< Return to Video

Joachim de Posada diyor ki, Marşmelovu yeme

  • 0:00 - 0:03
    Burada bulunuyorum, çünkü önemli bir mesajım var.
  • 0:03 - 0:05
    Başarının en önemli faktörünü
  • 0:05 - 0:08
    bulduğumuzu düşünüyorum.
  • 0:08 - 0:13
    Ve buraya yakın bir yerde bulundu, Stanford'da.
  • 0:13 - 0:17
    Psikoloji profesörü, dört yaşında birkaç çocuğu aldı
  • 0:17 - 0:21
    ve onları yanlız başlarına bir odaya koydu.
  • 0:21 - 0:24
    Ve dört yaşındaki çocuğa dedi ki,
  • 0:24 - 0:27
    'Johnny, seni burada bir marşmelov ile başbaşa bırakacağım,
  • 0:27 - 0:29
    15 dakikalığına.
  • 0:29 - 0:33
    Eğer geri geldiğimde bu marşmelov burada olursa,
  • 0:33 - 0:37
    bir tane daha alacaksın. Yani iki tanen olacak."
  • 0:37 - 0:40
    Bir çocuğa sevdiği bir şey için
  • 0:40 - 0:42
    15 dakika beklemesini söylemek,
  • 0:42 - 0:46
    bize, 'kahvenizi iki saat içinde getiririz' demekle eşdeğer.
  • 0:46 - 0:47
    ( Gülüşme )
  • 0:47 - 0:49
    Tamamen eşdeğer.
  • 0:49 - 0:54
    Peki profesör odadan çıktığında ne oldu?
  • 0:54 - 0:58
    Kapı kapandığı anda ...
  • 0:58 - 1:00
    üç çocuktan ikisi marşmelovu yedi.
  • 1:00 - 1:03
    5 saniye, 10 saniye, 40 saniye, 50 saniye,
  • 1:03 - 1:05
    2 dakika, 4 dakika, 8 dakika.
  • 1:05 - 1:08
    Kimi 14 buçuk dakika dayandı.
  • 1:08 - 1:09
    ( Gülüşme )
  • 1:09 - 1:13
    Ama yapamadı. Bekleyemedi.
  • 1:13 - 1:16
    Enteresan olan şey, her üç çocuktan biri
  • 1:16 - 1:21
    marşmelova baktı ve şöyle ...
  • 1:21 - 1:23
    Bakar.
  • 1:23 - 1:25
    Geri koyar.
  • 1:25 - 1:30
    Ortalıkta gezinirler. Etekleriyle ve pantalonlarıyla oynarlar.
  • 1:30 - 1:33
    Dört yaşında olan bu çocuk,
  • 1:33 - 1:36
    başarının en önemli prensibini anlamıştır bile.
  • 1:36 - 1:40
    Ödüllendirmeyi erteleme gücünü.
  • 1:40 - 1:42
    Kendini kontrol etmek,
  • 1:42 - 1:45
    başarının en önemli faktörü.
  • 1:45 - 1:48
    15 sene sonra, 14 veya 15 sene sonra,
  • 1:48 - 1:50
    başarı izleme araştırması.
  • 1:50 - 1:52
    Ne mi buldular?
  • 1:52 - 1:55
    Gittiler ve şimdi 18 ve 19 yaşında olan bu çocuklara baktılar.
  • 1:55 - 1:58
    Ve marşmelovu yemeyen çocukların
  • 1:58 - 2:02
    yüzde yüz oranla başarılı olduğunu buldular.
  • 2:02 - 2:04
    Notları iyiydi.. İşleri yolundaydı.
  • 2:04 - 2:06
    Mutlulardı. Planları vardı.
  • 2:06 - 2:09
    Öğretmenleri ve diğer öğrencilerle iyi ilişkileri vardı.
  • 2:09 - 2:10
    İşleri yolundaydı.
  • 2:10 - 2:13
    Marşmelovu yiyen çocukların büyük çoğunluğu ise,
  • 2:13 - 2:14
    zorluk çekiyordu.
  • 2:14 - 2:16
    Üniversiteye kadar varamamışlardı.
  • 2:16 - 2:18
    Notları kötüydü. Kimisi okulu bırakmıştı.
  • 2:18 - 2:20
