-
Girin.
-
Değirmende sorun var.
-
Ah hayır. Nasıl bir sorun?
-
Anlamadım?
-
Ne dediğini anlamıyorum.
-
Çapraz kirişlerin biri değirmenin çatısının üzerinde yana eğrildi.
-
-Ne anlama geliyor bu şimdi? -Bilmiyorum.
-
Bay Wentwort sadece buraya gelmemi ve değirmende sorun olduğunu söylememi istedi, hepsi bu.
-
Bu tür bir İspanyol Engizisyonu beklememiştim. (Bu tür bir sorgulama.)
-
Kimse İspanyol Engizisyonu'nu beklemez!
-
En büyük silahımız şaşkınlıktır.. Şaşkınlık ve korku, korku ve şaşkınlık...
-
Silahlarımızın 'ikisi' korku ve şaşkınlıktır.
-
ve acımasız verimlilik...
-
silahlarımızın üçü korku,şaşkınlık ve acımasız verimliliktir...
-
ve Papa'ya olan neredeyse fanatik sadakatimiz.
-
Silahlarımızın dördü.. hayır..
-
Silahlarımız arasında... silahlarımızın arasında....
-
korku, şaşkınlık gibi elementler..
-
Bir daha geleceğim.
-
Bu tür bir İspanyol Engizisyonu beklememiştim.
-
Kimse İspanyol Engizisyonu'nu beklemez!
-
Silahlarımızın arasında korku, şaşkınlık, acımasız verimlilik ve
-
Papa'ya olan neredeyse fanatik sadakatimiz gibi çeşitli elementler
-
ve güzel kırmızı üniformalar vardır.
-
-Hay lanet! Ben söyleyemiyorum sen söyleyeceksin. -Ne?
-
'En büyük silahlarımız..' diye başlayacaksın.
-
Yapamam..
-
Bu tür bir İspanyol Engizisyonu beklememiştim!
-
Kimse..
-
-İspanyol. -İspanyol.
-
-Kimse İspanyol Engizisyonu'nu.. -Beklemez.
-
Biliyorum... Biliyorum!
-
Kimse İspanyol Engizisyonu'nu beklemez. Aslında, bekleyenler..
-
- En büyük silahlarımız.. -En büyük silahlarımız..
-
- Şaşkınlık.. -Şaşkınlık ve..
-
Dur. Dur. Dur orada. Dur.
-
En büyük silahlarımız şaşkınlık, falan,filan,falan,filan
-
Kardinal, suçlamaları oku.
-
Farklı farklı tarihlerde, Kutsal Kiliseye karşı sapkın düşüncelerde bulunmakla suçlanıyorsunuz.
-
- Yaşlı adam dedi.. -Bu kadar yeter.
-
Şimdi.. Kendinizi nasıl savunacaksınız?
-
Biz masumuz (ŞEYTANİ KAHKAHA)
-
(ŞEYTANİ OYUNCULUK) Yakında fikrinizi değiştireceğiz!
-
Korku, şaşkınlık ve en acımasız..
-
Kardinal, işkence aleti!
-
Seni.. Pekala!
-
Bağlayın kadını.
-
Pekala. Savunmanı yap.
-
- Masumum. -Ah, tabii.
-
Kardinal, aleti..
-
aleti çevir.
-
Ben..
-
Biliyorum. Biliyorum yapamayacağını. Bir şey demek istemedim.
-
Denemek ve bu ahmakça hatanı görmezden gelmek istedim.
-
her şeyi çok aptal gösteriyor.
-
Git ve yapıyormuş gibi görün Tanrı aşkına.
-
Ve burada, kömürlüğün arkasında saklananlar ise İspanyol Engizisyonu.
-
İspanyol Engizisyonu'nu beklememiştim!
-
Kimse İspanyol Engizisyonu'nu beklemez!
-
Şimdi, yaşlı kadın!
-
Üç farklı sapkınlık iddiasıyla şuçlanıyorsun.
-
Düşüncede sapkınlık, konuşmada sapkınlık, belge işinde sapkınlık, harekette sapkınlık.
-
Dört iddia.
-
İtiraf edecek misin?
-
Neyle suçlandığımı anlayamıyorum.
-
O zaman anlamanı sağlayacağız.
-
Biggles!
-
Yastıkları.. getir!
-
İşte buradalar lordum.
-
Şimdi, yaşlı kadın. Son bir şansın var.
-
Bu çirkin sapkınlığı itiraf et, günahkar hareketlerini kabul et.
-
Son iki şans.
-
Ve serbest bırakılacaksın.
-
Üç şans.
-
Son üç şansın var. Önceki ifademde söylediğim gibi.
-
Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
-
Pekala! Eğer bu şekilde olmasını istiyorsan!
-
Kardinal! Onu yumuşacık yastıklarla boğ!
-
İtiraf et! İtiraf et! İtiraf et!
-
Hiç canınını acıtıyormuş gibi durmuyor, lordum.
-
Bütün yünü tek bir tarafa sıkıştırdınız mı? -Evet lordum.
-
Kadın daha sert bir maddeden yapılmış!
-
Kardinal Fang!
-
Rahat koltuğu getir!
-
Rahat koltuk mu?
-
Yumuşak yastıklara karşı koyduğun için güçlü olduğunu mu sanıyorsun!
-
Pekala, göreceğiz.
-
Onu rahat koltuğa oturt!
-
Şimdi. Sadece, 11 de vereceğimiz bir bardak kahveyle birlikte,
-
öğle yemeğine kadar rahat sandalyede oturacaksın.
-
- Cidden hepsi bu kadar mı? - Evet lordum.
-
Anlıyorum. O zaman, bağırarak daha da kötüleştirelim, değil mi?
-
İtiraf et kadın.
-
İtiraf et!
-
İtiraf ediyorum!
-
Sen değil!
-
İtiraf ediyorum.
-
Kimdi o?
-
Yok artık! İspanyol Engizisyonu'nu beklememiştim.
-
Old Bailey'ye iki.. üç kişi.
-
-Bak jeneriği başlattılar. -Çabuk, çabuk, çabuk.
-
Işıklandıranı da geçti. Sadece beş kişi kaldı.
-
Lanet, yapımcı da geçti, çabuk!
-
Kimse İspanyol Engizis.. Kahretsin!