< Return to Video

Özgün düşünenlerin şaşırtıcı alışkanlıkları

  • 0:01 - 0:06
    Yedi yıl önce, bir öğrenci bana gelip
    şirketine yatırım yapmamı istedi.
  • 0:06 - 0:08
    Şöyle dedi: "Üç arkadaşımla çalışıyorum,
  • 0:08 - 0:11
    internetten satış yapıp
    bir endüstriyi sarsacağız."
  • 0:11 - 0:15
    Ben de "Peki. Bütün yazı bununla uğraşarak
    geçirdiniz, değil mi?" diye sordum.
  • 0:15 - 0:18
    "Hayır. Tutmazsa diye, hepimiz
    staj yaptık." dedi.
  • 0:18 - 0:22
    "Peki. Mezun olunca tamamen
    bunun üzerinde çalışacaksınız herhalde".
  • 0:22 - 0:25
    "Tam olarak değil. Yedek işler bulduk."
  • 0:26 - 0:27
    Altı ay sonra,
  • 0:27 - 0:29
    şirketin resmi olarak
    açılmasından önceki gün
  • 0:29 - 0:31
    hâlâ çalışan
    bir internet siteleri yoktu.
  • 0:31 - 0:34
    "Şirketin tamamen bir internet
    sitesinden oluştuğunun
  • 0:34 - 0:36
    farkındasınız, öyle değil mi?"
  • 0:37 - 0:40
    Doğal olarak yatırım yapmayı reddetim.
  • 0:41 - 0:44
    Sonunda şirketin adını Warby Parker
    koymaya karar verdiler.
  • 0:44 - 0:46
    (Gülüşmeler)
  • 0:46 - 0:47
    İnternette gözlük satıyorlar.
  • 0:48 - 0:52
    Yakın zamanda dünyanın en
    yaratıcı şirketi seçildiler
  • 0:52 - 0:54
    ve bir milyar dolar değer biçildiler.
  • 0:54 - 0:57
    Şimdi ne mi yapıyoruz?
    Bütün yatırımlarımızı eşim kontrol ediyor.
  • 0:59 - 1:01
    Nerede bu kadar yanlış yapmıştım?
  • 1:01 - 1:05
    Bu soruyu cevaplamak için "Özgünler"
    dediğim insanları araştırmaya başladım.
  • 1:05 - 1:07
    Özgünler uyum sağlamayı reddedenler,
  • 1:07 - 1:09
    sadece yeni fikirleri olanlar değil,
  • 1:09 - 1:11
    onları gerçekleştirmeye çabalayanlar.
  • 1:12 - 1:14
    Onlar, sesini yükseltmekten çekinmeyenler.
  • 1:14 - 1:17
    Özgünler, yaratıcılığa öncü olup
    dünyayı değiştirenler.
  • 1:17 - 1:20
    Onlar, güveninizi hak edenler.
  • 1:20 - 1:22
    Ama hiç beklediğim gibi gözükmüyorlarmış.
  • 1:23 - 1:25
    Bugün sizinle, özgünleri fark etmek
  • 1:25 - 1:27
    ve onlar gibi olmak için
  • 1:27 - 1:30
    öğrendiğim üç şeyi paylaşacağım.
  • 1:30 - 1:34
    Warby Parker'i eş geçmemdeki ilk neden
  • 1:34 - 1:37
    kuruluşlarının çok uzun sürmesiydi.
  • 1:37 - 1:41
    İşlerini geciktirenlerin düşünce biçimini
    yakından biliyorsunuzdur.
  • 1:43 - 1:47
    Size bir itirafim var. Ben tam tersiyim.
    Ben işimi erkenden yaparım.
  • 1:48 - 1:49
    Evet gerçekten.
  • 1:49 - 1:53
    Siz daha hiçbir şey yapmamışken
    bitiş zamanından birkaç saat önce
  • 1:53 - 1:54
    hissettiğiniz panik var ya?
  • 1:55 - 1:57
    Ben onu bitişten birkaç ay
    önce hissediyorum.
  • 1:57 - 1:59
    (Gülüşmeler)
  • 2:00 - 2:07
    Bu, bende erken başladı: Çocukken
    Nintendo oyunlarıyla kafayı bozmuştum.
  • 2:07 - 2:09
    Sabah beşte kalkıp
  • 2:09 - 2:11
    ustalaşıncaya kadar bırakmadan oynardım.
