317 gün rehin tutuldum. İşte düşündüklerim…
-
0:01 - 0:04Onları unutamam.
-
0:04 - 0:08İsimleri Aslan, Alik, Anderi,
-
0:08 - 0:13Fernanda, Fred, Galina, Gunnhild,
-
0:13 - 0:18Hans, Ingeborg, Matti, Natalya,
-
0:18 - 0:23Nancy, Sheryl, Usman, Zarema,
-
0:23 - 0:25ve bu liste daha uzun.
-
0:26 - 0:30Birçoğu için, onların varlığı, insanlığı
-
0:30 - 0:33''güvenlik kazaları'' olarak,
-
0:33 - 0:37istatistiklere kaydedildi.
-
0:37 - 0:39Benim için, onlar iş arkadaşıydı.
-
0:39 - 0:43İnsani yardım çalışanları
topluluğuna bağlıydılar. -
0:43 - 0:4590'larda Çeçenya savaş mağdurlarını
-
0:45 - 0:50biraz olsun rahat ettirmek istemişlerdi.
-
0:50 - 0:54Onlar birer hemşire,
lojistikçi, sığınak uzmanı, -
0:54 - 0:57hukukçu, çevirmendiler.
-
0:57 - 1:01Bu hizmetleri için öldürüldüler,
-
1:01 - 1:04aileleri darmadağın edildi
-
1:04 - 1:07ve hikayeleri büyük ölçüde unutuldu.
-
1:07 - 1:10Kimse bu suçlardan dolayı mahkum olmadı.
-
1:11 - 1:13Onları unutamam.
-
1:13 - 1:15Onlar sanki benim içimde yaşıyorlar,
-
1:15 - 1:18anıları her günüme anlam veriyor.
-
1:18 - 1:23Aynı zamanda hiç aklımdan çıkmıyorlar.
-
1:23 - 1:25İnsani yardım çalışanları olarak,
-
1:25 - 1:28yardım, konfor ve koruma sağlamak için,
-
1:28 - 1:33mağdurun yanında durmayı tercih ettiler
-
1:33 - 1:36fakat onlar korumaya ihtiyaç duyduklarında
-
1:36 - 1:37kimse yoktu.
-
1:38 - 1:41Bu günlerde Irak veya
Suriye'deki savaşla ilgili -
1:41 - 1:44gazete manşetlerini görüyorsunuzdur:
-
1:44 - 1:48Yardım çalışanı kaçırıldı,
rehin infaz edildi -
1:48 - 1:50Peki onlar kimdi?
-
1:50 - 1:52Neden oradaydılar?
-
1:52 - 1:54Onları ne motive etti?
-
1:54 - 1:58Nasıl bu suçlara karşı duyarsızlaştık?
-
1:58 - 2:01Bu nedenle bugün buradayım.
-
2:01 - 2:04Onları hatırlamanın daha iyi
yollarını bulmalıyız. -
2:05 - 2:11Hayatlarını adadıkları
değerleri anlatmalıyız. -
2:11 - 2:15Ayrıca adalet talep etmeliyiz.
-
2:16 - 2:181996 yılında
-
2:18 - 2:22BM Kuzey Kafkasya Mülteciler Yüksek
Komisyonu tarafından görevlendirildiğimde -
2:22 - 2:24bazı riskleri biliyordum.
-
2:24 - 2:26Beş meslektaşım öldürülmüş,
-
2:26 - 2:28üçü ağır yaralanmış,
-
2:28 - 2:30yedisi rehin alınmıştı.
-
2:30 - 2:32Bu yüzden dikkatliydik.
-
2:32 - 2:36Zırhlı araçlar,
aldatıcı arabalar kullanıyor, -
2:36 - 2:39seyahat şeklini ve evleri değiştiriyor,
-
2:39 - 2:42her türlü güvenlik önlemini alıyorduk.
