-
As-Salāmu ‘alaykum wa-raḥmatu Llāhi
wa-barakātuh.
-
A‘ūdhu bi-Llāhi mina sh-shayṭāni
r-rajīm. Bismi Llāhi r-Raḥmāni r-Raḥīm.
-
Aṣ-ṣalātu wa-s-Salāmu ‘alá Rasūlinā
Muḥammadin Sayyidi l-awwalīna
-
wa-l-ākhirīn. Madad yā Rasūla Llāh,
madad yā Sādātī Aṣḥābi Rasūli Llāh,
-
madad yā Mashāyikhanā,
dastūr Mawlānā Shaykh ‘Abdu Llāh
-
al-Fā’iz ad-Dāghistānī, Shaykh Muḥammad
Nāẓim al-Ḥaqqānī. Madad.
-
Ṭarīqatuna ṣ-ṣuḥbah,
wa-l-khayru fi l-jam’iyyah.
-
Diyor Allah ‘Azza wa-Jalla
-
Ayeti Kerime'de "Wa-li-tukmilū l-‘iddata
-
wa-li-tukabbirū Llāha ‘alá mā hadākum"
(2:185).
-
Bu Ramazan ayı
-
vakti var. Onu tamamlarsınız diyor
-
Allah ‘Azza wa-Jalla.
-
Tamamladıktan sonra da bayram olur.
Bayramda
-
tekbir, tehlil getirin.
-
Bayram, iki bayram var Müslümanın.
-
Yani bu dünyadaki bayram iki bayram.
-
Birincisi işte Ramazan bayramı,
bir kurban bayramı.
-
Ondan başkaları da işte
-
uydurma şeylerdi ki
-
bunun kıymetini bilinmesin diye.
-
Başka şeyler, bir hayli bayram.
-
Aslında atalar güzel söylemiş.
-
Atalarımız güzel söylemiş.
-
Deliye her gün bayram demiş.
Yani akılsız olunca
-
bayram her???????????????????? bayram bilmez.
-
Bayram, bilinecek bayram Allah
‘Azza wa-Jalla'nin
-
bize ikram ettiği bayramlardır.
-
Onlar da işte bu
-
Ramazan bayramı bir de kurban bayramı.
-
Onlara hürmet etmek
-
Allah'ın ﷻ rızasına mazhar olmak
demektir.
-
Onlara itibar etmemek
-
insana zarar verir yani.
-
Maddi zarar olmasa da manevi
bir şey var ki
-
Allah ‘Azza wa-Jalla'nin
ikram ettiği şeye
-
itibar etmeyip ona kıymet vermemek.
-
Halbuki kıymet verilecek şey
-
ancak Allah ‘Azza wa-Jalla'nin
-
istediği, sevdiği şey odur.
-
Kıymet verilecek olan şeydir.
-
Onun kıymeti büyüktür.
-
Dünyada da bu bayram
-
ahirette de onun kıymeti daha fazla
bilinir.
-
Tabi şimdiki insanlar
-
hiçbir şeye kıymet kalmadı.
-
Hiçbir şeyin kıymeti kalmadı.
-
Ne paranın, ne altının, ne
-
sözün, ne namusun, ne iyiliğin,
-
hiçbir şeyin kıymeti kalmamış
bu insanın yanında.
-
Enflasyon diyorlar.
Hepsi enflasyon oldu gitti.
-
Hiçbir kıymet kalmadı.
-
Bundan daha 30 sene önceye kadar yahut
-
30 sene önce bile bir altınla
-
insan rahat geçinirdi bir ay. Şimdi
-
bir hafta bile geçinmez.
Günü zor çıkarır.
-
Onun için yani şey o
-
kıymet, hiçbir şeyin kıymeti kalmamış
dünyanın.
-
ahiretin kıymeti bilinmesi lazım ki
-
onun faydasını görsün insan.
-
Allah'a şükür bu güzel günler geçirdi
herkes.
-
Müminler güzel günler geçirdi.
İman edenler,
-
İslam, Müslüman olup da
ibadetini yapan insanlar
-
güzel oldu.
-
Ne kadar sıkıntı mıkıntı varsa
-
onlarda tesiri yok.
-
Bu Ramazan'ın fazileti, güzelliği
-
Allah ﷻ hepsinin üstünü kapatır.
-
Ama aması var.
-
İslam'a düşman olanlara hiçbir zaman
-
rahatlık yok, iyilik yok.
-
Allah ‘Azza wa-Jalla'ye düşman olan,
-
Allah ‘Azza wa-Jalla'ye savaş
açan insanlar
-
onlar mutluluğu bulamazlar.
-
İslam'da huzur var, mutluluk var,
güzellik var.
-
Her iyilik İslam'da var.
-
İslam insanlığa
-
Allah ‘Azza wa-Jalla'nin hediyesidir.
-
Hidayet ve hediye. Hediyedir İslam.
-
Onun için İslam'ı takip eden,
-
İslam'a kıymet veren insanlar
-
kıymet bulur. Dediğimiz gibi yani bu
-
Ramazan Allah'a şükür sonu da
bayram oluyor.
-
Zaten her gün bayram gibiydi
mā shā’a Llāh.
-
Allah'ın ﷻ ikramları, tecellileri,
güzellikleri
-
herkes kalbinde sezer bunu.
-
Gündüz bütün günün
-
bazen zorlansa bile insan
-
o zorluk, güzellik olmuş olur.
İnsanın içinde
-
ferah olur, ferahlık olur. Bir
-
kötülük sezmez.
-
İyi olmayan bir şey sezmez. Akşam da
-
Peygamber Efendimiz ṣallá Llāhu
‘alayhi wa-sallam'in dediği gibi
-
müminin o sevinci, o mutluluğu
-
hiçbir insan bulamaz.
-
Bu orucu yapmayan insanlar bulamaz.
-
Allah ﷻ mübarek eylesin.
-
Bu günler de geçti gitti.
Allah ﷻ in shā’a Llāh
-
senesini?????????????????????? nasip etsin.
-
Hem de bütün dünya Müslüman olarak
-
Mehdi ‘alayhi s-salām'la beraber
in shā’a Llāh.
-
Ümidimiz vardır. Çünkü
-
dünya iyiye gitmiyor, kötüye gidiyor.
-
Onu kurtaracak olan
-
Peygamber Efendimiz ṣallá Llāhu
‘alayhi wa-sallam'in müjdelemiş olduğu
-
zat Mehdi ‘alayhi s-salām'dır.
-
In shā’a Llāh O'nu bekliyoruz.
-
Allah ﷻ tez zamanda göndersin
in shā’a Llāh.