  • 2:12 - 2:16
    Sonunda o kadar kontrolden çıkmıştım ki
    yerel bir gazete Nintendo'nun
  • 2:16 - 2:20
    kara yüzüyle ilgili bir haber yapmıştı
    ve baş kahramanı bendim.
  • 2:20 - 2:23
    (Gülüşmeler)
  • 2:23 - 2:25
    (Alkış)
  • 2:29 - 2:32
    O zamandan beri saçlarımla
    dişlerim yer değişti.
  • 2:32 - 2:35
    (Gülüşmeler)
  • 2:37 - 2:40
    Ama, bu huy üniversitede işime yaradı,
  • 2:40 - 2:45
    bitirme tezimi dört ay önce bitirdim.
  • 2:46 - 2:50
    Bununla birkaç yıl öncesine kadar da
    gurur duyuyordum.
  • 2:50 - 2:54
    Jihae adında bir öğrencim
    bana gelip
  • 2:54 - 2:57
    "En yaratıcı fikirlerim işimi
    son ana bıraktığımda geliyor." dedi,
  • 2:57 - 3:01
    benim tepkim "Çok hoşmuş. Bana
    borcun olan dört makale nerede?" oldu.
  • 3:01 - 3:02
    (Gülüşmeler)
  • 3:02 - 3:04
    Aslında en yaratıcı
    öğrencilerimizden biriydi
  • 3:04 - 3:08
    ve bir organizasyonel psikolog olarak
    benim gözlemlediğim durumlar da bunlar.
  • 3:08 - 3:10
    Ondan veri toplamasını istedim.
  • 3:10 - 3:12
    Şirketlere gitti.
  • 3:12 - 3:15
    İnsanlara anketler yapıp ne sıklıkla
    işlerini son ana bıraktıklarını sordu.
  • 3:15 - 3:19
    Sonra da patronlarından ne kadar yaratıcı
    olduklarını değerlendirmelerini istedi.
  • 3:19 - 3:22
    Tabii ki benim gibi işini
  • 3:22 - 3:24
    erkenden bitirenler
  • 3:24 - 3:26
    işini orta derece son ana bırakanlardan
  • 3:26 - 3:28
    az yaratıcı çıktılar.
  • 3:28 - 3:32
    Ben de kronik olarak işini son ana
    bırakanlara ne olduğunu merak ettim.
  • 3:32 - 3:35
    "Bilmem. Anketi yapmadılar." dedi.
  • 3:35 - 3:37
    (Gülüşmeler)
  • 3:37 - 3:39
    Sonuçlarımız bunlar.
  • 3:40 - 3:44
    İşini son dakikaya bırakanların
  • 3:44 - 3:48
    tembellikle çok meşgul olduklarından pek
    yeni fikirleri olmadığını görüyorsunuz.
  • 3:49 - 3:52
    Aksi yönde, büyük bir rahatsızlıkla
    işlerini bitirmeye koşanların da
  • 3:52 - 3:56
    pek özgün fikirleri
    olmadığını görüyorsunuz.
  • 3:57 - 4:01
    Özgünlerin olduğu ince bir nokta var.
  • 4:02 - 4:03
    Peki neden?
  • 4:04 - 4:06
    Belki de özgünlerin
    kötü iş alışkanlıkları var.
  • 4:06 - 4:10
    Belki işi son ana bırakmak
    yaratıcılığa neden olmuyor.
  • 4:10 - 4:13
    Bunu anlamak için
    bazı deneyler tasarladık.
  • 4:13 - 4:16
    İnsanlardan yeni iş fikirleri
    üretmelerini istedik,
  • 4:16 - 4:18
    sonra da bağımsız kişilerden
  • 4:18 - 4:22
    bunların ne kadar yaratıcı ve yararlı
    olduklarını değerlendirmelerini istedik.
  • 4:22 - 4:24
    Bazılarından hemen yapmalarını istedik,
  • 4:24 - 4:28
    rastgele seçtiğimiz diğerlerininse
    önlerinde Mayın tarlası oyununu açıp
  • 4:28 - 4:30
    beş ya da on dakika
  • 4:30 - 4:32
    geciktirmelerine neden olduk.
  • 4:32 - 4:35
    Sonuç olarak, orta derecede geciktirenler
  • 4:35 - 4:39
    diğer gruplardan yüzde 16
    daha yaratıcı çıktılar.
