Organik kimyaya hızlı bir bakış
-
0:01 - 0:02Kendinize sormanızı
istiyorum. -
0:03 - 0:07"Organik Kimya" lafını duyunca
ne hissediyorsunuz? -
0:07 - 0:08Aklınıza neler geliyor?
-
0:09 - 0:12Neredeyse her üniversitede
-
0:12 - 0:14organik kimya adında bir ders vardır.
-
0:14 - 0:17Konuya ağır, işkence
gibi bir giriş yapılır. -
0:18 - 0:21Öğrenciler içeriğin
yoğunluğundan bunalır. -
0:21 - 0:25Eğer doktor, diş hekimi ya da
veteriner olmak istiyorsanız -
0:25 - 0:27bu dersi geçmek zorundasınız.
-
0:27 - 0:31Bu yüzden pek çok öğrenci
bu bilimi önlerine konulan -
0:32 - 0:34bir engel olarak görür,
-
0:34 - 0:36ondan korkar ve nefret eder.
-
0:36 - 0:38Ona ayıklama dersi diyorlar.
-
0:38 - 0:41Bir dersin gençlere yapabileceği
en kötü şey -
0:41 - 0:43onları ayıklamak.
-
0:44 - 0:47Bu algı çok uzun zamandır
üniversite dışına yayılmış durumda. -
0:47 - 0:51Bu iki kelimeyle
ilgili evrensel bir korku var. -
0:53 - 0:55Bu bilimi hep sevdim
-
0:55 - 0:58ve onu böyle bir
duruma getirmiş olmamızın -
0:58 - 1:00bir mazereti yok.
-
1:00 - 1:04Ne bilim için ne de toplum için iyi
-
1:04 - 1:06ve bence böyle olmamalı.
-
1:06 - 1:11Bu ders daha kolay olmalı demiyorum.
Zaten olmamalı. -
1:12 - 1:16Fakat bu iki kelimeden anladığınız
-
1:17 - 1:21hayatlarının çok sıkıntılı bir döneminde
olan tıp hazırlık sınıfı öğrencilerinin -
1:21 - 1:24deneyimleriyle eş değer olmamalı.
-
1:26 - 1:28Bugün buradayım çünkü
-
1:28 - 1:31temel organik kimya bilgisinin
değerli olduğuna inanıyorum. -
1:31 - 1:35Bence herkesin anlayabileceği
şekilde anlatılabilir. -
1:35 - 1:38Bugün size bunu kanıtlamak istiyorum.
-
1:38 - 1:39Denememe izin verir misiniz?
-
1:39 - 1:41Seyirciler: Evet!
-
1:41 - 1:44Peki o zaman başlayalım.
-
1:44 - 1:45(Gülüşmeler)
-
1:45 - 1:48Elimde oldukça pahalı olan EpiPen var.
-
1:49 - 1:51Bunun içinde epinefrin adı
verilen bir ilaç var. -
1:51 - 1:54Epinefrin kalp atışımı
yeniden başlatabilir -
1:54 - 1:57ya da öldürücü bir
alerjik reaksiyonu durdurabilir. -
1:57 - 2:00Şuraya bir enjeksiyon yeterli.
-
2:01 - 2:03Vücudumun savaş ya da
kaç sistemini kontrol eden -
2:03 - 2:05bir kontak anahtarı gibi.
-
2:05 - 2:09Kalp atışım, tansiyonum
yükselir ki kaslarıma kan gidebilsin. -
2:09 - 2:12Gözbebeklerim büyür.
Bana bir güç geldiğini hissederim. -
2:12 - 2:17Epinefrin pek çok insan için
yaşam umudu olmuştur. -
2:17 - 2:20Bu elinizde tutabileceğiniz
bir mucize gibi. -
2:21 - 2:25Bu epinefrinin kimyasal yapısı.
-
2:26 - 2:28Organik kimya işte böyle bir şey.
-
2:28 - 2:30Sadece çizgiler ve şekiller.
-
2:31 - 2:33Pek çoğu için bir şey ifade etmiyor.
