< Return to Video

Janine Benyus doğanın tasarımlarını paylaşıyor

  • 0:00 - 0:04
    Burada, "Doğadan İlham"a adanmış bir konferansta
  • 0:04 - 0:09
    bulunmak çok heyecan verici -- tahmin edersiniz ki.
  • 0:09 - 0:13
    Ön sevişme bölümünde olduğum için de çok heyecanlıyım.
  • 0:13 - 0:15
    Bu bölümün ön sevişme olduğunu fark ettiniz mi?
  • 0:15 - 0:18
    Çünkü en sevdiğim yaratıklardan biri olan "batı batağanı"
  • 0:18 - 0:21
    hakkında konuşacağım. Bu elemanların kur yapma
  • 0:21 - 0:25
    danslarını görmediyseniz daha yaşamadınız demektir.
  • 0:25 - 0:28
    Glacier Milli Parkı'nda; uzun ve dar, içinde
  • 0:28 - 0:32
    bir nevi baş aşağı duran dağlar olan Bowman gölündeydim.
  • 0:32 - 0:34
    Ve partnerimle benim bir yarış kayığımız vardı.
  • 0:34 - 0:40
    Kürek çekiyorduk ve bu batı batağanlarından biri göründü.
  • 0:40 - 0:45
    Kur dansları için yaptıkları şuydu, birlikte gidiyorlar,
  • 0:45 - 0:50
    ikisi, iki eş, ve su altında koşmaya başlıyorlar.
  • 0:50 - 0:54
    Ayak çırpıyorlar, daha hızlı, daha hızlı, daha hızlı, en sonunda öylesine hızlanıyorlar ki
  • 0:54 - 0:57
    gerçek anlamıyla suyun üzerinde durabiliyorlar,
  • 0:57 - 1:01
    ve dik duruyorlar; sanki suyun yüzeyine ayak çırpıyorlar.
  • 1:01 - 1:06
    Ve biz kürek çekerken bu batağanlardan biri ortaya çıktı.
  • 1:06 - 1:10
    Biz kayıktayız ve çok çok hızlı gidiyoruz.
  • 1:10 - 1:17
    Ve bu batağan, sanıyorum ki, bizi bir şekilde bir muhtemel adayla karıştırdı
  • 1:17 - 1:21
    ve suyun üzerinde bizim hemen yanımızda koşmaya başladı,
  • 1:21 - 1:26
    kur dansıyla -- millerce.
  • 1:26 - 1:30
    Duruyordu ve tekrar başlıyordu, duruyordu ve tekrar başlıyordu.
  • 1:30 - 1:32
    İşte ön sevişme budur.
  • 1:32 - 1:35
    (Kahkahalar)
  • 1:35 - 1:44
    Tamam. O an tür değiştirmeye bu kadar yaklaştım.
  • 1:44 - 1:48
    Belli ki, yaşam bize eğlence bölümünde
  • 1:48 - 1:52
    bir şeyler öğretebilir, değil mi; yaşamın bize öğretecek çok şeyi var.
  • 1:52 - 1:55
    Ama bugün, yaşamın bize teknoloji ve tasarımda
  • 1:55 - 1:59
    ne öğretebileceği üzerinde konuşmak istiyorum.
  • 1:59 - 2:01
    Kitap çıktığından beri ne oldu --
  • 2:01 - 2:04
    Kitap genel olarak biyomimikrideki araştırmalar hakkındaydı.
  • 2:04 - 2:08
    O zamandan beri olan ise mimarların, tasarımcıların, mühendislerin
  • 2:08 - 2:11
    -dünyamızı yapan insanların- şunu söylemeye başlamalarıydı:
  • 2:11 - 2:15
    "Biz; tasarım masasının başında oturacak, o anda ilham
  • 2:15 - 2:18
    bulmamıza yardımcı olacak bir biyolog istiyoruz."
  • 2:18 - 2:22
    Ya da -benim için eğlenceli kısmı bu- "Bizi dışarıya doğaya çıkarmanızı
  • 2:22 - 2:24
    istiyoruz. Bir tasarım sorunuyla çıkageliriz ve
  • 2:24 - 2:29
    bize ilham verebilecek en iyi adapte olabilen öncüleri doğada bulabiliriz."
  • 2:29 - 2:33
    Bu, bizim atık su arıtma mühendisleriyle çıktığımız bir Galapagos
  • 2:33 - 2:37
    gezisinden bir fotoğraf. Bu mühendisler atık suyu arıtırlar.
  • 2:37 - 2:40
    Ve bazıları orada olmamıza gerçekten çok tepkiliydi.
  • 2:40 - 2:45
    Bize ilk söyledikleri şuydu: "Biz zaten biyomimikriden faydalanıyoruz.
