Dünyanın en küçük 3D yazıcısı

Dünyanın en küçük yazıcısıyla ne yapabiliriz ki? Klaus Stadlmann, bir gün kendi işitme cihazınızı değiştirebileceğiniz ya da belki saç telinizden daha küçük heykelcikler yapabileceğiniz, uygun fiyatlı, küçük yazıcısını sunuyor.

Herkese merhaba,
beni ağırladığınız için teşekkürler.

Küçük bir kaza geçirdim

ama sizinle konuşmamı durdurmak için
bir arabadan daha fazlası lazım.

(Gülüşmeler)

(Alkış)

Tank olabilir mesela.

Bugün, mikroyazıcılar hakkında
konuşmak istiyorum,

çalışmalarımdan, her şeyin nasıl
başladığından,

dünyadaki en küçük 3D yazıcıyı yapma
motivasyonumdan bahsedeceğim.

Gündelik işlerimle başlayalım.

Normalde uzmanlık alanım, çift fotonlu
polimerizasyon üzerinedir.

Tam bir entelektüel asosyal işi
gibi görünüyor değil mi?

(Gülüşmeler)

Bu tarz işler yapmak için
neye ihtiyacımız var?

Karmaşık bir lazer sistemiyle,

-ki biz ona femtosaniye lazer sistemi
diyoruz-

çok küçük bir noktaya odaklanmanız lazım,
çok, ama çok küçük --

ve bu pahalı bir işlem,
çok uzun ömürlü bir lazer sistemi değil.

Öte yandan, karmaşık bir konum
sistemine ihtiyacınız var.

Biz ona "Agathe,"diyoruz,
çünkü oldukça ağır,

ve Agathe'nin güzel bir isim
olduğunu düşündük.

(Gülüşmeler)

Lazeri hareket ettirmek için,
böyle bir sisteme,

mesela, yüksek doğruluk seviyesinde,
200 nanometre civarında,

ihtiyacınız var.

Tamam da, ne yapabiliriz ki bununla?

Gözünüzle göremeyeceğiniz şeyler
yapabilirsiniz.

İstediğiniz ne olursa
olsun basabilirsiniz,

Tower Bridge'i de basabilirsiniz,
Agathe'nin eşini de...

(Gülüşmeler)

Tamam da, onu bu kadar inanılmaz
yapan ne ?

Belki de şu skala barına bir bakmalısınız,
Tower Bridge için bu 100 mikron

ve bu şişman adam için 20 mikron.

Bir karşılaştırma yapabilmeniz için,
insan saçı 50 mikron civarı.

Yani, bu nesneler bir toz parçacığı kadar,
hatta daha da küçük bile,

bunu görmek oldukça zor.

Ne yapabileceğimizi görmeniz adına,
üzerinde çalıştığımız şey,

sistemi geliştiyor,
reçineyi geliştiriyor,

kullandığımız malzeme üzerinde bir solucan
yakalıyoruz ya da artık neyse işte.

Reçinenin içinde, reçine boyunca lazeri
haraket ettiriyoruz, polimerize şekilde

ve canlı bir hayvan yakalıyoruz,

burada, özel bir solucan.

Yapmaya çalıştığımız şey ya da
bir sonraki adımımız

biouyumlu polimerleri yapmak
belki böylece

insan vücuduna ya da bir solucan
gövdesine bir şeyler yazabiliriz

ya da biyolojik yapılara hücreler
ekleyebiliriz, daha bir çok şey...

Tamamdır, bu benim standart çalışma saham.

Ancak bugün, size mikroyazıcının arkasında
yatan hikâyeyi anlatacağım.

Motivasyonum neydi?

Evet, her şey Pazartesi sabahı,
6:30'da başladı.

Tamam, tamam belkide 10 falandı saat.

(Gülüşmeler)

Karlsplatz, Freihaus yakınlarındaki
lazer laboratuvarıma gittim,

burası Vienna Teknoloji
Üniversitesi'nde bir yer.

Gittiğimde, bu lazer sisteminin bozuk
olduğunu gördüm

ve tamir etmeyi denedim.

Yarım günümü aldıktan sonra,

asıl sorunun pompa kaynağında
olduğunu anladım.

Tek başıma bunu çözemezdim, servis
elemanını aramamız gerekiyordu.

Bu saatten sonra, düşünmek için
yeteri kadar zamanım vardı.

Ne yapamam gerektiğini düşündüm.Belki de
doktora tezimi yazmaya başlamalıydım.

(Gülüşmeler)

Yok, tamamiyle berbat bir fikir.

Düşünmeye devam ettim, belki bir bilimsel
makale yazabilirdim.

Bu da kötü bir fikirdi.

