< Return to Video

Rick Warren amacı olan bir yaşam üzerine

  • 0:01 - 0:03
    Sıkça bana sorulur,
  • 0:03 - 0:06
    bilirsiniz işte, kitap hakkında seni şaşırtan nedir?
  • 0:06 - 0:08
    Onu yazmak zorunda olmam derdim.
  • 0:08 - 0:11
    Asla tasavvur edemezdim,
  • 0:11 - 0:13
    düşündüğüm en çılgın hayallerimde bile --
  • 0:13 - 0:15
    Kendimi bir yazar olarak bile düşünmüyorum.
  • 0:17 - 0:19
    Ve bana sık sık sorulur,
  • 0:19 - 0:22
    bu kadar çok insanın bunu neden okuduğunu düşünüyorsunuz?
  • 0:22 - 0:25
    Bu şey hala ayda yaklaşık bir milyon kopya satıyor.
  • 0:27 - 0:31
    Ve bence bu ruhsal boşluğun
  • 0:32 - 0:35
    bir evrensel hastalık olmasından dolayıdır.
  • 0:35 - 0:38
    Bir noktada içten düşünüyorum, başımızı yastığa koyuyoruz ve devam ediyoruz,
  • 0:38 - 0:40
    "Daha fazlası olmak zorunda bu hayatta."
  • 0:41 - 0:43
    Sabah kalkıyoruz, işe gidiyoruz, eve dönüyoruz ve TV seyrediyoruz,
  • 0:43 - 0:47
    yatıyoruz, sabah kalkıyoruz, işe gidiyoruz, eve dönüyoruz, TV seyrediyoruz, yatıyoruz,
  • 0:47 - 0:49
    hafta sonları partilere gidiyoruz.
  • 0:50 - 0:53
    Bir çok insan "Yaşıyorum." der. Hayır, yaşamıyorusunuz -- sadece varsınız.
  • 0:53 - 0:56
    Sadece varsınız.
  • 0:56 - 1:00
    Bu içsel arzunun var olduğunu gerçekten düşünüyorum.
  • 1:00 - 1:04
    İsa'nın söylediği şeye tam olarak inanıyorum. Sizlerin bir tesadüf olmadığınıza inanıyorum.
  • 1:05 - 1:09
    Ebeveynleriniz sizi planlamamış olabilirler, ama Tanrının sizi planladığına inanıyorum.
  • 1:09 - 1:12
    Kazaen ebeveyinler olduğunu biliyorum, buna hiç şüphe yok.
  • 1:12 - 1:14
    Kazaen çocuklar olduğunu sanmıyorum.
  • 1:16 - 1:18
    Ve sizin önemli olduğunuzu düşünüyorum.
  • 1:18 - 1:21
    Tanrı nezdinde önemli olduğunuzu düşünüyorum, tarih önünde önemli olduğunuzu düşünüyorum.
  • 1:21 - 1:23
    Bu evren için önemli olduğunuzu düşünüyorum.
  • 1:25 - 1:28
    Ve yaşamanının hayatta kalma seviyesi, yaşamanın başarı seviyesi olarak adlandırdığım şeyle
  • 1:28 - 1:32
    yaşamanın önem seviyesi arasında
  • 1:32 - 1:34
    fark olduğunu düşünüyorum.
  • 1:34 - 1:37
    bunu idrak ediyor musunuz, Yeryüzünde ne için varım?
  • 1:37 - 1:41
    çok akıllı bir çok insanla karşılaşıyorum,
  • 1:41 - 1:43
    ve onlar "Ama neden problemlerimi çözemiyorum?" diyorlar.
  • 1:44 - 1:46
    Ve çok başarılı insanlarla karşılaşıyorum,
  • 1:46 - 1:48
    "neden daha tatminkar hissetmiyorum? diyorlar.
  • 1:49 - 1:51
    Neden sahteymişim gibi hissediyorum?
  • 1:52 - 1:54
    Neden gerçekte olduğumdan
  • 1:54 - 1:58
    daha fazlaymışım gibi davranmak zorunda hissediyorum?
  • 1:58 - 2:02
    Sanırım bu anlamlı, önemli, amaç sahibi olma meselesine geliyor.
  • 2:03 - 2:05
    Sanırım bu mesele
  • 2:05 - 2:08
    neden buradayım? Ne yapmak için buradayım? Nereye gidiyorum? sorusu ile sonuçlanmakta.
  • 2:08 - 2:11
    Bunlar dini meseleler değil --
  • 2:11 - 2:14
    Bunlar insani meselelerdir.
  • 2:15 - 2:17
    Michael'a konuşmadan önce yaptığını gerçekten
  • 2:17 - 2:19
    yaptığı şeyi gerçekten takdir ettiğimi söylemek istedim,
  • 2:19 - 2:22
    çünkü bu hayatımı bütünüyle çok daha kolaylaştırıyor.
  • 2:22 - 2:26
    Bir papaz olarak, bir çok tuhaf tip görüyorum.
  • 2:26 - 2:29
    Ve hayatın her alanından tuhaf tiplerin olduğunu öğrendim.
