< Return to Video

Galápagos: Las Islas Que Cambiaron El Mundo - Islands That Changed The World 2/3 HD [15 Subtitles]

  • 0:15 - 0:20
    Yeryüzünün derinlikerinden gelen ateşle doğdu
  • 0:20 - 0:28
    Cehennem ateşiyle kavruldu
  • 0:28 - 0:36
    Hayal edilebilecek en garip canlılara yuva oldu
  • 0:36 - 0:39
    İnsanlar buraya ilk geldiklerinde
  • 0:39 - 0:49
    yeryüzünde bir cehennem bulduklarını sandılar
  • 0:49 - 0:52
    ancak burası bir cehennem değildir
  • 0:52 - 1:12
    burası yaşamın,canlı bir eritme potasıdır
  • 1:12 - 1:16
    Zamanla bir adam gerçeği gördü
  • 1:16 - 1:22
    ve bu adaya bakış açımızdan çok daha fazlasını değiştirdi
  • 1:22 - 1:34
    Adı,Charles Darwin'di
  • 1:34 - 1:46
    Bu,yapayalnız Galapagos adalarının,terkedilmişlikten,dünyayı sonsuza dek değiştirecek bir güç haline gelişinin öyküsüdür
  • 1:46 - 1:53
    DÜNYAYI DEĞİŞTİREN ADALAR
  • 1:53 - 2:03
    M.S. 10 Mart 1535
  • 2:03 - 2:06
    Kutsal Majesteleri
  • 2:06 - 2:09
    Altı gündür
  • 2:09 - 2:13
    sakin olan akıntılar öyle güçlendi ki bizi
  • 2:13 - 2:19
    10 Mart günü bu kıyılara getirdi
  • 2:19 - 2:26
    Thomas de Berlanga, Panama gemisinin baş rahibi Panama'dan Peru'ya seyahat ediyordu
  • 2:26 - 2:30
    Ancak rüzgarlar döndü ve
  • 2:30 - 2:33
    güçlü akıntılar onu,rotasından çıkardı
  • 2:33 - 2:38
    sonunda rahip ve adamları karaya ulaştılar
  • 2:38 - 2:45
    ama nasıl bir kara!?
  • 2:45 - 2:51
    Zamanın birinde,Tanrı buraya kaya yağdırmış sanki
  • 2:51 - 2:57
    ve toprak kömür gibi-değersiz
  • 2:57 - 3:04
    Hem ada hem de üzerinde yaşayan canlılar cehennemden fırlamış gibiydi
  • 3:04 - 3:10
    Bir kuyu kazdılar ama buldukları su deniz suyundan daha tuzluydu
  • 3:10 - 3:17
    İki adam öldü
  • 3:17 - 3:22
    Kurtulmak için dua ettiler
  • 3:22 - 3:24
    Rüzgar döndü
  • 3:24 - 3:30
    ve rahip ve adamları dünyadaki bu cehennemi anlatmak için bu adadan uzaklaştılar
  • 3:30 - 3:46
    Galapagos'u bulmuşlardı
  • 3:46 - 3:51
    Güney Amerika'nın 600 mil açığında,ekvatorun merkezinde
  • 3:51 - 3:56
    bulunan Galapagos takım adaları Pasifik Okyanusu'nda
  • 3:56 - 4:04
    bir düzine kadar küçük adadan oluşur
  • 4:04 - 4:10
    Binlerce yıldır külle örtülü bu kıyılar,
  • 4:10 - 4:14
    500 yıl kadar önce,kader Panamalı bir rahibi buraya getirene kadar
  • 4:14 - 4:34
    farkedilmemiş,keşfedilmemiş ve bozulmamış olarak saklandı
  • 4:34 - 4:36
    İlk bakışta
  • 4:36 - 4:43
    rahibin bu yerden neden bu kadar korktuğunu anlamak kolaydır
  • 4:43 - 4:51
    Denizden iguanalar çıkıp
  • 4:51 - 4:58
    karada saklanırlar
  • 4:58 - 5:03
    Külün kendisi kadar kara olan bu hayvanlar içtikleri tuzlu deniz suyundan
  • 5:03 - 5:11
    kurtulurken etrafa lanet saçar gibiydiler
  • 5:11 - 5:14
    Arkadaki çöllerde ise
  • 5:14 - 5:21
    daha büyük ejderler...
  • 5:21 - 5:27
    Beş gün boyunca rahip ve adamları kaktüslerle beslenmek zorunda kaldılar
  • 5:27 - 5:35
    bu kara iguanaları da bunları yer
  • 5:35 - 5:47
    Şaşırtıcı derecede sulu olan iç kısma ulaşmak için sivri dikenli gövdeyi ısırırlar
  • 5:47 - 5:51
    İçin için yanan iç bölgelerde
  • 5:51 - 6:06
    devler barınır
  • 6:06 - 6:12
    Kaplumbağalar neredeyse dört yetişkin insan ağırlığındadır
  • 6:12 - 6:15
    devasa bedenlerinde
  • 6:15 - 6:26
    hiç bir şey yemeden ve içmeden,onları bir yıl hayatta tutmaya yetecek kadar yağ barındırırlar
  • 6:26 - 6:28
    Burada hayatta kalabilmek için
  • 6:28 - 6:33
    görünüşe göre bir dev olmak zorundasınızdır
  • 6:33 - 6:41
    Yoksa yalnızca farklı olmanız mı gerekir?
  • 6:41 - 6:48
    Anka kuşuna benzeyen bir kuş,bu çorak kıyının küllerinden dışarı çıkıyor
  • 6:48 - 6:51
    Bir karabatak
  • 6:51 - 6:54
    ancak kanatları dağınık ve küçük
  • 6:54 - 6:59
    uçamıyormuş gibi görünüyor
  • 6:59 - 7:06
    uçamıyor da
