Return to Video

Tarihte gözden kaçmış insanları nasıl onurlandırıyoruz

  • 0:01 - 0:02
    Benim adım Amy Padnani
  • 0:02 - 0:06
    ve New York Times'ta
    ölüm ilanları masasında bir editörüm.
  • 0:06 - 0:09
    Ya da arkadaşlarımın bana
    koydukları isimle ölüm meleğiyim.
  • 0:09 - 0:11
    (Gülüşmeler)
  • 0:11 - 0:13
    Öyle ki insanlar bana şunu soracaktır:
  • 0:13 - 0:15
    "Ölüm ilanları üzerinde çalışmak
  • 0:15 - 0:17
    ve her zaman ölümü düşünmek
    iç karartıcı değil mi?"
  • 0:17 - 0:19
    Ama onlara ne söylüyorum,
    biliyor musunuz?
  • 0:19 - 0:22
    Ölüm ilanları ölüm değil
    hayat hakkında;
  • 0:22 - 0:24
    ilginçler, ilişkilendirilebilirler.
  • 0:24 - 0:27
    Genellikle hiç bilmediğiniz
    bir şey hakkındalar.
  • 0:27 - 0:32
    Örneğin, geçenlerde çorap kuklasının
    mucitinin ölüm ilanı vardı.
  • 0:33 - 0:34
    (Gülüşmeler)
  • 0:34 - 0:36
    Herkes bir çorap kuklasının
    ne olduğunu bilir
  • 0:36 - 0:38
    ancak daha önce hiç kimin yarattığını
  • 0:38 - 0:40
    veya hayatlarının nasıl
    olduğunu düşündünüz mü?
  • 0:41 - 0:43
    Ölüm ilanları, gazeteciliğin
    önemli bir biçimi.
  • 0:43 - 0:44
    Tabiri caizse bir sanat biçimi.
  • 0:44 - 0:47
    Bir yazar için bir kişinin
    hayatının öyküsünü
  • 0:47 - 0:50
    güzel bir anlatıya
    dönüştürmek için bir fırsat.
  • 0:51 - 0:53
    1851'den beri
  • 0:53 - 0:56
    New York Times binlerce
    ölüm ilanı yayımladı.
  • 0:57 - 1:01
    Devlet başkanlarının, ünlülerin,
  • 1:01 - 1:04
    Slinky ismini bulan kişinin bile.
  • 1:04 - 1:06
    Sadece bir sorun var.
  • 1:06 - 1:08
    Yalnızca küçük bir kısmı
  • 1:08 - 1:12
    beyaz olmayan kişilerin ve kadınların
    hayatlarını tarihe yazıyor.
  • 1:13 - 1:17
    İşte, yarattığım "Gözden Kaçmış" adındaki
    projenin arkasındaki itici güç bu.
  • 1:17 - 1:19
    Bu proje, hiç ölüm ilanı yayımlanmayan
  • 1:19 - 1:21
    dışlanmış insanların
    hikâyelerini anlatıyor.
  • 1:21 - 1:24
    Gazetenin 168 yıllık varlığını
    tekrar ele alması
  • 1:24 - 1:28
    ve hangi nedenle olursa olsun
    dışlanan insanlar için
  • 1:28 - 1:30
    boşlukları doldurması için bir fırsat.
  • 1:30 - 1:35
    Geçmişteki yanlışları düzeltmek
    ve toplumun kimin önemli kabul edildiği
  • 1:35 - 1:39
    konusundaki bakış açısını
    değiştirmek için bir fırsat.
  • 1:40 - 1:45
    Bu fikir aklıma 2017'de
    Obituaries'e katıldığımda geldi.
  • 1:45 - 1:49
    Black Lives Matter hareketi
    oldukça popülerdi
  • 1:49 - 1:52
    ve cinsiyet eşitsizliği üzerine konuşmalar
    tekrardan ortaya çıkmıştı.
  • 1:53 - 1:56
    Bunlarla birlikte bir gazeteci
    ve beyaz olmayan bir kadın olarak
  • 1:56 - 2:00
    bu konuşmaların ilerlemesine yardım etmek
    için ne yapabileceğimi merak ettim.
  • 2:00 - 2:02
    İnsanlar yüzleştikleri adaletsizliklerin
  • 2:02 - 2:04
    hikâyelerini anlatmak için
    gölgelerden çıkıyordu
  • 2:04 - 2:06
    ve onların acılarını hissedebiliyordum.