  • 2:30 - 2:33
    Dinin bunun üzerinde tekeli yoktur,
  • 2:34 - 2:36
    fakat çok fazla tuhaf dindar tipler var.
  • 2:37 - 2:40
    Laik tipler vardır, akıllı tipler vardır, aptal tipler vardır.
  • 2:40 - 2:42
    İnsanlar var -- bir bayan günün birinde bana geldi,
  • 2:42 - 2:45
    elinde bir parça beyaz kağıt vardı -- Michael, bundan hoşlanacaksın --
  • 2:45 - 2:47
    bana "Burada ne görüyorsun?" dedi.
  • 2:47 - 2:50
    Ona baktım ve "Oh, hiç birşey görmüyorum." dedim.
  • 2:50 - 2:53
    O konuşmasına devam ederek "Şey, ben İsa'yı görüyorum," dedi, ağlamaya başladı ve ayrıldı.
  • 2:53 - 2:57
    Gidiyorum, Tamam, bilirsiniz. Hoş.
  • 2:58 - 3:00
    Hımm...
  • 3:00 - 3:02
    Sizin için ne güzel.
  • 3:04 - 3:07
    Bu kitap dünyada son üç yılın en çok satan kitabı olduğunda,
  • 3:07 - 3:10
    kendime ait küçük bir nevi kriz yaşadım.
  • 3:11 - 3:14
    Bu da, "Bu başarının amacı neydi ki?" düşüncesiydi.
  • 3:16 - 3:18
    Çünkü hayatıma muazzam miktarda para getirdi.
  • 3:18 - 3:20
    Dünyada en çok satan kitap yazdığınızda,
  • 3:20 - 3:23
    bu tonlarca ve tonlarca paradır.
  • 3:24 - 3:27
    Ve çok fazla dikkat çekti, ki bunların hiç birisini ben istememiştim.
  • 3:27 - 3:30
    Saddleback Kilisesine başladığımda, 25 yaşındaydım.
  • 3:31 - 3:35
    1980'de bir başka aile ile ona başlamıştım.
  • 3:35 - 3:38
    Ve asla TV''ye çıkmamaya karar vermiştim,
  • 3:38 - 3:39
    çünkü ünlü biri olmak istemiyordum.
  • 3:39 - 3:43
    "Evanjelist, teleevanjelist" olarak anılmak istememiştim --
  • 3:43 - 3:45
    bu bana göre değildi.
  • 3:46 - 3:50
    Ve birden bire, çok para getirdi ve çok dikkat celbetti.
  • 3:50 - 3:52
    Sanmıyorum --
  • 3:52 - 3:55
    şimdi, bu bir dünya görüşü, ve size söyleyeceğim, herkesin bir dünya görüşü vardır.
  • 3:56 - 3:58
    Herkes bir şeyler için hayatı üzerine iddiaya giriyor.
  • 3:58 - 3:59
    Hayatınızı bir şeyin üzerinde öne sürüyorsunuz --
  • 3:59 - 4:03
    iddia ettiğiniz şeyin ne olduğunu ve hayatınızı neden onun üstüne iddia ettiğinizi bilseniz iyi olur.
  • 4:03 - 4:05
    Yani, herkes kendi hayatını bir şey üzerinde öne sürüyor,
  • 4:07 - 4:12
    ve ben ne zaman bir iddaya girsem ona inanırım, ki ben bir iddiaya girdim, ve
  • 4:12 - 4:14
    İsa'nın söylediği kişi olduğuna inandım.
  • 4:14 - 4:17
    Ama bunu herkeste yapar -- ben çoğulcu bir topluma inanırım --
  • 4:17 - 4:19
    herkes bir şey üzerine oynuyor.
  • 4:20 - 4:23
    Ve kiliseye başladığımda,
  • 4:24 - 4:27
    bilirsiniz, şimdi kitabın yapmakta olduğunu yapmak için bir planım yoktu.
  • 4:28 - 4:30
    Daha sonra bu kitabı yazdığımda,
  • 4:30 - 4:32
    ve birden o
  • 4:32 - 4:34
    çok ünlü olduğunda,
  • 4:34 - 4:36
    şunu söylemeye başladım, şimdi, bunun amacı nedir?
  • 4:36 - 4:38
    Çünkü az önce söyledeğim gibi,
  • 4:38 - 4:41
    şahsınıza para ya da ün verildiğini sanmıyorum
  • 4:41 - 4:43
    asla kendi egonuz için değil.
  • 4:43 - 4:46
    Buna inanmıyorum.
  • 4:46 - 4:49
    Ve yazdığınız kitapta daha ilk cümleniz,
  • 4:49 - 4:51
    "bu senin hakkında değil" ise
  • 4:51 - 4:53
    ve daha sonra, birden
  • 4:53 - 4:55
    tarihteki en çok satan kitap olduysa,
  • 4:55 - 4:57
    şunu idrak etmek zorundasınız, "sanırım bu benim hakkımda değil".
  • 4:59 - 5:01
    Anlaması çok kolay aslında.
  • 5:01 - 5:04
    Peki, bu ne için oldu?
