-
(Gerilim müziği)
-
Allah kahretsin.
-
Allah kahretsin!
-
Rüya ne olmuş? Nabzı atıyor mu?
-
Nabız yok.
-
Alaz...
-
Ambulans çağıralım!
-
Olmaz bizim de başımız derde girer.
-
-Ya saçmalama! Ambulansı arayın!
-Ne diyeceğiz polise?
-
Niye buraya geldik biz?
-
-Alaz lütfen gidelim. Alaz gidelim.
-Gitmemiz lazım... Arabaya geç.
-
-Hadi Rüya kalk.
-Ya saçmalamayın!
-
Saçmalamayın!
Onu bu şekilde burada bırakamayız!
-
Rüya, vicdan yapmak için çok geç artık,
hadi gitmemiz lazım.
-
-Alaz, olmaz!
-Hadi Rüya!
-
-Alaz olmaz!
-Geç, geç, geç!
-
-Geç.
-Olmaz!
-
(Gerilim müziği)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Güvercin kuğurduyor)
-
(Gerilim müziği)
-
Buradaydı ya! Ben kendi kulaklarımla
duydum, Melek buradaydı!
-
Melek! Melek!
-
Rüya...
-
...Melek nerede?
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Korkma. Şimdi seni Neslihan
teyzenlere bırakacağım, tamam mı?
-
Orada Serhan sana hiçbir şey yapamaz.
-
Ben bir çare bulana kadar...
-
...konuşmayacaksın,
ağzını bile açmayacaksın, tamam mı?
-
-Ama Rüya abla?
-Kızım bir sus!
-
Sen konuşmazsan hiçbir şey olmayacak!
-
Serhan.
-
(Gerilim müziği)
-
(Elif) Melek neredesin ablacığım?
-
Bak biz geldik buradayız.
-
Melek!
-
Nereye sakladınız çocuğu?
-
Annen nerede? Ne yaptınız Melek'e?
-
Rüya nerede Melek? Şapkası burada.
-
(Melek) Hayır bırak beni!
-
Hayır bırak beni bırak!
-
Bağırma sakın bağırma!
Arabaya bindireceğim seni!
-
Serhan nerede olduğunun
farkında mısın sen?
-
-Bir kendine gel, Yamanlar burada!
-Tamam, korkma seni bir yere götüreceğim.
-
-Hadi arabayla gezeceğiz. Hadi gel.
-(Elif) Melek neredesin?
-
Tamam, tamam sen git ben
burayı idare edeceğim.
-
Bu çocuk ikimizi birden
bitirecek sana söyleyeyim.
-
Tamam canım tamam.
-
Korkma gitti. Sen yeter ki...
-
...ağzını açma, tek kelime etme olur mu?
-
Bu kadar ileri gittiğine
hiçbir şekilde inanamıyorum.
-
Asıl ben neye inanamıyorum
biliyor musun? Hâlâ şaşırmamıza.
-
Çünkü bu hayatta hiç
kimse değişmiyor. Kimse!
-
Ne bileyim bu kadarı da çok fazla.
-
Bu kadar yapmaz dedim.
-
(Gerilim müziği)
-
Hah.
-
Geri al geri. Ben çıkayım sen girersin!
-
Ben dedim sana uzaklaşmamıştır diye.
-
Ben dedim sana buradadır diye,
çünkü yapmadı şovunu.
-
Daha şov yapacak,
çünkü öyle bir adam bu.
-
Sen bir dur, sakin ol ben bir konuşayım.
-
-Sen konuşmuyorsun bu adamla.
-Güven lütfen! Güven sakin!
-
-Sen dur, sakın!
-Bir dakika!
-
-Çık lan dışarı konuşacağız!
-(Neslihan) Sakin Güven sakin!
-
Sen insan mısın lan?
-
Sen insan mısın (Bip)!
-
Güven hayır!
-
-Melek?
-Yaman?
-
-Koş ayır şunları, çocuk çok korktu!
-Bırak çocuğu!
-
(Kavga ediyorlar)
-
Çek ellerini!
-
-Bırak ne olursun!
-Öldürürüm lan seni!
-
-Hayır, hayır, hayır!
-(Bip)!
-
-Baba! Baba dur!
-Öldürürüm seni!
-
Ya baba ne yapıyorsun sen?
-
Ya ne oluyor burada?
-
Tebrikleri kabul ediyorum Yaman Aliciğim.
-
Baban güzel haberleri almış da canım.
-
Lan!
-
(Gerilim müziği)
-
Aşağılık herif! Aşağılık herif!
-
Aşağılık herif!
-
-Yapmayın sakın.
-Ya ne oldu, baba ne yaptı?
-
Serhan yine Serhanlığını yapmış!
Kandırmış anneni!
-
-Ya ne yaptın yine?
-Sakın!
-
-Ya ne yaptın söylesene?
-Tek bir kelime etme! Çek git buradan!
-
Seninle sonra konuşacağız!
-
Tabii ki sonra konuşuruz.
Nasıl olsa çok uzun zamanlarımız olacak.
-
Değil mi benim canım sevgili karıcığım?
-
Lan!
-
(Güven) (Bip)! Ulan öldürürüm seni!
-
Ama benden boşanmak bu sefer o
kadar kolay olmayacak canım!
-
-Ah!
-Hayır Güven!
-
(Güven derin nefes veriyor)
-
-Baba ne yaptın sen?
-(Neslihan) Serhan!
-
(Hep bir ağızdan) Baba! Baba!
-
-(Hep bir ağızdan) Baba! Baba!
-(Neslihan) Tamam, dokunmayın!
-
Tamam yaklaşmayın, dokunmayın!
Ambulans çağırın hemen!
-
Serhan buradayım.
-
Hemen ambulans istiyoruz.
-
(Gerilim müziği)
-
(Ambulans sireni çalıyor)
-
(Ambulans sireni çalıyor)
-
(Neslihan) Serhan bende misin?
Serhan, Serhan!
-
Buradayım.
-
-Şuuru açık. Tansiyonu kaç?
-60’a 40
-
Hipotansif.
-
Elimi sıkmaya çalış.
Serhan elimi sıkmaya çalış.
-
Sık elimi canım.
Serhan sıkmaya çalış elimi.
-
(Ambulans sireni çalıyor)
-
Bir şey yok mu...
-
Hissediyor musun?
-
Hissediyor musun bunu?
Bacaklarını hissediyor musun Serhan?
-
Serhan!
-
Kuadriplejik.
-
Spinal şok geçiriyor. Hastaneye haber
verin, ona göre hazırlansınlar.
-
Serhan buradayım canım.
-
(Ambulans sireni çalıyor)
-
Buradayım merak etme.
-
Öldüresiye dövdü ya gözümüzün önünde.
-
Manyak mıdır nedir ya!
-
Babasına çekmiş işte,
babası da Yaman gibi yabani!
-
(Gerilim müziği)
-
Alo, bir suç duyurusunda
bulunmak istiyorum.
-
Babam az önce evimizin
bahçesinde saldırıya uğradı.
-
Güven Aydın. Şikayetçiyiz.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Ambulans sireni çalıyor)
-
Sahte değilmiş o nikah.
Tuzak kurmuş annene, tuzak!
-
-Baba sakin olur musun lütfen!
-Sakin falan olamam ben!
-
Bir de kalkmış soyadını vermiş.
Annen Neslihan Taklacı olmuş artık!
-
Lan senin adından ne hayır gelmiş
o aileye, soyadından gelsin!
-
-Senin soyadın batsın ulan!
-Baba sakin ol lütfen!
-
Bak, bak, bak!
Çekil lan aradan fırsatçı (Bip)!
-
İnsan değilsiniz lan siz!
(Korna çalıyor)
-
-Baba ne olursun sakin ol.
-Sakin olmam! Olamam ben!
-
Zaten sakin olabilseydim...
-
...bu (Bip) bu hâle gelmeyecekti!
-
(Ambulans sireni çalıyor)
-
Yalnız kötü vurdu boynunu ya!
-
Elimde kalacak diyordum kaldı sonunda!
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
(Telefon çalıyor)
-
(Telefon çalıyor)
-
Yaman ben, Melek'i güvene
alıp geliyorum hemen yanına.
-
Büyük ihtimalle ben gelene kadar hastane
polisi babanı gözaltına almış olacak.
-
Yetişemezsem panikleme, tamam mı?
-
Polislik bir durum yok.
-
Ya sen onu çok sevdiğin
kardeşlerine anlat.
-
Şikayetçi olmazlarsa ben de
hiçbir şey bilmiyorum!
-
Ya...
-
-Tamam kapatıyorum ben.
-(Şebnem) Pardon, pardon.
-
Melek'i biz bırakabiliriz.
Rüya ablası onu götürür geri.
-
Yaklaşma çocuğa, bas geri.
-
Aa...
-
Tatlım sen kafanda ne kuruyorsun?
Ya da...
-
...bizimle ilgili ne
düşünüyorsun bilemiyorum ama...
-
...Melek, Rüya ablasıyla
misafirliğe geldi bize.
-
Dilediği zaman da gelebilir.
-
Değil mi? Kapımız ona her zaman açık.
-
Ya?
-
O yüzden mi evde nereye
saklayacağınızı şaşırdınız?
-
Bas bas bağırıyordu çocuk,
kurtarın beni diye.
-
Ne?
-
Ne saçmalıyorsunuz?
-
Bu çocuk her ne biliyorsa...
-
Sen o kızınla her ne saklıyorsan...
-
...ben onları hepsini teker teker
bulacağım Şebnem.
-
Ve biliyor musun? Bir dahakine bu kapıdan
içeriye sizi tutuklamaya geleceğim.
-
Duydun mu Rüya beni? Tekrar görüşeceğiz!
-
-Aa.
-Gel bir tanem.
-
(Gerilim müziği)
-
(Kapı kapandı)
-
Rüya...
-
...duydum diyor.
-
Nasıl duydu?
Kapı mı dinliyor bu kadın, anlamadım.
-
Bilmiyorum anne.
-
Ama kız polis ve bu işin
peşini bırakmayacak.
-
Polis.
-
-Üstelik Yaman'a âşık.
-Tabii ya!
-
-Yaman'ı kaçıranları bulmadan durmayacak.
-Hişt!
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Hoppa!
-
Korkma, artık kimse
sana zarar veremeyecek.
-
Elif ablan şimdi sobeleyecek
onları, tamam mı?
-
Bakalım şimdi, ne konuşma var.
-
(Rüya ses) Anne ne oluyor?
-
Ya delirdin mi sen, ne arıyorsun?
-
(Gerilim müziği)
-
Anne ne yapıyorsun?
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
O ne?
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Allah kahretsin!
-
Melek'im bak ben elimden geleni yapıyorum.
-
Ama sensiz başaramam.
-
Anlat bana lütfen? Ne oldu?
Ne istiyorlar senden?
-
Ne biliyor onlar?
-
Tamam bir tanem, sıkıntı yok korkma.
-
Şimdi seni güvenli bir yere alalım...
-
...sonra ikimiz baş
başa konuşuruz olur mu?
-
(Gerilim müziği)
-
(Neslihan) Şuuru açık. Kuadripilejik.
-
Bacaklarını ve ellerini oynatamıyor.
Tansiyonu 60'a 40
-
Büyük ihtimalle spinal şokta.
Damar yolu açın hemen!
-
Geç, geç, geç!
-
-Baba...
-Geliyorum. Müsaade edin çocuklar.
-
-Çocuklar bir müsaade edin!
-(Güven) Neslihan hemen alsınlar!
-
Tomografi alsınlar.
Ameliyathaneyi hazırlayın geliyorum!
-
Sakın! Sakın uzak dur! Anne bak sakın!
-
Bu adam babama dokunmayacak, tamam mı?
Güvenlik yok mu?
-
-Polis yok mu? Alın şu adamı buradan!
-Alaz saçmalama!
-
Babanı al götür buradan.
-
Ben nereden bileceğim yarım bıraktığı
işi ameliyat masasında bitirmeyeceğini!
-
-Oğlum...
-Ben senin oğlun değilim lan!
-
Bu adamı bu hâle soktun ya, ben onun
oğlum ve sen ona dokunmayacaksın!
-
Git buradan!
-
Beğensen de beğenmesen de...
-
...şu anda bu ameliyatı yapabilecek
en iyi cerrah benim burada!