  • 7:06 - 7:11
    ancak dalgaların altında başka bir dünya var
  • 7:11 - 7:14
    Okyanuz zengindir
  • 7:14 - 7:19
    ve burası uçamayan karabatakların hayatta kalma bölgesidir
  • 7:19 - 7:42
    suda uçar gibi süzülürler
  • 7:42 - 7:45
    kanatlarında kalan tüyler dümdüz bedenine yapışır
  • 7:45 - 7:47
    perdeli ayakları,onu
  • 7:47 - 8:08
    ahtapot,yılan balığı ve küçük balıkları avlarken ileriye doğru fırlatır
  • 8:08 - 8:16
    bir dişi yuvada
  • 8:16 - 8:22
    yuvayı su yosunlarından ustaca örerek rahat bir yatak haline getirirler
  • 8:22 - 8:34
    Bu yuva,o ve yumurtaları için jilet keskinliğindeki kaylara karşı bir korunaktır
  • 8:34 - 8:39
    Erkek,eşi için bir hediye getiriyor
  • 8:39 - 8:54
    bu yuva ve tabii ki ilişkiyi pekiştirmek için küçük bir hediye
  • 8:54 - 9:01
    Uçma yetenekleri olmayan bu kuşlar buraya sıkışıp kalmışlardır
  • 9:01 - 9:03
    ancak doğal düşmanları yoktur
  • 9:03 - 9:09
    ve ihtiyaç duydukları her şey kapılarının önündedir
  • 9:09 - 9:13
    Galapagos'u yuva edinen bu garip yaratıklar için
  • 9:13 - 9:23
    hayat zordur ancak buna cehennem demek yanlış olur
  • 9:23 - 9:30
    Eğer rahip daha şanslı olsaydı bütün bunlara farklı bir gözle bakabilirdi
  • 9:30 - 9:32
    Her yıl Ocak ayında
  • 9:32 - 9:39
    Galapagos'u bu kadar kurak yapan Humboldt akıntısı gücünü kaybeder
  • 9:39 - 9:45
    ve kuzeyden gelen ılık suların önünü açar
  • 9:45 - 10:19
    Bazı yıllar adalara önemli değişiklikler de getirir
  • 10:19 - 10:25
    Birdenbire çok farklı bir Galapagos ortaya çıkar
  • 10:25 - 10:29
    Küllerin arasında saklanan tohumlar canlanmaya başlar
  • 10:29 - 10:35
    çoktandır ölü gibi görünen Palo Santo ağaçları hayata,
  • 10:35 - 10:57
    siyah beyazdan,renkliye dönerler
  • 10:57 - 11:02
    Bir Galapagos İlk Baharı.
  • 11:02 - 11:14
    ancak burada ilk bahar bile farklıdır
  • 11:14 - 11:19
    Kara İguanaları altın rengi çayırlarda otlar
  • 11:19 - 11:40
    kaktüsten sonra hoş bir değişiklik...
  • 11:40 - 11:45
    Bu dişi Marangoz Arısı da çiçeklerin büyüsüne kapılıyor
  • 11:45 - 11:48
    Çiçekten çiçeğe konuyor
  • 11:48 - 11:53
    Ancak ilginçtir ki, çiçeklerin nerdeyse tamamı sarı
  • 11:53 - 11:55
    Bu Galapagos'taki tek arı türü
  • 11:55 - 11:58
    Eğer bu arı,sarıdan hoşlanıyorsa,
  • 11:58 - 12:10
    çiçeklerin bundan başka bir şansı yok gibi
  • 12:10 - 12:23
    Yağmur küçük kuşları da buraya çekti ve dört bir yanda cıvıldamaya başladılar
  • 12:23 - 12:28
    Bu erkek serçe,yuvasını incelemesi için dişiyi ikna etmeye çalışıyor
  • 12:28 - 12:43
    Dikenli kaktüsleri kullanarak, tehlikeden uzak bir yerde yapmış
  • 12:43 - 12:47
    Yuvayı beğeniyor ve yerleşiyor
  • 12:47 - 12:53
    Ancak,sıradan gibi görünen bu kuşlar bile sıradışıdır
  • 12:53 - 12:59
    Ağaçların arasında yada yerde pek çok farklı tür kuş bulmayı umabilirsiniz
  • 12:59 - 13:02
    Ancak buraya tek bir tür hükmediyor
  • 13:02 - 13:05
    Bunların hepsi serçe
  • 13:05 - 13:10
    Galapagos'ta diğer farklı türlerin yerini, serçenin 13 farklı türü alıyor
  • 13:10 - 13:15
    Anahtar,hepsinin gagasının farklı olmasında
  • 13:15 - 13:18
    Tohumları kırmak için daha kalın,daha güçlüleri
  • 13:18 - 13:21
    Çiçekler için daha uzun ve sivrileri
  • 13:21 - 13:29
    Yarıklardaki küçük canlıları yakalamak için daha sivri ve nazik olanları
  • 13:29 - 13:32
    Hatta bir tane de ağaçkakan serçesi bile var
  • 13:32 - 13:35
    Ancak ağaçkakan gibi ses çıkaramıyor
  • 13:35 - 13:43
    Oyuklardaki kurtçuklara ulaşamıyor,o halde istediğini almak için bütün kurnazlığını kullanmak zorunda
  • 13:43 - 13:46
    Ufak bir dal parçası koparıyor
  • 13:46 - 13:54
    araştırma için bir alet
  • 13:54 - 14:09
    oldukça iyi değil
  • 14:09 - 14:24
    çok iyi
  • 14:24 - 14:31
    başka bir oyuk için başka bir alet
