Return to Video

Doktorlar düşük gelirli vatandaşlara (kar etmeye devam ederek) nasıl yardımcı olabilirler?

  • 0:02 - 0:05
    Denver, Colorado'daki Colfax Caddesi
  • 0:05 - 0:09
    bir zamanlar Amerika'daki en uzun,
    en tehlikeli sokak olarak bilinirdi.
  • 0:10 - 0:13
    İş yerim orada.
    Tıbbi açıdan çok yetersiz bir bölge.
  • 0:14 - 0:16
    Yakınlarda sağlık merkezleri
    ve hastaneler var
  • 0:16 - 0:19
    ama bölgedeki yoksul insanların
    tedavisinde yeterli değiller.
  • 0:19 - 0:22
    Fakirden kastım sağlık için
    devlet yardımı alanlar.
  • 0:22 - 0:26
    Sadece evsizler de değil ülkenin
    yüzde 20'si Medicaid'den yararlanıyor.
  • 0:26 - 0:31
    Komşularınız dört kişilik bir aileyse
    ve yıllık gelirleri 33.000 dolardan azsa
  • 0:31 - 0:32
    devlet yardımı talep edebilirler.
  • 0:33 - 0:35
    Fakat gidecek doktor bulamazlar.
  • 0:35 - 0:37
    Merritt Hawkins'in çalışmasına göre
  • 0:37 - 0:39
    Denver'daki aile hekimlerinin
    sadece yüzde 20'si
  • 0:39 - 0:42
    bu hastaların herhangi birine
    bakmayı kabul ediyor.
  • 0:42 - 0:46
    Bu yüzde 20'nin bazısı da ayda beş
    Medicaid hastasından fazlasına bakmıyor.
  • 0:47 - 0:51
    Diğerleri ise devlet yardımı alan
    hastaları aylarca bekletiyorlar ama.
  • 0:51 - 0:54
    Blue Cross'luysanız hemen bugün
    randevu alabilirsiniz.
  • 0:54 - 0:58
    Bu tür bir sınıf ayrımı yasal
  • 0:58 - 1:00
    ve sadece Denver'da görülen
    bir problem değil.
  • 1:00 - 1:02
    Ülkedeki aile hekimlerinin
    neredeyse yarısı
  • 1:02 - 1:04
    Medicaid hastalarına bakmayı reddediyor.
  • 1:05 - 1:07
    Neden mi?
  • 1:07 - 1:09
    Çünkü devlet, özel
    sigortalardan daha az ödüyor
  • 1:09 - 1:13
    ve bu hastalar
    daha zorlayıcı olarak görülüyor.
  • 1:14 - 1:17
    Bazıları randevulara geç geliyor,
    bazısı İngilizce bilmiyor
  • 1:17 - 1:20
    ve bazıları ise talimatları
    uygulamakta zorluk yaşıyor.
  • 1:21 - 1:24
    Tıp okurken bu konu hakkında
    çok düşündüm.
  • 1:24 - 1:29
    Eğer düşük gelirli vatandaşları
    yok saymak yerine onlara
  • 1:29 - 1:31
    hizmet veren bir muayenehane açarsam
  • 1:31 - 1:36
    her daim müşterim olur ve rakibim olmaz.
  • 1:36 - 1:37
    (Gülüşmeler)
  • 1:37 - 1:42
    Mezun olduktan sonra az hizmet alanlara
    yönelik bir muayenehane açtım.
  • 1:42 - 1:44
    Kar amacı gütmeyen bir kurum değil
    ama özel muayenehane.
  • 1:45 - 1:49
    Sadece yeni yerleşen sığınmacılara
    hizmet veren küçük bir iş yeri.
  • 1:50 - 1:51
    6 sene önce başladık
  • 1:51 - 1:55
    ve o zamandan beri 50.000'nin üzerinde
    sığınmacıya tıbbi hizmet verdik.
  • 1:55 - 2:02
    (Alkış)
  • 2:02 - 2:05
    Hastalarımızın yüzde doksanı
    devlet yardımı alıyor
  • 2:05 - 2:07
    ve geri kalanların çoğundan
    ücret almıyoruz.