-
Her şeyin en iyisi sensin zaten.
-
En dürüst insan, en başarılı doktor...
-
...annemin en çok sevdiği adam!
-
(Duygusal müzik)
-
En sevdiği oğlunun babası.
-
Ben en iyisini istemiyorum ki anne.
-
Ben sadece babamı istiyorum.
-
(Duygusal müzik)
-
-Başka doktor bul.
-(Neslihan) Tamam canım tamam.
-
Başka doktor bul.
-
Tamam, tamam.
-
Sen hiç merak etme.
-
Tamam geçecek, geçecek. Hiç merak etme.
-
Her şey yoluna girecek.
Sakin ol birazcık.
-
Hişt tamam, korkma.
-
Yaman git babanı bul çabuk canım.
-
Hemen Okan Hoca'yı bulun!
Şenay Hoca'yı da bulun!
-
(Duygusal müzik devam ediyor)
-
Evimin içine kadar girmiş kadın.
Dinleme cihazı takmış!
-
Delireceğim. Ne zaman koydu,
ne duydu, ne dinledi?
-
Resmen polis tepemizdeymiş.
-
Hepimizi inceliyordu zaten.
-
Seni, beni, Yaman'ın
çevresindeki herkesi.
-
-Hakkımız da dosya bile yapmış.
-Ne?
-
Ne dosyası Rüya?
-
Konuşsana, anlatsana. Niye kerpetenle
alıyorum lafları ağzından?
-
Ne yazıyor, tam olarak ne var o dosyada?
-
Eşref amcanın cinayeti,
babamın intiharı...
-
...Yaman’ın kaçırılması, dayım.
-
Üstünü örtüp devam etmeye
çalıştığımız bütün pislikler, her şey!
-
(Gerilim müziği)
-
Allah kahretsin.
-
Yaman'ın...
-
...polis âşığı eksikti hayatımızda.
-
Melek’i aldı gitti.
-
Ne yapacağız?
-
En azından Melek artık güvende.
-
Serhan istese de ona ulaşamaz artık.
-
Rüya...
-
...polis aldı çocuğu.
-
Eninde sonunda onu konuşturacak.
Ben bittim.
-
Bittim.
-
Yine Serhan'a bir şey olmayacak.
-
Yine olan bana olacak.
-
Ama yok.
-
İzin vermeyeceğim.
-
Ben yanarsam...
-
...onu da yakacağım.
-Nereye?
-
O küçük beyinli dayının...
-
...Serhan’a gönderdiği videoyu
bulup onu yok etmem lazım!
-
Yoksa sadece...
-
...beni polise teslim
ettiğinle kalacaksın canım.
-
O deccal Serhan yine ortalıkta dolaşacak.
-
Hadi sen de hazırlan hastaneye götüreyim.
-
Biraz Yaman'ın yanında ol.
-
Yani çok fazla şüphe çekme üstüne.
-
Rüya...
-
...eğer işler yolunda gitmezse...
-
...hiçbir şey bilmiyorsun.
-
Hiçbir şey duymadın, tamam mı?
-
Doğuma ne kadar kaldı?
-
Bana biraz daha sabretmen gerekecek.
-
(Müzik)
-
Ee, Özge...
-
...Güven'i hapse göndermekle
tehdit edince...
-
Sevgilini kurtarmak için babamı bir
tiyatro oyununa dâhil ettin yani?
-
Dalga geçer gibi.
-
Öyle olmadı Çağla.
-
Baban istedi Güven'den bunu yapmasını.
-
Yani ben ne kadar borçluysam
Güven'e, baban da borçluydu!
-
Asi'yle Alaz'ın hayatını
kurtarmak içindi.
-
Güven kendini riske atıp
Zafer Demirhan'ı uyandırmaya çalıştı.
-
Yine ulvi bir amaç için yapmış doktor.
Ne yaptıysa tabii.
-
Ne söylememi istiyorsun Alaz?
-
Baban beni kandırıp benimle evlenmiş
burada Güven'i mi kötüleyeceğim şimdi?
-
Babam tam da kendinden bekleneni yapmış.
-
Şaşırdık mı? Hayır!
-
Çünkü her zamanki gibi
krizi fırsata çevirmiş.
-
Çünkü benim babam bu.
-
Ya...
-
Allah kahretsin ama bu benim babam!
-
Ve ben bunu değiştiremem anne.
-
Karşılığı bu mu peki?
Bunu mu hak etti adam?
-
Ne yapalım, sevinelim mi?
Ya sen bizden ne duymak istiyorsun?
-
Hişt... Tamam canım.
-
Ya yeter ben çok yoruldum!
-
Tamam kuzum.
-
Ece sakın ağlama.
-
Babam için ağlamaya değer mi ki zaten?
-
Eminim ölse annem sevinirdi.
-
Hadi canım kalk bakalım.
-
Hastane polisiyle konuştum.
-
Emniyete ben götüreceğim sizi.
-
Elif kasıtlı değildi.
-
Yaman birisi şikâyet etmiş.
-
-Ve bil bakalım kim.
-Buyurun benim.
-
-Ya Alaz saçmalama!
-Hişt!
-
Ne yapmaya çalışıyor bu çocuk?
-
Ne oluyor?
-
Alaz, babamı polise şikâyet etmiş.
-
İyi yapmış.
-
Çağla git konuş şu çocukla,
saçmalamasın lütfen.
-
İnan benim umurumda bile değil.
-
Tam da tahmin ettiğim gibi. Gidelim.
-
Delirteceksiniz beni.
-
(Gerilim müziği)
-
Anne ağla ya ağla, çekinme hiç.
-
Babamın hâline ağlayacağına,
o giden adamın arkasından ağla istersen.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Yaman durumu nasıl?
-
Ameliyatta.
-
Melek nerede?
-
Melek artık güvende.
-
Biz de kapıdayız. Acele et.
-
Aa, hasta mı bu ya?
-
Yaman, Rüya anlattı bana.
-
Şok oldum gerçekten yani.
-
İnanamıyorum ya,
olabilir mi böyle bir şey?
-
Hayır bir de sen de uymuşsun bu kadına.
-
Şu hâle bak, helak oldu ağlamaktan.
-
Çocuk gelmiş,
Rüya ablasının yanına kaçmış...
-
Ne yapalım, açmayalım mı kapıyı?
-
Almayalım mı? Aldık içeriye gönlünü
eğlendirmeye çalışıyoruz. Ama yok!
-
Yok, bundan sonra yapmayız
biz iyilik falan.
-
-Suçsa iyilik yapmak, yapmayız.
-Yeter!
-
Ne yeter Rüya, ne yeter?
-
Bak sen benim kızımı asla hak etmiyorsun.
-
Yazık. Çok yazık benim kızıma.
-
Özür dilerim güzelim,
gerçekten çok özür dilerim.
-
Yaman geliyor musun kaçalım mı biz?
-
Şey güzelim...
-
...Alaz babamı şikâyet etmiş,
bizim bir emniyete gitmemiz lazım.
-
-İfade verip geleceğiz.
-Hak etti.
-
İşte sen gel de bunu Alaz'a anlat.
-
Neyse sabah olanlar için özür dilerim.
-
Geldiğimde uzun uzun konuşuruz.
-
Gerçekten çok özür dilerim senden.
-
Dileme.
-
Kimseden özür dileme.
Senin hiçbir suçun yok.
-
Çok yakında her şey
yoluna girecek, tamam mı?
-
Hadi bekletme babanı.
-
(Gerilim müziği)
-
-Ne işi var bunun burada?
-Kimin?
-
Müşteri kızım.
Velinimet, ne yapalım kovalım mı kızı?
-
-Sen de takma kafana ya!
-Vallahi ben söyleyeyim...
-
...biraz daha böyle bakmaya devam
ederse takarım kelebeği haberin olsun.
-
Civciv Bey.
-
Artık görmüyorsun beni?
-
(Cesur) Ne istiyorsun lan?
Ben haraç falan vermiyorum, unuttun mu?
-
Unutamıyorum lan. Ben unutsam Zübeyir abi
unutturmuyor. Kafama kafama vuruyor.
-
-İşim var Yakup. Bas git!
-Ha, iş demişken...
-
...çok kaptırma bence bu ara işe
kendini, kaptırırsın kız arkadaşını.
-
-Dua et yanında ben vardım.
-Ne diyorsun lan sen?
-
-Çağla Hanım anlatmadı mı?
-Ne anlatacak lan Çağla bana?
-
Lan, lan vay (Bip) Be!
-
İkimiz arasında bir sır
kalsın istemiş demek ki.
-
Ben de söylemeyeyim o zaman.
-
Yakup gevreme! Senin o dilini
düğümler boğazına sokarım!
-
Senin ne sırrın olacak
lan benim sevgilimle?
-
Tamam lan tamam uzatma.
Geçen gece eve bıraktık hepsi bu!
-
Şimdilik.
-
-Ulan seni (Bip)!
-Cesur dur sakin ol! Ne oluyor burada?
-
Kokuyor Tolga kardeş.
Kaybetmekten korkuyor.
-
Yakup bak bir dahakine senin bacağına
değil kafana sıkarım o mermiyi!
-
Cesur yapma bak konuştuk bunu.
Bela istemiyorum burada, tamam mı?
-
Verin, verin hadi.
-
Hadi alın bunu gidin, tamam mı?
-
Ha şöyle ya! Tadımızın kaçmasına
ne gerek var değil mi?
-
Hişt iyi olan kazansın.
-
-(Bip) lan!
-(Tolga) Cesur.
-
(Asi) Ya ne oluyor ne oluyor?
-
-Ne oluyor?
-Ah ulan Çağla! Ah ulan Çağla!
-
Alo prenses sen sabahtan beri
benim telefonumu niye...
-
Prenses ağlıyor musun sen?
-
-Ne oldu?
-Ne olmuş?
-
Tamam, tamam geliyoruz hemen.
-
Ne diyor?
-
-Güven Doktor, Serhan'ın üstünden geçmiş.
-Ne?
-
Ameliyata almışlar, hastanedelermiş.
Hadi yürü!
-
Nasıl ya? Ne olmuş?
-
Nasıl, ne olmuş, ne bileyim! Hadi yürü!
-
-Teşekkür ederim canım.
-Afiyet olsun.
-
O kadar yoruldum ki Şebnem.
-
O kadar yoruldum ki.
-
Asla vazgeçmiyor.
-
Ne olursa olsun bir yolunu bulup
her şeyi berbat ediyor.
-
Şu ameliyattan sağ salim çıksa bari.
-
Boş versene ya.
-
Beter olsun.
-
Çocuklar ne olacak peki?
-
Sonunda onlar üzülecekler.
-
Çocukların babası olduğunda da
ne hâli varsa görsün diyemiyorsun ki.
-
Ali'yle Alaz'ın arası
daha yeni toparlanmıştı.
-
Nasıl davranacağımı da bilemiyorum.
-
Ama tek bildiğim şey
Serhan'a bir şey olursa...
-
...bir daha asla araları düzelmez.
-
Güven de hapse girer.
-
Delireceğim, düşünmekten delireceğim.
-
Kötüye hiçbir şey olmaz arkadaşım.
-
Serhan gibiler hepimizi gömer.
-
Hatta çıkarır tekrar gömer.
-
Sen korkma.
-
(Müzik)
-
Senin de birazdan ifadeni alırlar.
Benim şimdi biraz işim var.
-
Sen bir dur şurada.
-
Ne yapmaya çalışıyorsun sen?
-
Derdin ne senin?
-
Neyin peşindesin?
-
Melek nerede?
-
-Sana ne?
-Ne demek sana ne ya?
-
Melek artık güvenli bir yerde,
merak etme.
-
Bana bak Elif, bak sana uyum, senin
gazına geldim gittim Rüya'yı da dağıttım.
-
Nasıl toparlayacağım inan ki bilmiyorum.
Bak, benim canımı sıkma.
-
Melek gelmiş oraya, onları ziyaret etmiş,
onlar da misafir etmişler, bu kadar.
-
Sen de yedin yani?
-
Sen de yedin ne demek?
-
Burada Rüya'dan bahsediyoruz.
-
Kızın evine giriyorsun, kızı dinliyorsun,
sonra kızı suçluyorsun.
-
Ne yapmaya çalışıyorsun sen?
