< Return to Video

Sen Değiş, Dünyan Değişsin | Hale Caneroğlu | TEDxHisarSchool

  • 0:10 - 0:11
    (Alkış)
  • 0:14 - 0:15
    Merhabalar.
  • 0:16 - 0:17
    Nam-ı diğer "Yaprak".
  • 0:19 - 0:22
    Bundan on dört sene önce,
    sevgili Gülse Birsel
  • 0:22 - 0:27
    senaryoyu elime verdiğinde, Yaprak
    karakterini aynen şöyle anlatıyordu:
  • 0:28 - 0:28
    Reikici,
  • 0:29 - 0:31
    enerji işleriyle uğraşan,
  • 0:31 - 0:33
    kişisel gelişim işlerine takık,
  • 0:33 - 0:35
    vejetaryen, yogacı.
  • 0:37 - 0:42
    14 sene önce sadece vejetaryen
    ve yogacı ne demek anlamıştım.
  • 0:42 - 0:49
    Şimdi diyeceksiniz ki,
    14 senede ne oldu da Hale bu hâle geldi;
  • 0:49 - 0:53
    şimdi kişisel gelişim uzmanı,
    yaşam koçluğu ve iş koçluğu yapıyor?
  • 0:54 - 0:59
    Galatasaray Üniversitesi son sınıftayım,
    sinema televizyon bölümü.
  • 0:59 - 1:01
    Bir yandan yönetmen yardımcılığı
    yapıyorum,
  • 1:02 - 1:05
    öte yandan ufak tefek böyle dizilerde,
    reklam filmlerinde oynuyorum
  • 1:05 - 1:06
    ve şunu anladım:
  • 1:07 - 1:10
    Ben kameranın arkasında olmak istemiyorum,
    ben önünde olmak istiyorum.
  • 1:10 - 1:14
    Ben sevilen, sayılan, ünlü,
    başarılı bir oyuncu olmak istiyorum.
  • 1:15 - 1:16
    Okul da bitmek üzere,
  • 1:16 - 1:19
    hemen Türkiye'de konservatuvar
    okumaya karar verdim.
  • 1:20 - 1:22
    Dediler ki yaşlısın,
  • 1:22 - 1:25
    25 yaşından sonra Türkiye'de
    konservatuvar okuyamıyorsun,
  • 1:25 - 1:26
    oyunculuk için geçti.
  • 1:27 - 1:28
    Kalakaldım.
  • 1:29 - 1:33
    O dönemde iki öğretmenim hayatımı
    değiştiren bir seçim yaptırdılar bana.
  • 1:34 - 1:36
    Birisi ünlü oyuncu Cevdet Arıcılar,
  • 1:36 - 1:40
    diğeri belgesel yönetmeni
    sevgili Enis Rıza Sakızlı.
  • 1:40 - 1:42
    Her ikisine de buradan
    hürmetlerimi gönderiyorum.
  • 1:42 - 1:45
    Bir bir beni karşılarına aldılar
    ve şunu söylediler,
  • 1:45 - 1:48
    "Hale sen bunu başarırsın.
  • 1:48 - 1:53
    Henüz paranın tadını almadan, öğrenci
    psikolojisindeyken bas git yurtdışına,
  • 1:54 - 1:56
    oku oyuncu ol, hayalini gerçekleştir!"
  • 1:57 - 1:59
    Bastım gittim New York'a.
  • 2:00 - 2:02
    Hayalimi gerçekleştirdim,
  • 2:02 - 2:04
    ama gerçekleştirmek için
    neler yaşadım bakın.
  • 2:05 - 2:07
    Kimlerin yatılı dadısı var evinde?
  • 2:08 - 2:10
    Bir yıl boyunca yatılı dadı oldum.
  • 2:12 - 2:16
    Duvar boyacılığı yaptım,
    bildiğiniz duvar boyadım.
  • 2:17 - 2:19
    Köpek gezdirdim, temizlik yaptım,
  • 2:20 - 2:22
    tüm eğitim hayatım boyunca,
  • 2:22 - 2:27
    haftanın üç gecesi bir gece kulübünün
    vestiyerinin vestiyer kızı oldum.
  • 2:27 - 2:29
    Buna rağmen de aç kaldım.
  • 2:30 - 2:32
    Hiç unutmuyorum,
    bir gün iki saat bale dersi yaptık,
  • 2:32 - 2:36
    peşine iki saat eskrim yaptık,
    ölüyorum açlıktan.
  • 2:36 - 2:40
    Sonra oyunculuk dersine gireceğiz,
    bir saat öğle tatilimiz var.