    Az bir kısmı devam ediyordu fakat notları kötüydü.
  • 2:20 - 2:22
    Az bir kısmının notları iyiydi.
  • 2:22 - 2:24
    Kafamda bir soru vardı: Latin Amerika'lı çocuklar da
  • 2:24 - 2:27
    Amerikan çocukları gibi mi tepki verir acaba?
  • 2:27 - 2:30
    Böylece Kolombiya'ya gittim. Ve deneyi tekrarladım.
  • 2:30 - 2:33
    Ve çok eğlenceliydi. Dört, beş ve altı yaşında çocukları kullandım.
  • 2:33 - 2:36
    Ne olduğunu size göstereyim.
  • 2:51 - 2:55
    ( Gülüşme )
  • 4:32 - 4:34
    Yani Kolombiya'da ne oldu?
  • 4:34 - 4:37
    Latin Amerika'lı çocuklar, üç çocuktan ikisi marşmelovu yedi.
  • 4:37 - 4:39
    Üç çocuktan birisi yemedi.
  • 4:39 - 4:41
    Bu küçük kız enteresandı.
  • 4:41 - 4:43
    Marşmelovun içini yemişti.
  • 4:43 - 4:44
    ( Gülüşme )
  • 4:44 - 4:48
    Yani, bizim marşmelovu yemediğini düşünmemizi istiyordu, böylece iki tane alacaktı.
  • 4:48 - 4:50
    Ama yedi onu.
  • 4:50 - 4:53
    Böylece onun başarılı olacağını biliyoruz. Ama ona dikkat etmemiz gerek.
  • 4:53 - 4:54
    ( Gülüşme )
  • 4:54 - 4:57
    Bankacılığa girmemeli mesela,
  • 4:57 - 4:59
    veya kasada çalışmamalı.
  • 4:59 - 5:01
    Ama başarılı olacak.
  • 5:01 - 5:03
    Ve bu her konuda böyledir. Satışlarda bile.
  • 5:03 - 5:07
    Bir satıcı --
  • 5:07 - 5:09
    Müşteri, ' Ben şunu istiyorum. ' der. Ve satıcı, ' Tamam, buyurun. ' der.
  • 5:09 - 5:11
    Bu kişi marşmelovu yemiştir.
  • 5:11 - 5:13
    Eğer satıcı derse ki, 'Bir saniye.
  • 5:13 - 5:16
    Bunun doğru bir seçim olup olmadığını anlamak için size birkaç soru sormama izin verin.'
  • 5:16 - 5:17
    O zaman daha çok satar.
  • 5:17 - 5:22
    Yani bunun hayatın her aşamasında uygulamaları var.
  • 5:22 - 5:25
    Şununla bitirmek istiyorum -- Koreliler şunu yaptılar.
  • 5:25 - 5:27
    Biliyor musunuz? Bu o kadar iyi ki
  • 5:27 - 5:29
    Çocuklar için bir marşmelov kitabı istiyoruz
  • 5:29 - 5:32
    Çocuklar için bir tane yaptık. Ve şimdi Kore'nin her yerinde.
  • 5:32 - 5:34
    Çocuklarına aynen bu prensibi öğretiyorlar.
  • 5:34 - 5:36
    Ve bizim de burada Amerika'da bu prensibi öğrenmemiz gerekiyor.
  • 5:36 - 5:38
    Çünkü çok borcumuz var.
  • 5:38 - 5:40
    Ürettiğimizden daha fazla marşmelov yiyoruz.
  • 5:40 - 5:42
    Çok teşekkürler.
Title:
Joachim de Posada diyor ki, Marşmelovu yeme
Speaker:
Joachim de Posada
Description:

TED U'da sunulan kısa konuşmasında, Joachim de Posada, gecikmeli ödüllendirme ve bununla gelecekteki başarının nasıl öngörülebileceği ile ilgili çok önemli bir deneyi paylaşıyor. Marşmelovu yememek için var güçleriyle çalışan çocukların paha biçilmez videosu ile.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
05:44
Baahar Y added a translation

Turkish subtitles

Revisions