< Return to Video

Öz güven Yeteneği - Dr. Ivan Joseph - TEDxRyersonU

  • 0:07 - 0:09
    Geçmişte futbol antrenörüydüm.
  • 0:09 - 0:10
    Ulusal bir şampiyonluk kazanınca
  • 0:10 - 0:12
    herkes gelip sizde oynamak ister.
  • 0:12 - 0:13
    Hiç de öyle değil.
  • 0:13 - 0:17
    Yılda 25.000 dolarlık burs verdiğinizde
  • 0:17 - 0:19
    herkes gelip sizde oynamak ister.
  • 0:19 - 0:21
    Aileler sürekli bana gelip derlerdi ki:
  • 0:21 - 0:24
    "Kızım ya da oğlum üniversite
    takımınızda oynamak istiyor,
  • 0:24 - 0:26
    ne yapmamız gerek?
  • 0:26 - 0:27
    Aradığınız nitelikler nedir?"
  • 0:27 - 0:29
    Ben de Sokratesçi bir profesör gibi,
  • 0:29 - 0:31
    "Oğlunuz ya da kızınız
    neyle ilgileniyor?
  • 0:31 - 0:34
    İyi yaptığı ve ilgimizi çekebilecek
    ne var? derim."
  • 0:34 - 0:37
    Ve cevapları çoğu kez,
    şöyle olur: "Harika bir görüşü var,
  • 0:37 - 0:38
    gerçekten çok iyi.
  • 0:38 - 0:39
    Tüm sahayı görebilir."
  • 0:39 - 0:43
    Ya da "Kızım en hızlı oyuncudur,
    geçebilecek kimse yok."
  • 0:43 - 0:45
    Ya da "Oğlumun harika bir sol ayağı var.
  • 0:45 - 0:47
    Havadayken çok iyi ve
    her topa vuruş yapabilir."
  • 0:47 - 0:50
    Ben de "Evet, fena değil." derim.
  • 0:50 - 0:52
    Ama dürüst olmak gerekirse,
  • 0:52 - 0:54
    tüm bunlar aradığım son şeyler.
  • 0:54 - 0:56
    En önemli şey mi?
  • 0:57 - 0:58
    Öz güven.
  • 0:58 - 1:02
    Bu yetenek olmadan, yetenek sözcüğünü
    bilerek kullanıyorum,
  • 1:02 - 1:06
    bu yetenek olmadan, futbolcu olarak
    yararsız oluruz.
  • 1:06 - 1:10
    Çünkü kendine yönelik bakışını
    ya da inancını kaybettiğinde
  • 1:10 - 1:11
    yapılacak şey kalmaz.
  • 1:11 - 1:13
    Ben öz güvenin tanımını
  • 1:13 - 1:16
    kendine güvenme ve bir görevi
    başarma konusundaki
  • 1:17 - 1:20
    beceri ya da düşünce olarak kullanıyorum.
  • 1:20 - 1:23
    Olasılıklar, zorluklar, güçlükler
  • 1:23 - 1:24
    nasıl olursa olsun.
  • 1:24 - 1:29
    Onu başarabileceğinize
    dair inanç, öz güven.
  • 1:29 - 1:31
    Bazılarınız "Harika, bende yok.
    Ben çok utangacım.
  • 1:31 - 1:33
    Asla beceremem, falan filan.
  • 1:33 - 1:37
    Ve kendini gittikçe aşağı
    çekmeye başlarsın.
  • 1:37 - 1:39
    Ama, ben yetenek sözcüğünü
    kullanıyorum
  • 1:39 - 1:40
    çünkü
  • 1:40 - 1:42
    geliştirilebilir olduğuna
    inanıyorum.
  • 1:42 - 1:44
    Ve size uyguladığımız birkaç
    yolu göstereceğim.
  • 1:44 - 1:46
    Umarım zamanım yeterli olur.
  • 1:46 - 1:47
    Slayt kullanmıyorum
  • 1:47 - 1:49
    çünkü konu sıram pek sabit
    bir doğrultu izlemez.
  • 1:49 - 1:51
    Bakalım hangi yoldan gideceğiz.
  • 1:51 - 1:53
    Öz güveni inşa etmek için
    en basit yol:
  • 1:53 - 1:55
    büyülü bir tuş yok.
  • 1:55 - 1:56
    Şunu diyemem: "Bu uçak düşüyor,
  • 1:56 - 1:57
    kimler uçabilir?