  • 2:40 - 2:41
    Cebimde param yok,
  • 2:42 - 2:46
    arkadaşlarımın artıklarını kovaladım
    öğrenci odasında,
  • 2:46 - 2:50
    böyle baktım ki biri bitiremese de
    bir şeyler mideme girse.
  • 2:50 - 2:54
    Merak etmeyin, bir arkadaşım
    fark etti durumu ve beni o öğlen doyurdu.
  • 2:54 - 2:55
    Hepsi ne için?
  • 2:56 - 2:58
    Sevilen, sayılan,
    ünlü bir oyuncu olmak için.
  • 2:59 - 3:01
    Sonra Türkiye'ye döndüm,
    İstanbul'da mücadele başladı.
  • 3:02 - 3:04
    E babamı iki yıl önce kaybetmiştim,
  • 3:04 - 3:08
    annem emekli öğretmen Samsun'da
    yaşıyor ve İstanbul'da evim yok.
  • 3:08 - 3:12
    Elimde bir bavul,
    on beş günde bir ev değiştirdim.
  • 3:12 - 3:14
    Arkadaşlarımın salonlarında kalıyordum,
  • 3:14 - 3:17
    ev sahibinin sıkıldığını hissettiğimde
    pırr öteki eve!
  • 3:18 - 3:21
    Onun sıkıldığını hissettiğimde
    pırr öteki eve!
  • 3:21 - 3:23
    Üç ay böyle evden eve dolaştım.
  • 3:24 - 3:27
    Derken çok sevdiğim
    bir çocukluk arkadaşım bana evini açtı
  • 3:28 - 3:29
    ve evsizlik olayım çözüldü.
  • 3:29 - 3:30
    Hepsi ne için?
  • 3:30 - 3:33
    Sevilen, sayılan, ünlü,
    başarılı bir oyuncu olmak için.
  • 3:34 - 3:37
    Altı ay sonra İstanbul
    Gelişim Orkestrası'na girdim.
  • 3:38 - 3:42
    Atilla Özdemiroğlu, Garo Mafyan
    gibi insanlarla şarkı söylemeye başladım.
  • 3:43 - 3:45
    Ondan altı ay sonra Avrupa Yakası oldu.
  • 3:46 - 3:50
    İki ay içinde Türkiye'nin en sevilen,
  • 3:50 - 3:52
    en sayılan, en ünlü,
  • 3:52 - 3:55
    en başarılı genç yüzlerinden
    biri olmuştum!
  • 3:55 - 3:56
    Eee?
  • 3:58 - 4:01
    Çok mutlu olmam gerekmiyor muydu,
    neler yaşadım bunu başarmak için!
  • 4:02 - 4:03
    Hayır.
  • 4:04 - 4:05
    Tam bir enkazdım.
  • 4:08 - 4:09
    Bir uçak kazası hayal edin,
  • 4:10 - 4:14
    enkazın sebeplerini öğrenmek için
    ne yapılır?
  • 4:17 - 4:21
    Kara kutunun içindeki kayıtlar
    deşifre edilir.
  • 4:21 - 4:23
    Şimdi söyleyeceğim çok önemli.
  • 4:24 - 4:26
    Kırmızı noktaya geri dönüyorum.
  • 4:26 - 4:27
    Bir:
  • 4:28 - 4:33
    Hepimizin içinde
    kayıtlarla dolu bir kara kutu var.
  • 4:33 - 4:36
    Olumlu kayıtlar var,
    olumsuz kayıtlar var.
  • 4:37 - 4:41
    Hayatınızın sevdiğiniz
    ve sevmediğiniz yanlarını yaratan
  • 4:41 - 4:43
    bu olumlu ve olumsuz kayıtlar.
  • 4:44 - 4:48
    Şimdi size beni bugünkü ben yapan
  • 4:50 - 4:51
    kalbim hızlanmaya başladı,
  • 4:51 - 4:56
    kara kutumdaki en karanlık kaydı
    deşifre edeceğim.
  • 4:59 - 5:01
    Ben 1974 yılında Almanya'da doğdum
  • 5:01 - 5:06
    ve eğer 80'ler yılında
    Almanya'da çocuk olduysanız,
  • 5:06 - 5:09
    bir restoranın kapısında
    şu yazıyı okumuşsunuzdur:
  • 5:09 - 5:12
    Türkler ve köpekler giremez.
  • 5:12 - 5:14
    Benim kara kutumda bu yazı kayıtlı.
  • 5:15 - 5:17
    Sırf Türk olduğum için,
  • 5:17 - 5:21
    okulda benimle arkadaşlık yapmak
    istemeyen bir sürü çocuk oldu.