-
2:34 - 2:37Size bu resme baktığımda ne
gördüğümü göstermek istiyorum. -
2:38 - 2:39Derinliği ve dönen parçaları olan
-
2:41 - 2:43ve hareket eden fiziksel
-
2:43 - 2:45bir obje görüyorum.
-
2:47 - 2:49Buna bir bileşik ya da molekül diyoruz.
-
2:49 - 2:5526 atom birbirine kimyasal
bağlar ile bağlı. -
2:55 - 3:00Atomların bu eşsiz dizilimi
epinefrinin kimliği. -
3:00 - 3:02Daha önce kimse bunlardan
bir tanesini görmedi -
3:02 - 3:04çünkü çok küçükler.
-
3:04 - 3:07O yüzden buna soyut gösterim
diyeceğiz. -
3:07 - 3:09Size bunun ne kadar küçük
olduğunu anlatacağım. -
3:11 - 3:15Burada bir miligramın yarısı
kadarı suda çözünmüş hâlde. -
3:15 - 3:16Bir kum tanesinin ağırlığı kadar.
-
3:16 - 3:20Burada bir kentilyon
epinefrin molekülü var. -
3:22 - 3:2318 tane 0 ediyor.
-
3:23 - 3:25Hayal etmesi zor bir sayı.
-
3:25 - 3:28Bu dünyada bizden 7 milyon tane var.
-
3:29 - 3:34Galakside de 400 milyar yıldız
vardır herhalde. -
3:34 - 3:35Daha da büyük.
-
3:35 - 3:37Eğer doğru bir tahmin
isterseniz, -
3:37 - 3:40dünyadaki tüm kumsallardaki,
tüm okyanusların ve göllerin -
3:40 - 3:43altındaki her bir kum tanesinin
buraya sığacak şekilde -
3:43 - 3:46küçüldüğünü düşünün.
-
3:48 - 3:51Epinefrin o kadar küçük ki onu
asla göremeyiz, -
3:51 - 3:53hangi mikroskopla olursa olsun.
-
3:54 - 3:56Ama nasıl göründüğünü biliyoruz
-
3:56 - 3:59çünkü kendisini havalı isimleri olan
bazı karmaşık makinelerle -
3:59 - 4:02gösterebiliyor.
-
4:02 - 4:04Nükleer manyetik
rezonans spektrometresi gibi. -
4:05 - 4:09Görünür olsun ya da olmasın
bu molekülü gayet iyi biliyoruz. -
4:09 - 4:114 farklı atomdan
oluştuğunu biliyoruz, bunlar: -
4:11 - 4:13hidrojen, karbon, oksijen ve azot.
-
4:13 - 4:16Bunlar onları göstermekte
sıklıkla kullandığımız renkler. -
4:16 - 4:19Evrendeki her şey
atom dediğimiz -
4:19 - 4:20küçük kürelerden oluşur.
-
4:20 - 4:22Bu temel bileşenlerden
yaklaşık yüz tane var -
4:22 - 4:25ve her biri şu üç küçük parçacıktan
oluşuyor: -
4:25 - 4:26proton, nötron, elektron.
-
4:26 - 4:29Atomları bu bildiğiniz tabloda
sıralıyoruz. -
4:31 - 4:33Her birine bir isim ve bir sayı veriyoruz.
-
4:33 - 4:36Fakat hayat ve canlılık için
hepsi gerekli değil. -
4:36 - 4:38Sadece küçük bir kısmı, sadece bunlar.
-
4:39 - 4:42Özellikle bu dört atom yaşamın
yapı taşları olarak -
4:42 - 4:44diğerlerinden ayrılıyor.
-
4:44 - 4:47Bunlar epinefrinde bulunan atomlar:
-
4:47 - 4:50hidrojen, karbon, azot ve oksijen.
-
4:53 - 4:55Şimdi size en önemli
kısmı söyleyeceğim. -
4:56 - 4:59Bu atomlar bir dizi kurallar
çevresinde -
4:59 - 5:01birleşip molekül oluştururlar.