  • 2:45 - 2:50
    Suyumuzu temizlemek için bakteri kullanıyoruz." Ve biz de dedik ki:
  • 2:50 - 2:54
    "Bu tam olarak -- bu tam olarak doğadan ilham almak değil.
  • 2:54 - 2:58
    Bu biyo-işleme." degil mi, bu biyo-destekli teknoloji:
  • 2:58 - 3:03
    Atık su arıtmanız için bir organizmayı kullanmak
  • 3:03 - 3:06
    "kültürleme" denen çok çok eski bir teknoloji.
  • 3:06 - 3:13
    Bu, bir şeyi, bir düşünceyi bir organizmadan öğrenmek ve sonra onu uygulamaktır.
  • 3:13 - 3:16
    Ve halâ anlamıyorlardı.
  • 3:16 - 3:18
    Ve biz de bir sahil yürüyüşüne çıktık ve dedim ki:
  • 3:18 - 3:23
    "Peki, bana büyük problemlerinizden birini söyleyin. Bana bir tasarım sorunu verin,
  • 3:23 - 3:26
    sürdürülebilir olmanızı engelleyen bir sürdürülebilirlik engeli söyleyin.
  • 3:26 - 3:32
    Ve onlar da boruların içinde minerallerin birikmesini ifade eden "tortu tabakalaşması"nı söylediler.
  • 3:32 - 3:34
    Ve dediler ki:"Bilirsiniz, olan şey şudur: Mineral
  • 3:34 - 3:36
    evinizde de olduğu gibi birikir
  • 3:36 - 3:40
    ve sonra açıklık kapanır ve boruları toksinlerle yıkamamız
  • 3:40 - 3:42
    ya da sökmemiz gerekir.
  • 3:42 - 3:45
    Yani bu tortu tabakalaşmasını önleyecek bir şeyimiz olsaydı keşke..."
  • 3:45 - 3:50
    Bunun üzerine ben de kumsaldaki deniz kabuklarından alıp dedim ki:
  • 3:50 - 3:52
    "Tortu tabakalaşması nedir? Borularınızın içindeki nedir?"
  • 3:52 - 3:55
    Onlar da "kalsiyum karbonat" dedi.
  • 3:55 - 3:58
    Ve ben de "İşte o budur; bu kalsiyum karbonat." dedim.
  • 3:58 - 4:01
    Ve bunu bilmiyorlardı.
  • 4:01 - 4:03
    Bir deniz kabuğunun ne olduğunu bilmiyorlardı;
  • 4:03 - 4:07
    proteinlerle kalıbı oluşur ve deniz suyundaki iyonlar
  • 4:07 - 4:10
    üzerinde kristalize olarak kabuğu oluşturur.
  • 4:10 - 4:14
    Yani aynı türde bir süreç, protein olmadan,
  • 4:14 - 4:17
    borularının içinde gerçekleşiyor. Bilmiyorlardı.
  • 4:17 - 4:23
    Bu bilgi eksikliği değil; bu entegrasyon eksikliği.
  • 4:23 - 4:26
    Bilirsiniz, ağaçların arasında olup ormanı görememe durumu. Aynı şeyin
  • 4:26 - 4:29
    olduğunu bilmiyorlardı. İçlerinden biri bununla ilgili düşünüp şöyle dedi:
  • 4:29 - 4:33
    "Tamam, peki; bu sadece deniz suyundan olan
  • 4:33 - 4:38
    kristalizasyon -kendiliğinden düzenlenme- ise
  • 4:38 - 4:43
    neden kabuklar sonsuz büyüklükte olmuyor? "Scaling"i durduran nedir?
  • 4:43 - 4:45
    Neden büyümeye devam etmiyorlar?
  • 4:45 - 4:49
    Ve ben de dedim ki: "Nasıl dışarı bir salgılıyorlar ve
  • 4:49 - 4:53
    kristalizasyon başlıyorsa
  • 4:53 - 4:57
    - bunun üzerine mühendisler dikkat kesildi -
  • 4:57 - 5:00
    kristalizasyonu durduran bir protein de salgılıyorlar.
  • 5:00 - 5:02
    Bu gerçekten kristalin büyüyen yüzüne tutunuyor.
  • 5:02 - 5:06
    Ve, bir de, bu proteini -durdurma proteinini-
  • 5:06 - 5:11
    taklit eden TPA diye bir ürün var.
  • 5:11 - 5:15
    Ve bu, borulardaki tortu tabakalaşmasını durdurmanın çevreye dost bir yolu.
  • 5:15 - 5:19
    Bu her şeyi değiştirdi. Bu andan itibaren
  • 5:19 - 5:23
    mühendisleri bota geri getiremiyordunuz.
  • 5:23 - 5:26
    İlk gün bir yürüyüşe çıkarlardı,
  • 5:26 - 5:29
    ve klik - klik - klik - klik olurdu; beş dakika sonra hepsi tekrar bottaydı.
