< Return to Video

"Dijital şimdi"de yaşam

  • 0:01 - 0:03
    Sandy kasırgası sırasında New York'daydım
  • 0:03 - 0:05
    ve Maui adındaki bu küçük beyaz köpek,
  • 0:05 - 0:07
    benimle kalıyordu.
  • 0:07 - 0:09
    Elektrik kesintisi nedeniyle şehrin yarısı karanlıkta kalmıştı,
  • 0:09 - 0:12
    ve ben de karanlıkta kalan tarafta yaşıyordum.
  • 0:12 - 0:14
    Maui karanlıktan ötürü çok korkmuştu;
  • 0:14 - 0:16
    dolayısı ile onu üst kata çıkarmak durumunda kaldım;
  • 0:16 - 0:19
    daha doğrusu, önce yürüyüş için merdivenlerden aşağı indirdim,
  • 0:19 - 0:21
    ve sonra da tekrar yukarı çıkardım.
  • 0:21 - 0:24
    Ayrıca her gün, galonlarca şişe suyu
  • 0:24 - 0:26
    yedinci kata çıkarıyordum.
  • 0:26 - 0:27
    Ve tüm bunları yaparken, bir yandan da
  • 0:27 - 0:30
    dişlerimin arasında bir el feneri taşımam gerekiyordu.
  • 0:30 - 0:32
    Yakınlardaki dükkanlarda el feneri,
  • 0:32 - 0:35
    pil ve ekmek tükenmişti.
  • 0:35 - 0:38
    Duş almak için, üyesi olduğum spor salonunun bir şubesine kadar
  • 0:38 - 0:40
    40 blok boyunca yürüdüm.
  • 0:40 - 0:43
    Ama günümün ana meşgaleleri, bunlar değildi.
  • 0:43 - 0:46
    Çok sayıdaki elektronik aygıtımı şarj edebilmem için
  • 0:46 - 0:50
    uzatma kabloları ve şarj cihazları bulunan, civardaki bir kafeye varan ilk kişi olmak da
  • 0:50 - 0:51
    benim için aynı ölçüde önemliydi.
  • 0:51 - 0:54
    Fırın tezgahlarının altlarında ve
  • 0:54 - 0:58
    pastane dükkanlarının girişlerinde prizler aramaya başladım.
  • 0:58 - 0:59
    Bunu yapan tek kişi değildim.
  • 0:59 - 1:03
    İnsanlar yağmur yağarken bile, şemsiyelerinin altında durup
  • 1:03 - 1:06
    Madison ve 5. Cadde'deki prizlerde
  • 1:06 - 1:08
    cep telefonlarını şarj ediyorlardı.
  • 1:08 - 1:10
    Doğa, teknolojimizden daha güçlü olduğunu
  • 1:10 - 1:12
    bize hatırlatmıştı
  • 1:12 - 1:16
    ve biz buna rağmen, bağlantıda kalmak/online olmak konusunda saplantılıydık.
  • 1:16 - 1:17
    Bence neyin önemli neyin önemsiz olduğunu,
  • 1:17 - 1:21
    bir krizden daha iyi gösterecek hiçbir şey yoktur
  • 1:21 - 1:24
    ve Sandy Kasırgası da elektronik aletlerimizin ve onların bağlantılarının
  • 1:24 - 1:26
    bizim için yemek ve barınak kadar
  • 1:26 - 1:31
    önemli olduğunu fark etmemi sağladı.
  • 1:31 - 1:34
    Bir zamanlar bildiğimiz şekliyle özbenlik, artık yok
  • 1:34 - 1:37
    ve bence soyut, dijital bir evren
  • 1:37 - 1:39
    kimliğimizin bir parçası olmuş
  • 1:39 - 1:44
    ve size, bunun bana göre ne anlama geldiğini aktarmak istiyorum.
  • 1:44 - 1:46
    Ben bir roman yazarıyım ve özbenlik ile ilgileniyorum
  • 1:46 - 1:49
    çünkü kurgu ve özbenliğin bir çok ortak özelliği var.
  • 1:49 - 1:52
    Her ikisi de birer hikaye ve yorumlama.
  • 1:52 - 1:55
    Siz ve ben, hikaye olmadan da bir şeyler tecrübe edebiliriz.
  • 1:55 - 1:57
    Basamakları fazlasıyla hızlı çıkabilir
  • 1:57 - 1:58
    ve nefes nefese kalabiliriz.