  • 1:57 - 1:58
    El kaldırın."
  • 1:58 - 1:59
    "Ben uçarım, kendime güveniyorum.''
  • 1:59 - 2:02
    (Gülüşmeler)
  • 2:02 - 2:05
    Tekrar, tekrar, tekrar.
  • 2:05 - 2:06
    Evet.
  • 2:06 - 2:10
    Malcolm Gladwell buna ne isim vermişti,
    10.000 saat kuralı mı?
  • 2:10 - 2:11
    Büyülü bir tuş yok.
  • 2:11 - 2:13
    Bir senesinde Kolombiya,
    Güney Amerika'dan bir kaleci aldım.
  • 2:13 - 2:16
    Uzun, 1.90'lık bir adam.
  • 2:16 - 2:18
    Bilirsin, taş gibi sert elleri vardı.
  • 2:18 - 2:20
    Yüzgeç gibiydi.
  • 2:20 - 2:23
    Ona topu her attığımda top
    hemen yere düşüyordu.
  • 2:23 - 2:24
    "Tanrım, başımız dertte." dedim.
  • 2:24 - 2:27
    Çözüm basit: duvara doğru git,
  • 2:27 - 2:28
    topu duvara doğru vur
    ve yakala
  • 2:28 - 2:30
    topu duvara doğru vur
    ve yakala.
  • 2:30 - 2:33
    Hedefi, bunu sekiz ay boyunca
    günde 350 defa yapmaktı.
  • 2:33 - 2:36
    Geri geldi, elleri nasırlanmıştı,
  • 2:36 - 2:39
    ellerindeki nem tamamen gitmişti.
  • 2:39 - 2:40
    Şu an Avrupa'da oynuyor.
  • 2:40 - 2:42
    Büyü mü? Hayır.
  • 2:42 - 2:45
    Tekrar, tekrar, tekrar.
  • 2:45 - 2:47
    Sorun şu ki, biz öz güvenli
    olmayı bekliyoruz
  • 2:47 - 2:50
    ama yetenek ya da yaptığımız iş
  • 2:50 - 2:51
    farklı, yeni olmadığı sürece
  • 2:51 - 2:53
    bunu başaramayız.
  • 2:53 - 2:55
    İçinde büyük ölçüde baskı olan
  • 2:55 - 2:58
    bir durumda olmak istiyoruz.
  • 2:58 - 3:00
    Demek istediğim, baskı
    elmaslar ortaya çıkarır.
  • 3:00 - 3:02
    Şöyle bir durumda olmak istiyoruz,
  • 3:02 - 3:05
    "Ben bunu bin kez yaptım."
  • 3:05 - 3:06
    Konuşmamı yaptım
  • 3:06 - 3:08
    ve ayna önünde alıştırma yaptım.
  • 3:08 - 3:10
    Evet, iyi konuşuyorum.
  • 3:10 - 3:13
    Sonra çocuklarımın ve karımın
    karşısına gittim.
  • 3:13 - 3:14
    "Tanrım!" dedim. Biraz gerildim.
  • 3:14 - 3:16
    Sonra Glenn Gould'un
    karşısına çıktım.
  • 3:16 - 3:17
    Tanrım, daha da gerildim.
  • 3:17 - 3:19
    ACG'ye geldiğimde,
  • 3:19 - 3:22
    2500 kişi, öyle diyemeyiz artık.
  • 3:22 - 3:24
    2500 kişi,
  • 3:24 - 3:27
    2500 kişinin olduğu yerde,
  • 3:27 - 3:30
    alıştırma yapma becerim sayesinde
  • 3:30 - 3:33
    biraz bile gerginlik hissetmeyeceğim.
  • 3:33 - 3:33
    Değil mi?
  • 3:33 - 3:35
    Yeniden, yeniden ve yeniden.
  • 3:35 - 3:37
    Tekrarlamanın sorunu şu ki:
  • 3:37 - 3:40
    Kaçımız ilk ufak başarısızlıktan
    sonra pes ediyoruz?
  • 3:40 - 3:43
    Kaçımız ilk ufak zorluktan
    sonra pes ediyoruz?
  • 3:43 - 3:45
    O videoda Edison vardı,
  • 3:45 - 3:46
    ampulü icat etmek için
  • 3:46 - 3:48
    ve kimilerine göre 1.000
  • 3:48 - 3:50
    kimilerine göre 10.000
    deneme yapmıştı.
