Return to Video

Neden kazanmak her zaman başarıya eşit değildir

  • 0:01 - 0:03
    Hepimize bir sorum var.
  • 0:03 - 0:04
    Hazır mısınız?
  • 0:05 - 0:07
    Kazanmak her zaman başarı mıdır?
  • 0:07 - 0:09
    (Mırıltılar)
  • 0:09 - 0:10
    Ah.
  • 0:10 - 0:12
    (Kahkahalar)
  • 0:12 - 0:14
    Tamam.
  • 0:15 - 0:17
    Ben UCLA'in kadın jimnastik takımının
  • 0:17 - 0:20
    yeni emekli baş antrenörüyüm
  • 0:20 - 0:22
    ve 29 yıldır bu pozisyondayım.
  • 0:22 - 0:24
    (Alkış)
  • 0:24 - 0:25
    Teşekkürler.
  • 0:25 - 0:27
    Görev sürem boyunca
  • 0:27 - 0:29
    birçok birincilik deneyimim oldu.
  • 0:29 - 0:32
    Yedi ulusal şampiyonada
    takımıma liderlik ettim.
  • 0:32 - 0:35
    UCLA'in atletik onur listesine alındım.
  • 0:35 - 0:37
    Bunun yanında
  • 0:37 - 0:40
    Pasifik-12 Konferansı tarafından
    yüzyılın antrenörü seçildim.
  • 0:40 - 0:42
    (Alkış)
  • 0:42 - 0:46
    Kazanmak gerçekten
  • 0:46 - 0:48
    ama gerçekten eğlenceli.
  • 0:48 - 0:50
    (Kahkahalar)
  • 0:50 - 0:53
    Ancak ben, bakış açımı
    paylaşmak için buradayım.
  • 0:53 - 0:55
    Kazanmak her zaman başarıya eşit değildir.
  • 0:56 - 1:00
    Tüm Amerika'da ve dünya çapında
    kendi yarattığımız
  • 1:01 - 1:03
    "ne pahasına olursa olsun kazan"
  • 1:04 - 1:05
    krizini yaşıyoruz.
  • 1:06 - 1:08
    Okullarda,
  • 1:08 - 1:10
    ticarette, politikada
  • 1:10 - 1:13
    "ne pahasına olursa olsun kazanmak"
    kabul edilir oldu.
  • 1:15 - 1:17
    Toplum olarak
  • 1:17 - 1:20
    piramidin en üstündeki
    kişileri yüceltiyoruz.
  • 1:20 - 1:26
    Şampiyonaları, seçimleri ve ödülleri
    kazanan insanları coşkuyla alkışlıyoruz.
  • 1:27 - 1:29
    Ancak ne yazık ki çoğu zaman
  • 1:29 - 1:33
    bu aynı insanlar kurumlarından
  • 1:33 - 1:35
    incinmiş olarak ayrılıyorlar.
  • 1:36 - 1:38
    Maalesef ki tam puan alan çocuklar
  • 1:38 - 1:41
    okullarını kırılmış olarak bitiriyorlar.
  • 1:42 - 1:44
    Ödüllü ve madalyalı
  • 1:44 - 1:48
    sporcular takımlarından
    yalnızca fiziksel olarak değil,
  • 1:48 - 1:52
    duygusal ve zihinsel olarak da
    yaralanarak ayrılıyorlar.
  • 1:53 - 1:58
    Yüksek kazançlı çalışanlar şirketlerinden
    yaralanmış olarak ayrılıyorlar.
  • 1:59 - 2:03
    Sonuca o kadar odaklıyız ki
  • 2:03 - 2:06
    söz konusu kazanmak olunca
  • 2:08 - 2:10
    bu noktaya nasıl geldiğimizin insani yönü
  • 2:10 - 2:14
    ve bundan aldığımız yaralar genellikle
  • 2:14 - 2:15
    halı altına süpürülüyor.
  • 2:17 - 2:19
    Bunun için durun.
  • 2:19 - 2:20
    Mola.
  • 2:21 - 2:23
    Başarıyı tekrar tanımlamamız gerekiyor.