  • 1:58 - 2:01
    Ama hayatımız hakkındaki, daha geniş
  • 2:01 - 2:04
    -ve daha muğlak olan- algımız, dolaylıdır.
  • 2:04 - 2:07
    Hayatımızın öyküsü, kişisel deneyimleme üzerine kuruludur
  • 2:07 - 2:09
    ama sanatsal öğeler de içerir.
  • 2:09 - 2:12
    Bir romanın inşaası için mizansen üzerine mizansen gerekir
  • 2:12 - 2:15
    ve bizim hayatımızın öyküsünün de adım adım ilerleyen bir kurguya ihtiyacı vardır.
  • 2:15 - 2:18
    Bunun için aylar, hatta yıllar gerekir.
  • 2:18 - 2:21
    Hayatımızdaki benzersiz anlar, öykümüzün farklı bölümleridir.
  • 2:21 - 2:24
    Ama hikaye bu bölümler hakkında değildir.
  • 2:24 - 2:26
    Aslolan kitabın tamamıdır.
  • 2:26 - 2:29
    Sadece kalp kırıklıkları, mutluluk,
  • 2:29 - 2:31
    zaferler ya da üzüntüler hakkında değil,
  • 2:31 - 2:33
    nasıl olup da bunlar sayesinde
  • 2:33 - 2:36
    ve bazen, daha da önemli olarak, bunlara rağmen,
  • 2:36 - 2:38
    dünyadaki yerimizi bulduğumuz hakkındadır.
  • 2:38 - 2:42
    ve bunu değiştirdiğimizde, kendimizi de değiştiririz.
  • 2:42 - 2:45
    Hikayemiz, bu nedenle, iki farklı zamansal boyuta ihtiyaç duyar:
  • 2:45 - 2:48
    Tüm hayatımıza karşılık gelen zaman, yani "ömür"
  • 2:48 - 2:50
    ve doğrudan tecrübelerimizin karşılığı olan zaman
  • 2:50 - 2:52
    -yani içinde bulunduğumuz "an"
  • 2:52 - 2:54
    (Hayatı, şeyleri) Doğrudan deneyimleyen özbenlik,
  • 2:54 - 2:56
    sadece an'da mevcuttur,
  • 2:56 - 2:59
    Ancak anlatıcı, birden fazla an'a ihtiyaç duyar,
  • 2:59 - 3:01
    yani onların (an'ların) tüm dizilimine
  • 3:01 - 3:03
    ve bu da bütüncül özbenlik algımızın
  • 3:03 - 3:06
    hem derinlemesine bir deneyimlemeye
  • 3:06 - 3:08
    hem de zamanın akışına ihtiyaç duyma sebebidir.
  • 3:08 - 3:12
    Zamanın akışı, her şeyin içinde yerleşiktir,
  • 3:12 - 3:14
    Bir kum taneciğinin erezyonunda,
  • 3:14 - 3:18
    Bir tomurcuğun güle dönüşmesinde.
  • 3:18 - 3:21
    Onsuz, müziğimiz olmazdı.
  • 3:21 - 3:23
    Duygularımız ve ruh halimiz
  • 3:23 - 3:25
    zamanı, çoğunlukla, yeniden kodlar:
  • 3:25 - 3:27
    geçmişi, nostalji ya da pişmanlık olarak,
  • 3:27 - 3:31
    geleceği de umut ya da dehşet olarak...
  • 3:31 - 3:35
    Bence teknoloji, bu zaman akışını değiştirdi.
  • 3:35 - 3:37
    Hikayemiz, yani ömrümüz için sahip olduğumuz toplam zaman
  • 3:37 - 3:39
    artış gösteriyor
  • 3:39 - 3:42
    ama en küçük ölçü, yani AN, ufaldı.
  • 3:42 - 3:45
    Ufaldı çünkü ölçümleme aletlerimiz,
  • 3:45 - 3:48
    gitgide daha küçük zaman birimlerini ölçmemizi mümkün kıldı
  • 3:48 - 3:51
    ve bu da, karşılık olarak, maddi dünyaya dair
  • 3:51 - 3:53
    daha parçalı bir kavrayış geliştirmemize yol açtı.
  • 3:53 - 3:55
    Bu parçalı anlayış
  • 3:55 - 3:57
    beynimizin artık kavrayamayacağı
  • 3:57 - 3:59
    bilgi tomarları oluşturdu
  • 3:59 - 4:03
    ve anlamak için giderek daha da karmaşık yapılı bilgisayarlara ihtiyaç duyuyoruz.
