< Return to Video

Temsilcilik & Soyutlama: Millais’in “Ophelia”sı ve Newman’ın “Kahraman Yüce İnsan”ı

  • 0:04 - 0:10
    En sevdiğim tablolardan biri John Everett Millais'in (Mıley'in) Ön-Raffaeloculara ait olan "Ophelia" adlı tablosu.
  • 0:10 - 0:11
    Ön Raffaeloculuk akımı,
  • 0:11 - 0:17
    1850'lerin İngilteresinde yaşayan sanatçıların başlatıığı bir akım. Akım tam 1848'de başladı ve gurubun
  • 0:17 - 0:24
    amacı, sanatın basmakalıp öğretilerine meydan okumaktı.
  • 0:24 - 0:28
    Raphael, eserlerinin tekniği çok güçlü olan bir Rönesans sanatçısı.
  • 0:28 - 0:31
    Victoria dönemi boyunca tapılan, yaptığı işlerin
  • 0:31 - 0:34
    tekniği benimsenen ve bir formül haline getirilen bir
  • 0:34 - 0:39
    ressam.
  • 0:39 - 0:42
    -
  • 0:42 - 0:46
    Ön-Raffaelocular sonradan, Raphael'den önceki zamanlara dönmek istediklerini söylediler çünkü benimsedikleri bu formül yüzünden resimle olan gerçek
  • 0:46 - 0:51
    bağlarının koptuğunu
  • 0:51 - 0:56
    ve gözlem yeteneklerinin kaybolduğunu düşünüyorlardı.
  • 0:56 - 0:57
    Bu yüzden
  • 0:57 - 1:03
    doğayla yakınlaşarak, doğayı eserlerine aktarmaya başladılar ve önceden belirttiğimiz gibi,
  • 1:03 - 1:06
    sisteme meydan okuyan sanat'a değer verme fikriyle
  • 1:06 - 1:11
    bütünleştiler.
  • 1:11 - 1:18
    Gördüğünüz bu parça hem geleneksek açıdan çok güzel bir resim
  • 1:18 - 1:22
    hem de baktığınızda, tabloyu yapmak gerçek bir yetenek gerektiriyor.
  • 1:22 - 1:26
    Ben boş bir tuvale başlayıp ortaya böye bir resim çıkaramam mesela.
  • 1:26 - 1:30
    Tablo son derece etkileyici, büyüleyici bir güzellikte.
  • 1:30 - 1:34
    Renklerin zenginliğini,
  • 1:34 - 1:42
    çiçeklerin; yeşilliklerin ne kadar özenle boyandığını her darbede görebilirsiniz.
  • 1:42 - 1:44
    Bence konu seçimi de çok güzel.
  • 1:44 - 1:48
    Temayla çizim birbirini tamamlıyor,
  • 1:48 - 1:52
    bu tabloyu yapabilmek kesinlike büyük bir teknik beceri gerektiriyor.
  • 1:52 - 1:56
    Çok çok güzel bir parça. İnsanları düşündüren, teknik
  • 1:56 - 2:00
    açıdan son derece sofistike, çok önemli bir sanat
  • 2:00 - 2:04
    eseri.
  • 2:04 - 2:06
    Sağ tarafa baktığımızda ise Barnett Newman'ın "Kahraman Yüce İnsan" anlamına gelen "Vir Heroicus Sublimis" adlı
  • 2:06 - 2:09
    tablosunu görüyoruz.
  • 2:09 - 2:14
    İnsanlar bunun gibi klasiklere baktıklarında: "Güzel resim, duvarımda güzel durur" diye düşünüyorlar.
  • 2:14 - 2:19
    Soldaki tabloya baktıklarında ise:"Harika bir parça, çok önemli bir eser" diyorlar.
  • 2:19 - 2:25
    Ama sağdaki tabloyu kendilerinin bile yapabileceklerini düşünüyorlar.
  • 2:25 - 2:27
    Bazı "ev güzelleştirme programları"nda olduğu gibi,
  • 2:27 - 2:32
    insanların talep ettiği sanat eserleri, yeni üretilen resimler