  • 3:50 - 3:52
    1.000'den 10.000'e kadar.
  • 3:52 - 3:54
    O videoda J.K Rowling de olmalı.
  • 3:54 - 3:57
    Harry Potter'ı kaç yayın evine
    götürdüğünü biliyor musunuz?
  • 3:57 - 4:00
    Sayı 12 veya 13 olmalı.
  • 4:00 - 4:03
    Kendinden emin biriyim ama
    iki ya da üç "hayır"dan sonra derdim ki:
  • 4:03 - 4:03
    "Kahretsin!"
  • 4:03 - 4:06
    Altı veya yediden sonra,
    "Belki de olmuyor."
  • 4:06 - 4:07
    Mutlaka dokuz ya da ondan sonra
  • 4:07 - 4:09
    antrenör olmayı
    ya da yazarlık
  • 4:09 - 4:10
    dışındaki bir şeyi
    denerdim.
  • 4:10 - 4:11
    (Gülüşmeler)
  • 4:11 - 4:11
    Öyle değil mi?
  • 4:11 - 4:14
    12 kez hayır denmiş.
  • 4:14 - 4:19
    Ama alıştırma yap, yap, yap
    ve başarısızlığı kabul etme.
  • 4:19 - 4:20
    Belki cevap tekrar değil de
  • 4:20 - 4:22
    ısrar olmalı.
  • 4:22 - 4:26
    Çünkü hep bir şeyi tekrarlarız
    ama çok azımız onda gerçekten ısrar eder.
  • 4:26 - 4:29
    İşte bu, öz güveni inşa
    etmek için gereken yollardan biri.
  • 4:29 - 4:30
    Ortaya çık.
  • 4:30 - 4:33
    Ne yapmak istiyorsan
    yap ve "hayır"ı kabul etme.
  • 4:33 - 4:35
    Diğeriyse iç-konuşma.
  • 4:35 - 4:37
    Hepimizin kafasında dönen
    bir iç-konuşması var.
  • 4:37 - 4:40
    Bu hafta alışverişe gidip
    pantolon deneyen var mı?
  • 4:40 - 4:41
    Eğer bir kadınsanız
  • 4:41 - 4:43
    aklınıza gelen ilk şey şu olur:
  • 4:43 - 4:45
    "Olamaz, bunun içinde şişman görünüyorum."
  • 4:45 - 4:47
    Erkekseniz ise tersi:
  • 4:47 - 4:49
    "Tanrım, hiç kasım yok, zayıfım."
  • 4:49 - 4:52
    Değil mi? Hepimizin kafasında
    dönen bir iç-konuşma kaseti var."
  • 4:52 - 4:55
    Öğrenciyken, soruyu bana sorarlarsa
  • 4:55 - 4:58
    kafamdan "Lütfen profesör, beni seçme,
    cevabı bilmiyorum." diye geçerdi.
  • 4:58 - 5:00
    Yere doğru bakardım.
  • 5:00 - 5:00
    Evet.
  • 5:00 - 5:03
    Bir şey anlatayım.
  • 5:03 - 5:06
    İş yönetimi başkan yardımcısı
    burada, bunu tekrarlamamalıyım.
  • 5:06 - 5:08
    Beni spor yöneticisi
    olarak işe aldıklarında
  • 5:08 - 5:10
    bir mimar toplantısında
    yer almıştım
  • 5:10 - 5:12
    ve konu sayılar ve açılar
    olduğunda
  • 5:12 - 5:14
    ve tam bir aptal gibiydim.
  • 5:14 - 5:15
    Şöyle konuşuyorlardı:
  • 5:15 - 5:17
    fundibulator kapakçığı...
  • 5:17 - 5:18
    mimari hakkında ise...
  • 5:18 - 5:21
    Ne dersiniz Dr. Joseph?
  • 5:21 - 5:24
    Bir inceleyip geri dönüş yapacağım.
  • 5:24 - 5:25
    (Gülüşmeler)
  • 5:25 - 5:26
    Evet.
  • 5:26 - 5:30
    "Tanrım, bana sorma, bana sorma" diyordum.
  • 5:30 - 5:34
    Hepimizin kafasında bu
    olumsuz iç-konuşma var.
  • 5:34 - 5:36
    Bilin bakalım gerçek ne.