  • 2:08 - 2:10
    Çoğu doktor böyle para
    kazanamayacağınızı söyler
  • 2:10 - 2:12
    fakat bizim durumumuz gayet iyi.
  • 2:12 - 2:13
    Nasıl mı?
  • 2:14 - 2:17
    Eğer bu gerçek kapitalizm olsaydı,
    size sırrımı söylemezdim
  • 2:17 - 2:18
    çünkü bana rakip olurdunuz.
  • 2:18 - 2:20
    (Gülüşmeler)
  • 2:20 - 2:22
    Ben buna yufka yürekli kapitalizm diyorum.
  • 2:22 - 2:24
    (Gülüşmeler)
  • 2:24 - 2:27
    Ve bunu yapan daha çok insana
    ihtiyaç var, o yüzden anlatayım.
  • 2:28 - 2:31
    Sağlık sektöründeki engelleri,
    Medicaid hastalarıyla gelen
  • 2:31 - 2:34
    zorlukları kabul ederek,
    bunları fırsata çevirerek
  • 2:34 - 2:37
    ve farkı cebe atarak aşıyoruz.
  • 2:38 - 2:41
    Kulağa çok basit gelebilir
    ama sonuç olarak işe yarıyor.
  • 2:41 - 2:44
    Mesela randevuyla çalışmıyoruz.
  • 2:44 - 2:46
    Rezervasyonsuz çalışıyoruz.
  • 2:46 - 2:49
    Tabii, acil serviste işler böyle yürür,
  • 2:49 - 2:52
    bir de Taco Bell'de.
  • 2:53 - 2:54
    (Gülüşmeler)
  • 2:54 - 2:56
    Ama aile sağlık merkezlerinde
    düzen farklıdır.
  • 2:57 - 2:58
    Neden böyle yapıyoruz?
  • 2:59 - 3:02
    Çünkü Nasra randevu almak
    için bizi arayamıyor.
  • 3:02 - 3:05
    Bir telefonu var
    ama aramak için dakikası yok.
  • 3:05 - 3:08
    İngilizce bilmiyor
    ve telefon zinciriyle uğraşamaz.
  • 3:10 - 3:12
    Ayrıca randevuya zamanında yetişemez
  • 3:12 - 3:14
    çünkü arabası yok, otobüse biniyor
  • 3:14 - 3:18
    ve üç küçük çocuğuyla
    engelli babasına bakıyor.
  • 3:18 - 3:20
    O yüzden randevu yok,
  • 3:20 - 3:21
    ne zaman isterse o zaman geliyor
  • 3:21 - 3:24
    ve doktoru görmek için genelde
    on beş dakikadan az bekliyor.
  • 3:25 - 3:29
    Muayene odasında
    ihtiyacı olduğu kadar kalıyor.
  • 3:29 - 3:33
    Bazen kırk dakikayı bulabiliyor,
    genelde beş dakikadan az sürüyor.
  • 3:33 - 3:35
    Bu esnekliği seviyor.
  • 3:35 - 3:38
    Somali'de de doktora
    bu şekilde gidiyormuş.
  • 3:38 - 3:41
    Ben de seviyorum
    çünkü sekretere ihtiyacım olmuyor
  • 3:41 - 3:45
    ve gelmeyen veya geç gelen
    hasta sayımız sıfır.
  • 3:45 - 3:48
    (Gülüşmeler)
  • 3:48 - 3:52
    (Alkış)
  • 3:52 - 3:54
    İş açısından çok mantıklı.
  • 3:55 - 3:57
    Bir diğer fark ise muayenehane düzeninde.
  • 3:57 - 4:00
    Muayene odalarımız
    doğrudan bekleme odasına açılıyor,
  • 4:00 - 4:02
    doktorlar hastalarına
    kendi odalarında bakıyorlar,
  • 4:02 - 4:06
    böylece doktorlar odalar arası
    gelip gitmektense tek bir odada kalıyor.
  • 4:07 - 4:11
    Aşamaları azaltmak giderleri düşürüyor
    ve hasta memnuniyetini arttırıyor.