  • 5:22 - 5:26
    Yani varoluş şeklimden dolayı
    ırkçılığa maruz kaldım.
  • 5:26 - 5:28
    Ama en karanlık kaydım bu değil.
  • 5:29 - 5:33
    7-8 yaşlarındayım,
    annemle babam kulaklarımı deldirmiş,
  • 5:33 - 5:37
    amcam da Türkiye'den gerçek altın küpeler
    hediye göndermiş top şeklinde
  • 5:37 - 5:39
    o zaman çok modaydı.
  • 5:39 - 5:43
    Hemen kulağıma taktım, okula gideceğim,
    hava atacağım, çok heyecanlıyım!
  • 5:43 - 5:46
    Gittim okula,
    böyle tekli sıralarımız var hepimizin,
  • 5:46 - 5:46
    oturdum.
  • 5:47 - 5:51
    Saçlarımı da böyle yaptım görsünler diye,
    hemen oradan bir kız fark etti sabah.
  • 5:52 - 5:55
    Geldi, "Ay Hale küpelerin
    ne kadar güzel," dedi.
  • 5:56 - 6:00
    "Teşekkür ederim, gerçek altın
    amcam Almanya'dan gönderdi " dedim.
  • 6:00 - 6:01
    Oradan başka bir kız geldi.
  • 6:02 - 6:05
    "Hayır yalan söylüyorsun,
    Türkiye'de altının ne işi var?" dedi.
  • 6:06 - 6:07
    "Hayır doğru söylüyorum,
  • 6:08 - 6:11
    onlar gerçek altın
    ve amcam Türkiye'den gönderdi."
  • 6:13 - 6:15
    Sonra birdenbire ben görünmez oldum,
  • 6:15 - 6:20
    beni ne duydular,
    ne dikkate aldılar, ne dinlediler.
  • 6:20 - 6:21
    Sınıf ikiye ayrıldı:
  • 6:22 - 6:26
    Bir grup onun savunduğu tarafta,
    bir grup bunun savunduğu tarafta.
  • 6:26 - 6:27
    Bu diyor ki,
  • 6:28 - 6:32
    "Ya doğru söyleme ihtimali var,
    belki de Türkiye'de altın vardır."
  • 6:33 - 6:36
    Kimden bahsediyorlarsa,
    ben sanki orada yokum.
  • 6:36 - 6:37
    Bu da diyor ki,
  • 6:37 - 6:40
    "Hayır, kesinlikle yalan söylüyor.
    Türkiye'de altının ne işi var?"
  • 6:42 - 6:46
    Sonra bir kobay hayvanı gibi
    bir deney yapmaya karar verdiler.
  • 6:46 - 6:48
    İki yanımdan geldiler,
  • 6:49 - 6:55
    benim iznim olmadan küpelerimi kulağımdan
    söktüler ve masanın üstüne koydular.
  • 6:56 - 6:58
    Tecavüze uğramak gibi.
  • 7:00 - 7:04
    Mıknatısla altının gerçek olup
    olmadığını kontrol edecekler.
  • 7:05 - 7:09
    O sırada öğretmenimiz içeri girdi,
    bütün sınıf dağıldı oturdu
  • 7:09 - 7:15
    ve bu anı, benim kara kutumun
    en derinlerine öyle bir kayıt oldu ki
  • 7:16 - 7:19
    bayağı bir terapi aldım
    ve çok fazla yaşam koçuna gittim,
  • 7:19 - 7:20
    yıllar sonra hatırladım bunu.
  • 7:22 - 7:25
    İşte o kayıt var ya,
    o 7-8 yaşındaki kız çocuğu,
  • 7:25 - 7:28
    o kız çocuğu takdir edilmek istedi,
  • 7:29 - 7:30
    onaylanmak istedi,
  • 7:31 - 7:33
    dikkat çekmek istedi,
  • 7:33 - 7:34
    görünmek istedi;
  • 7:35 - 7:38
    kıyafetleriyle, taktıklarıyla
    beğenilmek istedi.
  • 7:40 - 7:44
    Avrupa Yakası patladığında
    Türkiye nüfusu 60 milyondu,
  • 7:44 - 7:49
    ben 60 milyonun beğenisini de kazandım,
    takdirini de kazandım,
  • 7:49 - 7:52
    giydiklerimle ve saçımla tarz yarattım,
    yeterince dikkat de çektim.
  • 7:53 - 7:54
    Peki mutlu oldum mu?
  • 7:55 - 7:56
    Hayır.
  • 7:57 - 7:59
    Hiçbir şekilde mutlu olmadım,
  • 7:59 - 8:04
    çünkü 60 milyonun onayı, takdiri
    ve sevgisi değildi ihtiyacım olan.