  • 14:31 - 14:37
    işte iri bir kurtçuk daha
  • 14:37 - 14:47
    Bu dünya ilk bakışta farkedebileceğinizden çok daha fazlasını barındırıyor
  • 14:47 - 14:53
    Yıllarca,Galapagos'un asıl dikkat çekici kısmı tamamıyla saklı kaldı
  • 14:53 - 14:56
    Panama rahibi tarafından lanetlenen
  • 14:56 - 14:58
    hiç bir isim verilmeyen
  • 14:58 - 15:00
    bu adalara kimse gelmedi
  • 15:00 - 15:04
    Daha sonraları,hiç kimse adaların varlığından emin olamadı
  • 15:04 - 15:10
    değişen akıntılar,hayalet gibi sisler
  • 15:10 - 15:13
    İşte onları görüyorsunuz, İşte kayboldular
  • 15:13 - 15:15
    Denizcilerin gözünde
  • 15:15 - 15:21
    bu adalar büyülüydü
  • 15:21 - 15:24
    Daha sonra 1500 lerin sonlarına doğru
  • 15:24 - 15:26
    birisi onların haritasını çizdi
  • 15:26 - 15:29
    Kaba saba 12 işaret ve bir isim
  • 15:29 - 15:37
    Isla de Galapagos - Kaplumbağa Adaları
  • 15:37 - 15:42
    Haritası çizilince,gerçek bir ada oldu
  • 15:42 - 15:47
    Buraya ilk gelenler korsanlardı
  • 15:47 - 16:06
    Galapagos,Güney Amerika'dan altın taşıyan İspanyol gemilerine saldırı düzenlemek için mükemmel bir üstü
  • 16:06 - 16:11
    Ancak korsanlık Galapagos için yeni bir şey değil
  • 16:11 - 16:21
    yelken kuşları yağma arıyor
  • 16:21 - 16:27
    Bu uçurumlarda yüz binlerce kuşun yavası var
  • 16:27 - 16:44
    Bu kadar yoğun bir bölgede bir şeylerin ters gitmeye başlaması uzun sürmez
  • 16:44 - 16:56
    Bir kırlangıç
  • 16:56 - 17:02
    fakat bir başka yelken kuşu mermi gibi orada, derken bir diğeri
  • 17:02 - 17:06
    bir kaç beyaz başlı genç
  • 17:06 - 17:11
    Hepsi siyah erkeğe saldırıyor
  • 17:11 - 17:32
    onu,kırlangıcı düşürmeye zorluyorlar
  • 17:32 - 17:35
    Yelken kuşlarının korkunç bir ünü vardır
  • 17:35 - 17:38
    Fakat gariplikleri her zaman onların aleyhine işlemez
  • 17:38 - 17:39
    Denize daldıklarında
  • 17:39 - 18:02
    tüyleri o kadar çok su emerki her dalış boğulma tehlikesi haline gelir
  • 18:02 - 18:24
    Kolonide,erkekler boyunlarındaki sıradışı kırmızı keseyi şişirirler
  • 18:24 - 18:52
    Önlerinden geçen dişileri baştan çıkarmaya çalışırlar
  • 18:52 - 19:02
    İşte bir tanesi geldi
  • 19:02 - 19:08
    Çok geçmeden yuvaya yerleşir ve onu düzenler
  • 19:08 - 19:11
    Erkek dişiyi dikkatle izliyor
  • 19:11 - 19:19
    Kısa sürede etrafı korsanlarla çevriliyor
  • 19:19 - 19:41
    Başka bir erkek şansını zorluyor
  • 19:41 - 19:43
    Dişi de dahil oluyor
  • 19:43 - 19:51
    Seçimini çoktan yaptı ve yabancının kovulmasına yardım ediyor
  • 19:51 - 20:04
    Eşi daha fazla vakit kaybetmiyor
  • 20:04 - 20:06
    ve her şey sona erdiğinde
  • 20:06 - 20:18
    rahat yastığında dinlenmeye çekiliyor
  • 20:18 - 20:29
    Dünyanın geri kalanından saklanmış olan bu ada korsanların huzur bulabileceği bir yer
  • 20:29 - 20:34
    Buraya daha sonra gelen insanların amacı gelip geçen gemileri yağmalamak değildi
  • 20:34 - 20:38
    onlar,adanın kendi zenginlikleri için buraya geldiler
  • 20:38 - 20:40
    Uzak batıda
  • 20:40 - 20:49
    derin Cromwell akıntısı devasa adalara çarpar ve yükselerek,derinliklerin besinlerini yüzeye sürükler
  • 20:49 - 20:59
    Bu sular ekvatordaki en bereketli sulardır
  • 20:59 - 21:10
    Fakat insanları bu sulara çeken balık değildi
  • 21:10 - 21:25
    Bir ispermeçet balinası
  • 21:25 - 21:28
    kalamar peşinde 1000 metreye kadar dalarlar
  • 21:28 - 21:33
    o kadar derindir ki ekvator güneşi bile burada etkisini yitirir
  • 21:33 - 21:43
    Bu yüzden avlarının yerini yankıyla belirlerler
  • 21:43 - 21:46
    Bugün,bu tür koruma altında
  • 21:46 - 21:49
    Onları güzel devler olarak görüyoruz
  • 21:49 - 21:57
    Fakat kısa bir süre öncesine kadar bu böyle değildi
  • 21:57 - 22:09
    Bunlar,para kazanmak için öldürülmesi gereken canavarlardı
  • 22:09 - 22:15