  • 4:13 - 4:16
    Ayrıca muayene odalarımızda
    ücretsiz ilaç da dağıtıyoruz,
  • 4:16 - 4:19
    reçetesiz ve bazı reçeteli ilaçlar.
  • 4:19 - 4:21
    Nasra'nın bebeği hastalandığında
  • 4:21 - 4:25
    bir şişe çocuk Tylenol'u
    veya amosisilin veriyoruz.
  • 4:25 - 4:29
    Böylece bebeğiyle eczaneye uğramak yerine
    hemen evine dönebiliyor.
  • 4:31 - 4:35
    Sizi bilmem ama bütün bu
    ilaç seçeneklerine bakarken başım dönüyor.
  • 4:35 - 4:38
    Nasra'nın zorlanması çok normal.
  • 4:39 - 4:41
    Ayrıca, hastalarımıza mesaj atıyoruz.
  • 4:42 - 4:43
    Akşamları ve hafta sonları açığız.
  • 4:43 - 4:45
    Evlere de gidiyoruz.
  • 4:45 - 4:47
    Araba akülerini şarj ettiğimiz oldu.
  • 4:47 - 4:48
    (Gülüşmeler)
  • 4:48 - 4:52
    Müşteri memnuniyeti yüksek
    olduğu için reklama hiç ihtiyaç duymadık.
  • 4:52 - 4:55
    Buna rağmen her yıl yüzde 25 büyüyoruz.
  • 4:56 - 4:59
    Medicaid ile çalışmaya
    bayağı alıştık
  • 4:59 - 5:02
    çünkü karşılaştığımız
    tek sigorta türü o sayılır.
  • 5:03 - 5:05
    Diğer muayeneler
    ayın sonunu getirebilmek için
  • 5:05 - 5:07
    on farklı sigorta şirketiyle uğraşıyor.
  • 5:07 - 5:08
    Çok yorucu bir iş.
  • 5:09 - 5:13
    Tek ödeyenli bir sistem
    tek eşlilik gibi, daha iyi işliyor.
  • 5:13 - 5:16
    (Gülüşmeler)
  • 5:16 - 5:19
    (Alkış)
  • 5:19 - 5:23
    Tabii Medicaid sizin vergilerinizle
    finanse ediliyor
  • 5:23 - 5:26
    ve sizin de "Peki bu kaça mal oluyor?"
    diye merak etmeniz normal.
  • 5:27 - 5:29
    Alternatiflerden
    daha ucuza diyebilirim.
  • 5:29 - 5:32
    Bazı hastalarımız
    basit bir soğuk algınlığı için
  • 5:32 - 5:34
    acile gidebilir ki bu
    binlerce dolar demek.
  • 5:35 - 5:38
    Bazıları hiçbir şey yapmayıp
    hastalığın ilerlemesini bekleyebilir.
  • 5:38 - 5:44
    Ama çoğu kişi "Nitelikli Federal
    Sağlık Merkezleri" sisteminin
  • 5:44 - 5:47
    bir parçası olan bir klinikten
    randevu almaya çalışır.
  • 5:49 - 5:52
    Bunlar, ziyaret başına
    benim gibi özel doktorlardan
  • 5:52 - 5:54
    iki kat daha fazla ödenek alan,
  • 5:54 - 5:57
    ulusal bir sigortalı klinik ağına
    bağlıdır.
  • 5:59 - 6:01
    Daha fazla para almakla
    kalmıyorlar,
  • 6:01 - 6:03
    yasalar gereği her alanda bir tane
    bulunabilir.
  • 6:05 - 6:08
    Bu yoksullar için finansman
    açısından tekele sahipler demektir.
  • 6:09 - 6:10
    Dolayısıyla, herhangi bir tekel gibi,
  • 6:10 - 6:14
    maliyetin artması ve kalitenin
    düşmesi eğilimi burada da var.
  • 6:16 - 6:19
    Ben bir devlet kurumu değilim,
    kâr amacı gütmeyen kuruluş da değilim.
  • 6:19 - 6:21
    Ben özel bir muayenehaneyim.
