İbrahim Halil Baran'ın Mazlumder Kürt Forumu Konuşması.

Yaklaşık 15 yıl önce sanıyorum

İslamcılıktan, siyasal İslam'dan istifa etmiş bir adam olarak

ve son 10 yıldır da İslamcı organizasyonların düzenlediği ilginç bir çalışmaya

iştirak etmemiş bir adam olarak konuşuyorum.

Fakat hep aklımda da bir soru vardı. Acaba çok şey kaybettim mi? Şu an aslında bir arpa boyu ilerlemediğimizi, ilerlemediğinizi görüyorum ve bir şey kaybetmediğim için seviniyorum. Tekrar çünkü konuşma fırsatım olacak.

İslamcılıktan ayrıldıktan sonra doğal olarak onun karşıtı sosyalist taraflarda, kürt sosyalist camianın içerisinde yer aldığımızda da benzer sıkıntıların olduğunu gördük. Fakat onlar öyle sanıyorum sizden çok daha ileri düzeydeler

bundan dolayı söyleyeceklerim sert olabilir size sert gelebilir, bunu üstünüze alının ve gocunun.

Tamam

Şimdi İslamcıları temel olarak bir işte ümmet devletinden falan bahsederlerdi

sosyalistlerde enternasyonel ülkeleden işte ezilenlerin artık olmadığı falan hayal ülkeden ütopyadan bahsederler ve nedense bunu hep kürtlere bahsederler.

Ya da büyük ihtimalle bizim gibi mazlum milletler vardır onlara da benzer şeyleri söylüyorlardır.

Ayrıca bir Türkçü düşünce de vardır Türkiye'de.

Onlarda işte ebedi müddet bir devletten falan bahsederler.

Dersiniz ki işe nasıl başlayacaksınız? Şu anki Türkiye ondan sonra Turan ülkeleri vs falan

Müslümanlar ümmet devletini kurmak için yine Kürdistanı yok sayarak kürdistandan başlayarak

sosyalistler yine kürdistanı yok sayarak bir böyle enternasyonel bir devlet falan fikri ortaya koyarlar ama

kimse kusura bakmasın artık Kürtler bunu yutmuyor.

Kürt sorunu nedir? Kürtler kendi vatanlarında nasıl sorun addedilebilirler?

Bir bunu birkez tartışmak lazım.

Mesele nedir? İşte Kürtler diyorlar ki Kürdistan meselesidir fakat kimse bunun içini de açma cesaretini göstermiyor

Kürdistan meselesi nedir?

4 tane ülke var, aslında 7 tane ülkeye bölünmüşler kürtler

bu 4 tanesinin sınırlarını kaldırmadan bilmem ne yapsak şöyle bir çözüm

kürtler de bu dili kullanmaya başladılar. Bağımsızlıktan falan bahsedenler 80'lerde.

Eee nedir bunun karşılığı şu arkadaşlar:

İran, Irak, Suriye ve Türkiye Kürdistan'da işgalcidir.

Bunu lütfen Türkiye'nin bir parçası olarak Kürdistan'ı konumlandırmış olan beyninizden çıkarın, Nijerya olarak düşünün.

Hindistan'da bir yer olarak düşünün.

Arakan'a nasıl bakıyorsanız Kürdistan'a da öyle bakın.

Gazze'ye nasıl bakıyorsanız Cizre'ye biraz öyle bakın.

Gazze işgal altındadır da Cizre değil mi?

Ramallah'ta mıyız Lice'de miyiz belli değil.

Ama bizim bu kadar işte sorundan falan haberimiz yoktu.

Ne yapalım? 80 yılda size bize yapmış olduğunuz zulmü anlatmanız için mi bekleyelim?

Kürtler temel olarak bir siyasal akıl oluşturdular.

Özellikle son 30 yılda bu PKK ile ortaya çıktı.

Daha önce de benzer siyasal akıllar kurulmuştu.

İşte Seyyid Rızalar, Ko.... ağrı isyanları

onun öncesinde azadinin Şeyh Said isyanı.

Kürtler aslında bir şeyi deniyorlar.

İslamcılıkla geliyorlar olmuyorlar, hilafet devletiyle geliyorlar olmuyorlar, işte herkesin eşit olduğu bilmem... O da olmuyor.

Peki siz ne öneriyorsunuz?

Buraya çıkan herkes, Kürt meselesinde söz söyleme hakkını kendisinde bulan herkes PKK'ye atar.

30 yıldır var şöyle falan filan. E abi 10 tane 20 tane çözüm biliyorum ben.

Son 10 yılda hiç değilse 20 kez değiştirdiler: konfederalizm bilmem ne oldu şöyle oldu demokratik özerklik...

Ben kendim bir DTK delegesiyim.

Birçok saçma noktası olmasına rağmen ısrarla o projeyi ortaya koyuyorlar.

Bunun karşılığında AKP ne öneriyor?

Bunun karşılığında Müslümanlar ne öneriyor?

Bunun karşılığında sosyalistler ne öneriyor?

Ortada tek bir öneri var mı ya? 10 yıldır AKP iktidar.

Bir tanesi çıkıp ya şu sorunu şöyle çözmek gibi bir niyetimiz var demedi ya.

Var mı böyle bir şey? Yok.

Ama işte PKK şiddetten besleniyor. Evet beslenir. Siz bu çözümsüzlük dilini sürdürdüğünüz sürece

siyasal Türk aklına intisap ettiğiniz sürece, ona dahil olduğunuz sürece PKK şiddetten de beslenecek, PKK vazgeçerse Kürtler yine bir örgütle yine şiddet uygulayacaklar.

Ki ben bunu da şiddet olarak görmüyorum.