  • 5:36 - 5:39
    Yapamayacağımızı söyleyen
    yeterince insan var.
  • 5:39 - 5:41
    Yeterince iyi olmadığımızı.
  • 5:41 - 5:43
    Neden bunu kendimize
    söylemek isteyelim?
  • 5:43 - 5:48
    Şu gerçeği biliyoruz ki
    düşünceler eylemleri etkiler.
  • 5:48 - 5:51
    Dr. Sheldon Levy'nin gösterdiği
    videoda bunu gördük.
  • 5:51 - 5:54
    Düşüncelerimizin eylemlerimizi
    etkilediğini biliyoruz,
  • 5:54 - 5:57
    neden kendimize bu olumsuz
    iç-konuşmayı yapalım ki?
  • 5:57 - 6:00
    Kendi öz-olumlamamıza ihtiyacımız var.
  • 6:00 - 6:02
    Muhammed Ali, onun
    öz-olumlaması neydi?
  • 6:02 - 6:05
    Ben en iyisiyim!
  • 6:05 - 6:09
    Bunu sana başka kim söyleyecek?
  • 6:09 - 6:11
    Yatak odanızda hiç sesin
    olmadığı anlar vardır,
  • 6:11 - 6:13
    diş fırçaladığınız sıradaki sessiz anlar.
  • 6:13 - 6:15
    Burada, kendimizi tekrar
    olumlamamız gerekir:
  • 6:15 - 6:19
    "Gemimin kaptanı ve
    geleceğimin efendisi benim!"
  • 6:19 - 6:21
    Benim olumlamam bu.
  • 6:21 - 6:24
    Ben bin kişinin olduğu
    bir okuldan geliyorum.
  • 6:24 - 6:26
    15 yıl boyunca bin kişilik bir
    kasabada yaşadım.
  • 6:26 - 6:30
    Maple Leaf salonunda, spor yönetiminde
  • 6:30 - 6:32
    çalışmam için bir neden yoktu.
  • 6:32 - 6:35
    Ama gemimin kaptanı ve geleceğimin
    efendisi benim.
  • 6:35 - 6:39
    Bunu söylemiyorsam, buna inanmıyorsam,
  • 6:39 - 6:41
    hiç kimse inanmaz.
  • 6:41 - 6:43
    Özgüveni nasıl inşa edersiniz?
  • 6:43 - 6:46
    Moralinizi bozan insanlardan
    uzak durun.
  • 6:46 - 6:47
    Onlardan yeterince var.
  • 6:47 - 6:53
    Muhammed Ali, ben en iyisiyim!
    Benden daha iyisi yok.
  • 6:53 - 6:57
    Kibir, ego ve içi boş gurur
    arasında bir fark var.
  • 6:57 - 7:00
    Bu yalnızca sessiz zamanlarda
    kendinize hatırlatmaktan ibaret.
  • 7:00 - 7:02
    Ben bunu bir listeye yazdım.
  • 7:02 - 7:04
    Tam da aynamın yanında duruyor.
  • 7:04 - 7:05
    Evet.
  • 7:05 - 7:07
    Beni ben yapan tüm şeyler hakkında.
  • 7:07 - 7:09
    Çünkü yeterince hata yapıyorum
  • 7:09 - 7:11
    ve gazeteler zaten bunları
    farkına varacak.
  • 7:11 - 7:13
    Etrafımdaki insanlar da farkına varacak
  • 7:13 - 7:15
    ve moralimi bozacaklar.
  • 7:15 - 7:17
    Ve çok geçmeden ben de
    kendimi bunlara inandıracağım.
  • 7:17 - 7:21
    Bir aralar öz güvenim gerçekten zayıftı.
  • 7:21 - 7:22
    Bir iş bulmuştum,
  • 7:22 - 7:24
    Iowa'dan geliyordum.
  • 7:24 - 7:27
    Başarabileceğimden emin değildim.
  • 7:27 - 7:30
    Öz güven mektubumu yerinden
    çıkarmam gerekiyordu.
  • 7:30 - 7:33
    İyi hissettiğim zamanlarda kendime
    yazdığım bir mektup.
  • 7:33 - 7:36
    Ivan, 40 yaşından önce doktoranı
    tamamladığın için tebrikler.
  • 7:36 - 7:41
    Tebr...40'ın altındayım.