  • 5:04 - 5:07
    Ve servet koruyuculuğu (sorumluluğu), etki koruyuculuğu olarak adlandırdığım
  • 5:07 - 5:10
    şey hakkında düşünmeye başladım.
  • 5:10 - 5:13
    İnanıyorum ki temel olarak, liderlik koruyuculuk, sorumluluktur.
  • 5:14 - 5:16
    Herhangi bir alanda bir lider iseniz --
  • 5:16 - 5:19
    işte, politikada, sporda, sanatta,
  • 5:19 - 5:22
    akademide, her alanda --
  • 5:22 - 5:24
    ona sahip değilsinizdir,
  • 5:24 - 5:26
    onun hizmetkarısınızdır.
  • 5:27 - 5:30
    Örneğin, bu benim doğayı korumaya inanma sebebimdir.
  • 5:30 - 5:33
    Bu benim gezegenim değil. Doğmadan önce benim değildi.
  • 5:33 - 5:35
    Öldükten sonra benim olmayacak.
  • 5:35 - 5:38
    80 yıl burada olacağım ve hepsi bu.
  • 5:38 - 5:42
    Bir talkshowda diğer gün tartışıyordum,
  • 5:42 - 5:44
    adam bana meydan okuyordu,;
  • 5:44 - 5:46
    "Çevreyi koruma üzerinde çalışan bir papaz da nedir?"
  • 5:48 - 5:51
    Bende adama sordum, dedim ki, "insanoğlunun
  • 5:51 - 5:55
    gelecek nesiller için dünyayı biraz daha iyi bir yer
  • 5:55 - 5:59
    yapmakla sorumlu olduğuna inanıyor musun?
  • 5:59 - 6:01
    Doğayı ciddiye almak için burada
  • 6:01 - 6:03
    bir koruyucu rolümüz olduğunu düşünüyor musunuz?"
  • 6:04 - 6:06
    O "Hayır." dedi.
  • 6:06 - 6:09
    Ona, "Ah, yok demek?"dedim, "Şunu tekrar netleştireyim.
  • 6:09 - 6:13
    İnsanoğulları olarak -- dinden söz etmiyorum --
  • 6:13 - 6:16
    insanoğulları olarak, bu gezgene bakmak ve gelecek nesilller için
  • 6:16 - 6:19
    daha iyi bir yer yapmanın sorumluluğuna inanıyor musunuz?"
  • 6:19 - 6:21
    Ve o "Hayır" dedi.
  • 6:22 - 6:24
    "Herhangi başka bir türden daha fazla değil."
  • 6:25 - 6:29
    "Türler" kelimesini kullandığında, dünya görüşünü ortaya koyuyordu.
  • 6:29 - 6:33
    Ve diyordu ki, "Doğaya bakmakla ilgili bir ördeğin sorumluluğundan
  • 6:33 - 6:35
    daha fazla sorumluluğa sahip değilim
  • 6:36 - 6:38
    Şimdi, bir çok kez ördekler gibi davrandığımızı biliyorum,
  • 6:38 - 6:40
    fakat bir ördek değilsiniz.
  • 6:40 - 6:42
    Bir ördek değilsiniz.
  • 6:42 - 6:45
    Ve sorumlusunuz -- bu benim dünya görüşüm.
  • 6:46 - 6:50
    Ve dolayısıyla, dünyanızın ne olduğunu, dünya görüşünüzün ne olduğunu anlamaya ihtiyacınız vardır.
  • 6:50 - 6:54
    Problem çoğu insanın asla gerçekten etraflıca düşünmemesidir.
  • 6:54 - 6:58
    Gerçekten asla -- gerçekten asla
  • 6:59 - 7:02
    onu kodifiye etmiyorlar ve nitelemiyorlar ve ölçülü hale getirmiyorlar,
  • 7:02 - 7:04
    "Bu benim inandığım şey,
  • 7:04 - 7:06
    buda inandığım şeye niçin inandığım." diyemiyorlar.
  • 7:06 - 7:09
    Bir ateist olmak için kişisel olarak yeterli inanca sahip değilim.
  • 7:10 - 7:13
    Fakat siz olabilirsiniz, siz sahip olabilirsiniz.
  • 7:13 - 7:17
    Dünya görüşünüz, gerçi bu hayatınızdaki herşeyi belirler,
  • 7:17 - 7:19
    çünkü düşüncelerinizi ve aldığınız kararları
  • 7:19 - 7:21
    kurduğunuz ilişkileri belirler,
  • 7:22 - 7:24
    güven seviyenizi belirler.
  • 7:25 - 7:27
    Bu gerçekten hayatınızdaki herşeyi belirler.
  • 7:28 - 7:30
    İnandığımız şey, aşikar olarak --
  • 7:31 - 7:33
    ve bunu biliyorsunuz -- davranışımızı belirler,
  • 7:33 - 7:37
    ve davranışımız bizim hayatta neye dönüştüğümüzü belirler.
  • 7:39 - 7:41
    Böylece, bu paranın hepsi içeri akmaya başladı,
  • 7:41 - 7:43
    ve bu ünün hepsi içeri akmaya başladı,
  • 7:45 - 7:47
    ve bende şöyle devam ediyordum, "Bununla ben ne yaparım?"