  • 5:29 - 5:33
    "Bitirdik, Bilirsin, o adayı gördüm.
  • 5:33 - 5:35
    Bundan sonra,
  • 5:35 - 5:38
    her yerde yüzdüler;
  • 5:38 - 5:43
    onları bıraktığımız kadar şnorkelle yüzdüler.
  • 5:43 - 5:47
    Olan şey şuydu: Kariyerlerini çözmeye adadıkları
  • 5:47 - 5:51
    sorunları zaten çözmüş bazı organizmaların
  • 5:51 - 5:54
    var olduğunu fark ettiler.
  • 5:54 - 5:59
    Doğayı öğrenmek bir şeydir;
  • 5:59 - 6:01
    doğadan öğrenmek...Değişim budur.
  • 6:01 - 6:04
    Derinlemesine değişim budur.
  • 6:04 - 6:08
    Farkına vardıkları, sorularının cevaplarının her yerde olduğuydu;
  • 6:08 - 6:12
    sadece dünyayı gördükleri lensleri değiştirmeleri gerekiyordu.
  • 6:12 - 6:16
    3.8 milyar yıllı bir saha testi.
  • 6:16 - 6:19
    10 ilâ 30 -- Craig Venter herhalde size anlatır;
  • 6:19 - 6:23
    ben 30 milyondan çok daha fazla olduğunu düşünüyorum, çok iyi adapte olmuş çözüm.
  • 6:23 - 6:31
    Benim için önemli olan bunların bağlam içinde ortaya konmuş çözümler olmasıdır.
  • 6:31 - 6:33
    Ve bağlam da Dünya'dır -
  • 6:33 - 6:38
    bizim de içinde sorunlarımızı çözmeye çalıştığımız bağlamın aynısı.
  • 6:38 - 6:42
    Bu yaşamın dehasına bilinçli öykünmedir.
  • 6:42 - 6:44
    Köle gibi taklit etmek değildir;
  • 6:44 - 6:47
    -Al (Albert Einstein) saç modelini benzetmeye çalışsa da-
  • 6:47 - 6:51
    köle gibi taklit etmek değildir. Doğanın tasarım prensiplerini,
  • 6:51 - 6:56
    dehasını almak ve bunda bir şeyler öğrenmektir.
  • 6:56 - 7:00
    Şimdi, bu kadar fazla IT (ç.n. "bilgi teknolojileri") insanı olan bir grupta, değinmem gerekir ki
  • 7:00 - 7:03
    --üzerine konuşmayacağım bir nokta-- ve bu da sizin alanınızın
  • 7:03 - 7:07
    yaşayan şeylerden devasa miktarda öğrenmiş bir alan olduğu,
  • 7:07 - 7:11
    yazılım tarafında. Mesela kendini bağışıklık sistemleri gibi koruyan
  • 7:11 - 7:14
    bilgisayarlar var ve biz gen düzenlemesinden
  • 7:14 - 7:19
    ve biyolojik gelişmelerden öğreniyoruz. Ve nöral ağlardan,
  • 7:19 - 7:22
    genetik algoritmalardan, evrimci programlamadan.
  • 7:22 - 7:27
    Bunlar yazılım tarafında. Ama bana ilginç gelen
  • 7:27 - 7:32
    buna (ç.n. donanıma) pek bakmamış olmamız. Bence bu makineler
  • 7:32 - 7:35
    gerçekten pek yüksek teknolojili değil tahminimce,
  • 7:35 - 7:40
    şöyle ki Silicon Vadisi'ndeki sularda düzinelerce ve düzinelerce
  • 7:40 - 7:43
    kanserojen var.
  • 7:43 - 7:46
    Yani donanım,
  • 7:46 - 7:51
    yaşamın başarı kriterleri anlamında hiç de iyi bir noktada değil.
  • 7:51 - 7:56
    Yani biz sadece bilgisayarları da değil her şeyi yapmakla ilgili ne öğrenebiliriz?
  • 7:56 - 8:00
    Geldiğiniz uçaklar, arabalar, oturduğunuz koltuklar...
  • 8:00 - 8:07
    Yaptığımız dünyayı, insan yapımı dünyayı, nasıl baştan tasarlayabiliriz?
  • 8:07 - 8:11
    Daha önemlisi, önümüzdeki on yıl içinde ne sormalıyız?
  • 8:11 - 8:14
    Ve yaşamda olan birçok mükemmel teknoloji var.
  • 8:14 - 8:16
    İzlenecek program nedir?
  • 8:16 - 8:20
    Üç soru benim için önemli.
  • 8:20 - 8:22
    Yaşam bir şeyleri nasıl yapıyor?
  • 8:22 - 8:25
    Bu zıttı; bu bizim yapış şeklimiz.
