-
.
-
Elektron taşıma sistemi videosunda küçük bir hata yapmışım.
-
.
-
Bu videoda onu düzeltmek istedim.
-
Aynı zamanda bu video benim için o videoya katmayı unuttuğum
-
terminolojiyi verme fırsatı olacak.
-
Elektron taşıma sistemini anlatırken
-
NADH'larda yüksek enerjili elektronlar bulunduğundan
-
ve bir molekülden diğerine geçtiğinden bahsetmiştik.
-
Geçerlerken, düşük enerji düzeyine ulaşırlar
-
ve dışarıya enerji salarlar.
-
Son elektron alıcısıysa oksijendir.
-
Oksijen burada indirgenmiş olur.
-
Ama eşitliğin iki tarafına da baktığımızda,
-
hatayı görüyoruz, burada iki hidrojene ihtiyacımız var.
-
Eşitliğin sağ tarafında iki hidrojenimiz var,
-
sol tarafta da iki tane olmalı.
-
Yani, burada 2 olmalıydı.
-
Son videodaki küçük hata olarak bahsettiğim şey buydu.
-
.
-
Tabii aynı zamanda size daha fazla terminoloji vermem için bir fırsat.
-
.
-
Burada olan tüm bu sürece yükseltgenme deniyor.
-
NADH hidrojen kaybettiğinde oluyor.
-
Hatırlayın, yükseltgenmek elekton kaybetmektir.
-
Hidrojeni kaybettiğinde,
-
hidrojenin elektronlarını kullanma şansını da kaybetmiş oluyor.
-
Elektron taşıma sistemi süreci,
-
en sonda su oluşturana kadar
-
moleküllerin ardı ardına yükseltgenmesini içerir.
-
Buna yükseltgenme diyoruz.
-
Oldukça genel bir şekilde tanımlamış oluyoruz.
-
Elektron taşıma sisteminin ikinci kısmı ise
-
-hatta bir kısım bile denmeyebilir-
-
ATP'nin oluşturulması.
-
.
-
Bir moleküle fosfat grubu eklemeye fosforilasyon deniyor.
-
.
-
.
-
Yani elektron taşıma sistemi ile ATP üretmek.
-
.
-
Elektron taşıma sisteminden enerji salınıyor
-
ve bu hidrojen yoğunluğu farkını yaratıyor.
-
Hidrojenleri zarlar arası bölgeye pompalıyor.
-
Sonra bu fark, yani hidrojenlerin matrikse geri dönme isteği sayesinde
-
ATP sentetazdan geçiyor.
-
.
-
ATP'nin bu şekilde üretilmesine oksidatif fosforilasyon deniyor.
-
.
-
.
-
Bilinmesi gereken bir tanım.
-
Bununla testlerde ya da sınavlarda karşılaşabilirsiniz.
-
Bu şekilde tanımlanmış çünkü oksidatif(yükseltgenmiş) kısmı var.
-
.
-
Bu moleküllerin her biri elektron taşıma sisteminde
-
hidrojenlerini, ya da elektronlarını, kaybederek yükseltgeniyorlar.
-
.
-
Bu da hidrojen yoğunluğunda bir fark yaratıyor.
-
Sonrasında, kemiozmoz ile fosforilasyon oluyor.
-
.
-
Bu da bilinmesi iyi olacak bir kelime.
-
Bu hidrojenler membrandan seçici bir şekilde geçiyorlar.
-
.
-
Bu membran, yani ATP sentetaz
-
tüm moleküllerin içinden geçmesine izin vermez, seçici geçirgendir.
-
Hidrojenlerin protonlarının geçmesine izin veriyor.
-
Hidrojenlerin hareket ettikleri bu sürece kemiozmoz deniyor.
-
.
-
.
-
Bilinmesi iyi olacak başka bir kelime.
-
Tüm bu süreceyse oksidatif fosforilasyon deniyor.
-
.
-
İkisi aynı anda gerçekleşmiyor.
-
Oksidatif fosforilasyonda hidrojenleri pompalayacak enerji ortaya çıkartılıyor.
-
.
-
Hidrojenler kemiozmoza uğrarlarkense fosforilasyon gerçekleşiyor.
-
Buradaki minik şaftı döndürerek ADP ve fosfat grupları bir araya getiriliyor.
-
.
-
Bunu substrat düzeyinde fosforilasyonla karıştırabilirsiniz.
-
.
-
Bİraz daha teminoloji vereyim.
-
Substrat düzeyinde fosforilasyon.
-
Bu aslında glikolizde ve Krebs döngüsünde direkt olarak ATP üretmemiz oluyor.
-
.
-
.
-
Burada kemiozmoz ya da proton farkı kullanılmadan,
-
enzimlerin direkt olarak görev almasıyla ATP oluşturuluyor.
-
.
-
Bir enzim düşünün.
-
Proteinlerden meydana gelmiş.
-
ADP ve iki tane fosfat grubu olsun..
-
.
-
Enzimin başka bir yerinde bir tane daha fosfat grubu olsun.
-
Bu enzim kemiozmoz ya da yükseltgenme kullanıyor olmasın.
-
.
-
Onun yerine, enzimin başka kısımlarında,
-
enerji açığa çıkartan reaksiyonlar gerçekleşiyor olabilir.
-
.
-
Burada bir noktanın etrafında tüm enzimin çevrildiğini düşünebilirsiniz.
-
.
-
Bu tam olarak nasıl çalıştığı olmayabilir,
-
fakat iyi bir fikir.
-
Belki bu iki şey daha sonra bir araya getilirebilir.
-
Yükseltgenme prensibine bağlı çalışan kemiozmoz(elektron taşıma sisteminde öğrendiğimiz) olmadan,
-
sadece enzimler kullanılıyorsa,
-
bu substrat düzeyinde fosforilasyon olur.
-
.
-
Substratlarsa enzimle birleşen ve üzerinde değişiklik yapılan maddelerdir.
-
.
-
Umarım faydalı bir video olmuştur.
-
.