  • 7:48 - 7:52
    Bu para ile ne yapacağımız hakkında karım ve ben önce beş karar aldık.
  • 7:53 - 7:55
    Dedik ki, "Birincisi,
  • 7:55 - 7:57
    onu kendimiz için kullanmayacağız."
  • 7:57 - 7:59
    dışarı çıkıp daha büyük bir ev satın almadım.
  • 8:00 - 8:02
    bir misafirhanem yok.
  • 8:02 - 8:05
    Hala eskiden beri kullandığım aynı 4 yaşındaki Fordu sürüyorum.
  • 8:06 - 8:08
    Biz sadece, parayı kendimiz için kullanmayacağız dedik.
  • 8:08 - 8:11
    İkinci şey,
  • 8:11 - 8:15
    Papazlık yaptığım kiliseden maaş almaya son vermemdi.
  • 8:15 - 8:19
    Üçüncü şey, son 25 yılı aşkındır kilisenin bana ödediklerini bir araya topladım,
  • 8:19 - 8:21
    ve onu geri verdim.
  • 8:21 - 8:24
    Geri verdim çünkü hiç kimsenin
  • 8:24 - 8:26
    yaptığım şeyi para için yaptığımı düşünmesini istemedim -- istemiyorum.
  • 8:27 - 8:30
    Aslında, kişisel olara, ben asla
  • 8:30 - 8:33
    yaptığı şeyi para için yapan bir rahip ve bir papaz ve vaizle karşılaşmadım.
  • 8:33 - 8:37
    Bunun bir stereotip olduğunu biliyorum. onlardan bir tanesi ile asla karşılaşmadım.
  • 8:37 - 8:40
    inanın bana, para kazanmak için çok kolay yollar var.
  • 8:41 - 8:44
    Papazlar bir günde 24 saat çağırı alırlar. Doktorlar gibidirler.
  • 8:44 - 8:48
    Bugün geç ayrıldım. Dün burada olmayı umut etmiştim
  • 8:48 - 8:51
    çünkü kayınbabam muhtemelen kanserden
  • 8:51 - 8:53
    ölmeden önceki son 48 saatinde.
  • 8:53 - 8:56
    Ve hayatını yaşamış bir adamı seyrediyorum --
  • 8:56 - 8:58
    şimdi 80'lerinin ortasında --
  • 8:58 - 9:02
    ve huzurla ölüyor. Bilirsiniz, dünya görüşünüzün testi
  • 9:02 - 9:05
    iyi zamanlarda nasıl hareket ettiğiniz değildir.
  • 9:05 - 9:10
    Dünya görüşünüzün testi bir cenazede nasıl hareket ettiğinizdir.
  • 9:10 - 9:14
    Ve binlerce cenaze değilse de gerçekci olarak yüzlerce olmuş olması,
  • 9:14 - 9:16
    bir fark yapar.
  • 9:16 - 9:18
    Neye inandığınız bir fark yapar.
  • 9:19 - 9:23
    bu yüzden, hepsini geri verdik,
  • 9:23 - 9:26
    ve sonra dünyanın önde gelen problemlerinin bazıları üzerinde çalışacak
  • 9:26 - 9:28
    üç vakıf kurduk;
  • 9:28 - 9:34
    cehalet, yoksulluk, pandemik hastalıklar -- özellikle HIV/AIDS --
  • 9:34 - 9:36
    ve bu üç vakıf adına,
  • 9:36 - 9:38
    bu parayı yatırdık.
  • 9:38 - 9:42
    Yaptığımız son şey de "ters sadakaçılar" dediğim şeydi..
  • 9:42 - 9:45
    Yani, karım ve ben evlendiğimizde
  • 9:48 - 9:50
    30 yıl önce,
  • 9:50 - 9:53
    sadaka vermeye başladık.
  • 9:53 - 9:55
    Bu İncilde bu bir ilkedir
  • 9:55 - 9:58
    aldığınızın yüzde onunu hayıra verin
  • 9:58 - 10:00
    diğer insanlara yardım için verin.
  • 10:01 - 10:05
    Bunu yapmaya başladık ve her yıl sadakamızı yüzde 1 arttıracaktık.
  • 10:05 - 10:07
    Böylece, evliliğimizin ilk yılı yüzde 11,
  • 10:07 - 10:09
    ikinci yılı yüzde 12
  • 10:09 - 10:11
    ve üçüncü yılda yüzde 13'e vardık,
  • 10:12 - 10:15
    ve böylece devam etti. Bunu neden yaptım?
  • 10:15 - 10:17
    Çünkü ne zaman versem,
  • 10:17 - 10:20
    bu benim hayatımdaki maddecilik sargısını kırar.
  • 10:21 - 10:25
    Maddecilik hep almaktır -- alabildiğince al, al, al, al,
  • 10:25 - 10:29
    herşeyi al, poponun üzerine otur ve geri kalanı yağmala.
  • 10:29 - 10:33
    Hep daha fazlayla, daha fazlasına sahip olmakla ilgili.