-
2:43 - 2:49Buna rağmen, Ocak 1998'de
soğuk bir kış gecesi sıra bana gelmişti. -
2:49 - 2:53Bir koruma ile beraber
Vladikavkaz'daki daireme girdiğimde -
2:53 - 2:55silahlı kişiler etrafımızı sardı.
-
2:57 - 2:59Korumayı yere yatırdılar,
-
2:59 - 3:02onu gözlerimin önünde dövdüler,
-
3:02 - 3:04bağladılar, sürükleyerek uzaklaştırdılar.
-
3:06 - 3:10Silah susturucusu ensemdeyken
ellerim kelepçelendi, -
3:10 - 3:14gözlerim bağlandı
ve diz çökmeye zorlandım. -
3:14 - 3:16Bu başınıza geldiğinde,
-
3:16 - 3:19düşünmeye ve dua etmeye vaktiniz yoktur.
-
3:20 - 3:23Hayatım bir film şeridi gibi
-
3:23 - 3:27gözlerimin önünden geçti.
-
3:27 - 3:30O maskeli adamların
-
3:30 - 3:33beni öldürmek için orada
olmadığını uzun zaman sonra anladım -
3:33 - 3:37fakat bir yerlerdeki birileri onlara
beni kaçırılmalarını emretmişti. -
3:39 - 3:43İnsanlıktan çıkarma süreci
o gün orada başladı. -
3:43 - 3:47Artık eşyadan farksızdım.
-
3:49 - 3:51Normalde bunun hakkında konuşmam,
-
3:51 - 3:56ama o 317 günlük esaretin birazını
sizinle paylaşmak istiyorum. -
3:57 - 4:00Yer altında bir hücrede tutuldum,
-
4:00 - 4:02her gün 23 saat 45 dakika
-
4:02 - 4:05tamamen karanlıktı
-
4:05 - 4:09ve sonra korumalar gelirdi,
normalde iki kişiydi. -
4:09 - 4:11Büyük bir parça ekmek,
-
4:11 - 4:14bir kase çorba ve bir de mum getirirlerdi.
-
4:15 - 4:19Mum 15 dakika yanardı,
-
4:19 - 4:2315 dakikalık eşsiz aydınlık.
-
4:23 - 4:27Sonra onu alırlardı ve
ben karanlığa dönerdim. -
4:29 - 4:33Yatağıma metal kabloyla zincirlenmiştim.
-
4:33 - 4:36Sadece dört küçük adım atabiliyordum.
-
4:37 - 4:41Beşincinin hayalini kurardım hep.
-
4:41 - 4:45Televizyon, radyo,
gazete, konuşacak kimse yok. -
4:45 - 4:49Havlu, sabun, tuvalet kağıdı yoktu,
-
4:49 - 4:55sadece iki metal kova;
birisi su, diğeri atık için. -
4:58 - 5:03Gardiyanlar sadistleştiklerinde,
sıkıldıklarında veya sarhoşken -
5:03 - 5:08gönül eğlendirmek için yalancı infaz
yaptıklarını düşünebiliyor musunuz? -
5:10 - 5:13Yavaşça sinirlerim bozuluyordu.
-
5:13 - 5:18Tecrit ve karanlığı anlatmak zor.
-
5:18 - 5:20Hiçbir şeyi nasıl tarif edersiniz?
-
5:20 - 5:23Akıllılık ve deliliğin arasındaki ince çizgide
-
5:23 - 5:28ulaştığım yalnızlık anlatılamaz.
-
5:30 - 5:35Karanlıkta, bazen hayali dama oynadım.
-
5:35 - 5:38Siyah ile başlayıp,
-
5:38 - 5:39beyaz ile devam edip,
-
5:39 - 5:42karşı tarafı kandırmak için
sonra yine siyaha dönerdim. -
5:43 - 5:46Artık dama oynamıyorum.
-
5:47 - 5:53Ailem, iş arkadaşlarım, koruma ve
Edik'in düşünceleriyle işkence ediliyorum. -
5:53 - 5:56Edik'e ne oldu bilmiyorum.
-
5:56 - 5:58Düşünmemeye çalışıyordum.