  • 2:32 - 2:35
    bundan pek de farklı olmuyor.
  • 2:35 - 2:37
    Yani aslında bu tablonun teknik beceriyle alakası yok.
  • 2:37 - 2:45
    Ama bence Newman'ın insanlardan beklediği,
  • 2:45 - 2:48
    bu tabloya çekilmeleri.
  • 2:48 - 2:56
    Öncelikle tablo çok büyük ve etrafındayken yenik düşmüş hissediyorsunuz.
  • 2:56 - 3:01
    Tablo sizi kendisine çağırıyor, yavaş yavaş
  • 3:01 - 3:05
    sizin dünyanız olmaya başlıyor.
  • 3:05 - 3:14
    Renk çok yoğun. böyle bir tablonun etrafındayken tabi ki rengin tetikleyici etkisini fark ediyorsunuz
  • 3:14 - 3:20
    rengin yoğunluğu size bir şeyler hissettiriyor.
  • 3:20 - 3:24
    Bazıları ise resme bakıp, resmin; aralarda çizgileri olan büyük kırmızı bir lekeden ibaret olduğunu,
  • 3:24 - 3:29
    herhangi birinin şu an başlasa bir benzerini yapabileceğini düşünüyor.
  • 3:29 - 3:33
    Ama iş göründüğünden daha farklı
  • 3:33 - 3:41
    ve tabloyu yapmak da söylendiğinin aksine
  • 3:41 - 3:45
    çok daha komplike bir iş.
  • 3:45 - 3:50
    Tablo'ya baktığımızda, çizgilerin baştan sona kadar uzadığını görüyoruz
  • 3:50 - 3:58
    ama çizgilerin hepsi farklı şekilde, farklı bir kalitede yaratılmış.
  • 3:58 - 4:01
    Tabi baktığımız eserin kendisi değil de kopyası olunca
  • 4:01 - 4:05
    detayları ayırt etmek zorlaşıyor.
  • 4:05 - 4:11
    Yine de tablo, günlük hayatta hiçbir şeye göstermediğim yoğun ilgiyi
  • 4:11 - 4:15
    kendisine göstermemi sağlıyor.
  • 4:15 - 4:22
    Gün içinde gördüğüm ve dikkat etmediğim şeylerden sıyrılıp
  • 4:22 - 4:26
    görsel olarak ona iyice odaklanmamı istiyor.
  • 4:26 - 4:32
    Tabloyu hiç yakından görmedim ama yakından
  • 4:32 - 4:35
    bakıldığında detaylar daha net görünecektir.
  • 4:35 - 4:44
    Bahsettiğimiz iki tablo da eş derecede çekici ve ilginç.
  • 4:44 - 4:51
    Soldaki tablo'nun geçmişine baktığınızda tablo'yu ve ressamı büyük ölçüde takdir ediyorsunuz,
  • 4:51 - 4:56
    sağdakine baktığınızda ise, "bu tablo da çok ilginç" diyorsunuz ama yine de ikisini aynı kategoriye koymazsınız.
  • 4:56 - 5:01
    Değil mi?
  • 5:01 - 5:04
    Bu tabloda gerçek bir kırılma var.
  • 5:04 - 5:12
    Soldaki resim, sanat üretiminin temsil ve tasvir kısmının büyük bir parçasını oluşturuyor.
  • 5:12 - 5:16
    Sağda gördüğümüz resim de bir kırılma
  • 5:16 - 5:20
    ama soldaki resim kendi döneminden, Rafael öncesi dönemden bir kırılma.
  • 5:20 - 5:24
    Resimde daha çok stildeki kırılmayla ilgileniliyor, "sanat nedir" sorusuyla değil.
  • 5:24 - 5:29
    Bu tablo tamamen bir soyutlama örneği. Zaten Barnett Newman, soyut bir dışavurumcuydu.
  • 5:29 - 5:33
    Sanata çok farklı bakan bir grup sanatçının arasındaydı.
  • 5:33 - 5:39
    Grup, sanatın olduğundan daha farklı bir şey olup olamayacağını tartışıyordu.