  • 10:33 - 10:36
    Ve iyi hayatın aslında iyi görünmek olduğunu düşünüyoruz.
  • 10:37 - 10:40
    bu herşeyden daha önemlidir -- iyi görünmek,
  • 10:40 - 10:43
    iyi hissetmek ve iyi şeylere sahip olmak.
  • 10:43 - 10:45
    Ama, bu iyi hayat değildir.
  • 10:45 - 10:47
    Her zaman, bunlara sahip olan insanlarla tanışırım,
  • 10:47 - 10:49
    ve illa ki de mutlu değildirler.
  • 10:49 - 10:52
    Para aslında sizi mutlu yapsaydı,
  • 10:52 - 10:54
    o zaman dünyadaki en zengin insanların en mutluları olması gerekirdi.
  • 10:54 - 10:56
    Ve bildiğim, kişisel olarak, bunun doğru olmadığıdır.
  • 10:58 - 11:00
    Bu basitce hiç doğru değil.
  • 11:00 - 11:04
    Bu nedenle, iyi bir hayat, iyi görünmek, iyi hissetmek ve iyilere sahip olmak değildir,
  • 11:04 - 11:06
    iyi bir hayat, iyi birisi olmak ve iyilik yapmaktır.
  • 11:07 - 11:09
    Hayatınızı vermek.
  • 11:09 - 11:12
    Hayattaki anlam statüden gelmez,
  • 11:13 - 11:15
    çünkü her zaman sizden daha fazlasına sahip olan birisini bulursunuz.
  • 11:16 - 11:18
    seksten gelmez.
  • 11:18 - 11:20
    maaştan gelmez.
  • 11:20 - 11:22
    Hizmet etmekten gelir.
  • 11:22 - 11:25
    Anlamlı bulduğumuz şeyler uğruna
  • 11:25 - 11:28
    hayatlarımızı vermektedir.
  • 11:28 - 11:31
    Tanrı tarafından bu şekilde donatılmış olduğumuza inanıyorum.
  • 11:32 - 11:35
    Ve bu nedenle vermeye başladık,
  • 11:35 - 11:37
    ve şimdi 30 yıl sonra,
  • 11:37 - 11:40
    karım ve ben ters sadakacılarız -- yüzde 90 veriyoruz ve yüzde 10 ile yaşıyoruz.
  • 11:42 - 11:44
    Aslında bu kolay tarafıydı.
  • 11:44 - 11:47
    Zor olan taraf, tüm bu gördüğüm ilgiyle ben ne yaparım?
  • 11:47 - 11:50
    Çünkü her türden davet almaya başlıyorum.
  • 11:50 - 11:54
    Yaklaşık bir ay süren bir konuşma turundan henüz döndüm.
  • 11:54 - 11:56
    üç farklı kıta üzerindeydi,
  • 11:56 - 11:58
    ama bu konuya girmeyeceğim
  • 11:58 - 12:01
    yine de çok harika bir şeydi.
  • 12:01 - 12:03
    Ve devam ediyorum, bununla,
  • 12:03 - 12:07
    kitabın getirdiği bu ünle ne yaparım?
  • 12:08 - 12:11
    Ve bir papaz olarak, İncili okumaya başladım.
  • 12:11 - 12:14
    Psalm 72 adlı bir bölüm vardır İncilde,
  • 12:14 - 12:18
    ve daha fazla etki sahibi olmak için Süleymanın duasıdır.
  • 12:18 - 12:20
    Bu duayı okuduğunuzda,
  • 12:20 - 12:22
    kulağınıza inanılmaz bencil ve ben-merkezci gelir.
  • 12:22 - 12:24
    Şöyle demiş gibi gelir,
  • 12:24 - 12:26
    "Tanrım, beni ünlü yapmanı istiyorum."
  • 12:26 - 12:28
    dua ettiği şey budur.
  • 12:28 - 12:30
    Şöyle der, "Beni ünlü yapmanı istiyorum.
  • 12:30 - 12:32
    her ülkeye namımı yaymanı istiyorum,
  • 12:32 - 12:35
    bana ikitidar vermeni istiyorum,
  • 12:35 - 12:37
    beni ünlü yapmanı istiyorum.
  • 12:37 - 12:39
    bana nüfus bahşetmeni istiyorum."
  • 12:40 - 12:42
    Ve dua edecekseniz, bu yapabileceğiniz
  • 12:42 - 12:44
    en bencilce dilekmiş gibi görünür.
  • 12:45 - 12:48
    Bütün psalmı sonuna dek, bütün bölümü okuyana kadar.
  • 12:48 - 12:50
    Ve daha sonra der ki, "Böylece, Kral --
  • 12:50 - 12:55
    ki kendisi o zaman gücünün zirvesinde Israil'in kralıydı --
  • 12:55 - 12:59
    "Böylece kral dul ve yetimle ilgilenebilsin,
  • 12:59 - 13:03
    dara düşmüşü desteklesin, savunmasızı savunsun, hasta ile ilgilensin,
  • 13:03 - 13:07
    yoksula yardım edebilsin, garipler ve hapiste olan yabancılar için
  • 13:07 - 13:09
    korkusuzca konuşabilisin."