  • 2:24 - 2:30
    Gerçek başarı, kazansak da kaybetsek de
  • 2:30 - 2:33
    hayat şampiyonları yetiştirmektir.
  • 2:35 - 2:39
    (Alkış)
  • 2:40 - 2:41
    Gerçek başarı
  • 2:41 - 2:44
    hayat şampiyonları yetiştirmektir.
  • 2:44 - 2:45
    Takımınız için değil,
  • 2:45 - 2:47
    işiniz için değil
  • 2:47 - 2:51
    ve hatta üzülerek söylüyorum, yeni yıl
    kartlarında övünmek için de değil.
  • 2:52 - 2:54
    Üzgünüm.
  • 2:54 - 2:55
    Peki bunu nasıl yaparız?
  • 2:56 - 3:00
    Öncelikle, kazanmak için
    kendi yolunuzu dikte edebilirsiniz
  • 3:00 - 3:04
    ancak başarı için
    kendi yolunuzu dikte edemezsiniz.
  • 3:05 - 3:06
    Sizi 1990'da
  • 3:06 - 3:11
    ilk UCLA kadın jimnastik takım koçu olarak
    atandığım zamana geri götüreyim.
  • 3:11 - 3:15
    Daha önce hiç jimnastik
    yapmadığımı da bilmenizi isterim.
  • 3:15 - 3:17
    Ben bale dünyasında büyüdüm.
  • 3:17 - 3:20
    Daha önce hiç yan takla atmadım
  • 3:20 - 3:23
    ve size yan takla atmasını öğretemem.
  • 3:23 - 3:24
    (Kahkaha)
  • 3:24 - 3:25
    Maalesef bu doğru.
  • 3:25 - 3:31
    Ayrıca, takım kültürü oluşturma
    hakkında da hiçbir şey bilmiyordum.
  • 3:31 - 3:35
    Kazanan antrenörleri taklit etmek
    yapabildiğim en iyi şeydi.
  • 3:36 - 3:38
    Sonunda sert konuşan,
  • 3:38 - 3:40
    katı fikirli, acımasız,
  • 3:41 - 3:43
    anlayışsız,
  • 3:43 - 3:45
    kızgın, sevimsiz
  • 3:46 - 3:49
    ve çoğunlukla düpedüz kaba biri oldum.
  • 3:50 - 3:54
    Sadece kazanmanın yollarını arayan
  • 3:54 - 3:57
    bir baş antrenör gibi davrandım.
  • 4:00 - 4:03
    Baş antrenör olduğum ilk sezonlar berbattı
  • 4:03 - 4:04
    ve birkaç yıl
  • 4:04 - 4:07
    küstah koçluğuma katlandıktan sonra
  • 4:07 - 4:09
    takımım, bir toplantı yapmak istedi.
  • 4:09 - 4:11
    Tabii takım toplantılarına bayılıyorum,
  • 4:11 - 4:13
    "Oley, hadi takım toplantısı
    yapalım." dedim
  • 4:13 - 4:16
    ve tam iki saat boyunca
  • 4:16 - 4:18
    küstahlığımın ne kadar incitici
  • 4:18 - 4:22
    ve alçaltıcı olduğunun
    örneklerini verdiler.
  • 4:23 - 4:24
    Pek "oley" değildi.
  • 4:26 - 4:28
    Bana, küçümsenmek değil de
  • 4:28 - 4:30
    desteklenmek istediklerini belirttiler.
  • 4:31 - 4:33
    Aşağılanmak yerine
    teşvik edilmek istiyorlardı.
  • 4:33 - 4:36
    Baskı ve despotluk yapılmasını değil,
  • 4:36 - 4:38
    motive edilmeyi istiyorlardı.
  • 4:39 - 4:41
    Bu benim durma noktamdı
  • 4:42 - 4:44
    ve ben değişmeyi seçtim.
  • 4:46 - 4:49
    Kararlı bir diktatör olmak
  • 4:49 - 4:53
    itaatkâr, iyi askerler üretebilir
  • 4:53 - 4:55
    ama hayat şampiyonları yetiştiremez.