-
Beni kışkırtmaya mı çalışıyorsun?
-
Benim derdim sevgilim dediğin o kızın
sana gerçek yüzünü göstermek.
-
Ben Rüya'yı zaten çok iyi tanıyorum.
-
Bana bak, eğer bunları kıskançlıktan
falan yapıyorsan...
-
Yaman!
-
Saçmalama!
-
Ben senin tanıdığın o eski kız çocuğu
değilim artık!
-
Sadece işimi yapmaya çalışıyorum!
-
Ne oluyor burada?
-
Selçuk Amir'im.
-
(Hüzünlü müzik)
-
(Gerilim müziği)
-
Allah kahretsin ya! Parmak izi mi kaldı?
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Hayır ben gerçekten merak ediyorum
derdini amirim.
-
Hani bana desin ki ben şunu düşündüm,
şundan böyle davrandım.
-
Bunu kurdum, o yüzden bunu düşündüm.
-
Hani bana açıklasın yani
anlatabiliyor muyum?
-
Ya da hiç yormasın hiçbirimizi...
-
...itiraf etsin esas derdini.
-Neymiş benim derdim Yaman, söyle?
-
Ya beni konuşturma Elif.
-
Konuş konuş, konuşuyorsun zaten,
devam et, söyle ne diyeceksen.
-
Sen de sen.
-
Mesela Rüya'yı kıskanıyorum de,
ona uyuz oluyorum de.
-
Doğruyu söyle ama boşu boşuna
beni kız arkadaşımdan işkillendirme ya.
-
-Boşu boşuna mı?
-Evet.
-
Ya ne yapmış olabilir Rüya,
ne yapmış olabilir?
-
Yani gidip de çantasına
dinleme cihazı koyacak kadar...
-
...evinin önünde pusuya yatacak kadar
ne yapmış olabilir sana?
-
Var bir bildiğimiz.
-
-Biz de polisiz, değil mi?
-Elif!
-
Yeter!
-
Ben sadece Yaman'ı korumaya çalışıyorum
Selçuk abi.
-
Beni neden korumaya çalışıyorsun
kızım sen?
-
Benim bilmediğim bir şey var mı amirim?
-
-Bilmediğin bir şey yok.
-Hah.
-
(Selçuk) Ama haklısın.
-
Elif'in derdi başka belli ki.
-
(Selçuk) Bazı şeyleri fazla
kişiselleştirmiş.
-
Bu yüzden de saçmalıyor.
-
(Gerilim müziği)
-
Sen çık. Biz biraz yalnız konuşalım.
-
(Selçuk) Zafer Demirhan gibi
tehlikeli bir adamın yanında...
-
...iki sene tek bir hata yapmamış polisin
iki günde düştüğü duruma bak! Bravo sana!
-
Gerçekten bravo!
-
Bu mu senin gizlilik anlayışın?
-
Ya sesleri duyunca ne yapacaktım?
O an bir karar vermek zorundaydım amirim.
-
Sıkıntı şu ki sen o kararları
aklınla değil, duygularınla veriyorsun.
-
Ve bu yüzden her şeyi
daha da mahvedeceksin.
-
Kusura bakma bana başka çare bırakmadın.
-
Seni bu dosyadan alıyorum.
-
Ya lütfen. Bak avucumdalar şu an,
çok az kaldı.
-
(Selçuk) Çekiliyorsun dedim Elif,
konu kapandı.
-
Ya bu kadar yaklaşmışken,
bu kadar içlerindeyken...
-
Sıkıntı da o zaten, fazla içlerindesin.
Kararım kesin.
-
Seni sadece bu dosyadan almıyorum.
Bir süre de zorunlu izne çıkıyorsun.
-
-Selçuk Amir'im...
-İtiraz istemiyorum!
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Şey...
-
Ceketimi unuttum da içeride.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Kapı vuruldu)
-
Ceketimi unutmuşum da.
-
Teşekkürler.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Hah.
-
Baba! Baba!
-
-Baba!
-Tamam, bağrışmayın.
-
Uyandırmayın babanızı.
Yoğun bakıma mı geçiyor?
-
-Evet Neslihan Hoca'm.
-Tamam.
-
-Hadi, biz de bakalım.
-Tamam.
-
Nedir hocam durum?
-
Neslihan Hoca'm sizin de tahmin edeceğiniz
gibi ameliyat oldukça zorlu geçti.
-
Zaten şu anda zamanlama olarak da
kritik saatlerin içerisindeyiz.
-
Sizden elimizden gelen her şeyi
yaptığınızı bilmenizi istiyorum.
-
Peki, riskli bir durum var mı?
-
Her şey yolunda gitse de
tabii bunu uyanmadan bilemeyiz.
-
Bir ihtimal, küçük bir ihtimal de olsa
yürüyemeyebilir.
-
Peki, eğer...
-
-(Ece) Anne...
-Eğer yürüyemezse...
-
Ameliyat nasıl geçmiş?
-
Çok iyi geçmiş, babanız gayet iyi,
merak etmeyin.
-
Çok teşekkür ederiz hocam,
ben sonra sizinle tekrar konuşurum.
-
Çok iyi geçmiş, hiçbir şey yok,
bir sıkıntı yok.
-
Neden normal odaya değil de
yoğun bakıma götürüyorlar?
-
Çünkü ameliyattan çıktı çocuğum.
Normal işleyiş bu.
-
Yoğun bakıma götürecekler,
nereye götürecekler?
-
Sakin olun, hiçbir şey yok,
bekleyeceğiz.
-
Çıktı mı ameliyattan?
-
Çıktı, iyi geçmiş.
-
Vay be.
-
O ne demek öyle ya?
-
Vay be ne?
Hoşuna gitmedi mi Rüya?
-
Ne demek istiyorsun sen,
ben yani şimdi anlamadım?
-
-Ben...
-Sen ne düşünüyorsan kendine sakla bence.
-
Hiçbirimiz kaldıracak durumda değiliz.
-
Üstelik baban bizim dedemizi öldürmüşken.
-
Sen katil babanı korumaya çalıştığın
günleri unuttun herhâlde?
-
-Bizim babamızı yargılayacak son insansın!
-Çağla!
-
Ne oluyor?
-
Çok üzüldüğünüz için
böyle konuştuğunuzu düşünüyorum.
-
Ne biçim konuşmalar bunlar?
-
Yeter!
-
Hadi biraz hava almaya, hadi!
-
Hadi!
-
Hassas bir dönem.
-
Özür dilerim.
-
(Hüzünlü müzik)
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Baba.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Nasıl, ameliyat bitti mi?
-
Durum ne?
-
Bitti.
-
İyi geçmiş.
-
(Yaman) Ama...
-
...yürüyemeyebilirmiş.
-
(Gerilim müziği)
-
Sana benziyorum, değil mi?
-
Demiştin ya bana...
-
...ben tanıyorum bu öfkeyi.
-
Bu öfke seni...
-
...ya hapse...
-
...ya da mezara götürür diye.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Sen yüzünü sevdiğine dön çocuk.
-
Kurtuluş orada.
-
Ama sen...
-
...bir kere bile dönüp bakmadın anneme.
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Eğer bir saniye baksaydın
annemin gözümün içine...
-
...içindeki yabani diz çökecekti
aşkının önünde.
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
(Yaşam destek cihazı çalışıyor)
-
Sana kötü bir haberim var baba.
-
Aşk bu değilmiş.
-
Şimdi sen annene âşık olduğum için
yaptım bütün bunları diyeceksin ama...
-
...yemezler.
-
Çünkü ben aşkı biliyorum.
-
Tanıdım onu.
-
Annem...
-
Annem ne yapacak baba şimdi sensiz?
-
Eğer sen hapse girersen...
-
...annem seni hiçbir zaman sevmeyecek,
farkındasın değil mi?
-
Sen değiştirmek istedin beni.
-
Ben tam değişmeye başlamışken...
-
...tam sana benzemeye çalışırken...
-
İnsan hiç değişmez mi ya?
-
Hiç mi şaşırtmaz baba?
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Bir şey soracağım sana.
-
Değdi mi?
-
Annemi sensiz bıraktığına?
-
Beni sensiz bıraktığına?
-
İçindeki yabaniyi dışarı saldığına
değdi mi baba?
-
(Alaz) Düştün bu hâle...
-
...oynadığın oyuna değdi mi?
-
Değdi, evet.
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Eğer ben o oyunu oynamasaydım...
-
...benim yerime o evde...
-
...bugün o adam oturuyor olacaktı.
-
(Yaşam destek cihazı çalışıyor)
-
Kimse benim çocuklarıma
babalık yapmaya kalkamaz.
-
Sen bize babalık yapsaydın keşke.
-
Alaz.
-
Sizden asla vazgeçmeyeceğimi söylemiştim.
-
Anneme haber vereyim.
-
Doktorunu çağırsın.
-
(Hüzünlü müzik)
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Amirim, Caner Soysalan'ın
mezar açma izne geldi savcılıktan.
-
Tamamdır.
-
Pandora'nın Kutusu açılıyor.
-
Hadi bakalım.
-
Hişt! Geçmiş olsun, iyi misin?
-
Teşekkürler.
-
Nasıl, iyi, değil mi?
-
Yani, iyi gibi.
-
Allah şifasını versin.
-
-Teşekkürler.
-Ya aklım almıyor.
-
Güven Doktor
nasıl böyle bir şey yapar ya?
-
Yaptı ama hem de gözümüzün önünde.
-
Yani normalde de kontrollü biri.
-
Baban kim bilir neler yaptı diyorsun.
-
-Yani.
-Cesur!
-
Cesur ya!
-
Allah Allah! Tamam, diyen gitti.
-
Bir anlatın bakayım, ne oldu ya?
-
Hadi gel.
-
(Müzik)
-
(Gerilim müziği)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
-Ne yapıyorsun ya sen burada?
-Kapat! Kapıyı kapat!
-
Sana söyledim ya, şu Serhan'ın
dayına çektirdiği videoyu bulup...
-
...hemen benim silmem lazım.
-
Yoksa polisin eline geçerse bu
gerçekten biterim ben.
-
Serhan kurtulur yine bu işten.
Ama ben bu işi tek başına yapmadı kızım.
-
Bunu tek başıma yapmadım.
-
Sen dışarıda bekle, tamam mı?
Eğer biri gelirse bana haber ver.
-
(Şebnem) Hadi.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Yuh! İnanamıyorum ya!
Resmen tuzak mı kurmuş annene?
-
Demin ne diye o kadar tantana
yaptınız o zaman?
-
Baban bildiğin taklaya getirmiş
Neslihan teyzeyi.
-
Cesur, yeter artık ya!
-
Buraya bana destek olmaya mı geldin
yoksa beni yargılamaya mı?
-
Hele sen hiç yargılayamazsın.
-
Lan babanı da yargılayamayacaksak
kimi yargılayacağız oğlum biz?
-
Oğlum, bak, benim canımı sıkma,
yürü git şuradan!
-
-Alaz!
-Ne Alaz, ne?
-
Kalk! Ben burada bunun olmasını
istemiyorum, yürü git! Ya kalk!
-
-Alaz!
-Alaz, yapma ya!
-
(Yaman) Alaz!
-
Ya derdin ne oğlum?
Sıkıntın ne senin yine?
-
Senin baban içeriden çıkmadığı sürece
benim hiçbir derdim yok.
-
Asi, al götür şunu,
elimde kalacak yoksa.
-
Yabanilik ata sporumuz diyorsun.
Benlik bir sıkıntı yok hadi, hadi.
-
Alaz!
-
Oğlum bak, senin o ciğeri beş para
etmez baban yüzünden...
-
...benim babam hapse girecek.
-
Derdin ne senin benimle hâlâ?
-
Bizim babalarımızın bitirmediğini
biz bitirelim diyorum, hadi!
-
Hadi, hadi!
-
Defol lan!
-
Alaz, bir bana bak! Alaz, bana bak!
Bana bak, gözüme bak!
-
Bana bak, bir kendine gel!
-
Pişman olacağın şeyler yapma, tamam mı?
Bak, hele de Yaman'a sakın.
-
Sakin ol, kendine gel.
-
Onun tarafındasın.
-
Ya!
-
Alaz!
-
Sen dikleniyorsun bir de!
-
Ya benim babam ölüyordu, babam!
-
Karşımıza geçip böyle üstten
konuşamazsın!