  • 13:09 - 13:11
    Temel olarak, toplumdaki tüm dışlanmışlar hakkında konuşuyor.
  • 13:12 - 13:14
    Ve onu okuduğumda,
  • 13:14 - 13:18
    ona baktığımda, ve düşündüğümde, bilirsiniz,
  • 13:18 - 13:21
    onun duasında bahsettiği, dilediği nüfusun amacının
  • 13:21 - 13:24
    nüfuz sahibi olmayanlar için korkusuzca konuşmaktı
  • 13:25 - 13:28
    Nüfusun amacı kendi egonuzu inşaa etmek için değildir,
  • 13:30 - 13:32
    veya kendi değerinizi.
  • 13:32 - 13:34
    Ve, bu arada, sizin nakit değeriniz
  • 13:34 - 13:36
    kendi öz-değerinizle aynı şey demek değildir.
  • 13:36 - 13:39
    Değeriniz sizin sahip olduğunuz değerli şeylere dayanmaz,
  • 13:41 - 13:43
    tamamen farklı şeylere dayanır.
  • 13:44 - 13:46
    Ve bu nedenle nüfusun amacı
  • 13:46 - 13:48
    nüfus sahibi olmayanlar adına korkusuzca konuşmaktır.
  • 13:48 - 13:50
    Ve kabul etmek zorundaydım ki,
  • 13:50 - 13:53
    en son ne zaman dulları ve yetimleri düşündüğüm dahi anımsamıyordum.
  • 13:53 - 13:56
    Benim kapsama alanımda değiller.
  • 13:56 - 13:59
    Amerika'nın en zengin alanlarından birindeki kilisede papazlık yapıyorum --
  • 13:59 - 14:01
    bir grup önü açık kişiler cemaati.
  • 14:01 - 14:04
    CEOlar ve bilim adamları ile dolu bir kiliseye sahibim.
  • 14:05 - 14:10
    Ve beş yıl kiliseme gidebilirim ve asla hiç bir evsiz insan göremem.
  • 14:10 - 14:12
    Sadece benim yolumun üzerinde değiller.
  • 14:12 - 14:15
    Santa Ana yolundan 13 mil yukarıdalar.
  • 14:17 - 14:19
    Bu nedenle, "TAMAM" dedim.
  • 14:19 - 14:22
    Sahip olduğum ne kadar zenginlik, ne kadar nüfus varsa kullanıp
  • 14:22 - 14:27
    bunların hiç birisine sahip olmayanlara yardım edecektim.
  • 14:27 - 14:30
    Bilirsiniz, İncilde Musa hakkında bir hikaye vardır.
  • 14:30 - 14:32
    Doğru olduğuna inanın ya da inanmayın --
  • 14:32 - 14:34
    gerçekten benim için sorun değildi.
  • 14:34 - 14:37
    Ama Musa, filmi gördüyseniz, " On Emir,"
  • 14:37 - 14:40
    Musa çıkagelir ve yanan o çalı vardır, ve Tanrı onunla konuşur.
  • 14:40 - 14:42
    Ve Tanrı der, " Musa,
  • 14:42 - 14:44
    elindeki nedir?"
  • 14:45 - 14:48
    Sanırım, bu şimdiye kadar size sorulacak en önemli sorulardan biridir.
  • 14:48 - 14:50
    Elindeki nedir?
  • 14:51 - 14:54
    Musa der ki, "O bir asa.
  • 14:54 - 14:56
    Bir çobanın asası."
  • 14:56 - 14:58
    Ve Tanrı der ki, "Onu bırak."
  • 14:58 - 15:02
    Ve filmi gördüyseniz, biliyorsunuz, onu bırakır ve asa bir yılan olur.
  • 15:04 - 15:06
    Ve sonra Tanrı der ki, "Onu al."
  • 15:07 - 15:09
    Ve onu tekrar alır,
  • 15:09 - 15:11
    ve tekrar bir asa olur.
  • 15:12 - 15:15
    Şimdi, bunu okuyorum, ve devam ediyorum, bunların hepsi ne demek?
  • 15:16 - 15:19
    TAMAM. Tüm bunlar ne hakkında? Bir kaç şey biliyorum.
  • 15:19 - 15:22
    Birincisi, Tanrı asla hava atmak için bir mucize yapmaz.
  • 15:23 - 15:25
    Şu değil yani, "Vay, bu çok havalı, değil mi?"
  • 15:25 - 15:28
    Ve, bu arada, benim Tanrım bir peynirli ekmekte görünmek zorunda değildir.
  • 15:28 - 15:30
    Bilirsiniz, Tanrı görünecekse,
  • 15:30 - 15:32
    peynirli ekmekte görünmeyecektir.
  • 15:32 - 15:33
    (Gülüşme)
  • 15:33 - 15:37
    TAMAM? İşte bu Michaelın yaptığını sevme sebebim.
  • 15:37 - 15:41
    çünkü, TAMAM, eğer sen maskesini düşürüyorsan, o zaman ben yapmak zorunda değilim.