    Balina yağına olan talep ve derinlerin canavarlarıyla yapılan savaş hikayeleri
  • 22:15 - 22:22
    Galapagos'u dünyanın ilgi odağı haline getirdi
  • 22:22 - 22:36
    Bu keşfin bedelini ödeyen yalnızca balinalar değildi
  • 22:36 - 22:41
    Korsanların ve balina avcılarının istediği bir şey daha vardı
  • 22:41 - 22:43
    taze yiyecek
  • 22:43 - 22:53
    zengin vücut yağları ve davasa boyutları,kaplumbağaları gemi mutfağının vazgeçilmezi yaptı
  • 22:53 - 22:55
    200 yıl içinde
  • 22:55 - 23:00
    200,000 den fazlası öldürüldü
  • 23:00 - 23:08
    Bazı adalarda,kaplumbağalar tamamen yok oldu
  • 23:08 - 23:14
    Ancak,bu trajediden iyi bir de sonuç çıktı
  • 23:14 - 23:17
    Daha çok insan Galapagos'a geldikçe
  • 23:17 - 23:22
    adaların sahip olduğu görüntü netleşmeye başladı
  • 23:22 - 23:25
    Her biri kendi özel adını aldı
  • 23:25 - 23:31
    bazı bölgeleri hala cehennem olarak anılır
  • 23:31 - 23:33
    ancak diğerlerinin demirlemek için korunaklı koyları,
  • 23:33 - 23:45
    yada gemileri onarmak için bir kaç ağacı vardı
  • 23:45 - 23:50
    Hala gizemli olsa da,adalar artık daha iyi tanınıyor
  • 23:50 - 24:03
    daha iyi haritalar yapıldıkça
  • 24:03 - 24:44
    onları anlama isteği uyanmaya başladı
  • 24:44 - 24:51
    Kraliyet gemisi,Beagle, 15 Eylül 1835'de Galapagos'a ulaştığında
  • 24:51 - 24:56
    bu ,uzun bir yolyuluğun ardından eve varmadan önce son bir molaydı
  • 24:56 - 25:01
    Üç yıldan falza bir süredir,Güney Amerikanın kıyı haritasını çıkarmakla meşguldü
  • 25:01 - 25:12
    Şimdi,bu az bilinen bölgenin modern ve doğru bir haritasını yapabilmek için, önünde sadece 5 haftası vardı
  • 25:12 - 25:16
    Ancak bu sıradan bir karaparçası değildi
  • 25:16 - 25:26
    tarihin akışını değiştirmek üzereydi
  • 25:26 - 25:29
    Güvertede,doğa bilimci Charles Darwin vardı
  • 25:29 - 25:49
    Bizim bildiğimiz,bilge,ak sakallı Darwin değil; henüz 26 yaşında etkileyici bir genç
  • 25:49 - 25:53
    İlk başta bunun da öncekiler gibi sıradan bir yer olduğunu düşündü
  • 25:53 - 25:56
    Hiç bir şey bu kadar itici,
  • 25:56 - 26:00
    bu kadar kaba ve korkunç olamazdı
  • 26:00 - 26:10
    Yatay güneşin ısıttığı kayalar gökyüzüne kapalı boğucu bir hava veriyordu
  • 26:10 - 26:14
    bir soba gibi
  • 26:14 - 26:20
    Fakat çok geçmeden daha fazlasını görmeye başladı
  • 26:20 - 26:38
    Üzerinde yürüdüğü zemin sanki daha dün katılaşmış gibiydi
  • 26:38 - 26:46
    Sanki deniz,en hırçın anlarından birinde taşlaşıvermiş gibiydi
  • 26:46 - 26:54
    Gemide başı, "Jeolojinin İlkeleri" adlı yeni ve tartışmalı bir kitaba gömülüydü
  • 26:54 - 27:01
    Bu kitap,doğal güçler tarafından sürekli şekillendirilen, fiziksel bir dünyadan bahsediyordu
  • 27:01 - 27:14
    ve daha bir kaç hafta önce Güney Amerika'da bir deprem yaşamıştı
  • 27:14 - 27:18
    Okudukları ve yaşadıklarında etkilenen
  • 27:18 - 27:21
    genç ve verimli bir zekayla ateşlenen
  • 27:21 - 27:26
    bu adam,gözlerini çok farklı bir Galapagos'a açıyordu
  • 27:26 - 27:31
    Daha öncekilerin,cehennem,tarih öncesi ve değişmez olarak gördüğü bir Galapagos
  • 27:31 - 27:35
    Cahrles Darwin yepyeni bir kara parçası görüyordu
  • 27:35 - 27:50
    bugün ayaklarının altında hala çok canlı olan güçler tarafından okyanusun derinliklerinden henüz yaratılmış bir ada
  • 27:50 - 27:54
    Haklıydı!
  • 27:54 - 28:03
    Batıda,Fernandina adasının tam altında volkanik bir merkez yer alıyordu
  • 28:03 - 28:11
    burada,sürekli yeni adalar ortaya çıkmakta
  • 28:11 - 28:14
    Ancak göremediği şey,
  • 28:14 - 28:21
    bir ada ortaya çıktığında,onun,değişen okyanus tabakaları üzerinde bu merkezden uzaklaştırılıyor oluşuydu
  • 28:21 - 28:25
    sanki taşıyıcı bir bant üzerindeymiş gibi
  • 28:25 - 28:29
    yavaş hareket ediyorlar;yılda beş-on santim
  • 28:29 - 28:35
    fakat jeolojik anlamda,bu oldukça hızlıdır
  • 28:35 - 28:56
    Darwin onları gördüğünden beri,bu adalar güney doğu yönünde 1 km kadar taşındı
  • 28:56 - 29:00
    Kraliyet gemisi Beagle bu takım adalara aralıklarla gelip gittiğinden,
  • 29:00 - 29:06
    Darwin,haritasını çıkardığı bu adaların hareket ettiğini anlamadı
  • 29:06 - 29:13
    yada bu hareketin ne denli önemli olduğunu kavrayamadı
  • 29:13 - 29:16
    Adalar,yolculuklarına devam ederken, değişime de uğrarlar
  • 29:16 - 29:19
    Artık daha az cehenneme benzerler
  • 29:19 - 29:22
    Bazıları yeşerirken
  • 29:22 - 29:29
    diğerleri düz ve kurak kalır
  • 29:29 - 29:34
    Ayrıca,her biri farklı tür akıntı karışımlarının içine taşınır
  • 29:34 - 29:40
    bu yüzden nispeten farklı hava koşulları oluşur
  • 29:40 - 29:47
    Sonuç olarak,her ada kendine has bir özelliğe bürünür
  • 29:47 - 29:54
    Beagle'ın yakınından geçtiği en uzak adalardan biri, aynı zamanda en sıradışı olanıdır
  • 29:54 - 29:58
    Uzak kuzeydoğudaki Genovesa!
  • 29:58 - 30:01
    uzak,çorak,külle kaplı
  • 30:01 - 30:06
    ve milyonlarca deniz kuşunun yuvası
  • 30:06 - 30:10
    Kuşlar,yiyecek peşinde Pasifik Okyanusu boyunca sürüklenirler
  • 30:10 - 30:14
    ancak hergün,yelken kuşlarının tehdidiyle karşılaşınca
  • 30:14 - 30:24
    bu aşınmış kayalıklara, yuvalarına geri dönerler
  • 30:24 - 30:25
    Kayalıkların arkasında
  • 30:25 - 30:30
    doğru türde bir lav,tam olması gerektiği gibi soğumakta
  • 30:30 - 30:35
    bunlar küçük tünellerden ve yarıklardan oluşan bir labirent oluştururlar
  • 30:35 - 30:43
    Galapagos kırlangıçları için mükemmel bir ortam
  • 30:43 - 30:47
    Hangi yarığın kendilerine ait olduğunu nasıl anladıklarını kimse bilmiyor
  • 30:47 - 30:50
    ancak dalışa geçtiklerinde rüzgara karşı döndüklerinden
  • 30:50 - 31:02
    yuvalarının yolunu kokuyla buldukları tahmin edilmektedir
  • 31:02 - 31:06
    Bunu gerçekte nasıl yaptıkları hala bir sırdır
  • 31:06 - 31:20
    Pasifik'in ortasından,küçük,tek bir yumurtaya
  • 31:20 - 31:29
    şu an en savunmasız oldukları an
  • 31:29 - 31:36
    Bir Kısa Kulaklı Baykuş
  • 31:36 - 31:38
    Kırlangıçlar havada çok hızlıdır
  • 31:38 - 31:42
    ve baykuş onları,küçük yuvalarında takip edemeyecek kadar büyük
  • 31:42 - 32:03
    O halde bir kuşu yakalamak için en iyi zaman yuvasına girme ve çıkma anıdır
  • 32:03 - 32:13
    Canlı olan bir oyukta harketliliği tespit etmek için öncelikle keskin görme yeteneğini kullanır
  • 32:13 - 32:16
    direk olarak kırlangıca saldırmaz
  • 32:16 - 32:27
    bunun yerine dışarda pozisyon alır
  • 32:27 - 32:36
    bir başkuştan çok bir kedi gibi sürünerek yaklaşır
  • 32:36 - 33:04
    dinler
  • 33:04 - 33:08
    Kaçıyor.
  • 33:08 - 33:12
    ancak kırlangıç sersemlemiştir.
  • 33:12 - 33:35
    Baykuş kurbanının yerini belirliyor ve onu ele geçiriyor
  • 33:35 - 33:48
    Olan biteni izleyen ikinci bir baykuş meydan okuyor
  • 33:48 - 34:04
    Tek başına avlanmak zorunda kalacak
  • 34:04 - 34:09
    Oyuklardan birinin girişine tam olarak sığabiliyor
  • 34:09 - 34:37
    Şimdi,bir kırlangıcın yuvaya gelmesini bekliyor
  • 34:37 - 34:48
    Diğer adalarda da Kısa Kulaklı Baykuşlar vardır fakat sadece bu adadakiler bu şekilde avlanmayı öğrenmişlerdir
  • 34:48 - 34:58
    Göründüğü kadarıyla,harita üzerinde yer alan her adanın anlatacak aynı derecede ilginç bir hikayesi var
  • 34:58 - 35:04
    Galapagos'un adını,bu sallanarak yürüyen devlerden alması şaşırtıcı değil
  • 35:04 - 35:08
    Devasa kabukları,tıpkı üzerinde yaşadıkları adaya benziyor
  • 35:08 - 35:15
    Yağmur çekebilecek kadar yüksek olan bu adalar inanılmaz derecede bereketli
  • 35:15 - 35:24
    Burada,otları,tökezlemeden yemek için yuvarlak kabuklar en mükemmeli
  • 35:24 - 35:29
    fakat diğer adalara neredeyse hiç yağmur düşmez
  • 35:29 - 35:38
    ve burada kaplumbağalar çok farklı görünür
  • 35:38 - 35:46
    Ön tarafta kemer gibi bir çıkıntıları olan kabuklarıyla bir İspanyol semerine yada Galapago'ya benzerler
  • 35:46 - 35:52
    Bu takım adalar isimini aslında bu kaplumbağa türünden alır
  • 35:52 - 35:55
    Burada zeminde çok az yiyecek vardır
  • 35:55 - 36:04
    Daha körpe dallar ulaşmak için boyunlarını uzatmak zorunda kalırlar
  • 36:04 - 36:14
    Kabuklarındaki bu çıkıntı,buna olanak tanır
  • 36:14 - 36:22
    Başka adlarda Galapagos hayatı farklı bir seyir izler
  • 36:22 - 36:26
    Darwin bundan habersizdi
  • 36:26 - 36:33
    Beagle adadan adaya dolaştığından,Darwin kıyıya çıkmak için her fırsatı değerlendirdi
  • 36:33 - 36:39
    Floreana adasında,Post Ofiice Koyu kumsalında
  • 36:39 - 36:47
    Adadaki ilk yerleşkenin valisi,Lawson adında bir İngilizle karşılaştı
  • 36:47 - 36:50
    Lawson'un Galapagos'taki ilginç yaşamla ilgili anlattıkları
  • 36:50 - 36:56
    onu,adanın içlerine doğru daha derinlere gitmeye teşvik etti
  • 36:56 - 37:40
    ve giitiği her yerden bir şeyler topladı
  • 37:40 - 37:45
    Kaplumbağaları,ancak sadece kubbe kabuklu olan türü gördü
  • 37:45 - 37:51
    bu yüzden sırlarını anlayamadı
  • 37:51 - 37:58
    Farklı gagaları olan küçük kuşlar gördü ama bunların hepsinin serçe olabileceğini tahmin edemedi
  • 37:58 - 38:03
    Birine "kara kuş" dedi,diğerine çalı kuşu
  • 38:03 - 38:07
    Başka bir tür kuş daha vardı;Alaycı Kuş
  • 38:07 - 38:13
    Bunlardan Güney Amarika'da görmüştü ama buradakiler biraz daha farklıydı
  • 38:13 - 38:23
    Şimdilik,bu farklılığın ne kadar önemli olabileceğinin farkında değildi
  • 38:23 - 38:28
    Darwin adanın içlerine doğru daha fazla ilerledikçe,
  • 38:28 - 38:48
    Daha önce hiç bir doğabilimcinin görmediği bir şey gördü
  • 38:48 - 39:06
    Floreana'nın yüksek bölgelerinde gizemli ormanlar vardı
  • 39:06 - 39:12
    ve bir çok yerde tatlı su buldu
  • 39:12 - 39:17
    600 millik mesafe içindeki tek tatlı su
  • 39:17 - 39:20
    Ördekler bir parktalarmış gibi suyla oynuyorlardı
  • 39:20 - 39:28
    Kaplumbağalar volkanik çamuda yuvarlanıyordu
  • 39:28 - 39:45
    Yelken kuşları dışarıdaki hırçın dünyadan buraya su içmeye geliyorlardı
  • 39:45 - 39:56
    Bu dünyada bir cehennem değil,bir Cennet bahçesiydi
  • 39:56 - 40:01
    Darwin kendine o önmeli soruyu sordu;
  • 40:01 - 40:12
    Neden bu küçük adalar böylesine ilginç ve eşsiz bir hayatla kutsanmışlardı?
  • 40:12 - 40:15
    Fakat bir sırrın keşfine bu kadar yaklaşmışken,
  • 40:15 - 40:20
    Darwin,bir daha dönmemek üzere oradan ayrıldı
  • 40:20 - 40:25
    20 Ocak 1835'in gün batımında
  • 40:25 - 40:33
    Tahiti'ye oradan da eve dönmek üzere yelken açtı
  • 40:33 - 40:35
    zamanda kaybolan adalar
  • 40:35 - 41:09
    büyüden kurtulmuştu
  • 41:09 - 41:16
    Darwin ,dadan ayrıldıktan hemen sonra gerçeği görmeye başladı
  • 41:16 - 41:20
    Koleksiyonu için numune arayarak uzun saatler boyunca denizlerde gezinirken
  • 41:20 - 41:24
    bir örnek dikkatini çekti
  • 41:24 - 41:31
    bu ne bir kaplumbağa,ne bir serçe ne de bir Alaycı Kuştu
  • 41:31 - 41:35
    "Dört farklı adadan örnekler topladım"
  • 41:35 - 41:41
    "İki adadan aldıklarım neredeyse aynı ancak diğer ikisinden aldıklarım farklı"
  • 41:41 - 41:46
    Her adada,ona özgü türler barınır
  • 41:46 - 41:50
    Birbirine yakın adalar da bile farklı türde Alaycı kuş vardır
  • 41:50 - 41:58
    Birbirinden farklı tüyleri yada serçelerde olduğu gibi birbirinden farklı gagaları bulunur
  • 41:58 - 42:02
    Darwin birdenbire,vali Lawson'un,ona kaplumbağalarla ilgili anlattığı bir şeyi hatırladı
  • 42:02 - 42:08
    Sadece kabuklarına bakarak,hangi kaplumbağanın hangi adadan geldiğini söyleyebileceğini iddia ediyordu
  • 42:08 - 42:14
    Farklı adalar,farklı kaplumbağalar,aynı şey...
  • 42:14 - 42:21