-
Cesur, al götür şunu, lütfen.
-
Ya sen ne istiyorsun ya?
-
Ne istiyorsun bu adamdan,
söyler misin bana, ne istiyorsun?
-
-Tamam ya, tamam, bir sakin.
-Ya bırak!
-
Bırak dedim!
Sen de onu haklı buluyorsun işte!
-
Herif badem gözlü oldu iyi mi?
-
(Gerilim müziği)
-
Ne yapıyorsun ya sen, ne oluyor?
-
Asi, beni yalnız bırak, git!
-
Hiçbir yere gitmiyorum,
sen de kendine geliyorsun.
-
Asi, tarafın belli zaten, git!
-
Ne tarafı ya,
ne tarafından bahsediyorsun?
-
Asıl sen hangi taraftasın, bir uyan.
-
Kim için kırıp döküyorsun,
neden bu kadar alınıyorsun?
-
(Asi) Bak, babanın kim olduğunu
unuttuysan hatırlatayım sana.
-
Hani şu anneni yıllarca ilaçla
uyutan baban.
-
Şimdi de numarayla nikâhlayan baban.
-
-Asi, zorlama beni.
-Sen zorluyorsun ama.
-
-Bak, anlamıyorsun.
-Ne anlamayacağım lan?
-
(Bip) mıyım ben? Anlıyorum tabii ki de.
Tamam baban...
-
Ne babam, ne?
-
O herif pisliğin teki bile olsa
benim babam!
-
Ama sen bunu anlayamazsın.
Neden biliyor musun?
-
-Çünkü benim annemle babam yok, değil mi?
-Aynen öyle.
-
Doğru, haklısın, benim babam yok.
-
Ama seninkine baktıkça
şükrediyorum yok diye.
-
(Gerilim müziği)
-
(Bağırıyor)
-
(Yaman) Rüya.
-
Senin ne işin var burada?
-
Hiç.
-
(Şebnem) Rüya, yok, bulamadım.
-
(Gerilim müziği)
-
Ne yapıyorsun o Serhan'ın odasında?
-
Serhan'ın hazırladığı medikal listeleri
vardı da, yok, bulamıyorum.
-
Neyse ya, çocuklar bulur,
çok önemli değil. Hadi tatlım.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Anne, ne oldu, ne dedi doktor?
-
Kesin bir şey olmuş.
-
Ali gelsin anlatacağım her şeyi size.
-
(Yaman) Anne.
-
Çocuk haberler pek de iyi değil.
-
Ne oldu, babama bir şey mi oldu benim?
-
(Neslihan ) Sakin ol tatlım,
sakin oluyoruz hepimiz.
-
Doktor babanı muayene etti.
-
Ama almış olduğu darbe düşündüğümüzden
çok daha ciddi bir darbeymiş.
-
(Neslihan) Yani görünen o ki...
-
...babanız tekerlekli sandalyeye
bağlı kalabilir.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Öldüreceğim o doktor bozuntusunu!
-
-Alaz!
-Alaz!
-
Bırak!
-
Oğlum o zaman babamı hapse değil,
ameliyata yollayacaktın.
-
-Ali!
-Babamın başına gelenler benim suçum mu?
-
Evet, senin suçun, senin şımarıklığın!
-
Lan senin baban dövdü babamı,
ben mi dövdüm?
-
-Ben de şimdi oğlunu döveceğim, az kaldı!
-Gel lan, gel!
-
-Alaz! Çocuklar!
-(Ece) Abi!
-
Yapmayın!
-
Başına gelen her şeyin suçlusu baban!
Ne yaptıysa da kendine yaptı!
-
Yapmayın dedim!
-
Şu durumda yapmayın bari!
-
(Hüzünlü müzik)
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
(Yaşam destek cihazı çalışıyor)
-
Şebnem.
-
İyi misin?
-
Ne yapıyorsun kız?
Bırak elimi, bir gören olacak.
-
Serhan, hepsi yalandı, değil mi?
-
Neslihan'dan hiçbir zaman vazgeçmedin.
-
Tebrik ederim bu arada,
tekrar evlenmişsiniz.
-
Şebnem.
-
Şu an hiç sırası değil.
-
Rüya kontrol altında mı?
-
Sustu mu?
-
Ya o kız...
-
...Melek...
-
...o?
-
Güvende.
-
Ha, güvende.
-
Onun güvende olup olmaması
umurumda bile değil.
-
Biz güvende miyiz?
-
Merak etme, ben her şeyi hallettim.
-
(Serhan) Ne yaptın?
-
Melekçiğim, hiçbir şey yemedin.
Meyve suyunu içmek ister misin?
-
Resim de mi çizmek istemiyorsun?
-
Fazlasıyla endişeli, çok korkmuş.
-
İhtiyaçları haricinde kimseyle
iletişim kurmak istemiyor.
-
O da sadece işaret diliyle.
-
Ne kadar sürer bu durum?
-
-Çok uzun sürebilir.
-Anladım.
-
Yapacak bir şey yok.
Onu ayarladığımız yeni yurda götürün.
-
-Soysalan Vakfına mı?
-Hayır, hayır.
-
Melek için yeni bir yurt ayarlandı.
-
Sosyal Hizmetlerden gelen bir personel
size eşlik edecek.
-
Ayrıca çocuğun yerini hiç kimse bilmesin.
-
Hiç kimse.
-
Melekçiğim resim de çizmiyorsak
biraz bahçeye çıkalım mı?
-
Bak hava çok güzel.
-
Biraz gezeriz, olur mu?
-
Hadi.
-
Hadi.
-
(Duygusal müzik)
-
Nasıl olur?
-
Bir yanlışlık vardır mutlaka Neslihan.
-
Alaz duydun mu oğlum,
yürüyemeyeceksin diyorlar.
-
Tut kaldır beni oğlum, hadi. Kızlar?
-
-Baba yapma böyle.
-Kızlar üzülmeyin.
-
Tamam, merak etmeyin yavrum,
ben yürürüm, hadi.
-
Tutun, abinize yardım edin,
hep birlikte babanızı ayağa kaldırın.
-
-Yavrum bir şey yok...
-Serhan ne olur.
-
-(Neslihan) Lütfen.
-Neslihan.
-
Ben yatağa bağlı yaşayamam.
-
(Duygusal müzik)
-
-Öyle deme ne olur.
-Alaz.
-
Tut elimden oğlum.
-
Hadi kaldır beni.
-
Baba.
-
-Kaldır beni.
-Baba sakin ol lütfen.
-
-Çek.
-Ne olur sakin ol baba.
-
-Serhan yapma canım.
-Kaldır beni!
-
Sakin, sakin canım.
-
Tamam baba sakin ol lütfen.
-
Allah'ım ben ne suç işledim?
-
Sakin canım, lütfen.
-
(Kadın) Neslihan Hoca'm.
-
Hastane polisi ifade için bekliyor,
ne zaman diyeyim?
-
Hemen gelsinler.
-
Babamı bu hâle o adam soktu.
-
Hepimiz şikâyetçiyiz, şahidiz.
-
Biraz daha beklesinler,
ben geleceğim. Siz söyleyin.
-
Sevgiline bir şey olmasın diye
babamı ikna edeceksin, değil mi?
-
Peki bizi nasıl ikna etmeyi düşünüyorsun?
-
Alaz sen ne diyorsun? Şimdi kardeşlerini
alıyorsun ve hemen eve gidiyorsun.
-
Baban iyileştiği zaman eve gelecek.
-
Ba-babam eve mi geliyor?
-
Evet.
-
Baban evde kalacak. Hepimiz
ona en iyi şekilde bakacağız.
-
Hadi çocuklar, babanız çok yoruldu. Hadi.
-
Hadi bakalım.
-
Hadi.
-
Çocuklar.
-
Feride ablanıza bir türlü ulaşamıyorum.
-
Evdeyse ya da aranızdan birine ulaşırsa
mutlaka beni aramasını söyleyin.
-
Tamam mı?
-
-Tamam.
-Alaz bir dakika, sen bekle.
-
Ban canım, çok üzgünsün, biliyorum.
-
Ama ne olur bu kızgınlığını
abinden çıkarma.
-
Onun hiçbir suçu yok.
-
Biliyorum.
-
Senin de hiçbir suçun yok hayatım.
-
Biliyorum.
-
Çünkü hepsi sizin suçunuz.
-
Ben Yaman'la kardeş olmayı çok sevmiştim.
-
Siz...
-
...her şeyi mahvettiniz.
-
Alaz!
-
(Duygusal müzik)
-
Ben yapamıyorum anne,
ben Yaman'ın yüzüne bakamıyorum.
-
Olmuyor, ben böyle bir insan değilim.
Nefes alamıyorum artık.
-
Rüyacığım lütfen,
bak ben sana bir söz verdim.
-
Gideceğim, kendim teslim olacağım
kardeşin doğunca, tamam mı?
-
Lütfen sabret. Sadece kardeşini
sağlıkla kucağıma alana kadar...
-
...birazcık sabret.
-
Yaman geliyor, of!
-
Rüya ne olur topla, kendini topla.
-
Saklayabilirsin lütfen.
-
(Fısıldayarak) Sakın, lütfen.
-
(Gerilim müziği)
-
Annen canını sıktı, değil mi?
-
Boş ver, bizim her zamanki hâlimiz işte.
-
Sabahki mevzu mu yoksa?
-
Elif'in boş boş işleri işte.
Yok, Melek'i kaçırdılar...
-
...yok, evde tutuyorlar falan.
Sen bana da kızdın tabii.
-
Yok, kızmadım.
-
Niye? Ben olsam kızardım yani.
-
Ev basmalar falan, saçma sapan işler.
-
Bir tribi hak ettim bence.
-
Tamam, kızayım Yaman. İstiyorsan
trip atayım, ne yapayım, ne istiyorsun?
-
Ne yapsam olmuyor, anlamadım ki.
-
Güzelim bana söylemek istediğin
bir şey var mı?
-
Yaman git, ne bilmek istiyorsan
Elif'e sor.
-
-O sana hepsini anlatsın.
-Tamam, tamam. Dur.
-
(Gerilim müzik)
-
Demek beni...
-
...eve götüreceksin, öyle mi?
-
İstediğin bu değil miydi zaten?
Oldu işte.
-
Bu hâlde mi gidecektim?
-
Bunu planlamamıştım.
-
Bu hâlde olmasaydın
zaten dönemezdin Serhan.
-
Oyuna getirerek attırdığın o imzanın
esiri mi olacağımı sandın?
-
Sahi, planın neydi?
-
O adamı...
-
...çocuklarımın başına
baba diye getirmene izin veremezdim.
-
Baba diye mi?
-
Bu iş gerçekten de öyle oluyor mu?
-
Yani bir anne olarak çocuklarımıza, artık
bu sizin yeni babanız, diyebiliyor muyuz?
-
Keşke diyebilseydik bu arada.
-
O zaman pek çok kadın yanlış adamlardan
doğurdukları çocuklarının bedelini...
-
...bir ömür boyu
ödemek zorunda kalmazlardı.
-
O kötü babaları değiştirirdik,
biter giderdi.
-
Ama o işler öyle olmuyor.
-
Onların babası sensin.
-
Kimsenin yerine geçmek ya da
yerine geçirmek gibi bir niyeti yok.
-
Çünkü çocuklarımın babası sensin.
-
Ve bu hayatta çocuklarıma düzgün babalık
yapmanı en çok isteyen kişi de benim.
-
Senin iyiliğine ihtiyaçları var.
-
Senin iyi olmana ihtiyaçları var.
Senin iyi kalpli olmana ihtiyaçları var.
-
Bu çok mu zor Serhan?
-
Beni kötü olmaya sen zorladın.
-
Beni kapının önüne bir çöp gibi bıraktın.
-
Çünkü yapmadığın kalmadı.
-
Tek ayak üstünde
kırk tane yalan söyledin.
-
-Çevirmediğin dolap kalmadı.
-Tamam.
-
Al.
-
Belamı buldum işte, tamam.
-
Hem de sevgilinin elinden.
-
Tamam işte.
-
Bitti, kestin cezamı. Tamam.
-
(Serhan) Tamam, gözün aydın.
-
Gözün aydın Neslihan, şimdi mutlu musun?
-
Mutlu musun?
-
Sence?
-
Hayır, değilim. Ve rahat ol.