  • 15:42 - 15:45
    Ama Tanrı -- benim Tanrım -- fıskiye resimlerinde de görünmez.
  • 15:46 - 15:48
    Yapmak istediği şeyleri yapmak için
  • 15:48 - 15:50
    bundan biraz daha etkili yöntemleri vardır.
  • 15:50 - 15:53
    Fakat Tanrı hava atmak için mucizler yapmaz.
  • 15:53 - 15:55
    İkincisi, Tanrı size bir soru soruyorsa,
  • 15:55 - 15:57
    o zaten cevabını biliyordur.
  • 15:58 - 15:59
    Aşikar olarak, O Tanrı ise, o halde bu
  • 16:00 - 16:03
    sorunun Onun değil, sizin yararınıza olduğu anlamına gelir.
  • 16:03 - 16:05
    Tanrı sorar, "Elindeki nedir?"
  • 16:05 - 16:07
    Şimdi, Musa'nın elindeki neydi?
  • 16:07 - 16:10
    O bir çobanın asasıydı. Şimdi, beni takip edin.
  • 16:11 - 16:14
    Bu asa Musa'nın hayatında üç şeyi temsil ediyordu.
  • 16:14 - 16:16
    Birincisi, onun kimliğini temsil ediyordu.
  • 16:16 - 16:21
    O bir çobandı. Asa onun mesleğinin bir sembolüydü.
  • 16:21 - 16:26
    "Ben bir çobanım." Onun kimliğinin, kariyerinin, işinin bir sembolüdür.
  • 16:26 - 16:29
    İkincisi, sadece kimliğinin bir sembolü de değil,
  • 16:29 - 16:32
    gelirinin sembolüydü; çünkü varlığının tümü koyunlara bağlı idi.
  • 16:33 - 16:35
    O günlerde, hiç kimsenin banka hesabı yoktu,
  • 16:35 - 16:38
    ve American Express kartları, ve garanti fonları.
  • 16:38 - 16:41
    Servetiniz sürünüze bağlıdır.
  • 16:41 - 16:44
    Dolayısıyla, kimliğinin ve gelirinin sembolüdür.
  • 16:44 - 16:47
    Ve üçüncü şey: nüfusunun bir sembolüdür.
  • 16:48 - 16:51
    Bir çobanın asası ile ne yaparsınız?
  • 16:51 - 16:55
    Bilirsiniz, koyunları A noktasından B noktasına onunla götürürsünüz.
  • 16:55 - 16:57
    ne yapıp edip.
  • 16:57 - 17:00
    onları çekersiniz ve onları dürtersiniz, birini ya da ötekini.
  • 17:01 - 17:03
    Bu nedenle, O diyor ki,
  • 17:03 - 17:05
    "Sen kimliğini yere bırakacaksın.
  • 17:05 - 17:09
    Elindeki nedir? Kimliğin var, gelirin var, nüfuzun var.
  • 17:09 - 17:11
    Elindeki nedir?"
  • 17:11 - 17:14
    "Eğer elindekini yere bırakırsan onun hayata gelmesini sağlayacağım,
  • 17:14 - 17:17
    Senin asla hayal edemeyeceğin şeyler yapacağım."
  • 17:17 - 17:19
    Ve filmi seyrettiyseniz, On Emir'de
  • 17:19 - 17:21
    Mısır'da meydana gelen büyük mucizelerin hepsi
  • 17:21 - 17:25
    bu asa aracılığı ile yapılmıştır.
  • 17:26 - 17:31
    Geçen sene, NBA All-Stars maçında konuşmaya davet edildim.
  • 17:32 - 17:35
    Ve, oyuncularla konuşuyorum,
  • 17:35 - 17:39
    Çünkü NBA takımları, NFL takımları ve diğer tüm takımlar
  • 17:39 - 17:42
    kitapta bahsedilen "Amacın 40 Gününü" uyguladılar.
  • 17:42 - 17:46
    Ve onlara sordum, dedim ki, "Elinizdeki nedir?"
  • 17:47 - 17:50
    "Elinizdeki nedir?" dedim. "O basketbol topudur,
  • 17:51 - 17:55
    ve basketbol topu sizin kimliğinizi temsil eder, kim olduğunuzu.
  • 17:55 - 17:58
    Siz bir NBA oyuncusuzunuz. O sizin gelirinizi de temsil eder.
  • 17:58 - 18:00
    Bu küçük topla çok para kazanıyorsunuz.
  • 18:01 - 18:03
    Ve nüfusunuzu temsil etmektedir.
  • 18:04 - 18:07
    Ve sadece bir kaç yıl için NBA'de olsanız da hayatınızın geri kalanında
  • 18:07 - 18:09
    bir NBA oyuncusu olacaksınız.
  • 18:09 - 18:11
    Ve bu size muazzam bir etki sağlar.
  • 18:12 - 18:15
    Bu nedenle, size verilenle ne yapacaksınız?"
  • 18:16 - 18:21
    Ve sanırım bugün burada bulunmamın asıl sebebi budur.