  • 7:41 - 7:42
    (Gülüşmeler)
  • 7:42 - 7:44
    Ulusal bir şampiyonluk kazandığın
    için tebrikler.
  • 7:44 - 7:48
    Üç güzel çocuk yetiştirip doğru kadınla
    evlenmekle iyi iş başardın.
  • 7:48 - 7:50
    Kendime bir mektup yazdım,
  • 7:50 - 7:52
    benim böbürlenme kağıdımdı.
  • 7:52 - 7:55
    Gurur duyduğum şeylerle ilgili mektubum.
  • 7:55 - 7:56
    Çünkü bazı anlar var ki
  • 7:56 - 8:00
    kariyerimiz ve yaşamımızda hepimiz
    onları deneyimleriz.
  • 8:00 - 8:03
    İş ararken, ilişkilerimizde;
  • 8:03 - 8:05
    kim, ne ve nerede olduğumuza dair
  • 8:05 - 8:06
    iyi hisselerimizin olmadığı anlar.
  • 8:06 - 8:10
    O mektubu yerinden çıkarıp
    rüzgârıyla beni değiştirsin diye
  • 8:10 - 8:14
    iki hafta boyunca tekrar tekrar
    okumam gerekiyordu.
  • 8:14 - 8:16
    Bu önemliydi.
  • 8:17 - 8:20
    Olumsuz olan öz-konuşmayı bırakın.
  • 8:20 - 8:23
    Bakarsanız, bazı sporcuların
    ufak bir bir bilekliği vardır.
  • 8:23 - 8:25
    Bazen küçük bir marka olur üzerinde.
  • 8:25 - 8:27
    Lance Armstrong harika bir örnek.
  • 8:27 - 8:29
    Onun öz-olumlaması ne?
  • 8:29 - 8:33
    GüçlüYaşa bir marka değil, kendine
    kim olduğunu hatırlatması içindi.
  • 8:33 - 8:36
    Güçlü yaşa. Sonra bir markaya dönüştü.
  • 8:36 - 8:39
    Aklına kuşku ve korku geldiğinde,
  • 8:39 - 8:42
    onu bir kolundan diğer koluna geçirirdi.
  • 8:42 - 8:44
    Güçlü yaşa, tak onu, devam.
  • 8:45 - 8:48
    Ondan hepimizde var, kendimiz takıyoruz.
  • 8:48 - 8:50
    Öz güven inşa etmek için iki yol.
  • 8:50 - 8:51
    Zaman yeterli mi bilmiyorum.
  • 8:51 - 8:52
    Tek yoldan bahsedeceğim.
  • 8:52 - 8:55
    Başkalarının öz güven inşasına
    yardım edebilirsiniz.
  • 8:55 - 8:56
    Biz antrenör ve eğitmeniz,
  • 8:56 - 8:58
    öğretmeniz,
  • 8:58 - 8:59
    dünyadaki değeri yaratan insanlarız
  • 8:59 - 9:03
    ve bunu yaparken, işimizin doğası
    gereği, eleştirmeye yatkınız.
  • 9:03 - 9:06
    Ben antrenörüm, senden
    gol atmanı isterim.
  • 9:06 - 9:09
    Top yukarı gitti. "Kahretsin!
    Top yukarı gitti!"
  • 9:09 - 9:12
    "Teşekkürler, biliyorum. Bunu
    gördüğümden de çıkarabilirim."
  • 9:12 - 9:13
    Ne yapıyoruz peki?
  • 9:13 - 9:15
    Dirseğini buraya koymalısın,
  • 9:15 - 9:16
    dizini topun tepesinde tut.
  • 9:16 - 9:18
    Tamamla.
  • 9:18 - 9:19
    Yere bas. Harika.
  • 9:19 - 9:21
    Not, bir profesyonel olarak
    bunu hiç beceremedim.
  • 9:21 - 9:22
    (Gülüşmeler)
  • 9:22 - 9:23
    Ne yapabiliriz?
  • 9:23 - 9:25
    Biz hataları düzeltiriz.
  • 9:25 - 9:26
    Bu hatayı düzeltirken:
  • 9:26 - 9:27
    "Johnny, berbat oldu,
  • 9:27 - 9:30
    dizini bükmelisin, şöyle yap, böyle yap.
  • 9:30 - 9:33
    Johnny'nin öz güvenine ne yaptım?
  • 9:33 - 9:35
    Dizini bük, sonra şunu, sonra bunu.