-
Bir daha hiçbir zaman mutlu olmayacağım.
-
Seni tebrik ederim, esas sen başardın.
-
(Neslihan) Ama kimse...
-
...benim verdiğim yanlış kararların
kurbanı olmayacak.
-
Eve dönmek istiyorsan
gereğini yapacaksın.
-
(Gerilim müziği)
-
Hasta ifade için hazır, buyurun.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Duygusal müzik)
-
Özür dilerim.
-
Çok özür dilerim.
-
Böyle davranmamam lazımdı,
sakin olmam lazımdı. Çok özür dilerim.
-
Serhan nasıl?
-
Telefonda anlattığım gibi.
-
Ben şimdi hastaneye giderim de
ben raporlara bakayım...
-
...belki yapılacak bir şey vardır.
-
Ben... Belki bir daha ameliyat etmem
gerekebilir.
-
Yani ben Alaz'la konuşurum, ameliyata
ben gireceğim derim, onu ikna ederim.
-
Bir şekilde hallederiz
ama ilk önce bir muayene şart.
-
-Güven...
-Ben onun elini kolunu bağlar...
-
...bir şekilde muayene ederim,
sen merak etme.
-
Güven!
-
Bir duralım.
-
Ne?
-
Ne, Neslihan ne durması?
Sen ne durmasından bahsediyorsun?
-
Tehdit etti, değil mi?
-
Tehditle geri çekti şikâyetini.
-
Bak Neslihan, ben senin için
bin yıl hapis yatarım...
-
...ama bu tehditlere
artık pabuç bırakmam.
-
Çünkü bu saçmalıklar artık benim
burama geldi, buradayım artık.
-
Tehdit etmedi.
-
Ne oldu o zaman, ne yaptı ki?
-
Ne yaptı ki biz duralım? Neslihan
biz daha yola çıkmadık ki...
-
-Çok yoruldum. Ben çok yoruldum.
-Müsaade et sana yardım edeyim.
-
Yapma bunu, bak ben...
-
...seni de çocukları da sırtlarım.
-
Lütfen bana bunu yapma.
-
Güven.
-
Çocuklar babalarına olanlar yüzünden
seni suçluyorlar, beni suçluyorlar.
-
Sanki babaları çok suçsuz.
-
Babalarını affetmeye hazırlar.
-
Serhan...
-
...hastaneden taburcu olduktan sonra
eve gelecek, evde bakılacak.
-
Gerçekten mi?
-
Neslihan...
-
...ne oluyor şimdi? Sen benden...
-
...bizden vaz mı geçiyorsun?
-
(Duygusal müzik)
-
Ben senden vazgeçmem.
-
Ben sana olan sevgimden de
asla vazgeçmem.
-
Ama bizden vazgeçiyorum.
-
Çok yorgunum, her şey çok karışık.
-
Durmak istiyorum.
-
Duralım. Bizim mutluluğumuz
başkalarının mutsuzluğu oldu.
-
Yapamam.
-
(Duygusal müzik)
-
(Duygusal müzik devam ediyor)
-
(Duygusal müzik)
-
(Gerilim müziği)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Alaz dış ses) "Neslihan,
benim güzel kızım.
-
Vedalaşmak için gücüm yoktu.
-
Çünkü seni, çocukları, ailemi
bırakıp gitmek hiç kolay değil.
-
Gidiyorum çünkü artık
güvende olduğunu biliyorum.
-
Sevdiğin, seni hak eden yanında.
Çocukları hep bir arada.
-
Artık kâbus bitti.
-
Etrafını çeviren yılanlardan
tek tek kurtuldun. Biri hariç.
-
Şebnem.
-
Ali'yi İlker,
kardeşin Caner'le kaçırmadı.
-
Ablasıyla birlikte yaptılar.
-
O kadını sakın eşiğinden içeri sokma.
Dikkatli ol.
-
Çok yakında o da cezasını bulacak.
-
Adalet yerini bulacak.
Sabret güzel kızım, çok az kaldı.
-
Sana daha önce anlatamadığım için
beni affet.
-
Hepimizin günahları
senin boynuna yük oldu.
-
Affet. Seni çok seviyorum güzel kızım.
-
Feride."
-
(Duygusal müzik)
-
Rüya burada ne oldu?
-
Önemli bir şey yok ama
rahatsız olduysan ben hemen toparlarım.
-
Rüya.
-
Gel, otur.
-
Beni rahatsız eden
tek şey ne, biliyor musun?
-
Senin bana böyle davranıyor olman.
-
Senin benden bir şey saklıyor olman.
Beni rahatsız eden şey bu.
-
Burada ne oldu?
-
Elif eve dinleme cihazı koymuş.
-
Sizi duydum falan deyince annem de...
-
Annen de dinleme cihazı olduğunu düşündü.
-
Elif'in duyduklarından
bu kadar mı korktu?
-
(Gerilim müziği)
-
Bak güzelim.
-
Eğer ben üzülürüm diye,
eğer ben kırılırım diye...
-
...bir ihtimal sinirlenirim, öfkelenirim,
yanlış bir şey yaparım diye...
-
...benden bir şey saklıyorsan...
-
...şu an söylemenin tam sırası.
-
Bak sen de biliyorsun,
ben çok fazla şey yaşadım.
-
Beni hiçbir şey yıkamaz. Hiçbir gerçek.
-
Ama tek bir yalan,
sevdiğimden, ailemden...
-
...kardeşlerimden gelen...
-
...tek bir yalan beni yıkar.
-
Darmaduman eder.
-
Ne olursun bak, ne olursun
Elif'i bana haklı çıkarma.
-
Söylemen gereken bir şey varsa,
sakladığın bir şey varsa söyle.
-
Lütfen.
-
(Kapı vuruluyor)
-
(Kapı yumruklanıyor)
-
Hayırdır kızım, böyle kapı mı çalınır?
-
(Kapı vuruluyor)
-
Rüya.
-
-Acil konuşmamız lazım.
-Ne oldu?
-
Sen...
-
...müsait değilsin, ben sonra uğrarım.
-Alaz ne oldu, söylesene.
-
-Babanla ilgili bir şey mi oldu?
-Onun durumu stabil.
-
Anlaşılan bundan sonra
hayatına yatarak devam edecek.
-
Bana kızgınsın, biliyorum...
-
...ama ben de çok üzgünüm lan.
-
Yani keşke elimde olsa da
değiştirebilsem.
-
Ama elimde değil işte.
-
Senin suçun değil ki.
-
Hiçbir zaman da olmadı.
-
O yüzden rahat ol. Bundan sonra...
-
...her ne olursa olsun
kendini asla suçlama.
-
Görüşürüz.
-
(Yaman) Alaz!
-
Alaz ne oluyor?
-
Alaz nereye gidiyorsun?
-
(Yaman) Alaz!
-
(Gerilim müziği)
-
Ya...
-
...ne oldu bu adama şimdi? Bulmaca
gibi konuştu ondan sonra da gitti.
-
Ne oluyor? Bana biriniz bir şey desin!
-
Bana biriniz bir şey söylesin!
-
(Mesaj geldi)
-
O kim Rüya?
-
Annem mesaj atmış.
Bugün geç gelecekmiş de.
-
Göstersene annen mi mesaj atmış.
-
Yaman saçmalama istersen.
-
Bak Rüya, gerçekten, bak gerçekten
sana son kez soruyorum.
-
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
-
Ben biraz uyuyup dinlensem olur mu?
-
Yok.
-
Eyvallah.
-
Ama bir şey söylemek istersen...
-
...ben buralardayım güzelim.
-
Yaman.
-
Seni seviyorum.
-
(Gerilim müziği)
-
(Kapı açıldı)
-
(Kapı kapandı)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Okan Hoca'm.
-
Ben tomografide de MR'da da
çok sorun görmüyorum aslında.
-
Tetkikler öyle Güven Hoca'm.
-
Ama maalesef Serhan Bey'in hareket ve his
kabiliyetinde herhangi bir düzelme yok.
-
Yok da yani şimdi raporlara baktığında
yürüyememesi için...
-
...hiçbir sebep yok.
-
Evet ben de şaşkınım.
Açıkçası hiçbir anlam da veremedim.
-
Hani gözümden bir şey mi kaçtı desem,
tabloyu siz de benim gibi yorumladınız.
-
Okan Hoca'm izniniz olursa
hastaya bir de ben bakabilir miyim?
-
-Tabii ki, müsaade sizin Güven Hoca'm.
-Sağ ol.
-
Serhan.
-
(Melodik şekilde kapı vuruluyor)
-
Geçmiş olsun.
-
Senin burada ne işin var?
-
Doktorunla görüştüm,
sen hâlâ yürüyemiyormuşsun.
-
-Kimin yüzünden acaba?
-Ben kavga etmeye gelmedim.
-
Duruma bir de ben bakayım istedim.
-
Olmaz. Çık dışarı.
-
Merak etme, çok fazla
vaktimizi almayacak.
-
Sen ne yapıyorsun?
-
Bakalım his kaybı var mı, ona bakacağım.
-
-Bunu hissediyor musun?
-Hayır.
-
-Hayır.
-Hissetmiyorsun.
-
Bunu hissediyor musun?
-
Saçmalama.
-
-Peki bunu hissediyor musun?
-Çık dışarı.
-
Oğlum sen yalan söylüyorsun.
Senin o ameliyattan sonra...
-
...yürüyememen
çok ama çok düşük bir ihtimal.
-
Ve ben de sana inanmadığım için...
-
...bir de senin
hareket kabiliyetine bakalım.
-
Derhâl odayı terk et! Ne yapıyorsun?
-
Lan bir de... Gel bakalım, gel.
-
-(Serhan) Saçmalama! Bırak!
-Gel, ayağa kalkalım. Hop!
-
(Serhan) Ne yapıyorsun, bırak!
-
-(Güven) Kalk!
-(Serhan) Bırak dedim!
-
-(Güven) Hadi bırakacağım seni.
-(Serhan) Bırak!
-
Zaten bırakacağım, ayakta duracaksın.
-
Güven! Ne yapıyorsun, bırak!
-
Al.
-
Güven!
-
-Ne yapıyorsun?
-Yalan söylüyor.
-
-Serhan gel canım.
-Sırf kendini sana acındırmak için.
-
Ben raporuna baktım, imkânı yok.
-
Bu ameliyattan sonra
yürümemesine imkân yok.
-
Yeter Güven!
-
Yeter!
-
Yine başını belaya sokacaksın
ve yine sebebi ben olacağım.
-
Yürüyemiyor, görmüyor musun?
-
-(Güven) Yalan...
-Git buradan!
-
-Yalan söylüyor.
-Git buradan!
-
Serhan. Serhan.
-
-Bak koluma gir, seni kaldıracağım.
-Neslihan...
-
...çık dışarı.
-Serhan lütfen, inatlaşmayı bırak.
-
-Seni yerden kaldıracağım.
-Neslihan çık dışarı!
-
(Serhan) Çık!
-
Artık bu hâlde sana daha fazla
rezil olmak istemiyorum!
-
Tamam canım, sen burada dur,
hasta bakıcıyı çağırıyorum.
-
Kimse yok mu?
-
Alaz çıktım geliyorum ben şimdi.
-
(Gerilim müziği)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Mekânda müzik çalıyor)
-
Ne oldu, Alaz oğlan
telefonunu açmıyor mu?
-
Sana ne lan?
-
Sen bunun afrasını tafrasını ne diye
çekiyorsun, ben anlamadım vallahi.
-
-Seni peşinden koşturuyor.
-Sana ne oluyor?
-
Telefonu önüne koymuşsun, prenses arasın
diye (Bip) gibi beklemiyorsun sanki.
-
-Evet, bekliyorum, sana mı soracağım?
-Sen de bana sorma o zaman mesela.
-
Asi, Alaz'a sinirlenip
hıncını benden çıkartma...
-
...vallahi kafamın tasını attırma benim.
-Sen ne diyorsun, ne?
-
Asıl sen neyin tribindesin?
-
Yakup kızı eve bıraktı diye
atar gider yapamıyorsun...
-
...acını benden mi çıkartıyorsun?
-Asi bak canım sıkkın zaten, yapma bak...
-
-Ulan bir işimiz de düzgün gitsin!
-Elleme!
