< Return to Video

Aimee Mullins'den koşu üzerine

  • 0:04 - 0:07
    Cherly: Aimee ve ben düşündük ki – Merhaba Aimee, Aimee Mullins: Merhaba
  • 0:07 - 0:09
    Cheryl: Aimee ve ben düşündük ki, biraz sohbet ederiz,
  • 0:09 - 0:15
    ve onu neyin farklı bir atlet yaptığını size anlatmasını istedim.
  • 0:15 - 0:19
    AM: Pekala, kısa biyografimdeki resmi görmüş olanlar için
  • 0:19 - 0:21
    bu çok bir sürpriz olmayabilir.
  • 0:21 - 0:25
    İki uzvum yok. iki bacağımdaki baldır kemikleri olmadan dünyaya gelmişim.
  • 0:25 - 0:27
    Bir yaşındayken bacaklarım kesildi.
  • 0:27 - 0:31
    Ondan beri, her yerde deli gibi koşuyorum.
  • 0:32 - 0:35
    Cheryl: Pekala, onlara Georgetown’a nasıl girdiğini anlatır mısın?
  • 0:35 - 0:37
    Sohbete oradan başlayalım mı?
  • 0:37 - 0:42
    Georgetown’da Dışişleri Hizmet bölümünde son sınıf öğrencisiyim.
  • 0:42 - 0:46
    Lise’deyken tam burs kazanmıştım.
  • 0:46 - 0:50
    Her yıl ülke genelinde üç kişiyi uluslararası ilişkiler
  • 0:50 - 0:53
    bölümüne burslu kabul ediyorlar,
  • 0:53 - 0:55
    ve, işte, Georgetown’a gitmek için tam burs kazanmıştım.
  • 0:55 - 0:59
    ve 4 yıldır oradayım. Seviyorum.
  • 0:59 - 1:01
    Cheryl: Aimee oraya gittiğinde
  • 1:01 - 1:04
    pist ve sahaya meraklı olduğunun farkına vardı,
  • 1:04 - 1:07
    bu yüzden birilerini arayıp, bunu araştırmaya başladı.
  • 1:07 - 1:09
    Peki, bize hikayeni anlatır mısın?
  • 1:09 - 1:11
    AM: Tabii ki. Şey, sanırım, hep sporun içinde oldum.
  • 1:11 - 1:13
    Çocukluğumda 5 yıl kadar softbol oynadım.
  • 1:13 - 1:16
    Lisede kayak yarışmalarına katıldım,
  • 1:16 - 1:18
    ve üniversitede biraz huzursuz oldum
  • 1:18 - 1:22
    çünkü bir iki yıldır spor adına hiçbir şey yapmıyordum.
  • 1:22 - 1:27
    Engelli seviyesinde hiç yarışmadım, bilirsiniz.
  • 1:27 - 1:29
    Her zaman diğer engelsiz atletlere karşı yarıştım.
  • 1:29 - 1:31
    Tüm bildiğim bu.
  • 1:31 - 1:34
    17 yaşıma kadar aslında hiç bacağı olmayan kişiyle tanışmadım.
  • 1:34 - 1:40
    Ve duydum ki; bilirsiniz, bu pisti bütün engelli koşucular için yapıyorlar.
  • 1:40 - 1:43
    ve anladım ki; ya, bilemeyeceğim ama,
  • 1:43 - 1:47
    karara varmadan önce, bunun ne olduğunu göreyim dedim.
  • 1:47 - 1:52
    95 yılında Boston’a bir uçak ayarladım, 19 yaşındaydım,
  • 1:52 - 1:57
    ve bu yarışta kesinlikle favori olmayan koşu atıydım. Bunu daha önce hiç yapmadım.
  • 1:57 - 2:00
    bu yarıştan birkaç hafta önce kum piste çıktım, ne kadar uzağa
  • 2:00 - 2:02
    koşabileceğimi görmek için,
  • 2:02 - 2:06
    50 metre benim için yeterliydi, soluk soluğa ve nefes kesilmesiyle.
  • 2:06 - 2:09
    Hani, şu bacaklardan vardı bende,
  • 2:09 - 2:12
    tahta ve plastik karışımı, cırt cırt kayışlara bağlı --
  • 2:12 - 2:15
    büyük, kalın, 5 kat yün çorapların üzerinde--
  • 2:15 - 2:19
    hani, en rahat şeylerden değil, ama bildiğim tek şey bunlardı.
  • 2:19 - 2:21
    O zaman, Boston'da insanlara karşı yarışıyorum
  • 2:21 - 2:24
    tamamen karbon grafitten yapılmış bacakları giyiyorum
  • 2:24 - 2:29
    ve, içinde şok emiciler ve diğer buna benzer şeyler var
  • 2:29 - 2:31
    ve herkes bana bakıyor, sanki,
  • 2:31 - 2:35
    tamam, bu yarışta kimi kazanamayacağını biliyoruz, anlarsınız.