  • 6:21 - 6:23
    Kapitalizm beni yenilik yapmaya
    teşvik ediyor.
  • 6:24 - 6:27
    Hızlı ve arkadaş canlısı olmalıyım.
  • 6:27 - 6:31
    Maliyetler konusunda etkili ve
    kültürel açıdan hassas olmalıyım.
  • 6:32 - 6:34
    Uzun boylu, esmer ve yakışıklı olmalıyım.
  • 6:34 - 6:36
    (Gülüşmeler)
  • 6:36 - 6:37
    (Alkış)
  • 6:37 - 6:39
    Eğer bunları olamazsam işim sona erer.
  • 6:39 - 6:42
    Kar amacı gütmeyen bir kuruluştan
    daha hızlı inovasyon yapabilirim
  • 6:42 - 6:45
    çünkü bir zımbayı oynatmak için
    toplantı yapmam gerekmiyor.
  • 6:45 - 6:51
    (Alkış)
  • 6:51 - 6:54
    Yeniliklerimizden hiçbiri yeni
    veya benzersiz değil,
  • 6:54 - 6:57
    sadece düşük gelirli vatandaşlara
    yardım ederken
  • 6:57 - 6:59
    para kazanacak şekilde bir
    araya getirilmeleri benzersiz.
  • 6:59 - 7:01
    Kazandığım parayı eve götürmek yerine,
  • 7:01 - 7:05
    bir iş gideri olarak
    mülteci topluluğuna geri kazandırıyorum.
  • 7:06 - 7:07
    Bu Mango House.
  • 7:07 - 7:09
    Benim sağlık merkezi versiyonum.
  • 7:10 - 7:13
    Burada yoksullara yiyecek ve
    giyecek sağlayan programlar,
  • 7:13 - 7:16
    okul sonrası etkinlikleri,
    İngilizce dersleri, kiliseler,
  • 7:16 - 7:21
    dişçi, hukuki ve psikolojik danışmanlık
    hizmetleri ve izcilik grupları var.
  • 7:22 - 7:24
    Bu programlar
    anlaşmalı kurumlar
  • 7:24 - 7:27
    ve muhteşem bir personel
    tarafından yürütülüyor.
  • 7:27 - 7:31
    Ancak tümü kliniğimden
    elde edilen kazancın bir kısmını alıyor.
  • 7:33 - 7:36
    Bazıları buna sosyal girişimcilik diyor.
  • 7:37 - 7:40
    Ben ise sosyal hizmet arakazancı diyorum.
  • 7:41 - 7:45
    Sağlık sistemimizdeki yetersizlikten
    faydalanarak yoksullara hizmet vermek.
  • 7:46 - 7:48
    Her yıl 15.000 sığınmacıya
  • 7:48 - 7:51
    gidecekleri diğer yerlerden
    daha ucuza hizmet veriyoruz.
  • 7:53 - 7:56
    Tabii ki, bunu sosyal proje
    veya bir devlet kuruluşu yerine
  • 7:56 - 7:59
    özel bir işletme olarak yapmanın
    dezavantajları oluyor.
  • 7:59 - 8:02
    İşin içine vergiler
    ve yasal riskler giriyor.
  • 8:03 - 8:07
    Devlet yardımı oranları değişiyor ve
    Medicaid kullanmayan uzmanlar var.
  • 8:08 - 8:09
    Ayrıca bomba tehditleri var.
  • 8:11 - 8:13
    Kesme işareti olmadığına
    dikkatinizi çekerim,
  • 8:13 - 8:16
    "Bütün sığınmacıları bombalayacaktık"
    gibi bir durum.
  • 8:16 - 8:21
    (Gülüşmeler)
  • 8:21 - 8:23
    "Bütün sığınmacıları
    bombalayacaktık, fakat
  • 8:23 - 8:26
    onun yerine İngilizce dersinize katıldık."
  • 8:26 - 8:29
    (Gülüşmeler)
  • 8:29 - 8:35
    (Alkış)
  • 8:35 - 8:38
    "Ne garip adam" diye
    düşünüyor olabilirsiniz.