-
(Bağırıyor)
-
Ne oluyor size, sabahtan beri
ikiniz de barut gibisiniz.
-
-(Bip) zekâlı, git yıka elini.
-Kestin mi?
-
Tamam, bırak sen, bırak,
elini yıka, ben hallederim.
-
Tamam, gel.
-
Ya Rabbi'm!
-
Asi.
-
Sen de Alaz'ı merak ediyorsan
canı sıkkınmış.
-
Serhan amcanın durumu çok iç açıcı değil.
-
Yürüyemeyecekmiş adam.
-
Neslihan teyzeyle konuştum.
-
Yürüyemeyecek mi?
-
(Müzik)
-
(Mesaj geldi)
-
(Asi dış ses) Seni anlamıyorum,
belki haklısın.
-
Ama acı çektiğini biliyorum,
merak ediyorum.
-
(Martı sesleri)
-
Geldi.
-
(Gerilim müziği)
-
Ne oluyor, neymiş annemle ilgili olan?
-
(Gerilim müziği)
-
Rüya.
-
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama...
-
...bilmek zorundasın,
çünkü sonrası büyük kaos.
-
Neyi bilmek zorundayım,
söyleyecek misiniz artık?
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Feride abla gitmeden bunu bırakmış.
-
Ama ben sana kısa bir özet geçeyim.
-
Annen.
-
Yaman'ı sadece dayın kaçırmamış.
-
Annen de bu plan dâhilmiş.
-
(Gerilim müziği)
-
Hayatımızı mahveden annenmiş.
-
Gerçekten hâlâ inanamıyorum ben buna.
-
Ben de ilk anladığımda
böyle nutkumu tutulmuştu.
-
Yani sonuçta Şebo, bizim Şebo, değil mi?
-
Yani niye hayatımızın içine etsin ki?
-
(Çağla) Her şey ortada işte.
-
Feride abla bu mektubu bırakıp kaçtığına
göre belli ki o bile korkuyor annenden.
-
Rüya, bir şey söylemeyecek misin?
-
Tamam şoktasın anlıyorum ama
bak Yaman'ı kaçırdı diyorum.
-
Sevdiğin adamın, bizim hayatımızın
içine etti diyorum.
-
Alaz, tamam sus, sus!
-
Niye sussun ya, niye susalım Rüya?
-
Çünkü biliyorum, tamam mı?
-
Biliyorum.
-
Ne, nasıl yani?
-
Bir dakika!
-
Sen ne zamandır biliyorsun?
-
Ben de yeni öğrendim.
-
Birkaç gün önce.
-
Ve bugüne kadar sustun?
-
Hiçbir şey yapmadın, öyle mi?
-
Yapamadım.
-
Yaman'ın yüzüne nasıl baktın peki?
-
Bizim yüzümüze nasıl baktın Rüya?
-
(Hüzünlü müzik)
-
Bak Rüya, 'okay' sustun.
Seni anlamaya çalışıyorum, tamam mı?
-
Yani bir sürü falsosu olmasına rağmen
benim babam için bugün aklım gitti.
-
Ama annenin yaptığı...
-
...ben buna susamam Rüya,
ben buna susamam.
-
(Gerilim müziği)
-
Hâlâ annemin en yakın arkadaşı ya o kadın,
her gün dibinde.
-
Annem yıllarca ölü gibi gezdi Rüya
annen yüzünden.
-
Cezasını çekecek.
-
Peki.
-
Polise gidip şikâyet edin o zaman,
tutuklasınlar annemi.
-
Ama tutuklanması gereken biri daha var.
-
Annemin suç ortağı.
-
Kimmiş?
-
Babanız.
-
(Gerilim müziği)
-
Yalan söylüyor. Bu nasıl bir iftira ya?
-
İftira değil.
-
Annem her şeyi anlattı.
-
Bakın, ben annemi ele veremedim.
Çünkü bir kardeşim olacak.
-
Yapamadım yani, hamile annem,
en azından kardeşim doğana kadar.
-
Ama sizi tutan bir şey yoksa gidin şikâyet
edin, benim üstümden de alın bu yükü.
-
Lütfen.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Ne saklıyorsunuz siz benden?
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Telefon çalıyor)
-
(Telefon çalıyor)
-
(Telefon ısrarla çalıyor)
-
Efendim Yaman?
-
(Yaman ses) Alo. Rüya.
-
İyi misin? Aklım sende kaldı da.
-
Evdesin, değil mi?
Bir geleyim göreyim mi seni?
-
(Yaman ses) Müsait misin?
-
Evdeyim.
-
Uyuyacağım ama uyandıktan sonra
seni arasam olur mu?
-
Yaman!
-
(Hüzünlü müzik)
-
(Elif dış ses) Bak etrafa!
(Geçiş sesi)
-
Senin ailen burası, bu masa.
Bu kadarız biz.
-
Bak, Cesur'a bak, Asi’ye bak.
Senin ailen burası.
-
Bu kadar senin ailen. Öyle altı yedi ayda
tanıdığın insanlar değil senin ailen.
-
(Geçiş sesi)
(Elif dış ses) Bak, sana son kez...
-
...söylüyorum. Bizim bizden
başka dostumuz yok, tamam mı?
-
(Geçiş sesi)
Öyle hayatına sonradan giren insanlara...
-
...güvenmemen lazım.
-
Yaman, bir kere hata yapan
bir daha yapar.
-
Ta ki iğnenin ucu onlara tekrar
dokunana kadar.
-
(Geçiş sesi)
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Alo.
-
Neredesin Elif?
-
Rüya, bak.
-
Şebo yalan söylüyor olmasın?
-
Emin miyiz?
-
Yalan değil.
-
Çünkü ben bunu ilk önce annemden
duymadım.
-
(Rüya) O küçük kız, Melek.
-
O söyledi.
-
Sonra ben tabii annemi zorlayınca
döküldü her şeyi.
-
Elif de bu yüzden peşimde.
-
Farkında bence, biliyor ama
ispatlayamıyor.
-
(Çağla) Ne yapacağız peki?
-
Yaman bunu öğrenirse bu defa
gerçekten öldürür babamı.
-
Önce benim elimde kalmazsa.
-
Alaz, nereye? Alaz, bir durur musun?
Ne yapıyorsun?
-
-Ya bir dur, bir düşünelim önce!
-Neyi düşüneceğiz Çağla?
-
Herif bizim hayatımızı (Bip)!
-
Sadece Yaman'ın değil bizim de,
çocukluğumuzu bitirmiş be!
-
(Gerilim müziği)
-
Şimdi annem o herifi eve getirecek!
-
(Alaz) Ve o herifin annemin
yüzüne bakacak ya!
-
Annem bunu hak ediyor mu?
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Rüya!
-
Rüya, bak!
-
İkisi de duyuyor musun beni,
ikisi de ceza çekecekler.
-
Alaz, adam yürüyemiyor ya.
Daha neyi çekecek, daha neyin cezası?
-
Bu hâlde hapse mi girsin, ne istiyorsun
ya sen, daha ne olsun istiyorsun?
-
Tamam, peki, polise gidelim, söyleyelim.
Ne değişecek peki?
-
Bunu söylemek kimin hayatını
değiştirecek, bir söyler misiniz bana?
-
Hepimiz bu (Bip) hayatı yaşamaya
devam edeceğiz!
-
(Çağla) Hiçbir şey değişmeyecek
hiçbirimiz için!
-
Hiçbir anlamı yok bunun.
-
Yaman için çok anlamı var ama Çağla.
-
Çok büyük anlamı var.
-
Alaz, Yaman'ın hayatında ne değişecek?
Babam geri mi verecek çocukluğunu?
-
Çocukluğumuzu geri mi verecek ya bizim?
-
(Çağla) Bunun kime ne faydası var ki?
-
Ben ne olacağını size söyleyeyim.
-
Yaman'ın gözü dönecek.
-
Siz daha o ikisini polise vermeden
gidecek cezasını kendi elleriyle kesecek.
-
Benim kadar siz de tanıyorsunuzdur
herhâlde.
-
Sonuçta boşuna Yabani demedik
bu adama, değil mi?
-
Susacağız.
-
Susmak zorundayız.
-
(Gerilim müziği)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Çağla ağlıyor)
-
(Hayri) Güven, oğlum erkencisin.
-
Öyle oldu Hayri Baba.
-
Kafa dağıtmam lazımdı, nereye
gideceğimi bilemedim, sana geldim.
-
Hayırdır?
-
Geçenki neşenden eser yok.
-
Yok.
-
Vuslat da başka bahara kaldı.
-
Tabii bir daha bahar gelirse.
-
Sana küçük bir çilingir sofrası
hazırlayayım ben.
-
Hayır.
-
Yemelik bir mesele yok abi.
-
Desene şişede balık olmak istiyorsun.
-
Boğulmak.
-
(Neslihan dış ses)
Hatırlıyorum ben bu yüzüğü.
-
Fakülteden beraber
çıktığımızda gezerken...
-
...antikacı dükkânının
vitrininde görmüştüm.
-
Adam da satamam,
onun sahibi var demişti, çok bozulmuştum.
-
(Güven dış ses) Tabii ki sahibi vardı.
-
Sen beğendin ya yüzüğü.
-
(Geçiş sesi)
(Neslihan gülüyor)
-
İşte tam da bunun için.
-
Ne?
-
Ben bu gülüş için...
-
...bu bakış için dünyayı yakarım.
-
(Geçiş sesi)
-
(Müzik)
-
(Elif) Yaman.
-
Ne oldu, niye çağırdın beni buraya?
-
Yaman.
-
Bir şey mi oldu?
-
Bak korkutuyorsun beni de söyle.
-
(Dalga sesleri)
-
Sen haklı çıktın Elif.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Hem de sadece Rüya'yla alakalı değil.
-
Hepsiyle ilgili haklı çıktın.
-
Alaz'la Çağla'yla.
-
Hatta belki de Ece'yle ilgili bile.
-
Arkamdan iş çeviriyorlar.
-
Yine.
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Hatta Rüya...
-
...dinleneceğini söyleyip
Alazlarla buluştu.
-
Ya bir insan...
-
...bir insan...
-
...kaç kere yeniden güvenebilir
sevdiklerine?
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Niye başa döndük ki yeniden?
-
Ve ben bu insanların hepsi için...
-
...ölürüm biliyor musun?
Yani sadece Rüya için değil.
-
Alaz için de, Çağla için de,
Ece için de...
-
...hepsi için ayrı ayrı ölürüm,
gözümü bile kırpmam.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Onların benden sakladığı hiçbir gerçek...
-
...arkamdan iş çevirmeleri kadar
acıtamaz canımı.
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Bekledim biliyor musun?
-
Hani biri gelir de dayanamaz
bana söyler diye.
-
Kimse bir şey söylemedi.
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Kendimi nasıl hissediyorum biliyor musun?
-
Beş yaşındaki Ali gibi.
-
Sanki yine kaybetmişim ailemi.
-
Sanki daha yeni kaybetmişim.
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
(Martı sesleri)
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
O yüzden sen söyle bana...
-
...ne saklıyorlar benden?
-
Neyin peşindesin sen?
-
(Gerilim müziği)
-
Elif, söyle bana.
-
Benim bilmediğim ne biliyorsun?
-
-Öğreneceksin ama benden değil.
-Elif!
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Bunu mu veriyoruz sahiden
bütün hastalara?
-
Yoksa Neslihan Hoca'nız emir mi çıkardı
bana eziyet edin diye, ha?
-
Ah.
-
Aa! Çocukluklarım geldi.
-
Rica ederim kaldırın bunu
burnumun dibinden.
-
Tamam. Bu nedir ya?
-
Bırakın bana işkence etmeyi,
eziyet etmeyi ya.
-
Aa!
-
Çocuklar merak etmeyin.
-
Eğmeyin öyle yüzünüzü.
-
(Serhan) Babanız iyi olacak.
-
Daha da iyi olacak. Tıbba inancım sonsuz.
-
Sen her türlü iyi olursun baba.
Her türlü yolunu bulursun.
-
Benim de buna inancım sonsuz.
-
(Gerilim müziği)
-
Çocuklar bir şey mi oldu?
-
Senin gibi bir babamız olmuş maalesef.
-
Yetmez mi?
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Telefon çalıyor)
-
(Telefon çalıyor)
-
(Telefon ısrarla çalıyor)
-
(Telefon ısrarla çalıyor)
-
Alo.