  • 2:35 - 2:38
    Demek istediğim, oraya beklenti içinde çıktım,
  • 2:38 - 2:40
    aslında ne beklediğimi bilmiyordum –
  • 2:40 - 2:43
    fakat, bilirsiniz, bacağı tamamen yok olan bir adam gördüğümde
  • 2:43 - 2:46
    yüksek atlamada zıplar, yukarı zıplamak için tek bacağı üzerine biner,
  • 2:46 - 2:48
    1 metre 88 santim sonra tamamlamış olur...
  • 2:48 - 2:51
    Dan O’brien Atlanta 96'da 180cm zıplamıştı,
  • 2:51 - 2:54
    Demek istediğim, sadece karşılaştırma için bile --
  • 2:54 - 2:57
    onlar, biliyorsunuz, hakikaten yetenekli atletler
  • 2:57 - 2:59
    "atlet" kelimesini belirtmenize bile gerek yok.
  • 2:59 - 3:05
    Bu yüzden denemeye karar verdim, bilirsiniz, kalbim çarpıyordu,
  • 3:05 - 3:09
    İlk yarışımı koştum, ve ulusal rekoru kırdım.
  • 3:09 - 3:11
    üç salise farkla
  • 3:11 - 3:15
    ve ilk denememde yeni rekorun sahibiydim.
  • 3:15 - 3:18
    Ve, insanlar dedi ki,
  • 3:18 - 3:20
    “Aimee, biliyorsun, sen hızlısın, -- doğuştan hızlısın –
  • 3:20 - 3:24
    fakat yarışma için bir estetik ve yeteneğiniz yok.
  • 3:24 - 3:26
    Sağa sola savuruyordunuz.
  • 3:26 - 3:28
    Hepimiz ne kadar sıkı çalıştığını gördük."
  • 3:28 - 3:31
    Bu nedenle Georgetown’daki koçu aramaya karar verdim.
  • 3:31 - 3:38
    tanrıya şükürler olsun, atletizm dünyasında bu kadar büyük bir adam olduğunu bilmiyordum.
  • 3:38 - 3:40
    Beş olimpik sporcuya koçluk yapmış biri, bilirsiniz,
  • 3:40 - 3:42
    adamın ofisi boydan boya
  • 3:42 - 3:45
    bütün Amerikan sertifikaları ile dolu, bilirsiniz,
  • 3:45 - 3:47
    bütün koçluk yaptığı o sporcuların,
  • 3:47 - 3:51
    biraz da korkutan bir kişilik.
  • 3:51 - 3:58
    Onu aradım ve dedim ki, “Dinle, bir yarış koştum ve kazandım ve
  • 3:58 - 3:59
    (Gülüşmeler)
  • 3:59 - 4:02
    Bilirsin, sadece yapıp yapamayacağımı görmek istiyorum,
  • 4:02 - 4:04
    Senin antrenmanlarından bazılarına girip giremeyeceğimi görmek istiyorum.
  • 4:04 - 4:06
    neler yaptırdığını görmek ve her neyin nesiyse.
  • 4:06 - 4:08
    İstediğim bu, sadece iki antrenman.
  • 4:08 - 4:10
    Sadece oturup ne yaptırdığını görebilir miyim?
  • 4:10 - 4:13
    Ve dedi ki, “Valla, bir şeye karar vermeden önce tanışmalıyız.”
  • 4:13 - 4:15
    Anladınız, düşünüyor, “Kendimi neyin içine sokuyorum?”
  • 4:15 - 4:17
    Böylece, bu adamla tanıştım, ofisine gittim,
  • 4:17 - 4:23
    bütün o koçluk yaptığı insanların afişlerini ve dergi kapaklarını gördüm.
  • 4:23 - 4:25
    Oturduk ve konuştuk,
  • 4:25 - 4:27
    sonunda çok güzel bir ortaklığa dönüştü
  • 4:27 - 4:29
    çünkü daha önce hiçbir engelli atlete koçluk yapmamıştı.
  • 4:29 - 4:31
    Hiç ön yargıya kapılmamıştı.
  • 4:31 - 4:34
    ne olduğum ya da ne yapamayacağım hakkında,
  • 4:34 - 4:36
    Daha önce hiç koçum olmamıştı.
  • 4:36 - 4:39
    bu daha çok, hadi başlıyoruz gibiydi. hadi bu işe başlayalım.
  • 4:39 - 4:44
    bana haftada dört gün öğle arasını ayırdı,
  • 4:44 - 4:49
    boş zamanında, piste çıkıp onunla antrenman yapacaktım.
  • 4:49 - 4:52
    Frank’le tanışmam böyleydi.
  • 4:52 - 4:57
    Ancak bu 95’in sonbaharındaydı, ve sonra, kış geçti,
  • 4:57 - 4:59
    dedi ki; “anlarsın, yeteri kadar iyisin.
  • 4:59 - 5:02
    Burada bizim bayan takımında koşabilirsin.”