  • 4:03 - 4:05
    Sözün kısası,
  • 4:05 - 4:08
    algılayabildiğimiz ve ölçümleyebildiğimiz şeylerin arasındaki mesafe
  • 4:08 - 4:10
    giderek genişleyecek.
  • 4:10 - 4:13
    Bilim bir pikosaniye içinde pek çok şey yapabilir
  • 4:13 - 4:15
    ama siz ve ben, saniyenin milyonda birinin milyonda birinin
  • 4:15 - 4:18
    içsel deneyimini yaşayamayız.
  • 4:18 - 4:22
    Biz yalnızca doğanın ritm ve akışına, güneşe, aya
  • 4:22 - 4:25
    ve mevsimlere ayak uydurabiliriz.
  • 4:25 - 4:28
    İşte bu yüzden de uzun bir zaman dilimine ihtiyacımız var:
  • 4:28 - 4:30
    Geçmişi, bugünü ve geleceği kapsayan,
  • 4:30 - 4:32
    nesneleri (şeyleri) oldukları gibi görmemizi;
  • 4:32 - 4:34
    İşaretleri, gürültülerden
  • 4:34 - 4:37
    ve özbenliğimizi, hislerden ayrıştırmamızı sağlayacak...
  • 4:37 - 4:40
    Sebep ve sonucu anlamak için zaman doğrusuna ihtiyaç duyarız.
  • 4:40 - 4:42
    Sadece nesneler dünyasında değil,
  • 4:42 - 4:45
    kişisel amaç ve motivasyonlarımızda da...
  • 4:45 - 4:49
    Bu doğru, bükülürse ne olur?
  • 4:49 - 4:53
    Zaman katlanırsa ne olur?
  • 4:53 - 4:55
    Bugün birçoğumuz şu algıya sahip;
  • 4:55 - 4:57
    zamanın yayı aynı zamanda hem her yeri
  • 4:57 - 4:59
    hem de hiçbir yeri işaret ediyor.
  • 4:59 - 5:02
    Bu algının nedeni, dijital dünyadaki zaman akışının
  • 5:02 - 5:06
    doğal zaman akışıyla aynı olmayışı.
  • 5:06 - 5:09
    Hepimiz, internetin, zaman kadar mekân algısını da
  • 5:09 - 5:10
    daralttığının farkındayız.
  • 5:10 - 5:12
    Bir zamanlar "çok uzak" dediğimiz, bugün yanıbaşımızda.
  • 5:12 - 5:15
    İster Yeni Delhi'de, ister New York'da olayım...
  • 5:15 - 5:18
    Hindistan'daki haberler, akıllı telefonumdaki uygulamanın içinde yer alan yayınlardan biri.
  • 5:18 - 5:19
    Ve sadece bu kadar değil.
  • 5:19 - 5:22
    Son işiniz, geçen seneki yemek rezervasyonunuz
  • 5:22 - 5:25
    eski arkadaşlarınız, bugünkülerin yanında uzanıyor.
  • 5:25 - 5:27
    Çünkü internet aynı zamanda arşivliyor
  • 5:27 - 5:29
    ve geçmişi de kapsıyor.
  • 5:29 - 5:31
    Geçmişle şimdi ve gelecek arasında,
  • 5:31 - 5:34
    ve orası ile burası arasında hiçbir ayrım kalmaması sonucu,
  • 5:34 - 5:38
    her yerde, AN la başbaşayız,
  • 5:38 - 5:40
    bu AN a artık "Dijital Şimdi" diyeceğim.
  • 5:40 - 5:43
    Peki, Dijital Şimdi'nin alanında nasıl
  • 5:43 - 5:45
    önceliklendirme yapabiliriz?
  • 5:45 - 5:47
    Bu, Dijital Şimdi, şimdiki zaman değil
  • 5:47 - 5:49
    çünkü halihazırda öne çıkmış olan Twitter gönderilerinde
  • 5:49 - 5:51
    ve diğer zaman dilimlerinden gelen haberlerde
  • 5:51 - 5:53
    daima birkaç saniye ileride.
  • 5:53 - 5:55
    Bu, ayağının ağrıdığı zamanın
  • 5:55 - 5:58
    veya bir pastayı ısırdığın anın
  • 5:58 - 6:01
    ya da etkileyici bir kitapta kendini kaybettiğin 3 saatin "şimdi"si değil.