-
5:01 - 5:03Hidrojen bir bağ yapar,
-
5:03 - 5:05oksijen her zaman iki bağ yapar,
-
5:05 - 5:07azot üç bağ yapar
-
5:07 - 5:08ve karbon dört bağ yapar.
-
5:09 - 5:10Bu kadar.
-
5:10 - 5:12HOAC bir, iki, üç, dört.
-
5:14 - 5:18Eğer 4'e kadar sayabiliyorsan
ve baş harfleri hatırlayabilirsen -
5:18 - 5:20bunu hayatının sonuna kadar
unutmazsın. -
5:20 - 5:22(Gülüşmeler)
-
5:22 - 5:24Burada bu bileşenlerin
olduğu dört kâse var. -
5:25 - 5:27Bunları kullanarak
bir molekül oluşturabiliriz. -
5:29 - 5:30Epinefrinle başlayalım.
-
5:31 - 5:36Atomların arasındaki bu bağlar
elektronlar sayesinde oluşur. -
5:36 - 5:40Atomlar elektronları kol gibi kullanarak
uzanıp komşularını tutarlar. -
5:40 - 5:42Her bağdaki iki elektron
el sıkışmaya benzer -
5:42 - 5:44ve el sıkışma gibi kalıcı değildirler.
-
5:44 - 5:46Bir atomu bırakıp diğerini tutabilirler.
-
5:46 - 5:48Kimyasal Reaksiyon dediğimiz şey budur.
-
5:48 - 5:51Atomlar partner değiştirdiğinde
yeni moleküller oluşur. -
5:51 - 5:55Epinefrinin omurgası
çoğunlukla karbondan oluşur, -
5:55 - 5:56Bu olağandır.
-
5:56 - 5:58Karbon yaşamın en sevdiği
yapı malzemesidir -
5:59 - 6:02çünkü pek çok atomla
tam ayarında bir güçle -
6:02 - 6:04el sıkışır.
-
6:04 - 6:07Bu yüzden organik kimyanın tanımı
karbon moleküllerini inceleyen bilimdir. -
6:09 - 6:14Kurallarımıza uyan, düşünebildiğimiz
en küçük molekülleri oluşturalım. -
6:14 - 6:17Kurallarımızı tam olarak gösteriyorlar
ve tanıdık isimleri var: -
6:17 - 6:20su, amonyum ve metan,
H20, NH3 ve CH4. -
6:22 - 6:24Hidrojen, oksijen ve
azot kelimelerini -
6:24 - 6:26aynı atomdan iki tane bulunduran
-
6:27 - 6:29bu üç molekül içinde kullanıyoruz.
-
6:29 - 6:31Hâlâ kurallara uyuyorlar
-
6:31 - 6:33çünkü aralarında sırasıyla bir,
iki ve üç bağ var. -
6:33 - 6:35Bu yüzden oksijene O2 deniyor.
-
6:36 - 6:39Size yanmanın nasıl olduğunu
gösterebilirim. -
6:39 - 6:42Bu karbondioksit, CO2.
-
6:42 - 6:47Onun üstüne de suyu, oksijeni yanına
da bazı çabuk tutan yakıtları koyalım. -
6:47 - 6:49Bu yakıtlar sadece hidrojen
ve karbondan oluşur. -
6:49 - 6:52O yüzden bunlara hidrokarbonlar deniyor.
Çok yaratıcıyız. -
6:52 - 6:53(Gülüşmeler)
-
6:53 - 6:55Bunlar oksijen molekülleriyle
çarpıştıklarında -
6:55 - 6:59ki bunu motorda,
mangalda yapıyorlar -
7:00 - 7:03bir enerji açığa çıkar ve
yeni bir düzen oluştururlar. -
7:03 - 7:05Her bir karbon atomu bir CO2'nin
merkezi olur -
7:05 - 7:06ve iki oksijen tutar.
-
7:06 - 7:09Tüm hidrojenler su moleküllerinin
bir parçası olur. -
7:09 - 7:11Her biri kurallara uymuş olur.