-
Baba, çıkmışsın, neden haber vermiyorsun?
-
(Hayri ses) Yaman, oğlum.
-
Ben Hayri.
-
Hayri Baba.
-
Ne oldu, babam iyi mi, neredesiniz?
-
Babam burada da
durumu pek iyi değil.
-
-Bir gelsen diyorum.
-(Yaman ses) Tamam.
-
Tamam, yakınım zaten ben Hayri Baba.
-
(Müzik)
-
(Müzik devam ediyor)
-
Çocuklar korkutmayın beni. Alaz, oğlum.
-
Senin oğlun olmaktan nefret ediyorum.
-
Kâbus gibi bir şeysin.
-
(Alaz) İnsan kurtulamıyor senden.
-
Ne yaparsam yapayım dönüp dolaşıp
yine hayatımı altüst ediyorsun.
-
Ne bu şimdi?
-
Kızım, ne saçmalıyor Alaz?
-
Yaman'ı sen kaçırmışsın baba.
-
Hem de annemin en yakın arkadaşıyla.
-
Şebnem ablayla.
-
(Gerilim müziği)
-
Nereden çıktı şimdi bu,
delirdiniz mi siz?
-
Rüya her şeyi anlattı.
-
Ne anlattı Rüya kızım, ne anlattı?
-
Delirdi herhâlde bu kız,
babasına benzedi herhâlde iyice.
-
Ya sus! Bir kelime daha etme!
-
Benim bu saçmalıkla hiçbir ilgim yok.
-
Seni dinlemekten, bahane uydurmandan...
-
...başkalarını suçlamadan bıktım ya.
-
Ya sana bugün bir şey olur diye
ben deliye döndüm.
-
(Alaz) Bütün pisliklerini yuttum.
-
Ne olursa olsun bu adam benim
babam dedim.
-
-Bütün yaptıklarını unuttum.
-Oğlum.
-
Korkma.
-
Bu sefer de susacağım.
-
Bu sefer de yutacağım, çünkü mecburum.
-
Bu hâlin yüzünden
babasına bir şey olur diye...
-
...ödü kopan kızın yüzünden,
Ece yüzünden...
-
...susmak zorundayım,
çünkü başka bir çarem yok.
-
Ama en acısı ne biliyor musun?
-
Bir daha Yaman'ın yüzüne bakamayacağım.
-
Ve biliyorum çok zoruna gidecek.
-
Ama ben Yaman'la kardeş
olmayı çok sevdim.
-
Ama sen her zamanki gibi...
-
...sevdiğim şeyi söküp aldın elimden.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Annemin yüzüne nasıl bakacağım ben ya?
-
Asi'nin yüzüne nasıl bakacağım ben?
-
Böyle konuşmaya devam edersen
asıl benim yüzüme bakamayacaksın.
-
-Oğlum.
-Oğlum?
-
Evet, senin oğlunum ben.
-
En kötüsü de bu işte.
-
Ben şeytanın oğluyum.
-
Serhan Taklacı'nın oğluyum.
Bu da bu benim lanetim işte.
-
İyi bir insan olabileceğime dair
bu son umudu da aldın ya elimden...
-
...sana sonsuz teşekkür ederim.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Bu söylediklerine pişman olacaksın.
-
Dedenizle ilgili de beni suçlamıştınız.
-
Ben haklı çıktım.
-
Yine ben haklı çıkacağım.
-
Çağla, Rüya yalan söylüyor kızım.
-
O da babası gibi hasta.
-
Çağla!
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Ah!
-
(Türk sanat müziği çalıyor)
-
Hayri Baba.
-
Bir saattir aynı durumda,
hiç kımıldamıyor.
-
Hayri Baba, sen bize en iyisi acı bir
kahve yap da babam kendine gelsin.
-
Tamam.
-
-Sağ olasın Hayri Baba.
-Sen de sağ ol.
-
(Türk sanat müziği çalıyor)
-
Baba.
-
Baba.
-
Oo!
-
Yaman.
-
Burası senin de mekânın oldu, ne güzel,
babadan oğula demek ki.
-
Benim mekânım oldu da...
-
...hiç haber vermiyorsun,
bırakmışlar seni.
-
Evet.
-
Bıraktılar.
-
Polis bıraktı.
-
Annen bıraktı.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Hah.
-
O kadar söyledim, aç karnına içme dedim
ama dinletemedim.
-
Sağ ol Hayri Baba.
-
Bana aç karnına içme diyene bak sen.
-
-Baba?
-Ha?
-
Hadi kalk, kahven geldi,
iç biraz, toparla kendini.
-
İç, iç, iç, hepsini iç.
-
İçeceğim be!
-
Yeter.
-
-Ben sana bir soru soracağım.
-Tabii baba.
-
Annen diyor ki eğer biz tekrar
beraber olursak...
-
...insanları mutsuz ederiz, diyor.
-
Sen mutsuz olur musun?
-
Tam aksine baba, ben mutlu olurum.
-
Aferin sana.
-
Hayri Baba.
-
Biz şey yapsak Neslihan'la tekrar
beraber olsak...
-
...seni mutsuz eder miyiz Hayri Baba?
-
Yok canım, olur mu öyle şey?
-
Şimdi bak, kaç olduk?
Hayri Baba, sen, ben, üç olduk.
-
-Berabereyiz.
-Berabereyiz, üç üç.
-
Bize bir kişi daha lazım.
-
Pardon, çok özür diliyorum,
sizi rahatsız ediyorum.
-
Hemen bir şey sorup,
hemen yalnız bırakacağım.
-
Şimdi ben eğer sevdiğim kadınla...
-
Ki bu sevdiğim kadın da şey oluyor
benim oğlumun annesi.
-
Oğlum da burada. Merhaba de.
-
-Merhaba. Kusura bakmayın.
-Aferin.
-
Ne diyorduk? Ben sevdiğim kadınla
beraber olsam mutsuz olur musunuz siz?
-
Yok, değil mi?
Çok teşekkür ediyorum.
-
Afiyet bal...
Rahatsız ettim, özür dilerim.
-
-Dört olduk, gidiyoruz haber veriyoruz.
-Baba, dur, ne olursun otur.
-
Oğlum ben nereye oturayım?
-
Ben nereye durayım?
-
Serhan annenin evine geri taşınıyormuş ya,
ben nerede durayım oğlum?
-
Nasıl dayanayım ben böyle bir şeye?
-
Haklısın baba, tamam.
-
Hayri Baba, sen dayanır mıydın
böyle bir şeye?
-
-Asla dayanamam.
-Al işte.
-
Budur.
-
Baba, ne olursun içme daha fazla.
-
Alın, alın, al. Al en sevdiğim.
Sevdiğim her şeyi alın, al.
-
(Hüzünlü müzik)
-
Belki de bizim kaderimiz de budur baba.
-
Belki de bizim kaderimiz,
sevdiğimiz herkesi kaybetmektir.
-
Ne oldu lan?
-
Bir şey yok ya, boş ver.
-
Ne oldu oğlum, Yaman?
-
Babam.
-
(Duygusal müzik)
-
(Gerilim müziği)
-
(Geçiş sesi)
-
Hocam.
-
Çocukların yanında soramadım da.
-
Nedir durumu?
-
Yani felç kalma ihtimali falan yok,
değil mi?
-
Yani yok diyemem.
-
Siz de biliyorsunuz ki Neslihan Hanım
yüzde birlik dahi bile olsa...
-
...böyle bir ihtimal var. Ama müsterih
olun inşallah böyle bir şey olmayacak.
-
-Teşekkür ederim.
-Rica ederim.
-
(Gerilim müziği devam ediyor
-
Ya ben sana nereden bulup çıkarayım
o kadar parayı kadın?
-
Zaten maaşı iki günde yedik.
-
Oğlana söyle baban sana
gelecek yıl alacakmış de.
-
Kapat telefonu, işim var kapat.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Kaç paraya ihtiyacın var?
-
Ha?
-
(Geçiş sesi)
-
(Kapı vuruldu)
-
Diğer dolap kilitliydi Serhan Bey.
Bir sabah aldıklarım, bir de bunlar var.
-
Ayaklarınızın uyuşukluğu geçmiş.
İsterseniz ben yapayım iğneleri.
-
İstemez, çık.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Nerede bu kadın ya? Çıldıracağım!
-
Açmıyor.
-
-Neslihan Hanım.
-Efendim.
-
Dolap boş. Feride abla eşyalarını da
almış çıkarken.
-
Nereye çıkarken? Hiçbir şey
söylemedi mi, haberiniz yok mu?
-
(Telefon çalıyor)
-
Tamam.
-
Efendim, buyurun.
-
(Selçuk ses) Neslihan Hanım,
iyi geceler. Komiser Selçuk ben.
-
Rahmetli babanızın soruşturmasından
hatırlarsınız.
-
Evet, hatırlıyorum.
-
(Selçuk ses) Evdeyseniz sizi bir konuda
bilgilendirmek için gelecektim.
-
Müsait misiniz?
-
Tabii, tabii buyurun, bekliyorum.
-
Her zamankinden versene.
-
(Mekânda hareketli müzik çalıyor)
-
Bir tane daha.
-
Neredesin sen? Sabahtan beri kaç oldu
arıyorum, merak ettim.
-
Aradığın Alaz'a şu an ulaşılamıyor.
-
Ne saçmalıyorsun sen?
-
Oh.
-
Senin aradığın Alaz ben değilim Asi.
-
Alaz, kendine gel, ne oluyor?
-
Kendimdeyim.
-
Hatta öyle kendimdeyim ki...
-
...iliklerime kadar özüme
döndüğümü hissediyorum.
-
Kafan mı güzel senin,
bir şey mi içtin sen?
-
Bir tane daha versene.
-
Babana mı bir şey oldu yoksa?
-
Benim babama hiçbir şey olmaz.
-
Bana da.
-
Çünkü ben babamın oğluyum.
-
Alaz, bırak şunu.
-
Bak kafan bozuk, anlıyorum ama canımı
sıkma benim hadi gel...
-
...elini yüzünü yıkacağız,
toplayacağız seni, hadi lütfen.
-
Bırak! Bırak Asi!
-
Bırak dağınık kalsın, toparlayamazsın.
-
Alaz, bana bak!
-
Alaz, bana bak!
-
Bana bak!
-
Bana bak!
-
Gözlerime bak!
Ne oluyor, ne demek şimdi bu?
-
Benim Asi.
-
Eski Alaz.
-
Özlemedin mi?
-
Yapma.
-
Ama ben buyum.
-
(Bip) herifin tekiyim unuttun mu?
-
O yüzden kaç kurtar kendini benden.
-
Uzak dur benden.
-
Duramıyorum, onu ne yapacağız?
-
İşini kolaylaştırayım o zaman.
-
(Hüzünlü müzik)
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Ben Alaz Taklacı.
-
Şeytanın oğluyum.
-
Hih! Aa!
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Allah belanı versin senin!
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Asi!
-
Of!
-
Asi, dursana bir, nereye gidiyorsun?
-
Bırak Tolga. Tamam bırak,
biraz yürüyeceğim. İyiyim.
-
Tamam, beraber yürüyelim.
Nereye gidiyoruz?
-
Asi, Alaz işte. Her zamanki Alaz,
ne bekliyorsun ki sen Alaz'dan?
-
Tolga, konuşmak istemiyorum, tamam mı?
İyiyim, sıkıntı yok, lütfen sal.
-
İyiyim, yürüyeceğim.
-
Seni yalnız bırakmayacağım Asi,
nereye gidiyorsam beraber yürüyelim.
-
Ben yokmuşum gibi davran.
-
(Asi ağlıyor)
-
Uf!
-
Alaz, bu hâlâ çok kötü kanıyor.
-
Bir hastaneye falan gidelim, ne dersin?
-
Hadi kalk, kalk kalk, hadi.
-
(Gerilim müziği)
-
Alaz!
-
-Asi nerede?
-Bilmiyorum.
-
-Nasıl bilmiyorsun oğlum?
-O kız kafayı yemiş.
-
Alaz'ın kafasında şişe kırdı.
-
-(Yakup) İlayda!
-Ne ara lan?
-
Lan aradılar kardeşin burada dediler,
yok değildir diyorum.
-
-Sen beni katil mi yapacaksın lan?