  • 6:01 - 6:03
    Bu "Şimdi", mevcut durumumuza çok az fiziksel
  • 6:03 - 6:06
    ve psikolojik referans teşkil edebilir.
  • 6:06 - 6:08
    Bilakis onun odağı, yoldaki her dönüşte
  • 6:08 - 6:10
    bizim dikkatimizi dağıtmaktır.
  • 6:10 - 6:12
    Her dijital dönüm noktası,
  • 6:12 - 6:15
    şu an her ne yapıyorsanız bırakıp başka bir yere gitmeniz
  • 6:15 - 6:16
    veya başka bir şey yapmanız için bir davettir.
  • 6:16 - 6:18
    Bir yazarın röportajını mı okuyorsunuz?
  • 6:18 - 6:21
    Neden kitabını almayasınız? Hakkında tweet atın. Paylaşın.
  • 6:21 - 6:24
    Beğenin. Tam O'nun kitaplarına benzeyen kitapları bulun.
  • 6:24 - 6:27
    Bu kitapları okuyan diğer insanları bulun.
  • 6:27 - 6:29
    Seyahat özgürleştirici olabilir,
  • 6:29 - 6:31
    ama sürekli olduğunda,
  • 6:31 - 6:33
    huzur yoksunu, ebedi sürgünler haline geliriz.
  • 6:33 - 6:35
    Seçim, özgürlüktür ama bu, kendi iyiliği için,
  • 6:35 - 6:38
    sürekli olmadığı durumda geçerlidir.
  • 6:38 - 6:40
    Dijital Şimdi bugünden sadece uzak değildir,
  • 6:40 - 6:43
    bugünle direkt bir rekabet içindedir.
  • 6:43 - 6:45
    ve sadece ben onun içinde olmadığım için değil
  • 6:45 - 6:46
    siz de içinde olmadığınız için...
  • 6:46 - 6:49
    Biz içinde olmadığımız için değil, hiçkimse içinde olmadığı için.
  • 6:49 - 6:53
    Ve orada O'nun en büyük konfor ve dehşeti durur.
  • 6:53 - 6:56
    Geceyarısında, yabancı dilde kitaplar sipariş edebilirim;
  • 6:56 - 6:57
    Paris işi makaron satın alabilirim
  • 6:57 - 7:00
    ve daha sonra bakılmak üzere video mesajı bırakabilirim.
  • 7:00 - 7:02
    Tüm bu zamanlarda,
  • 7:02 - 7:04
    sizden farklı bir hızda ve ritmde çalışabilirim
  • 7:04 - 7:06
    ve bunu gerçek zamanda sizinle olma İllüzyonunu
  • 7:06 - 7:09
    sürdürürken yapabilirim.
  • 7:09 - 7:11
    Sandy, bu illüzyonun
  • 7:11 - 7:13
    bozulabileceğine dair bir hatırlatma idi.
  • 7:13 - 7:15
    Enerji ve suya sahip olanlar
  • 7:15 - 7:17
    ve olmayanlar vardı.
  • 7:17 - 7:19
    Bunca aydan sonra,
  • 7:19 - 7:21
    hayatlarına geri dönenler
  • 7:21 - 7:23
    ve halen yersiz yurtsuz olanlar var.
  • 7:23 - 7:26
    Nedense teknoloji, bunlara sahip olanların içinde bulunduğu;
  • 7:26 - 7:29
    herkesin onlarla aynı imkânlara sahip olduğuna dair sanrıyı devam ettiriyor gibi gözüküyor
  • 7:29 - 7:32
    ve sonra bu, yüze inen ironik bir tokat gibi,
  • 7:32 - 7:34
    gerçek oluyor.
  • 7:34 - 7:36
    Örneğin, Hindistan'da cep telefonuna erişimi olanların sayısının,
  • 7:36 - 7:39
    tuvalete erişimi olanların sayısından fazla olduğu söylenir.
  • 7:39 - 7:41
    Dünyanın birçok yerinde
  • 7:41 - 7:43
    altyapı eksikliği ile teknolojinin yayılması arasındaki
  • 7:43 - 7:46
    halihazırda yeterince büyük olan yarık
  • 7:46 - 7:48
    bir şekilde kapatılmazsa
  • 7:48 - 7:50
    dijital ve gerçek olan arasında
  • 7:50 - 7:52
    kopukluk olacaktır.