  • 9:35 - 9:38
    Sonra olansa Johnny dağıldı.
  • 9:39 - 9:41
    Johnny'nin neyi yanlış yaptığını boşver
  • 9:41 - 9:44
    ve gidip Bob, Sally veya Freda'ya bul.
  • 9:44 - 9:47
    Harika bir gol Freda, dizini
    bükmen çok iyi,
  • 9:47 - 9:50
    hareketi tamamladın ve böyle yere indin.
  • 9:50 - 9:52
    Çok iyi!
  • 9:52 - 9:53
    Johnny: "Nasıl yani?"
  • 9:53 - 9:56
    Harika! Johnny'nin cesareti kırılmadı.
  • 9:56 - 9:57
    Öz güveni yara almadı
  • 9:57 - 10:01
    ve tek yaptığım Freda'nın özgüvenini
    arttırmaktı.
  • 10:01 - 10:04
    Çocukları yetiştirme şeklimizi
    nasıl değiştirebileceğimizi düşünün.
  • 10:04 - 10:05
    Şunun yerine:
  • 10:05 - 10:07
    "Şu bardağı tezgahtan al,
    neyin var senin?"
  • 10:07 - 10:08
    (Gülüşmeler)
  • 10:08 - 10:10
    Eğer anne doğrusunu yaparsa, iyi.
  • 10:10 - 10:12
    Aferin! Çok iyi!
  • 10:12 - 10:15
    Bardağını tezgaha götürdüğün için
    teşekkürler Alice.
  • 10:15 - 10:17
    Kulağa basit geliyor
    ama unutuyoruz.
  • 10:17 - 10:20
    Eğitimciler veya takımdaki
    herhangi biri olarak
  • 10:20 - 10:21
    güçlendirmek istediğimiz
  • 10:21 - 10:24
    olumlu davranışı övmeyi
    başardığımız takdirde.
  • 10:24 - 10:26
    Unutuyoruz. Kulağa basit geliyor.
  • 10:26 - 10:29
    Onlara bir şeyi iyi yaparken denk gelin.
  • 10:29 - 10:32
    Unutuyoruz. Ama basit.
  • 10:32 - 10:32
    Yaptıkları şu.
  • 10:32 - 10:34
    Kansas'ta yaptıkları bir
    çalışma vardı.
  • 10:34 - 10:36
    Bir video çektiler, herkesin
    yaptığı gibi.
  • 10:36 - 10:39
    Onların oyunu nasıl oynadığını
    yansıtan videoyu gösterdik.
  • 10:39 - 10:42
    "Sayı oldu çünkü potayı
    kimse savunmuyordu,
  • 10:42 - 10:43
    buraya doğru
    yer değiştirmedik.
  • 10:43 - 10:46
    Şöyle yapmalı ve
    potayı savunmalıydık."
  • 10:46 - 10:48
    Referans çizgisi buysa
  • 10:48 - 10:51
    Kansas State takımının
    gelişimi şöyle oldu.
  • 10:52 - 10:54
    Sonra, tüm bu hataları görmezden gelip
  • 10:54 - 10:58
    onlara yalnızca doğru olanı
    yaptıkları zamanı gösterdiler.
  • 10:58 - 10:59
    Mükemmel şekilde
    yapabildikleri zamanı.
  • 10:59 - 11:02
    Amaca yönelik değildi,
    aynı şeyleri söylüyorlardı.
  • 11:02 - 11:05
    Gelişim şöyle oldu.
  • 11:05 - 11:08
    Bu, biz antrenörlerin
    sporcu öğrencilerle etkileşimini
  • 11:08 - 11:09
    farklılaştırdı ve kökten değiştirdi.
  • 11:09 - 11:11
    Bunu iş dünyasına uygulayabiliriz.
  • 11:11 - 11:13
    Öğrencilerin grup çalışmalarına,
  • 11:13 - 11:15
    yönetim ekibimize uygulayabiliriz.
  • 11:15 - 11:18
    Basit: onları başarırken bulun.
  • 11:18 - 11:22
    Sonuncu ve son derece önemli.
  • 11:22 - 11:24
    Oğlum konuda gerçekten çok iyi.
  • 11:24 - 11:25
    Öz güvenli insanlar
  • 11:25 - 11:30
    geri bildirimi kendi seçtiği
    biçimde yorumlar.