-
7:11 - 7:12Kurallar duruma
göre, -
7:12 - 7:15bu üç molekül gibi
daha büyük moleküller için bile -
7:15 - 7:16olsa değişmezler.
-
7:17 - 7:20En sevdiğimiz vitamin
-
7:20 - 7:21en sevdiğimiz uyarıcının yanında.
-
7:21 - 7:22(Gülüşmeler)
-
7:22 - 7:26Morfin tıp tarihinin en önemli
hikâyelerinden birini oluşturur. -
7:26 - 7:29Morfin, tıbbın fiziksel acı üzerindeki
ilk zaferidir. -
7:29 - 7:31Her molekülün bir hikâyesi vardır.
-
7:31 - 7:33Hepsi de yayınlanmıştır.
-
7:33 - 7:36Bunları araştırmacılar yazar
ve diğer araştırmacılar da okur. -
7:36 - 7:39Bunu kâğıt üzerinde yapmak için
kullanışlı gösterimler vardır. -
7:39 - 7:41Size nasıl yapacağınızı anlatmalıyım.
-
7:41 - 7:44Bir kâğıda epinefrin çizeriz
-
7:44 - 7:47ve her bir küreyi harflerle değiştiririz.
-
7:47 - 7:49Kâğıt üzerindeki bağlar da
-
7:49 - 7:51düz çizgilere dönüşür.
-
7:51 - 7:53Öne ya da arkaya doğru olan
bağlar, bazen içi -
7:53 - 7:55dolu bazen de derinliği
vermek -
7:55 - 7:57için kesik çizgiyle gösterilir.
-
7:57 - 8:00Normalde bu karbonları
çizmiyoruz. -
8:00 - 8:02Onları saklayarak
zaman kazanıyoruz. -
8:03 - 8:06Bağlar arasındaki köşeler
karbonları temsil ediyor. -
8:06 - 8:10Aynı zamanda karbona bağlı
hidrojen atomlarını da gizliyoruz. -
8:11 - 8:12Karbon bize 4'ten az bağ
-
8:12 - 8:15gösterdiğinde kalan bağları
hidrojenle yaptığını biliyoruz. -
8:16 - 8:19En son sıra OH ve NH arasındaki
bağlara geldi. -
8:19 - 8:22Onların arasındaki çizgileri
de siliyoruz -
8:22 - 8:23ve sonunda bu meydana çıkıyor.
-
8:23 - 8:26Moleküller teknik olarak
böyle çizilir. -
8:26 - 8:28Wikipedia sayfalarında
gördükleriniz de böyledir. -
8:31 - 8:35Biraz çalışma gerektiriyor ama
bence buradaki herkes yapabilir. -
8:35 - 8:37Bu epinefrin,
-
8:38 - 8:41aynı zamanda da adrenalin.
Aynı şeyler. -
8:41 - 8:43Böbrek üstü bezlerinden salgılanır.
-
8:43 - 8:45Şu anda bu molekül vücudunuzda
dolaşıyor. -
8:45 - 8:47Doğal bir molekül.
-
8:47 - 8:51Bu EpiPen bir kentilyon kadarını
daha size verebilir. -
8:51 - 8:53(Gülüşmeler)
-
8:53 - 8:56Epinefrini koyun ya da sığırdan
-
8:56 - 9:00elde edebiliyoruz.
-
9:00 - 9:02Fakat bunu onlardan
elde etmedik. -
9:02 - 9:05Bu epinefrini fabrikada
ham petrolden elde ettiğimiz -
9:05 - 9:10daha küçük molekülleri
birbirine bağlayarak yaptık. -
9:11 - 9:13Yüzde yüz yapay.
-
9:14 - 9:17Yapay kelimesi bazılarımızı
rahatsız ediyor. -
9:18 - 9:21Sanki doğal kelimesi bizi
hep iyi hissettiriyormuş gibi. -
9:21 - 9:25Bu iki molekül birbirinden
ayırt edilemez. -
9:26 - 9:30Burada aynı montaj hattında üretilen
iki arabadan bahsetmiyoruz. -
9:30 - 9:32Arabanın üzerinde bir çizik olabilir
-
9:32 - 9:34ama atomu çizemezsin.