  • 8:04 - 8:07
    Bir kişinin onayına, takdirine
    ve sevgisine ihtiyacım vardı.
  • 8:07 - 8:08
    Kimin?
  • 8:09 - 8:10
    Aynen öyle, benim.
  • 8:13 - 8:15
    Bunu kesersiniz kurguda.
  • 8:17 - 8:18
    İkinci mesajım çok önemli:
  • 8:20 - 8:26
    Mutluluk arkasından koşarak
    yakalayacağınız bir hedef değil,
  • 8:27 - 8:31
    mutluluk o anda
    sizin yaratacağınız bir ruh hâlidir.
  • 8:32 - 8:35
    Yani önce mutlululuk, sonra başarı.
  • 8:37 - 8:39
    Birinci neydi: İçi kayıtlarla dolu,
  • 8:39 - 8:42
    şu anki hayatımızı yaratan
    bir kara kutumuz var.
  • 8:43 - 8:46
    İkincisi: Önce mutluluk, sonra başarı.
  • 8:46 - 8:49
    Mutluluk arkasından koşularak
    yakalanacak bir hedef değil.
  • 8:50 - 8:52
    Harvard profesörü Shawn Achor,
  • 8:52 - 8:56
    Mutluluk Avantajı kitabında
    bunu deneylerle ispatlamış.
  • 8:56 - 9:00
    Önce başarı, sonra mutluluk;
    yok öyle bir şey, deneylerle ispatlanmış.
  • 9:00 - 9:02
    Bakın size şöyle anlatayım.
  • 9:02 - 9:06
    Şimdi başarıyı buraya koyun,
    yanına da mutluluğu koyun.
  • 9:07 - 9:10
    Buradan büyük bir azimle, benim gibi,
  • 9:10 - 9:15
    içeride de bir kayıt varsa sizi böyle
    hırslı yapan, koşuyorsunuz koşuyorsunuz.
  • 9:15 - 9:16
    Geldiniz, başardınız.
  • 9:18 - 9:20
    Başarı, egonuzu tatmin ediyor
  • 9:21 - 9:24
    ve ego malesef çok açgözlü ve nankör.
  • 9:25 - 9:27
    Doymuyor, her daim daha fazlasını istiyor.
  • 9:27 - 9:29
    Tam buraya geldiniz,
  • 9:29 - 9:31
    "Başardım" dediniz,
  • 9:31 - 9:33
    egonuz tatmin oldu,
    daha fazlasını istediniz.
  • 9:33 - 9:36
    Tık tık tık oraya gittiniz,
    daha fazla istediniz.
  • 9:37 - 9:39
    Bu uu, oraya kadar gider.
  • 9:39 - 9:44
    Şimdi, mutluluğu
    başarının yanına eşleştirirseniz
  • 9:44 - 9:47
    mutluluk sürekli sizden uzaklaşan
  • 9:47 - 9:50
    ve sizin yakalamaya çalışacağınız
    bir hedef olacak.
  • 9:52 - 9:53
    Dolayısıyla ne diyoruz?
  • 9:54 - 9:56
    Önce mutluluk, sonra başarı.
  • 9:57 - 10:02
    Mesela dış faktörlerin yüzde kaçı
    mutluluğumuzu etkiliyor, biliyor musunuz?
  • 10:02 - 10:03
    Bir yüzde tahmin edin.
  • 10:05 - 10:06
    Seyirci: On
  • 10:07 - 10:09
    Ee tabii, bir dakika kim o?
  • 10:09 - 10:12
    Sizi tanıyorum, haa bravo.
  • 10:13 - 10:17
    Sadece yüzde onu mutluluğumuzu etkiliyor.
  • 10:17 - 10:23
    Yüzde doksanı içsel faktörlerle alakalı.
  • 10:23 - 10:26
    Peki başarı ve dış faktörler
    mutluluğumuzu etkilemiyor
  • 10:26 - 10:28
    içsel faktörler etkiliyorsa,
    Hale mutluluk ne demek?
  • 10:29 - 10:33
    Mutluluk demek bence her daim
    "Yehu" deyip enerjik olmak,
  • 10:35 - 10:38
    neşeli olmak,
    sevinçli hissetmek demek değil.
  • 10:38 - 10:40
    Hayat inişlerle çıkışlarla dolu.
  • 10:42 - 10:43
    Benim mutluluk anlayışım;
  • 10:44 - 10:45
    top dibe vurduğunda,
  • 10:46 - 10:50
    hayat sizi en zor tecrübeyle sınadığında,
  • 10:52 - 10:54
    akşam yatağa başınızı koyduğunuzda
  • 10:54 - 10:57
    şükredecek tek bir şey bile
    bulabiliyor musunuz?