  • 2:07 - 2:10
    Bazen okuyuculardan aldığım
    maillerde şunların yazdığını fark ettim:
  • 2:10 - 2:12
    "Hey, ölüm ilanlarında
    neden daha fazla kadına
  • 2:12 - 2:14
    ve beyaz olmayan insana
    yer vermiyorsun?"
  • 2:15 - 2:17
    Ben de şöyle düşündüm:
    "Evet, neden yer vermiyoruz?"
  • 2:18 - 2:20
    Ekibe daha yeni katıldığımdan dolayı
    iş arkadaşlarıma sordum
  • 2:20 - 2:21
    ve onlar da dedi ki:
  • 2:21 - 2:26
    "Bugün ölen insanlar, kadınların
    ve beyaz olmayanların fark yaratmak için
  • 2:26 - 2:28
    masaya çağrılmadığı
    bir nesilden geliyorlar.
  • 2:28 - 2:31
    Muhtemelen bir ya da iki nesil içinde
    ölüm ilanlarında daha fazla kadın
  • 2:31 - 2:34
    ve beyaz olmayan insanları
    görmeye başlayacağız."
  • 2:34 - 2:37
    Bu cevap, hiç de tatmin edici değildi.
  • 2:37 - 2:38
    (Gülüşmeler)
  • 2:38 - 2:41
    Bilmek istiyordum:
    Tüm ölü kadınlar neredeydi?
  • 2:41 - 2:43
    (Gülüşmeler)
  • 2:43 - 2:47
    Bu yüzden ölen insanları nasıl
    duyduğumuzu düşünmeye başladım.
  • 2:47 - 2:50
    Birinci yol, okuyucu bildirileri
    aracılığı ile.
  • 2:50 - 2:51
    Dolayısıyla şöyle düşündüm:
  • 2:51 - 2:55
    "Peki ya uluslararası gazetelere
    veya sosyal medyaya bakarsak?"
  • 2:56 - 3:01
    Her şeyin kafamda dönüp
    durduğu bir zamanda
  • 3:01 - 3:05
    Mary Outerbridge hakkındaki
    bir internet sitesine denk geldim.
  • 3:05 - 3:10
    1874'te Amerika'ya
    tenisi tanıtmakla biliniyor.
  • 3:10 - 3:12
    Vay, Amerika'daki en büyük sporlardan biri
  • 3:12 - 3:15
    bir kadın tarafından mı
    tanıtılmış diye düşünmüştüm.
  • 3:15 - 3:16
    Bunu bilen biri bile var mı?
  • 3:17 - 3:19
    New York Times ölüm ilanlarına çıktı mı?
  • 3:20 - 3:22
    Spoiler uyarısı: Hayır, çıkmadı.
  • 3:22 - 3:23
    (Gülüşmeler)
  • 3:23 - 3:25
    Bu yüzden başka kimleri
    kaçırdığımızı merak ettim
  • 3:25 - 3:28
    ve bu merak, beni arşivdeki
    derin bir yolculuğa yolladı.
  • 3:29 - 3:30
    Bazı sürprizler vardı.
  • 3:30 - 3:32
    Linç karşıtı kampanyayı başlatan
  • 3:33 - 3:35
    öncü gazeteci Ida B. Wells.
  • 3:36 - 3:38
    Harika şair Sylvia Plath.
  • 3:40 - 3:45
    Matematikçi, şimdi ise ilk bilgisayar
    programcısı olarak tanınan Ada Lovelace.
  • 3:45 - 3:47
    Ekibe döndüm ve dedim ki:
  • 3:47 - 3:50
    "Peki ya şimdi
    onların hikâyelerini anlatırsak?"
  • 3:50 - 3:53
    Destek almak biraz zaman aldı.
  • 3:53 - 3:55
    Şöyle bir endişe vardı, anlarsınız ya,
  • 3:55 - 3:58
    gazete ilk seferinde hata
    yaparsa kötü gözükebilirdi.
  • 3:59 - 4:03
    Aynı zamanda günümüz hikâyeleri yerine
  • 4:03 - 4:06
    geçmişe bakmak bir nevi biraz garipti.
  • 4:07 - 4:09
    Ama onlara, buna değeceğini söyledim.
  • 4:09 - 4:11
    Değerini görür görmez
  • 4:11 - 4:12
    ekibim de işin içine girdi.
  • 4:13 - 4:15
    Bir düzine yazar ve editörün yardımıyla
  • 4:15 - 4:21
    8 Mart 2018'de olağanüstü
    15 kadının hikâyesini yayımladık.
  • 4:22 - 4:26
    Ekibimin yaptığı işin
    etkili olduğunu bilsem de
  • 4:26 - 4:29
    tepkilerin eşit derecede
    güçlü olmasını beklemiyordum.
  • 4:29 - 4:32
    Yüzlerce eposta aldım.
  • 4:32 - 4:35
    "Sonunda bu kadınları
    dile getirdiğin için teşekkür ederim."
  • 4:35 - 4:36
    diyen kişilerden geliyordu.
  • 4:36 - 4:40
    "İşe giderken bu hikâyeleri
    okuyarak ağladım.
  • 4:40 - 4:43
    Çünkü ilk defa göründüğümüzü hissettim."
  • 4:43 - 4:44
    diyen okuyucular geliyordu.
  • 4:45 - 4:47
    "Daha önce hiç beyaz olmayan bir kadının
  • 4:47 - 4:51
    New York Times'ta böylesine bir başarı
    elde edebileceğini düşünmemiştim."
  • 4:51 - 4:52
    diyen meslektaşlarımdan geliyordu.
  • 4:54 - 4:59
    Aynı zamanda gözden kaçmış kişileri
    öneren 4000 okuyucu bildirimi de aldım.
  • 4:59 - 5:03
    Bazıları, projedeki
    en sevdiğim hikâyelerdendi.
  • 5:03 - 5:06
    En çok sevdiğim ise
    Büyükanne Gatewood'du.
  • 5:06 - 5:07
    (Gülüşmeler)
  • 5:07 - 5:12
    Kocası tarafından gördüğü
    30 yıllık aile içi şiddetten kurtuldu.
  • 5:13 - 5:16
    Bir gün onu o kadar kötü dövdü ki
    tanınamaz hale geldi,
  • 5:16 - 5:18
    kafasında bir süpürge sopası bile kırdı
  • 5:18 - 5:20
    ve buna karşılık o da yüzüne un attı.
  • 5:21 - 5:24
    Ancak polis geldiğinde bile
    kocasını değil, onu tutukladılar.
  • 5:25 - 5:27
    Belediye başkanı onu nezarette gördü
  • 5:27 - 5:30
    ve yeniden ayakları üzerinde durasıya
    kadar onu kendi evine aldı.
  • 5:31 - 5:34
    Bir gün, National Geographic'teki
    bu makeleyi okudu,
  • 5:34 - 5:38
    hiçbir kadının Apalaş Yürüyüş Patikası'nı
    baştan sonra yürümediği hakkındaydı.
  • 5:38 - 5:41
    O da "Bak ne diyeceğim?
    Ben başaracağım." dedi.
  • 5:42 - 5:45
    Muhabirler, ormanda yürüyen
    yaşlı büyükanneyi yakaladılar.
  • 5:46 - 5:50
    Bitişte ona, "Bu kadar zorlu bir yola
    nasıl dayandınız?" diye sordular.
  • 5:50 - 5:54
    Fakat daha öncesinde neleri atlattığı
    hakkında hiçbir fikirleri yoktu.
  • 5:55 - 5:57
    "Gözden Kaçmış" işte böyle
    oldukça başarılı oldu.
  • 5:58 - 6:00
    Şimdi ise Netflix'te
    bir televizyon programı oluyor.
  • 6:00 - 6:01
    (Gülüşmeler)
  • 6:01 - 6:07
    (Alkış)
  • 6:07 - 6:10
    Bunun hayat bulmasını
    görmek için sabırsızlanıyorum.
  • 6:11 - 6:13
    25 kadar farklı yayınevi
  • 6:13 - 6:16
    "Gözden Kaçmış"ın kitaba
    uyarlanması için bana ulaştılar.
  • 6:17 - 6:21
    Tüm bunlar, bu projenin ne kadar yerinde
    ve gerekli olduğunu açıkça gösteriyor.
  • 6:22 - 6:24
    Ayrıca gazetelerin her gün
    dünyamızda olanları
  • 6:24 - 6:27
    nasıl aktardığının da bir hatırlatıcısı,
  • 6:27 - 6:30
    bu yüzden kilit kişileri
    atlamadığımızdan emin olmalıyız.
  • 6:31 - 6:34
    İşte bu nedenle, geçmişe bakmak
    bu kadar anlamlı olsa da
  • 6:34 - 6:37
    şu soru aklıma takılıyor:
  • 6:37 - 6:38
    "Peki ya gelecekteki ölüm ilanları,
  • 6:38 - 6:40
    onları nasıl çeşitlendiriyorum?"
  • 6:40 - 6:42
    Bu benim asıl problemimdi, değil mi?
  • 6:43 - 6:47
    Bu soruyu cevaplamaya başlamak için
    biraz bilgi toplamak istedim.
  • 6:47 - 6:51
    New York Times binasının
    en altına, bodrum katına indim,
  • 6:52 - 6:53
    yani arşive.
  • 6:53 - 6:54
    Oraya morg diyoruz.
  • 6:54 - 6:55
    (Gülüşmeler)
  • 6:56 - 6:59
    Oradaki arşiv görevlisinden
    biraz yardım istedim.
  • 6:59 - 7:03
    "New York Times Obituaries Index"
    adındaki bir kitabı gösterdi.
  • 7:04 - 7:06
    New York Genealogical Society'ye
    teslim ettik
  • 7:06 - 7:08
    ve bizim için kitabı dijitalleştirdiler.
  • 7:08 - 7:11
    Sonra bir programcı, bay, bayan,
    hanımefendi, beyefendi gibi
  • 7:11 - 7:14
    her tür cinsiyet
    tanımlayıcı terimleri içeren
  • 7:14 - 7:16
    tüm manşetleri tarayan bir program yazdı.
  • 7:16 - 7:20
    Bulduğumuz şey, 1851'den 2017'e kadar olan
  • 7:20 - 7:24
    ölüm ilanlarının sadece
    yüzde 15 ile 20'sinin kadın olmasıydı.
  • 7:26 - 7:28
    Daha sonrasında,
    çeşitlilik analiz aracı adındaki
  • 7:28 - 7:30
    bu aracı yapan bir programcıyla çalıştım.
  • 7:30 - 7:33
    Çok sıkıcı bir isim ama fazla
    üstüme gelmeyin, oldukça kullanışlı.
  • 7:34 - 7:38
    Ölüm ilanlarımızın yüzdesini
    aydan aya, kadından erkeğe analiz ediyor.
  • 7:39 - 7:41
    Tamam, size pek fazla
    bir şey gibi görünmüyor olabilir
  • 7:41 - 7:43
    ama eskiden ben böyle hesap yapardım.
  • 7:43 - 7:45
    (Gülüşmeler)
  • 7:45 - 7:48
    Bu programcıdan hedefi olan
    bir program yazmasını istedim
  • 7:48 - 7:50
    ve o hedef yüzde 30'du.
  • 7:50 - 7:53
    "Gözden Kaçmış"ın yayım tarihi
    olan 2018 Mart'ından
  • 7:53 - 7:55
    2019 Mart'ına kadar
  • 7:55 - 7:59
    kadın ölüm ilanlarının yüzde 30'a
    yükselmesini umut ediyordum.
  • 7:59 - 8:02
    168 yılda elde edemediğimiz bir sayıydı
  • 8:02 - 8:05
    ve başardığımızı söylemekten mutluluk
    duyuyorum; yüzde 31'e çıkardık.
  • 8:05 - 8:09
    (Alkış)
  • 8:09 - 8:11
    Bu harika ama yeterli değil.
  • 8:12 - 8:13
    Bundan sonra yüzde 35'e
    çıkarmayı umuyoruz
  • 8:13 - 8:16
    ve daha sonra yüzde 40'a,
    ta ki eşitliği elde edene kadar.
  • 8:16 - 8:20
    Ardından ölüm ilanlarımızdaki beyaz
    olmayan insanların sayısını hesaplayacak
  • 8:20 - 8:23
    benzer bir araç yapmak için yeniden
    bu programcıyla çalışmayı umuyorum.
  • 8:23 - 8:26
    Bu, "Gözden Kaçmış" ile de
    yapmak istediğim bir şeydi,
  • 8:26 - 8:29
    beyaz olmayan erkekleri de dahil etmek
    ve en sonunda Black History Month için
  • 8:29 - 8:32
    bir düzine siyahi erkek
    ve kadının hikâyelerini anlattığımız
  • 8:32 - 8:34
    özel bir bölüm yapabildim.
  • 8:34 - 8:37
    Yine oldukça güçlü bir deneyimdi.
  • 8:37 - 8:39
    Bu insanların birçoğu köleydi
  • 8:39 - 8:41
    veya kölelikten kurtulan bir nesildi.
  • 8:41 - 8:43
    Birçoğu, hayatlarında
    daha iyi bir yere gelmek için
  • 8:43 - 8:46
    geçmişleri hakkında
    hikâyeler uydurmak zorunda kalmıştı.
  • 8:46 - 8:50
    Tekrar tekrar ortaya çıkan
    mücadeleleri vardı.