  • 4:56 - 4:59
    Hayatın herhangi bir zamanında
  • 4:59 - 5:01
    birini daha iyi olmayı istemeye
  • 5:01 - 5:04
    motive etmenin yolunu bulmaktansa
  • 5:04 - 5:08
    dayatmak ve emir vermek çok daha kolaydır.
  • 5:09 - 5:11
    Bunun sebebi, -hepimizin bildiği gibi-
  • 5:11 - 5:15
    motivasyonun kök salmasının
    gerçekten uzun zaman alması.
  • 5:16 - 5:18
    Fakat gerçekleştiğinde
  • 5:18 - 5:20
    karakter oluşturucu
  • 5:20 - 5:22
    ve hayat değiştiricidir.
  • 5:22 - 5:27
    Öğrencilerimi yalnızca
    kazanan atletler olarak değil
  • 5:27 - 5:29
    ama insan olarak da
  • 5:30 - 5:32
    desteklemem gerektiğini fark ettim.
  • 5:32 - 5:35
    Benim için başarının anlamı
  • 5:35 - 5:37
    sadece kazanma odaklı olmaktan
  • 5:37 - 5:40
    kendi geliştirdiğim felsefe olan
  • 5:40 - 5:45
    spor yoluyla hayat şampiyonları
    yetiştirmeye kaydı.
  • 5:46 - 5:48
    Biliyordum ki eğer bunu
    yeterince iyi yaparsam
  • 5:48 - 5:51
    bu şampiyon zihniyeti
    yarışmaya yansıyabilirdi.
  • 5:52 - 5:53
    Ve yansıdı da.
  • 5:54 - 5:57
    Anahtar unsur, sabır,
  • 5:58 - 6:00
    saygılı dürüstlük
  • 6:01 - 6:02
    ve mesuliyet yoluyla
  • 6:04 - 6:05
    güven geliştirmekti —
  • 6:06 - 6:09
    ki bunların hepsi sağlam bir sevgiyi
    oluşturan unsurlardır.
  • 6:11 - 6:13
    Sağlam sevgiden bahsetmişken
  • 6:13 - 6:16
    Katelyn Ohashi bunun harika bir örneği.
  • 6:16 - 6:18
    Hepiniz onun zemin rutinini
    görmüş olmalısınız.
  • 6:18 - 6:22
    150 milyondan fazla görüntülendi.
  • 6:23 - 6:27
    Ortak fikre göre
    performansı tamamen eğlence doluydu
  • 6:27 - 6:30
    ancak Katelyn ilk UCLA'a geldiğinde
  • 6:30 - 6:33
    bedenen, zihnen ve duygusal olarak
    yıkılmış bir hâldeydi.
  • 6:34 - 6:40
    Hayatı, kazanmaya odaklı
    bir atletik çevrede geçmişti
  • 6:40 - 6:42
    ve o incinmişti.
  • 6:43 - 6:46
    Katelyn UCLA'e geldiği ilk yılında,
  • 6:46 - 6:49
    içsel isyanı o kadar yüksekti ki
  • 6:50 - 6:53
    alındığı pozisyonda bile
    jimnastik yapamayacağı
  • 6:53 - 6:55
    bir noktadaydı.
  • 6:55 - 6:58
    İlk dönemin yarısına doğru yaptığımız
  • 6:58 - 7:01
    takım toplantısını hiç unutmam.
  • 7:01 - 7:04
    Takım, antrenör personelleri,
    destek kadrosu
  • 7:04 - 7:06
    ve spor psikoloğu olarak oradaydık.
  • 7:06 - 7:11
    Katelyn açıkça ve özür göstermeksizin
  • 7:12 - 7:14
    "Tekrar iyi olmak istemiyorum." dedi.
  • 7:17 - 7:18
    Beklenmedik bir anda yumruk yemiştim.
  • 7:20 - 7:22
    İlk düşüncem şöyleydi:
  • 7:22 - 7:26
    "Öyleyse ben senin bursuna
    neden saygı duyayım?"
  • 7:27 - 7:31
    Bu gerçekten rahatsız edici bir düşünceydi
    ve şükür ki bunu yüksek sesle söylemedim.
  • 7:31 - 7:34
    Çünkü sonradan açıklığa kavuşturdum,
  • 7:34 - 7:37
    Katelyn jimnastikten nefret etmiyordu.