  • 5:02 - 5:04
    Ve dedim ki; “hayır, hadi ordan.”
  • 5:04 - 5:06
    Dedi ki; “ hayır, hayır, gerçekten, koşabilirsin.
  • 5:06 - 5:09
    Bizim koşu takımıyla koşabilirsin."
  • 5:09 - 5:15
    1996 baharında Birleşik Devletler Engelliler takımına girme hedefimle
  • 5:15 - 5:20
    Mayıs tüm hızla geçti, bayan atletizm takımına katıldım.
  • 5:20 - 5:26
    Ve hiçbir engelli kişinin daha önce yapamadığı bir şeydi. üniversite seviyesinde koşmak
  • 5:26 - 5:29
    Bu yüzden bilemiyorum, ilginç bir karışım oldu.
  • 5:29 - 5:33
    Cheryl: Peki, onlara anlatsana, -- Olimpiyatlara gidişini –
  • 5:33 - 5:36
    fakat Georgetown’da anlatmaya değer birkaç olay oldu.
  • 5:36 - 5:38
    Neden anlatmıyorsun?
  • 5:38 - 5:42
    AM: Evet, peki, bilirsin, herşeyi kazanacağım engellinin karşılaşacağı
  • 5:42 - 5:46
    müdacele ettiğim herşeyle -- ve, bilirsin, Georgetown'daki antrenmanla
  • 5:46 - 5:48
    ve buna alışmam gerektiğini bilmemle
  • 5:48 - 5:50
    bütün kızların formalarının arkasını izlememle-
  • 5:50 - 5:52
    bilirsin, bir sonraki Flo-Jo'ya karşı yarışıyorum --
  • 5:52 - 5:54
    ve herkes bana bakıyor, bunun gibi,
  • 5:54 - 5:57
    Hmm, neler, bilirsin, neler oluyor burada?
  • 5:57 - 6:00
    ve, Georgetown üniformamı giymem
  • 6:00 - 6:04
    ve oraya çıkıp ve bunu bilip, bilirsin
  • 6:04 - 6:07
    daha iyisi olmak için -- ve zaten ülkenin en iyisiyim.
  • 6:07 - 6:11
    doğuştan senden daha iyi olan insanlarla antrenman yapmak zorundasın.
  • 6:11 - 6:17
    Ve oraya çıktım ve Büyük Doğu'ya katılabildim.
  • 6:17 - 6:20
    bir nevi sezon sonundaki şampiyona
  • 6:20 - 6:22
    ve gerçekten, gerçekten sıcaktı.
  • 6:22 - 6:24
    Ve ilkti --
  • 6:24 - 6:28
    Biografimde gördüğünüz yeni koşu bacaklarını yeni almıştım --
  • 6:28 - 6:33
    ve o an farketmemiştim, bilirsiniz,
  • 6:33 - 6:35
    çorabın içindeki ter miktarı
  • 6:35 - 6:37
    kayganlaştırıcı gibi hareket ediyordu
  • 6:37 - 6:39
    ve bir şekilde delik içinde hareket eden piston gibiydim.
  • 6:39 - 6:45
    100 metrelik koşunun 85. metresinde, bütün ihtişamımla,
  • 6:45 - 6:47
    Bacaktan çıkıverdim.
  • 6:47 - 6:50
    Sanki, çıkıverdim ondan, 5000 kadar kişinin önünde.
  • 6:50 - 6:54
    Ve, ben, yani , sadece mahçup oldum, ve --
  • 6:54 - 6:58
    çünkü 200 metre için kayıt olmuştum, bilirsin, yarım saatte biticek olan.
  • 6:58 - 7:00
    (Gülüşmeler)
  • 7:00 - 7:03
    Koçuma gittim. Ben.. "Lütfen bana bunu yaptırma."
  • 7:03 - 7:06
    Bu kadar insanın önünde bunu yapamam. Bacağım çıkacak.
  • 7:06 - 7:09
    Ve eğer 85'te çıkarsa, 200 metreyi bitirmenin bir yolu yok.
  • 7:09 - 7:11
    Orada bu şekilde oturdu.
  • 7:11 - 7:16
    Ve, bilirsin, isteklerime kulak asmadı, -- tanrıya şükür --
  • 7:16 - 7:19
    çünkü, o, biraz -- bilirsin, Brooklyn'den gelen adam --
  • 7:19 - 7:25
    büyük bir adam, -- diyor ki, "Aimee, bacağın çıkarsa ne olmuş?
  • 7:25 - 7:28
    onu alırsın, o lanet şeyini yerine takarsın,
  • 7:28 - 7:29
    ve Allah'ın cezası yarışı bitirirsin!"
  • 7:29 - 7:35
    (Alkış)
  • 7:35 - 7:41
    Ve yaptım, Bu yüzden, bilirsiniz, o, biraz, beni çizgide olmamı sağladı.
  • 7:41 - 7:43
    Doğru yolda olmamı sağladı.
  • 7:43 - 7:48
    Cheryl: Bu yüzden, sonra Aimee 1996 Engelli Olimpiyatlarına gitti,
  • 7:48 - 7:51
    ve çok heyecanlıydı. Ailesi geliyordu -- büyük bir iş.
  • 7:51 - 7:54
    O şimdi -- 2 yıldır koşuyorsun, dimi?
  • 7:54 - 7:55
    AM: Hayır, bir yıl
  • 7:55 - 7:57
    Cheryl: Bir yıl. Ve onlara ne olduğunu neden anlatmıyorsun
  • 7:57 - 8:00
    tam yarışına gitmeden önce?
  • 8:00 - 8:02
    AM: Tamam, pekala, Atlanta.
  • 8:02 - 8:05
    Engelli Olimpiyatları, sadece açıklık getirmek için,
  • 8:05 - 8:08
    fiziksel engeli olan insanlar için Olimpiyatlar --
  • 8:08 - 8:11
    uzuvları olmayanlar, felçli olanlar, ve tekerlekli sandalyeli atletler --
  • 8:11 - 8:13
    Özel Olimpiyatların tersine
  • 8:13 - 8:17
    zihinsel engelli insanların katıldığı.
  • 8:17 - 8:24
    Bu yüzden, buradayız, Olimpiyatlar'dan bir hafta kadar sonra, ve Atlanta'da,
  • 8:24 - 8:26
    Şaşkınlık içindeydim, bilirsiniz,
  • 8:26 - 8:30
    sadece bir yıl önce toprak piste çıkmıştım, ve 50 metre koşamamıştım.
  • 8:30 - 8:32
    Ve buradayım, hiç kaybetmedim.
  • 8:32 - 8:37
    Birleşik Devletler Ulusal Şampiyonalarda yeni rekorlara imza attım -- Olimpiyat denemeleri -- Mayıs ayı..
  • 8:37 - 8:42
    sadece, bilirsin, eve altınla döneceğinden eminsin.
  • 8:42 - 8:47
    Yalnızca, onların dediklerine göre, çift DA -- dizden aşağısı.
  • 8:47 - 8:50
    uzun atlayışı yapacak olan tek kadındım.
  • 8:50 - 8:52
    Uzun atlayışı yapmıştım,
  • 8:52 - 8:54
    iki bacağı olmayan bir çocuk bana doğru yaklaştı ve dedi ki,
  • 8:54 - 8:56
    "Bunu nasıl yapıyorsun? Bilirsin, düz ayağımızın olması gerekiyor,
  • 8:56 - 8:57
    bu yüzden sıçrama tahtasından kurtulamayız."
  • 8:57 - 9:00
    Dedim ki, " Valla, ben sadece yaptım. Bana bunu kimse söylemedi."
  • 9:00 - 9:03
    Yani, komikti -- dünya rekoruyla 3 inç fark vardı.
  • 9:03 - 9:05
    ve bunu o noktada tuttum, bilirsiniz,
  • 9:05 - 9:08
    bu yüzden uzun atlamaya kayıt oldum, -- kayıt oldum?--
  • 9:08 - 9:12
    hayır, uzun atlamayı gerçekleştirdim ve 100 metre.
  • 9:12 - 9:14
    Ve bundan eminim, bilirsiniz.
  • 9:14 - 9:16
    yaşadığım yerin gazetesinde manşettim.
  • 9:16 - 9:18
    6 yıldır satın alıyordum.
  • 9:18 - 9:21
    Bu sanki, benim için yıldızlaştığım andı.
  • 9:21 - 9:24
    Ve ısınma egzersizindeki stadyumda -- adayların ısındığı pistte,
  • 9:24 - 9:26
    Olimpik stadyumdan birkaç blok ötede
  • 9:26 - 9:31
    Ve bu üzerinde olduğum bacaklar - şimdi çıkaracağım.
  • 9:31 - 9:33
    Dünyada bu bacakların üzerinde olan ilk insanım --
  • 9:33 - 9:37
    Kobay faresiyim, -- ve size söylüyorum,
  • 9:37 - 9:39
    bu, sanki, bir turist tepkisi gibi.
  • 9:39 - 9:43
    Herkes fotoğraf çekiyor, "Bu koşan kız neyin nesi?"
  • 9:43 - 9:47
    Ve etrafıma bakıyorum, sanki, benim rakibim nerede?
  • 9:47 - 9:49
    Bu benim ilk uluslararası buluşmam.
  • 9:49 - 9:51
    Kurtulabildiğim herkesten kurtulmaya çalıştım,
  • 9:51 - 9:54
    bilirisin, kimdir, nedir, kime karşı burada yarışıyorum?
  • 9:54 - 9:56
    "Şey, Aimee, biz sana bu konu hakkında geri döneriz."
  • 9:56 - 9:58
    Süreleri öğrenmek istemiştim.
  • 9:58 - 10:01
    "Üzülme, sen, biliyorsun, harika gidiyorsun."
  • 10:01 - 10:04
    Olimpik stadyumda yarışıma 20 dakika vardı,
  • 10:04 - 10:07
    Bana sonuçları gönderdiler. Ve şöyle bir baktım.
  • 10:07 - 10:12
    Ve en iyi zamanım, dünya rekoruydu, 15.77. di.
  • 10:12 - 10:16
    Sonra bakıyorum -- yanımdaki kulvara, ikinci kulvar, 12.8
  • 10:16 - 10:21
    Kulvar 3 12.5 Kulvar 4 12.2, dedim ki, " Neler oluyor?"
  • 10:21 - 10:23
    Ve bizi servis otobüsüne götürdüler,
  • 10:23 - 10:25
    tek eli olmayan bütün bayanları.
  • 10:25 - 10:32
    (Gülüşmeler)
  • 10:32 - 10:35
    Bu yüzden, ben sadece, yani--
  • 10:38 - 10:42
    bütün o bakışların hangisi diğeri gibi değildi, anladınız?
  • 10:42 - 10:48
    Orada oturuyorum, yani, "Aman tanrım, aman tanrım."
  • 10:48 - 10:51
    Bilirsin, hiçbir şeyi kabetmeyecektim.
  • 10:51 - 10:53
    sanki, bu burs olur ya da, bilirsiniz,
  • 10:53 - 10:59
    Kayak yaparken beş altın kazanmıştım. Ve herşeyde, birinci gelmiştim.
  • 10:59 - 11:01
    Ve Georgetown, bilirsiniz, harikaydı.
  • 11:01 - 11:07
    Kaybediyordum, fakat en iyi antermanımdı çünkü bu Atlantaydı.
  • 11:07 - 11:10
    İşte buradayız, şeçkinler,
  • 11:10 - 11:14
    bundan şüphe yok, büyüğü kaybedeceğim.
  • 11:14 - 11:16
    Ve bilirsiniz, sadece düşünüyorum.
  • 11:16 - 11:19
    "Oh, tanrım, bütün ailem, bilirsiniz, bir arabaya doluştular
  • 11:19 - 11:22
    Pennsylvania'dan buraya geldiler."
  • 11:22 - 11:26
    Ve, bilirsiniz, tek Birleşik Devletler kısa mesafe koşucusuyum.
  • 11:26 - 11:29
    Bu yüzden, bizi böyle çağırıyorlar,
  • 11:29 - 11:31
    "Bayanlar, bir dakikanız var."
  • 11:31 - 11:36
    Ve engellerimi taktım ve dehşete kapılmış hissediyordum
  • 11:36 - 11:38
    çünkü kalabalıktan gelen sadece homurtular vardı,
  • 11:38 - 11:42
    sanki, başlangıç çizgisini görebilmek için yeteri kadar yakın olan birileri
  • 11:42 - 11:48
    Ve ben, "Biliyorum, Bak! biliyorsun, Bu doğru değil."
  • 11:48 - 11:51
    burada oynayacağım son kartım olduğunu düşündüğüm,
  • 11:51 - 11:53
    en azından, bilirsiniz, eğer bu kızları yenemezsem
  • 11:53 - 11:55
    bile kafalarını karıştıracaktım, tamam, anlıyormusunuz?
  • 11:55 - 11:57
    (Gülüşmeler)
  • 11:57 - 12:00
    Demek istediğim, bu tamamen benim Almanya'ya karşı Rocky 4 heyecanıydı
  • 12:00 - 12:06
    ve, bilirsiniz, diğerleri -- Estonya, Polonya -- kızgın.
  • 12:06 - 12:09
    Ve, silah atıldı, ve bütün hatırladığım bu,
  • 12:09 - 12:14
    bilirsiniz, sonuncu bitirmek ve, bilirsiniz işte,
  • 12:14 - 12:19
    hüsran gözyaşları ile savaşmak ve inanılmaz, inanılmaz,
  • 12:19 - 12:21
    kendini kaybetmiş olma hissi.
  • 12:21 - 12:24
    Ve bunu neden yaptığımı düşünmek zorundaydım, bilirsiniz,
  • 12:24 - 12:27
    eğer herşeyi kazandıysam, ve bu, yani, amaç neydi?
  • 12:27 - 12:31
    Bütün bu antrenman, ve hayatımı değiştirdim.
  • 12:31 - 12:35
    üniversite atleti oldum, bilirsin, Olimpik atlet oldum.
  • 12:35 - 12:39
    nasıl olduğunu düşünmeye yöneltti beni, bilirsiniz,
  • 12:39 - 12:41
    başarı oraya götürüyor.