  • 7:52 - 7:56
    Dijital Şimdi'de yaşayan ve
  • 7:56 - 7:58
    ve uyanık olduğumuz zamanların çoğunu orada harcayan
  • 7:58 - 8:00
    bireyler olarak bizim için zorluk; paralel
  • 8:00 - 8:03
    ve neredeyse eş zamanlı iki farklı zaman akışında yaşamak.
  • 8:03 - 8:07
    İnsan sürekli bir dikkat dağılması içinde nasıl yaşayabilir?
  • 8:07 - 8:09
    Bizden daha genç ve bunun içine doğmuş olanların
  • 8:09 - 8:13
    buna daha doğal şekilde adapte olacağını düşünebiliriz.
  • 8:13 - 8:16
    Büyük ihtimalle böyle olacak ancak çocukluğumda
  • 8:16 - 8:18
    büyükbabamın bana dünyadaki başkentleri
  • 8:18 - 8:20
    saydırdığını hatırlıyorum.
  • 8:20 - 8:23
    Buda ve Peşte Tuna nehri ile ayrılırdı
  • 8:23 - 8:26
    Viyana'da İspanyol binicilik okulu vardı.
  • 8:26 - 8:28
    Bugün çocuk olsam, bu bilgileri
  • 8:28 - 8:31
    aplikasyonlar ve internetteki bağlantılarla kolayca öğrenebilirdim
  • 8:31 - 8:33
    ancak aslına bakarsak, aynı şey olmazdı
  • 8:33 - 8:35
    çünkü seneler sonra Viyana'ya gittim
  • 8:35 - 8:37
    ve İspanyol binicilik okulunu ziyaret ettim
  • 8:37 - 8:40
    ve büyükbabamı yanımda hissettim.
  • 8:40 - 8:43
    Her gece beni omuzlarında terasa çıkarır
  • 8:43 - 8:46
    Jupiter'i gösterirdi
  • 8:46 - 8:49
    ve Satürn ile Büyük Ayı'yı.
  • 8:49 - 8:51
    ve bugün bile ne zaman Büyük Ayı'ya baksam
  • 8:51 - 8:54
    çocuk olma duygusunu tekrar yaşarım;
  • 8:54 - 8:57
    büyükbabamın omzunda, başını tutarak
  • 8:57 - 8:59
    dengede kalmaya çalıştığım zamanı...
  • 8:59 - 9:02
    ve çocuk olma duygusunu tekrar yaşayabilirim.
  • 9:02 - 9:04
    Büyükbabamla olan anılarım,
  • 9:04 - 9:08
    yoğun olarak bilgide, tecrübede
  • 9:08 - 9:10
    ve gerçeklerde saklanmış durumda
  • 9:10 - 9:14
    ancak bundan çok daha fazlasıydı.
  • 9:14 - 9:16
    Zamanı büken teknoloji
  • 9:16 - 9:18
    en derindeki özümüze meydan okuyor
  • 9:18 - 9:21
    çünkü geçmişi arşivleyebiliyoruz
  • 9:21 - 9:25
    ve bir bölümünü unutmak zor hale geliyor.
  • 9:25 - 9:27
    içinde bulunduğumuz an bile
  • 9:27 - 9:30
    giderek hatırlanamaz hale gelmiş olsa da durum bu.
  • 9:30 - 9:33
    Yakalamak istiyoruz ve yakalamak yerine
  • 9:33 - 9:35
    statik anlar dizisinde bırakıldık.
  • 9:35 - 9:38
    Tıpkı dokunduğumuz zaman yok olan sabun köpükleri gibiler.
  • 9:38 - 9:41
    Her şeyi arşivleyerek, depolayabileceğimizi düşünüyoruz
  • 9:41 - 9:42
    ancak zaman bir veri değildir.
  • 9:42 - 9:45
    Depolanamaz.
  • 9:45 - 9:47
    Siz ve ben AN da gerçekten var olmanın
  • 9:47 - 9:49
    ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz.
  • 9:49 - 9:50
    Bir enstruman çalarken
  • 9:50 - 9:52
    veya
  • 9:52 - 9:53
    tanıdığımız birinin gözlerine uzun uzun bakarken
  • 9:53 - 9:56
    gerçeklemiş olabilir.
  • 9:56 - 9:59
    Öyle AN larda kendimizi bütünleşmiş hissederiz.