  • 4:40 - 4:43
    Mayın tarlası harika bir şey,
    ama sonucun etkeni değil
  • 4:43 - 4:46
    çünkü önce oyunu oynayıp
    sonra görevi öğrenince
  • 4:46 - 4:48
    yaratıcılığa etkisi olmadı.
  • 4:48 - 4:51
    Sadece üzerinde çalışağınız
    problemi öğrenip
  • 4:51 - 4:53
    geciktirmeye başlayınca,
  • 4:53 - 4:55
    görev zihninizin derinliklerinde aktifken
  • 4:55 - 4:57
    beyniniz üretmeye başlıyor.
    Geciktirmek size,
  • 4:57 - 5:01
    teğet fikirleri değerlendirmek,
    doğrusal olmayan yönleri de düşünmek,
  • 5:01 - 5:04
    beklenmedik sıçramalar
    yapmak için zaman sağlıyor.
  • 5:05 - 5:07
    Tam da bu deneyleri sonuçlandırırken
  • 5:07 - 5:09
    özgünlerle ilgili bir kitap
    yazmaya başlayacaktım
  • 5:09 - 5:14
    ve geciktirmekle ilgili bölümü yazarken,
  • 5:14 - 5:17
    işleri geciktirmeyi öğrenmenin
    tam vakti diye düşündüm.
  • 5:17 - 5:19
    Böylece planlı bir şekilde
    geciktirmeye başladım.
  • 5:20 - 5:23
    Kendine saygılı, işini
    son ana bırakan herkes gibi
  • 5:24 - 5:25
    ertesi sabah erkenden kalkıp
  • 5:25 - 5:28
    nasıl son ana bırakacağımın
    adımlarını yazdım.
  • 5:28 - 5:30
    (Gülüşmeler)
  • 5:31 - 5:35
    Sonra da amacıma ulaşmak için
    uğraşmama amacıma
  • 5:35 - 5:39
    ulaşmak için azimle çalıştım.
  • 5:40 - 5:42
    İşleri geciktirme bölümüne başladım,
  • 5:42 - 5:44
    bir gün yarısına gelmişken
  • 5:44 - 5:46
    kelimenin tam anlamıyla
    bir cümleyi yarım bıraktım
  • 5:46 - 5:48
    ve aylarca devam etmedim.
  • 5:48 - 5:50
    İşkence gibiydi.
  • 5:51 - 5:54
    Ama geri döndüğümde
    bir yığın yeni fikrim vardı.
  • 5:55 - 5:56
    Aaron Sorkin'in dediği gibi
  • 5:56 - 5:59
    "Sizce işleri geciktirmek,
    benceyse düşünmek."
  • 6:00 - 6:02
    Bu süreçte, tarihteki
    pek çok özgünün de
  • 6:02 - 6:05
    işleri son ana bırakan insanlar
    olduğunu keşfettim.
  • 6:06 - 6:07
    Örneğin Leonarda Da Vinci.
  • 6:07 - 6:11
    Mona Lisa üzerinde
    düşe kalka
  • 6:11 - 6:13
    16 yıl çalıştı.
  • 6:13 - 6:14
    Kendini başarısız hissetti.
  • 6:14 - 6:17
    Bu sırada günlüğüne yazmaya
    devam ediyordu.
  • 6:18 - 6:21
    Ama optik biliminde keşfettikleri
  • 6:21 - 6:23
    ışığı modellemesini değiştirdi
  • 6:23 - 6:25
    ve onu çok daha iyi bir ressam yaptı.
  • 6:26 - 6:28
    Peki Martin Luther King, Jr.?
  • 6:28 - 6:31
    Hayatının en büyük konuşması
    Washington Yürüyüşünden
  • 6:31 - 6:32
    önceki gece 3'te
  • 6:32 - 6:34
    konuşmasını baştan yazıyordu.
  • 6:35 - 6:38
    Kenarda kendi sahne sırasını beklerken,
  • 6:38 - 6:42
    hâlâ notlar tutuyor,
    bir şeylerin üstünü çiziyordu.
  • 6:43 - 6:45
    Sahneye çıktığında, 11. dakikada
  • 6:45 - 6:47
    hazırladıklarını bırakıp
  • 6:47 - 6:50
    tarihi değiştiren o sözleri söyledi:
  • 6:50 - 6:51
    "Bir hayalim var."