-
9:34 - 9:39Bu ikisi soyut, neredeyse
matematiksel olarak özdeşler. -
9:39 - 9:42Atom ölçeğinde matematik
neredeyse gerçekliğe dokunur. -
9:42 - 9:44Bir epinefrin molekülü
-
9:45 - 9:46nereden geldiğini hatırlamaz.
-
9:47 - 9:48Sadece oluşmuştur
-
9:48 - 9:49ve onu elde ettiğinde
-
9:49 - 9:54artık doğal ve yapay gibi
kelimelerin bir anlamı olmaz. -
9:54 - 9:57Doğa da bizim sentezlediğimiz
gibi sentezliyor -
9:58 - 10:00fakat o bu işte bizden daha iyi.
-
10:00 - 10:02Yeryüzünde yaşamdan önce
-
10:02 - 10:05tüm moleküller küçüktüler, basittiler:
-
10:05 - 10:07karbondioksit, su, azot
-
10:08 - 10:09sadece basit şeyler.
-
10:09 - 10:11Yaşamın ortaya çıkışı bunu
değiştirdi. -
10:11 - 10:14Yaşam, güneşle çalışan biyosentez
fabrikalarını getirdi. -
10:14 - 10:18Bu fabrikaların içinde küçük
moleküller birbirie çarparak daha büyük -
10:18 - 10:21molekülleri oluşturdu: karbonhidratlar,
proteinler, nükleik asitler, -
10:21 - 10:24yığınla olağanüstü oluşum.
-
10:26 - 10:28Gerçek organik kimyacı
doğa aslında -
10:29 - 10:32ve onun yapıtları gökyüzümüzü
soluduğumuz oksijen gazıyla dolduruyor, -
10:32 - 10:34bu yüksek enerjili oksijen ile.
-
10:36 - 10:39Bütün bu moleküller
güneşin enerjisiyle bir araya geldiler. -
10:39 - 10:41Enerjiyi bir pil gibi depoluyorlar.
-
10:41 - 10:44Doğa, kimyasallardan oluşmuştur.
-
10:44 - 10:47Belki bu kelimeyi geri kazanmamda
bana yardım edersiniz -
10:47 - 10:50çünkü bu kelime bizden çalındı.
-
10:50 - 10:52Zehirli, zararlı,
-
10:52 - 10:55yapay ya da doğal
olmayan anlamına gelmiyor. -
10:55 - 10:58Sadece madde demek, anlaşıldı mı?
-
10:58 - 11:00(Gülüşmeler)
-
11:00 - 11:04Kimyasallardan arınmış
bir kömür parçası olamaz -
11:04 - 11:05Bu çok saçma.
-
11:05 - 11:06(Gülüşmeler)
-
11:06 - 11:08Başka bir kelimeden
daha bahsetmek isterim. -
11:09 - 11:12Doğal demek güvenli
demek değildir. -
11:12 - 11:14Bunu hepiniz biliyorsunuz.
-
11:14 - 11:19Doğadaki pek kimyasal
oldukça zehirlidir. -
11:19 - 11:21Bazıları da lezzetlidir.
-
11:21 - 11:23Bazıları da zehirli ve lezzetlidir.
-
11:23 - 11:25(Gülüşmeler)
-
11:25 - 11:26Zehirli ve lezzetli.
-
11:27 - 11:30Bir şeyin zararlı olup olmadığını
bilebilmenin tek yolu -
11:30 - 11:31onu test etmektir.
-
11:32 - 11:34Sizden bahsetmiyorum.
-
11:34 - 11:37Profesyonel toksikologlar
yapar bu işi. -
11:37 - 11:38İyi eğitimlidirler.
-
11:38 - 11:40Onlara güveniyorum
siz de güvenmelisiniz. -
11:41 - 11:43Doğanın molekülleri her yerde.
-
11:43 - 11:45Petrol dediğimiz, ayrışıp siyah
-
11:45 - 11:47karışımlara dönüşen
moleküller de buna dâhil. -
11:47 - 11:49Bu molekülleri arıtıyoruz.