  • 12:41 - 12:45
    Demek istediğim, hedefimi bir yıl 3 ay öncesinden ayarlıyorum
  • 12:45 - 12:49
    Olimpik atlet olmak için, ve söylüyorum, bilirsiniz,
  • 12:49 - 12:51
    işte hayatım bu yöne doğru gidiyor,
  • 12:51 - 12:53
    onu bir süreliğine buraya almak istiyorum,
  • 12:53 - 12:55
    ne kadar ileriye götürebileceğimi görmek,
  • 12:55 - 12:59
    ve gerçek şu ki yardım istedim -- kaç kişi yardım etti?
  • 12:59 - 13:03
    Kaç kişi zamanını verdi, görüş belirtti, bilirsiniz,
  • 13:03 - 13:06
    ve onların sabrı, bilirsiniz, benimle uğraşmak?
  • 13:06 - 13:09
    ve bu, bu ortak ihtişam gibi
  • 13:09 - 13:12
    arkamda 50 kişi vardı
  • 13:12 - 13:16
    Atlanta'ya giden bu inanılmaz deneyimime katılan
  • 13:16 - 13:20
    bu yüzden, bu, şimdi sadece biraz felsefe uyguluyorum
  • 13:20 - 13:23
    yaptığım herşeye, yani, bu, bilirsiniz,
  • 13:23 - 13:25
    geriye yaslanma ve ilerlemeyi gerçekleştirmek,
  • 13:25 - 13:29
    bu amaca ne kadar yaklaştım bugün gibi, bilirsiniz.
  • 13:29 - 13:33
    hedefinize odaklanmak önemlidir, bence, fakat,
  • 13:33 - 13:36
    o yolda devamlılığın farkına varmak
  • 13:36 - 13:38
    ve insan olarak nasıl gelişeceğiniz, bilirsiniz.
  • 13:38 - 13:41
    Bu başarıdır, bence. Bu gerçek başarıdır.
  • 13:41 - 13:42
    Cheryl: Niçin onlara bacaklarını göstermiyorsun?
  • 13:42 - 13:44
    AM: Oh, tabi.
  • 13:44 - 13:46
    Cheryl: Biliyorsun, bize bir dizi bacaktan daha fazlasını göster.
  • 13:46 - 13:48
    AM: Peki, bunlar benim güzel bacaklarım.
  • 13:48 - 13:49
    (Gülüşmeler)
  • 13:49 - 13:57
    Hayır, bunlar benim kozmetik bacaklarım, aslında,
  • 13:57 - 14:01
    Ve onlar kesinlikle güzeller.
  • 14:01 - 14:02
    gelip görmeniz lazım.
  • 14:02 - 14:07
    Üzerlerinde kıl kökleri var, ve tırnaklarımı boyayabiliyorum.
  • 14:07 - 14:10
    Ve cidden, topuklu giyebiliyorum.
  • 14:10 - 14:12
    Nasıl birşey olduğunu anlayamayan çocuklar gibi
  • 14:12 - 14:16
    ayakkabı dükkanı gidebilmek ve istediğini satın almak.
  • 14:16 - 14:17
    Cheryl: Boyunu ölçebildin mi?
  • 14:17 - 14:19
    AM: Boyumu ölçmem gerekiyor, kesinlikle.
  • 14:19 - 14:22
    (Gülüşmeler)
  • 14:22 - 14:26
    80'lerde Georgetown'da oynayan Patrick Ewing
  • 14:26 - 14:28
    her yaz geliyordu.
  • 14:28 - 14:32
    Onunla antrenman salonunda aralıksız eğleniyordum
  • 14:32 - 14:33
    Çünkü ayak sakatlıklarıyla geliyordu.
  • 14:33 - 14:35
    Ben böyle, " Kurtul onlardan! Merak etme, bilirsin.
  • 14:35 - 14:39
    8 feet boyun olabilir, sadece çıkar onları."
  • 14:39 - 14:42
    (Gülüşmeler)
  • 14:43 - 14:48
    Bunu benim gibi kadar komik bulmuyordu, herneyse.
  • 14:48 - 14:52
    Tamam, şimdi, bunlar benim koşu bacakları, karbon grafitten yapılmış,
  • 14:52 - 15:01
    dediğim gibi, doğru bacağı doğru yere taktığımdan emin olmak zorundayım.
  • 15:01 - 15:03
    Burada bir sürü bacağım var.
  • 15:05 - 15:08
    Bunlar, -- gerçekten tutmak istermisin?
  • 15:08 - 15:12
    Sahip olduğum diğer bacak, tenis için, softbol için.
  • 15:12 - 15:16
    İçinde şok emiciler var, "Shhhh," gibi keskin bu sesi çıkarıyor.
  • 15:16 - 15:20
    üzerinde zıpladığınızda. Tamam.
  • 15:20 - 15:23
    Ve sonra bu üzerinde döndüğüm silikon.
  • 15:23 - 15:27
    onu tutmak için üzerinde durduğum silikon astar, terlediğim zaman,
  • 15:27 - 15:29
    bilirsiniz, inip çıkıyorum.
  • 15:29 - 15:32
    Cheryl: bunlarla daha mı uzunsun?
  • 15:32 - 15:33
    AM: Bunların içinde?