Evet askerler ölüyor, evet gerilla da ölüyor bu karşılıklı bir çatışmadır bir savaştır.

Ama PKK sivilleri öldürmüyor. Ya da başka problemler geliyor ardısıra.

Hamas'ın İsrail'de yaptığının aynısını yapmıyor İstanbul'da.

Şimdi Türkler sürekli bir egemen bu arada Türkten kastım da siyasal akıl olarak Türkler.

Bu jestte Kürtler var, Türk kökenliler var Çerkezler var Bulgar göçmenler var herkes var.

Türkler sürekli bir kendilerini egemen bir dile hapsediyorlar ve Kürtleri de öyle görüyorlar.

Çünkü bu temel dünyanın içerisinde Kürdistan müstemleke Kürtler de Türklerin tebaasıdır.

Biz Kürtler bunu reddediyoruz.

Kürtlerin tümü bunu reddediyor. Kürtlerden kastım ne?

Bir siyasal akıl olarak Kürtler. PKK bir Kürt siyasal aklıdır.

Hizbullah son manifestosuyla Kürdistan olduğunu söyleyen şeyler söylüyor. O bir siyasal akıldır.

Kemal Burkay PSK hareketiyle bir Kürt siyasal aklıdır.

Ama kimse kusura bakmasın AKP'nin içerisindeki Kürt milletvekilleri Türk siyasal aklının devamıdır.

Türktürler. Kürtler adına bir talepleri olanlar çıksınlar Kürdistan kanaryaları sevenler derneğini kursunlar,

o zaman hakikaten Kürdistanî olurlar.

Böyle bir ayrımı yapmak gerekiyor.

Ben artık kendimi tanıtmaktan anlatmaktan yoruldum.

Babamın yırtılan şalvarını mı anlatayım? Başından alınan başlığını mı anlatayım?

16 yaşında bir yerlerimize job sokanların şuan bir bakanın müsteşarı olduğunu mu anlatayım?

Hakikat komisyonları mı kuruldu?

Yüzleşme komisyonları mı kuruldu?

Latin Amerika'da bunlar yapıldı. Konfigciler epey çalıştılar işte yüzleşme komisyonları

Ruanda da bile yapıldı ya. 80 yıldır hiçbir şey olmadı 80 yılda Türkiye Cumhuriyetinin Kemalist sistemi 80 yıl inkar ederek Kürtleri bir şekilde elinde tuttu.

Şu an neo Mü'minler ve aynı zamanda neo Kemalistler bu sefer kabul ederek oy alıyorlar.

Nedir mesela? 10 yılda değişen bir şey var mı? Evet ben artık daha çok korkmadan Kürt olduğumu söylüyorum.

Ama kusura bakmayın. Bu, bu sürecin doğurduğu bir korkusuzluk değil.

Bu artık hiçbir şey kaybetmeyeceğimin göstergesi olarak bende zuhur ediyor.

Zeynep Gazali'nin zindan hatıralarıyla duygulandığınız dönemde Diyarbakır cezaevinde Leyla Zana'lar tecavüze uğruyordu.

Kürt kadınlarının rahimlerinden jobla bebekleri alınıyordu.

Siz bunu duymadınız. Burnunuzun dibindeydi.

Dersim'de ekmek karnesiyle 1999'da ben Dersim'e gittim. Ekmek karnesiyle ekmek aldım.

Gıda ambargosunun olduğu dönemde siz ne tarafa ekmek gönderiyordunuz?

Bir iki husus var: sürekli BDP'nin bölgede aldığı oydan falan bahsediliyor.

Evet ama bu hesap yanlış. Kürtler adına bir talep olarak talep isteyenler arasından BDP'nin aldığı oy hesaplanmalı.

AKP'nin içerisinde olup AKP'ye oy veren adına hiçbir talebi olmayan Kürtler var. Nereye koyacaksınız?

Kemalistler Şeyh Said'e gerici, bölücü diyorlardı da bugünki sistem PKK'lilere zerdüşt ve bölücü demiyorlar mı?

Kınayıcının sizi kınamasından korkmayın.

Dürüst olun.

Hakikati ortaya koyun ve bunun üzerinden bir çözüm geliştirin.

Çözüm için aynı dili konuşmamız lazım.

Bizim kuzey dediğimiz yere siz doğu diyorsunuz.

Bizim kuzey Kürdistan dediğimiz yere siz doğu Türkiye diyorsunuz.

Güneydoğu diyorsunuz. 1941'mi 44 coğrafya kongresiyle Anadolu'nun sınırı Sivas'tan alınıp Van'a götürüldü.

Siz hala bu tekrarı yapıyorsunuz.

AKP'ye Kemalist deyince kızıyorlar. İslamcılara siz de artık kemalistsiniz deyince kızıyorlar

1923'te kurulan Kemalizmin 2023'te 100. yılını kutlamayı akıl eden kim var?

Bu bir sorun. Bu bir tanımlama.

Ben buyum demek bu.

Kürtler bir milletten bir siyasal varlıktan alınıp

kültürel folklorik bir öğeye dönüştürülmeye çalışılıyorlar. Bunu dille yapıyorlar dil kaybı olabilir.

İrlanda'da İrlandaca bir edebiyat yok. İskoçya'da bir İskoçyaca edebiyat yok. İskoç diliyle bile bir edebiyat yok.

İngilizce düşünüyorlar ama hala bağımsız İskoçya'dan bahsediyorlar.

Kürtçe bitebilir ama Kürtler yine bundan bahsedecektir. Bu bir coğrafya. Bu coğrafyaya göre bir insan şekillenmesi vardır.

Bir ruh şekillenmesi vardır.