-
5:58 - 6:01Her tür fiziksel egzersiz yaparak
-
6:01 - 6:04zamanımı geçirmeyi deniyordum.
-
6:04 - 6:08Dua etmeyi, çeşitli
hafıza oyunlarını denedim. -
6:09 - 6:13Fakat karanlık, normal olmayan
imge ve düşünceler de yaratıyor. -
6:13 - 6:20Beyninizin bir tarafı direnmenizi,
bağırmanızı, ağlamanızı -
6:20 - 6:23diğer tarafı ise susmanızı
-
6:23 - 6:26ve kabullenmenizi istiyor.
-
6:26 - 6:30Bu sürekli bir içsel tartışma,
arabuluculuk yapacak kimse yok. -
6:31 - 6:36Bir gün gardiyanlardan birisi
saldırgan bir şekilde bana gelip: -
6:36 - 6:40"Bugün yemek için
diz çöküp yalvaracaksın." dedi. -
6:40 - 6:44İyi modumda değildim
ve ona hakaret ettim. -
6:44 - 6:47Annesine ve atalarına da hakaret ettim.
-
6:47 - 6:51Tepkisi makuldü:
yemeğimi çöpe döktü. -
6:51 - 6:55Bir gün sonra yine aynı istekle geldi.
-
6:55 - 6:57Aynı cevabı aldı,
-
6:57 - 7:02ben de aynı sonuçla karşılaştım.
-
7:02 - 7:05Dört gün sonra vücudum acı içindeydi.
-
7:05 - 7:10Açlığın bu kadar acıttığını bilmezdim.
-
7:10 - 7:13Gardiyanlar bir daha geldiğinde,
-
7:16 - 7:18diz çöktüm,
-
7:19 - 7:22yemek için yalvardım.
-
7:22 - 7:28Teslimiyet bir mum almak için tek yoldu.
-
7:29 - 7:31Kaçırıldıktan sonra,
-
7:31 - 7:34farklı araba bagajlarında
üç günlük yavaş bir yolculuk sonunda -
7:34 - 7:39Kuzey Osetya'dan Çeçenya'ya
transfer edildim. -
7:39 - 7:41Varınca, Ruslan adında bir kişi tarafından
-
7:41 - 7:4511 gün boyunce sorgulandım.
-
7:45 - 7:46Usul hep aynıydı:
-
7:46 - 7:49biraz ışık, 45 dakika.
-
7:49 - 7:51Mahzene gelirdi,
-
7:51 - 7:53gardiyanlara beni sandalyeye
bağlamalarını söylerdi -
7:53 - 7:56ve müziği sonuna kadar açardı.
-
7:56 - 8:00Sonra bağırarak sorular sorardı.
-
8:00 - 8:02Bana bağırırdı. Beni döverdi.
-
8:02 - 8:04Detaylarını size anlatmayacağım.
-
8:04 - 8:07Anlayamadığım bir sürü soru vardı
-
8:07 - 8:10ve anlamak istemediğim
sorular da vardı. -
8:12 - 8:16Sorgunun süresi kaset süresi kadardı:
-
8:16 - 8:2015 şarkı, 45 dakika.
-
8:20 - 8:22Son şarkı için can atardım hep.
-
8:23 - 8:26Bir gün, bir gece mahzende,
ne olduğunu bilmiyorum, -
8:26 - 8:29kafamın üstünde bir çocuk ağlaması duydum.
-
8:29 - 8:32Bir erkek çocuğu, iki ya da üç yaşlarında.
-
8:32 - 8:36Ayak sesleri, kargaşa, koşan insanlar.
-
8:37 - 8:40Bir gün sonra Ruslan geldiğinde,
-
8:40 - 8:42ilk soruyu sormadan, ben ona sordum:
-
8:42 - 8:46"Oğlun bugün nasıl, daha iyi mi?"
-
8:46 - 8:49Ruslan şaşırmıştı.
-
8:49 - 8:52Gardiyanların bana onun
özel hayatıyla ilgili -
8:52 - 8:54bilgiler sızdırabileceği ihtimaline kızdı.