-
11:50 - 11:52Gayet doğallar.
-
11:52 - 11:53Onları saflaştırıyoruz.
-
11:54 - 11:57Enerjiyi sürekli bunlardan üretmemiz
-
11:57 - 12:01oradaki karbonlardan her birinin
CO2'ye dönüşmesi demek. -
12:01 - 12:04Bu da iklimi değiştiren
sera gazlarından bir tanesi. -
12:04 - 12:08Belki kimya bilmek bazı insanların
bu gerçeği kabullenmesini kolaylaştırır. -
12:08 - 12:09Bilemiyorum.
-
12:09 - 12:12Fakat bu moleküller sadece
fosil yakıt değiller. -
12:13 - 12:15Aynı zamanda sentez dediğimiz
şeyi yapabilmemiz için -
12:15 - 12:18bulunabilen en ucuz ham madde.
-
12:18 - 12:20Bunları LEGO parçaları gibi kullanıyoruz.
-
12:21 - 12:25Bunları kontrol altında birleştirmeyi
ve birbirinden ayırmayı öğrendik. -
12:25 - 12:27Bunu kendim pek çok sefer yaptım
-
12:27 - 12:29ama bunun mümkün oluşu bile
beni hâlâ şaşırtıyor. -
12:29 - 12:33Yaptığımız şey kutularca
LEGO parçasını alıp -
12:33 - 12:36çamaşır makinesinin içine boşaltmaktan
başka bir şey değil, -
12:36 - 12:37ama işe yarıyor.
-
12:37 - 12:41Epinefrin gibi doğadakinin aynısı
olan moleküller yapabiliyoruz -
12:41 - 12:45ya da bu ikisi gibi sıfırdan yeni
moleküller yaratabiliyoruz. -
12:45 - 12:50Bunlardan bir tanesi çoklu sklerozun
semptomlarını azaltıyor. -
12:50 - 12:53Diğeri de T-tipi hücreli lenfoma denilen
bir çeşit kan kanserini iyileştiriyor. -
12:53 - 12:58Doğru boyut ve şekildeki bir molekül
kilide sokulan anahtar gibidir -
12:58 - 13:01ve kilide uyduğunda, bir hastalığın
kimyasına müdahale edebilir. -
13:01 - 13:03İlaçlar böyle etki eder.
-
13:04 - 13:05Doğal ya da yapay olsun,
-
13:05 - 13:09hepsi yalnızca önemli bir yere
rahatlıkla uyan moleküllerdir. -
13:09 - 13:11Fakat doğa onları
bizden daha iyi yapıyor. -
13:11 - 13:14Bu nedenle onunkiler daha etkileyici,
-
13:14 - 13:15bunun gibi.
-
13:15 - 13:17Bunun adı vankomisin.
-
13:17 - 13:20Doğa bu heybetli canavara
bir çift küpe gibi taksın diye -
13:20 - 13:22iki klor atomu vermiş.
-
13:22 - 13:28Vankomisini 1953'te Borneo'da ormanda bir
çamurlu su birikintisinin içinde bulduk. -
13:28 - 13:29Bir bakteri tarafından üretiliyor.
-
13:30 - 13:34Bunu laboratuvar ortamında çok pahalıya
patlayacağından sentezleyemiyoruz. -
13:34 - 13:38Bizim yapamayacağımız kadar karmaşık
ama doğal kaynağından elde edebiliriz. -
13:38 - 13:42Ediyoruz da çünkü en güçlü
antibiyotikler arasında yer alıyor. -
13:42 - 13:45Ve her gün literatüre yeni yeni
moleküller rapor ediliyor. -
13:45 - 13:49Onları ya sentezliyoruz ya da
dünyanın her bir köşesinde buluyoruz. -
13:50 - 13:52İşte ilaçlar böyle bulunuyor
-
13:52 - 13:54ve bu sayede doktorlarınız
muazzam güçlere sahip. -
13:54 - 13:55(Gülüşmeler)
-
13:55 - 13:58Ölümcül enfeksiyonları iyileştirmek
ve daha niceleri. -
13:58 - 14:01Bugün bir hekim olmak beyaz atlı prens
olmaya benzer. -
14:02 - 14:05Onlar cesaret ve dinginlikle
savaş verirler -
14:05 - 14:06ve aynı zamanda da iyi teçhizatla.
