - 13:10iş arıyorlardı.
-
13:12 - 13:14Birisi, “İngilizce bilmiyorlar,” dedi.
-
13:14 - 13:17“Ben de pek biliyor sayılmam.” dedim,
“O zaman çevirmen alırız.” -
13:17 - 13:19(Kahkahalar)
-
13:19 - 13:21“Ulaşım imkânları yok.”
-
13:21 - 13:24"O zaman otobüs satın alalım,
atla deve değil" dedim. -
13:25 - 13:26Tüm bunların sonucunda,
-
13:27 - 13:30Amerika’nın en kırsal
bölgelerinden birinde, -
13:30 - 13:34Chobani’nin işgücünün %30’u
göçmenler ve mültecilerden oluşuyor. -
13:34 - 13:39(Alkışlar) (Tezahüratlar)
-
13:39 - 13:41Bu sayede her şey daha da iyiye gitti.
-
13:43 - 13:45Yeni işletme anlayışında,
-
13:45 - 13:50hükûmetler yerine
şirketlerin fark yaratması daha kolay, -
13:50 - 13:51bugünün dünyasında.
-
13:51 - 13:54Silahlı şiddet, iklim değişikliği,
-
13:54 - 13:58gelir eşitsizliği, mülteci sorunu,
ırkçılık gibi konularda -
13:58 - 14:00şirketler duruşunu seçmeli.
-
14:01 - 14:05(Alkışlar)
-
14:05 - 14:10Son olarak anti CEO kitabının temelinde
hesap verebilirlik var. -
14:12 - 14:15Şu andaki kitaba göre CEO’lar yalnızca
yönetim kurullarına sorumludur. -
14:16 - 14:20Benim düşüncem ise
CEO’lar tüketicilere karşı sorumlu olmalı. -
14:20 - 14:22Chobani’nin ilk yıllarında,
-
14:22 - 14:26yoğurt kaplarının üstündeki
800’lü numara benim telefon numaramdı. -
14:26 - 14:27(Kahkahalar)
-
14:27 - 14:31Tüm aramalar doğrudan bana geliyordu.
Aramalara ben yanıt veriyordum. -
14:31 - 14:34Bazen duyduklarım doğrultusunda
değişiklikler yapıyordum -
14:35 - 14:38çünkü güç tüketicinin elinde.
-
14:39 - 14:41Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.
-
14:43 - 14:49Tüketiciler olarak her biriniz
bir şeyleri değiştirme gücüne sahipsiniz. -
14:49 - 14:51Markaları ve şirketleri beğenmiyorsanız,
-
14:51 - 14:53işleyişlerinden hoşnut değilseniz
-
14:53 - 14:55onları cezalandırabilirsiniz.
-
14:55 - 14:58Doğru yaptıklarına inanıyorsanız da
-
14:58 - 14:59onları ödüllendirebilirsiniz.
-
15:00 - 15:04Günün sonunda
bu sorumlulukların tümü bize ait. -
15:04 - 15:05Yeni işletme anlayışında
-
15:05 - 15:08önemli olan tüketiciler,
yönetim kurulları değil. -
15:09 - 15:10Şu var ki...
-
15:11 - 15:14İnsanlarınıza hak ettiğini,
-
15:15 - 15:18topluluğunuza hak ettiğini,
-
15:18 - 15:21ürünlerinize hak ettiğini verirseniz
-
15:21 - 15:23daha fazla kâr edersiniz.
-
15:23 - 15:25Daha yenilikçi olursunuz.
-
15:25 - 15:28Tutkuyla çalışan daha çok çalışanınız
-
15:28 - 15:30ve sizi destekleyen bir halk olur.
-
15:30 - 15:33Anti CEO kitabı işte bu.
-
15:35 - 15:39O fabrikada bulduğum hazine --
-
15:43 - 15:46iş ahlâkı,
-
15:46 - 15:47güçlü karakter,
-
15:47 - 15:49insani değerler --
-
15:49 - 15:52bunları tüm dünyaya
yaymaya ihtiyacımız var. -
15:55 - 15:57Kardeşlerim,
-
15:58 - 16:03Dünyadaki tüm topluluklarda,
-
16:04 - 16:07dışarıda bırakılan ve geride kalan
kişiler ve yerler var. -
16:07 - 16:10Ancak ruhları hâlâ güçlü.
-
16:12 - 16:14Tek istedikleri bir şans daha,
-
16:14 - 16:18onlara bir şans daha verecek
kişileri bekliyorlar, -
16:18 - 16:22aynı şeyleri tekrar inşa etmek yerine
daha iyisini yapacak kişileri bekliyorlar. -
16:23 - 16:24Yatırımın getirisi ile
-
16:24 - 16:29iyilikseverliğin getirisi
arasındaki fark bu. -
16:31 - 16:32Azami kâr ile
-
16:32 - 16:36gerçek zenginlik arasındaki fark bu.
-
16:39 - 16:41New York’un kuzeyindeki küçük bir kasaba
-
16:41 - 16:45veya Idaho’da bunlar yapılabiliyorsa
-
16:45 - 16:49dünyadaki her şehirde, kasabada,
köyde de yapılabilir. -
16:50 - 16:53Zaman duvar inşa etme zamanı değil,
-
16:53 - 16:56zaman duvarları boyama zamanı.
-
16:56 - 16:58Renk seçimini size bırakıyorum.
-
16:58 - 16:59Çok teşekkürler.
-
16:59 - 17:04(Alkışlar)
- Title:
- Anti-CEO kitabı
- Speaker:
- Hamdi Ulukaya
- Description:
-
Kâr, para, hissedarlar... Bugün çoğu şirketin öncelikleri bunlar. Ama hangi bedel uğruna? Chobani'nin kurucusu Hamdi Ulukaya, dünya çapındaki tüm kurumsal liderlere çağrıda bulunarak geçmişin işletme kitabının kaldırılmasını savunuyor -- ve önceliği kâr yerine insan olan yeni ''Anti CEO kitabı''nın vizyonunu paylaşıyor. Hamdi Ulukaya'ya göre ''Kâr ve gerçek zenginlik arasındaki fark bu.''
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 17:17
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The anti-CEO playbook | ||
TED Translators admin approved Turkish subtitles for The anti-CEO playbook | ||
TED Translators admin accepted Turkish subtitles for The anti-CEO playbook | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The anti-CEO playbook | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The anti-CEO playbook | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The anti-CEO playbook | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The anti-CEO playbook | ||
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The anti-CEO playbook |