-
8:54 - 8:59Oğlunun iyileşmesine yardımcı
olabilecek yerel kliniklere ilaç sağlayan -
8:59 - 9:02sivil toplum örgütlerinden bahsettim.
-
9:02 - 9:06Eğitim ve aileler hakkında konuştuk.
-
9:06 - 9:08Bana çocuklarını anlattı.
-
9:08 - 9:10Ben de ona kızlarımı anlattım.
-
9:10 - 9:13Sonra o da silahlar, arabalar,
kadınlar hakkında konuştu. -
9:13 - 9:18Ben de silahlar, arabalar ve kadınlar
hakkında konuşmak zorunda kaldım. -
9:18 - 9:21Kasetteki son şarkı bitene kadar konuştuk.
-
9:21 - 9:27Ruslan hayatımda gördüğüm
en acımasız kişiydi. -
9:27 - 9:30Bana bir daha dokunmadı.
-
9:30 - 9:33Başka sorular sormadı.
-
9:33 - 9:36Artık bir eşya değildim.
-
9:37 - 9:42İki gün sonra başka yere transfer edildim.
-
9:42 - 9:47Orada bir gardiyan
hiç alışılmadık bir şekilde geldi ve -
9:47 - 9:50çok nazik bir sesle dedi ki:
-
9:50 - 9:53"Ailem Dağıstan'a yerleştirilirken
-
9:53 - 9:57organizasyonunuzun sağladığı yardımdan
-
9:57 - 10:01dolayı size teşekkür ederim."
-
10:02 - 10:06Nasıl cevap verebilirdim?
-
10:06 - 10:11Çok acı vericiydi.
Karnıma bıçak saplanmış gibiydi. -
10:11 - 10:14O aileye yardım etme sebeplerimiz
-
10:14 - 10:17ve o kişinin paralı asker
olması düşüncesi ile -
10:17 - 10:20barışmam haftalarımı aldı.
-
10:20 - 10:22Genç ve utangaçtı.
-
10:22 - 10:25Yüzünü hiç görmedim.
-
10:25 - 10:27Büyük ihtimalle iyi niyetli biriydi.
-
10:27 - 10:30Fakat, o 15 saniye içinde
-
10:30 - 10:33bana yaptığımız bütün fedakarlıkları
-
10:33 - 10:36sorgulattı.
-
10:36 - 10:39Ayrıca onların bizi nasıl
gördüğünü düşündürdü. -
10:39 - 10:42Sonra, bizim neden orada olduğumuzu ve
-
10:42 - 10:45ne yaptığımızı bildiklerini varsaydım.
-
10:45 - 10:48Bu aslında varsayılacak bir durum değil.
-
10:48 - 10:52Bunu neden yaptığımızı
açıklamak kolay değil, -
10:52 - 10:54en yakınımızdaki kişilere bile.
-
10:55 - 10:58Mükemmel değiliz, üstün değiliz,
-
10:58 - 11:01dünyanın itfaiye örgütü değiliz,
-
11:01 - 11:03süper kahraman değiliz,
-
11:03 - 11:05savaşları durdurmuyoruz,
-
11:05 - 11:10biliyoruz ki insani müdahale
siyasi çözümün yerini tutamaz. -
11:10 - 11:15Yine de bu işi yapıyoruz
çünkü bir hayat bir hayattır. -
11:15 - 11:17Bazen tek yarattığın fark budur.
-
11:17 - 11:20Bir birey, bir aile, bir grup insan
-
11:20 - 11:22ve bu önemlidir.
-
11:22 - 11:25Bir tsunami, bir deprem
ya da bir tayfun olduğunda, -
11:25 - 11:29dünyanın dört bir yanından gelen
ve haftalarca hayatta kalanları arayan -
11:29 - 11:32kurtarma ekiplerini görürsünüz.
-
11:32 - 11:35Neden? Kimse bunu sorgulamaz.