  • 5:39 - 5:44
    Başka bir deyişle, Ophelia'ya baktığınızda boğulan; derede batmak üzere olan bir kadın görüyorsunuz ve gördüğünüz şey
  • 5:44 - 5:47
    çok güzel. Ama bir bakıma da bir yalan.
  • 5:47 - 5:53
    Tablo'daki renkler olmayan bir şeyi temsil ediyor.
  • 5:53 - 5:55
    Bir illüzyonu.
  • 5:55 - 6:03
    Sağdaki resim "Resmin maddiliğine sadık kalıp yine de insanın içine işleyen bir şey yaratabilir miyiz?" diyor.
  • 6:03 - 6:11
    Müziği düşünün: bir manzarayı tarif etmek için bir senfoniye ihtiyaç duymuyoruz.
  • 6:11 - 6:15
    bazı harmoniler bunu başarabilir ama müzik her zaman kendi iç mantığıyla
  • 6:15 - 6:16
    ilerler. Müzik tonla, ritimle
  • 6:16 - 6:24
    alakalıdır. Resim hiçbir zaman
  • 6:24 - 6:26
    böyle olmadı.
  • 6:26 - 6:31
    Aslında Millais'in (Mıley'in) bu anlamda dikkatimizi dağıttığını söyleyebiliriz.
  • 6:31 - 6:37
    Dikkatimiz renklere, şekle, çizgilere
  • 6:37 - 6:38
    resmin kendisine yöneliyor.
  • 6:38 - 6:42
    Newman bir bakıma buna konsantre olmuş.
  • 6:42 - 6:45
    "Bana bakın, başka şeylerle ilgilenmeyin" diyor.
  • 6:45 - 6:47
    "Shakespeare'den kopup gelen bir sahne gibi olmaya çalışmıyorum,
  • 6:47 - 6:53
    ama yine de duygusal açıdan aynı güçte olamaz mıyım?" diyor.
  • 6:53 - 7:01
    Ressam burada, tuvalin iki boyutlu olduğunu; onunla ilk başta
  • 7:01 - 7:07
    düz görünen fırça izleri yapacağını sonra çizgilerle bir illüzyon yaratacağını söylüyor.
  • 7:07 - 7:12
    Demin de dediğimiz gibi, çizgiler tuvalin başından sonuna doğru iniyor.
  • 7:12 - 7:22
    Dolayısıyla tuvalin boyutunu ölçüyorlar ve iki boyutluluğunu gösteriyorar.
  • 7:22 - 7:31
    Ama aynı zamanda, tonları ve hacimleri farklı.
  • 7:31 - 7:36
    Peki çizgiler geri mi çekiliyor, ileri mi gidiyor?
  • 7:36 - 7:42
    Resmin özünde basit bir ölçü var ve bu ölçü
  • 7:42 - 7:48
    yavaş yavaş fark ediliyor.
  • 7:48 - 7:50
    Soldaki tablo bir yanılgı. Olmayan bir şey gibi görünmeye çalışıyor;
  • 7:50 - 7:56
    ama sağdaki kelimenin tam anlamıyla bir çizim, bir boyama.
  • 7:56 - 7:59
    Gördüğünüz şey resmin kendisi.
  • 7:59 - 8:07
    Newman'daki gerçeklik 2000 yıllık sistemi bitiren bir gerçeklik.
  • 8:07 - 8:09
    ya da daha bile uzun süreyi.
  • 8:09 - 8:20
    38,000 yıllık geleneği bozan bir gerçeklik. Sizce de çok radikal bir değişim, çok cesur bir karar değil mi?
Title:
Temsilcilik & Soyutlama: Millais’in “Ophelia”sı ve Newman’ın “Kahraman Yüce İnsan”ı
Description:

Temsilcilik & Soyutlama: Millais ve Newman'ın Eserleri
John Everett Millais, Ophelia, 1851-2 (Tate Müzesi) ve Barnett Newman, Kahraman Yüce İnsan, 1950-51 (MoMA)

Sal Khan, Beth Harris & Steven Zucker

more » « less
Video Language:
English
Duration:
08:30

Turkish subtitles

Revisions