  • 9:59 - 10:01
    Uzun bir anlatıda yaşayan özbenlik
  • 10:01 - 10:03
    ve AN ı deneyimleyen özbenlik
  • 10:03 - 10:04
    bir bütün haline gelir.
  • 10:04 - 10:06
    Bugün, geçmiş zamanı
  • 10:06 - 10:08
    ve bir gelecek vaadini kapsar.
  • 10:08 - 10:10
    Bugün, evvelden ezele
  • 10:10 - 10:13
    zamanın akışına katılır.
  • 10:13 - 10:16
    Bu duyguyu ilk defa büyükannem ile deneyimledim.
  • 10:16 - 10:19
    İp atlamayı öğrenmek istiyordum.
  • 10:19 - 10:20
    O eski bir ip buldu ve Sari'sini sıkıştırıp
  • 10:20 - 10:22
    ipin üzerinden atladı.
  • 10:22 - 10:24
    Yemek pişirmeyi öğrenmek istiyordum ve O, bütün bir ay boyunca
  • 10:24 - 10:28
    kesme, küp küp doğrama ve parçalama işlerini yapmam için beni mutfakta tuttu.
  • 10:28 - 10:31
    Büyükannem bana her şeyin, olması gerektiği zamanda olduğunu;
  • 10:31 - 10:35
    zamanla savaşılamayacağını;
  • 10:35 - 10:36
    (zaman) geçeceğinden ve ilerleyeceğinden ötürü
  • 10:36 - 10:40
    şu AN'a tüm dikkatimizi vermekle yükümlü olduğumuzu öğretti.
  • 10:40 - 10:42
    Dikkat, Zamandır.
  • 10:42 - 10:44
    Yoga öğretmenlerimden birinin, bir zamanlar söylediği gibi
  • 10:44 - 10:47
    Sevgi Dikkattir,
  • 10:47 - 10:48
    ve elbette, büyükannemden öğrendiğim gibi
  • 10:48 - 10:53
    Sevgi ile Dikkat birdir ve aynı şeydir.
  • 10:53 - 10:55
    Dijital Dünya Zamanı öğütür
  • 10:55 - 10:59
    ve kanımca, böyle yaparak,
  • 10:59 - 11:00
    tehdit ettiği şey
  • 11:00 - 11:03
    özbenliğimizin bütünlüğüdür.
  • 11:03 - 11:05
    Sevginin Akışını tehdit eder.
  • 11:05 - 11:07
    Ancak buna izin vermek zorunda değiliz.
  • 11:07 - 11:09
    Başka bir yol seçebiliriz.
  • 11:09 - 11:11
    Yaratıcı teknolojinin nasıl olabileceğini;
  • 11:11 - 11:13
    hayatımızda ve davranışlarımızda
  • 11:13 - 11:15
    bu çözümleri ve yaratıcılıkları seçebileceğimizi;
  • 11:15 - 11:19
    zamanın akışını sekteye uğratmak yerine
  • 11:19 - 11:22
    onaran, yeniden yapılandıran o anları
  • 11:22 - 11:26
    tekrar tekrar gördük.
  • 11:26 - 11:28
    Yavaşlayabiliriz ve kendimizi,
  • 11:28 - 11:31
    zamanın akışına göre ayarlayabiliriz.
  • 11:31 - 11:35
    Zamanı geri almayı seçebiliriz.
  • 11:35 - 11:37
    Teşekkürler.
  • 11:37 - 11:41
    (Alkışlar)
Title:
"Dijital şimdi"de yaşam
Speaker:
Abha Dawesar
Description:

Bir yıl önce, Abha Dawesar; Sandy Kasırgası nedeniyle karanlıkta kalmış Manhattan'da, fellik fellik priz arıyordu. Bir roman yazarı olarak bu metafordan çok etkilendi: Bizler bir yandan gerçek olanı ıskalarken, acaba hayatlarımız da dijital olarak bağlanma arzusuna saplantılı hale mi geldi?

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
12:01
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Life in the "digital now"
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Life in the "digital now"
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Life in the "digital now"
Gizem Dumlu accepted Turkish subtitles for Life in the "digital now"
Gizem Dumlu edited Turkish subtitles for Life in the "digital now"
Gizem Dumlu edited Turkish subtitles for Life in the "digital now"
Gizem Dumlu edited Turkish subtitles for Life in the "digital now"
Gizem Dumlu edited Turkish subtitles for Life in the "digital now"
Show all

Turkish subtitles

Revisions