  • 10:58 - 10:58
    Umut!
  • 10:59 - 11:01
    Tek bir şey bile var mı hayatınızda?
  • 11:01 - 11:02
    İşte mutluluk bu.
  • 11:03 - 11:06
    Hayatı ve hayatın size sunduğu
  • 11:06 - 11:11
    tüm deneyimleri nasıl kucaklamaya
    karar veriyorsunuz,
  • 11:11 - 11:12
    mutluluk bu.
  • 11:12 - 11:16
    Mutluluğun bilimsel açıklaması,
    pozitif psikoloji.
  • 11:17 - 11:19
    Peki, ikinci sordukları soru:
  • 11:19 - 11:22
    Nereden başlayacağız,
    nasıl olacak bu iş?
  • 11:22 - 11:25
    Yine yapılan
    bütün bilimsel araştırmalar diyor ki,
  • 11:26 - 11:30
    kendi mutluluğunuzun önündeki
    en büyük engel sadece ve sadece biziz.
  • 11:30 - 11:32
    Bu yüzden kendimizden başlayacağız.
  • 11:33 - 11:36
    Önce bir aynada gerçek hâlimizi göreceğiz.
  • 11:36 - 11:38
    Ben bunu şöyle bir örnekle anlatıyorum:
  • 11:38 - 11:41
    Dişçiye gittiniz, aramızda
    diş hekimleri varsa çok eğlenecek.
  • 11:41 - 11:46
    Kocaman güzel bir gülümseme istiyorsunuz,
    çok mutlu ve şık gözüken,
  • 11:47 - 11:50
    ama dişinizde bir sürü böyle lekeler var,
    siyah siyah, çürük çürük.
  • 11:50 - 11:52
    Ee, dişçi ne yapıyor?
  • 11:52 - 11:55
    Yani gidip de hemen üstten görünenleri
    kazıyıp üzerini kaplamıyor.
  • 11:56 - 11:58
    Panoramik röntgeninizi çekiyor.
  • 11:58 - 12:02
    Üstten gözüken çürüklerin altında
    hangi iltihaplar var,
  • 12:02 - 12:05
    kanal tedavisi gerekiyor mu,
    diş çekilmesi gerekiyor mu?
  • 12:05 - 12:08
    Dipte neler var, onları görmek için
    panoramik röntgeninizi çekiyor.
  • 12:08 - 12:13
    İşte ben de diyorum ki zihinsel olarak,
    ruhsal olarak, duygusal olarak
  • 12:13 - 12:18
    ve fiziksel olarak panoramik röntgeninizi
    çekin ya da çektirin.
  • 12:18 - 12:23
    Bunun için artık milyon tane
    kişisel gelişim öğretisi var,
  • 12:23 - 12:26
    seminerleri var, atölyeleri var,
    çalışmaları var.
  • 12:27 - 12:30
    Eğer ruhsal sağlığınız yerinde değilse
  • 12:30 - 12:32
    profesyonel destek alacağınız
    terapistler var.
  • 12:33 - 12:35
    Ruhsal sağlığınız yerinde,
  • 12:35 - 12:38
    sadece biraz yönlendirmeye
    ihtiyacınız varsa koçlar var.
  • 12:38 - 12:42
    Ama bir sürü şey var,
    yeter ki siz aksiyon almaya karar verin.
  • 12:43 - 12:47
    Çünkü aslında her şey
    ve her şey sadece düşüncede bitiyor.
  • 12:49 - 12:50
    Bir düşüncemiz var.
  • 12:50 - 12:52
    Her şey düşünceyle başlıyor.
  • 12:53 - 12:56
    Bu düşünce giderek su damlası gibi,
    önce küçücük bir su damlası,
  • 12:56 - 12:59
    sonra birikinti oluyor,
    göl oluyor, okyanus oluyor.
  • 13:01 - 13:05
    Düşünceler birikiyor, birikiyor
    ve biz de birtakım duygulara neden oluyor.
  • 13:06 - 13:07
    Duygular ve hisler yaratıyor.
  • 13:08 - 13:14
    Biz bu duygular ve hislerin etkisinde
    bazı davranışları gösteriyoruz
  • 13:14 - 13:19
    ve hayatta bu duyguların
    kontrolünde, seçimler yapıyoruz.
  • 13:19 - 13:25
    Bu duygular ve seçimlerin sonucunda da
    hayat tecrübemiz ortaya çıkıyor.
  • 13:26 - 13:28
    Peki hayat tecrübemizde neler var?