-
14:07 - 14:11Bu bağlamda nalbantların
da rolünü unutmayalım, -
14:11 - 14:14çünkü nalbant olmasa
işler çok daha farklı olurdu... -
14:14 - 14:16(Gülüşmeler)
-
14:16 - 14:18Fakat bu bilim dalı
ilaçtan çok daha fazlası. -
14:19 - 14:25Bu yağları, çözücüleri, aromaları,
kumaşları, tüm plastikleri, -
14:25 - 14:27üstünde oturduğunuz minderi...
-
14:27 - 14:30Hepsi üretilmiş
ve neredeyse hepsi karbondan. -
14:30 - 14:32Bu da hepsini organik kimyanın
birer parçası yapar. -
14:32 - 14:34Bu zengin bir bilim dalı.
-
14:34 - 14:36Bugün birçok şeyi dâhil etmedim:
-
14:36 - 14:39Fosforu, sülfürü ve diğer atomları
-
14:40 - 14:42ve neden belirli şekillerde
bağ kurduklarını -
14:42 - 14:43ve simetriyi
-
14:43 - 14:45ve bağ yapmayan elektronları
-
14:45 - 14:47ve elektrik yüklü iyonları
-
14:47 - 14:50ve reaksiyonları ve çalışma
mekanizmalarını... vesaire vesaire. -
14:50 - 14:52Ve sentezi öğrenmesi oldukça zaman alıyor.
-
14:52 - 14:55Fakat buraya size organik
kimya öğretmeye gelmedim. -
14:55 - 14:57Size sadece onu göstermek istedim
-
14:57 - 15:02ve bunu yaparken Weston Durland adlı
bir genç adamdan epey yardım aldım -
15:02 - 15:03ve siz onu çoktan gördünüz.
-
15:04 - 15:07Kendisi kimya alanında
bir lisans öğrencisi -
15:07 - 15:10ve bilgisayar grafikleriyle
de arası oldukça iyi. -
15:10 - 15:12(Gülüşmeler)
-
15:12 - 15:15Weston, bugün gördüğünüz
-
15:15 - 15:17tüm hareketli molekülleri tasarladı.
-
15:17 - 15:21O ve ben bu grafikler aracılığı ile
bu karmaşık bilim hakkında konuşmanın -
15:21 - 15:24nasıl daha kolay olabileceğini
göstermeye çalıştık. -
15:24 - 15:26Fakat temel hedefimiz size
-
15:26 - 15:29organik kimyanın korkulacak
bir şey olmadığını göstermekti. -
15:29 - 15:33O, temelinde,
içinden doğal dünyanın -
15:33 - 15:36güzelliklerinin çok daha
zengin görüldüğü bir penceredir. -
15:36 - 15:38Teşekkürler.
-
15:38 - 15:41(Alkışlar)
- Title:
- Organik kimyaya hızlı bir bakış
- Speaker:
- Jakob Magolan
- Description:
-
Jakob Magolan organik kimya ile ilgili düşüncelerinizi değiştirmeye geldi. Anlaşılır dili ve kullandığı çarpıcı grafiklerle bizlere en temel bilgileri öğretirken bir yandan da organik kimyanın korkunç bir ders olduğu algısını yıkıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:53
![]() |
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for A crash course in organic chemistry | |
![]() |
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for A crash course in organic chemistry | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for A crash course in organic chemistry | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for A crash course in organic chemistry | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for A crash course in organic chemistry | |
![]() |
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for A crash course in organic chemistry | |
![]() |
Boğaçhan Arslan edited Turkish subtitles for A crash course in organic chemistry | |
![]() |
cemre Kefeli edited Turkish subtitles for A crash course in organic chemistry |