  • 15:33 - 15:34
    Cheryl: Bunların içinde
  • 15:34 - 15:37
    AM: Bilmiyorum. Sanmam. Sanmam.
  • 15:37 - 15:42
    Belki daha uzun olabilirim. Aslında ikisini giyebilirim.
  • 15:42 - 15:47
    Cheryl: Aslında bu bacakların üzerinde duramaz. Yürümesi gerekiyor, bu yüzden...
  • 15:47 - 15:50
    AM: Evet, kesinlikle yürümem gerkiyor,
  • 15:50 - 15:53
    ve denge, biraz, onların içinde bir parça sanat gibi.
  • 15:53 - 15:58
    Silikon çoraplar olmaksızın, içinde kayıp giderim.
  • 16:00 - 16:07
    Ve bu yüzden, onların üzerinde koşuyorum, ve bunların üzerinde dünyayı yarı şoke ediyorum.
  • 16:07 - 16:17
    (Alkış)
  • 16:17 - 16:24
    Bunlar bir koşucunun koşarken gerçek durumunun simüle edilmiş hali
  • 16:24 - 16:26
    Eper hiç bir kısa mesafe koşucusunu izlediyseniz,
  • 16:26 - 16:28
    ayaklarının tabanı pistte değen tek şey,
  • 16:28 - 16:29
    bu yüzden bu bacaklar üzerinde duruyorum,
  • 16:29 - 16:32
    diz arkasındaki kirişim ve kalça kaslarım kısaltılmış
  • 16:32 - 16:36
    Sanki ayak tabanımda duran ayağım varmış gibi.
  • 16:36 - 16:38
    (İzleyici: Onları kim imal etti?)
  • 16:38 - 16:41
    AM: Flex-Foot adında San Diego'daki bir şirket.
  • 16:41 - 16:45
    Ben bir denek faresiyim ve, öyle kalmayı umut ediyorum
  • 16:45 - 16:49
    ortaya çıkan her protez bacağımın yeni şeklinde.
  • 16:49 - 16:52
    Fakat aslında bunlar, dediğim gibi, sadece gerçek prototip.
  • 16:52 - 16:56
    Yenilerine ihtiyacım var çünkü en son ki buluşmamda, bilirsiniz,
  • 16:56 - 16:59
    büyük gibi, tam daire şeklinde geliyor.
  • 16:59 - 17:01
    Moderator: Aimee ve onların tasarımcısı TED Med 2'de olacak
  • 17:01 - 17:03
    ve onların tasarımı hakkında konuşacağız.
  • 17:03 - 17:04
    AM: Evet, bunu konuşacağız.
  • 17:04 - 17:05
    Cheryl: Evet, devam ediyorsun.
  • 17:05 - 17:08
    AM: Bu yüzden, bunlar koşu bacaklarım, ve giyebilirim benim diğer...
  • 17:08 - 17:10
    Cherly: Diğer bacakları kimin tasarlardığını söylermisin bize?
  • 17:10 - 17:13
    AM: Evet, İngiltere, Bournemouth denilen bir yerden aldım,
  • 17:13 - 17:15
    Londra'nın güneyine iki saat kadar,
  • 17:15 - 17:19
    Bunlara sahip Birleşik Devletlerideki tek kişiyim,
  • 17:19 - 17:22
    çok güzel oldukları için suç aslında.
  • 17:22 - 17:25
    Ve şunu demek istemiyorum, bu tırnaklar ve diğer şeyler yüzünden --
  • 17:25 - 17:29
    biliyorsunuz, bu benim için yapılmış, pistte önemli bir atletim,
  • 17:29 - 17:34
    Pist dışında kadınsı olmak istiyorum, ve bence bu önemli,
  • 17:34 - 17:36
    bilirsin, her hangi bir yeteneğinde sınırları olmamak,
  • 17:36 - 17:41
    ister sizin hareket kabiliyetiniz olsun veya, ister moda olsun.
  • 17:41 - 17:43
    Demek istediğim, herhangi bir yere gidebilme gerçeğini seviyorum.
  • 17:43 - 17:47
    ve istediğim şeyi, istediğim ayakkabıyı, istediğim eteği seçiyorum,
  • 17:47 - 17:52
    ve onları buraya getirebilmeyi umuyorum
  • 17:52 - 17:55
    onlara birçok insanın erişebilmesini istiyorum.
  • 17:55 - 17:58
    Onlar da silikon.
  • 17:58 - 18:02
    Bu gerçekten basit, bunun altında basit bir protez bacak.
  • 18:02 - 18:05
    Bunun altında Barbi ayak gibi.
  • 18:05 - 18:06
    (Gülüşmeler)
  • 18:06 - 18:08
    Öyle. Demek istediğim, bu konumda duruyor,
  • 18:08 - 18:10
    bu yüzden iki inç topuk giymem gerekiyor.
  • 18:10 - 18:15
    Ve, demek istediğim, o gerçekten -- onu görebilmeniz için çıkartayım.