  • 13:28 - 13:30
    Şöyle bir grupladım genel olarak:
  • 13:31 - 13:32
    Sağlık ve bedenimiz,
  • 13:33 - 13:35
    aile ve ilişkiler,
  • 13:35 - 13:36
    iş-başarı,
  • 13:37 - 13:38
    eğlence-keyif,
  • 13:39 - 13:40
    bolluk-bereket.
  • 13:40 - 13:41
    Şimdi,
  • 13:42 - 13:45
    şurada mutlu olmadığınız
  • 13:45 - 13:49
    ya da daha iyi olabileceğinize inandığınız
    bir alan mı var?
  • 13:49 - 13:52
    Dönüp gideceğiniz yer,
  • 13:52 - 13:56
    hangi düşünceyle
    ben bu gerçeği yarattım?
  • 13:57 - 14:00
    Böyle düşünmeniz gerekiyor,
    çünkü süreç böyle.
  • 14:00 - 14:04
    Heal your life öğretisinin büyük hayat
    öğretmeni Louise Hay,
  • 14:05 - 14:06
    nur içinde yatsın,
  • 14:07 - 14:13
    der ki, "Düşünceni değiştir,
    hayat tecrübeni değiştir."
  • 14:14 - 14:19
    Ben bu düşünce değiştirme,
    dönüşüm işine bildiğiniz gibi değil
  • 14:19 - 14:21
    bayağı kafayı taktım, yeni kariyerim oldu.
  • 14:22 - 14:24
    Çünkü bütün umudu bunda görüyorum.
  • 14:24 - 14:26
    Diyeceksiniz, çok mu umutsuzsun?
  • 14:26 - 14:28
    Hayır, aksine çok umudum var
  • 14:28 - 14:33
    ama artık sınırları çok zorladığımız
    bir yere geldiğimize inanıyorum.
  • 14:33 - 14:37
    Çünkü insanoğlu
    kendini yok etme programında çalışıyor.
  • 14:38 - 14:40
    Dünya bizim evimiz,
  • 14:41 - 14:43
    ama dikkat edin biz ev sahibi değiliz,
  • 14:43 - 14:44
    biz kiracıyız.
  • 14:45 - 14:49
    Geliyoruz, gidiyoruz;
    geliyoruz, gidiyoruz.
  • 14:49 - 14:50
    Şimdi hayal edin:
  • 14:51 - 14:54
    Şahane çok güzel bir eviniz var, rüya gibi
  • 14:55 - 14:59
    ve içine çok sevdiğiniz insanları
    kiracı olarak yerleştiriyorsunuz.
  • 15:00 - 15:04
    Gel gör ki kiracılar evinize
    çok kötü davranıyor.
  • 15:05 - 15:07
    Bir mesaj gönderiyorsunuz, uyarıyorsunuz.
  • 15:07 - 15:10
    İkinci mesajı gönderiyorsunuz,
    uyarıyorsunuz.
  • 15:10 - 15:12
    Üçüncü mesajı gönderiyorsunuz,
    uyarıyorsunuz.
  • 15:12 - 15:17
    Ama o sevdiğiniz insanlar bir türlü
    uyanıp akıllanıp bilinçlenmiyor
  • 15:17 - 15:21
    ve hâlâ evinize zarar vermeye
    devam ediyor.
  • 15:22 - 15:26
    Evinizi kaybetme noktasına gelirseniz
    ne yaparsınız?
  • 15:27 - 15:31
    Kiracıya yallah! Evinizi kurtarırsınız.
  • 15:32 - 15:34
    O yüzden lütfen dikkat edelim,
  • 15:35 - 15:38
    biz bu dünyada kiracıyız.
  • 15:38 - 15:43
    Ev sahibinin bizi kovmasını istemiyorsak,
  • 15:44 - 15:45
    üç, şimdi hatırlayalım.
  • 15:45 - 15:47
    Bir, ne dedik:
  • 15:47 - 15:50
    Hepimizin hayatını oluşturan
    bir kara kutu var içi kayıtlarla dolu.
  • 15:51 - 15:53
    İki: Önce mutluluk, sonra başarı.
  • 15:53 - 15:56
    Başarı bir hedef olamaz
    arkasından koşulacak.
  • 15:56 - 15:57
    Üç:
  • 15:57 - 16:00
    Ev sahibinin
    bizi evden atmasını istemiyorsak,
  • 16:01 - 16:04
    insan olmayı hatırlama zamanı.
  • 16:05 - 16:07
    İnsan olmayı hatırlama zamanı.
  • 16:08 - 16:10
    Hepimizi çok ilginç bir gelecek bekliyor.