  • 6:52 - 6:54
    Bu, notlarında yoktu.
  • 6:55 - 7:00
    Konuşmayı tamamlamak için
    son dakikayı bekleyerek
  • 7:00 - 7:03
    kendini olabilecek en geniş
    olası fikirlere açtı.
  • 7:04 - 7:06
    Metin yayınlanmamış olduğu için de
  • 7:06 - 7:08
    doğaçlama yapma özgürlüğü vardı.
  • 7:09 - 7:12
    İşleri son ana bırakmak
    verimliliğe tehdit oluştursa da
  • 7:12 - 7:15
    yaratıcılık için harika.
  • 7:15 - 7:17
    Birçok özgünde gördüğünüz,
  • 7:17 - 7:21
    çabuk başlarlar ama yavaş bitirirler.
  • 7:21 - 7:23
    Warby Parker'ı kaçırma
    nedenim de buydu.
  • 7:24 - 7:26
    Altı ay boyunca işi itelediklerinde,
  • 7:26 - 7:28
    onlara baktım ve
  • 7:28 - 7:31
    "Biliyorsunuz, birçok şirket internette
    gözlük satışı yapıyor." dedim.
  • 7:32 - 7:34
    Alana ilk giren avantajını kaçırmışlardı.
  • 7:34 - 7:36
    Ama fark edemediğim,
    bütün bu zamanı
  • 7:36 - 7:40
    insanların nasıl rahatlıkla
    internetten gözlük sipariş edeceklerini
  • 7:40 - 7:41
    bulmaya harcamışlardı.
  • 7:41 - 7:44
    Görünüşe göre, ilk giren avantajı
    büyük ölçüde bir masal.
  • 7:44 - 7:48
    50 ürün kategorisinde yapılmış
    klasik bir araştırmada
  • 7:48 - 7:50
    pazarı yaratan ilkler ile
  • 7:50 - 7:54
    farklı ve daha iyi bir şeyler
    çıkaran geliştiriciler karşılaştırılmış.
  • 7:55 - 7:59
    Gördüğünüz, ilklerin
    %47 başarısızlık oranına karşı
  • 7:59 - 8:02
    geliştiricilerin %8 başarısızlık oranı.
  • 8:03 - 8:08
    Facebook'a bakın,
    Myspace ve Friendster'dan sonra
  • 8:08 - 8:09
    sosyal ağ yapmaya giriştirler.
  • 8:09 - 8:13
    Google'a bakın, Altavista ve
    Yahoo'dan sonra yıllar geçmişti.
  • 8:13 - 8:16
    Başka birisinin fikrini geliştirmek
  • 8:16 - 8:18
    sıfırdan bir şey yaratmaktan
    çok daha kolay.
  • 8:19 - 8:23
    Aldığım ders, özgün olmak için
    ilk olmaya gerek yok.
  • 8:23 - 8:25
    Farklı ve daha iyi olmak yeter.
  • 8:26 - 8:29
    Ama Warby Parker'ı
    ıskalamamın tek nedeni bu değildi.
  • 8:29 - 8:32
    Bir dolu çekinceleri vardı.
  • 8:32 - 8:34
    Yedek planları vardı,
    bu da benim
  • 8:34 - 8:37
    onların özgün olmak için
    cesaretlerinin olmadığını sorgulamama
  • 8:37 - 8:42
    neden oldu, çünkü özgünlerin
    böyle gözüktüğünü düşünüyordum.
  • 8:42 - 8:45
    (Nasıl söylerim tam bilmiyorum ama...
    ben büyüğüm...)
  • 8:45 - 8:47
    (Gülüşmeler)
  • 8:47 - 8:48
    Yüzeyde,
  • 8:48 - 8:50
    birçok özgün kişi kendinden emin gözüküyor
  • 8:50 - 8:52
    ama perde arkasında
  • 8:52 - 8:55
    onlar da bizimle aynı korkuları
    ve çekinceleri yaşıyorlar.
  • 8:55 - 8:57
    Sadece bunlarla farklı şekilde
    baş ediyorlar.
  • 8:57 - 9:00
    Bu bizim yaratıcı
    sürecimizin nasıl işlediği.