  • 18:15 - 18:18
    Ne kadar iyi görebileceğinizi bilemiyorum, fakat, gerçekten böyle.
  • 18:18 - 18:22
    Ayaklarımda damarlar var, ve dopuğum, pembe, anladınız,
  • 18:22 - 18:25
    ve benim aşil tendonum -- birazcık oynuyor.
  • 18:25 - 18:30
    gerçekten harika gibi. Onları bir yıl iki hafta önce aldım.
  • 18:30 - 18:34
    Bu silikon deri parçası sadece.
  • 18:34 - 18:36
    Yani, iki yıl önce olan şey
  • 18:36 - 18:38
    Belçika'daki bu adam diyordu ki, tanrım,
  • 18:38 - 18:40
    eğer Madam Tussauds balmumu müzesine gidebilirsem
  • 18:40 - 18:44
    ve göz rengi kopyalanmış olan Jerry Hall'ı görebilirsem,
  • 18:44 - 18:47
    nefes alsa çok gerçekçi gözüküyor,
  • 18:47 - 18:49
    neden birileri için uzuv yapmıyorlar
  • 18:49 - 18:53
    bacağa benzeyen, bilirsiniz, veya bir kola, veya bir ele?
  • 18:53 - 18:55
    Yani, yanmış kimseler için kulak yapıyorlar.
  • 18:55 - 18:57
    Silikonla inanılmaz şeyler yapıyorlar.
  • 18:57 - 19:00
    Cheryl: İki hafta önce, Aimee Arthur Ashe ödülü için ESPYs'deydi.
  • 19:00 - 19:04
    Ve şehre geldi ve etrafta aceleyle koşturuyordu
  • 19:04 - 19:06
    ve dedi ki, " Yeni ayakkabılar almam lazım!"
  • 19:06 - 19:08
    ESPYs 'e bir saat öncesindeyiz.
  • 19:08 - 19:10
    ve düşündü ki, iki inç uzunluğunda topuklu almak zorunda
  • 19:10 - 19:12
    fakat aslında 3 inç topuklu satın aldı.
  • 19:12 - 19:14
    AM: Ve bu bana sorun çıkardı.
  • 19:14 - 19:17
    çünkü demek istediğim gece boyunca böyle yürüyordum.
  • 19:17 - 19:21
    Cheryl: 45 dakika için, biz -- neyse ki otel felaketti.
  • 19:21 - 19:24
    İçeri almak ve uğurlamak için birini aldılar.
  • 19:24 - 19:26
    (Gülüşmeler)
  • 19:26 - 19:30
    AM: Resepsiyon görevlisine dedim ki, yani, rahatsız edildim, ve Cheryl benim tarafımdaydı.
  • 19:30 - 19:33
    Dedim ki, "Bak, içeride bana yardım edebilecek kimse var mı
  • 19:33 - 19:35
    çünkü böyle bir problemim var"
  • 19:35 - 19:37
    Bilirsiniz, ilkinde olayı kapatmaya çalışırlar, yani,
  • 19:37 - 19:39
    bakın, biliyorsunuz: eğer ayakkabılarınızı beğenmediyseniz, üzgünüm, Artık çok geç.
  • 19:39 - 19:42
    "Hayır, hayır, hayır. Bu güzel ayakları aldım, tamam,
  • 19:42 - 19:45
    2 inç topukluya ihtiyacım var. Ben 3 inç topuklu var.
  • 19:45 - 19:47
    Bundan bir parça kurtulmak istiyorum."
  • 19:47 - 19:49
    Tamam. Bilirsin, oraya gitmek bile istemediler.
  • 19:49 - 19:52
    Ona dokunmak bile istemediler. Sadece yaptılar.
  • 19:52 - 19:55
    Hayır, bu bacaklar harika.
  • 19:55 - 19:59
    Çalışıyorum, aslında bir kaç hafta içinde geri geliyorum
  • 19:59 - 20:01
    bazı ilerlemeler için.
  • 20:01 - 20:04
    Düz taban için yapılmış bu bacaklara sahip olmak istiyorum
  • 20:04 - 20:07
    böylece spor ayakkabılarımı giyebilirim çünkü bunlarla olmuyor.
  • 20:07 - 20:09
    Yani... Moderatör: Bu kadar.
  • 20:09 - 20:11
    Cheryl: İşte, Aimee Mullins.
  • 20:11 - 20:14
    (Alkış)
Title:
Aimee Mullins'den koşu üzerine
Speaker:
Aimee Mullins
Description:

1998'in TED arşivinden, engelliler olimpiyatı kısa mesafe koşucusu Aimee Mullins koşucu olarak kariyerindeki rekorları ve inanılmaz karbon-fiber protez bacaklarının (daha sonra prototipinin) bitiş çizgisini geçmesine yardım edişini anlatıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
20:26
Sancak Gülgen added a translation

Turkish subtitles

Revisions