  • 7:37 - 7:41
    O, mükemmel olmakla ilgili olan
    her şeyden nefret etmişti.
  • 7:41 - 7:44
    Katelyn bir kazanan olmak istememişti.
  • 7:44 - 7:48
    Çünkü ne pahasına olursa olsun kazanmak
    onun sevincine mal olmuştu.
  • 7:50 - 7:54
    Benim işim, başarıyı
    tekrar tanımlamasına yardım ederek
  • 7:54 - 7:56
    onu yine muhteşem olmayı istemeye
  • 7:57 - 8:00
    motive etmenin bir yolunu bulmaktı.
  • 8:03 - 8:08
    Bu meydan okumaya olan istekliliğim,
    Katelyn'in gözümün içine bakarak
  • 8:08 - 8:10
    "Bayan Val bilmenizi isterim ki
  • 8:10 - 8:14
    bana yapmamı söylediğiniz hey şeyin
    tam tersini yapıyorum." dediği gün
  • 8:14 - 8:15
    kararlılığa dönüştü.
  • 8:15 - 8:18
    (Kahkaha)
  • 8:18 - 8:21
    Tamam Katelyn, meydan okumanı
    kabul ediyorum.
  • 8:21 - 8:22
    (Kahkaha)
  • 8:23 - 8:27
    Bu da zorlamanın
    kazanamayacağına dair bir kanıttı.
  • 8:27 - 8:30
    Böylece acı verici derecede yavaş olan
  • 8:30 - 8:32
    güven kazanma
  • 8:32 - 8:35
    ve ona her şeyden önce
    bir insan olarak değer verdiğimi
  • 8:35 - 8:38
    kanıtlama sürecine giriştim.
  • 8:41 - 8:45
    Stratejimin bir parçası, onunla jimnastik
    hakkında sadece salonda konuşmaktı.
  • 8:46 - 8:48
    Salon dışında diğer şeyler
    hakkında konuşuyorduk;
  • 8:48 - 8:51
    okul, erkekler, aile,
    arkadaşlar, hobiler.
  • 8:51 - 8:55
    Onu spor dışında ona sevinç veren
    yeni şeyler bulması için cesaretlendirdim.
  • 8:56 - 8:59
    Katelyn Ohashi'nin gözlerimizin önünde
  • 8:59 - 9:06
    tam anlamıyla bir bahar çiçeği gibi
    açıldığını görmek harikaydı.
  • 9:06 - 9:08
    Bu süreç boyunca
  • 9:08 - 9:13
    o, kendine olan sevgisini
    ve kendi değerini yeniden keşfetti.
  • 9:15 - 9:19
    Yavaşça bu neşeyi
  • 9:19 - 9:21
    jimnastiğe taşımayı başardı.
  • 9:23 - 9:26
    Zeminde NCAA unvanını kazanmak için gitti
  • 9:27 - 9:31
    ve 2018'de takımımızın yedinci NCAA
    şampiyonasını kazanmasına yardım etti.
  • 9:33 - 9:34
    Yani --
  • 9:34 - 9:35
    Teşekkürler.
  • 9:35 - 9:37
    (Alkış)
  • 9:39 - 9:42
    Şimdi, Katelyn Ohashi’yi
    sizin hayatınızda düşünelim.
  • 9:43 - 9:47
    Sizin bakımınız ve sorumluluğunuz
    altındakileri düşünelim.
  • 9:48 - 9:51
    Çocuklarınıza arabada
    eve giderken neler diyorsunuz?
  • 9:53 - 9:55
    Bu arabayla eve gidişin,
  • 9:55 - 9:58
    sizin düşündüğünüzden
    çok daha büyük bir etkisi var.
  • 10:00 - 10:02
    Sonuca mı odaklısınız,
  • 10:03 - 10:05
    yoksa bu zamanı çocuğunuzu
    bir şampiyon olarak geliştirmeye
  • 10:05 - 10:07
    kullanmak için heyecanlı mısınız?
  • 10:08 - 10:09
    Çok basit;
  • 10:09 - 10:12
    eğer sonuca odaklı sorular soruyorsanız
  • 10:12 - 10:14
    neticeye ulaşmak istediğinizi anlarsınız.