  • 9:00 - 9:04
    (1. Bu harika, 2. Bu zor,
    3. Bu boktan, 4. Ben boktanım,
  • 9:04 - 9:06
    5. Belki de olur, 6. Bu harika)
  • 9:08 - 9:11
    Araştırmamda, iki cins
    şüphe olduğunu keşfettim:
  • 9:11 - 9:13
    Kendinden şüphe ve fikirden şüphe.
  • 9:13 - 9:15
    Kendinden şüphe felç edici.
  • 9:15 - 9:16
    Donup kalmanıza neden olur.
  • 9:17 - 9:18
    Ancak, fikirden şüphe enerji verir.
  • 9:18 - 9:21
    Deneme yapmanıza, test etmenize,
    cilalamanıza motive eder,
  • 9:21 - 9:23
    tıpkı MLK gibi.
  • 9:23 - 9:26
    Özgün olmanın anahtarı
  • 9:26 - 9:30
    üçüncü adımdan dördüncü adıma
  • 9:30 - 9:32
    atlamaktan kaçınmak.
  • 9:32 - 9:33
    "Ben boktanım." demek yerine
  • 9:33 - 9:36
    "İlk birkaç deneme her zaman boktan olur,
  • 9:37 - 9:38
    daha olamadım." demek.
  • 9:39 - 9:41
    Peki oraya nasıl varırsınız?
  • 9:41 - 9:42
    Görünüşe göre internet tarayıcınızda
  • 9:42 - 9:44
    bir ipucu yatıyor.
  • 9:45 - 9:48
    İşteki performansınızı
  • 9:48 - 9:50
    hangi tarayıcıyı
    kullandığınızdan çıkarabiliyoruz.
  • 9:51 - 9:55
    Araştırmanın sonucu
    bazılarınızın hoşuna gitmeyecek.
  • 9:55 - 9:56
    (Gülüşmeler)
  • 9:56 - 10:00
    Firefox ve Chrome kullanıcılarının
    Internet Explorer ve Safari kullananlardan
  • 10:00 - 10:03
    daha iyi çalışanlar olduğuna dair
    somut kanıtlar var.
  • 10:04 - 10:05
    Evet.
  • 10:05 - 10:07
    (Alkış)
  • 10:07 - 10:10
    Ayrıca aynı işte %15 daha uzun kalıyorlar.
  • 10:11 - 10:13
    Neden? Teknik bir avantaj değil.
  • 10:13 - 10:17
    Dört tarayıcı grubunun
    yazma hızları ve
  • 10:17 - 10:20
    bilgisayar bilgileri aşağı yukarı aynı.
  • 10:20 - 10:22
    Tarayıcıyı nasıl aldığınızla ilgili olay.
  • 10:22 - 10:24
    Internet Explorer veya
    Safari kullanıyorsanız
  • 10:24 - 10:27
    bunlar, bilgisayarınızda yüklü geliyorlar.
  • 10:27 - 10:30
    Siz de size otomatik olarak
    sunulan seçeneği kabul ediyorsunuz.
  • 10:30 - 10:34
    Ama Firefox veya Chrome kullanıyorsanız,
    size sunulandan şüphe etmişsiniz
  • 10:34 - 10:36
    ve farklı bir seçeneği araştırmışsınız,
  • 10:36 - 10:39
    araştırmacı olup yeni bir tarayıcı
    indirmişsiniz demek.
  • 10:40 - 10:42
    İnsanlar bu araştırmayı duyup
    şöyle diyorlar:
  • 10:42 - 10:46
    "Harika, işimde daha iyi olmak için tek
    yapmam gereken tarayıcımı değiştirmek."
  • 10:46 - 10:47
    (Gülüşmeler)
  • 10:47 - 10:49
    Hayır, mesele size sunulanı
  • 10:49 - 10:51
    sorgulayıp daha iyi bir seçeneği
  • 10:51 - 10:54
    araştıran cinsten insan olmak.
  • 10:54 - 10:55
    Bunu iyi becerirseniz,
  • 10:55 - 10:58
    kendinizi deja vu'nun
    tersine açarsınız:
  • 10:59 - 11:02
    Bunun da bir adı var:
    vuja de.
  • 11:02 - 11:04
    (Gülüşmeler)
  • 11:05 - 11:08
    Vuja de, daha önce defalarca
    gördüğünüz bir şeye baktığınızda
  • 11:08 - 11:11
    onu bir anda yeni gözlerle görmek.