  • 8:25 - 8:27
    Buna "ısıt, döv ve işle" deniyor;
  • 8:27 - 8:29
    malzeme bilim adamları böyle diyor.
  • 8:29 - 8:34
    Ve bu, bir şeyleri baştan aşağı yontmak anlamına geliyor;
  • 8:34 - 8:39
    öyle ki %96'sı atık oluyor ve sadece %4'ü ürün. Isıtıyorsunuz, yüksek basınçla dövüyorsunuz,
  • 8:39 - 8:42
    kimyasallar kullanıyorsunuz. Tamam. Isıt-döv-işle.
  • 8:42 - 8:46
    Yaşam bunu karşılayamaz. Yaşam şeyleri nasıl yapıyor?
  • 8:46 - 8:49
    Yaşam şeylerin çoğunu nasıl yapıyor?
  • 8:49 - 8:52
    Bu bir sardunya poleni.
  • 8:52 - 8:57
    Havada kolayca yuvarlanabilme işlevini ona veren
  • 8:57 - 9:01
    şekli; tamam, şekline bakın.
  • 9:01 - 9:06
    Yaşam maddeye bilgi ekliyor.
  • 9:06 - 9:08
    -başka bir deyişle- strüktür.
  • 9:08 - 9:13
    Ona bilgi veriyor. Maddeye bilgi ekleyerek,
  • 9:13 - 9:19
    yaşam ona o strüktür olmadan olmayacak bir işlev veriyor.
  • 9:19 - 9:24
    Ve üçüncü olarak, yaşam "şeyleri" nasıl sistemlerin içinde gözden kaybediyor?
  • 9:24 - 9:29
    Çünkü yaşam, "şeylerle" pek de meşgul olmuyor;
  • 9:29 - 9:33
    Doğada kendi sistemlerinden ayrılmış
  • 9:33 - 9:36
    hiçbir şey yoktur.
  • 9:36 - 9:38
    Hızlı bir program...
  • 9:38 - 9:44
    Daha çok okudukça ve hikayeyi takip ettikçe, görüyorum ki
  • 9:44 - 9:48
    biyoloji bilimlerinde yaklaşmakta olan inanılmaz şeyler var.
  • 9:48 - 9:51
    Ve aynı zamanda, birçok işletmeyi dinliyorum ve
  • 9:51 - 9:55
    onların üstesinden gelmeleri gereken en büyük sorunları buluyorum.
  • 9:55 - 9:57
    İki grup birbirleriyle konuşmuyor.
  • 9:57 - 10:00
    Hiç.
  • 10:00 - 10:04
    Bu birleşmede biyoloji dünyasından ne yardımcı olabilir,
  • 10:04 - 10:09
    bizi içinde olduğumuz bu "evrimsel budak deliği"nden ne geçirebilir?
  • 10:09 - 10:12
    Hızlıca 12 noktaya değineceğim.
  • 10:12 - 10:15
    Tamam, heyecanlı bulduğum bir nokta "kendiliğinden düzenlenme".
  • 10:15 - 10:19
    Şimdi, nanoteknoloji terminolojisinde bunu duydunuz.
  • 10:19 - 10:23
    Kabuğa geri dönelim: Kabuk kendiliğinden düzenlenen bir malzemedir.
  • 10:23 - 10:27
    Sol altta deniz suyundan oluşmakta olan
  • 10:27 - 10:31
    bir sedef resmi var. Bu, mineral ve sonra polimerden oluşan katmanlı
  • 10:31 - 10:34
    bir yapı ve bu onu çok çok sert yapıyor.
  • 10:34 - 10:37
    Bizim yüksek teknoloji seramiğimizin iki katı sertlikte.
  • 10:37 - 10:41
    Ama gerçekten ilginç olan fırında olan bizim seramiklerimizin tersine
  • 10:41 - 10:46
    bu deniz suyunda oluyor. Organizmanın vücudunun yakınında, içinde ve yakınında oluyor.
  • 10:46 - 10:48
    Tamam, insanlar başlıyor--
  • 10:48 - 10:53
    bu Sandia Ulusal Laboratuvarından. Jeff Brinker adında bir kişi
  • 10:53 - 10:57
    kendiliğinden düzenlenen bir kodlama prosesi yapmanın bir yolunu buldu.
  • 10:57 - 11:01
    Oda sıcaklığında seramik yapılabildiğini düşünün,
  • 11:01 - 11:05
    bir şeyi bir sıvıya sokuyorsunuz,
  • 11:05 - 11:08
    sıvıdan çıkarıyorsunuz ve buharlaşma,
  • 11:08 - 11:12
    sıvıdaki molekülleri yapboz parçaları şeklinde
  • 11:12 - 11:14
    birleşmeye zorluyor,
  • 11:14 - 11:18
    aynı bu kristalizasyon sürecinde olduğu şekilde.
  • 11:18 - 11:21
    Bütün sert malzemelerimizi bu şekilde yaptığımızı düşünün.
  • 11:21 - 11:28
    Prekürsörleri çatıdaki bir PV hücresine, güneş hücresine püskürttüğünüzü
  • 11:28 - 11:32
    ve bunun ışığı toplayan katmanlı bir yapıya kendini düzenlediğini düşünün.
  • 11:32 - 11:36
    Bu da IT dünyası için ilginç bir örnek:
  • 11:36 - 11:41
    Bio-silikon. Bu silikattan oluşan bir diyatom.
  • 11:41 - 11:43
    Ve şu anda yaptığımız ve çiplerimizin üretiminde
  • 11:43 - 11:49
    kullandığımız silikon kanserojen problemimizin bir parçası.
  • 11:49 - 11:53
    Bu, şu anda taklit edilen bir biyo-mineralizasyon prosesi.
  • 11:53 - 11:57
    Bu UC Santa Barbara'da. Şu diyatomlara bakın;
  • 11:57 - 12:00
    bu Ernst Haeckel'in çalışmasından.
  • 12:00 - 12:05
    Düşünün ki -ve gene, bu da bir kalıplı proses,
  • 12:05 - 12:09
    ve likit bir prosesten katılaşıyor- düşünün ki bu tip bir yapıyı
  • 12:09 - 12:13
    oda sıcaklığında elde edebiliyorsunuz.
  • 12:13 - 12:16
    Kusursuz mercekler yapabildiğinizi düşünün.
  • 12:16 - 12:21
    Solda, bu bir kıllıyıldız, merceklerle kaplanmış;
  • 12:21 - 12:24
    Lucent Technologies'de çalışanlar bunların hiç distorsiyonu
  • 12:24 - 12:26
    olmayan mercekler olduğunu keşfetti.
  • 12:26 - 12:29
    Şu anda kadar bildiğimiz en distorsiyonsuz lensler.
  • 12:29 - 12:32
    Ve çok var; bütün vücudu üzerinde.
  • 12:32 - 12:35
    İlginç olan, gene, şu ki bu da kendiliğinden düzenleniyor.
  • 12:35 - 12:39
    Lucent'ta çalışan Joanna Aizenberg adında bir kadın, şimdi
  • 12:39 - 12:43
    bu tür lenslerin düşük sıcaklıklı bir prosesle nasıl yapılacağını
  • 12:43 - 12:47
    öğreniyor. Aynı zamanda fiber optiklerle de ilgileniyor.
  • 12:47 - 12:50
    Bu fiber optikleri olan bir deniz süngeri.
  • 12:50 - 12:53
    En alt kısmında fiber optikler var
  • 12:53 - 12:56
    ve bunlar ışık iletiminde bizimkilerden daha iyi çalışıyor
  • 12:56 - 13:02
    ve onlarla düğüm atabiliyorsunuz, inanılmaz derecede esnekler.
  • 13:02 - 13:06
    Bir büyük fikir daha: Kimyasal hammadde olarak CO2.
  • 13:06 - 13:09
    Cornell'den Geoff Coates kendi kendine dedi ki:
  • 13:09 - 13:13
    "Bitkiler CO2'yi zamanımızın en büyük zehri olarak görmüyor.
  • 13:13 - 13:16
    Biz öyle görüyoruz. Bitkiler CO2'den uzun nişasta ve
  • 13:16 - 13:22
    glikoz zincirleri yapmakla meşguller."
  • 13:22 - 13:25
    O bir katalizör buldu ve CO2'yi polikarbonata çevirmenin
  • 13:25 - 13:29
    bir yolunu buldu. CO2'den
  • 13:29 - 13:31
    biyo-çözünebilen plastikler. Ne kadar bitki gibi.
  • 13:31 - 13:34
    Solar dönüşümler: En heyecanlı olanı.
  • 13:34 - 13:38
    Mor bakterideki enerji toplayan mekanizmayı taklit eden
  • 13:38 - 13:42
    insanlar var ASU'da. Daha da ilginci,
  • 13:42 - 13:45
    son zamanlarda, son birkaç haftada, insanlar hidrojenaz
  • 13:45 - 13:50
    adlı bir enzimin olduğunu ve bunun, proton ve elektronlardan
  • 13:50 - 13:54
    hidrojen üretebildiğini gördüler. Ve hidrojeni absorbe edebildiğini...
  • 13:54 - 13:59
    -aslında bir yakıt hücresinde... yakıt hücresinin anodunda
  • 13:59 - 14:01
    ve bir tersinir yakıt hücresinde olan reaksiyondur bu.
  • 14:01 - 14:04
    Günümüz yakıt hücrelerinde biz bunu platinle yapıyoruz.
  • 14:04 - 14:08
    Yaşam ise çok çok yaygın bir demirle.
  • 14:08 - 14:12
    Ve bir grup şimdilerde bu hidrojen jonglörü
  • 14:12 - 14:17
    hidrojenazı taklit etmeyi başardı.
  • 14:17 - 14:19
    Bu yakıt hücreleri konusunda çok heyecan verici,
  • 14:19 - 14:22
    platin olmadan bunu yapabilmek.
  • 14:22 - 14:27
    Şeklin gücü: Bu bir balina. Yüzgeçlerinde tüberküller (yumrucuk şeklinde
  • 14:27 - 14:30
    çıkıntılar) olduğunu görüyoruz. Ve bu küçük çıkıntılar aslında
  • 14:30 - 14:35
    mesela bir uçak kanadının kenarındaki verimliliği arttırıyor;
  • 14:35 - 14:40
    %32 civarinda arttırıyor.
  • 14:40 - 14:42
    Eğer sadece bir kanadın kenarına bunları koyarak elde ettiğinizi düşünürseniz
  • 14:42 - 14:47
    bu müthiş bir fosil yakıt tasarrufu.
  • 14:47 - 14:51
    Pigmentsiz renk: Bu tavuskuşu biçimle renk oluşturuyor.
  • 14:51 - 14:54
    Işık giriyor ve katmanlardan geri yansıyor;
  • 14:54 - 14:57
    buna "ince film interferansı" deniyor. Son katmanları ışıkla
  • 14:57 - 15:00
    oynayarak renkler oluşturan "kendiliğinden düzenlenen"
  • 15:00 - 15:04
    ürünler yaptığımızı düşünün.
  • 15:04 - 15:09
    Bir yüzeyin dışında bir şekil yarattığımızı ve bu sayede kendi kendini
  • 15:09 - 15:14
    sadece suyla temizlediğini düşünün. Yaprakların yaptığı budur.
  • 15:14 - 15:16
    Alttaki yakın çekim resmi gördünüz mü?
  • 15:16 - 15:19
    Bu bir su küresi ve etrafındakiler de kir partikülleri.
  • 15:19 - 15:22
    Ve bu da bir nilüfer yaprağının yakın çekimi.
  • 15:22 - 15:27
    Lotusan adında bir ürün yapan bir firma var. Bu ürün,
  • 15:27 - 15:31
    bu cephe boyası, kuruduğunda kendi kendini temizleyen nilüfer
  • 15:31 - 15:36
    yaprağındaki yumrucukları taklit ediyor.
  • 15:36 - 15:42
    Sıradaki aşmamız gereken büyük engelimiz su konusu olacak;
  • 15:42 - 15:44
    susuzluğu gidermek.
  • 15:44 - 15:47
    Burada iki tane su toplayan organizma görüyorsunuz.
  • 15:47 - 15:51
    Soldaki sisten sus toplayan Namibya böceği.
  • 15:51 - 15:54
    Sağdaki de havadan su toplayan bir tespih böceği.
  • 15:54 - 15:57
    Tatlı su içmiyor.
  • 15:57 - 16:04
    Monterey sisindeki ya da Atlanta'nın terleten havasındaki suyu
  • 16:04 - 16:08
    binalara girmeden önce alabilmek çok önemli teknolojiler.
  • 16:08 - 16:12
    Ayırma teknolojileri son derece önemli olacaklar.
  • 16:12 - 16:16
    Sert kayaç madenciliğine artık gerek yok diyebilsek?
  • 16:16 - 16:22
    Atık kollarından metalleri ayırabilsek,
  • 16:22 - 16:26
    sudaki az miktardaki metalleri? Mikropların yaptığı budur;
  • 16:26 - 16:28
    sudaki metalleri yakalıyorlar.
  • 16:28 - 16:31
    Burada, San Francisco'da MR3 adında bir firma var;
  • 16:31 - 16:37
    Atık kollarından maden çıkarmak için mikrop moleküllerinin
  • 16:37 - 16:40
    taklitlerini filtrelere yerleştiriyorlar.
  • 16:40 - 16:44
    Yeşil kimya suda yapılan kimyadır.
  • 16:44 - 16:46
    Biz organik solventlerde kimya yapıyoruz.
  • 16:46 - 16:50
    Bu, bir örümceğin ağ yapan memeciklerinin ve ağın örümcekten
  • 16:50 - 16:53
    nasıl oluştuğunun bir resmi. Çok güzel değil mi?
  • 16:53 - 17:01
    Yeşil kimya, doğanın tarifleriyle endüstriyel kimyanın yerini alıyor.
  • 17:01 - 17:06
    Bu kolay değil çünkü
  • 17:06 - 17:10
    yaşam periyodik tablodaki elemetlerin sadece bir alt kümesini kullanıyor.
  • 17:10 - 17:14
    Biz ise hepsini kullanıyoruz, zehirli olanları bile.
  • 17:14 - 17:19
    Periyodik tablonun küçük alt kümesini kullanarak "şık tarifler"i çözmek ve
  • 17:19 - 17:25
    örümceğin ağı gibi mucize malzemeler yapmak
  • 17:25 - 17:27
    yeşil kimyanın işi.
  • 17:27 - 17:31
    Zamanlanmış bozunma: İyi olan ambalajlar...
  • 17:31 - 17:35
    ta ki siz iyi olmasını istemediğiniz ana kadar...ve hemen sonra da çözünen ambalajlar.
  • 17:35 - 17:38
    Bu etraftaki sularda bulabileceğiniz bir midye.
  • 17:38 - 17:42
    Ve onu kayaya bağlayan ipler zamanlanmış...tam olarak iki sene sonunda
  • 17:42 - 17:44
    çözünmeye başlıyorlar.
  • 17:44 - 17:47
    İyileşme: Bu iyi bir örnek.
  • 17:47 - 17:50
    Oradaki küçük eleman bir tardigrad.
  • 17:50 - 17:56
    Tüm dünyada aşıların hastalara ulaşmasıyla ilgili
  • 17:56 - 17:59
    bir problem var. Nedeni,
  • 17:59 - 18:03
    soğutmanın sekteye uğraması;
  • 18:03 - 18:05
    buna "soğuk zincir"in kırılması deniyor.
  • 18:05 - 18:08
    Bruce Rosner adında biri; tamamen kuruyan,
  • 18:08 - 18:14
    yine de aylarca yaşayabilen ve kendini yeniden iyileştirebilen
  • 18:14 - 18:17
    tardigradı inceledi.
  • 18:17 - 18:20
    Ve aşıları kurutmanın ve
  • 18:20 - 18:24
    tardigradların hücrelerinde olan şeker kapsüllerine benzer bir kapsülle kaplamanın
  • 18:24 - 18:27
    bir yolunu buldu. Bu da şu demek oluyor ki artık
  • 18:27 - 18:32
    aşıların soğutulmasına gerek kalmayacak.
  • 18:32 - 18:36
    Bir torpido gözüne koyulabilecekler...
  • 18:36 - 18:41
    Organizmalardan öğrenemek. Bu suyla ilgili bir oturum...
  • 18:41 - 18:44
    soğutulmadan aylar, aylar, aylarca dayanabilecek bir aşıyı yapmak
  • 18:44 - 18:51
    için susuz yaşayabilen organizmalardan öğrenmek.
  • 18:51 - 18:54
    12'ye gelemeyeceğim.
  • 18:54 - 18:58
    Ama size şunu söylemek isterim ki tüm bu adaptasyonlara rağmen
  • 18:58 - 19:03
    en önemli şey şu gerçektir: Bu organizmalar
  • 19:03 - 19:08
    yaptıkları müthiş şeyleri, kendi türlerinin
  • 19:08 - 19:11
    devamlılığını koruyacak yeri koruyarak
  • 19:11 - 19:16
    yapmanın bir yolunu bulmuşlardır.
  • 19:16 - 19:19
    Ön sevişmeye karıştıkları zaman,
  • 19:19 - 19:22
    çok çok önemli bir şeyi düşünüyorlar
  • 19:22 - 19:26
    ve bu da genetik malzemelerinin bundan
  • 19:26 - 19:31
    10 bin jenerasyon sonra bile korunmuş olması.
  • 19:31 - 19:33
    Bu da, yaptıkları müthiş şeyleri, kendi döllerini
  • 19:33 - 19:37
    koruyacak yeri yok etmeden yapmanın yolunu buldukları anlamına gelir.
  • 19:37 - 19:40
    Aşmamız gereken en büyük tasarım problemi budur.
  • 19:40 - 19:46
    Şanslıyız ki, bize en iyi fikirlerini sunmak isteyen
  • 19:46 - 19:49
    milyonlarca, milyonlarca dahi var.
  • 19:49 - 19:52
    Onlarla sohbetinizde bol şanslar.
  • 19:52 - 19:53
    Teşekkür ederim.
  • 19:53 - 20:07
    (Alkış)
  • 20:07 - 20:11
    Chris Anderson: Ön sevişmeyle ilgili bir şeyler söyleyin; benim...bizim 12'yi de öğrenmemiz gerekiyor, ama hızlıca.
  • 20:11 - 20:12
    Janine Benyus: Oo gerçekten mi?
  • 20:12 - 20:15
    CA: Evet. Bilirsin, tam da 10,11 ve 12'nin 10 saniyelik
  • 20:15 - 20:18
    versiyonları gibi. Çünkü biz sadece...slaytlarınız o kadar muhteşem
  • 20:18 - 20:20
    ve fikirler o kadar büyük ki sizin 10, 11 ve 12'yi
  • 20:20 - 20:22
    göstermeden gitmenize dayanamam.