  • 16:11 - 16:15
    Yapay zekânın ve robotların hâkim olacağı
    bir gelecekte yaşayacağız.
  • 16:16 - 16:16
    Hadi bizi geçin,
  • 16:17 - 16:22
    çocuklarımız ve torunlarımız yetenekleri,
    yetileri ve becerileriyle
  • 16:22 - 16:26
    bu süper tasarlanmış
    mekanik araçlarla yarışacaklar.
  • 16:27 - 16:31
    Biz robotları insanlaştırmaya çalışırken,
    ki bunu şahane yapıyoruz,
  • 16:31 - 16:33
    en son ne yaptık birine makyaj yaptık,
  • 16:34 - 16:36
    peruk taktık, kapak kızı yaptık!
  • 16:37 - 16:38
    Vatandaşlık verdik bir de!
  • 16:40 - 16:45
    Biz, robotları insanlaştırırken
    insanlar robotlaştık.
  • 16:47 - 16:49
    İşte tam da bu yüzden
  • 16:49 - 16:54
    tüm bizi insan yapan değerlerimizi
    hatırlama zamanı geldi,
  • 16:54 - 16:56
    çünkü onlar robotlarla olmayacak.
  • 16:57 - 16:59
    Yani özümüze dönmemiz gerekiyor.
  • 17:00 - 17:04
    Özgüven, özdeğer, özsaygı, özsevgi.
  • 17:04 - 17:06
    Bunlar çok önemli diyoruz,
  • 17:06 - 17:08
    bunları güçlendirmek için
    çocuklarımıza vermek için
  • 17:08 - 17:10
    ne kadar çok emek sarf ediyoruz.
  • 17:10 - 17:11
    Peki, soruyorum:
  • 17:12 - 17:14
    Gerçekten tanımadığınız,
  • 17:14 - 17:18
    gerçekliğini bilmediğiniz bir kişiye
    ne kadar güvenirsiniz?
  • 17:20 - 17:23
    Ne kadar seversiniz,
    ne kadar değer verirsiniz?
  • 17:23 - 17:25
    Ne kadar saygı duyarsınız?
  • 17:27 - 17:30
    İngilizce'de öze "self" demişler,
    yani kendin.
  • 17:33 - 17:35
    Kendini ne kadar iyi tanıyorsun?
  • 17:36 - 17:38
    Kendi gerçekliğini
    ne kadar iyi biliyorsun?
  • 17:39 - 17:42
    İşte o yüzden benim için
    özüne dönmek demek,
  • 17:42 - 17:45
    kendi gerçekliğinle tanışmak demek.
  • 17:45 - 17:49
    Ailelerimiz tarafından, toplum tarafından
    üzerimize bir sürü gömlek giydiriliyor.
  • 17:50 - 17:52
    Olmamız gerekenler, yapmamız gerekenler,
  • 17:53 - 17:56
    sorumluluklar, zorunluluklar;
    bir sürü gömlek var!
  • 17:56 - 17:59
    Kendin olmak, özüne dönmek demek
  • 17:59 - 18:03
    bence o gömleklerden bir bir sıyrılıp
    gerçek seni keşfetmek demek.
  • 18:05 - 18:07
    Zaten dünya da bizden bunu bekliyor.
  • 18:08 - 18:10
    Eğer dünya danışanım olarak
  • 18:11 - 18:14
    ofisime gelip karşıma otursaydı
    ve deseydi ki,
  • 18:17 - 18:20
    dünya deyince
    geri çekilme hissi hissettim saygıdan,
  • 18:21 - 18:24
    "Hale ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum,
  • 18:24 - 18:26
    bana koç olarak
    nasıl yardımcı olabilirsin?"
  • 18:27 - 18:29
    İlk sorum şu olurdu:
  • 18:29 - 18:33
    Sevgili Dünya, şu anki durumun nedir?
  • 18:34 - 18:35
    Anlatırdı.
  • 18:36 - 18:38
    Dünyanın şu anki durumunu
    hepimiz biliyoruz.
  • 18:38 - 18:40
    Sonra ikinci sorum şu olurdu:
  • 18:40 - 18:44
    Peki, sevgili Dünya
    olmak istediğin hâl nedir?
  • 18:45 - 18:46
    Onu da anlatırdı.
  • 18:46 - 18:48
    Hepimiz onu da biliyoruz.
  • 18:48 - 18:51
    Sonra üçüncü aşama gelirdi, üçüncü soru:
  • 18:51 - 18:52
    Peki sevgili Dünya,
  • 18:52 - 18:57
    buradan buraya ulaşmak için
    aradaki engelin nedir?
  • 18:59 - 19:01
    Teşekkür ederim, evet.