-
11:35 - 11:37Her hayat önemlidir
-
11:37 - 11:41veya her hayat önemli olmalıdır.
-
11:41 - 11:44Bu durum mültecilere
- çatışma sebebiyle yer değiştiren -
11:44 - 11:49ya da vatansız kişilere -
yardım ettiğimizde de aynı. -
11:50 - 11:51Bir çok kişi tanıyorum ki
-
11:51 - 11:54yoğun acılarla yüzleştikleri zaman
-
11:54 - 11:58kendilerini güçsüz hisseder
ve o noktada dururlar. -
11:58 - 12:02Çok yazık, halbuki yardım etmenin
birçok değişik yolu var. -
12:02 - 12:04Biz o duygu ile durmuyoruz.
-
12:04 - 12:07Yardım, koruma, konfor sağlamak için
-
12:07 - 12:09elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
-
12:09 - 12:11Yapmak zorundayız.
-
12:11 - 12:13Başka türlü yapamayız.
-
12:13 - 12:18Bu bizim, ne bileyim,
insan gibi hissetmemizi sağlıyor. -
12:18 - 12:22Bu serbest bırakıldığım günkü fotoğrafım.
-
12:22 - 12:27Serbest bırakıldıktan aylar sonra
zamanın Fransız Başbakanı ile görüştüm. -
12:27 - 12:29Bana söylediği ikinci şey:
-
12:29 - 12:32"Kuzey Kafkasya'ya gitmen
tamamen bir sorumsuzluktu. -
12:32 - 12:36Bize ne kadar problem
yarattığını bilemezsin." -
12:38 - 12:40Kısa bir buluşma oldu.
-
12:40 - 12:42(Gülüşmeler)
-
12:43 - 12:47Bence tehlikedeki insanlara
yardım etmek bir sorumluluk. -
12:47 - 12:52O savaşta, kimse durmak istemedi
-
12:52 - 12:54ve böyle kişiler bugün de var.
-
12:54 - 12:59İhtiyacı olanlara
yardım ve koruma sağlamak -
12:59 - 13:01sadece bir insanlık davranışı değildi,
-
13:01 - 13:03bu onlar için gerçekten fark yaratıyordu.
-
13:03 - 13:07Neden o bunu anlayamıyor?
-
13:07 - 13:09Deneme sorumluluğumuz var.
-
13:09 - 13:12Şu kavramı daha önce de duydunuz:
Koruma Sorumluluğu. -
13:12 - 13:17Sonuçlar farklı etkenlere bağlıdır.
-
13:17 - 13:20Başarısız bile olabiliriz,
fakat bundan daha kötüsü var; -
13:20 - 13:23yapabilecek iken denememek.
-
13:24 - 13:28Eğer böyle bir işe giriştiyseniz,
-
13:28 - 13:33hayatınız neşe ve üzüntü dolu olacak
-
13:33 - 13:36çünkü yardım edemediğimiz,
-
13:36 - 13:40koruyamadığımız,
kurtaramadığımız birçok insan var. -
13:40 - 13:42Onlara benim hayaletim diyorum
-
13:42 - 13:45ve onların acılarına
yakından şahit olarak, -
13:45 - 13:49o acı sana da işliyor.
-
13:49 - 13:52Birçok genç insani yardım çalışanının
-
13:52 - 13:55ilk deneyimleri çok zor oluyor.
-
13:55 - 13:58Çok zor durumlara tanık oluyorlar
-
13:58 - 14:01fakat bunu değiştirmek için güçsüzler.
-
14:01 - 14:04Bunu kabul etmeyi öğrenmek zorundalar
-
14:04 - 14:07ve bunu zamanla
pozitif enerjiye çevirmeliler. -
14:07 - 14:08Bu zor.
-
14:08 - 14:11Birçoğu başaramaz,
-
14:11 - 14:15başaranlar için ise
buna benzer başka iş yok. -
14:15 - 14:19Her gün yarattığın farkı görebilirsin.