  • 11:12 - 11:15
    Yarım yüzyıldır yeşil ışık alamayan
    bir senaryoya
  • 11:15 - 11:18
    yeniden bakan bir senarist gibi.
  • 11:18 - 11:22
    Her denemede,
    ana karakter kötü bir kraliçe idi.
  • 11:22 - 11:25
    Ama Jennifer Lee, bunun mantıklı
    olup olmadığını düşünmeye başladı.
  • 11:25 - 11:27
    İlk sahneyi baştan yazdı
  • 11:27 - 11:30
    ve kötü karakteri işkence görmüş
    bir kahraman olarak baştan yarattı
  • 11:30 - 11:33
    ve Frozen tüm zamanların en
    başarılı anımasyonu oldu.
  • 11:34 - 11:36
    Bu hikayenin çok basit bir mesajı var.
  • 11:36 - 11:38
    Şüphe duyarsanız,
    gitmesine izin vermeyin.
  • 11:39 - 11:41
    (Gülüşmeler)
  • 11:42 - 11:43
    Peki ya korku?
  • 11:43 - 11:45
    Özgünler de korku duyarlar.
  • 11:46 - 11:47
    Düşmekten korkarlar,
  • 11:47 - 11:50
    ama onları bizden ayıran
  • 11:50 - 11:52
    denememekten daha çok korkmaları.
  • 11:52 - 11:55
    Onlar, tıpkı bir şirketi batırmak gibi
  • 11:55 - 11:59
    şirket kurmamanın da
    başarısızlık olduğunu bilirler.
  • 11:59 - 12:02
    Bilirler ki, uzun vadede
    en büyük pişmanlıklarımız
  • 12:02 - 12:04
    yaptıklarımız değil
    yapmadıklarımızdır.
  • 12:04 - 12:07
    Araştırmalara göre,
    yeniden yapmak istediklerimiz
  • 12:07 - 12:09
    cesaret edemediklerimiz.
  • 12:09 - 12:13
    Elon Musk geçenlerde bana Tesla'nın
    başarılı olacağını düşünmediğini söyledi.
  • 12:13 - 12:16
    İlk birkaç SpaceX ateşlemesinin
    geri dönmeyi bırak
  • 12:16 - 12:19
    yörüngeye yerleşemeyeceğinden emindi,
  • 12:19 - 12:22
    ama denememek için çok önemli bir fikirdi.
  • 12:22 - 12:25
    Birçoğumuz harika bir fikrimiz olduğunda
  • 12:25 - 12:26
    denemekten kaçınıyoruz.
  • 12:27 - 12:29
    Ama sizin için iyi bir haberler var.
  • 12:29 - 12:31
    Kötü fikirlerinizden dolayı
    yargılanmayacaksınız.
  • 12:31 - 12:33
    Birçok kişiyse yargılanacağını düşünür.
  • 12:33 - 12:35
    İş hayatındaki insanlara
  • 12:35 - 12:38
    en büyük fikirlerini, en önemli
    görüşlerini sorduğunuzda
  • 12:39 - 12:43
    %85'i seslerini yükseltmek yerine
    sessis kaldıklarını söylediler.
  • 12:43 - 12:47
    Kendilerini utandırmaktan, aptal
    gözükmekten korktuklarını söylediler.
  • 12:47 - 12:50
    Peki, öyle mi? Özgünlerin de
    bir yığın kötü fikri oluyor,
  • 12:50 - 12:51
    hatta tonlarca.
  • 12:53 - 12:55
    Örneğin bunu icat eden adam.
  • 12:55 - 12:58
    Sadece çocukların değil,
    büyüklerin de korkunç bulacağı
  • 12:58 - 13:01
    konuşan bir bebek yapması
    umrunuzda mı?
  • 13:02 - 13:06
    Hayır. Thomas Edison'ı ampulü bulan
    mucit olarak takdir ediyorsunuz.
  • 13:06 - 13:08
    (Gülüşmeler)
  • 13:09 - 13:11
    Farklı alanlara bakarsanız
  • 13:11 - 13:14
    en büyük özgünlerin en çok başarısızlığa
    uğrayanlar olduğunu görürsünüz,
  • 13:14 - 13:16
    çünkü en çok denemeyi onlar yaparlar.
  • 13:16 - 13:19
    Klasik müzik bestekarlarını düşünün,
    en iyilerin en iyilerini.