    Galapagos adalarının hiç durmaksızın değiştiğini anladı
  • 42:21 - 42:25
    Fakat canlılar da değişiyor olabilir miydi?
  • 42:25 - 42:31
    Zamanda geri gitmeye başladı
  • 42:31 - 42:37
    "Sanırım kendimi,adaların yaratılış efsanesinin kıyısına kadar getirdim"
  • 42:37 - 42:44
    Galapagos adalarının,okyanusun derinliklerinden gelen erimiş kayalardan oluştuğunu anladı
  • 42:44 - 42:51
    Fakat,hayat buraya farklı bir yerden gelmiş olmalıydı
  • 42:51 - 42:55
    Galapagos'un kendi içinde
  • 42:55 - 43:00
    ve adadan adaya kapalı kalan hayat,
  • 43:00 - 43:09
    birinden bir diğerine değişmişti
  • 43:09 - 43:15
    Darwin bir anda Galapagos'un büyük sırrını gördü
  • 43:15 - 43:25
    Yeni bitkiler,yeni hayvanlar yani yeni bir yaşam adaların kendisi tarafından yaratılıyordu
  • 43:25 - 43:30
    Diğer türlerdeki aynı özellikleri aramaya başladı
  • 43:30 - 43:34
    Bir gün,bu küçük serçelere onun adı verilecekti
  • 43:34 - 43:39
    farklı gagalı kuşlardan oluşan,zamanının en iyi koleksiyonunu elinde bulundurduğu halde
  • 43:39 - 43:43
    Onların hangi adadan geldiklerini yazmayı akıl edememişti
  • 43:43 - 43:48
    bu yüzden,bunun ona,şimdilik bir faydası yoktu
  • 43:48 - 43:54
    ve kaplumbağalara gelince:45 yetişkin,Beagle'ın güvertesine çıkartıldı
  • 43:54 - 43:57
    fakat bunların hepsi yendi
  • 43:57 - 44:04
    kabukları güverteden denize atıldı ve sonsuza dek kayboldu
  • 44:04 - 44:13
    Bir daha buraya geri dönemeyen Darwin,serçe gagalarının ve kaplumbağa kabuklarının gerçek sırrını asla öğrenemeyecekti
  • 44:13 - 44:24
    Fakat Alaycı Kuşları incelerke, evrimin, bir anlık görüntüsü beliriverdi
  • 44:24 - 44:29
    1859'da,Galapagos'tan ayrıldıktan 24 yıl sonra
  • 44:29 - 44:34
    Charles Darwin'in kitabı, "Türlerin Kökeni" nihayet yayımlandı
  • 44:34 - 44:38
    Bu kitap dünyayı sonsuza dek değiştirdi
  • 44:38 - 44:43
    ölümüne kadar,bir gerçeğe sıkı sıkıya bağlı kaldı
  • 44:43 - 45:20
    Galapagos adaları onun görüşlerinin kanıtı, "Türlerin Kökeni" kitabının da kaynağıydı
  • 45:20 - 45:31
    Dev kaplumbağalar eski denizcileri o kadar etkiledi ki, bu adalara onların adını verdiler
  • 45:31 - 45:37
    Yağlı etleri korsanların,yağma için enerji kaynağıydı
  • 45:37 - 45:48
    Kabuklarında,dünyanın en büyük gizeminin ip uçları vardı
  • 45:48 - 45:56
    Fakat,bir kaplumbağa için hayat basittir
  • 45:56 - 46:00
    Son yağmurlar onları,Alcedo yanardağının üzerindeki yeşil çayırlara çekiyor
  • 46:00 - 46:36
    sadece beslenmek için değil,aynı zamanda üremek için de...
  • 46:36 - 46:42
    Dişiyi baştan çıkarmaya çalışıyor
  • 46:42 - 46:53
    herşey zamanla
  • 46:53 - 47:00
    bu eski tören bize kalıcılığı hatırlatabilir
  • 47:00 - 47:09
    ancak bu saf gerçeklikten başka birşey olamaz
  • 47:09 - 47:15
    Bu kaplumbağa yavrularının kabukları biraz farklı olabilir
  • 47:15 - 47:22
    bu onlara,bu adada hayatta kalabilmek için biraz daha iyi bir şans tanıyor
  • 47:22 - 47:31
    Bu kadar ağır hareket eden ve bu kadar uzun yaşayan bu hayvanlar dahi değişiyor
  • 47:31 - 47:39
    İnsanlar bu adalara ayak bastıklarından beri,onlara bakış açımız da değişti
  • 47:39 - 47:41
    Galapagos,dünyadaki bir cehennem değildir
  • 47:41 - 47:53
    Evrimin canlı,yaşayan bir göstergesidir
  • 47:53 - 47:58
    Burada,bu küçük dünyanın kendi içinde
  • 47:58 - 48:01
    büyük gerçekliğe biraz daha yaklaşmış gibi görünüyoruz
  • 48:01 - 48:05
    Bütün sırların SIRRI
  • 48:05 - 48:15
    Yeni canlıların bu dünyada ilk ortaya çıkışı
  • 48:15 - 48:17
    Gelecek bölümde
  • 48:17 - 48:24
    Galapagos adalarının,değişimin temel güçleri tarafından nasıl şekillendirildiğini keşfedeceğiz
  • 48:24 -
    Geçmiş,Bugün ve Gelecek
Title:
Galápagos: Las Islas Que Cambiaron El Mundo - Islands That Changed The World 2/3 HD [15 Subtitles]
Description:

Series de historia natural explorando las islas Galápagos, situadas 1.000 kilómetros fuera de la costa de América del Sur.

En el siglo 16, la primera persona en la historia escrita que pisó las islas Galápagos, el obispo de Panamá, las consideró un lugar infernal. No encontró agua y dos de sus hombres y diez de sus caballos perecieron.

A través del tiempo, este archipiélago se convirtió en el inhóspito refugio de piratas y balleneros, pero a medida que más personas llegaron a las Islas Galápagos, comenzaron a verla desde una perspectiva completamente nueva.

En 1835, Charles Darwin se topo con dichas islas se convirtió en el catalizador de una revolución que transformaría nuestra comprensión de la vida en la Tierra.

Desde caza de cormoranes subactuáticos no voladores a las tortugas gigantes cortejando en el borde de un volcán activo, con una expresión en la cara oculta de Galápagos, revelando por qué es una muestra fascinante de la evolución.

Natural history series exploring the Galapagos Islands, which lie 1,000 kilometres off the coast of South America.

In the early 16th century, the first person in recorded history to set foot on Galapagos, the Bishop of Panama, deemed it a hellish place. He found no water and two of his men and ten of his horses perished.

Through time, this forbidding archipelago became the haunt of pirates and whalers, but as more people came to Galapagos, they began to see it in a whole new light.

In 1835, Charles Darwin's brush with these islands became the catalyst for a revolution that would transform our understanding of life on Earth.

From flightless cormorants hunting underwater to giant tortoises courting on the rim of an active volcano, a look at the hidden side of Galapagos, revealing why it is such a fascinating showcase for evolution.

more » « less
Duration:
48:55
Amara Bot added a translation

Turkish subtitles

Revisions