-Abi!
-
Hani Merve'ye ders çalışmaya
gidiyordun sen?
-
-Hişt! Ağır ol.
-Karışma civciv! Kardeşim o benim!
-
Düş önüme, düş!
Seninle evde hesaplaşacağız!
-
Şu tipine, kılığına bak!
Yüzünü gözünü de boyamış maymun gibi!
-
Yürü!
-
(Gerilim müziği)
-
Limonata aldım.
-
Seversin.
-
Bir de glutensiz kurabiye.
-
İyi misin?
-
Değilim.
-
Yalnız bırakır mısın beni lütfen?
-
'Okay'.
-
(Mesaj geldi)
-
(Gerilim müziği)
-
(Elif ses) Aç kulağını beni iyi dinle.
Köprüden önce son çıkış.
-
Yaman'a her şeyi anlatacağım,
son şansın bu.
-
Onu sonsuza kadar kaybetmek
istemiyorsan atacağım konuma hemen gel.
-
Çağla.
-
Yapma kızım, bari sen yapma.
-
Yaman Ali'yi oğlum biliyordum ben.
-
Oğlum bildiğim bir çocuğu niye kaçırayım?
-
Ne anlatıyor bu Rüya,
ne dedi tam olarak size?
-
Biz çağırdık Rüya’yı.
-
Feride abla giderken
mektup bırakmış anneme.
-
Alaz onu bulmuş, orada okumuş.
-
Mektup bırakmış?
-
Nerede mektup? Ver bakayım bana.
-
Herkes mi kafayı yedi ya?
Gerçekten ya bu ne saçmalık?
-
Mektupta ne yazıyordu, beni mi suçlamış?
-
Hayır, Şebnem ablayı suçlamış.
-
Ondan şüpheleniyormuş.
-
Ee, ben bu işin neresindeyim şimdi peki?
-
Rüya beni hangi gerekçeyle,
neyle suçluyor acaba?
-
Melek.
-
O seninle Şebnem ablayı
konuşurken duymuş.
-
Melek?
-
Hıh!
-
Hani şu hayatını kurtarmak için polisle
iş birliği yaptığım çocuk, öyle mi?
-
O duymuş yani.
-
İnanmıyorum, gerçekten inanmıyorum ya.
-
Şebnem abla inkâr etmemiş ama baba.
-
Birlikte yaptığınızı
itiraf etmiş Rüya'ya.
-
(Gerilim müziği)
-
Şebnem itiraf etmiş?
-
Benimle yapmış?
-
Biz birlikte mi kaçırmışız?
-
Böyle mi dedi?
-
Sen de itiraf et işte baba.
-
Korkma, hiçbirimiz ele vermeyeceğiz sizi.
-
İzin vermem ben onlara.
-
Çağla.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Ah, ah, ah!
-
(Mesaj geldi)
-
(Elif ses) Aç kulağını beni iyi dinle.
Köprüden önce son çıkış.
-
Yaman'a her şeyi anlatacağım,
son şansın bu.
-
(Geçiş sesi)
-
Onu sonsuza kadar kaybetmek
istemiyorsan atacağım konuma hemen gel.
-
(Gerilim müziği)
-
(Telefon çalıyor)
-
Ne var Çağla?
-
Baba, daha iyi misin?
-
Evet, daha iyiyim, merak etme.
-
Sen?
-
Senden hallice diyelim.
-
Bak, beni ayıltmaya çalışırken
kendini dağıtıyor.
-
Bir şey de anlatmıyorsun.
-
(Mekânda kısık sesle sanat müziği çalıyor)
-
Biz bu enkazın altından kalkarız,
merak etme.
-
(Mesaj geldi)
-
(Gerilim müziği)
-
Ne oldu lan?
-
Bir şey yok baba.
-
Şey...
-
Bugün sen kendin dönsen olur mu eve?
-
Lan ben hayatım boyunca kendim dönmüşüm.
-
Aklın kalmasın, hadi.
-
-Hayri Baba.
-Yaman.
-
Rüya iyi kız.
-
Hadi git şimdi.
-
Görüşürüz Hayri Baba.
-
Hayri Baba, ben bir acı kahveni
daha içeyim mi?
-
(Müzik)
-
Ben anlamıyorum ki ne yapacakmış
bu kız bizimle?
-
Ne işimiz var yani bizim burada?
-
(Elif) Dikkat çekmeyen bir yer
olsun istedim. Beğenmedin mi?
-
Birini öldürüp ortadan kaldırmak için
süper bir yer, evet.
-
Ben daha çok konuşuruz diye
düşünmüştüm ama.
-
Hatta mümkünse Yaman gelene kadar
hiçbirinize bir şey olmasın arkadaşlar.
-
Delirdin mi ya sen?
-
Sorunu unutma, bir saniye.
-
Alo.
-
Geliyor musun Yaman?
-
Geldiğinde anlarsın, acele et.
-
Ne yapmaya çalışıyorsun sen?
-
Bir saniye.
-
Senin soruna gelince.
-
Delirmedim.
-
Yani ara ara kayışı kopardığım
oluyor tabii ama...
-
...genel olarak ruh sağlığım
senden çok daha iyi.
-
Konuya gel.
-
Tamam. Ben o zaman konuya
hızlıca bir giriş yapayım.
-
Yaman bugün sizi görmüş.
-
(Gerilim müziği)
-
Hani yatıp dinleneceğim deyip
buluşmuşsunuz ya, biliyor.
-
Ondan bir şey sakladığınızın farkında.
-
Haklı çıktım yani.
-
Ve sayenizde haklı çıkmak
beni hiç mutlu etmedi.
-
Çünkü Yaman yıkılmış durumda.
-
Yani işin özeti, Yaman için değerlisiniz.
-
Sizi seviyor, güveniyor. En çok da sana.
-
Eğer annenin onu kaçırdığı gerçeğini
ondan sakladığınızı öğrenirse yıkılacak.
-
Ve ben yıkılmasını hiç istemiyorum.
-
Çünkü Yaman da benim için çok değerli.
-
Siz nasıl birlikte büyüdüğünüz için
birbirinizin arkasını kolluyorsanız...
-
...ben de Yaman'ın arkasını kolluyorum.
-
O yüzden Yaman daha fazla üzülmeden
bu gece ona gerçekleri anlatacaksınız.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Ya da ben hiç istemeyerek gerçekleri
onun önüne koyacağım.
-
Sonra da onu nasıl toparlayacağımı
düşüneceğim.
-
Karar sizin.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Kapı zili çaldı)
-
Tamam canım, ben bakıyorum, sen geç.
-
Güven!
-
Ben yapamıyorum.
-
Olmuyor yani.
Ben böyle ayrı gayrı olmuyor.
-
Ben vazgeçmeyeceğim, onu söyleyeyim sana.
-
Bilmesinler o zaman.
-
Sadece biz bilelim. Madem üzülüyorlar
efendim kimse bilmesin, ne olacak ki?
-
Güven, biraz alçak sesle konuş.
-
Çocuklar evde, Ece uyuyor.
-
Tamam, özür dilerim, tamam.
-
Zaten bak ben gideceğim.
Beni taksi dışarıda bekliyor, gideceğim.
-
Sadece bana şunu söyle ben gideyim.
-
Sizin Serhan'la yaptığınız evlilik
gerçek değil.
-
Yani bizim Serhan'a hiçbir borcumuz yok.
-
Hiç borcumuz yok, gerçek değil.
-
Bir de bana, bir söyle onu gideyim ben.
-
Ne söyleyeyim?
-
Onu bir söyle,
o lafı bir söyle, bir onu bir…
-
-Söyle.
-Tamam, seni seviyorum.
-
Gerçekten mi?
-
(Duygusal müzik)
-
(Kapı zili çaldı)
-
-Bırak! Bırak bir, Selçuk Bey.
-Ne oldu?
-
Şeyden mi gideyim, oradan mı çıkayım,
oradan mı gideyim?
-
Güven, ne gereği var? Hayır, komiser.
-
-Hah.
-Tamam.
-
-Buyurun.
-Neslihan Hanım.
-
Hoş geldiniz, buyurun. Güven.
-
-Komiserim.
-Güven Bey.
-
Kusura bakmayın
bu saatte rahatsız ediyorum ama...
-
...sizi bilgilendirmem gereken
bir durum var.
-
Tabii tabii, bekliyordum zaten.
Hangi konuda?
-
Kardeşiniz Caner Soysal'ın
mezarını açacağız.
-
Niye şimdi, bunca zaman sonra,
ne oldu ki?
-
Cinayet şüphesiyle Neslihan Hanım.
-
Otopsi yapılacak.
-
(Gerilim müziği)
-
Tamam, ben seni bekliyorum.
-
Yaman gelmek üzere.
-
Bence ben sizi bir yalnız bırakayım,
siz bir karar verin.
-
O sırada arabada bekliyor olacağım.
-
Emniyete ifadenizi vermeniz için.
-
(Çağla) Alaz, bizlik bir şey yok,
götür işte şu mektubu...
-
...ne yapıyorsa yapsın.
Her şey, gerçekler içinde yazıyor zaten.
-
(Alaz) Çağla, sus, saçmalama.
-
(Gerilim müziği)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Kızım senin ne işin var
bu saatte burada ya?
-
Tamam, yeter, bizden bu kadar,
gerisi Rüya'nın problemi, hadi yürü Alaz.
-
Çağla, saçmalama, sakin ol.
-
Ya babam yapmamış işte,
Feride abla da Şebnem diyor.
-
Gitsin Yaman'a ne anlatıyorsa
kendi anlatsın.
-
Tamam Çağla, git.
-
Ama babanı bu işten kurtaramayacaksın.
-
Çünkü ben artık Yaman'dan bir şey
saklamayacağım, ne biliyorsam anlatacağım.
-
-Sen ne biliyorsun ya?
-Ya Melek söyledi diyorum sana.
-
Nerede Melek, hani Melek?
Getir yüzleştir o zaman babamla.
-
Çağla, Şebo itiraf etmiş zaten.
-
Ben ne bunun ne de annesinin lafıyla
babamı teslim etmeyeceğim.
-
-Anladın mı beni? Yürü dedim Alaz.
-Hiçbir yere gitmiyoruz.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Gerilim müziği)
-
Yaman.
-
(Çarpma sesi)
(Ani fren sesi)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
Ne oluyor ulan?
-
Lan! Ne yapıyorsun Allah'ın manyağı?
-
Allah kahretsin!
-
Elif!
-
Elif!
-
Allah kahretsin!
-
Allah kahretsin!
-
Rüya, ne olur nabzı atıyor mu?
-
Nabız yok.
-
Alaz!
-
-Ambulans! Ambulans çağıralım!
-Olmaz. Bizim de başımız derde girer!
-
-Kız polis, farkında mısın?
-Ya saçmalama! Ambulansı arayın!
-
Ne diyeceğiz polise,
niye buraya geldik biz?
-
(Gerilim müziği)
-
Alaz, lütfen hadi gidelim.
-
-Arabaya geç.
-Hadi Rüya, kalk.
-
-Ya saçmalamayın.
-Rüya, kalk!
-
Saçmalamayın!
Onu bu şekilde burada bırakamayız!
-
Rüya, vicdan yapmak için çok geç artık,
hadi gitmemiz lazım.
-
-Alaz, olmaz!
-Hadi Rüya!
-
-Burada bırakamayız!
-Yürü, hadi! Gir, gir, hadi.
-
Al şunu da, al şunu.
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Gerilim müziği devam ediyor)
-
(Hüzünlü müzik)
-
Elif!
-
Elif!
-
Elif aç gözünü! Kim yaptı sana bunu?
-
Elif!
-
Elif!
-
Elif!
-
(Hüzünlü müzik devam ediyor)
-
Elif! Elif!
-
Bu dizinin ayrıntılı altyazısı
NOW tarafından...
-
...Sesli Betimleme Derneğine
yaptırılmıştır.
-
www.sebeder.org
-
Ayrıntılı Altyazı Çevirmenleri:
Belgin Yılmaz - Bülent Temür...
-
...Çağıl Doğan - Hatice Başpınar -
Sunay Temür
-
Editör: Ela Korgan
-
(Jenerik müziği)
-
(Jenerik müziği devam ediyor)
-
(Jenerik müziği devam ediyor)
-
(Jenerik müziği devam ediyor)