  • 8:38 - 8:39
    (Gülüşmeler)
  • 8:39 - 8:40
    Sıradışı.
  • 8:40 - 8:41
    (Gülüşmeler)
  • 8:41 - 8:43
    Komünist bir narsist mi?
  • 8:43 - 8:44
    (Gülüşmeler)
  • 8:44 - 8:46
    Bir tek boynuz belki?
  • 8:46 - 8:49
    Şayet o kadar kolay olsaydı
    diğer doktorlar da böyle yapardı.
  • 8:50 - 8:53
    Devlet yardımı oranlarını baz alırsak
    bu ülkenin her yerinde yapılabilir.
  • 8:53 - 8:55
    Kendi patronun olabilirsin
  • 8:55 - 8:57
    ve yoksullara yardım ederken
    güzel paralar kazanabilirsin.
  • 8:57 - 8:59
    Tıpçılara sesleniyorum:
  • 8:59 - 9:01
    Okul başvurunuzda hepiniz
    ihtiyacı olanlara
  • 9:01 - 9:03
    yardım etmek istediğinizi yazdınız.
  • 9:03 - 9:07
    Fakat daha sonra eğitim sırasında
    idealizminiz alt edildi.
  • 9:07 - 9:09
    Yaratıcılığınız sizden alındı.
  • 9:10 - 9:12
    Böyle olmak zorunda değil.
  • 9:12 - 9:16
    İhtiyacı olanlara tıbbi hizmeti
    yaşam tarzınız yapabilirsiniz.
  • 9:17 - 9:19
    Ya da düşük gelirli insanlara
    hizmet vermek için
  • 9:19 - 9:21
    maliyeti düşüren bir uzman olabilirsiniz.
  • 9:23 - 9:25
    Tıpçı olmayan diğer insanlara soruyorum:
  • 9:25 - 9:27
    Sizler başvurularınızda ne yazdınız?
  • 9:27 - 9:31
    Çoğumuz fark yaratmak,
    dünyayı kurtarmak istiyorduk.
  • 9:32 - 9:34
    Belki kariyerlerinizde
    iyi yerlere geldiniz
  • 9:34 - 9:36
    fakat şimdi o anlamı arıyorsunuz.
  • 9:37 - 9:38
    Buna nasıl ulaşabilirsiniz?
  • 9:39 - 9:42
    Biraz para vermekten, birkaç saat
    ayırmaktan bahsetmiyorum.
  • 9:42 - 9:45
    Demek istediğim, becerilerinizi
    insanlara yardım için
  • 9:45 - 9:48
    yeni yollar bulmakta kullanmak.
  • 9:48 - 9:50
    Düşündüğünüzden daha kolay olabilir.
  • 9:52 - 9:55
    Sağlık sektöründeki eşitsizliği
    gidermenin tek yolu
  • 9:55 - 9:57
    bunu iş olanağına dönüştürmek.
  • 9:57 - 9:59
    Eşitsizliği ortadan kaldırmamızın tek yolu
  • 9:59 - 10:03
    ayrıcalıklarımızı görmek ve onları
    başkalarına yardım etmek için kullanmak.
  • 10:04 - 10:09
    (Alkış)
Title:
Doktorlar düşük gelirli vatandaşlara (kar etmeye devam ederek) nasıl yardımcı olabilirler?
Speaker:
PJ Parmar
Description:

Modern Amerika'nın sağlık sistemi, özellikle düşük gelirli hastalar için yüksek maliyetleri, yüksek giderleri ve erişilemezliği ile tanımlanmaktadır. Sistemi yoksullara hizmet verecek ve aynı zamanda doktorlara para kazandıracak şekilde yeniden şekillendirebilir miyiz? Aydınlatıcı (ve şaşırtıcı derecede eğlenceli) bir konuşmada, doktor P.J. Parmar, Colorado'da kurduğu kliniğin hikayesini paylaşıyor; burada sadece çoğunlukla Medicaid'i (sağlıkta devlet yardımı) kullanan sığınmacılara hizmet veriyor ve sağlık hizmetine taze iş alanları kazandırıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
10:21

Turkish subtitles

Revisions