  • 18:21 - 18:24
    TED'deki siz çok parlak insanların hepsine,
  • 18:24 - 18:27
    "Elinizdeki nedir?" diye sormak için.
  • 18:28 - 18:32
    Size verilen neye sahipsiniz?
  • 18:33 - 18:35
    Yetenek, geçmiş deneyim, eğitim,
  • 18:36 - 18:40
    özgürlük, ilişkiler, fırsatlar,
  • 18:40 - 18:43
    refah, fikirler, yaratıcılık.
  • 18:44 - 18:46
    Size verilenlerle
  • 18:46 - 18:48
    ne yapıyorsunuz?
  • 18:48 - 18:52
    Bu, bana göre, hayata dair en önde gelen soru.
  • 18:52 - 18:55
    Bu bana göre amaç-odaklı olmanın tüm konusudur.
  • 18:56 - 19:00
    Kitapta bazı şeyleri yapmak için nasıl donatıldığınız, şekillendirildiğiniz hakkında konuşuyorum.
  • 19:00 - 19:03
    Bu küçük haç, ruhani hediyeler alır; kalp,
  • 19:03 - 19:05
    yetenek, kişilik ve tecrübeler.
  • 19:05 - 19:07
    Bu şeyler sizi şekillendirir.
  • 19:07 - 19:09
    Ve hayatınızla ilgili ne yapacağınızla bilmek isterseniz,
  • 19:09 - 19:12
    şeklinize bakmaya ihtiyacınız vardır. Ne yapmak için donatılmışım?
  • 19:13 - 19:15
    Bir şey yapmak için Tanrı seni ne ile donatmış
  • 19:15 - 19:16
    ve sonra ne ile donatmamış?
  • 19:16 - 19:19
    Bir antroplog olarak donatıldıysanız, bir antroplog olacaksınızdır.
  • 19:19 - 19:21
    bir deniz altı kaşifi olmak için donatıldıysanız,
  • 19:21 - 19:23
    bir deniz altı kaşifi olacaksınızdır.
  • 19:23 - 19:25
    Anlaşma yapmak için donatıldıysanız, anlaşma yaparsınız.
  • 19:25 - 19:27
    Resim yapmak için donatıldıysanız, resim yaparsınız.
  • 19:28 - 19:31
    Tanrının siz siz olduğunuz zaman gülümsediğini biliyor muydunuz?
  • 19:32 - 19:35
    Benim küçük çocuklarım küçükken --
  • 19:35 - 19:36
    hepsi büyüdü, şimdi büyük çocuklarım var --
  • 19:36 - 19:38
    gidip yataklarının yanına otururdum,
  • 19:38 - 19:41
    ve çocuklarımın uyumasını seyrederdim.
  • 19:42 - 19:46
    Ve küçük vücutlarının yükselmesini ve alçalmasını seyrederdim,
  • 19:46 - 19:48
    yükselme ve alçalma.
  • 19:48 - 19:50
    Ve onlara bakardım, bu bir tesadüf değil.
  • 19:50 - 19:52
    Yükselme ve alçalma.
  • 19:53 - 19:57
    Ve onları uyurken seyretmekten bile zevk alırdım.
  • 19:59 - 20:02
    Bazı insanlar Tanrının sadece ruhani şeyler yaptığınız zaman,
  • 20:02 - 20:04
    "heyecanlandığı yanlış fikrine sahiptir;
  • 20:04 - 20:07
    kiliseye gitmek ya da bir yoksula yardım etmek gibi,
  • 20:07 - 20:11
    veya, bilirsiniz, günah çıkarmak yada bunun gibi bir şey.
  • 20:11 - 20:16
    Meselenin özü, Tanrı sizin siz olduğunuzu seyrederek zevk alır. Neden?
  • 20:16 - 20:20
    Sizi o meydana getirdi. Ve yapmak için meydana getirildiğiniz şeyi yaptığınızda,
  • 20:20 - 20:22
    O der ki, "İşte benim oğlum.
  • 20:22 - 20:24
    İşte benim kızım.
  • 20:24 - 20:27
    Sana verdiğim yeteneği ve beceriyi kullanıyorsun."
  • 20:28 - 20:30
    Böylece size tavsiyem,
  • 20:30 - 20:32
    elinizde olana bakmanızdır --
  • 20:32 - 20:36
    kimliğinize, etkinize, gelirinize --
  • 20:36 - 20:39
    ve şöyle deyin, "Bu benimle ilgili değil."
  • 20:39 - 20:42
    BU DÜNYAYI DAHA İYİ BİR YER YAPMAMLA İLGİLİDİR."
  • 20:42 - 20:43
    Teşekkürler.
Title:
Rick Warren amacı olan bir yaşam üzerine
Speaker:
Rick Warren
Description:

Amaç-Odaklı Yaşam'ın yazarı Pastor Rick Warren kitabının müthiş başarısının ardından kendi amaç krizi üzerine düşünüyor. Tanrı'nın niyetinin, her birimiz için, yetenek ve nüfusumuzu iyi işler yapmak için kullanmamız olduğu inancını anlatıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
20:45
Oktay Simsek added a translation

Turkish subtitles

Revisions