  • 20:22 - 20:26
    JB: Tamam, bunu tekrar takayım, tamam, tutayım o zaman, tamam, harika
  • 20:26 - 20:29
    Tamam, bu iyileşmeyle ilgili olan.
  • 20:29 - 20:32
    Algılama ve cevap verme: Geribildirim çok önemli bir şey.
  • 20:32 - 20:36
    Bu bir çekirge. Bir kilometrekare 80 milyonu birden bulunup
  • 20:36 - 20:39
    yine de birbirleriyle çarpışmıyorlar.
  • 20:39 - 20:44
    Buna rağmen biz her sene 3.6 milyon araba kazası yapıyoruz.
  • 20:44 - 20:46
    (Kahkaha)
  • 20:46 - 20:50
    Değil mi? Newcastle'da bunun
  • 20:50 - 20:53
    çok büyük bir nöronla ilgili olduğunu bulan biri var.
  • 20:53 - 20:56
    Ve çekirgedeki bu çok büyük nörondan yola çıkarak
  • 20:56 - 20:58
    nasıl çarpışma önleyici bir devre
  • 20:58 - 21:02
    yapılabileceğini çözüyor.
  • 21:02 - 21:04
    Bu, çok büyük ve önemli bir örnek, 11 numara.
  • 21:04 - 21:06
    O da artan verimlilik.
  • 21:06 - 21:10
    Bu da, bilirsiniz, tam verimli tarım anlamına gelir.
  • 21:10 - 21:14
    Verimliliği arttırıyor olmamız gerekir. Ve, ooo evet, yiyeceğimiz de oluyor.
  • 21:14 - 21:19
    Çünkü yaşam için daha fazla fırsatlar yaratmak için
  • 21:19 - 21:22
    bu gezegenin kapasitesini arttırmamız gerekiyor.
  • 21:22 - 21:24
    Ve gerçekten, bu diğer organizmaların da yaptığı bir şey.
  • 21:24 - 21:27
    Uyum içinde, tüm ekosistemin yaptığı bu:
  • 21:27 - 21:30
    Yaşam için sürekli daha fazla fırsat yaratmak.
  • 21:30 - 21:33
    Bizim tarımımız bunun tersini yaptı.
  • 21:33 - 21:37
    Yani, ovanın toprak yapışından yola çıkan bir tarım,
  • 21:37 - 21:41
    yerli bir toynaklı sürüsünün soyun sağlığını
  • 21:41 - 21:43
    arttırışından yola çıkan bir hayvancılık.
  • 21:43 - 21:48
    Hatta bir bataklığın sadece suyu temizlemekle kalmayıp
  • 21:48 - 21:50
    inanılmaz ışıltılı bir üretkenlik yaratmasından temellenen
  • 21:50 - 21:54
    atık su arıtması.
  • 21:54 - 21:58
    Bu basit tasarım özetimiz. Tabi basit gözüküyor
  • 21:58 - 22:03
    çünkü sistem, 3.8 milyar yılın üzerinde, bununla uğraştı.
  • 22:03 - 22:08
    Yaşadıkları yeri geliştirmeyi ya da tatlılaştırmayı başaramamış
  • 22:08 - 22:12
    organizmalar ise bugün çevremizde olmadıklarından
  • 22:12 - 22:15
    bize hikâyelerini anlatamıyorlar.
  • 22:15 - 22:18
    Bu on ikincisi.
  • 22:18 - 22:22
    Yaşam -ve gizli numara bu; sihirli numara bu-
  • 22:22 - 22:26
    yaşam, yaşama vesile olan koşullar yaratıyor.
  • 22:26 - 22:30
    Toprak yapıyor, havayı temizliyor, suyu temizliyor,
  • 22:30 - 22:33
    Sizin benim yaşamak için ihtiyacımız olan gaz kokteylini yapıyor.
  • 22:33 - 22:39
    Ve bunu müthiş bir ön sevişmenin ortasında yapıyor
  • 22:39 - 22:45
    ve ihtiyaçlarını karşılayarak. Yani karşılıklı dışlayıcı bir şekilde değil.
  • 22:45 - 22:48
    Bu yeri cennete çevirirken ihtiyaçlarımızı karşılamanın
  • 22:48 - 22:54
    bir yolunu bulmamız gerekiyor.
  • 22:54 - 22:55
    CA: Janine, çok teşekkürler.
  • 22:55 - 22:56
    (Alkış)
Title:
Janine Benyus doğanın tasarımlarını paylaşıyor
Speaker:
Janine Benyus
Description:

Biyomimikrideki güncel gelişmelerle ilgili bu ilham verici konuşmada Janine Benyus; doğanın, geliştirdiğimiz ürün ve sistemleri çoktandır nasıl etkilediğinin cesaretlendirici örneklerini sunuyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
22:55
Some Anon added a translation

Turkish subtitles

Revisions