Daha sonrasında, Cumartesi günü,
bir hafta düşündükten sonra,

yeni bir fikirle çıkageldim;

dünyanın en küçük 3D mikroyazıcısını
yapma fikri.

(Gülüşmeler)

Ya da, dünyanın en küçük 3D yazıcısını.

(Alkış)

Profesörümü arayıp, ona durumu
anlattım.

"Bolca vaktim var, hadi bir şeyler
yapalım, olur mu?"

"Hadi yapalım."

Bu konuşmadan sonra doğrudan,
üniversiteye gittim,

Kafamdaki her şeyi bilgisayara aktardım,

-ki böylece her şeyin CAD mimarisini
yapabilirdim.

Bundan birkaç ay sonra,
sistemin ilk testini yaptık.

İlk teste göre gayet başarılıydı.

60,000 euro değerindeki sistemlerle
aynı sonuçları aldık.

Ve bu sistem için bizim harcadığımız para
sadece 1,500 euroydu.

Benim maaşım buna dahil değil,

-ki dahil olsaydı da pek farketmezdi.

(Gülüşmeler)

Peki, nasıl çalışıyor bu?

Sizin için bir video getirdim,

burada, üç boyutlu dosyanızı nasıl
programa dahil ettiğimizi göreceksiniz.

Bu video arkadaşım Junior Veloso,
tarafından hazırlandı.

Burada zeminden,
yukarı doğru bir hareket görüyorsunuz.

Zeminin altında bir sıvı var,

ışık aldığında katılaşabilen bir sıvı.

Ve modelimizi katman-katman yaratıyoruz,

ve modeli sıvının dışına doğru
çıkarıyoruz.

Modelin büyüklüğüne bağlı olarak,

100, belki 1,000 ya da 10,000 katmandan
oluşabilir model.

İşte böyle çalışıyor.

Pek tabii, bu mikroyazıcıdan
çok daha büyük bir makine

fakat, hemen hemen aynı
prensiplere göre çalışıyorlar,

bu nedenle, bunu göstermeyi uygun buldum.

Ve nihayet, bir kafa, bir uzaylı kafası,

tasarım platformunun
üzerinde duran şey bu.

Bu işlem bittiğinde, kolayca, kafayı
koparmanız gerekiyor,

bu ihtiyaç duyduğumuz yardımcı yapıdan

her şey hazır olduğunda koparıyoruz.

Evet.

Peki, mikroyazıcı tam olarak
nasıl bir şey?

Evet, belki bir kısmınız daha önce
bu fotoğrafı görmüştür.

Aslında yanımda sizin için getirdim
ve size bu 3D yazıcıyı

göstermek istiyorum.
İşte böyle bir şey.

Oldukça küçük,
tam bir masaüstü versiyon.

Fiyatı da gerçekten uygun.

Ve biz bununla gerçekten
gurur duyuyoruz, yani--

(Gülüşmeler)

Elimizde bir küçük, bir tane de
büyük bir sistem var.

Ucuz bir sistemle ne yapabilirsiniz ki?

Eminim, hepiniz şu işitme cihazlarını
duymuşsunuzdur.

İnsanların için özel olarak
üretilmeleri gerekiyor,

tam da bu yüzden mükemmel bir örnek

bu teknolojiyi kullanarak, işitme cihazı
için bir koruma kabı yapılabilir.

Normalde, bir mağazaya gidip
kulağınızı tarattırıyorsunuz.

Almanya'ya bilgileri e-posta ile
yolluyorlar, ve --

(Gülüşmeler)

Ve sonrasında ona göre bir şey --

(Alkış)

Teşekkürler.

(Alkış)

Tabii, büyük bir makinede basıyorlar bunu

ve bu yüzden, hazır olduğunda Viyana'ya
geri yolluyorlar,

ya da işte neredeyseniz --

postayla --

Elektronik sistemi de içinde oluyor.

Eğer, sizin bir mikroyazıcınız olsaydı,

mağazaya giderdiniz,

kulağınızı tararlardı

ve "Yazdır" tuşuna basarlardı,

3D modeliniz oluşturulurken,

siz de kahve içmeye giderdiniz,

ya da üniversiteye, gitmek istediğiniz
yer neresiyse,

beş gün beklemek yerine, işitme cihazınızı
ve kabını, bir gün içinde

kullanmaya başlamış olurdunuz.

Mini minnacık makinelerin hayatınızı
nasıl değiştirdiğine ve diğer ucuz 3D --

yazıcıların gündelik yaşamlarımıza nasıl
etki ettiğine dair bir örnekti bu.

Pekâlâ, çok teşekkürler

ve ne istiyorsanız ve ne ye ihtiyacınız
varsa yazdırmaya başlayın bir an önce.

(Alkış)