  • 10:14 - 10:15
    “Kazandın mı?”
  • 10:16 - 10:18
    “Kaç puan aldın?”
  • 10:18 - 10:20
    “Tam puan aldın mı?”
  • 10:22 - 10:23
    Eğer gerçekten
  • 10:23 - 10:28
    çocuğunuzun bir şampiyon olarak
    gelişmesine odaklandıysanız
  • 10:28 - 10:32
    onun deneyimi ve süreç hakkında
  • 10:32 - 10:33
    şöyle sorular sorarsınız:
  • 10:33 - 10:34
    “Bugün ne öğrendin?”
  • 10:35 - 10:37
    “Takım arkadaşına yardım ettin mi?”
  • 10:38 - 10:40
    ve benim favori sorum olan
  • 10:40 - 10:43
    “Çok çalışırken
    nasıl eğleneceğini öğrendin mi?”
  • 10:45 - 10:49
    Kilit nokta ise bundan sonra
    çok sakin bir şekilde
  • 10:49 - 10:51
    onların cevabını dinlemek.
  • 10:53 - 10:57
    İnanıyorum ki bir insana
    verebileceğiniz en iyi hediye,
  • 10:57 - 11:00
    kendi düşüncelerimizi haklı olma
  • 11:00 - 11:02
    ve doğru cevaplar verme
  • 11:02 - 11:05
    isteğine karşı dizginlemek
  • 11:05 - 11:07
    ve bunun yerine
  • 11:07 - 11:09
    konuşanı gerçekten dinlemektir.
  • 11:10 - 11:12
    Zihnimizin sessizliğinde,
  • 11:12 - 11:17
    daha açık fikirli ve empatik cevaplar
    hazırlamamıza yardımcı olan
  • 11:17 - 11:20
    kendi korkularımızı
  • 11:20 - 11:23
    ve yetersizliklerimizi duyarız.
  • 11:26 - 11:28
    Diğer bir jimnastikçimiz olan Kyla Ross
  • 11:28 - 11:31
    spor tarihinin en iyi
    jimnastikçilerinden biri.
  • 11:31 - 11:34
    Üçlü unvan kazanan tek atlet.
  • 11:34 - 11:36
    Ulusal şampiyon,
  • 11:36 - 11:38
    dünya şampiyonu,
  • 11:38 - 11:40
    ve olimpiyat şampiyonu.
  • 11:40 - 11:43
    Ayrıca basit konuşmalar yapan
    bir insan da değil.
  • 11:43 - 11:46
    Bu nedenle bir gün benim ofisime gelip
  • 11:46 - 11:47
    koltuğuma oturup
  • 11:47 - 11:49
    bolümünden, sonra yüksek lisanstan
  • 11:49 - 11:54
    ve daha sonra aklına gelen
    her şey hakkında konuşmaya başlayınca
  • 11:54 - 11:57
    biraz şaşırmıştım.
  • 11:57 - 11:59
    İçgüdülerim
  • 11:59 - 12:03
    aklında bir şey olduğunu fısıldadı
  • 12:03 - 12:05
    ve eğer sakin kalıp
  • 12:05 - 12:07
    ona yeterince zaman tanırsam
  • 12:07 - 12:09
    ne olduğu ortaya çıkacaktı.
  • 12:10 - 12:11
    Çıktı da.
  • 12:13 - 12:16
    Bu an, Kyla’nın eski
    ABD jimnastik takım doktoru olan
  • 12:18 - 12:21
    ve daha sonradan
    seri çocuk tacizinden tutuklanan
  • 12:22 - 12:26
    Larry Nassar tarafından
    cinsel istismara uğradığını
  • 12:26 - 12:29
    ilk defa birisiyle paylaştığı andı.
  • 12:32 - 12:34
    Kyla öne çıktı
  • 12:34 - 12:37
    ve olumlu değişimi teşvik etmek için
  • 12:38 - 12:42
    hikâyelerini paylaşıp seslerini kullanan
  • 12:43 - 12:47
    Nassar mağdurları topluluğuna katıldı.
  • 12:50 - 12:53
    O zaman Kyla ve takımımıza
    güvenli bir alan sağlamanın
  • 12:53 - 12:56
    çok önemli olduğunu hissettim.
  • 12:57 - 13:01
    Böylece birkaç takım toplantımızda
    bu konudan bahsetmeye karar verdim.
  • 13:04 - 13:07
    O yılının sonunda
    ulusal şampiyonayı kazandık
  • 13:07 - 13:09
    ve Kyla bana gelip
  • 13:09 - 13:13
    kazanmamızın bir nedeni ile ilgili
    hissettiği gerçeği paylaştı
  • 13:13 - 13:16
    çünkü kötü deneyiminin üstüne gidilmişti.
  • 13:16 - 13:20
    Bu trajedi, dünyayı sarsmakla kalmamış,
  • 13:20 - 13:25
    hem kendisinin hem de onun
    arkadaşlarının ve akranlarının
  • 13:25 - 13:30
    doğruları ve hatıralarını da
    özgür bırakmıştı.
  • 13:31 - 13:33
    Kyla’nın dediği gibi
  • 13:33 - 13:36
    “Bayan Val, sezon ilerledikçe kendimi
    daha gururlu ve öz güvenli hissettim
  • 13:38 - 13:41
    ve şampiyonluk kürsüsüne adım attığımda
    kendimi yenilmez hissettim.”
  • 13:41 - 13:43
    Sadece —
  • 13:49 - 13:59
    (Alkış)
  • 14:01 - 14:03
    Sadece sesi duyulduğu için.
  • 14:06 - 14:09
    Ebeveynler, antrenörler,
  • 14:09 - 14:11
    liderler olarak
  • 14:11 - 14:14
    kazanmanın, başarı ölçüsü olduğu yerleri,
  • 14:15 - 14:19
    egomuzun ön planda olduğu ortamları
  • 14:19 - 14:23
    daha fazla yönlendiremeyiz.
  • 14:23 - 14:24
    Çünkü böyle bir sürecin
  • 14:24 - 14:28
    kırılmış insanlar ürettiği kanıtlandı.
  • 14:28 - 14:31
    Ben,
  • 14:31 - 14:33
    hayatın tüm aşamalarında
  • 14:33 - 14:36
    insanlıktan ödün vermeyerek
  • 14:36 - 14:39
    şampiyon yetiştirmenin ve eğitmenin
  • 14:39 - 14:42
    kesinlikle mümkün olduğunu biliyorum.
  • 14:44 - 14:48
    (Alkış)
  • 14:51 - 14:54
    Bu, kendiniz ve sorumluluğunuzdakiler için
  • 14:54 - 14:58
    başarının anlamını tanımlamakla
  • 14:59 - 15:04
    ve sonrasında sürekli bir şekilde
    eylemlerinizin hedeflerinizle
  • 15:04 - 15:07
    uyuştuğunu kontrol etmekle başlar.
  • 15:09 - 15:12
    Hepimiz kapasitesi olan birer antrenörüz.
  • 15:13 - 15:17
    Hepimizin dünyamız için
    hayat şampiyonu yetiştirmek gibi
  • 15:17 - 15:21
    ortak bir sorumluluğu var.
  • 15:22 - 15:25
    Gerçek başarı böyledir
  • 15:26 - 15:27
    ve atletlerin dünyasında
  • 15:28 - 15:31
    buna çift taraflı kazanç deriz.
  • 15:31 - 15:32
    Teşekkürler.
  • 15:32 - 15:35
    (Alkış)
Title:
Neden kazanmak her zaman başarıya eşit değildir
Speaker:
Valorie Kondos Field
Description:

Valorie Kondos Field kazanmak hakkında birçok şey biliyor. UCLA'de uzun süre kadın jimnastik takım antrenörlüğü yaparken şampiyonluk üzerine şampiyonluk kazandı ve birçok yerden beğeni toplayan bir lider oldu. Bu ilham verici, acımasızca dürüst ve bazen de yürek burkan konuşmasında, kendi başarısının sırrını paylaşıyor. İpucu: Bunun “kazanmakla” ilgisi yok.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:30

Turkish subtitles

Revisions