-
14:20 - 14:23İnsani yardım çalışanları
savaş alanlarında -
14:23 - 14:28veya savaş sonrası çevrelerde
aldıkları riskin farkındalar. -
14:28 - 14:34Yine de hayatımız, işimiz
artarak tehlikeli bir hal alıyor -
14:34 - 14:38ve hayatımızın kutsallığı
yavaşça azalıyor. -
14:39 - 14:42Milenyumdan beri
insani yardım çalışanlarına -
14:42 - 14:46yapılan saldırıların
3 katına çıktığını biliyor musunuz? -
14:47 - 14:502013 yılı yeni rekorlar kırdı:
-
14:51 - 14:54155 çalışma arkadaşımız öldürüldü,
-
14:54 - 14:58171'i ağır yaralandı,
-
14:58 - 15:01134'ü kaçırıldı.
-
15:01 - 15:05Birçok yıkılmış hayat.
-
15:05 - 15:1080'lerin sonuna doğru
Somali'de başlayan sivil savaşa kadar -
15:10 - 15:14insani yardım çalışanları bazen
-
15:14 - 15:16sivil zayiat dediğimiz şeyin
kurbanı oldular. -
15:16 - 15:20Fakat genel olarak
saldırıların hedefi biz değildik. -
15:20 - 15:22Bu durum değişti.
-
15:22 - 15:23Şu resme bakın.
-
15:23 - 15:26Bağdat, Ağustos 2003:
-
15:26 - 15:2924 arkadaşımız öldürüldü.
-
15:29 - 15:32BM mavi bayrağının ya da Kızıl Haç'ın
-
15:32 - 15:36bizi koruduğu günler geride kaldı.
-
15:36 - 15:39Suçlu gruplar ve bazı siyasi gruplar
-
15:39 - 15:42son 20 yıldır birbirine karıştı
-
15:42 - 15:45ve öyle melez bir hal aldı ki,
-
15:45 - 15:48onlarla iletişim kurmamız imkansız.
-
15:48 - 15:53İnsani değerler deneniyor, sorgulanıyor
ve çoğu zaman görmezden geliniyor. -
15:53 - 15:58Fakat en önemlisi,
adaleti aramayı bıraktık. -
15:58 - 16:02Görünüşe göre insani yardım çalışanlarına
-
16:02 - 16:05yapılan saldırılar için bir sonuç yok.
-
16:05 - 16:09Serbest bırakıldıktan sonra,
adaleti aramamam söylendi. -
16:09 - 16:13Bir faydası olmazmış.
Bana böyle söylendi. -
16:13 - 16:17Ayrıca, iş arkadaşlarının
hayatını tehlikeye atarsın dediler. -
16:18 - 16:21Kaçırılmamla ilgisi olan üç kişinin
-
16:21 - 16:25ceza almasını görmem yıllar sürdü
-
16:25 - 16:28fakat bu bir istisnaydı.
-
16:28 - 16:321995 ve 1999 yılları arasında
Çeçenya'da öldürülen ya da kaçırılan -
16:32 - 16:37insani yardım çalışanları için
adalet yerini bulmamıştı. -
16:37 - 16:39Ve bu durum her yerde aynıydı.
-
16:40 - 16:43Bu kabul edilemez.
-
16:43 - 16:44Bu affedilemez.
-
16:44 - 16:49Uluslararası hukukta, yardım çalışanlarına
yapılan saldırılar savaş suçudur. -
16:49 - 16:52Bu suçlar cezasız bırakılmamalıdır.
-
16:52 - 16:55Cezasız kalma döngüsünü durdurmalıyız.
-
16:55 - 16:59Yardım çalışanlarına karşı
yapılan saldırıların -
16:59 - 17:02insanlığa yapıldığını kabul etmeliyiz.
-
17:02 - 17:06Bu beni çok öfkelendiriyor.