  • 11:30 - 11:33
    Çok kötü bir sporcu olan
    oğluma şöyle sordum
  • 11:33 - 11:34
    --babasına çekmiş.
  • 11:34 - 11:36
    (Gülüşmeler)
  • 11:36 - 11:37
    Oyun...
  • 11:37 - 11:38
    Oyun nasıldı?
  • 11:38 - 11:41
    Harikaydı! Üç gol atıp
    iki asist yaptım.
  • 11:41 - 11:44
    Bense topa dokunduğunu bile görmedim.
  • 11:44 - 11:46
    Ama onun nasıl yaptığına dair
  • 11:46 - 11:48
    kendi algılama şekli var.
  • 11:48 - 11:50
    (Gülüşmeler)
  • 11:50 - 11:51
    Bayıldım!
  • 11:51 - 11:52
    (Gülüşmeler)
  • 11:52 - 11:55
    Evet. Ben öyle bir adamım!
  • 11:55 - 11:56
    Hatırlıyorum da
  • 11:56 - 11:58
    eşimle tanışmam herkesin
    yaptığı şekildeydi.
  • 11:58 - 12:00
    "Paulie, sinemaya gitmek ister misin?"
  • 12:00 - 12:02
    Hanımlar?
  • 12:02 - 12:04
    (Gülüşmeler)
  • 12:05 - 12:07
    O da dedi ki: "Hayır."
  • 12:09 - 12:10
    Yine teklif ettim.
  • 12:10 - 12:13
    Çünkü beni doğru ışık açısıyla
    görmedi diye düşündüm.
  • 12:13 - 12:13
    (Gülüşmeler)
  • 12:13 - 12:16
    Yanlış gömlek seçimiyle
    ilgisi yoktu belki de.
  • 12:16 - 12:19
    Çünkü ben yorumlamak istediğim
    şekilde yorumluyorum.
  • 12:19 - 12:21
    Sonunda tekrar çıkma teklif ettim.
  • 12:21 - 12:24
    O da bana şunu dedi.
    Daha doğrusu arkadaşı yoluyla söyledi.
  • 12:24 - 12:25
    Çünkü o zamanlar öyleydi.
  • 12:25 - 12:27
    "Sen Dünya'daki son kişi kalmadıkça,
  • 12:27 - 12:29
    cehennem donmadığı sürece,
  • 12:29 - 12:31
    ikinizin Dünya'yı kurtarma şansı olmadıkça
  • 12:31 - 12:33
    seninle çıkmaz.
  • 12:33 - 12:35
    Bazıları hiç şans yokmuş gibi görür.
  • 12:35 - 12:37
    Bense, "Demek ki bir şans var."
  • 12:37 - 12:38
    (Gülüşmeler)
  • 12:38 - 12:39
    Evet.
  • 12:39 - 12:42
    Çünkü ben öyle yorumluyorum.
  • 12:42 - 12:46
    Buradan çıkaracağınız bir şey varsa şu ki:
  • 12:46 - 12:48
    kendinize inanmadığınız sürece
  • 12:48 - 12:50
    kimse size inanmaz.
  • 12:50 - 12:51
    Bu videoda söylenilenleri dinleyin.
  • 12:51 - 12:53
    Çılgın olanlara söylüyorum,
  • 12:53 - 12:56
    aykırılar, asiler,
  • 12:56 - 12:57
    sorun çıkaranlar,
  • 12:57 - 13:00
    bulunduğu yere uygun olmayanlar.
  • 13:00 - 13:03
    Farklı olmamız gerek, millet.
  • 13:03 - 13:05
    Ve insanlar baktığında,
  • 13:05 - 13:07
    kendinize inanın.
  • 13:07 - 13:08
    Teşekkürler.
  • 13:08 - 13:10
    (Alkışlar)
Title:
Öz güven Yeteneği - Dr. Ivan Joseph - TEDxRyersonU
Description:

Ryerson Üniversitesi'ndeki Varsity Futbol Takımı'nın spor yöneticisi ve baş antrenörü olarak, Dr. Joseph'e sıklıkla oyuncuları seçerken hangi yeteneklere baktığı sorulur: Hız mı? Güç mü? Çeviklik mi? Dr. Joseph, Tedx konuşmasında, öz güveni ve onun sadece spordaki değil, hayatımızdaki en önemli yetenek keşfediyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
13:21

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions