-
Toplu pazarlık hakkı ve bunun doğal bir uzantısı olan toplu sözleşme özerkliği,
-
günümüzde çok sayıda uluslararası hukuk belgeleri ile
-
güvence altına alınmış durumdadır.
-
Toplu pazarlık süreci,
-
endüstri ilişkileri sisteminin en dinamik süreçlerinden birisini oluşturur.
-
Bu sürecin sorunsuz bir biçimde yürüyebilmesinin en önemli garantisini ise
-
toplu sözleşme özerkliği sağlar.
-
Bu konularla ilgili olarak kullanılacak anahtar kavramlar şunlardır:
-
sorularına yanıt bulabileceksiniz.
-
Sendikaların en önemli faaliyet alanlarından birini,
-
hatta en önemlisini temsil ettikleri üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak
-
ve geliştirmek amacına yönelik olarak, toplu pazarlık sürecini yönetmek
-
ve bu süreç sonucunda toplu iş sözleşmelerini bağıtlamak oluşturur.
-
Türkiye’de toplu pazarlık sistemi,
-
diğer Avrupa ülkelerine göre daha geç gelişme göstermiştir.
-
Bugün ülkemizde,
-
hükümleri çerçevesinde şekillenmektedir.
-
Toplu pazarlık hakkı ve bunun doğal bir uzantısı olan toplu sözleşme özerkliği,
-
günümüzde çok sayıda uluslararası hukuk belgeleri ile
-
güvence altına alınmış durumdadır.
-
Türkiye de bu belgelerin bir kısmını onaylamış durumdadır.
-
Türkiye’de toplu pazarlık sistemi diğer Avrupa ülkelerine oranla
-
çok daha geç bir dönemde şekillenmeye başlamıştır.
-
Bunun altında yatan temel neden ise 1961 Anayasası kabul edilinceye değin,
-
grev hakkının sendikalara tanınmamış olmasıdır.
-
Bu dönem sendikaların Türkiye’de en güçlü ve etkin oldukları dönem olmakla birlikte
-
sendikalar arasında özellikle 1970’li yıllarda keskin ve yıkıcı bir rekabet yaşanmıştır.
-
1980’li yılların başına kadar devam eden bu süreç
-
12 Eylül 1980 askeri müdahalesi ile birlikte noktalanmıştır.
-
Askeri müdahale sonrası 1982 Anayasası’nın yürürlüğe girmesinden sonra
-
1983 yılında kabul edilen 2821 sayılı Sendikalar
-
ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunlarının
-
getirmiş olduğu hükümler ile toplu pazarlık sistemi
-
Türkiye’de yeniden şekillendirilmiştir.
-
Gerek Anayasa’nın ilgili hükümleri, gerekse 2822 sayılı kanunun hükümleri
-
yıllar içerisinde değişikliğe uğramış olmasına karşın,
-
yasal çerçeve dünyadaki gelişmeler doğrultusunda
-
tarafların hareket edebilmeleri ve taleplerini karşılama yönünde yetersiz kalmıştır.
-
Uzun bir hazırlık döneminden sonra bugün yürürlükte olan
-
Anılan kanunun yedinci bölümünde toplu iş sözleşmesinin genel esasları,
-
sekizinci bölümde toplu iş sözleşmesinin yapılmasına ilişkin hükümlere yer verilmiş,
-
dolayısıyla ülkemizde toplu pazarlık sisteminin genel çerçevesi çizilmiştir.
-
Ülkemizde, diğer birçok ülke uygulamalarından farklı olarak
-
toplu pazarlık sisteminin ağırlıklı olarak kanun koyucu tarafından şekillendiğini görmekteyiz.
-
Başka bir deyişle, toplu pazarlığın tarafları olan işçi ve işveren sendikasına
-
ve de işveren sendikası üyesi olmayan işverenlere,
-
son derece sınırlı bir hareket alanı tanınmıştır.
-
Toplu iş sözleşmesi bağıtlamak amacıyla yapılan
-
toplu pazarlığın hangi koşullar altında, kimler tarafından,
-
nasıl ve ne zaman yürütüleceğinin çerçevesi
-
doğrudan kanun koyucu tarafından belirlenmiştir
-
Toplu pazarlık süreci,
-
endüstri ilişkileri sisteminin en dinamik süreçlerinden birisini oluşturur.
-
Bu sürecin sorunsuz bir biçimde yürüyebilmesinin en önemli garantisini ise
-
toplu sözleşme özerkliği sağlar.
-
şeklinde tanımlamak mümkündür.
-
Toplu sözleşme özerkliği; serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı,
-
demokratik batı toplumlarının bir ürünüdür.
-
Diğer batı ülkelerinden Türkiye’yi bu alanda farklılaştıran en önemli nokta,
-
toplu sözleşme özerkliğinin sosyolojik gelişmenin bir ürünü olarak değil,
-
yasal düzenlemelerin bir sonucu olarak gelişme göstermiş olmasıdır.
-
Başka bir deyişle, ülkemizde toplu sözleşme özerkliği,
-
işçilerin uzun süren mücadeleleri sonucunda elde edilmemiş,
-
tüm önemli sendikal haklarda olduğu gibi kanun koyucu tarafından düzenlenmiştir.
-
Özgür toplu pazarlıktan söz edebilmek için
-
toplu sözleşme özerkliğine müdahalenin bulunmaması gerekir.
-
Bir başka deyişle, sosyal taraflar yasal düzenlemelere aykırı olmamak kaydıyla,
-
toplu sözleşmelerde kendi kurallarını kendileri özgürce belirleyebilmelidir.
-
En basit anlatımıyla kural koyma yetkisi olarak tanımlanabilen
-
toplu sözleşme özerkliği, Anayasamızda açıkça tanımlanmamıştır.
-
Bununla birlikte, toplu sözleşme özerkliğine
-
Türkiye’de müdahale edilmemesi esası geçerli olup,
-
özerklik Anayasal güvence altına alınmıştır.
-
Ancak bu temel ilkenin varlığına rağmen,
-
özerkliğin sınırlandırıldığı uygulamalar da karşımıza çıkmaktadır.
-
Fakat bu durum Türkiye’ye has bir uygulama olmayıp farklı ülkelerde de mevcuttur.
-
Dolayısıyla sınırsız bir toplu sözleşme özerkliğinden söz etmek mümkün değildir.
-
Her ülke kendi koşullarına göre belirlenen en uygun sistemi oluşturmak
-
ve sistemlerini de günün koşullarına göre yeniden düzenlemek zorundadır.
-
Ancak burada taraflara mümkün olduğu ölçüde
-
geniş bir hareket alanının bırakılması gerekir.
-
Kanun toplu iş sözleşmelerinin içeriğini ve düzeyini de belirlemiştir.
-
Her ne kadar 6356 sayılı Kanun ile birlikte çerçeve sözleşmesi adı altında
-
yeni bir pazarlık birimi oluşturulmuşsa da,
-
çerçeve sözleşmesinin toplu iş sözleşmesi niteliğine haiz olmaması sebebiyle,
-
uygulaması olmayan bir sözleşme tipi olarak kanunda yer aldığını söylemek mümkündür.
-
En az bir en fazla üç yıllık bir süre için imzalanabilen işyeri,
-
işletme veya grup toplu iş sözleşmelerinden prensip olarak,
-
toplu iş sözleşmesine taraf olan sendikanın üyelerinin yararlanmaları esastır.
-
Ancak ülkemizdeki uygulamya göre,
-
Ayrıca taraf sendikaya üye olmayan işçiler sendikanın yazılı izniyle
-
veya Cumhurbaşkanı tarafından verilen teşmil kararı ile
-
toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmektedir.
-
Bu nedenle toplu iş sözleşmelerinin iş sözleşmeleri üzerindeki etkisi
-
ve iki sözleşme hükümlerinin birbiriyle çatışması durumu önemli bir konudur.
-
Daha açık bir ifadeyle, toplu iş sözleşmesinden yararlanacak bir işçinin
-
iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi aynı konuda farklı hükümler içerdiğinde
-
hangi düzenlemenin esas alınacağı sorusunun açıklığa kavuşturulması gerekir.
-
Bu ilke ‘işçiye yararlılık ilkesi’ olarak tanımlanmakta olup,
-
iş sözleşmesinin toplu iş sözleşmesine aykırı olmakla beraber,
-
işçi yararına olan hükümleri geçerli olmaya devam edecektir.
-
Çünkü toplu iş sözleşmelerinin asgari kurallar içerdiği,
-
iş sözleşmeleri ile işçilerin lehine hükümler getirebileceği kabul edilir.
-
6356 sayılı Kanun uyarınca, toplu iş sözleşmeleri
-
en az bir en fazla üç yıllık bir süre için imzalanabilir.
-
Toplu iş sözleşmelerinin ortalama süresi ise genellikle iki yıldır.
-
Bu nedenle sona eren bir toplu iş sözleşmesinin
-
hükmünün etkisinin ne olacağı konusu büyük önem taşır.
-
Dolayısıyla kanun koyucunun, toplu iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra,
-
yeni bir toplu iş sözleşmesinin yapılmasına kadar geçen toplu sözleşmesiz dönemde
-
ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları
-
ve işçilerin sözleşme öncesindeki daha kötü çalışma koşullarıyla
-
karşı karşıya kalmalarını önlemek amacıyla
-
böyle bir düzenlemeye gittiğini söylemek mümkündür.
-
Toplu iş sözleşmesinden kimlerin ne şekilde yararlanabileceği
-
6356 sayılı Kanunda ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
-
Toplu iş sözleşmesinden taraf sendikaya üye olan işçilerin yanı sıra
-
bazı koşulların gerçekleşmesi halinde,
-
sendika üyesi olmayan işçiler de yararlanabilir.
-
Toplu pazarlık süreci esasen, bir hazırlık dönemi ile başlamakta olup
-
bu hazırlık dönemi sendikaların belirlemiş olduğu stratejiler kapsamında şekillenir.
-
Hazırlık aşamasından sonra başlayan toplu görüşmenin nasıl
-
ve hangi koşullar altında gerçekleşeceği ise yine kanun kapsamında
-
ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiştir.
-
Toplu görüşmenin sonunda tarafların uzlaşmaları durumunda imzalanacak olan
-
toplu iş sözleşmesi ile ilgili hukuksal süreç de aynı kanunda düzenlenmiştir.
-
Bugün ülkemizde,
-
hükümleri çerçevesinde şekillenmektedir.
-
Toplu pazarlık süreci, endüstri ilişkileri sisteminin
-
en dinamik süreçlerinden birisini oluşturur.
-
Bu sürecin sorunsuz bir biçimde yürüyebilmesinin en önemli garantisini ise
-
toplu sözleşme özerkliği sağlar.
-
şeklinde tanımlamak mümkündür.
-
Bu programda,
-
sorularına değinildi.
-
Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi “Çalışma İlişkileri” ders kitabının
-
7. ünitesinde yer almaktadır.