  • 8:50 - 8:52
    Elizabeth Jennings,
    örneğin, New York City'de
  • 8:52 - 8:55
    siyahilerden ayrı tutulmuş
    tramvaylara binme hakkı için
  • 8:55 - 8:56
    savaşmak zorunda kalmıştı.
  • 8:56 - 9:00
    Rosa Parks aynı şeyi otobüslerde
    yapmadan 100 yıl önce.
  • 9:00 - 9:03
    Ne kadar yol kat ettiğimizin
    ve hala yapmamız gereken
  • 9:03 - 9:06
    ne kadar çok şeyin olduğunun
    sadece bir hatırlatıcısı.
  • 9:07 - 9:10
    "Gözden Kaçmış" diğer
    dışlanmış insanları da içeriyor.
  • 9:10 - 9:14
    Son zamanlarda bilgisayar programcısı
    Alan Turing için ölüm ilanı yayımladık.
  • 9:14 - 9:18
    İster inanın ister inanmayın, bu harika
    adamın hiç ölüm ilanı yayımlanmadı,
  • 9:18 - 9:19
    hem de İkinci Dünya Savaşı sırasında
  • 9:19 - 9:21
    Alman mesajlarını deşifre etme işinin
  • 9:21 - 9:23
    savaşı sonlandırmada
    yardımcı olmasına rağmen.
  • 9:24 - 9:28
    Bunun yerine cinsel yönelimi
    yüzünden bir suçlu olarak öldü
  • 9:28 - 9:30
    ve kimyasal hadımlığa mecbur bırakıldı.
  • 9:33 - 9:36
    Bu ölüm ilanları projesi gibi
    harika şeyler kolayca gerçekleşmiyor.
  • 9:36 - 9:40
    İnsanları içlerini dökmenin değeceğine
    ikna etmek için çok çalışırken
  • 9:40 - 9:42
    birçok inişler ve çıkışlar vardı.
  • 9:43 - 9:45
    Kendimden şüphe ettiğim anlar da vardı.
  • 9:45 - 9:47
    Delirdiğimi ya da tamamıyla
    yalnız olduğumu
  • 9:47 - 9:50
    ve öylece vazgeçmem mi
    gerektiğini merak ettim.
  • 9:50 - 9:52
    Bu projeye karşı tepkileri gördüğümde
  • 9:52 - 9:53
    hiç de yalnız olmadığımı anlamıştım.
  • 9:53 - 9:56
    Benim gibi hisseden birçok insan vardı.
  • 9:57 - 10:00
    Evet, ölüm ilanlarını
    düşünen çok kişi yok.
  • 10:00 - 10:03
    Ancak düşündüğünüzde, bir hayatın
    kanıtı olduklarını fark ediyorsunuz.
  • 10:04 - 10:08
    Birinin dünyaya katkılarını
    konuşmak için son şans.
  • 10:09 - 10:12
    Aynı zamanda toplumun kimi
    önemli gördüğünün bir örneği.
  • 10:13 - 10:14
    Şu andan itibaren 100 yıl içinde
  • 10:14 - 10:18
    birileri bizim zamanımızın nasıl olduğunu
    görmek için geçmişe bakabilir.
  • 10:19 - 10:22
    Bir gazeteci olarak
    öykücülüğün bu biçimini
  • 10:22 - 10:25
    bir hikâyeyi değiştirmek için
    kullandığım için şanslıyım.
  • 10:26 - 10:31
    Ayrıca bilindik bir kuruluşun
    mevcut durumunu sorgulamasını sağladım.
  • 10:32 - 10:38
    Adım adım bu işi ve toplumun bakış açısını
    değiştirmeyi devam ettirebilmeyi umuyorum,
  • 10:38 - 10:42
    böylece kimse gözden kaçmasın.
  • 10:42 - 10:43
    Teşekkür ederim.
  • 10:43 - 10:48
    (Alkış)
Title:
Tarihte gözden kaçmış insanları nasıl onurlandırıyoruz
Speaker:
Amy Padnani
Description:

1851'den beri New York Times binlerce ölüm ilanı yayımladı -- devlet başkanlarının, ünlülerin, hatta çorap kuklasının mucitinin bile. Ancak sadece küçük bir kısmı beyaz olmayan kişilerin ve kadınların hayatlarını tarihe yazıyor. Bu içgörülü konuşmasında Times editörü Amy Padnani, tarihte ölümleri göz ardı edilmiş insanların tanınması için ve toplumun kimi önemli kabul ettiği konusundaki bakış açısını değiştirmek için yönettiği "Gözden Kaçmış" projesinin arkasındaki hikâyeyi paylaşıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
11:00

Turkish subtitles

Revisions