-
(Sahte bir iş alanı oluşturduk)
-
Bir saniye lütfen. Teşekkürler, afedersiniz
-
Tabii ki
-
İki dakika, teşekkürler
-
Merhaba, iyi günler. Afedersiniz...
-
Merhaba, görüştüğümüze sevindim.
Ben de sevindim...
-
Daha önce kamera karşısında böyle bir görüşme yapmış mıydınız?
-
Başlangıç olarak size önce iş hakkında biraz bilgi vereyim.
-
Bu sadece bir iş değil. Bir bakıma muhtemelen en önemli bir iş.
-
Şimdi söz konusu olan iş ünvanının adı "operasyonlar müdürü" ama aslında bir bakıma bundan daha fazlası.
-
Mesuliyetleri ve gereklilikleri oldukça geniş.
-
Gereklilikte ilk maddemiz "hareket kabiliyeti" olacak.
-
Bu iş vaktinizin çoğunu hatta aslında tamamını ayakta durarak çalışabilmenizi gerektiriyor.
-
Devamlı ayak üstünde, devamlı eğilerek, devamlı elinizden gelen gayretin en fazlasını göstererek...
-
Tamam...
-
Ama bu çok fazla.
-
Kaç... Kaç saat kadar?
-
Haftalık en az 135 saatten belki de sınırsız saatlere kadar, basitçe söylemek gerekirse haftanın 7 günü hergün 24 saat.
-
Eminim arasıra oturma fırsatımız olacaktır değil mi?
-
Bir "ara"yı mı kastediyorsunuz? Hayır, işimizde ara vermek sözkonusu değil.
-
Peki bu kânunî mi?
-
Evet, tabii ki...
-
Peki ne gibi? Yemek yok mu?
-
Yemek yiyebilirsiniz fakat sadece iş ortağınız yemeğini bitirdiği zaman.
-
Sanırım bu kadarı biraz fazla aşırı.
-
Hayır, mümkün değil. Çılgınlık bu.
-
Bu iş pozisyonu mükemmel bir işbirlikçilik ve insanlararası ilişki kabiliyeti gerektirir.
-
Biz aslında tıp konusunda söz sahibi, aynı zamanda finans ve mutfak işlerinde de iyi olan birisini arıyoruz.
-
Değişik üniformalar giyebilmelisiniz yani...
-
İş ortağınızın devamlı dikkate ihtiyacı var.
-
Bazen iş ortağınızla beraber bütün gece uyanık kalmanız gerekebilir.
-
Kargaşa ortamlarında da çalışabilmelisiniz.
-
Halihazırda bir yaşantınız varsa, o yaşantıyı bir manada bir kenara bırakmanızı isteyeceğiz.
-
İzin yok ve doğrusu şükran günü, Noel, yeni yıl, ve tatiller de... iş yükü sürekli artacak.
-
ve bunu talep ederiz...
-
Ama bu acımasızca! Sanki çok kötü bir şaka gibi...
-
Uyku vakti ne zaman peki?
-
Uykuya vakit yok.
-
Hemen hepsi zaten buna dahil.
Tam manasıyla doğru.
-
Yılın 365 günü de yapılmalı mı bunlar?
Evet.
-
Hayır, bu insanlık dışı.
-
Bu kadarı çok fazla.
-
Kuracağınız anlamlı ilişki ve iş ortağınıza yapacağınız yardımdan dolayı hissedecekleriniz paha biçilmez olacak.
-
Ve aslında maaşınız da bu olacak. Fakat işten dolayı bir ücret ödemesi kesinlikle olmayacak.
-
Anlamadım?
-
Hayır! Kimse bunu bedavaya yapmaz.
-
Evet, fî Sebilillah. Tamamıyle bedavaya.
-
Peki ben şimdi size şu an, halihazırda bu işi yapan birisinin olduğunu söylesem...
-
Milyarlarca insan doğrusu...
-
Kim?
-
Anneler.
-
Eeveet.
-
Anneler.
-
Ha ha. Bu harika.
-
(Operasyonlar müdürü, nam-ı diğer Anneler)
-
Ve bütün gereklilikleri taşıyorlar, değil mi?
-
Aman Allah'ım, anneler en mükemmeli.
-
Evet, hiçbir ücret yok. 24 saate göre çalışırlar. Her zaman oradadırlar.
-
Şimdi annemi düşünüyorum.
-
Anneniz hakkında ne düşünüyorsunuz?
-
Bütün o geceler ve herşey hakkında düşünüyorum.
-
Yaptığın herşey için çok teşekkür ederim. Herşeyi tümüyle takdir ediyormuşum gibi gözükmediğini biliyorum fakat aslında tamamıyle takdir ediyorum.
-
yani Anne, yaptığın herşeyden dolayı teşekkür ettiğimi söylemek istiyorum. Seni çok seviyorum. Her zaman oradaydın. $^&*#@!^.
-
Benim annem harika, o çok harikadır.