  • 19:02 - 19:04
    Aradaki engel biziz: İnsanoğlu.
  • 19:06 - 19:08
    Sonra bir sonraki soru gelirdi,
  • 19:08 - 19:12
    sormaya korkuyorum,
    çünkü ucu hepimize dokunacak.
  • 19:12 - 19:13
    Sevgili Dünya,
  • 19:13 - 19:19
    buraya ulaşmana engel olan
    insanoğlunu veya engeli
  • 19:21 - 19:24
    ortadan kaldırmak için
    ne gibi bir çözümler düşünürsün?
  • 19:27 - 19:29
    İnsanoğlunu yok etmek.
  • 19:30 - 19:31
    Bakınız, Nuh Tufanı.
  • 19:31 - 19:33
    Bilimsel olarak bir sürü veri var,
  • 19:34 - 19:37
    Dünya'nın ırkımızı yok etmesi
    bir güne bakar.
  • 19:38 - 19:41
    Sevgili Dünya, başka çözüm yok mu?
  • 19:44 - 19:45
    Olmaz mı?
  • 19:46 - 19:47
    Çözüm insanoğlunda.
  • 19:49 - 19:53
    İnsanoğlu artık uyansın
    ve sorumluluk üstlensin.
  • 19:54 - 19:58
    Robotlara insan gibi davranmayı
    ve düşünmeyi öğreteceğine,
  • 19:58 - 20:03
    kendisi insan olmayı hatırlayıp
    düşünce gücünün farkına varsın.
  • 20:04 - 20:09
    Şu an burada oturan her biriniz
    ve ekranı karşısında dinleyen sen.
  • 20:10 - 20:15
    Hepimizin dünyayı
    ve insanlığı kurtarma gücü içinde,
  • 20:15 - 20:16
    ben buna sonsuz inanıyorum.
  • 20:17 - 20:20
    "Ben kimim ki dünyayı
    ya da insanlığı kurtaracağım?"
  • 20:21 - 20:24
    Sen kimsin ki yapmayacaksın?
  • 20:24 - 20:26
    "Bir kişiden ne fark eder?"
  • 20:27 - 20:32
    İnsanoğlunun tümü zaten
    birer kişinin toplamı değil mi?
  • 20:32 - 20:34
    Çok şey fark eder.
  • 20:35 - 20:39
    O yüzden, şu anki dünyanızdan
    memnun mu değilsiniz?
  • 20:40 - 20:43
    Şu anki dünyayı
    iyileştirmek mi istiyorsunuz?
  • 20:43 - 20:46
    Şu anki dünyayı beğenmiyorsunuz,
    değiştirmek mi istiyorsunuz?
  • 20:47 - 20:51
    Sevgili insanoğlu,
    sen değiş, dünyan değişsin.
  • 20:51 - 20:52
    Teşekkür ederim.
  • 20:52 - 20:53
    (Alkış)
Title:
Sen Değiş, Dünyan Değişsin | Hale Caneroğlu | TEDxHisarSchool
Description:

Dönüşmezsek Toprak Ana insanoğlunu yok edecek! "Kişisel gelişim ve dönüşümü sadece kendi hayatınızı iyileştirmek için yaptığınızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz! Aslında tüm insanlığı ve dünyayı kurtarıyorsunuz!" diyen Hale Caneroğlu "Sen Değiş, Dünyan Değişsin" başlıklı TEDx konuşmasında 3 mesaj verdi: 1- Hepimizin, içi kayıtlarla dolu bir kara kutusu var 2- Önce mutluluk, sonra başarı 3- İnsan olmayı hatırlama zamanı!

Avrupa Yakası dizisinin Yaprak'ı olarak hayatımıza giren Hale Caneroğlu, dizinin ilk patladığı dönemde 60 milyonun sevgi, saygı ve takdirini kazanacak bir başarı elde etti AMA MUTLU OLAMADI ve son 14 senedir derin bir içsel yolculuk ve dönüşüm yaşadı. 600 saatlik bir eğitim döneminden geçti. Şu an çok mutlu! Hatta dönüşüm sanatını o kadar sevdi ki hayatının geri kalanında bunu mesleği olarak yapmaya karar verdi. Son bir buçuk senedir atölyeler, yaşam koçluğu ve kurumsal eğitimler veriyor.

Bu konuşma TED konuşması formatında, fakat yerel bir topluluk tarafından hazırlanmış bağımsız bir TEDx konferansında yapılmıştır.
Daha fazla bilgi için: http://ted.com/tedx

more » « less
Video Language:
Turkish
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
20:57

Turkish subtitles

Revisions