  • 13:19 - 13:23
    Neden bazılarına ansiklopedilerde
    daha fazla sayfa ayrılır
  • 13:23 - 13:26
    ve besteleri çok daha
    fazla kaydedilmiştir?
  • 13:26 - 13:27
    En büyük göstergelerden biri
  • 13:27 - 13:30
    yaptıkları beste sayısıdır.
  • 13:31 - 13:34
    Ne kadar çok iş çıkarırsanız,
    o kadar değişik şeyle karşılaşırsınız
  • 13:34 - 13:38
    ve tamamen özgün bir şeye
    gelme şansınız artar.
  • 13:38 - 13:42
    Klasik müziğin en büyük üç ismi --
    Bach, Beethoven, Mozart --
  • 13:42 - 13:45
    çok düşük sayıdaki
    şaheserlerini yaratmak için
  • 13:46 - 13:49
    yüzlerce beste yapmışlar.
  • 13:50 - 13:51
    Bu adamın çok üretmeden
  • 13:51 - 13:55
    nasıl bu kadar başarılı olduğunu
    merak ediyor olabilirsiniz.
  • 13:56 - 13:57
    Wagner nasıl başarmış bilmiyorum.
  • 13:59 - 14:01
    Ama birçoğumuz özgün olmak istiyorsak
  • 14:01 - 14:04
    daha fazla fikir üretmeliyiz.
  • 14:05 - 14:08
    Warby Parker'ı kuranlar
    şirketlerinin adını bulmaya çalışırken
  • 14:08 - 14:11
    sofistike, benzersiz,
    kötü şeyler andırmayan
  • 14:11 - 14:13
    bir marka adı bulmaya çalışıyorlardı
  • 14:13 - 14:16
    ve 2 binden fazla deneme sonucunda
  • 14:16 - 14:17
    Warby ile Parker'i
  • 14:17 - 14:19
    birleştirdiler.
  • 14:20 - 14:23
    Bütün bunları bir araya getirdiğinizde
  • 14:23 - 14:26
    özgünlerin aslında bizden çok
    farklı olmadıklarını görüyoruz.
  • 14:26 - 14:29
    Onlar da korku ve şüphe duyuyorlar.
    İşleri geciktiriyorlar.
  • 14:29 - 14:31
    Kötü fikirleri oluyor.
  • 14:31 - 14:34
    Onlara rağmen değil
  • 14:34 - 14:36
    onlar sayesinde başarılı oluyorlar.
  • 14:36 - 14:39
    Onları gördüğünüzde
    benimle aynı hatayı yapmayın.
  • 14:39 - 14:40
    Onları es geçmeyin.
  • 14:40 - 14:43
    Söz konusu sizseniz de,
    kendinizi de es geçmeyin.
  • 14:43 - 14:45
    Çabuk başlayıp yavaş bitirmenin
  • 14:45 - 14:47
    yaratıcılığını körükleyeceğinin,
  • 14:47 - 14:50
    fikirlerinizden şüphe duyarak
    ve deneme korkusunu kucaklayarak
  • 14:50 - 14:53
    kendinizi motive edeceğinizin
    ve iyi fikirlere ulaşabilmek için
  • 14:53 - 14:56
    bir sürü kötü fikre ihtiyacınız
    olacağının farkında olun.
  • 14:57 - 14:59
    Özgün olmak kolay değil,
  • 14:59 - 15:01
    ama şundan şüphem yok:
  • 15:01 - 15:04
    Özgünlük, etrafımızdaki
    dünyayı iyileştirmenin en iyi yolu.
  • 15:04 - 15:05
    Teşekkürler.
  • 15:05 - 15:09
    (Alkış)
Title:
Özgün düşünenlerin şaşırtıcı alışkanlıkları
Speaker:
Adam Grant
Description:

Yaratıcı kişiler nasıl harika fikirler üretebiliyorlar? Organizasyonel psikolog Adam Grant "özgünler"i araştırıyor: Yeni fikirler düşleyenler ve onları gerçekleştirmek için harekete geçenler. Bu konuşmada, özgünlerin, biri basarsızlığı kucaklamak olan üç şaşırtıcı alışkanlığını anlatıyor. Grant'e göre "En büyük özgünler, en çok başarısız olanlardır, çünkü en çok deneme yapanlar onlardır. Birkaç tane iyi fikriniz olması için bir yığın kötü fikre ihtiyacınız var."

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:25

Turkish subtitles

Revisions