-
17:06 - 17:11Yardım ettiğim mültecilere kıyasla
şanslı olduğumu biliyorum. -
17:12 - 17:16Şehrimin tamamen tahrip edildiğini,
-
17:16 - 17:20akrabalarımın gözümün
önünde öldürüldüğünü, -
17:20 - 17:24ülkemin korumasız kaldığını
görmek nasıldır bilmiyorum. -
17:24 - 17:29Diğer rehinelere nazaran
şanslı olduğumu da biliyorum. -
17:29 - 17:34Olaylı salıverilmemden 4 gün önce,
tutulduğum yerin yakınında -
17:34 - 17:39dört rehinenin başı kesilmiş.
-
17:39 - 17:41Neden onlar?
-
17:41 - 17:44Neden bugün buradayım?
-
17:45 - 17:47Kolay bir cevap yok.
-
17:48 - 17:52Akrabalarım,
arkadaşlarım, tanımadığım kişiler -
17:52 - 17:56bana destek oldular.
-
17:56 - 17:59Karanlıktan çıkmam için
yıllarca yardım ettiler. -
18:00 - 18:04Herkes benim gibi ilgi görmüyordu.
-
18:04 - 18:08Travmatik bir olaydan sonra kaç arkadaşım
-
18:08 - 18:11kendi hayatını kurabildi?
-
18:11 - 18:15Yakından tanıdığım 9 kişiyi sayabilirim.
-
18:15 - 18:19Kaç arkadaşım eşine artık
-
18:19 - 18:21hiç bir şey açıklayamadığı için
-
18:21 - 18:26zorlu bir boşanma sürecinden geçti?
-
18:26 - 18:29Sayamadım.
-
18:29 - 18:32Böyle yaşamın bir bedeli var.
-
18:32 - 18:37Rusya'da tüm savaş anıtlarının
üzerinde şöyle yazar: -
18:37 - 18:41Rusça'da şöyle diyor.
-
18:41 - 18:44"Hiç kimse unutulmadı,
hiç bir şey unutulmadı." -
18:45 - 18:49Kaybettiğim arkadaşlarımı unutamam.
-
18:49 - 18:51Hiç bir şeyi unutamam.
-
18:51 - 18:54Onların bağlılığını hatırlamanız
-
18:54 - 18:58ve insani yardım çalışanlarının daha iyi
-
18:58 - 19:00korunmasını istemeniz için
size çağrıda bulunuyorum. -
19:00 - 19:06Onların yaktığı umut ateşinin
söndürülmesine izin vermeyelim. -
19:06 - 19:10İşkenceden sonra, iş arkadaşlarım
bana sordular: "Neden devam ediyorsun? -
19:10 - 19:13Neden bu işi yapıyorsun?
-
19:13 - 19:15Neden bu işe dönmek zorundasın?"
-
19:15 - 19:18Cevabım basitti:
-
19:18 - 19:21Eğer bıraksaydım,
-
19:21 - 19:25bu beni kaçıranın
kazandığı anlamına gelirdi. -
19:25 - 19:27Benim ruhumu ve insanlığımı
-
19:27 - 19:29almış olurlardı.
-
19:29 - 19:31Teşekkür ederim.
-
19:31 - 19:34(Alkışlar)
- Title:
- 317 gün rehin tutuldum. İşte düşündüklerim…
- Speaker:
- Vincent Cochetel
- Description:
-
Vincent Cochetel 1998 yılında Çeçenistan'da BM Mülteci Baş Sorumlusu olarak çalışırken 317 gün boyunca rehin tutuldu. İlk olarak, karanlık yeraltı mahzeninde yatağına zincirlenmiş bir şekilde yaşamanın nasıl olduğundan, onu kaçıranlarla aralarında geçen beklenmedik konuşmalara kadar edindiği tecrübelerini anlatıyor. Şiirsel ve etkili bir şekilde, bu işe neden bugün de devam ettiğini açıklıyor. 2000 yılından beri insani yardım çalışanlarına yapılan saldırılar üç katına çıktı - ve bu artışın dünyaya nasıl bir mesaj verdiğini merak ediyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 19:47
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about… | ||
Ramazan Şen accepted Turkish subtitles for I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about… | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about… | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about… | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about… | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about… | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about… | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about… |